- 9 Mayıs 2011
- 13.840
- 28.707
-
- Konu Sahibi filmdelisi
- #61
Buraya kadar okudum. Kadınsınız siz. Doğuransınız, büyütensiniz. Hayatın temel taşısınız. Üreten, ürettiğini sevgiyle şefkatle yapansınız. Duygusalsınız. Anneliği bırakın bi kenara. Kendinize saygınız olmadan neyi tam yapabilirsiniz? Ben bazen şiddete meyilli olduğumu düşünüyorum. Bu cümlelerden sonra parçalardım adamı çünkü. Elbette çocuklar önemli öncelikli. Ama böyle adi, ciğeri 5 para etmez adamlar sizinle aynı evde yaşamayı haketmiyor. Boşanacağım demiş misiniz bakamadım. Boşanın. Geleceği meleceği bırakın.evde senin bedeninin her yerinden iğreniyorum, gözlerimi kapayıp başkasını hayal ediyorum diyor.
İçimizdekileri yazmaya kalksak, roman dizisi olur herhalde.Sizi tutan şey işinizin olmaması değil.
Çocuklarınız da değil.
Nerden mi biliyorum?
Bende iki engel de olmamasına rağmen 6 buçuk yıldır bekliyorum.. :)
Bekleyebiliyor insan yani..
Bunun pek çok sebebi olabilir..
Ben de özellikle annemi, onun annesini çok düşünüp durdum.
Üzülmelerini istemiyorum.
Bu konudaki duygularınızı anlıyorum.
İnsanların size acıyacak olması, hakkınızda ayy nelere katlanmış diye düşünecek olması da
bir nebze anlaşılır.
Ben o kısımla çok ilgilenmiyorum ama özellikle kendim kendimi yargılar dururum.
Nasıl affettin la bunu salak mısın?
Nasıl düştün bu tuzağa vay gerizekalı diye.
Esasında kendimi affedemediğim için eşimle de ilişkimi bir türlü düzeltemedim.
İnsan karakterine yakıştıramadığı durumu kabullenemeyince sevse de olmuyor.
Ben seviyorum mesela hala bu da beklettirdi.
Mutsuz mutsuz beklettirdi hem de..
Kavga kıyamet beklettirdi..
Ama siz sevmiyorsunuz muhtemelen artık.
Zaten bu kadar çirkin hakaretler edip, onurunuza dokunan birini sevmemek en doğal olanı.
Çok zordur eminim.
En başta ben onun çocuklarının annesiyim nasıl bu kadar çirkinleşir diye çıldırır insan.
Ben kadınlık gururuma dokunacak sözler duymadım.
Yalan,arkamdan iş çevirme, kumar, borç. Adama saygımın bitmesi, ilgisizlik, yetersizlik
en önemlisi güvensizlik, sonunda tahammülsüzlük gibi sorunlarla boğuştum..
Sebepler değişse de hepsi değersiz hissettiriyor işte..
Yani bana da hep aklı başında kadınsın, gücüne bak, elini kolunu bağlayışına dön bak derler.
Ben de kendime baksam öyle derim.
Evliliklerde emekten yanayım. Fazlasıyla da emek verdim ama ben gereğinden fazla verdim bence.
Her şeyin fazlası da zarar neticede.
Yaşarken bir başka oluyor..
Yaşayan bilir.
Al bak ne kadar uzun yazdım.
İnan içimdekilerin çeyreğini yazmadım daha!
İşte öyle..
Mutlu olmanı dilerim..
Bu cümleler o kadar umrumda değil ki, nasıl kaale almadığıma şaşırırsınız.Buraya kadar okudum. Kadınsınız siz. Doğuransınız, büyütensiniz. Hayatın temel taşısınız. Üreten, ürettiğini sevgiyle şefkatle yapansınız. Duygusalsınız. Anneliği bırakın bi kenara. Kendinize saygınız olmadan neyi tam yapabilirsiniz? Ben bazen şiddete meyilli olduğumu düşünüyorum. Bu cümlelerden sonra parçalardım adamı çünkü. Elbette çocuklar önemli öncelikli. Ama böyle adi, ciğeri 5 para etmez adamlar sizinle aynı evde yaşamayı haketmiyor. Boşanacağım demiş misiniz bakamadım. Boşanın. Geleceği meleceği bırakın.
Sizin görüşünüz, saygı duyarım.Anlattığınız gibi bir kadın yaşadıklarınızı asla sineye çekmez çoktan boşanmış olurdu.
Katlanama sebepleriniz tamamen bahane dik duruşluyum iddianız da kendinizi kandırmaca.
Açık yazdım ama konuyu okuyunca görünen bu.
İğrenç ama. 2 çocuğunuz var. Hiç mi emek, hiç mi vefa, hiç mi saygıdan haberi yok adamın? Nasıl bi terbiyesizlik başkasını hayal ediyorum demek. İkiyüzlü manyak. Çocuklar bunlara hiç mi şahit olmuyor? Kendinizi bilseniz bile hayatınızı sömürüyor adam şuan. Gün çalıyor sizden.Bu cümleler o kadar umrumda değil ki, nasıl kaale almadığıma şaşırırsınız.
Çünkü yeteneklerimden biri kendimi bilmektir.
Ben eksi ve artısıyla hayatımdaki en iyi eleştirmenim zaten kendime.
Ve şuan kilo almış olsam da, gerçekten çok güzel ve kocası tarafından arzulanabilecek bir kadınım.
Koca kişisinin de hayatında ulaşılmayacak biriydim.
Bu kendi sözleridir, o kız bana bakmaz, ben kimim ki yanına yakıştırsın diye aylarca peşimde sessiz sedasız gezinmiştir.
O sebeple ne gururuma dokunur sözler, ne benliğime.
Benimki bir lütufmuş aslında, iç güzellik diye gezip kapkara bir yüreği ve hastalıklı ruhu bulmak ise piyangom oldu!
Mesele para değil ki,ne kadar kazandığınız değil yani. Erkek denen ilkel varlık kendisi işe gidip siz evde oturduğunuzda sizi sosyal ortamdan dışlanan eve mahkum evin hizmetlerinden sorumlu 2. Sınıf biri olarak görüyorHayatımdaki en büyük salaklarımlarından birisi, nişanlanırken işimi bırakmak oldu.
Çünkü izin günlerimiz tutmuyordu, aldığım maaş asgari ücret ve inanın bizlerim maddi imkanlarının yanında 3 4 akşam yemek parası idi.
Ben işe gittiğim için maaşımın 2 katını harcıyordum, siz düşünün.
Çok büyük aptallık edip, bıraktım!
Şimdi o beğenmediğim maaşa, böyle muhtaç eder adamı hayat denen şey!