Nefes almak istiyorum anne,
Aklıma düştüğünde, fotoğrafların elime değdiğinde nefes alabilmeye devam etmek istiyorum.
Sensiz geçen 1.5 senede sensizliğe dair hiçbir şeye alışabilmiş değilim. Oysa geçmese de alışıyorsun demişlerdi. Bu kadar uzun mu sürüyor, daha fazla mı ağlamam gerekiyor anne?
Seni çok özlüyorum, özlerken bile kızıyorum. Aslında kırılıyorum.
Anlatmak istediğim, sığınmak istediğim öyle çok şey geldi ki başıma...
Ben uyuyamadığımda yanıma gelip saçlarımı seven sen, şimdi rahat mısın merak ediyorum. Kolay olmadı yaşamak, kırılmaktan başka bir şey kazandırmadı hayat sana. Kabul ediyorum, ama ben çok yarım kaldım anne.
Bugün fotoğraflarımıza denk geldim tesadüfen flash bellekte. Saçlarımı örerken video çekmişim, çocuklar gibi...
Espiriler, şakalar, öpmeler, sevmeler. Ellerine baktım, o çok sevdiğim ellerine.
Sen gelmiyorsun, ama kokunda yok anne. Bazen özlüyorum, bazen evde yokluğunu arıyorum. Hemen ilaç kutunu salonda sehpaya koyuyorum ki, sanki burdaymışsın gibi. Beraber yattığımız yatağın yastık kılıflarını öpüp kokluyorum o zaman. Ama lanet olsun, şu kalbim, şu içim çok acıyor anne. Çocuk gibi, çocuk gibi ağlıyorum özledikçe. Evlendim, hayat kurdum kendime, ne olurdu sende olsan...
Hayattaki en güzel kazancım, en seviğim insanın beni ağır sınava itmesi...
Geçmiyor...