Geri Dönüşüm Gündeliği

zerema

Guru
Kayıtlı Üye
15 Şubat 2014
588
1.335
Herkese merhaba. Yıllardır kendini arayan, sorgulayan, ne için yaşadığını anlamaya ve bilmeye çalışan biri olarak kendi hikayemi ve dönüşümümü burada paylaşmayı, günlük tarzında duygu ve düşüncelerimi, hayallerimi, iyi gelenleri yazıp çizmeyi seçiyorum.


Kendi hayatımda uygulamaya gayret ettiğim, işime yaradığını düşündüğüm, saçtan, makyaja, ruhen ve bedenen iyi gelen herşeyi burada toplamak geldi içimden. Seçenlere nasıl katkı olabilirim şuan bilemiyorum ama Ahmed Arif'in dediği gibi " okuyanım bir kişi de olsa bu yazmama kafi sebeptir. "

Sevgiler.
 
Son düzenleme:
Merhaba. Bugün mümkün olduğunca az konuştum ve az şikayet ettim. Ağzımdan kötü bişey çıkacağı esnada "iptal" moduna geçtim. Duygu durumumda ağırlık hissettiğimde " bu kime ait" ve " bu durumun bana hediyesi nedir" sorusunda kaldım. İnsanoğlunun en büyük handikapı kendisini yanlış sorularla bir çıkmazın içerisine hapsetmektir.

Ne demek istiyorum?
-Neden bunlar benim başıma geliyor?
-Niye ben bunları yaşıyorum, kime ne zararım dokundu?
-Nasıl oluyor da hep sorunlu ınsanlar beni buluyor?
-NEDEN, NEDENNNN VE NEDENNNNNNNNNNNN?

Görüyorsunuz hemşirelerim; okurken adanmış bir kurban görüyorsunuz. Bu hayata parlamaya geldik. Neden ve nasıl soruları bizi sıkıştırır, bununla ne yapabilirim bu durumun bana hediyesi nedir, bana kim katkı olabilir,bunun için neler mümkün vs vs vs. Uygun soruları bulun, çözüm bulabileceğiniz sorularla başlayın. Yaklaşık 1 yıldır yapıyorum bunu ve hafifledim. O buhranlarım, boğulmalarım, ölme isteklerim son buldu.

Zihninizi kendinizle meşgul etmeyin lütfen.. Sanıyorum ki bizler yanlız kalınca hep felaket senaryoları üretiyoruz. Ancak hayat bir dram değil. Hayat bir seçimdir. Doğru ve yanlış da yoktur.. İyi bir şeyi seçersek ödül alır kötü bir şeyi seçersek bedel öderiz. Yaptıklarınıza, seçtiklerinize bir bakın. Neyi seçiyorsunuz, neyi dillendiriyorsunuz?


Peki soru şu;
-Bu bedeli ödemeye bazır mısınız?
 
İnanılmaz bir döngünün içindeyim. Hayatım boyunca olmadığım kadar mutlu ve huzurlu. Herşey olabilirmiş gibi, imkansız yokmuş gibi. Aslında bunların her biri birer bakış açısı, yargı, çeldiriciymiş kendi içimde. Herşey olması gerektiği gibi.

-Bundan daha iyi nasıl olur?

Derin bir nefes. Evet!
Sakin ol ve anda kal. İnsanın aklı ya geçmişe ya geleceğe gidiyor. Kimse anda kalmıyor. En büyük zarar da burda. Kendinizi sevin, hayatı sevilebilir kılın. Hepimiz biriciğiz bu hayatın.
 
Takipteyim, bende 1 senedir bu duygularla ve gelişimlerle ilerliyorum, herhangi bir eğitim almadım
Sadece bu konu üzerine hayli kitaplar okuyorum...
Farkındalık yaşıyorum, ve bu benim içimde bayagı derin ve güzel şeyler canlandırdı..
Tavsiyen ile Gülseren Budayıcoglunu keşfettim Kader motifi ile ilgili videoları enfesss.
Kendimizde çok şey keşfedeceğimiz ve bakış açımızın olumlu donanımlarla ilerlemesi dileğiyle.
 
Psikiyatrist Nusret Kaya. Danışanlarının hayatlarında rüyalarını yazmasıyla iyileştirme yapan biri. Tavsiye ederim lütfen videolarını izleyin. Rüyalarınızı hergün hatırlayabildiğiniz kadar yazmaya gayret edin ve kimseye anlatmayın. Farkındalığınızın artmasına yardımcı olacaktır.

-Çok saçma bi rüya gördüm yaaa! diye başladığımız cümlelerin altında aslında bize anlatmak istediği bişey var bilinçaltının. Semboller ve yüklediğimiz anlamları bilmek gerekiyor. Kendimizi tanımıyoruz ve hayatı bu yüzden kaçırıyoruz.

Whatsappta 2 grubumuz var. Sürekli sorular soruyoruz, bizi sıkıştıran, yoran alanların açılması için neler mümkün, hangi alan bilinç ve enerji olabilirim, bu durumun hediyesi nedir, kimin bana katkısı olur vs. Youtube'da Recep Özer Akademi var lütfen izleyin çok kısa videolar yüklüyor ve insanın içi açılıyor. O kadar net anlatıyor ki herşeyi. Son eğitimimi kendisinden almayı seçiyorum ve bununla birlikte eğitmenlik tarafına geçicem.

Lütfen hayatınızda bişeylerin yoluna girmesi için teslim olun ve inanın. Hayat ne çok toz pembe ne de kocaman bir kara bulut. Haraket motivasyondan önce gelir. Ertelediğiniz şeylerin listesi yapın ve birinden başlayın. Adım atmadığın ve harekete geçmediğiniz müddetçe herşey aynı kalacak. Bu durumun size faydası nedir? Ve gerçekten bu durağanlığı mı istiyorsunuz? Dürüst olun.

Sorun kendinize. Hergün karşımıza çıkan insanlara sorduğumuz gibi...

Konuşun kendinizle.

-Ne düşünüyorum? Ne hissediyorum?

Yakalayın kendinizi.Duygu düşünceden gelir. Düşünceyi değiştirirseniz duygu değişir. Sabırla ve zamanla herşey yoluna girecek.
 
Uzun zamandır çiçek almadım. Buraya yazayım da geldiğinde paylaşayım hdkjfgkfgh

Hayalleriminde ötesinde alan hızıyla gerçekleşmesi için neler mümkün?

Söz büyüdür. Kendinize iyi gelecek bir esma, tılsım, mantra bişey bulun. O kadar inanın ki size iyi geleceğine. Bir liste yapıp hayalini kurduğunuz şeylerin sırayla üstünü çizmeye gayret edin. Hayatın bana bonkör davrandığını itiraf etmeliyim.
Ben nasıl bu kadar şanslı oldum? Bakınız durumu değerlendirip kendime yine soruyla karşılık veriyorum. Ben şanslıyım, ben çok şanslıyım, allahım ben nasıl bu kadar şanslı oldummmm. Hopp duygu durum değişiyor.

Bilmem hiç denk geldi mi? İnstagramda sürekli yantra-mantra mucizesi diye yüzlerce, binlerce paylaşım var. Dikkat ediyorum paylaşımlara. Bu oldu, şu oldu, mucize gerçek oldu gibi. Nasıl oluyor peki? Sana bi kolye, bileklik gönderiyor bu sana iyi gelecek, al bu sözleri de söyle tamamdır. Onu alan, talep eden insan o kadar inanıyor ki iyi geceleğine.. Plasebo etkisi. Bingo! halbuki hayatında belki zaten bişeyler oluyordu ama seçmiyordu görmeyi. Ama bişeylerin değişeceğine inandığı için adım attı ya daha dikkatli bilinç. en ufak bir mululuğu o mantraya- kolyeye bağlıyor.
Bunda da bir yanlış yok. Ama demek istediğimi fark edin lütfen.


Kendinize bonkör olun. En çok kendinize özen gösterin. Yıllardır cildimle uğraşıyorum daha iyi görünsün ama ucuz yer olsun çok harcama yapmiyim derken daha çok harcama yaptım. Sonra dedim dur yahu! İyi araştır, emin ol ve hareket et. Aynen böyle yaptım ve bana hafif gelen, bunlar dilediğim işçiliği yapar dediğim yeri seçtim. Yolu çok ters vs ama o yolun hediyesi bana mutluluk oluyor. Yük olarak algılamıyorum yolu, bunu seçmiyorum.

Görsel olarak bi iyileşme yaşadığımda kendimi daha iyi hissediyorum mesela. Gitmeyen 5 kilo için bi diyetisyene gittim ve inandım kendime. Bu kez yapabilirim diye. Diyetisyen " zaten boy ve kilo durumunuz normal, ayda 2 kilo verirsiniz" dedi. 2 haftada 4 kilo verdim şok oldu kadın. Ve gayet korudum bu durumu.

Ne dedik, her insan biriciktir. Bir başkası kitap almaktan, daha çok okumaktan, eşi dostuyla kahve içmekten belki yalnız kalmaktan besleniyor. İnanın şuan kendimi prenses gibi hissediyorum. Çok çokk daha iyi olacak eminim. İnsan kendine vermediği değeri kimseden alamaz. Kendinize değil paranıza kıyın ( iyi geleceği düşüncesi hafif hissettiriyorsa ) .. Ne istediğinizi, neyi arzuladığınızı hissedin, görün. Ve adım atın. Çünkü siz buna değersiniz.
 
Salı günü çalışırken, bi arkadaşım geldi gözümün önüne. Sonra onun diğer arkadaşı ancak arada bir bağ görüyorum. Arkadaşımı aradım, haber alıyo musun x'den diye. Yok 1 ayı geçti görmüyorum askerde zaten dedi. Seni arayacak dedim kapadım telefonu. Dün aradı beni, noldu biliyo musun? Annesi beni aradı " x'i arar mısın hattını değiştirdi,bana ulaşsın" dedi. Şaşırdım mı? Pek değil. Psişik miyim bilmiyorum. Çok enteresan şeyler yaşıyorum. Bu durumu da, hislerimi de hepsini alıp kabul ediyorum. Beni yanlış yapacak insanlardan da uzak duruyorum..

İnsanlar izin vermiyorlar kendinizi kötü hissetmenize.

-Off noldu ya! Niye öyle duruyosun bi silkelen..
-Yaaaa bişey mi oldu tatlım nolduuuuuuuuuuuuu?

Bunu duyduğunuzda ağzının ortasına vurmak geçiyor içinizden.. Biliyorum. Ama bunu satın almayın. İnsanların bakış açıları, yargıları. İzin vermeyin buna. Kimsenin sizi yanlış yapmasına izin vermeyin. seçmeyin bunu. Acınızı da çekin. Ağlayın, sızlayın. Ancak bunu hayatınızın rutini haline getirdiğinizde hayat kalitenizi düşüreceksiniz. Bunu da alıp kabul eder misiniz lütfen? Ve sorun kendinize gerçek bu kime ait? Sizi yoran, aşağı çeken hisler, duygular, bakış açıları sahi sizin mi yoksa başkalarının mı? Gerçek bu kime ait?
 
Günaydın.. Dün akşam saatlerinde duygusal olarak kendimi aşağı çektiğim bir gün oldu. Bi mum yaktım, biraz ağladım. Ancak bu durumu yaşamanın hiçbir yanlışı olmadığını kabul ettim öncelikle. Bi kağıt kalem alıp yazmaya başladım. Beni daraltan alanlardan çıkabilmem için nelerin mümkün olduğunu, algılamayı, görmeyi, işitmeyi seçmediğim hangi olasılıklarım olduğunu bilmem ve algılamam için neye ihtiyacım olduğunu sorarak devam ettim. Ve sordum yine; gerçek bu kime ait? Etrafımda o kadar umutsuz-mutsuz insan var ki. İnanın bazen kendini iyi hissetmek ters bakış açısına yakalanabiliyor. Neden böyle iyisin? Olmamalısın çünkü. Hayat çok zor çünkü. Oysa bunların hepsi onların bakış açısı ve yargısı.

Sıcak bi duş aldım. Sonra içimden biraz küfrettim bütün düzene. Yattım uyudum. Sabah, günün bana güzellikleri nelerdir diye açtım gözümü. Bu arada dün şöyle bişey oldu. Bikaç gün önce mutfakta otururken masa örtüsüne bakıp, allahım bu nasıl örtüdür ya şimdi atsam annem bi ton laf eder diye düşündüm, kalktım. Neyse dün eve geldim mutfağa geçtim bilin bakalım ne oldu_? Evet.. Annem o örtüyü yırtıp çöpe atmış yerine çok güzel bi örtü sermiş. Mevlam neylerse güzel eyler İnsanlık için küçük, benim için büyük birşey.

Bugün biraz buruk hissediyorum kendimi. Sarılmaya ihtiyacım var. Bunun için neler mümkün? Bunun önünde duran herşeyi yıkıp yaratımını iptal ediyorum.. POC.POD

Bu arada whatsapp grubumuzda günün ödevi, sevdiğimiz 3 kişiye onları sevdiğimizi ve takdir ettiğimiz şeyleri söylemekti. Bunu yapınca kendimi daha iyi hissettim şuan. Kendimi iyi hissetmediğim zaman, bi başkasına iyi gelecek bişey yapmaya gayret ediyorum. Bunun da son zamanlarda farkındalığındayım.

Günümüzün baldan tatlı geçmesi dileğiyle.
Sevgilerimle.
 
Son düzenleme:
Cilt için şuan bakım yaptırıyorum. Arada çıkan sivilceler için de bi ilaç yazdırmam gerek ama izin al doktora git vs dünya iş geldi gözüme. Arkadaşlarımın çalıştığı işyerinde ilaç yazdırabiliyorlar. Geçen hafta rica ettim bir arkadaşıma sonra bişeyler oldu kaldı. Diyorum ya hergüne " bugünün bana güzellikleri, hediyeleri nelerdir " diye uyanıyorum. Öyle güzel şeyler oluyor ki aslında. Arkadaşım yazmış az önce ilacı yazdırdım, alabilirsin diye

Ne diyoruz bundan daha iyi nasıl olur ?

Ablam var. Çok katıdır bu konularda kişisel gelişim zırvalığı tadında. Derken bi kaç haftadır başladı böyle.
Sonra aradı : kızım ya kendimi çok iyi hissediyorum, bişeyler oluyor bana. Bugünün bana hediyesi nedir diyorum, eşim elinde bi hediyeyle geliyor Yaklaşık 1 yıldır iş arıyor mesela. Bi kaç gündür epey firma cvsini incelemiş, nasıl olur ya diyor. Bugün görüşmesi var, inşallah olacak. Ben şaşırmıyorum duruma. Siz de şaşırmayın. Yalnızca izin verin. izin verin ve görün. Neler oluyor, neleri alıp kabul etmiyorsunuz. Gardınızı indirin. Herşey elinizde, inanın.
 
Sabahları önce bir bardak su içiyorum. Sonra bi kahve yapıyorum kendime. Kahve benim içim terapi demek. O kadar mutlu oluyorum ki. O tok tutuyor beni. Öğlen salata çorba. Ekmek tüketmiyorum aralarda çok acıkırsam ceviz içi, badem. Arada bi maden suyu. Akşamları ekmeksiz ne yemek varsa. 3 litre su. Mandalinayı da çok seviyorum. Onu yiyince de istemsiz açlık hissetmiyorum.. Sanırım haftaya kadar 3 kilo vermiş olurum. Umuyorum yani

Hafiflik hissi paha biçilemez. Kendinizi kontrol edin kendinizden haberiniz olsun. Kilolar gelip yerini belledikten sonra ahlar vahlar kurtarmıyor çünkü.
 
Şuan hayal ettiğim birşey var. Olabilmesi için neler mümkün deyip ekliyorum;

- Anahtarlar dön, kilit açıl sistem çalış

Açıl susam açılllllllllllllll . Valla çok saçma geliyor biliyorum ama Kemal Sunal'ın filmi misali:

-agam benlen eğliniyir.

Umut, fakirin ekmeği kızlar. Şaka maka işe yarıyor. Yarın öbürgün bi bakıyoruz ben Harbiye Açıkhavadayım kgjlfklgfl .
Niye olmasın?
 
Kızlar kocaman bir günaydın. Haftamız dolu dolu güzelliklerle, mucizelerle geçsin.

Haftanın sorusu şu; eğer bir sihir olsaydınız hayatınızda ne yaratırdınız?

Kendime iyi gelen şeyleri not aldığım bi defterim var. Ve fark ediyorum ki yazmaya başladıkça çoğalmaya başlıyor güzellikler. Gerçekten hayatınızın neresini alıp kabul edemiyorsunuz. Soru sorun;

-bu durumla nasıl baş edebilirim?
-burada görmem gereken nedir?
-alıp kabul etmediğim, görmeyi, duymayı seçmediğim neler var? bunun en hızlı şekilde ortaya çıkmasına izin vermeyen her ne varsa yıkıp yaratımını iptal eder misiniz EVETTTTTTTTT! Pod.Poc.

Gözlemleyin. Hissedin. Neler oluyor?
Hayat siz ne yaparsanız odur..
 
Günaydın. Bugünün hediyelerini almaya, hayata umutla bakabilmeyi seçenlere selamlar olsun.

Talep edin.
Soru sorun.
Seçim yapın.
Ve tadını çıkarın.

Dün bi kız arkadaşımla görüştüm. Accessten, sorulardan bahsettim. Bu enerjinize yansıyan bişey hanımlar. Sor dedim kendine hergün, bugünün hediyeleri nelerdir, kime katkı olurum kimden katkı alabilirim diye. Kahvemizi içtik kalktık babama çorap alıcam, bi mağazaya girdik. Kasaya geçtim 3 al 2 öde kampanyası var dedi, biri bedavaya geldi. kalanı da kartımda puanım birikmiş bedavaya almış oldum fkgjfkjhkfgjh Ordan çıktık arkadaşım kemer almam lazım dedi. Gittik başka mağazaya iki kemer aldı, kasada dediler bir alana bir bedava var. Dedik bundan daha iyi nasıl olur ?

Bi başka arkadaşım var. Onunla epey yol kat ettik. İşiyle özel yaşamıyla olsun takdire şayan. Geçenlerde hayallerinin ötesinde güzellikte bir gün geçirmiş. Dedim, bundan daha iyi nasıl olur, yatakta olur valla diyor gjfkgjfkghk ay boyle yazınca komik gelmiyor ama aklıma geldikçe gülüyorum

Bakın çok küçük şeyler. Ama bunu alıp kabul etmeye de razı mısınız, gönüllü müsünüz? Bir anda sihirli bir değnek gelip hayatınızı hoppppppp alıp sizi bi sarayın içine yerleştirmiyor maalesef. Ama bebek adımları gibi düşünün. Çok sıkıştığınızda, daradığınızda, bununla ne yapabilirim, kolaylıkla nasıl hallederim, bunun bana katkısı nedir. Görmem gereken nedir? Soru sorun ama neden yaaaa, bunlar başıma niye geliyor, Allahım bir Bergen'i bilirim bir de kendimi. Bu ne acıdır yarebbilaelmin diye veryansın etmeyin. Hayat bu. Doğrusu yok yanlışı yok. Kendinizi yanlış yapmayın. Gerçekten değişime gönüllü müsünüz? Gerçekten istiyor musunuz? Gerçek değişimi istemeyen siz mi yoksa bir başkası mı?

Gerçek bu kime ait?
 
Duygularınız Olgulara Uygun Olsun:

“Kendi başına iyi ya da kötü olan bir şey yoktur, bunu düşüncelerimiz yapar.” WILLIAM SHAKESPEARE

Shakespeare’in saptamış olduğu gibi, koşullar kendi başlarına iyi ya da kötü değildir. Bu, nasıl yorumladığınıza bağlıdır. O
nedenle, duygularınızın duruma uygun olabilmesi için olan biteni kendinize çok iyi tarif etmeniz gerekir. Tarifinizi abartırsanız, duygularınızı ve belki çıkaracağınız sonuçlan da abartırsınız. Çizimleriniz aşırı olumsuzsa görünümünüz de öyle olacaktır. Duygularınızın olgulara uygun olmasını nasıl sağlayabilirsiniz? Bir şey olduğunda derhal düşüncelerinizin kesinliğini sınamak için kendinize şunu sorun: “Bu doğru mu?” Önünüzde bir fatura yığını duruyor ve siz de “Bunları ödeyebilmek için yüz yıl çalışmam lazım” diye düşünüyorsanız, kendinize bunun doğru olup olmadığını sorun. Eğer doğru değilse (aşırı ifadeler nadiren doğrudur), bu kez kendinize şunu sorun: “Doğru olan hangisi?” Kesin olun. O zaman, belki de bütün bu borçlan ödemenin ancak üç ayınızı alacağını göreceksiniz. Şimdi, felaket tellallığı yapmak yerine durumu doğru değerlendirmiş bulunuyorsunuz.

"Sözlü Dövüş Sanatı.Tongue Fu"

Lütfen bu kitabı temin edin. Bolca örnek alıştırma var içinde.
 
BİR KAÇ SORU ÖRNEĞİ;


Burada farklı hangi seçeneklere sahibim?
Daha başka neler mümkün?
………………… için sonsuz olasılıklar nedir?
………………. nın olabilmesi için ben ve bedenim hangi enerji, alan ve bilinç olabiliriz?
Bugün kendim olmayı seçseydim kim olurdum?



Ve hayatınızda çözüm aradığınız her konuda kullanabileceğiniz harika bir başka araç daha ;
“ Şunu en az üç gün, günde 30 kere tekrarlayın; Algılamayı, bilmeyi, olmayı ve almayı kabul etmeyi reddettiğim, algılamaya, bilmeye, olmaya ve almaya kabul etmeye asla cesaret edemediğim, ancak algılamam, bilmem, olmam ve almam gereken şey nedir ki onu algıladığımda, bildiğimde, olduğumda ve aldığımda kabul ettiğimde ………… sorunuma tam bir açıklık ve çözüm/kolaylık getirebileyim?
Boşluklara istediğiniz her şeyi koyabilirsiniz. Bu soru sizin orada olmadığınız her şeyi çözmeye baslar.
Eğer bunu 3 gün üst üste 30 defa yapmayı isterseniz üçüncü günün sonunda veya dördüncü günün ortasında şeylere daha farklı bakmanızı sağlayacak bir ilham almaya başlarsınız. Birden bire kendinize ben bunu neden daha önce düşünmedim diye sorarsınız. Daha önce düşünmediniz çünkü ret ettiniz veya cesaret edemediniz veya asla bir şeyi algılamamalısınız veya kabul etmemelisiniz diye düşündünüz veya bunu başarabilmek için bir şeyi algılamak ve kabul etmek zorundaydınız seklinde düşünürsünüz.”

KAYNAK: Access nedir? Nasıl çalışır?
 
Günaydın kızçelerim. Bugün hayal ettiklerimi imgeleyerek, ne hissettiğime bakarak günümü geçirmeye niyet ettim. Sıcacık bir sarılma, bir kaç gün belki il dışı. Şuan ne yapabilirim bilmiyorum, algılayabilmem için neler mümkün diyorum kendime.

Bu arada bişey isterken kullandığınız kelimelere lütfen dikkat edin. Nasıl?

-Allahım nolur yiyim yiyim kilo almiyim.

Bir dilek, temenni, istek. Yanlış var mı sizce istemde? Olsun da nasıl olursa olsun. Bu şekilde olmaz. Bi hastalıkla boğuşur durursunuz sonrasında da Allahım ben niye bunu yaşıyorum deyip bir deri bir kemik kalırsınız mazallah. net, anlaşılır, olumlu cümle kalıpları olsun.

Sağlıkla, kolaylıkla zayıflayabilmem için neler mümkün?
Gerçekten acıktığımda dilediğimi yiyip sağlıklı kilomda kalmak nasıl olurdu?
58 kilo olmak ne hissettirirdi?
Hafifliyorum.

Yani ucu bucağı nereye gidecek fark edin. Söz büyüdür dediğimiz şey de tam olarak burda devreye giriyor. Gerçekten hayatınıza çağırdığınız şey ne?
 
Gözünüzü Çevrenizdeki Harikalara Açın

“Evren, daha da belirginleşmek için bıkmadan bizim ilgimizi bekleyen harika şeylerle doludur.” - EDEN PHILLPOTTS

Güzel bir duvar takvimi alıp mutfağınıza asın. Çevrenizdeki harika şeylere daha çok ilgi gösterirseniz, katlandığınız adaletsizlikleri dengeleyebilirsiniz. Her gün, o gün iyi gitmiş olan şeyi not edin. Sabah kahvaltıda attığınız kahkahayı, gün
doğuşunda yaptığınız dinçleştirici yürüyüşü, nihayet ödeyebildiğiniz bir faturayı, duymazdan geldiğiniz gülünç bir sataşmayı, bahar gününün muhteşemliğini, mutlu bir rastlantıyı ya da izlediğiniz güzel filmi kaydedin. O gün olan güzel bir şeyi not etmek için on saniyenizi ayırın.

Frank Lloyd Wright’m dediği gibi, “Güzellikleri aptalca görmezden gelirseniz, bir süre sonra onları hiç göremez hale
gelirsiniz
. Hayatınız yoksullaşır. Ama güzelliklere akıllıca yatırım yaparsanız, bütün hayatınız boyunca size eşlik ederler.”
Dünyanızdaki güzellikleri kaydedin, o zaman size hep refakat edeceklerdir.

Sözlü Dövüş Sanatı. Sayfa:265



Feel the Fear and Do It Anyway (Korkun Ama Genede Yapın) adlı kitabında Susan Jeffers, bir terslikle karşılaştığınızda
kendinize, “Bununla başa çıkabilirim” sözünü tekrar etmenizi öneriyor. Bu cümle tehdit edici koşullar karşısında
soğukkanlılığınızı muhafaza etmenizi sağlayacak sihirli bir söz işlevi görür. Bu üç kelime karamsarlığa (“Yapamam”) kapılmanızı önler, bir güven hissi (“Yaparım”) doğurur. Ann Landers okuyucularına şunu tavsiye ediyor: “Dertleri
hayatınızın kaçınılmaz bir parçası olarak kabul edin ve kendinize şu en rahatlatıcı sözü söyleyin: Bu da geçer.” İşler yanlış gittiğinde umutsuzluk içinde debelenmek yerine, bu sıkıntının geçici olduğunu ve daha iyi yarınlar ummak için sayısız neden olduğunu hatırlamalısınız.
 
Son düzenleme:
ne hoş, ilginç ve samimi bir anlatım bu böyle... gülümsedim:)
son zamanlarda nasıl kendine yeter bir hayat yaşanır üzerine düşünüyorum sık sık. ne yeterli gelir bize bu hayatta, ne kadarı yeter, gerçek ihtiyaçlarımız nedir vs vs... ben sakin görünen heyecanlı bir tipim, ama olabildiğince sakin kalabilmek, ani durumların stresinden ari, sade ve basit bir hayat sürmek istiyorum (sürmeyi seçiyorum inşallah:)) temelde.
bugün iş için gittiğimiz bir yerde iki köylü teyze bırak işi kızım, acil bir çocuk daha yap dedi:) işi bırakmak hiç düşündüğüm bir konu değil aslında ama sanki çok cazip ve kolay bir teklif gibi hissettim o an:)
hayatın enteresan akışı içerisinde hissediyorum kendimi çok... yazılarında da sanki bu vardı:) venüs mars falan bişeyler mi oluyor ne
bal dan tatlı bir gün olsun hepimize... (çok beğendim bu sözcüğü de:))
 



Çok sevindim ve mutlu oldum yazdıklarınıza

Hayatımız boyunca başkalarını farkında olmadan kopyalıyor, düşüncelerini satın alıyoruz ve kendi gerçeğimiz yapıyoruz. Mutluluk haritası çıkarın. Neyi, ne zaman, nerde ve kiminle yapmakta keyif almayı seçiyorsunuz? İstediğimiz olmadığında kendimizi nasıl hissediyoruz, en çok nerde dövüyoruz kendimizi ve gerçek bu düşünce bize mi ait? O kadar yanlış yapıyoruz ki kendimizi. O kadar yanlış yapılmaya izin veriyoruz ki! Yaşadığımız acılar,tramvalar her birinin akabinde radikal kararlar alıyoruz kendimizce.

Babamız annemize kızar söver ve şöyle deriz:

-Aslaaa babam gibi bi adamla olmayacağım!

Ne oluyor peki. Tam olarak babamıza benzeyen bir adamı hayat getirip karşımıza koyuyor..

Hepsini geçin şimdi. Ne istiyorsunuz? Ağzınızdan çıkan nedir, zihninizden geçen nedir? Eş mi değil mi? Niye bu kadar soru soruyorum, fakındalığında mısınız hayatınızın? Neresindesiniz? Kaçmayın hislerinizden, düşüncelerinizden. Kendini yakalayın. Geçiştirmeyin.

Hayattaki değerinizi bulun. Ne için yaşadığınızı? Neyi ertelediğinizi? Öyle kısa ki şu ömür dediğin şey. Boş herşey inanın. Gidip oje sürecem şimdi? Neden? Çünkü ellerimi seviyor ve değer veriyorum. Ojeyle bakmaya doyamıyorum. Ne saçma değil mi? Değil. Bu da benim değerim mesela. O yüzden diyoruz doğru yok, yanlış yok. Seçim var. Oje sürünce ben mutlu oluyorum. Şarkı söyleyince, evde saçma sapan ses çıkartırken, mezdekeyle oynarken. Hayat ben ne yaparsam o.. Bu kadar. Beni kızdıran öfkelendiren canımı sıkan herşey bakış açımla ilgili. Bakış açımı yumuşattığım da hayatla kol kola giriyoruz.. Çok özür diliyorum ama bokuyla kavga eden insanlar var. Bu bok niye böyle diye? Sen yaptın kardeş diyemıyosun!

Gardınızı indirin, sorunu net bir şekilde ortaya koyun. Direnç gösterdiğiniz yerde barış sağlayamazsınız. Yumuşayın kendiniz için. Bir tane hayat var. Neyi yaşamayı seçiyorsunuz? Bugün hayatınızın geri kalan ilk günü. Ya herşey bahaneyse? Ya herşey alıp kabul etttiğinizde bambaşka bir hal alıp sizi güldürecekse neyi seçerdiniz?


Hola! Baldan çok daha tatlı birgün bizi bekler, çünkü bizzz buna değeriz
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…