Evlilik Öncesi Sendromu mu Yaşıyorum?...

Sabır gösterip okursanız ve fikir verirseniz çok sevinirim. Belki bu kadar büyük bir mesele değil ama ben kendime özet olarak ifade edemiyorum...


konunu üşenmeden okudum. bazı konularda kesinlikle haklısın.cimri olması gibi. adam senin paran benim param yapıyosa sende ona göre davran. onu mutlu edecek şeyler alma.
günde iki kere yapmak istediğine gelince ikinizde çalışıyosanız o haftada ikiye düşer zaten :KK70:
ailenin desteğine gelince bırak olmasınlar. ben işe girer girmez para biriktirmeye başladım. eşimde öyle. sonra paraları birleştirip herşeyimizi öyle aldık. yok nişan bohçasıymış yok damat bohçasıymış o adetlere hiç girmedik. ki iyiki de girmemişiz. boşuna masraf bence.
bende ev işi hiç yapmadım.yemekle alakam sadece yeme eylemi üzerine. evleneli 3 ay oldu daha makarnayı tutturamıyorum. ama bi şekilde idare ediliyor. annemler yemek veriyor . yapıp buzluğa atıyorlar falan. evde olunca öğreniliyor dert etme.
senin şu anki tek sıkıntın eşinin cimriliği olsun bence. evlenince mutfak alışverişiniz olacak faturalar olacak. napcaksınız bölüşüp mü ödeyceksiniz? çünkü bana bu adam hiç ödeyecekmiş gibi gelmiyor.
 
Özet için teşekkürler! Biz birbirimize "eşim" diye hitap ediyoruz birbirimizden bahsederken, henüz nikah kıyılmadı.
bir de şu geldi aklıma. nişanlın serbest meslekte mi? yani memur değil, garanti maaşı yok. eğer öyleyse şehir değişikliği büyük bir risk. müşteri portföyünü sil baştan oluşturması gerekiyor. çevresi olmadığı düşünülürse bu işin oturması bir kaç yıl alır. bu da demektir ki bu süre içinde sermayeden yiyeceksiniz.

gerçi böyle olsa bile, durumu açık açık seninle konuşmalı, harcamalarımızı şu şu sebepten minumum seviyede tutmamız gerekli diye açıklamasını yapmalı. bu arada yorumlara cevap yazsan nasıl olur?:110:
 
Konu sahibi evlendiğinde nişanlısı bulunduğu şehre gelecek,evini oradan tutacak,fakat erkek ailesi ne nişan ne düğün alışverişine yaklaşmıyor(ailesi 70-75 yaşında yaşlı,devamlı evde oturuyormuş)

Nişanlısının cimri olmasından yakınıyor.Alışveriş yaparken hesap ödememesini sorun ediyor.

Nişanlısının ailesine soğuk davranmasını sorun yapıyor ,ya ileride görüşmemizi istemezse diyor.

Nişanlısı evlenince günde 2 kez cinsel ilişki istiyor ,mümkün mü diyor.

Bir de yemek yapmayı bilmediğini ,sorun olup olmayacağını soruyor.

Düğün olmamış ama eşim dediğine göre nikah kıyılmış olmalı.
Eline sağlık canım :KK54:

Bana kalırsa ciddi problemler bunlar. Ama 70-75 yaşında insanlardan çok fazla beklenti içine girmeyin bence. Maddi durum olarak da iki taraf da elini cebine atmalı bence. Evlenecek erginlikteki iki insan müşterek olarak elini taşın altına koymalı.
Cinsellik konusuna çok erken takılmışsınız.
 
Hepaini okudum sonuna kadar .... birincisi nisanlin ve senin ve ailenin tek hatasi sehir degisikligini ailesine soylememeniz .... onun disinda kesinlikle haklisiniz ... bence vazgec3biliyo4san vazg3c bu kadar net soyluyorum bu adamla omur g3cmez degistiremezsin omrunu yer .... cok tanidik bir profil anlattigin gercekten omur gecmez ...
 
konunu üşenmeden okudum. bazı konularda kesinlikle haklısın.cimri olması gibi. adam senin paran benim param yapıyosa sende ona göre davran. onu mutlu edecek şeyler alma.
günde iki kere yapmak istediğine gelince ikinizde çalışıyosanız o haftada ikiye düşer zaten :KK70:
ailenin desteğine gelince bırak olmasınlar. ben işe girer girmez para biriktirmeye başladım. eşimde öyle. sonra paraları birleştirip herşeyimizi öyle aldık. yok nişan bohçasıymış yok damat bohçasıymış o adetlere hiç girmedik. ki iyiki de girmemişiz. boşuna masraf bence.
bende ev işi hiç yapmadım.yemekle alakam sadece yeme eylemi üzerine. evleneli 3 ay oldu daha makarnayı tutturamıyorum. ama bi şekilde idare ediliyor. annemler yemek veriyor . yapıp buzluğa atıyorlar falan. evde olunca öğreniliyor dert etme.
senin şu anki tek sıkıntın eşinin cimriliği olsun bence. evlenince mutfak alışverişiniz olacak faturalar olacak. napcaksınız bölüşüp mü ödeyceksiniz? çünkü bana bu adam hiç ödeyecekmiş gibi gelmiyor.
Söylediğine göre, kira ve aidat gibi gideeler ben, evin günlük masrafları o şeklinde.
 
Nisan bohcasi cok gereksiz ve 70 yasinda insanlari pijama camasir pesinde kosturup susletmek size ne katacak?
Esinizin tavri cok normal ben cok buyuk sorun gormedim
Ama sizin tavriniz sorun.
Ne demek ev isi yetistin insanlarsiniz artik ailenizden ayri kendi ayaklarinizim ustunde durmalisiniz
Kendi ailenizi bu kdr ovmeniz bana bagli degil bagimli oldugunuzu dusundurdu
Bastan ayni sehir sarti kosmaniz garip
Evlilik hayatinizi dusuneceginize aileme nasil vakit ayiracagim diye dertleniyorsunuz
Bence siz biraz erteleyin cunku bu sartlarda mutlu olmaniz cok zor

Bide kayinvalidenin hediyelerine bayildim..
Manevi degeri yuksek seyleri severim ama sizin tercihiniz baska olmus.
 
bir de şu geldi aklıma. nişanlın serbest meslekte mi? yani memur değil, garanti maaşı yok. eğer öyleyse şehir değişikliği büyük bir risk. müşteri portföyünü sil baştan oluşturması gerekiyor. çevresi olmadığı düşünülürse bu işin oturması bir kaç yıl alır. bu da demektir ki bu süre içinde sermayeden yiyeceksiniz.

gerçi böyle olsa bile, durumu açık açık seninle konuşmalı, harcamalarımızı şu şu sebepten minumum seviyede tutmamız gerekli diye açıklamasını yapmalı. bu arada yorumlara cevap yazsan nasıl olur?:110:
Evet, müşteri çevresi benim şehrimde çok yok, sıfırdan çevre yapıcaz ve tabii bu da birkaç sene alabilir. Biz de bunu düşünüp konuşuyoruz arada ve o bu konudan dolayı epey streslı. İşyeri için harcadığı paranın haricinde kalan parasını sınırlı ve tutumlu şekilde harcamasının bir nedeni de o tabii...
 
Söylediğine göre, kira ve aidat gibi gideeler ben, evin günlük masrafları o şeklinde.

Ortak olarak 1000 TL koysanız ikiniz de, eder 2000. Oradan hem kira, hem aidat hem diğer market vs harcasanız.
Buna ne der?

Evin günlük masrafları kira ve aidat kadar tutmaz diye düşünüyorum ve ne yazık ki burnuma çok ince düşünülmüş bir planın pis kokuları geliyor...
 
Bence daha evlenmeden bu kadar yazdıran adam evlenince seni yorar. Senin için şehir değiştirme işini de işinde başarısız olursa sana şahane bir şekilde satar.
 
Öncelikle evlenmeden önce insan her şeyi, tüm yaşanılanları bir daha süzgeçten geçirme ihtiyacı hissediyor ve sizde de bu şu anda çok yoğun belli ki. Dikkat çektiğiniz ve sizi rahatsız eden konular para ve ailenin ilgisi üzerine olmuş anladığım kadarıyla. Ailesine çok bağlı birisiniz belli ki, yaklaşık 1 yıllık evli birisi olarak, aileden ayrılma durumu için evet çok zorluyor diyebilirim. Ben de evin tek kızı olarak kalmıştım ve bu ayrılık süreci beni çok zorlamıştı hala daha ara ara da yokladığı oluyor ama eşinizle de evinizde geçirdiğini vakit çok değerli olcak, bunu yaşamadan hissedebilmeniz mümkün değil.

Nişanlınızın aile yapısı biraz eski usüllere dayanıyor ama bohça vs konusunda kayınvalidenize katılıyorum, bence de boş. Dolayısıyla önemli olmadığını düşündüğüm bir konu hakkında yorum yapmam çok doğru olmaz. Sonuçta burda da nişanlınız gönlünüz olsun diye tek başına bohça bile yapmış, dolu tarafını görmeli bence.

Eşinizin cimriliğini yakaladığınız olaylardaki tavırları da tamamen aileden ne gördüğüyle ilgili. Eğer tutumlu bir yapıları varsa, 1 ayakkabı varken, diğerini almak bugüne kadar onlara fuzuli geldiyse bunu değiştirebilmeniz çok muhtemel değil amaa, evlendikten sonra eve giren para ortak olmalıdır ve bir harcama yapılacaksa, senin benim ayrımı kesinlikle olmamalıdır. Artık "eş" olmuşken, her anlamda bu birlikteliği yakalamak evlilikteki en önemli husus. Dolayısıyla bütçe konusunda ikinizde çalışıyorken ortak olmaya özen gösterin ama ev kirasına ortak olmanız da sakınca yok. He kiraya değil de market alışverişini sahiplenebilirdiniz, siz kirayı sahiplenmişsiniz. Bunu da çok dert etmeyin.

Karakter konusuna çok girmek istemiyorum ama sevdiğiniz adam buydu ve sizde yıllarınızı bu adamla geçirdiniz. Beraber güldünüz, eğlendiniz. Onun için şimdi "çok durgun biri" demenin doğru olmadığı düşüncesindeyim. Bunu da aile hayatınızla karşılaştırma yaptığınız için ve evlilik psikolojisinden dolayı çok kafanıza takıyorsunuz bence. Beraber yaşayınca bu duruma alışır, birbirinizi dengelersiniz inşaallah.

Allah hayırlısını versin, mutlu mesut olursunuz umarım.
 
Evet, müşteri çevresi benim şehrimde çok yok, sıfırdan çevre yapıcaz ve tabii bu da birkaç sene alabilir. Biz de bunu düşünüp konuşuyoruz arada ve o bu konudan dolayı epey streslı. İşyeri için harcadığı paranın haricinde kalan parasını sınırlı ve tutumlu şekilde harcamasının bir nedeni de o tabii...
o zaman onu cimri olarak nitelendirmek yanlış oluyor. adam hem evlilik stresi, 70-75 yaşındaki ebeveynlerine hiç alışık olmadıkları bir şeyi izah etme stresi, bir de iş stresi. sen bu işe bir kaç yıl belki de sadece benim maaşımla geçineceğiz diye başla, ki sonra şikayet etme. gözün almıyorsa da başlama hiç. ama gördüğüm kadarıyla kira benden gidecek diye şimdiden dertlenmişsin. ya kimden gidecekti? madem öyle nişanlın kalsın olduğu yerde, sen yanına git. hem şoför mahali, hem cam kenarı olmuyor kardeş:cool:
 
Son düzenleme:
Nisan bohcasi cok gereksiz ve 70 yasinda insanlari pijama camasir pesinde kosturup susletmek size ne katacak?
Esinizin tavri cok normal ben cok buyuk sorun gormedim
Ama sizin tavriniz sorun.
Ne demek ev isi yetistin insanlarsiniz artik ailenizden ayri kendi ayaklarinizim ustunde durmalisiniz
Kendi ailenizi bu kdr ovmeniz bana bagli degil bagimli oldugunuzu dusundurdu
Bastan ayni sehir sarti kosmaniz garip
Evlilik hayatinizi dusuneceginize aileme nasil vakit ayiracagim diye dertleniyorsunuz
Bence siz biraz erteleyin cunku bu sartlarda mutlu olmaniz cok zor

Bide kayinvalidenin hediyelerine bayildim..
Manevi degeri yuksek seyleri severim ama sizin tercihiniz baska olmus.

Manevi değer olarak bakılması gereken bir durumla karıştırmayın bunu. Eşim kendi parasıyla da nişanda takmak için çok pahalısına kaçmadan bişeyler alabilirdi. Bu şekilde yapmalarının tek amacı fazla para sarf etmemek. Nişana gelen yakınlarına bile nişanda bişey takmayın, takılcaklar kız tarafına gider diye düşünen bir aile var ortada. Kaldı ki aynı aile bayramda evlerine gelen misafire yenilecek içilecek bişeyler koyduğumda "gerek yok koymaya, koyma koyma" diyen bir aile. Dediğiniz gibi manevi değer taşıması niyetiyle verilen birşey olsa tabii ki çok kıymetli ama para harcanmaması için ve gelinlerine takılanı kız tarafına giden harcamalar olarak gördükleri için görüşünüze katılmak çok zor...
 
ailesinin hakkındaki börüşlerine birsey diyemem kendi oğulları ve yaslanmıslar böyle bir istekleri olabilir kendilerinide son dakika golü hemiş gibi hissedebilirler. masaflara gelince kendinizi parası yeniyomus gibi hissetmeniz cok sazma hayat müşterek madem oyle bir düsünceniz var esinize ben calısıcam maaşımda tamamen benim deyin .acık konusun .ama nisanlınızda kaygılı sonucta yeni bir iş tuttturacakmı fealn. cinsellikten bahsinide takmayın belli ilk baslarda hızlı olur cinsel hayatınız ancak biyoloji diye birsey var . adamın suskunlugunada laf söylemissiniz nişanlanmadan önce cokmu konuskandı sanki. nişan bohcasına gelincede gervekten cok önemsiz bazılarına göre yani size karsı kasıtlı degildir.
 
Öncelikle evlenmeden önce insan her şeyi, tüm yaşanılanları bir daha süzgeçten geçirme ihtiyacı hissediyor ve sizde de bu şu anda çok yoğun belli ki. Dikkat çektiğiniz ve sizi rahatsız eden konular para ve ailenin ilgisi üzerine olmuş anladığım kadarıyla. Ailesine çok bağlı birisiniz belli ki, yaklaşık 1 yıllık evli birisi olarak, aileden ayrılma durumu için evet çok zorluyor diyebilirim. Ben de evin tek kızı olarak kalmıştım ve bu ayrılık süreci beni çok zorlamıştı hala daha ara ara da yokladığı oluyor ama eşinizle de evinizde geçirdiğini vakit çok değerli olcak, bunu yaşamadan hissedebilmeniz mümkün değil.

Nişanlınızın aile yapısı biraz eski usüllere dayanıyor ama bohça vs konusunda kayınvalidenize katılıyorum, bence de boş. Dolayısıyla önemli olmadığını düşündüğüm bir konu hakkında yorum yapmam çok doğru olmaz. Sonuçta burda da nişanlınız gönlünüz olsun diye tek başına bohça bile yapmış, dolu tarafını görmeli bence.

Eşinizin cimriliğini yakaladığınız olaylardaki tavırları da tamamen aileden ne gördüğüyle ilgili. Eğer tutumlu bir yapıları varsa, 1 ayakkabı varken, diğerini almak bugüne kadar onlara fuzuli geldiyse bunu değiştirebilmeniz çok muhtemel değil amaa, evlendikten sonra eve giren para ortak olmalıdır ve bir harcama yapılacaksa, senin benim ayrımı kesinlikle olmamalıdır. Artık "eş" olmuşken, her anlamda bu birlikteliği yakalamak evlilikteki en önemli husus. Dolayısıyla bütçe konusunda ikinizde çalışıyorken ortak olmaya özen gösterin ama ev kirasına ortak olmanız da sakınca yok. He kiraya değil de market alışverişini sahiplenebilirdiniz, siz kirayı sahiplenmişsiniz. Bunu da çok dert etmeyin.

Karakter konusuna çok girmek istemiyorum ama sevdiğiniz adam buydu ve sizde yıllarınızı bu adamla geçirdiniz. Beraber güldünüz, eğlendiniz. Onun için şimdi "çok durgun biri" demenin doğru olmadığı düşüncesindeyim. Bunu da aile hayatınızla karşılaştırma yaptığınız için ve evlilik psikolojisinden dolayı çok kafanıza takıyorsunuz bence. Beraber yaşayınca bu duruma alışır, birbirinizi dengelersiniz inşaallah.

Allah hayırlısını versin, mutlu mesut olursunuz umarım.
Yorumlarınız için çok teşekkürler. Ben de tutumlu bir aileden geliyorum, fazla ayakkabıya elbet karşıyım ama beni sinirlendiren şöyle bir tutum: kendisine 300 tl lik ayakkabı alıyor onca ayakkabısı olmasına rağmen ve indirimde olduğu için birkaç tane daha alsam mı diye düşünüyor ama bana 100 liralık ayakkabıya gelince ne gerek var diyor. İnsan tutumluysa her yerde öyle davranmalıdır, bu gibi davranışları bana doğru gelmiyor...
 
Merhaba hanımlar,

Bir aya düğünüm var. Eşim benim ilk erkek arkadaşım. Onu sevmeme rağmen, düğüne yaklaştıkça içimde bazı huzursuzluklar hissediyorum. Bu hisler evlilik öncesinde normal mi, yoksa bunları hissetmem eşimin ve ailesinin davranışları ile mi alakalı? Biraz uzun oldu ama hepsini okuyup yorum yapabilirseniz çok memnun olurum.

İçimdeki huzursuzlukları aşağıda sırasıyla maddeler halinde aktarıyorum size:

1-Eşim başka bir şehirden benim yaşadığım şehre taşınacak (bu ailemin ve benim en baştaki şartımızdı çünkü ve o da kabul etti) ve bu şehirde yapmakta olduğu işle ilgili yeni bir yer açacak. Aslında bu şehirde işleri yolunda giderse, uzun vadede işlerini büyütmüş olacağız.

Eşimin ailesi beni seviyor diye düşünüyordum ama bu şehir durumunu uzun bir süre bilmiyorlardı, eşim bunu düğün yaklaştıkça onlara yavaş yavaş söylemeyi düşünmüş. Yaklaşık 2 aydan beri ise durumdan haberdarlar. Ancak sorun şu ki: bu durumu bilmezden önce de -ve bu durumu bildiklerinden sonra da- eşime nişan ve düğün süreciyle ilgili hiçbir maddi destek sağlamadılar/sağlamıyorlar. Ayrıca, annesi de babası da 70-75 yaş civarındalar ve evde sürekli yatıyorlar. Nişan döneminde şehir mevzuundan habersizlerdi, ama buna rağmen eşime nişanla alakalı ihtiyacınız var mı, destek olalım mı gibi birşey sormadılar. Eşim de ailesinin yaşlılığı ve evden çıkmaması sebebiyle bugüne kadar nişan, düğün gibi etkinliklere pek katılmamış ve ne yapılması gerektiğini bilmiyordu. Annesine bahsettiğinde annesi "bizde böyle adet yok, benim zamanımda var mıydı, bunlar boş şeyler" diyordu ve bunları bana karşı ileri sürerek masraf yapmak istemiyordu. Onca hevesim ve ısrarım üzerine nişan bohçasını kendi bütçesinden karşıladı. Kayınvalidenin yapması gereken bohça süslemelerini dahi, benim annem bizim evde eşimle birlikte yaptı. Nişan günü eşime ve kendilerine düzdüğümüz bohçayı bile kayınvalideme gösterdiğimizde "iyi, teşekkür ederiz, bunlar boş şeyler" demeye devam ediyordu. Bir kere bile "benim oğlum kızınıza nasıl bohça düzdü, onu da görelim" demedi, ben de kv ye bohçamı hiç göstermemeyi tercih ettim. Neticede "hepsi boş"... Nitekim, tam tahmin edeceğiniz üzere, nişanda da kvnin gençken kullandığı bir kolye dışında birşey takmadılar. Ailem de bu durumu çok garipsiyor haklı olarak ve karşılarında hiçbir konuda konuşacak muhatap bulamadıkları için çok sıkılıyorlar. Eşin muhatap olmuyor mu diyorsanız, hayır: o da olmuyor, ailemle o konulara hiç girmiyor, ailem girerse de bu tür mevzuların kendisini sıktığını, bunaldığını söyleyip, oda değiştiriyor.

Burada ufak bir dipnot aktarıcam: eşim bu yaşa kadar kendi birikimini çalışarak yapmış biri ama biraz da cimri. Nişan bohçasını bile "ona ne gerek var, buna ne gerek var" diye diye yaptı.

Ev alacaktık ama ailesi para vermedi. Benim ailem yardım edecekti, eşimin birikimi dışında biraz da onlardan yardım görebilseydik ev sahibi olacaktık ama olmadı. Şimdi ev kiraladık, ancak ailesinden eşya için de yardım istediğinde "bizi ve burda kurulu işini bırakıp farklı bir şehre gitmeyi sen tercih ettin, sonuçlarına da sen katlanırsın" diyorlarmış. Eşim ailesiyle ilgili hiçbir konudan bana ve aileme de bahsetmiyor bu arada. Onların tutumlarını hoş karşılamasa da, ailesini bizim yanımızda kötülemek istemiyor. Bunu bile bir tartışmamız sırasında ağzından kaçırdı. Resmen eşimi sürekli benim şehrime taşınacağı için içten içe dolduruyor ama annesi ve babası. Yani bütün gün evde yatıp resmen ölümü bekliyorlar. Annesi ve babasının emekli maaşları da iyi, iyi bir birikim yaptıklarını tahmin ediyorum. Eşim dışında bir çocukları daha var. Onca birikimi ona mı aharcayacaklar ne yapacaklar bilmiyorum? Henüz nişanlı değilken, ailesiyle ilk tanıştığımız bayramda kv bana eskilerinden bir yüzük takmıştı. Şimdi nerdeyse düğün arefesindeyiz ama geçen bayramda hiçbir şey takmadılar. KV bana bir parça kumaş verdi, "sana aldım, elbise diktir" diye. Ailem gelenekleri bildikleri için, seslerini çıkarmıyorlar ama onun ailesinin bu pasifliğine çok şaşırıyorlar.

Eşimse onların kendisine destek olmamalarına zaman zaman çok kızıyor ama bir süre kızsa bile sonra yapılanları unutuyor, kendilerince haklılar diyor ve benim yanıma geldiğinde her gün ailesini arıyor, anasını babasını soruyor, ellerinden öpüyor. Anasının en ufak bir sitemi, onu bütün gün suskunluğa itiyor, kafasına takıyor ve içine atıyor.

Ben, ailesinin bana oğullarının yanında belli etmeyip normal davransalar da aslında oğullarının benimle evlenip şehir değiştirmesini istemediklerini, kendi yanlarından ayrılmasını istemediklerini, bu nedenlerle de benimle evlenmesini desteklemediklerini ve maddi yönden destek olmadıklarını düşünüyorum artık. Geçen bayram, onları ziyarete gittiğimde evlerine misafir gelen akrabaları "gelininiz çok güzel" dediğinde bile, kv "güzellik gelip geçici, huyu güzel olsun" diyor, eşim aksini iddia etse de ben asla "evet gelinim çok güzeldir" dediğini duymadım.

Evlenince de ailesinin aramızda sorun yaratabileceğini düşünüyorum açıkçası. Şimdi eşim ben şehir değiştirmeye çok kararlıyım, onların ne dediği önemli değil diyor ama Allah korusun onlara birşey olsa veya bu şehirde iş yapamasa, "ben senin yüzünden şehir değiştirdim, o yüzden oldu bunlar" derse bu evlilik beni üzer.

2- Eşimin maddi yönden çok net ayrımları var. Yani, bir örnek olarak, ben onunlayken alışverişe çıktığımda kendime giysi alırsam, "dur hayatım, ben ödeyim, sen benim eşimsin aramızda paranın lafı mı olur" demiyor asla. Bense ondan daha düşük maaş almama rağmen, ona bişey alırsam o mutlu olacak diye mutlu oluyorum. Bunu onunla daha önce kaç kere konuştum ama sonuç çok fazla değişmedi, eşimde "senin harcaman-benim harcamam" ayrımı çok net. Bunun aile yapılarından kaynaklanabileceğini de düşünüyorum. Evlerinde de sanırım öyle bir ayrım var, zaten onca maaşa rağmen çok cimri yaşıyorlar, resmen varyemezler. Eşim yine ailesinin yanında, onlara oranla daha eli açık olarak bile değerlendirilebilir. Siz düşünün artık...

Bu arada, eşimin burada aldığı işyeriyle ilgili düzenli ödeme yapması gerekiyor bir süre. Ama buna rağmen elinde nakit parası mevcut, sıfırı tüketmiş durumda değiliz çok şükür. Ama tuttuğumuz evin ilk kirasının bir kısmını bile benden ödememi rica etti toplu ödemelerini bahane ederek. Bundan sonraki ay kira bedellerini de ben maaşımla karşılayacağım, o da evi geçindirecek. O şekilde bir ricası oldu ve bende "hayat müşterek, ailesinden de destek görmüyor, burda yeni iş kuracak, ona yüklenmeyim" diye kabul ettim.Şimdi ailesinden destek görmediği ve benim için şehir değiştirdiğini düşünerek bana ona maddi yönden yardımcı olmak çok mantıksız gelmiyor ama ailem de onun bir erkek olarak evini geçindirmek zorunda olduğunu, bu isteklerinin mantıksız olduğunu ve maaşımı yemeyi düşündüğünü düşünüyorlar. Mevcutta parası olduğu halde, maaşımın büyük bölümünü kiraya vermek benim de hoşuma gitmiyor açıkçası, çünkü ailemle yaşasam çok daha rahatım ve bu şekilde maddi kaygılarım da yok.

Ayrıca, eşim onlarda nişanda onlarda böyle bohça vs gibi nişan düğün geleneği olmadığını söylemişti ama yatak odasını nasıl döşeyeceğimizle ilgili konuştuğumuzda hemen yatak odası gelinin çeyizi diyiverince şaşırdım açıkçası. Bu gibi tutumlarından ötürü bazen beni kullanmaya çalıştığından da şüpheleniyorum ailem gibi. Ya evlenince maaşımla ilgili harcamama karışırsa, ev masraflarını bile benim üzerime atmak isterse diye korkuyorum. Yanlış mı düşünüyorum, bilmiyorum... Evlilik bütçesi nasıl olmalı? Siz nasıl yapıyorsunuz? Lütfen yardımcı olun.

Kına hazırlıklarında bile kına çerezi erkek tarafına ait olmasına rağmen 100 liralık şeyi ondan istemeyelim diye biz söylemiyoruz ama o da böyle bişey teklif etmiyor. Kına için ayakkabı istediğimde bile "evden giysen olmaz mı? düğün ayakkabısını giysen olmaz mı?" falan diyip beni cimriliğiyle sinir ediyor. İşin sonunda onunla kavgam neticesinde kına ayakkabısı da alacak ama yapılması gereken minimum şeylere bile "ne gerek var" diyip herşeyde onunla tartışmak zorunda kalmam beni yoruyor.

3-Ben ve ailem, ev, düğün, evin döşenmesi konusunda çok heyecanlıyız ve asla ondan boyunu aşan bir beklenti içinde değiliz gerek düğün hazırlıkları gerek ev döşenmesi konusunda. Annem de bütün iyi niyetiyle eşim evimize geldiğinde "düğün için şunu yapalım, şöyle olsa, böyle olsa..." diye güzel güzel bizim üstümüze düşen yapacaklarımızı anlatıyor. Eşim annem ve babamla bu konulara hiç girmiyor, neşemize katılmıyor, telefonda oyun oynuyor o sırada. Annem bişey sorsa, sadece soruya cevap verip susuyor. Ev konusunda da"Aman, ne var bunda, ev değil mi döşenir" diyor ama düğüne sayılı günler kaldı ve geri kalan sürede onun benim şehrime gelmesi lazım ki evi döşeyebilelim. Eşim kendisine ters gelen bir durum olursa, kendi olumsuz fikrini aileme de rahat rahat söylüyor. Kendi annesi ve babası ile evlerinde soğuk bir ilişkisi var ama benim ailemle olan ilişkim öyle değil. Eşim ailemi fazla benimsemişçesine onlara karşı çok rahat ve suskun. Bu durum da bana ve aileme çok garip ve yabani geliyor.bana ailemi sevmediğini, yarın evlenince ailem evimize ziyarete gelse onları istemeyebileceğini ya da benim ailemin evine çok fazla gitmemizi istemeyebileceğini bile düşündürüyor açıkçası. Ben onun ailesine karşı kendi ailem gibi sıcak davranırken, onun aileme yabani davrandığını kendisine söylediğimde saçmalama, sürekli düğün konuşuluyor ve bundan sıkılıyorum ben diyor. Benim kadar heyecanlı olmamasını sorduğumda ise ancak, belki Düğün saatinde heyecanlanacağını söylüyor, onun bu heyecansızlığı, evi döşerken 100 yere bakıp en ucuzunu ve en makul olanını bulmaya çalışması benim heveslerimi kırıyor açıkçası. Beni gerçekten sevmiyor mu acaba diye bile düşünüyorum. Boşa mı kuruntu ediyoruz? Ben ailemin tek çocuğuyum, onlar benim bugüne kadarki en büyük arkadaşımdı ve onlarla yaptığım şeylerden çok zevk alıyorum.Bensiz yalnız kalacaklar ve haklı olarak ben de onlar da üzgün. Bir de evlenince onları daha az görecek olma ve eşimin bunu kısıtlamak istemesi fikri beni çok korkutuyor... Ayrıca ailem de dünyanın en sempatik ailesidir- kendi ailem diye demiyorum. İkisi de oğlum diye gözlerinin içine bakıyor ve soğukluğuna rağmen kötü düşünmeyip kötüye yormamaya çalışıyor. Kendi annesi oğluyla zerre ilgilenmiyor, tüm gün tv izleyip yatıyor ama benim annem onun ütülerini bile yapıyor bize geldiğinde, buna rağmen onlara soğuk davranması beni ve onları çok üzüyor.

4-Eşim se.se aşırı düşkün. Sürekli evlenince günde en az 2 kere se.s yapalım" deyip duruyor. Onun bu kadar se.se düşkün olması da beni korkutuyor, sürekli duş mu alacağım. Ne ara işime çalşacağım falan filan. Belki saçma bir kaygı ama sizce? Her gün/günde sabah ve akşam se.s mümkün mü evli hanımlar?

5-Son olarak, keşke tek derdim bu olsa, çok büyük bir problem değil ama yemek yapmayı ve ev işlerini bilmiyorum. Eşim evlenince öğrenirsin diyor ama bu yaşa kadar ev işi yapmayan biri için bundan sonra ev işi, yemek yapmak, işe gitmeki evde çalışmak ve cinsel hayat için ekstra zaman ayırmak gerekecek. Bütün bunların arasında ben ne ara aileme vakit ayıracağım?

6-Ailem çok konuşkan, sürekli bıcır bıcırız evde. Ama eşim yapısı gereği de suskun, gerekli olursa konuşuyor, bazen uzun süre arabada sessiz kalıyor, ona ters gelen birşey konuşulmuşsa içine atıyor ve ketum olduğu için söylemiyor. Sonra en olmadık anda o konuyu gündeme getirebiliyor.

O sessiz kalınca benim de tüm neşem kaçıyor, hevesim sönüyor, acaba yine neyi kafasına taktı diye düşünüyorum içimden. Ayrıca çok şüpheci ve kendisiyle ilgili birşey ortada yokken bile konuşulanların kendisini ve ailesini eleştirmek için konuşulduğunu sanıp kompleks yapabiliyor. Kompleksli olduğunu da kabul etmiyor. Ailemle birlikte ağzımızdan çıkanlara bile çok dikkat etmeye çalışıyoruz, yanlış anlar da üzerine çeker diye...

Onun bu tür davranması da beni üzüyor. En olmadık ufak şeylere takılıyor ve herşey iyi giderken bir anda sinirlenip kavga çıkarabiliyor, huzursuzluk yaratıyor. Çok sakin bir insandım ama onunla yaşadığım tartışmalar neticesinde artık tartışırken sakin kalamıyorum ve çok bağırıyorum ben de.Acaba evlenince ondan sıkılır mıyım, komşular sesimizi duyar mı saçma sapan bir konudan çıkan kavgadan ve birbirimizi çok mu yıpratırız diye düşünüyorum. Ne dersiniz, ne yapmalı? Sürekli susan, canı isterse konuşan bir insanı nasıl konuşturabilirim? Ya ailemin de gelmesinden rahatsızlık duyarsa veya benim gitmemden, ben ne yapacağım?

Çok uzun oldu, farkındayım ama düğüne günler kala çok duygusal ve doluyum. Endişelerim boşa mı? Lütfen fikir verin.
Endişeleriniz boşa değil. Tabiri caizse çok mu aradınız böyle birini. Bu evlilik gitmez. Ailenin tek çocuğusunuz ve anladığım kadarıyla herşeyiniz yerli yerinde. Bu resmen kendinizi ateşe atmak. Lütfen sadece evlenmiş olmak için evlenmeyin veyada aman seviyorum deyipte evlenmeyin. Tamam evlilikte duygu his önemli fakat mantığın fikrin kültürün uyması histen daha önemli defalarca evlenmeyeceksiniz sonuçta. Demem o ki yol yakınken dönüverin bu yoldan yoksa ileride başınızı çok taşlara vurursunuz ....
 
Oyy...

Okudum ama ne uzunmuş arkadaş!

Sadede gelirsek; evinize de işinize de cinselliğie de Zaman ayırırsınız niye bu de ki gözünüzde büyütüyorsunuz?

Ailenizi haksız buluyorum. Evlilik iki kişiliktir. Erkeğin evi geçindirme zorunluluğu yoktur. Çalışıyorsunuz, ev beraber döner.

Takı takılır, hediye alınır vs bunlar herkesin kendi şanındandır. Yaparsa yapar, yapmazsa yapmadı der geçersiniz. Bu kadar maddiyat bağımlısı olmayın.

Eşinizin de ayrı kese hesabı yanlış. O eve giren para evindir, ortak olur.

Bizde de kirayı ben öderim çünkü devlet memuruyum maaşımın günü aksamaz, kira aksamaz, benden eft ücreti kesilmez eşimden kesilir vs. Böyle şeyleri sorun etmeyin yahu.
nasıl okudun tebrikler
 
X