Evlilikte değişen kişilikler yüzünden boşanılır mı?

Hahahahha şuna çok güldüm ya. Gerçekten yani kocamızla mangal üstü semaver yapamayacaksak boşa yaşıyoruz asıl 🤣
Suni değişim olabileceği konusuna katılıyorum👍🏻 instagram postlarından esinlenilmiş suni hayatlar. Konu sahibi eşinizle uyumsuz musunuz yoksa siz uyumsuzlaşmaya mı çalışıyorsunuz onu bi iyice tartın ayrılmadan bence. Sonrasında aslında orda mangalda mutluymuşum dememek için 😁
Mangal olursa avam, barbekü olursa modern
 
Merhaba, yakınlarımın şımarıklık olarak düşündüğü bir konuyu beni hiç tanımayan sizlere sormak istiyorum..
10yıllık bir ilişkim var, 3 yıllık evliyiz. Bu süreçte ben üniversite bitirdim doktora yaptım. Güçlü bir mesleğim var. Eşim lise mezunu. Bunu uzunca bir zaman sorun olarak görmedim ta ki evlendikten sonrasına kadar. Eşim ve ailesi ise beni mesleğimden ötürü onları ezmemin önüne geçmek istercesine zorbalığa maruz bıraktılar. Bence ben onların el üstünde tutması gereken biriyken(mesleğim+kişiliğim+maddi olanaklarım oğullarının yararına olan şeyler) sen okudum diye iş yapmayacağını sanıyosan yanılıyosun kalk şunu getir bunu götür gibi saçma sapan anadolu adetlerine maruz kaldım.(yardım etmeyi, benden büyüklere hizmet etmeyi, insanlara sevdikleri yemekleri pişirmeyi vs severim ama kalk, getir, yap gibi zorbalıklar olunca istemeyerek de olsa yaptım, artık yapmak istemiyorum) Tanıştığımızda aynı görüşte aynı inançta insanlardık fakat artık öyle değiliz. Bu ilişki başladığında nelerden hoşlanırım, nasıl biriyim, gerçekten neye inanırım bilmiyordum. Ben kendimi keşfettikçe onunla hayat görüşlerimiz farklılaşmaya başladı. O nasıl bir ortamda doğduysa öyle ölmeyi düşünen, evinde mutlu huzurlu günler yaşamak isteyen, ailesiyle arkadaşlarıyla mangal keyfi ardından çay keyfi yapmak isteyen biriyken ben bunlardan hiç hoşlanmamaya, hayatın bu kadar anlamsız olmaması gerektiğini düşünmeye başladım. Onun değer verdiği şeylerle benimkiler çatışmaya başladı. Ben arkadaşlarımla yılda 1 kez de olsa edebimle 2 bardak alkol alıp keyif yapmak isterken o bunu asla istemedi, bize yakışmaz, günah vb nedenlerle. Onu anlıyorum, sonuçta en başında nasıl biriyse öyle kaldı, sorun bende, benim değişimimde. Ama bu engel olabileceğim bir şey değildi.
Birbirimizi çok seviyoruz, özellikle ben garip bir şekilde o yanımda olmayınca mutlu dahi olamıyorum, ya aşktan ya alışkanlıktan. Takıntılıyım ona karşı. Ama sevgi yeter mi? Yakın zamanda çocuk istiyor, ama ben bu çocuğu nasıl büyütücem? Benim hayat görüşümle onunki farklı. Çocuğum olsa neyi giyip giymeyeceği konusunda bile kavga etmekten korkuyorum. Çoğu zaman bana doğru gelen şeyler ona yanlış geliyor, ortada bir çocuk olsa kimin doğrusunu öğrenecek? Bu gibi sebeplerle şuan çocuk düşünmesem de ilerisini düşünerek hata mı yapıyorum diyorum. İlerde bu ilişki her iki tarafın da beklentisini karşılayamazsa birbirimize harcadığımız emeklere yazık olmaz mı? Kısacası şimdi olmasa ilerde boşanırız diye korkuyorum. Evet bundan korkuyorum ama kendimi de değiştirmek istemiyorum hayata 1 kez geliyoruz. Bana bir keresinde bi daha şort giyersen boşanırız buna katlanamam dedi. Daha önce 1kere bile ayrılığı dile getirmemişti. Bence bir evlilik ne giydi ne içti gibi sebeplerle sallantıya girecekse yıkılsın gitsin. Bu sözü duyduktan sonra her gün boşanmayı düşünür oldum. İlerde benim kişiliğim yüzünden boşanacaksak şimdiden neden birbirimize emek harcıyoruz diye sordum. ‘Ben seni sıkmamaya çabalıyorum, değişen kişi sensin, sen de biraz eskisi gibi olmaya çalış’ dedi.
Şimdi size soruyorum: kendimi iyi hissettiğim kişiliğimi baskılayıp, onun istediği gibi biri olmayı başarırsam, evliliğimde mutlu olabilir miyim?
Buraya kadar okuyanınız varsa teşekkür ederim..:) daha o kadar fazla yazmak istediğim şey var ki.. ama onları terapi seanslarımda dile getireceğim
İlişkinin süresi dolmuş. Tesekkür edip ayrılmak lazım artık
 
Merhaba, yakınlarımın şımarıklık olarak düşündüğü bir konuyu beni hiç tanımayan sizlere sormak istiyorum..
10yıllık bir ilişkim var, 3 yıllık evliyiz. Bu süreçte ben üniversite bitirdim doktora yaptım. Güçlü bir mesleğim var. Eşim lise mezunu. Bunu uzunca bir zaman sorun olarak görmedim ta ki evlendikten sonrasına kadar. Eşim ve ailesi ise beni mesleğimden ötürü onları ezmemin önüne geçmek istercesine zorbalığa maruz bıraktılar. Bence ben onların el üstünde tutması gereken biriyken(mesleğim+kişiliğim+maddi olanaklarım oğullarının yararına olan şeyler) sen okudum diye iş yapmayacağını sanıyosan yanılıyosun kalk şunu getir bunu götür gibi saçma sapan anadolu adetlerine maruz kaldım.(yardım etmeyi, benden büyüklere hizmet etmeyi, insanlara sevdikleri yemekleri pişirmeyi vs severim ama kalk, getir, yap gibi zorbalıklar olunca istemeyerek de olsa yaptım, artık yapmak istemiyorum) Tanıştığımızda aynı görüşte aynı inançta insanlardık fakat artık öyle değiliz. Bu ilişki başladığında nelerden hoşlanırım, nasıl biriyim, gerçekten neye inanırım bilmiyordum. Ben kendimi keşfettikçe onunla hayat görüşlerimiz farklılaşmaya başladı. O nasıl bir ortamda doğduysa öyle ölmeyi düşünen, evinde mutlu huzurlu günler yaşamak isteyen, ailesiyle arkadaşlarıyla mangal keyfi ardından çay keyfi yapmak isteyen biriyken ben bunlardan hiç hoşlanmamaya, hayatın bu kadar anlamsız olmaması gerektiğini düşünmeye başladım. Onun değer verdiği şeylerle benimkiler çatışmaya başladı. Ben arkadaşlarımla yılda 1 kez de olsa edebimle 2 bardak alkol alıp keyif yapmak isterken o bunu asla istemedi, bize yakışmaz, günah vb nedenlerle. Onu anlıyorum, sonuçta en başında nasıl biriyse öyle kaldı, sorun bende, benim değişimimde. Ama bu engel olabileceğim bir şey değildi.
Birbirimizi çok seviyoruz, özellikle ben garip bir şekilde o yanımda olmayınca mutlu dahi olamıyorum, ya aşktan ya alışkanlıktan. Takıntılıyım ona karşı. Ama sevgi yeter mi? Yakın zamanda çocuk istiyor, ama ben bu çocuğu nasıl büyütücem? Benim hayat görüşümle onunki farklı. Çocuğum olsa neyi giyip giymeyeceği konusunda bile kavga etmekten korkuyorum. Çoğu zaman bana doğru gelen şeyler ona yanlış geliyor, ortada bir çocuk olsa kimin doğrusunu öğrenecek? Bu gibi sebeplerle şuan çocuk düşünmesem de ilerisini düşünerek hata mı yapıyorum diyorum. İlerde bu ilişki her iki tarafın da beklentisini karşılayamazsa birbirimize harcadığımız emeklere yazık olmaz mı? Kısacası şimdi olmasa ilerde boşanırız diye korkuyorum. Evet bundan korkuyorum ama kendimi de değiştirmek istemiyorum hayata 1 kez geliyoruz. Bana bir keresinde bi daha şort giyersen boşanırız buna katlanamam dedi. Daha önce 1kere bile ayrılığı dile getirmemişti. Bence bir evlilik ne giydi ne içti gibi sebeplerle sallantıya girecekse yıkılsın gitsin. Bu sözü duyduktan sonra her gün boşanmayı düşünür oldum. İlerde benim kişiliğim yüzünden boşanacaksak şimdiden neden birbirimize emek harcıyoruz diye sordum. ‘Ben seni sıkmamaya çabalıyorum, değişen kişi sensin, sen de biraz eskisi gibi olmaya çalış’ dedi.
Şimdi size soruyorum: kendimi iyi hissettiğim kişiliğimi baskılayıp, onun istediği gibi biri olmayı başarırsam, evliliğimde mutlu olabilir miyim?
Buraya kadar okuyanınız varsa teşekkür ederim..:) daha o kadar fazla yazmak istediğim şey var ki.. ama onları terapi seanslarımda dile getireceğim
Eşiniz ne iş yapıyor? Gerçekten çok zor bir durum. Öle insanlar hayata sığ bakıyor. Gelişmiyor sen gelısmem istesen onada izin vermıyolar. Bence sevgı hep uzerıne koymalı. Ama bızler erkoçlar yüzünden dönüşüyoruz. Çok ıtı donusende var kalıbının ıcınde çürüyen de. Bir laf var ya allah dengıne denk getırsın. Sevgı aşk muhteşem şeyler. Ama sızın yaşadıgınız aşk mı bılmıyorum. Çünkü aşk bence ıkı insanın ahenklı bır sekılde yol almasıdır.
 
En baştan fazla duygusal davranmış olabilir misiniz? "Aşk varsa gerisi hallolur." gibi düşünerek? Dediğiniz gibi akademi ve kariyerin de verdiği vizyonla bulunduğunuz ortamın sizi rahatsız etmesi çok normal. Ezmek için demiyorum ama siz makale yazarsınız, konferans kovalarsınız, evde uğraştığınız kafa "Şort giyersen boşanırız."
Bu sizin ne kadar tahammül edebileceğinize bağlı. Benim de argör olup çok basic hayat yaşayan arkadaşlarım da var ama Türkiye'nin en iyi üniversitesinde de olsa beğenmeyip Amerika'ya postdos için gideni de var. Yani sizi günün sonunda eşinizle çocuk sahibi olup, usturuplu giyinip mangal yakmak, kayınvalideye çay koyup çocuğunuza pişen köfteyi yedirmek mi mutlu eder yoksa aynı eğitim seviyesinde konuşabileceğiniz, paylaşımınızın da o minvalde olacağı bir ilişki mi?

Benim eşim kendi mesleğimden (2 kere evlendim, ikisi de öyle) Benim iş sorunlarımı ya da kariyer hedeflerimi paylaşabileceğim, İngilizce içerik diye bir şeyi okurken/izlerken tek kalmayacağım ya da kendi minimal arkadaş çevremle uyumlu (hepsi mühendis, çoğu yurt dışında zaten) birini bulmam önemliydi. Başkası için belki komiktir ama ben bunlar olmazsa mutsuz olurdum, kendimi biliyorum. 2 yıl platonik aşık olduğum (yaş 18), aşkından "ölüp bittiğim" çocuk SMS atarken hal eki olmayan "-de, -da" yıl ayıramadığı için ondan soğumuştum (ciddi) :confused: Şimdi 33 yaşındayım hala aynı iritasyona sahibim. Kaç yıl geçmiş ama kafam değişmiyor. Aşk da bir yere kadardır bana göre.

O yüzden iyice geç olmadan ne istediğinize, nasıl bir hayat yaşamak istediğinize karar verin. Kendinizden de bu kadar ödün vermeyin.
yorumunuzu o kadar doğru ve gerçekçi buldum ki. :KK50:
 
Merhaba, yakınlarımın şımarıklık olarak düşündüğü bir konuyu beni hiç tanımayan sizlere sormak istiyorum..
10yıllık bir ilişkim var, 3 yıllık evliyiz. Bu süreçte ben üniversite bitirdim doktora yaptım. Güçlü bir mesleğim var. Eşim lise mezunu. Bunu uzunca bir zaman sorun olarak görmedim ta ki evlendikten sonrasına kadar. Eşim ve ailesi ise beni mesleğimden ötürü onları ezmemin önüne geçmek istercesine zorbalığa maruz bıraktılar. Bence ben onların el üstünde tutması gereken biriyken(mesleğim+kişiliğim+maddi olanaklarım oğullarının yararına olan şeyler) sen okudum diye iş yapmayacağını sanıyosan yanılıyosun kalk şunu getir bunu götür gibi saçma sapan anadolu adetlerine maruz kaldım.(yardım etmeyi, benden büyüklere hizmet etmeyi, insanlara sevdikleri yemekleri pişirmeyi vs severim ama kalk, getir, yap gibi zorbalıklar olunca istemeyerek de olsa yaptım, artık yapmak istemiyorum) Tanıştığımızda aynı görüşte aynı inançta insanlardık fakat artık öyle değiliz. Bu ilişki başladığında nelerden hoşlanırım, nasıl biriyim, gerçekten neye inanırım bilmiyordum. Ben kendimi keşfettikçe onunla hayat görüşlerimiz farklılaşmaya başladı. O nasıl bir ortamda doğduysa öyle ölmeyi düşünen, evinde mutlu huzurlu günler yaşamak isteyen, ailesiyle arkadaşlarıyla mangal keyfi ardından çay keyfi yapmak isteyen biriyken ben bunlardan hiç hoşlanmamaya, hayatın bu kadar anlamsız olmaması gerektiğini düşünmeye başladım. Onun değer verdiği şeylerle benimkiler çatışmaya başladı. Ben arkadaşlarımla yılda 1 kez de olsa edebimle 2 bardak alkol alıp keyif yapmak isterken o bunu asla istemedi, bize yakışmaz, günah vb nedenlerle. Onu anlıyorum, sonuçta en başında nasıl biriyse öyle kaldı, sorun bende, benim değişimimde. Ama bu engel olabileceğim bir şey değildi.
Birbirimizi çok seviyoruz, özellikle ben garip bir şekilde o yanımda olmayınca mutlu dahi olamıyorum, ya aşktan ya alışkanlıktan. Takıntılıyım ona karşı. Ama sevgi yeter mi? Yakın zamanda çocuk istiyor, ama ben bu çocuğu nasıl büyütücem? Benim hayat görüşümle onunki farklı. Çocuğum olsa neyi giyip giymeyeceği konusunda bile kavga etmekten korkuyorum. Çoğu zaman bana doğru gelen şeyler ona yanlış geliyor, ortada bir çocuk olsa kimin doğrusunu öğrenecek? Bu gibi sebeplerle şuan çocuk düşünmesem de ilerisini düşünerek hata mı yapıyorum diyorum. İlerde bu ilişki her iki tarafın da beklentisini karşılayamazsa birbirimize harcadığımız emeklere yazık olmaz mı? Kısacası şimdi olmasa ilerde boşanırız diye korkuyorum. Evet bundan korkuyorum ama kendimi de değiştirmek istemiyorum hayata 1 kez geliyoruz. Bana bir keresinde bi daha şort giyersen boşanırız buna katlanamam dedi. Daha önce 1kere bile ayrılığı dile getirmemişti. Bence bir evlilik ne giydi ne içti gibi sebeplerle sallantıya girecekse yıkılsın gitsin. Bu sözü duyduktan sonra her gün boşanmayı düşünür oldum. İlerde benim kişiliğim yüzünden boşanacaksak şimdiden neden birbirimize emek harcıyoruz diye sordum. ‘Ben seni sıkmamaya çabalıyorum, değişen kişi sensin, sen de biraz eskisi gibi olmaya çalış’ dedi.
Şimdi size soruyorum: kendimi iyi hissettiğim kişiliğimi baskılayıp, onun istediği gibi biri olmayı başarırsam, evliliğimde mutlu olabilir miyim?
Buraya kadar okuyanınız varsa teşekkür ederim..:) daha o kadar fazla yazmak istediğim şey var ki.. ama onları terapi seanslarımda dile getireceğim
Olmayan birşeyi zorla oldurmaya gerek yok bu işin sonu hayırlı gözükmüyor.Zararın neresinden dönerseniz kardır.
 
X