Evlilik yıldönümünde çeyrek altın takacakmış.

Ya valla alacak hediye kalmadı biz 13 senedir beraberiz keşke eşim çeyrek taksa
Altın hesabıma havale yapsa da olur be idrak

Gerçi senin derdini çok iyi anladım ama eşin yine de bana çok mantıklı geldi ya :)))
 
Sabah sabah hiç usenmeden 11 sayfa yorumu okudum tek tek. En cok calisip calismadiginizi merak ettim ve yazdiginiz cevaplardan calismadiginizi anladim. Ve bu mantikli bir sekilde nasil açıklanır bilmiyorum bu saatte psikolog edasıyla konu ordan buraya nasıl bağlanır bilmiyorum ama bence bir işe girin çalışın. Dediğim gibi kafamda bu fikir çok mantıklı ama sebebini açıklayabilecek kadar ayikmadim henüz. Günaydın bu arada
 
Çeyrek altın kaç lira ,haberin var mı senin

Hediye konusunda aynı öküzlüğü yıllarca görev edinen sevgili erim/beyim , 4 yıldır silkelenip öküz postunu kenara koydu .geçen 6 yıl hediyelerini tek tek söyleyip kimsenin özenmesine sebep olmayayim
Adam evlenmeden önce senin de aynı sebepten dolandirildigin cinstendi ,yalnız hediye konusunda ,hakkını yemeyeyim şimdi .yıllar içinde öküz postunu tekrar üstüne almaya yeltendi başka mevzularda da ,daughter salak mi olum ,yemedi ..

Evliliğinle ilgili bütün problemleri aşmanı yürekten diliyorum .bebisin ve eşinle mutlu olursunuz umarım .
 
Ay sona doğru yazdıklarımın seninle alakası yok ,sabah sabah yollarda olmanın verdiği kafa dağınıklığı ,üzgünüm ..sanki ben yaptım sen niye yapamadın der gibi ..okumussundur diye düzeltmek istemedim ,özürlerimi iletiyorum .hatta senin gibi mizah yönü kuvvetli ,eğlenceli bir kadından daha fazla ne isteyebilir bir adam diye düşündüm yazını okurken .
 
Bizim evliligimizde sizinkine yakın durumda. 6 yillık evliyiz, 6 yilimin son iki yili esimi suclamakla ve elestirmekle geçti. Odunsun, ilgisizsin, çocuklarla ilgilenmiyorsun, ev işlerine yardım etmiyorsun, bir çiçek almak aklına gelmiyor mu vs.vs.
Fakat, birkaç ay önce bende nedensiz bir aydınlanma oldu, fark ettim ki eşim aslında hiç değişmemiş, hep odunmus, hep ilgisizmis. Nişanlıyken bile...
O kadar çok eleştirdim, o kadar çok değiştirmeye çalıştım ki adami, başlarda ugrasti, çabaladı ama olmadigi ilgili bir insana dönüşemedi tabiki. Şimdi her durumda ölü taklidi yapıyor. Cabalamaktan tamamen vaz geçti maalesef. Yoruldugunu hissedebiliyorum.
Ben ona kavga esnasında defalarca boşanalım dedim, ben ona defalarca seni artık sevmiyorum dedim. Sadece bir defa bende artık seni sevmiyorum dedi, benim için bu lafı tokat gibiydi.
Ben, bu adam bana evlenme teklif ettiğinde havalara uçmuştum. Yakışıklı, kariyerli, çekici. Kızların benim yanımda laf atip, gülümsedigi bir adam. Nasıl oldu da, bu adam bana bu kadar batar oldu. Değişti mi hayir, ilk başlarda da odundu, peki o halde ben mi değiştim...
Velhasıl erkekler düz, kadınlar karmaşık...
Eşiniz degismemis, sizin beklentileriniz değişmiş bana kalirsa.
Yuvayı dişi kuş yaparmış, belki de biz yapamadik, belki de eşlerimiz başka kadınlarla çok mutlu olacaklardı, belki sorun onlarda değil bizde :))
Sabah sabah, "sigarayı bırak hayatı bırakma" tadında bir yazı oldu ama neyse.
Diyeceğim o ki, aynayi bir de kendinize çevirin. Adamın yakasına yapismaktan vazgeçin:)
Sevgiler.
 
R
Bence asla aşılamayacak sıkıntı yok..gerçekten çocuk ilk yıllarında evliliği zora sokuyor,aynılarını yaşadım hatta 10 gün öncesine kadar boşanma konum dahi vardı ama aşılamayacak şey değil 1..2 yıl dişinizi sıkın..cinselliğinizi renklendirin biz de bu hiç sekteye uğramadı..çeyrek altın mevzusuna gelince hiç kutlamayan hödüklerin olduğunu görünce sizin ki yine kutlanilan bir gün olarak gördüğü için gideri var...velhasıl bu evlilik kurtarılır..
 
Buradan anlaşıldığı kadarıyla yazıyorum, yanılıyor da olabilirim.

Eşinizi suçladığınız şeyler sizde de fazlasıyla mevcut görünüyor:

-eşiniz romantik değilmiş. Siz de değilsiniz. Bir kırmızı gecelik, mum, parfüm banyosu gibi sıradanlaşmış şeyi bile yapmayacak kadar romantizme kapalısınız. İçinizden gelen gülme, alay hissini tebessümle cilveye dönüştürmek zor değil.

-Eşiniz kinciymiş. Siz eşinizden daha kincisiniz. Gurur diye ifade ettiğiniz şey kibre benziyor. Eşinizi affetmiyorsunuz nedense. Geçmiş ve zor çocukla kininizi diri tutuyorsunuz.

-Eşiniz değişmiyormuş, hala aynı yerde sayıyormuş. Siz de öylesiniz.
Size burada yapılan en makul önerileri bile reddediyorsunuz "eşim anlamıyor, eşim odun, eşim kinci" vs gerekçelerle. Siz de öylesiniz.

- Oğlunuz uyuduğunda eşinizin kucağına hoplasanız ne olur? Siz karı kocasınız. Evet, eşiniz şaşırır çünkü siz kibirden kadınsılığa geçiş yapmayı küçültücü bir davranış olarak kodlamışsınız sanırım farkında olmadan.

- Eşiniz size mahmut abi diyor. Buradan da öyle görünüyorsunuz.
Eşinizi beğenmiyorsunuz artık, kendinizi daha iyilerine layık görüyorsunuz. Çocuğunuz zor ama artık eşinizle aranıza çocuğu kaktüs niyetine koyan sizsiniz.

-netice olarak klişe ama doğru bir söz vardır; insanları değiştiremezsiniz. Değişim önce insanın kendisinde başlar. Siz değişirseniz çevreniz değişir.

Siz de artık geçmişi tamamen geçmişte bırakıp gurur sandığınız kin ve kibri bir kenara bıraksanız.

Bu gece oğlunuz uyuduğunda kırmızı gecelik giyin. Olur olmadık anda sarılın. tv izlerken bir anda ihtirasla dudaklarına yapışın. Kucağına oturun, kahvaltı ederken bir lokmayı da ağzına siz verin vb. Eşiniz pamuğa dönmezse gelin beni bulun.


Bunları yapmak size belki imkansız belki zor gelecek ancak artık değişmenizin vakti geldi mahmut abi.
Siz çekici, seksi idrak hanımsınız, kadın olun kanka değil.
 

Mutsuzluk şımarıklık değildir. Hislerinize güvenin. İçinizde bir yerde mutluluğunuz konusunda bir huzursuzluk, bir eksiklik hissi, bir rahatsızlık varsa haklısınızdır.
Daha azına razı olmayın.
Size önerim 1. Evlilik terapisi. Öneriler içselleştirilerek yapılırsa işe yaradığını tecrübe ettim.
2. Olmuyorsa daha fazla uzatmamanız. Sizin de eşinizin de başka kişilerle mutlu olabilme ihtimalini geciktirmeyin.
 
çok hoş bir yorum olmuş...
baştan yine okuyup cımbızla çekip kendime fikir edineyim
 
kendinizi farkına vardıklarınızı yazmışsınız ama okuyunca çogu cümleniz bir çok evliligin görünmeyen yüzü.
eşler aynı beklentimizin degiştigi yorumu
aynayı kendimize cevirme kısmı aynı igneyi kendine çuvaldızı karşındaki kişiye batır ifadesi ekleyip gidim
 
Bir şey daha, bu evliliği devam ettiren, çabalayan siz değil eşiniz gibi görünüyor.

Sevmeyen hiçbir erkek, mahmut abiyle evli kalmak için uğraşmaz. Hala seviyor ve sizden umutlu.

Ancak umudu tükenip boşanalım dediğinde siz daha çok üzüleceksiniz.
Keşke gururu bir yana bırakıp basit (!) önerileri yapsaydım, belki evliliğimiz kurtulurdu diyeceksiniz.


Farzedin eşiniz bir hafta sonra olmuyor, boşanalım dedi. Ne olurdu?
Siz çok detaycı birisiniz. Tüm detayları yazın ve okuyun kendinize.
Belki bir şeyleri farkedersiniz.
 
Çok doğru ve yerinde tespitler.
Aslinda biz kadinlar hep eşimizin değişmesini bekleriz.Hep o şöyle olsaydi ben böyle olmazdim modundayiz.
Belki biz kendimiz değişsek herşey değişecek.
Ama bende başaramiyorum ayni konu sahibi gibi kendimi tutuyorum.
Adami ani öpmek veya sarilmak sanki beni utandiriyor sanki ben onun istediğini beklediğini yapiyorum ve onu ödüllendirmiş gibi ,yakiştiramiyorum.
Bende bir mahmut abiyim,nasil değiştirsem bilmiyorum.
Allahtan eşim takmiyor,gelir zorlada olsa öper sarilir ,o buzlari eritmesini bilir.
 
Asıl şaşırtıcı olan da bu.
Nikahlı resmi kocanız o adam, sokaktaki yabancı bir erkek değil.

Sevişmeye utanmazken; öpmek, sarılmak neden utandırıcı olsun?

Kendinize engel olmayı bırakın. Sadece eşiniz değil siz de mutsuz oluyorsunuz.
Sarılmakla, öpmekle sadece eşiniz değil siz de mutlu olacaksınız.
 
Ya inanmıyorum acaba bunu ben mi yazdım sonra unuttum.Kendim gibibodun bir kadın buldum ve biz de çocuk olduktan sonra gırtlak gırtlağa yaşıyoruz.O yüzden akıl vermeyeceğim kelin ilacı olsa kendi başına sürer.ama çeyrek kaç para biliyor musun sen
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…