Geri Dönüşüm Gündeliği

Bildirimi görünce bir an için, zerema sandım seni heyecanlandim
 
Nerdeyse her gün buradan bi yazı okuyorum gözüm hep burda benim de :) Hayranları olarak bekliyoruz bildirimlerini
 
Pinkpotter Chandler Bing ben gelllllldimmm, hoşgeldim. Herşey yolunda kızlar çok çükür özledim burayı.
İstediğim ve 4 yıldır ertelediğim eğitimi aldım. Daha önce ertelediğim işleri uygulamaya koydum. Danışmanlık yaparak para kazanmaya başladım. Bundan daha iyi nasıl olur? Flamenko dersim yarın başlıyor. Bedenim adeta bunun için yaratılmış sanki. Gerçekten bu neler yaratacak merak ve heyecanla bekliyorum.

Şimdi katkı olacağına inandığım birşeyler yazmak istiyorum izninizle;


Mevlana’yı analım;
Her ne arıyorsan kendinde ara!
Eğer yürüyen dervişi arıyorsan;
ONU SENDEN DIŞARIDA DEĞİL,
KENDİ NEFSİNDE ARA!

Zira orada üstü örtülmüş, gizlenmiş, saklanmış, reddedilmiş, inkar edilmiş, kabul edilmemiş ve hala açığa çıkmamış şeyler var. Bakalım ve soralım bu nedir? Bu nedir? Bu nedir? Bu nedir? Hopp! Cevabı aldınız. Tarihin tozlu raflarında unutulmaya yüz tutmuş o anıya gittiniz, tamam dediniz duygu burdan gelmiş. Derin bir nefes alıp sakinleşelim.. Bi sigara yakalım, bi kahve yapalım. Sonra ben bu anı’dan ne öğrendim, hangi erdemlere, karar, sonuçlandırma, hüküm ve anlaşmalara vardım kendimle? Diye sorup buraya bakalım. Farkında mısınız, duygu eylemin akabinde ortaya çıkıyor. Üzerine düşeceğiz. Neden? Çünkü beden kayıt tutuyor. Bedenin hafızası var. Bunları yaparken bedende neler oluyor ona da ayrıca bakacağız. Beden anahtardır ve sır da ondadır.

-Kendini bilen dünyayı bilir.

Kendimizden haberimiz olsun diye yapıyoruz herşeyi.. Biz severiz, öyle yaptı, böyle yaptıları,. Anlatıp anlatıp, duyurup, bildirip kendimizi küçücük değersiz bir b*k parçası haline getirmeyi, kurban olmayı, başkalarını suçlamayı.

Kendimiz veya bir durum hakkında bazı gerçekleri kabul etmeye istekli olmadığımızda sayısız şekilde kendimizi parçalarımızdan ayırırız . . İçsel olarak, duyguları engeller ve onları hissetmeyi reddederiz. En yaygın engel kapalı bir kalptir. Kendimizi duygusal olarak kestiğimizde, sevgimizin dışa doğru akmasına izin veren bağlantıdan ayrılırız. Bazen bu eylem gereklidir, ancak her zaman büyük bir bedeli vardır. Kalplerimizi her kapattığımızda, yeniden açmak bizim için daha zor bir hal alır.

Hikaye anlatma.
Hikaye dinleme.
Hikaye satın alma.

Bu senin hayatın! Ve kimse ve de kimse kendini umutsuzca, fütursuzca umutsuz hissetmeyi “sürdürmeyi” hak etmiyor kanımca. Bir duyguyu ne kadar sık kendi bedeninize kilitlerseniz o artık mizacınızın ayrılmaz parçası haline gelir. İşinize yarıyor mu? Gerçek!

Koçluk eğitiminde sevgili Erkan Çifte hocamız mutluluk haritası çıkartmıştı bize. Neyi nerede, ne zaman, kiminle yapmaktan hoşlandığınızı, keyif aldığınızı ortaya koyan bir harita aslında. Buraya gelin. An’a! Tadını çıkartın. Nihayetinde son nefesle kapayacağız gözlerimizi hayata. Güzel anılarımız olsun. Kendimizi döverek değil yüzümüzde güller açtıracak farkındalıkları kucaklayarak ilerleyelim. Olur öyle diyelim. Demeyelim mi? Eee siz bilirsiniz şekerim.

Hayat sizin.
Seçim sizin.
 
:):):)
 
Günaydın güzellerim. Dilerim herşey yolundadır. Beni soracak olursanız şuan panda misali gözlerim şiş ofise geldim. Önce bişeyler yazayım sonra işlerimi hallederim. Dün uzun zamandır ertelediğim plasmapen işlemini yaptırdım göz kapaklarıma. İşlem öncesi uyuşturucu krem sürüyorlar çok az sinek ısırığı gibi acısı var. Ancak sonrasında sızlıyor epeyy, dayanılmayacak şey değil. Ama bugün göz kapaklarım balon misali. Annem babam görmesin diye ofise geldim onlar uyurken lkgjgkjhklgjkljghjlg .. Kendimi ciddiyete davet ediyorum burda!

Söze dönecek olursak; şuan şiş ama bir iki güne iner. Bakalım. Göreceğiz. Şuan herşey yolunda. Sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Spor yapıyorum. Haftaya saçlarımı boyarım. Kendimle ilgilendikçe daha bir değişik algılıyorum herşeyi. Çiçek gibiyim be! Dinginim, sağlıklıyım. Bin şükür!

Sizlere birini tavsiye etmek istiyorum bu arada. ALP GİRAY ŞAHİN. Kendisi doktor ve accessle ilgili de eğitmenlik yapıyor, videolar paylaşıyor. Katkı olacağına inanıyorum bakış açınıza, algınıza. Kendisinden seans aldım. 1,5 saat yaklaşık görüşme yaptık. Tekrar tekrar soru sormanın gücüne olan inancım arttı. Soru, olasılık, katkı. Eğer yaşamınızda soruda kalırsanız dönüştüremeyeceğiniz hiçbir şey yoktur, derler. İnanın değişeceğine, kolaylaşacağına. Hayat bir gül bahçesi değil ama olması için neler mümkün?

İçinize, yüzünüzde güller açtıracak en az 3 haber alsanız bu neye benzerdi?
Bundan daha iyi nasıl olur?
Sağlıkla, güzellikle neler mümkün?
 
Çalışırken bir yandan Aşkın Kurt'un -Bilinç altı videosunu dinliyorum. Şahane birşey anlattı, paylaşmak isterim. Bir şeyi bilmekle inanmak arasında muazzam bir fark var. İnandığınız şeyler değil daha çok bildiğiniz şeylerin hayatınızda ortaya çıktığına dikkat edin. Bu sebeple inanıyorum değil, "BEN BİLİYORUM"demek hayatımızda hangi kolaylıkları, güzellikleri ortaya çıkartır? Burada kendi gücümüze sahip çıkıyoruz aslında! İnanmak kendin dışında başka birşeye güç vermek gibi.

Bir sayfa aklımda olan durumla ilgili BİLİYORUM diye yazıp, kendime "bildiğimi bildiğim'i hatırlatmaya ihtiyacım var sanırım. Bundan daha iyi nasıl olur? Fark edip bilince dönüştürmek için neler mümkün?

Niyetinizin sonucunu tüm duygularınızla ön lobunuzda defalarca film izler gibi izleyin. Defalarca. Defalarca. Nasıl olacak vs ilgilenmeyin. Zihne gitmeyin. Kendinizi olacak olana hazırlayın! Sadece olmasını dilediğiniz şeyin duygusuyla yaşayın.
 
Pinkpotter öyle mutlu oldum ki Umarım iyisindir ve herşey yolundadır

Çiçek gibi bir günden selamlar. Ofisteyim. Evde sıkıldım işlerimi halledeyim dedim geldim. Dingin ve sakin bir süreç çok şükür. Dün saçlarımı boyadım. Göz kapağım işlemden sonra daha açıldı makyaj yaparken daha güzel görünüyor. Birşey oldu bi havam değişti gibi. Bilemiyorum kızlar.. İki gündür bu videoyu yapıyorum eft tekniği ile. Çok güzel anlatmış ifade etmiş. Katkısına şükran duyuyorum. Bir çok olumlama yapıp sonuç alamayanlar için de ders niteliğinde dilerim katkı olsun sizlere de.



Önce korkuyla, kendimizi dövme haliyle yüzleşip akabinde istediğimizi dileyelim. Herşey kabulden geçiyor.
Bundan daha iyi nasıl olur? Kolaylık neşeyle başka neler mümkün?
 
Z zerema bugünüme şükürler olsun.Hersey güzel bir şekilde ilerliyor..Güncel olaylara biraz üzülüyordum ama artık sadece kendime yöneldim...Fırsat buldukça yazarsan buraya çok sevinirim ...Çünkü her yazdığında senden farklı birşeyler kapıyorum ve bu benim için çok keyifli ....
Sevgiler
 
Efendim sevgiler selamlar. Diliyorum herşey yolundadır ve iyisinizdir.
Havalar öyleydi böyleydi, merkür geriliyordu ileri gidiyordu gidip gidip sürünüyordu derken bizde nasibimizi aldık. Dengelerimiz alt üst oldu.

Eft başlangıç eğitimi aldım 2 günlük. Doymadım, doyamadım eğitime. Kimle karşılaşsam sen bi eft mi yapsan acaba, gel hemencecik göstereyim diyorum. Hayatımı kolaylaştırmayı seçiyorum ama bazen diyorum ki Zere ya herşey yolundaysa ve değişmesi gereken birşey yoksa? Zira sürekli insan kendinde tamamlanacak birşey buluyor. Hoş, eksik de çok amennah.

Samimi bir şey itiraf edeyim, hiç tahammülüm yok yargıya. Bir ortamda etiketlerle konuşan biri olunca bir öküz gelip üzerime oturuyor. Böylece ben de onu yargılamış oluyorum tam paradoks. Sartre'nin " başkaları cehennemdir" dediği şuan cuk oturuyor algıma. Sadelik, huzur aradığım istediğim yegane şey.

Bundan daha iyi nasıl olur?

Çok güzel geçti bu haftam. Hafif, özgür hissettiren, bahar meltemi gibi insanın yüzünü okşayan cinsten..
Eskiden hayal kurardım artık beni mutlu eden şey içtiğim çayın lezzeti. Kuşun cıvıldayan sesi. Gökyüzünün berraklığı. Hal böyle olunca insana tahammül azalıyor biliyo musunuz?

Derin bir nefes. Al, ver!

Tüm bariyerler duvarlar aşağı!

Ahahahahah şey geldi aklıma. Eski erkek arkadaşım okuyor burayı. Sercan canım sevgiler sana da :)
Ben tüm bariyerler aşağı deyince, hayatım yanlış anlama ama aklıma hep "eller yukarı donlar aşağı" lafı geliyor demişti. Hunharca gülesim geliyor.

Öhöömmm. öhmmmm. Kendimi ciddiyete davet ediyorum.


Söze dönecek olursak;
Daha gidecek çok yolumuz var.. Bu kişisel gelişimdi oydu buydu, algımızı açalım, pozitif kalalım derken hayatın bazı noktaları da kaçıyor gibime geliyor. Bu hayatta kötüler var. Kabul edelim ki herşey bizim elimizde değil.. Nasip var, kader var. Elimizden geldiğince elimize, dilimize, belimize sahip çıklaım. Gerisi lafü güzaf.


Su gibi açılsın önümüz, işimiz kolaylıkla ve neşeyle olsun.
Sevgilerimle.
 
Hanımlar sevgiler selamlar. Diliyorum fevkalade iyisinizdir.


Enteresan şeyler yaşamaya başladım. Enteresan mı bilemiyorum. Yazsam mı onu da bilemiyorum. Ama başladığıma göre devamı gelecek gibi görünüyor. Öncelikle algımda, bilişimde muazzam bir farkındalık var. Bu hayatımı kolaylaştırıyor. Şimdi yazacaklarım tamamen benim deneyimlerim. Bu bazısına tuhaf görünebilir buna gönüllü olarak tüm samimiyetimle olanı paylaşmayı seçiyorum.

1- 1 ay önce seans yaptığımız bir bayan aradı tekrar. Ama aynı gün sürekli kızın yüzü gözümün önüne geliyor ve biliyorum ki bu algı-düşünce bana ait değil. Hal böyle olunca diyorum ki" benden duymak istediğin bir şey mi var". Ve bingo! Akşama doğru yazmış müsaitsen görüşebilir miyiz? diye. Tabii dedim. Yaklaşık 45 dakika görüşme yaptık. Telefonu kapatırken senden bunları duymaya ihtiyacım vardı, çok teşekkür ederim dedi, kapattı. Ben burda kolaylaştırıcı oluyor, bildiğini hatırlatıyorum sadece.

2- Arkadaşım tarot kartı getirdi. Kartları seçti baktım ve dedim ki sanırım bekar birinin hamilelik olayı olacak çocuk aldırma vs. gibi. 2 saat sonra whatsapttan mesaj geldi. Zere iyi değilim müsaitsen konuşabilir miyiz diye. Peki dedim. İş çıkışı eve geçtim aradım. Sevgilisinden hamile kaldığını geçen hafta çocuk aldırdığını söyledi. İlginç değil mi?

3-Dün instagramdan bi çocuk mesaj atmış. Rüya yorumu yapıyor musunuz diye. Paylaşırsanız yardımcı olayım dedim. Rüyayı yıllar önce gördüğünü ama hala unutamadığını söyledi. 13-14 yaşlarında öldüğünü bir kömür vagonuna bindiğini ve eski evlerinin önünden geçtiğini görüyor. Evin önünde iniyor ve diyor ki ben nasıl öldüm bilmek istiyorum. O arada evin içindeyken babası diyor ki oğlum büyüyünce şu işi yaparsın. Sonra gazeteleri karıştırıyor ve görüyor ki 12.10.2022 tarihinde yanarak ölüyor. Önce dikkatimi çeken şey yaşı oldu. 13-14 yaşında hayatını etkileyen ve seni yakıp kavuran bişey oldu mu ve annenle aran nasıl dedim. Dikkat edin babayı görüyor evin içinde anne yok. Nerde? Kimseyle paylaşmadığını ama 14 yaşında annesinin babasını aldattığını ve bunu gördüğünü, sonrasında annesinin evi terk ettiğini ve şuanda yaşayıp yaşamadığını bilmediğini söyledi. Yıllar geçmiş hiç haber almamış vs.

Bilemedim kızlar. Tüm bunların bana hediyesi nedir?

Şimdi işime yarayacak şeylere kendimi hazırlıyorum. Nasıl yapıyorum bunu? Bu hayatımda ortaya çıksa neler hissederdim diyerek. Onun enerjisini, hafifliğini, mutluluğunu hissederek. Benim için daha kolay bir alan var. Hissediyorum ve biliyorum. Bu kolay ve mümkün! Bu benim HAKKIM! Bunu kendime sürekli olarak hatırlatıcam ki merkezden kaymayayım. Aksi halde ne oluyordu; gücümü kendimden başka herşeye vermiş oluyordum! Bu da işimize gelmez!

Dürüst olalım. Hayat toz pembe değil. Düşüp kalkıyoruz, sendeliyoruz ama orada tutunup kalmak da kendimizi çekip çıkarmak da elimizde. Kavgayı bırakmayı seçiyorum. İnanın bunu yaptıkça daha da kolaylaşıyor herşey. Daha kolay bırakıyorsunuz, akıp gidiyor üstünüzden herşey.

Bende haberler bu şekilde.


Dilerim herşey gönlünüzce olur.
Çünkü siz buna layıksınız.
 
Günaydın güzelim. Bugün yumurta diyetine başladım.

Sabah;
1 bardak sirkeli limonlu su
2 yumurta
1 fincan türk kahvesi


Öğlen;
2 yumurta
1 limonata

Akşam;
Meyve
1 kase yoğurt

Planım bu şekilde. Ayrıca 10 haftalık bir eğitim grubuna dahil oldum. Hep az kişiyle eğitim seçiyorum şükürler olsun öyle de oluyor.


"Bugün daha mükemmel bizi yaratıyoruz." bu mantrayı da kendime hatırlatıyorum.
Amacım her gün 1 sayfa yazmak. Neden? Merkezden- ne istediğimden şaşmayayım diye.
Konsantre olamıyorum dağılıyorum un kurabiyesi gibi. HATIRLA!

Bu arada rüya görürken burnumuzun ucunu görmediğimizi biliyor musunuz? Günlük hayatta bilinçli yaşamda burnumuzun ucunu görüyoruz ancak rüyada göremiyormuşuz. Bu sebeple arada burnumu sıkıp "burdasın" diyorum. Dalıp gidip hayattan kopmayayım diye.

Muazzam bir güç kuvvet geldi bugün.
Dün akşam nazar enerji temizliği vardı ınstagramda. Ona katıldım. İşin özü şu; önce niyet ediyorsunuz ve 1 bardak su alıyorsunuz yanınıza. Tepenizde kara kara bulutlar olduğunu ve parlak bir güneşin bulutları dağıttığını imgeliyorsunuz. Dua edin kendinize, bulutlar tepedeyken. Sonra o parlak güneşin içinizi açtığını düşünün, gökyüzü berrak bir hale gelen kadar. Elinizdeki bardağın içine güneşin parlak enerjisi geçsin. O suyu için en az 3 yudumda . Şifa olsun!

Sabah güzel uyandım. Bir çok rüya gördüm vs. Yapılanmaydı genelinde verdiği mesaj.
Bundan daha iyi nasıl olur?


Başaracaksın şekerim.
Hatırla: Güç sensin.
Güç bende artık!

Dırı rırımmmmmm!
Sevgilerimle.
 
"Uzanıp öpüyorum güzel yanaklarımı."

Tebrik ederim Zerecim.. Şahaneydin bugün. Kendine - nefsine olan hakimiyetin gözlerimi yaşarttı, aferin kız

Operasyon başarılı Rıza Baba!
İlk gün başarılı geçti.. Darısı kolaylık, neşe ve ihtişamla diğer günlere.

Dürüst olayım, kendimi çok tostik hissediyorum. 1,74 boyum, şuan güncel kilom 68. Niye böyle bir his geliyor anlamadım. Başkasını mı hissediyorum acaba? Mümkündür. Gerçek, bu kime ait? Bugün 1 haftalık whatsapp grup çalışması başladı, katkı ve şifayla yol almak nasip olsun bakalım. Derdimiz kendimiziz. Kimseye sitemimiz yok haş'a!

Elimde işlerim var şimdi onları toparlayıp çıkarım 2 saate. Bundan daha iyi nasıl olur? Ve binlerce kez şükürler olsun bu hale, bu bilince. Tam ve bütünüz, sağlıklıyız.. İşin içinde aşk da olsa tadından yenmez ya. O da nasip bakalım İçim böyle bir aşkla doluyor kızlar cidden nefesim kesiliyor böyle bedenim, ruhum uçuş uçuş oluyor sanki. Bunun hediyeleri nelerdir?

Günüm güzel ve hafif geçti.
Dilerim sizde de yolundadır herşey.
Yarın görüşmek dileği ile esen kalın efendim.

Sevgiler.
 
Günaydın güzelim.

Bitki çayımı aldım. Midem rahat. Çiçek gibi giyindim beyazlara. Havalar her nasıl kapalı olsa da bizim havamız her daim iyi olsun.. Bugün ilk çalışma günü başladı. Bedenen, ruhen ve zihnen adeta bir dönüşüm paketi oldu niyet ettiklerim. bugün itibariyle okumalarım başlayacak, şifa olsun bütüne.

Şuan açlığım hiç yok. Kahve içmicem belki 10 gibi içerim. Midemin bu kadar hafif hissettiği az dönem oldu sanırım. Canım midem ne kötülükler ettim sana, beni affet lütfen.

Bugünün bize hediyeleri güzellikleri nelerdir? Günün kolaylığı neşesi nerde?
Kendinize iyi gelecek en az 2 şey yapın.
Sevgilerimle.
 
Açılın kendimi kınamaya geldim.

Ah Zere. Ah iki gözümün çiçeği, kınalı yapıncağım. Ne ettin öyle? Niye kıydın kendine? Daha dün başladın bugün hemencecik bir hamburger yemek de nedir?

Neyse ki minnoş bünyemin metabolizması hemen eritti Arkadaşım geldi öğlen yemek yedik. Ama sorun değil.

Konuyu değiştirip aklıma gelen bişey paylaşmak istiyorum.
Mevlana demiş ki; "yalnız susayan suyu değil, su da susayanı arar. "

Düşündüm biraz. Bizler hayattan birşey isterken bizim dışımızda da birileri-bişeyler istiyor ve rezone olup eş zamanlılık- denklik yaşamaya başlıyoruz.

-Beni kim özlüyor acaba,diye soru sorduğumda hep aynı insanın araması gibi bişey. Ben merak ediyorum, karşımda özlüyor sonra soruma el-cevap merhaba burdayım diyor ve görünür oluyor. Neden, bunu talep ediyorum çünkü? Bugünün hediyesi nedir diye sorduğumda kahve içtiğim cafede bu sefer bizden olsun deyip hesap almıyorlar mesela. Öyle sık yaşıyorum ki bu durumu. Şaşırıyor arkadaşlarım.

" Talep edin alacaksınız"

Sizler neyi talep ediyorsunuz? Neleri gerçek bir merakla soruyorsunuz?
Zihni işinize yarayacak şekilde sorgulamaya/ sorulara teşvik edin.

Bir yudum hayat. Öleceğiz nihayetinde.
Güzel yaşayalım.
Sevgiler.
 
Günaydın şekerim. Kırmızı elbisemi giydim aynada şöyle bir baktım veeeeee dedim ki kendime;

-Güzelimmm azıcık bakar mısın ben kalbimiz kaybettim çantana bakar mısın

Bugün 3.günüm. Market alışverişi yaptım süzme yoğurt, yulaf, hurma bir kase hazırladım kahvaltı yapıcam. Saat 2-3 gibi 3 yumurta yemeyi planlıyorum. Arada kahve ve bitki çayı. Kafi.

Bugün sizinle daha önce paylaşmış mıydım emin olmamakla birlikte bir kitap tavsiyesi vermek istiyorum:

Mark Wolynn-Seninle Başlamadı

Sanıyoruz ki herşey bizimle ilgili. Halbuki değil. Annemiz, babamız, öğretmenlerimiz, arkadaşlarımız, atalarımız. Hepimiz biriz ve tahmin edildiğinden çok daha empat insanlarız. Görünmez ağlarla bağlıyız. Muhakkak bir farkındalık kazandıracaktır bu kitap. Örnekler insanı uyandırıyor. Diyorsun ki bunların hiçbiri bana ait değil..
Bu arada dün akşamki 10 haftalık eğitimin ilk haftası bitti. Ne anlıyorum şuan biliyor musunuz, işin özü kendini sevmek ve barışmak. Hayatla geriye kalan herşeyle, herkesle. Bu kadar. Kavgayı bitirip işine bakacaksın. Hayatla, annenle, babanla, kocanla, iş arkadaşınla. Bugün düşündüm, dedim ki Zere annen de baban da bir kurban değil, zorba değil, kurtarıcı değil. Hayatında kızdığın öfkelendiğin kimse de suçlu değil. Sen de masum değilsin.

Oooooooooooooh!

Gerçekten! Şuan bile nasıl iyi geldi bu dökülme. Masumu değilim bu hayatın. Çok hata yaptım, çok kıvrandım, çok burun kıvırdım, çok nankörlük ettim. Çok mutsuz kaldım. Çok hırpalandım- hırpaladım.. Ama hepsi geçti. Hepsi gitti be!

BURDAYIM.. Bütün savunmasızlığım ve tüm çıplaklığımla.
Beni görüyor musunuz?
Teslimim artık bu hale.

Çok samimi bir itiraf. Yıllarca kendimi düşmana vurur gibi dövdüm. Neden yaşadığımı neden bu hayatta var olduğumu anlamaya çalıştım. Anlayamadım daha çok kustum- küstüm.. Hala anlamış değilim yanlış anlamayın. Ama benim bu hayatta var olmamın bir sebebi olmalı;

Tanrı benimle neyi kast etmiş olabilir?

Dün hoca dedi ki bu eğitimi neden almak istediniz; çitin öteki tarafına geçmek bütün sınırlardan özgürleşmek istiyorum dedim. Dilediğimce avaz avaz (döküle döküle belki) ve şimdiye kadar hiç kimsenin sahibi olmadığı bir sahne yaratmak istiyorum ben. Lütfen!

Şimdi kahvemi yudumlarken, çalışma arkadaşlarıma, tam lezzetiyle damağımda buluşan bu tada yürekten teşekkür ediyorum. Geçmişi görüyorum. İçimdeki yavrucak artık tepinmesin çünkü güvende. Seni de görüyorum evlat. Öpüyorum kirpiğinin karasından.

Beni şuana kadar okuduysan sana da teşekkür. Yalnız olmadığımı biliyordum çünkü.
Sesimi duyabilen herkese sevgiler. Zira bu yalnızca kalben hissedilebilecek bir sesti.
Keyifle dolu bir gün olsun, iyi ki varsınız.

Zere.

 
Merhaba sevgili günlük. Bugün hiç tadım yok. İnsanın elinde olmayan şeyler için üzülmesine bugün gönüllüyüm.. Dün babamın mide için olan raporu çıktı. Kanser oraya bulaşmış görünüyor. Hayırlısı, düzelir, hallolur vs ya da başka bir şey duyasım gelmiyor hiç. İnsanın kabulu kolay olmuyor böyle zamanlarda çünkü.

Bir kahve yapıp içeyim. Göğsümde koca bir boğa varmış gibi. Gözümden yaş aktı akacak. Bazen ne düşünüyorum biliyor musunuz; öyle bir yer yapayım ki insanlar oraya girsin, bağırsın, çağırsın, haykırsın, tabak çanak kırsın. Çıksın gitsin. Finalde muazzam bir ferahlama. Mis!

Ağırlığımı buraya vermek istemiyorum. Ne diyorduk;

-Hikaye anlatma.
-Hikaye dinleme.
-Hikaye satın alma.

Herşey olması gerektiği gibi.

Gününüz keyifle kolaylıkla geçsin dilerim.
Sevgilerimle.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…