Evlilik Öncesi Sendromu mu Yaşıyorum?...

Resmen roman yazmissiniz,bitirmek mumkun degil ama madem boyle kuruntulariniz var biraz daha dusunun derim ben. Evlendikten sonra maasiniza ve harcamalariniza karisma dusuncesi benim de aklima geldi ki siz hep esim esim demissiniz, buradan onu anladim. Ama karsidakinin de senin maasim benim maasim ayrimi yaptigini, bu konuda cok net oldugunu soylemissiniz. Bana bu ayrim hep sacma gelmistir, evlendikten sonra kimin maasi oldugunun onemi yok bence; sonucta evin parasi bu. Okudugum kadariyla esinizin fazla cimri oldugunu, evlilik konusunda heyecanli olmadigini, aksine para gidecek diye tedirginligi oldugunu ve sizin bulundugunuz sehre gelme konusunda da isteksiz oldugunu cikardim. Evlendikten sonra umdugunuz gibi bir mutluluk, duzen vb kurabileceginizi dusunmedim acikcasi.. Umarim yaniliyorumdur.
 
75 yaşındalar bu yüzden çok sert düşünemiyicem ama bizim zamanımızda o mu bu mu vardı ne demek ya o zamanlar örf adete daha çok önem verilirdi kendi zamınında kendiside mi görmedi kıskançlıkmıdır bunun adı bilemem yada cimrilik iletişim yok zaten onun annesiyle senin anenin oturup konuşması lazım yüzyüze olmuyosa telde enazından ne bu böyle ya bunlar ileride göreceklerinin habercisi maaşınında para olduğu halde senden kiraya gitmesinede takıldım biraz
 
Yorum için teşekkürler, fakat ben tutumlu olmasını eleştirmiyorum. Sorun kendisine evde sayıyla ayakkabısı olmasına rağmen 300 tl lik ayakkabı alırken bana 80-100 tl lik birşeyiçok görmesi. Eşiniz bunu yapmaz sanırım. Bu sizce normal bi davranış mı?

Sayıyla ayakkabıyı tam şu an da düğün arefesinde mi aldı? Benimde vardı evlenirken daha giyilmemiş ayakkabılarım, 6 kapılı dolaba sığmayan kıyAfetlerim bununla kıyaslanamaz ,adam şehir değiştircek bu işin riskleri var elbette para hesabı yapacak düşünecek bende düğün ayakkabısı almadım arkadaşımdan düğün için aldığı babeti ve topukluyu aldım onları giydim 1 kere giyilecek ne gerek var gösteriş için sıkıntıya girmeye
 
Bu arada benim kv de hiç aramadı hep ben aradım anne nasılsın diye hiç aramadı ama öyle görmüş yaşlı kv hep ilgi istiyor bende yaşlanınca kim bilir ne olcam arıyorum da ,kırk kere ısrar edip tatile de götürüyorum benim de annem , onlar farklı kültürle terbiyeyle yetişmiş
 
Okuyamadım altıntılardan baktım bu adam cimrinin teki ya herşeyi içine atmaz zamanla size kan kusturur içine attığı halleri özlersiniz :bicak:
 
Cinsellik şu bu iş güç bunları hepimiz yaşıyoruz o nişanlının günde 2 kere dediğine bakmayın siz anca tatil zamanlarında olur o çünkü her 2 niz çalışan insanlarsınız.Yani tatil zamanlrında 3 te olabilir ama stres yapılacak bir şey değil herşey düzenli ilerliyor merat etmeyin.

Çok uzun olduğu için konunuz aklımda kalanların cevabını yazıyorum.
Nişanlın bence anne ve babasının eksikliğini yaşıyor her ne kadar aile ile iletişimi uzak olsada bu kendini eksik hissettiriyor.
aileside başlı başına belliki içerlemişler oğlunu alıp başka şehire götürüyorsunuz buna zamanla alışırlar ama bence
Nişanlınızdan da çok şey beklemeyin tarz işleri erkekler pek anlamaz ve çabuk sıkılırlar olabilir.
İletişiminiz açısından birşey diyemem yani eline her yanınıza geldiğinde telefon alıp kurcalaması ilginç belliki bu konular kendini sıkıyor bu da bir erkek için normal.
Siz gerekn ne ise üstüne düşen ne ise söyleyin yapsın durumunun el verdiğince ogereksiz bu gereksiz demesine kafa yormayın olması gerekiyorsa olacak neticede.
Cimrilik demişsiniz bunu detaylandırın mesela yemeğe gittiniz kim öder ?
Gelecek hakkında konuştunuz madden düşüncesi nedir?
Elinde para var demişsiniz mesela belki kaygıları vardır ve bunu direkt yatırım yapmak istemiyordur .Garantiniz olarak bakıyordur.
Aileniz ile ilgili bir problem yoksa ailenizi neden istemesin ?yada neden göndermesin.
Evliliğiniz ile kendi ailenizi karıştırmazsanız herşey yolunda gider.
 
Varya mutluluk ve huzur bu adamla evleneceğin de bulamayacagin 2 şey olacak. Neden dersen ; yazdıklarını sonuna kadar okudum ve son paragrafta cevap belli . Onunla olmadan önce sakinim şimdi hemen bağırıyorum demişsin. Seni böyle yıpratan her hevesini kursağında bırakan ailenle konuşurken telefonla oyun oynayan ve senin için şehir değiştiren( ki bunu hep başına kalkacak gün yüzü goremeyceksin ) bir adam var karşında. Ailesini rengi de belli. Evlenme derim. Boz nişanı. Kendine kendin gibi ailen gibi güler yüzlü sakin ve seni mutlu etmek için ne gerekiyorsa yapacak birini bul. Bulamıyorsan bekle.

Son bir sey daha yazmadan edemedim.Adam düğün olcak düşündüğü tek şey günde 2 kez fan Fin fon yani. O konuda da hevesini aldı mı senin havan poff... Diye sönecek. ...
 
Merhaba hanımlar,

Bir aya düğünüm var. Eşim benim ilk erkek arkadaşım. Onu sevmeme rağmen, düğüne yaklaştıkça içimde bazı huzursuzluklar hissediyorum. Bu hisler evlilik öncesinde normal mi, yoksa bunları hissetmem eşimin ve ailesinin davranışları ile mi alakalı? Biraz uzun oldu ama hepsini okuyup yorum yapabilirseniz çok memnun olurum.

İçimdeki huzursuzlukları aşağıda sırasıyla maddeler halinde aktarıyorum size:

1-Eşim başka bir şehirden benim yaşadığım şehre taşınacak (bu ailemin ve benim en baştaki şartımızdı çünkü ve o da kabul etti) ve bu şehirde yapmakta olduğu işle ilgili yeni bir yer açacak. Aslında bu şehirde işleri yolunda giderse, uzun vadede işlerini büyütmüş olacağız.

Eşimin ailesi beni seviyor diye düşünüyordum ama bu şehir durumunu uzun bir süre bilmiyorlardı, eşim bunu düğün yaklaştıkça onlara yavaş yavaş söylemeyi düşünmüş. Yaklaşık 2 aydan beri ise durumdan haberdarlar. Ancak sorun şu ki: bu durumu bilmezden önce de -ve bu durumu bildiklerinden sonra da- eşime nişan ve düğün süreciyle ilgili hiçbir maddi destek sağlamadılar/sağlamıyorlar. Ayrıca, annesi de babası da 70-75 yaş civarındalar ve evde sürekli yatıyorlar. Nişan döneminde şehir mevzuundan habersizlerdi, ama buna rağmen eşime nişanla alakalı ihtiyacınız var mı, destek olalım mı gibi birşey sormadılar. Eşim de ailesinin yaşlılığı ve evden çıkmaması sebebiyle bugüne kadar nişan, düğün gibi etkinliklere pek katılmamış ve ne yapılması gerektiğini bilmiyordu. Annesine bahsettiğinde annesi "bizde böyle adet yok, benim zamanımda var mıydı, bunlar boş şeyler" diyordu ve bunları bana karşı ileri sürerek masraf yapmak istemiyordu. Onca hevesim ve ısrarım üzerine nişan bohçasını kendi bütçesinden karşıladı. Kayınvalidenin yapması gereken bohça süslemelerini dahi, benim annem bizim evde eşimle birlikte yaptı. Nişan günü eşime ve kendilerine düzdüğümüz bohçayı bile kayınvalideme gösterdiğimizde "iyi, teşekkür ederiz, bunlar boş şeyler" demeye devam ediyordu. Bir kere bile "benim oğlum kızınıza nasıl bohça düzdü, onu da görelim" demedi, ben de kv ye bohçamı hiç göstermemeyi tercih ettim. Neticede "hepsi boş"... Nitekim, tam tahmin edeceğiniz üzere, nişanda da kvnin gençken kullandığı bir kolye dışında birşey takmadılar. Ailem de bu durumu çok garipsiyor haklı olarak ve karşılarında hiçbir konuda konuşacak muhatap bulamadıkları için çok sıkılıyorlar. Eşin muhatap olmuyor mu diyorsanız, hayır: o da olmuyor, ailemle o konulara hiç girmiyor, ailem girerse de bu tür mevzuların kendisini sıktığını, bunaldığını söyleyip, oda değiştiriyor.

Burada ufak bir dipnot aktarıcam: eşim bu yaşa kadar kendi birikimini çalışarak yapmış biri ama biraz da cimri. Nişan bohçasını bile "ona ne gerek var, buna ne gerek var" diye diye yaptı.

Ev alacaktık ama ailesi para vermedi. Benim ailem yardım edecekti, eşimin birikimi dışında biraz da onlardan yardım görebilseydik ev sahibi olacaktık ama olmadı. Şimdi ev kiraladık, ancak ailesinden eşya için de yardım istediğinde "bizi ve burda kurulu işini bırakıp farklı bir şehre gitmeyi sen tercih ettin, sonuçlarına da sen katlanırsın" diyorlarmış. Eşim ailesiyle ilgili hiçbir konudan bana ve aileme de bahsetmiyor bu arada. Onların tutumlarını hoş karşılamasa da, ailesini bizim yanımızda kötülemek istemiyor. Bunu bile bir tartışmamız sırasında ağzından kaçırdı. Resmen eşimi sürekli benim şehrime taşınacağı için içten içe dolduruyor ama annesi ve babası. Yani bütün gün evde yatıp resmen ölümü bekliyorlar. Annesi ve babasının emekli maaşları da iyi, iyi bir birikim yaptıklarını tahmin ediyorum. Eşim dışında bir çocukları daha var. Onca birikimi ona mı aharcayacaklar ne yapacaklar bilmiyorum? Henüz nişanlı değilken, ailesiyle ilk tanıştığımız bayramda kv bana eskilerinden bir yüzük takmıştı. Şimdi nerdeyse düğün arefesindeyiz ama geçen bayramda hiçbir şey takmadılar. KV bana bir parça kumaş verdi, "sana aldım, elbise diktir" diye. Ailem gelenekleri bildikleri için, seslerini çıkarmıyorlar ama onun ailesinin bu pasifliğine çok şaşırıyorlar.

Eşimse onların kendisine destek olmamalarına zaman zaman çok kızıyor ama bir süre kızsa bile sonra yapılanları unutuyor, kendilerince haklılar diyor ve benim yanıma geldiğinde her gün ailesini arıyor, anasını babasını soruyor, ellerinden öpüyor. Anasının en ufak bir sitemi, onu bütün gün suskunluğa itiyor, kafasına takıyor ve içine atıyor.

Ben, ailesinin bana oğullarının yanında belli etmeyip normal davransalar da aslında oğullarının benimle evlenip şehir değiştirmesini istemediklerini, kendi yanlarından ayrılmasını istemediklerini, bu nedenlerle de benimle evlenmesini desteklemediklerini ve maddi yönden destek olmadıklarını düşünüyorum artık. Geçen bayram, onları ziyarete gittiğimde evlerine misafir gelen akrabaları "gelininiz çok güzel" dediğinde bile, kv "güzellik gelip geçici, huyu güzel olsun" diyor, eşim aksini iddia etse de ben asla "evet gelinim çok güzeldir" dediğini duymadım.

Evlenince de ailesinin aramızda sorun yaratabileceğini düşünüyorum açıkçası. Şimdi eşim ben şehir değiştirmeye çok kararlıyım, onların ne dediği önemli değil diyor ama Allah korusun onlara birşey olsa veya bu şehirde iş yapamasa, "ben senin yüzünden şehir değiştirdim, o yüzden oldu bunlar" derse bu evlilik beni üzer.

2- Eşimin maddi yönden çok net ayrımları var. Yani, bir örnek olarak, ben onunlayken alışverişe çıktığımda kendime giysi alırsam, "dur hayatım, ben ödeyim, sen benim eşimsin aramızda paranın lafı mı olur" demiyor asla. Bense ondan daha düşük maaş almama rağmen, ona bişey alırsam o mutlu olacak diye mutlu oluyorum. Bunu onunla daha önce kaç kere konuştum ama sonuç çok fazla değişmedi, eşimde "senin harcaman-benim harcamam" ayrımı çok net. Bunun aile yapılarından kaynaklanabileceğini de düşünüyorum. Evlerinde de sanırım öyle bir ayrım var, zaten onca maaşa rağmen çok cimri yaşıyorlar, resmen varyemezler. Eşim yine ailesinin yanında, onlara oranla daha eli açık olarak bile değerlendirilebilir. Siz düşünün artık...

Bu arada, eşimin burada aldığı işyeriyle ilgili düzenli ödeme yapması gerekiyor bir süre. Ama buna rağmen elinde nakit parası mevcut, sıfırı tüketmiş durumda değiliz çok şükür. Ama tuttuğumuz evin ilk kirasının bir kısmını bile benden ödememi rica etti toplu ödemelerini bahane ederek. Bundan sonraki ay kira bedellerini de ben maaşımla karşılayacağım, o da evi geçindirecek. O şekilde bir ricası oldu ve bende "hayat müşterek, ailesinden de destek görmüyor, burda yeni iş kuracak, ona yüklenmeyim" diye kabul ettim.Şimdi ailesinden destek görmediği ve benim için şehir değiştirdiğini düşünerek bana ona maddi yönden yardımcı olmak çok mantıksız gelmiyor ama ailem de onun bir erkek olarak evini geçindirmek zorunda olduğunu, bu isteklerinin mantıksız olduğunu ve maaşımı yemeyi düşündüğünü düşünüyorlar. Mevcutta parası olduğu halde, maaşımın büyük bölümünü kiraya vermek benim de hoşuma gitmiyor açıkçası, çünkü ailemle yaşasam çok daha rahatım ve bu şekilde maddi kaygılarım da yok.

Ayrıca, eşim onlarda nişanda onlarda böyle bohça vs gibi nişan düğün geleneği olmadığını söylemişti ama yatak odasını nasıl döşeyeceğimizle ilgili konuştuğumuzda hemen yatak odası gelinin çeyizi diyiverince şaşırdım açıkçası. Bu gibi tutumlarından ötürü bazen beni kullanmaya çalıştığından da şüpheleniyorum ailem gibi. Ya evlenince maaşımla ilgili harcamama karışırsa, ev masraflarını bile benim üzerime atmak isterse diye korkuyorum. Yanlış mı düşünüyorum, bilmiyorum... Evlilik bütçesi nasıl olmalı? Siz nasıl yapıyorsunuz? Lütfen yardımcı olun.

Kına hazırlıklarında bile kına çerezi erkek tarafına ait olmasına rağmen 100 liralık şeyi ondan istemeyelim diye biz söylemiyoruz ama o da böyle bişey teklif etmiyor. Kına için ayakkabı istediğimde bile "evden giysen olmaz mı? düğün ayakkabısını giysen olmaz mı?" falan diyip beni cimriliğiyle sinir ediyor. İşin sonunda onunla kavgam neticesinde kına ayakkabısı da alacak ama yapılması gereken minimum şeylere bile "ne gerek var" diyip herşeyde onunla tartışmak zorunda kalmam beni yoruyor.

3-Ben ve ailem, ev, düğün, evin döşenmesi konusunda çok heyecanlıyız ve asla ondan boyunu aşan bir beklenti içinde değiliz gerek düğün hazırlıkları gerek ev döşenmesi konusunda. Annem de bütün iyi niyetiyle eşim evimize geldiğinde "düğün için şunu yapalım, şöyle olsa, böyle olsa..." diye güzel güzel bizim üstümüze düşen yapacaklarımızı anlatıyor. Eşim annem ve babamla bu konulara hiç girmiyor, neşemize katılmıyor, telefonda oyun oynuyor o sırada. Annem bişey sorsa, sadece soruya cevap verip susuyor. Ev konusunda da"Aman, ne var bunda, ev değil mi döşenir" diyor ama düğüne sayılı günler kaldı ve geri kalan sürede onun benim şehrime gelmesi lazım ki evi döşeyebilelim. Eşim kendisine ters gelen bir durum olursa, kendi olumsuz fikrini aileme de rahat rahat söylüyor. Kendi annesi ve babası ile evlerinde soğuk bir ilişkisi var ama benim ailemle olan ilişkim öyle değil. Eşim ailemi fazla benimsemişçesine onlara karşı çok rahat ve suskun. Bu durum da bana ve aileme çok garip ve yabani geliyor.bana ailemi sevmediğini, yarın evlenince ailem evimize ziyarete gelse onları istemeyebileceğini ya da benim ailemin evine çok fazla gitmemizi istemeyebileceğini bile düşündürüyor açıkçası. Ben onun ailesine karşı kendi ailem gibi sıcak davranırken, onun aileme yabani davrandığını kendisine söylediğimde saçmalama, sürekli düğün konuşuluyor ve bundan sıkılıyorum ben diyor. Benim kadar heyecanlı olmamasını sorduğumda ise ancak, belki Düğün saatinde heyecanlanacağını söylüyor, onun bu heyecansızlığı, evi döşerken 100 yere bakıp en ucuzunu ve en makul olanını bulmaya çalışması benim heveslerimi kırıyor açıkçası. Beni gerçekten sevmiyor mu acaba diye bile düşünüyorum. Boşa mı kuruntu ediyoruz? Ben ailemin tek çocuğuyum, onlar benim bugüne kadarki en büyük arkadaşımdı ve onlarla yaptığım şeylerden çok zevk alıyorum.Bensiz yalnız kalacaklar ve haklı olarak ben de onlar da üzgün. Bir de evlenince onları daha az görecek olma ve eşimin bunu kısıtlamak istemesi fikri beni çok korkutuyor... Ayrıca ailem de dünyanın en sempatik ailesidir- kendi ailem diye demiyorum. İkisi de oğlum diye gözlerinin içine bakıyor ve soğukluğuna rağmen kötü düşünmeyip kötüye yormamaya çalışıyor. Kendi annesi oğluyla zerre ilgilenmiyor, tüm gün tv izleyip yatıyor ama benim annem onun ütülerini bile yapıyor bize geldiğinde, buna rağmen onlara soğuk davranması beni ve onları çok üzüyor.

4-Eşim se.se aşırı düşkün. Sürekli evlenince günde en az 2 kere se.s yapalım" deyip duruyor. Onun bu kadar se.se düşkün olması da beni korkutuyor, sürekli duş mu alacağım. Ne ara işime çalşacağım falan filan. Belki saçma bir kaygı ama sizce? Her gün/günde sabah ve akşam se.s mümkün mü evli hanımlar?

5-Son olarak, keşke tek derdim bu olsa, çok büyük bir problem değil ama yemek yapmayı ve ev işlerini bilmiyorum. Eşim evlenince öğrenirsin diyor ama bu yaşa kadar ev işi yapmayan biri için bundan sonra ev işi, yemek yapmak, işe gitmeki evde çalışmak ve cinsel hayat için ekstra zaman ayırmak gerekecek. Bütün bunların arasında ben ne ara aileme vakit ayıracağım?

6-Ailem çok konuşkan, sürekli bıcır bıcırız evde. Ama eşim yapısı gereği de suskun, gerekli olursa konuşuyor, bazen uzun süre arabada sessiz kalıyor, ona ters gelen birşey konuşulmuşsa içine atıyor ve ketum olduğu için söylemiyor. Sonra en olmadık anda o konuyu gündeme getirebiliyor.

O sessiz kalınca benim de tüm neşem kaçıyor, hevesim sönüyor, acaba yine neyi kafasına taktı diye düşünüyorum içimden. Ayrıca çok şüpheci ve kendisiyle ilgili birşey ortada yokken bile konuşulanların kendisini ve ailesini eleştirmek için konuşulduğunu sanıp kompleks yapabiliyor. Kompleksli olduğunu da kabul etmiyor. Ailemle birlikte ağzımızdan çıkanlara bile çok dikkat etmeye çalışıyoruz, yanlış anlar da üzerine çeker diye...

Onun bu tür davranması da beni üzüyor. En olmadık ufak şeylere takılıyor ve herşey iyi giderken bir anda sinirlenip kavga çıkarabiliyor, huzursuzluk yaratıyor. Çok sakin bir insandım ama onunla yaşadığım tartışmalar neticesinde artık tartışırken sakin kalamıyorum ve çok bağırıyorum ben de.Acaba evlenince ondan sıkılır mıyım, komşular sesimizi duyar mı saçma sapan bir konudan çıkan kavgadan ve birbirimizi çok mu yıpratırız diye düşünüyorum. Ne dersiniz, ne yapmalı? Sürekli susan, canı isterse konuşan bir insanı nasıl konuşturabilirim? Ya ailemin de gelmesinden rahatsızlık duyarsa veya benim gitmemden, ben ne yapacağım?

Çok uzun oldu, farkındayım ama düğüne günler kala çok duygusal ve doluyum. Endişelerim boşa mı? Lütfen fikir verin.
 
Merhaba hanımlar,

Bir aya düğünüm var. Eşim benim ilk erkek arkadaşım. Onu sevmeme rağmen, düğüne yaklaştıkça içimde bazı huzursuzluklar hissediyorum. Bu hisler evlilik öncesinde normal mi, yoksa bunları hissetmem eşimin ve ailesinin davranışları ile mi alakalı? Biraz uzun oldu ama hepsini okuyup yorum yapabilirseniz çok memnun olurum.

İçimdeki huzursuzlukları aşağıda sırasıyla maddeler halinde aktarıyorum size:

1-Eşim başka bir şehirden benim yaşadığım şehre taşınacak (bu ailemin ve benim en baştaki şartımızdı çünkü ve o da kabul etti) ve bu şehirde yapmakta olduğu işle ilgili yeni bir yer açacak. Aslında bu şehirde işleri yolunda giderse, uzun vadede işlerini büyütmüş olacağız.

Eşimin ailesi beni seviyor diye düşünüyordum ama bu şehir durumunu uzun bir süre bilmiyorlardı, eşim bunu düğün yaklaştıkça onlara yavaş yavaş söylemeyi düşünmüş. Yaklaşık 2 aydan beri ise durumdan haberdarlar. Ancak sorun şu ki: bu durumu bilmezden önce de -ve bu durumu bildiklerinden sonra da- eşime nişan ve düğün süreciyle ilgili hiçbir maddi destek sağlamadılar/sağlamıyorlar. Ayrıca, annesi de babası da 70-75 yaş civarındalar ve evde sürekli yatıyorlar. Nişan döneminde şehir mevzuundan habersizlerdi, ama buna rağmen eşime nişanla alakalı ihtiyacınız var mı, destek olalım mı gibi birşey sormadılar. Eşim de ailesinin yaşlılığı ve evden çıkmaması sebebiyle bugüne kadar nişan, düğün gibi etkinliklere pek katılmamış ve ne yapılması gerektiğini bilmiyordu. Annesine bahsettiğinde annesi "bizde böyle adet yok, benim zamanımda var mıydı, bunlar boş şeyler" diyordu ve bunları bana karşı ileri sürerek masraf yapmak istemiyordu. Onca hevesim ve ısrarım üzerine nişan bohçasını kendi bütçesinden karşıladı. Kayınvalidenin yapması gereken bohça süslemelerini dahi, benim annem bizim evde eşimle birlikte yaptı. Nişan günü eşime ve kendilerine düzdüğümüz bohçayı bile kayınvalideme gösterdiğimizde "iyi, teşekkür ederiz, bunlar boş şeyler" demeye devam ediyordu. Bir kere bile "benim oğlum kızınıza nasıl bohça düzdü, onu da görelim" demedi, ben de kv ye bohçamı hiç göstermemeyi tercih ettim. Neticede "hepsi boş"... Nitekim, tam tahmin edeceğiniz üzere, nişanda da kvnin gençken kullandığı bir kolye dışında birşey takmadılar. Ailem de bu durumu çok garipsiyor haklı olarak ve karşılarında hiçbir konuda konuşacak muhatap bulamadıkları için çok sıkılıyorlar. Eşin muhatap olmuyor mu diyorsanız, hayır: o da olmuyor, ailemle o konulara hiç girmiyor, ailem girerse de bu tür mevzuların kendisini sıktığını, bunaldığını söyleyip, oda değiştiriyor.

Burada ufak bir dipnot aktarıcam: eşim bu yaşa kadar kendi birikimini çalışarak yapmış biri ama biraz da cimri. Nişan bohçasını bile "ona ne gerek var, buna ne gerek var" diye diye yaptı.

Ev alacaktık ama ailesi para vermedi. Benim ailem yardım edecekti, eşimin birikimi dışında biraz da onlardan yardım görebilseydik ev sahibi olacaktık ama olmadı. Şimdi ev kiraladık, ancak ailesinden eşya için de yardım istediğinde "bizi ve burda kurulu işini bırakıp farklı bir şehre gitmeyi sen tercih ettin, sonuçlarına da sen katlanırsın" diyorlarmış. Eşim ailesiyle ilgili hiçbir konudan bana ve aileme de bahsetmiyor bu arada. Onların tutumlarını hoş karşılamasa da, ailesini bizim yanımızda kötülemek istemiyor. Bunu bile bir tartışmamız sırasında ağzından kaçırdı. Resmen eşimi sürekli benim şehrime taşınacağı için içten içe dolduruyor ama annesi ve babası. Yani bütün gün evde yatıp resmen ölümü bekliyorlar. Annesi ve babasının emekli maaşları da iyi, iyi bir birikim yaptıklarını tahmin ediyorum. Eşim dışında bir çocukları daha var. Onca birikimi ona mı aharcayacaklar ne yapacaklar bilmiyorum? Henüz nişanlı değilken, ailesiyle ilk tanıştığımız bayramda kv bana eskilerinden bir yüzük takmıştı. Şimdi nerdeyse düğün arefesindeyiz ama geçen bayramda hiçbir şey takmadılar. KV bana bir parça kumaş verdi, "sana aldım, elbise diktir" diye. Ailem gelenekleri bildikleri için, seslerini çıkarmıyorlar ama onun ailesinin bu pasifliğine çok şaşırıyorlar.

Eşimse onların kendisine destek olmamalarına zaman zaman çok kızıyor ama bir süre kızsa bile sonra yapılanları unutuyor, kendilerince haklılar diyor ve benim yanıma geldiğinde her gün ailesini arıyor, anasını babasını soruyor, ellerinden öpüyor. Anasının en ufak bir sitemi, onu bütün gün suskunluğa itiyor, kafasına takıyor ve içine atıyor.

Ben, ailesinin bana oğullarının yanında belli etmeyip normal davransalar da aslında oğullarının benimle evlenip şehir değiştirmesini istemediklerini, kendi yanlarından ayrılmasını istemediklerini, bu nedenlerle de benimle evlenmesini desteklemediklerini ve maddi yönden destek olmadıklarını düşünüyorum artık. Geçen bayram, onları ziyarete gittiğimde evlerine misafir gelen akrabaları "gelininiz çok güzel" dediğinde bile, kv "güzellik gelip geçici, huyu güzel olsun" diyor, eşim aksini iddia etse de ben asla "evet gelinim çok güzeldir" dediğini duymadım.

Evlenince de ailesinin aramızda sorun yaratabileceğini düşünüyorum açıkçası. Şimdi eşim ben şehir değiştirmeye çok kararlıyım, onların ne dediği önemli değil diyor ama Allah korusun onlara birşey olsa veya bu şehirde iş yapamasa, "ben senin yüzünden şehir değiştirdim, o yüzden oldu bunlar" derse bu evlilik beni üzer.

2- Eşimin maddi yönden çok net ayrımları var. Yani, bir örnek olarak, ben onunlayken alışverişe çıktığımda kendime giysi alırsam, "dur hayatım, ben ödeyim, sen benim eşimsin aramızda paranın lafı mı olur" demiyor asla. Bense ondan daha düşük maaş almama rağmen, ona bişey alırsam o mutlu olacak diye mutlu oluyorum. Bunu onunla daha önce kaç kere konuştum ama sonuç çok fazla değişmedi, eşimde "senin harcaman-benim harcamam" ayrımı çok net. Bunun aile yapılarından kaynaklanabileceğini de düşünüyorum. Evlerinde de sanırım öyle bir ayrım var, zaten onca maaşa rağmen çok cimri yaşıyorlar, resmen varyemezler. Eşim yine ailesinin yanında, onlara oranla daha eli açık olarak bile değerlendirilebilir. Siz düşünün artık...

Bu arada, eşimin burada aldığı işyeriyle ilgili düzenli ödeme yapması gerekiyor bir süre. Ama buna rağmen elinde nakit parası mevcut, sıfırı tüketmiş durumda değiliz çok şükür. Ama tuttuğumuz evin ilk kirasının bir kısmını bile benden ödememi rica etti toplu ödemelerini bahane ederek. Bundan sonraki ay kira bedellerini de ben maaşımla karşılayacağım, o da evi geçindirecek. O şekilde bir ricası oldu ve bende "hayat müşterek, ailesinden de destek görmüyor, burda yeni iş kuracak, ona yüklenmeyim" diye kabul ettim.Şimdi ailesinden destek görmediği ve benim için şehir değiştirdiğini düşünerek bana ona maddi yönden yardımcı olmak çok mantıksız gelmiyor ama ailem de onun bir erkek olarak evini geçindirmek zorunda olduğunu, bu isteklerinin mantıksız olduğunu ve maaşımı yemeyi düşündüğünü düşünüyorlar. Mevcutta parası olduğu halde, maaşımın büyük bölümünü kiraya vermek benim de hoşuma gitmiyor açıkçası, çünkü ailemle yaşasam çok daha rahatım ve bu şekilde maddi kaygılarım da yok.

Ayrıca, eşim onlarda nişanda onlarda böyle bohça vs gibi nişan düğün geleneği olmadığını söylemişti ama yatak odasını nasıl döşeyeceğimizle ilgili konuştuğumuzda hemen yatak odası gelinin çeyizi diyiverince şaşırdım açıkçası. Bu gibi tutumlarından ötürü bazen beni kullanmaya çalıştığından da şüpheleniyorum ailem gibi. Ya evlenince maaşımla ilgili harcamama karışırsa, ev masraflarını bile benim üzerime atmak isterse diye korkuyorum. Yanlış mı düşünüyorum, bilmiyorum... Evlilik bütçesi nasıl olmalı? Siz nasıl yapıyorsunuz? Lütfen yardımcı olun.

Kına hazırlıklarında bile kına çerezi erkek tarafına ait olmasına rağmen 100 liralık şeyi ondan istemeyelim diye biz söylemiyoruz ama o da böyle bişey teklif etmiyor. Kına için ayakkabı istediğimde bile "evden giysen olmaz mı? düğün ayakkabısını giysen olmaz mı?" falan diyip beni cimriliğiyle sinir ediyor. İşin sonunda onunla kavgam neticesinde kına ayakkabısı da alacak ama yapılması gereken minimum şeylere bile "ne gerek var" diyip herşeyde onunla tartışmak zorunda kalmam beni yoruyor.

3-Ben ve ailem, ev, düğün, evin döşenmesi konusunda çok heyecanlıyız ve asla ondan boyunu aşan bir beklenti içinde değiliz gerek düğün hazırlıkları gerek ev döşenmesi konusunda. Annem de bütün iyi niyetiyle eşim evimize geldiğinde "düğün için şunu yapalım, şöyle olsa, böyle olsa..." diye güzel güzel bizim üstümüze düşen yapacaklarımızı anlatıyor. Eşim annem ve babamla bu konulara hiç girmiyor, neşemize katılmıyor, telefonda oyun oynuyor o sırada. Annem bişey sorsa, sadece soruya cevap verip susuyor. Ev konusunda da"Aman, ne var bunda, ev değil mi döşenir" diyor ama düğüne sayılı günler kaldı ve geri kalan sürede onun benim şehrime gelmesi lazım ki evi döşeyebilelim. Eşim kendisine ters gelen bir durum olursa, kendi olumsuz fikrini aileme de rahat rahat söylüyor. Kendi annesi ve babası ile evlerinde soğuk bir ilişkisi var ama benim ailemle olan ilişkim öyle değil. Eşim ailemi fazla benimsemişçesine onlara karşı çok rahat ve suskun. Bu durum da bana ve aileme çok garip ve yabani geliyor.bana ailemi sevmediğini, yarın evlenince ailem evimize ziyarete gelse onları istemeyebileceğini ya da benim ailemin evine çok fazla gitmemizi istemeyebileceğini bile düşündürüyor açıkçası. Ben onun ailesine karşı kendi ailem gibi sıcak davranırken, onun aileme yabani davrandığını kendisine söylediğimde saçmalama, sürekli düğün konuşuluyor ve bundan sıkılıyorum ben diyor. Benim kadar heyecanlı olmamasını sorduğumda ise ancak, belki Düğün saatinde heyecanlanacağını söylüyor, onun bu heyecansızlığı, evi döşerken 100 yere bakıp en ucuzunu ve en makul olanını bulmaya çalışması benim heveslerimi kırıyor açıkçası. Beni gerçekten sevmiyor mu acaba diye bile düşünüyorum. Boşa mı kuruntu ediyoruz? Ben ailemin tek çocuğuyum, onlar benim bugüne kadarki en büyük arkadaşımdı ve onlarla yaptığım şeylerden çok zevk alıyorum.Bensiz yalnız kalacaklar ve haklı olarak ben de onlar da üzgün. Bir de evlenince onları daha az görecek olma ve eşimin bunu kısıtlamak istemesi fikri beni çok korkutuyor... Ayrıca ailem de dünyanın en sempatik ailesidir- kendi ailem diye demiyorum. İkisi de oğlum diye gözlerinin içine bakıyor ve soğukluğuna rağmen kötü düşünmeyip kötüye yormamaya çalışıyor. Kendi annesi oğluyla zerre ilgilenmiyor, tüm gün tv izleyip yatıyor ama benim annem onun ütülerini bile yapıyor bize geldiğinde, buna rağmen onlara soğuk davranması beni ve onları çok üzüyor.

4-Eşim se.se aşırı düşkün. Sürekli evlenince günde en az 2 kere se.s yapalım" deyip duruyor. Onun bu kadar se.se düşkün olması da beni korkutuyor, sürekli duş mu alacağım. Ne ara işime çalşacağım falan filan. Belki saçma bir kaygı ama sizce? Her gün/günde sabah ve akşam se.s mümkün mü evli hanımlar?

5-Son olarak, keşke tek derdim bu olsa, çok büyük bir problem değil ama yemek yapmayı ve ev işlerini bilmiyorum. Eşim evlenince öğrenirsin diyor ama bu yaşa kadar ev işi yapmayan biri için bundan sonra ev işi, yemek yapmak, işe gitmeki evde çalışmak ve cinsel hayat için ekstra zaman ayırmak gerekecek. Bütün bunların arasında ben ne ara aileme vakit ayıracağım?

6-Ailem çok konuşkan, sürekli bıcır bıcırız evde. Ama eşim yapısı gereği de suskun, gerekli olursa konuşuyor, bazen uzun süre arabada sessiz kalıyor, ona ters gelen birşey konuşulmuşsa içine atıyor ve ketum olduğu için söylemiyor. Sonra en olmadık anda o konuyu gündeme getirebiliyor.

O sessiz kalınca benim de tüm neşem kaçıyor, hevesim sönüyor, acaba yine neyi kafasına taktı diye düşünüyorum içimden. Ayrıca çok şüpheci ve kendisiyle ilgili birşey ortada yokken bile konuşulanların kendisini ve ailesini eleştirmek için konuşulduğunu sanıp kompleks yapabiliyor. Kompleksli olduğunu da kabul etmiyor. Ailemle birlikte ağzımızdan çıkanlara bile çok dikkat etmeye çalışıyoruz, yanlış anlar da üzerine çeker diye...

Onun bu tür davranması da beni üzüyor. En olmadık ufak şeylere takılıyor ve herşey iyi giderken bir anda sinirlenip kavga çıkarabiliyor, huzursuzluk yaratıyor. Çok sakin bir insandım ama onunla yaşadığım tartışmalar neticesinde artık tartışırken sakin kalamıyorum ve çok bağırıyorum ben de.Acaba evlenince ondan sıkılır mıyım, komşular sesimizi duyar mı saçma sapan bir konudan çıkan kavgadan ve birbirimizi çok mu yıpratırız diye düşünüyorum. Ne dersiniz, ne yapmalı? Sürekli susan, canı isterse konuşan bir insanı nasıl konuşturabilirim? Ya ailemin de gelmesinden rahatsızlık duyarsa veya benim gitmemden, ben ne yapacağım?

Çok uzun oldu, farkındayım ama düğüne günler kala çok duygusal ve doluyum. Endişelerim boşa mı? Lütfen fikir verin.
 
Abimiz bencil ve pinti
Ailenin içi geçmiş
Senin sezgilerin kuvvetli hani o kalbini sıkan ve mutlu olmanı engelleyen ses var ya o dogru soyluyo
Ailene gıtmene karısmaz ama zırt pırt gelırlerse trıp atar
Özet bu
 
Kayınvalideye katılıyorum; ne gerek var? Süslü püslü bohçanın içindeki iki don bi pijama ne kattı size?

Kayınvalidenin kendi takılarını gelinine hediye etmesi çok önemli bişeydir. Olayın özündeki maneviyatı kavrayamamışsınız.

Evlenecek yaşa gelmiş iki koca insansınız. Evlenmeyi biliyorsanız kendi yağınızda kavrulmayı da bileceksiniz. Yok nişanda yapmadılar yok düğün masrafına katılmadılar ev alacaktık para vermediler falan çirkin düşünceler bunlar. Anne baba da olsa kimse sizin evinizi almak düğününüzü yapmak zorunda değil. İçlerinden gelerek yaparlarsa ne ala, yapmazlarsa kendiniz yapacaksınız. Yapamıyorsanız ondan bundan medet umuyorsanız evlenmeyeceksiniz.

Bir adamın işini, kurulu düzenini bozup sırf nişanlısı istiyor diye şehir değiştirmesi ciddi anlamda çok zor bişeydir. Bu adamı ayakta alkışlamak gerekir. Belli ki maddi açıdan endişeleri var, dikkat etmeye çalışıyor ki çok haklı. Birlikte oturacağınız yuvanız olacak evin kirasını ödemek neden size bu kadar koydu. Ailenizin düşünceleri korkunç derecede yanlış. Erkek evi geçindirmek zorundadır ne demek, siz maaşınızı ne yapacaksınız? Siz çalışıp kendinize harcayacaksınız ama adam size bakmak zorunda öyle mi? Ne kadar çarpık bir düşünce.

Seks kelimesini neden sansürlediniz? Seks, cinsellik, sevişmek ayıp şeyler değil. çiftler kendilerine en uygun sevişme sıklığını zamanla belirlerler. Şimdiden bunları konuşmanın düşünmenin anlamı yok.

Atladığım bişey oldu mu bilemedim, o kadar uzun ki geri dönüp bakamicam.
+1. Bir de nedense para dışında bir şey göremedim. Yok ailem şöyledir yok böyle iyidir, ailem de ailem. Hep bir karşı tarafı yerme çabası bir beğenmeme. Adamın bahsedilen hiçbir iyi huyu yok. Madem bu adam kötü evlenmek niye? Ortada sevgi namına hiçbir şey göremedim. Evlenmesinler bence.
 
ilk maddelerde yorum yapmak istemem. zira onu tanıyan sizsiniz. neyi ne amaçla yaptığını eminim az çok farkedersiniz. ve en önemli iç sesiniz diyorum. içinizde zerre şüphe varsa iyi düşünün evliliği derim.
4 ve 5 nolu maddelere gelirsek.
evlenmeden ne kadar şey yapacağını düşünmesi tamam da birde bunu sizle paylaşması da tuhaf geldi bana. bu işin hesabı kitabı olmaz düşüncesindeyim. sonuçta zevk işi. hesap işi değil. :KK70:
yemek konusunda aynıyız. ama hiç zorluk çekmedim. kitaplardan bakıp yaptım. o konuda sıkıntı yapmayın. sonuçta kör cahil değilseniz mutfak konusunda sorun yaşanmaz öyle.
Rabbim hakkınızda hayırlısını nasip etsin.
 
Harfi harfine katılıyorum. Kayınvalideniz çok haklı gerçekten yok nişan bohçasıdır yok bilmem nedir evin ihtiyacı olmayacak antik kuntik şeyler yapmaya ne gerek var.İnsanlar kendilerini boşuna bu kalıplara sokuyorlar. Bence onlar istemiyorsa yapmıyorsa sizde yapmasaydınız onun yerine evinize lazım olacak bir şeyler alırdınız.

Ayrıca size her bayram hediye mi almak zorundalar bu ne kadar abartı bir şey hediye dediğin zorunluluktan olmaz olmamalı gönülden geçiyorsa verilmeli bence.

Seks konusunda klasik erkek atmaları yani bunda dert edecek bişey yok nasıl canınız isterse öyle yaparsınız belki haftada bir belki günde iki.

Bence aşırı gereksiz ayrıntılara takılıyorsunuz eşinizin cimri olma ihtimali hariç diğer saydıklarınızın hiçbiri sorun değil sizin ve ailenizin kuruntuları. Bir insan aynı evi paylaşıyorsa maddi olarak da ev işleri olarak da her şeyi ortak yapmalı eşiniz her şeyi size yükleme peşinde biriyse peşin peşin konuşun ayağını denk alsın bu da bir sorun olabilir.

Bu kadar şeyi kafanıza taktığınızı duysa kendi kendinize adam sizinle evlenmeyi bir daha düşünebilir belki.

Nişan bohçasının antin kuntin bir şey mi yoksa güzel anıları beraberinde getirecek semboller mi olduğu tartışılır.
Sizin için veya konu sahibinin kv için bir anlamı yok belki ama konu sahibi için var demek ki

Zaten bohça içindekiler evin ihtiyacı bir bakıma. Gelinin kullanacağı şeyler. Kıyafet olsun, makyaj malzemesi olsun hepsi.

O zaman ben de derim ki 3-5 saat giyilecek ve sonra bir daha başka bir yerde giyilmeyecek bir kıyafet için 2000-3000-4000 tl ve daha da fazlası verilmesi çok SAÇMA ve GEREKSİZ

Kaç kişi buna aaaaa evet gereksiz, o zaman ben gelinlik giymeyeyim diyebilir?....

O yüzden lütfen bir şey gerekli mi değil mi kişilere (geline) bırakalım. Siz kendi evliliğiniz için neyin gerekli olduğuna karar verin, diğer gelinler de kendileri karar versin.
 
Merhaba hanımlar,

Bir aya düğünüm var. Eşim benim ilk erkek arkadaşım. Onu sevmeme rağmen, düğüne yaklaştıkça içimde bazı huzursuzluklar hissediyorum. Bu hisler evlilik öncesinde normal mi, yoksa bunları hissetmem eşimin ve ailesinin davranışları ile mi alakalı? Biraz uzun oldu ama hepsini okuyup yorum yapabilirseniz çok memnun olurum.

İçimdeki huzursuzlukları aşağıda sırasıyla maddeler halinde aktarıyorum size:

1-Eşim başka bir şehirden benim yaşadığım şehre taşınacak (bu ailemin ve benim en baştaki şartımızdı çünkü ve o da kabul etti) ve bu şehirde yapmakta olduğu işle ilgili yeni bir yer açacak. Aslında bu şehirde işleri yolunda giderse, uzun vadede işlerini büyütmüş olacağız.

Eşimin ailesi beni seviyor diye düşünüyordum ama bu şehir durumunu uzun bir süre bilmiyorlardı, eşim bunu düğün yaklaştıkça onlara yavaş yavaş söylemeyi düşünmüş. Yaklaşık 2 aydan beri ise durumdan haberdarlar. Ancak sorun şu ki: bu durumu bilmezden önce de -ve bu durumu bildiklerinden sonra da- eşime nişan ve düğün süreciyle ilgili hiçbir maddi destek sağlamadılar/sağlamıyorlar. Ayrıca, annesi de babası da 70-75 yaş civarındalar ve evde sürekli yatıyorlar. Nişan döneminde şehir mevzuundan habersizlerdi, ama buna rağmen eşime nişanla alakalı ihtiyacınız var mı, destek olalım mı gibi birşey sormadılar. Eşim de ailesinin yaşlılığı ve evden çıkmaması sebebiyle bugüne kadar nişan, düğün gibi etkinliklere pek katılmamış ve ne yapılması gerektiğini bilmiyordu. Annesine bahsettiğinde annesi "bizde böyle adet yok, benim zamanımda var mıydı, bunlar boş şeyler" diyordu ve bunları bana karşı ileri sürerek masraf yapmak istemiyordu. Onca hevesim ve ısrarım üzerine nişan bohçasını kendi bütçesinden karşıladı. Kayınvalidenin yapması gereken bohça süslemelerini dahi, benim annem bizim evde eşimle birlikte yaptı. Nişan günü eşime ve kendilerine düzdüğümüz bohçayı bile kayınvalideme gösterdiğimizde "iyi, teşekkür ederiz, bunlar boş şeyler" demeye devam ediyordu. Bir kere bile "benim oğlum kızınıza nasıl bohça düzdü, onu da görelim" demedi, ben de kv ye bohçamı hiç göstermemeyi tercih ettim. Neticede "hepsi boş"... Nitekim, tam tahmin edeceğiniz üzere, nişanda da kvnin gençken kullandığı bir kolye dışında birşey takmadılar. Ailem de bu durumu çok garipsiyor haklı olarak ve karşılarında hiçbir konuda konuşacak muhatap bulamadıkları için çok sıkılıyorlar. Eşin muhatap olmuyor mu diyorsanız, hayır: o da olmuyor, ailemle o konulara hiç girmiyor, ailem girerse de bu tür mevzuların kendisini sıktığını, bunaldığını söyleyip, oda değiştiriyor.

Burada ufak bir dipnot aktarıcam: eşim bu yaşa kadar kendi birikimini çalışarak yapmış biri ama biraz da cimri. Nişan bohçasını bile "ona ne gerek var, buna ne gerek var" diye diye yaptı.

Ev alacaktık ama ailesi para vermedi. Benim ailem yardım edecekti, eşimin birikimi dışında biraz da onlardan yardım görebilseydik ev sahibi olacaktık ama olmadı. Şimdi ev kiraladık, ancak ailesinden eşya için de yardım istediğinde "bizi ve burda kurulu işini bırakıp farklı bir şehre gitmeyi sen tercih ettin, sonuçlarına da sen katlanırsın" diyorlarmış. Eşim ailesiyle ilgili hiçbir konudan bana ve aileme de bahsetmiyor bu arada. Onların tutumlarını hoş karşılamasa da, ailesini bizim yanımızda kötülemek istemiyor. Bunu bile bir tartışmamız sırasında ağzından kaçırdı. Resmen eşimi sürekli benim şehrime taşınacağı için içten içe dolduruyor ama annesi ve babası. Yani bütün gün evde yatıp resmen ölümü bekliyorlar. Annesi ve babasının emekli maaşları da iyi, iyi bir birikim yaptıklarını tahmin ediyorum. Eşim dışında bir çocukları daha var. Onca birikimi ona mı aharcayacaklar ne yapacaklar bilmiyorum? Henüz nişanlı değilken, ailesiyle ilk tanıştığımız bayramda kv bana eskilerinden bir yüzük takmıştı. Şimdi nerdeyse düğün arefesindeyiz ama geçen bayramda hiçbir şey takmadılar. KV bana bir parça kumaş verdi, "sana aldım, elbise diktir" diye. Ailem gelenekleri bildikleri için, seslerini çıkarmıyorlar ama onun ailesinin bu pasifliğine çok şaşırıyorlar.

Eşimse onların kendisine destek olmamalarına zaman zaman çok kızıyor ama bir süre kızsa bile sonra yapılanları unutuyor, kendilerince haklılar diyor ve benim yanıma geldiğinde her gün ailesini arıyor, anasını babasını soruyor, ellerinden öpüyor. Anasının en ufak bir sitemi, onu bütün gün suskunluğa itiyor, kafasına takıyor ve içine atıyor.

Ben, ailesinin bana oğullarının yanında belli etmeyip normal davransalar da aslında oğullarının benimle evlenip şehir değiştirmesini istemediklerini, kendi yanlarından ayrılmasını istemediklerini, bu nedenlerle de benimle evlenmesini desteklemediklerini ve maddi yönden destek olmadıklarını düşünüyorum artık. Geçen bayram, onları ziyarete gittiğimde evlerine misafir gelen akrabaları "gelininiz çok güzel" dediğinde bile, kv "güzellik gelip geçici, huyu güzel olsun" diyor, eşim aksini iddia etse de ben asla "evet gelinim çok güzeldir" dediğini duymadım.

Evlenince de ailesinin aramızda sorun yaratabileceğini düşünüyorum açıkçası. Şimdi eşim ben şehir değiştirmeye çok kararlıyım, onların ne dediği önemli değil diyor ama Allah korusun onlara birşey olsa veya bu şehirde iş yapamasa, "ben senin yüzünden şehir değiştirdim, o yüzden oldu bunlar" derse bu evlilik beni üzer.

2- Eşimin maddi yönden çok net ayrımları var. Yani, bir örnek olarak, ben onunlayken alışverişe çıktığımda kendime giysi alırsam, "dur hayatım, ben ödeyim, sen benim eşimsin aramızda paranın lafı mı olur" demiyor asla. Bense ondan daha düşük maaş almama rağmen, ona bişey alırsam o mutlu olacak diye mutlu oluyorum. Bunu onunla daha önce kaç kere konuştum ama sonuç çok fazla değişmedi, eşimde "senin harcaman-benim harcamam" ayrımı çok net. Bunun aile yapılarından kaynaklanabileceğini de düşünüyorum. Evlerinde de sanırım öyle bir ayrım var, zaten onca maaşa rağmen çok cimri yaşıyorlar, resmen varyemezler. Eşim yine ailesinin yanında, onlara oranla daha eli açık olarak bile değerlendirilebilir. Siz düşünün artık...

Bu arada, eşimin burada aldığı işyeriyle ilgili düzenli ödeme yapması gerekiyor bir süre. Ama buna rağmen elinde nakit parası mevcut, sıfırı tüketmiş durumda değiliz çok şükür. Ama tuttuğumuz evin ilk kirasının bir kısmını bile benden ödememi rica etti toplu ödemelerini bahane ederek. Bundan sonraki ay kira bedellerini de ben maaşımla karşılayacağım, o da evi geçindirecek. O şekilde bir ricası oldu ve bende "hayat müşterek, ailesinden de destek görmüyor, burda yeni iş kuracak, ona yüklenmeyim" diye kabul ettim.Şimdi ailesinden destek görmediği ve benim için şehir değiştirdiğini düşünerek bana ona maddi yönden yardımcı olmak çok mantıksız gelmiyor ama ailem de onun bir erkek olarak evini geçindirmek zorunda olduğunu, bu isteklerinin mantıksız olduğunu ve maaşımı yemeyi düşündüğünü düşünüyorlar. Mevcutta parası olduğu halde, maaşımın büyük bölümünü kiraya vermek benim de hoşuma gitmiyor açıkçası, çünkü ailemle yaşasam çok daha rahatım ve bu şekilde maddi kaygılarım da yok.

Ayrıca, eşim onlarda nişanda onlarda böyle bohça vs gibi nişan düğün geleneği olmadığını söylemişti ama yatak odasını nasıl döşeyeceğimizle ilgili konuştuğumuzda hemen yatak odası gelinin çeyizi diyiverince şaşırdım açıkçası. Bu gibi tutumlarından ötürü bazen beni kullanmaya çalıştığından da şüpheleniyorum ailem gibi. Ya evlenince maaşımla ilgili harcamama karışırsa, ev masraflarını bile benim üzerime atmak isterse diye korkuyorum. Yanlış mı düşünüyorum, bilmiyorum... Evlilik bütçesi nasıl olmalı? Siz nasıl yapıyorsunuz? Lütfen yardımcı olun.

Kına hazırlıklarında bile kına çerezi erkek tarafına ait olmasına rağmen 100 liralık şeyi ondan istemeyelim diye biz söylemiyoruz ama o da böyle bişey teklif etmiyor. Kına için ayakkabı istediğimde bile "evden giysen olmaz mı? düğün ayakkabısını giysen olmaz mı?" falan diyip beni cimriliğiyle sinir ediyor. İşin sonunda onunla kavgam neticesinde kına ayakkabısı da alacak ama yapılması gereken minimum şeylere bile "ne gerek var" diyip herşeyde onunla tartışmak zorunda kalmam beni yoruyor.

3-Ben ve ailem, ev, düğün, evin döşenmesi konusunda çok heyecanlıyız ve asla ondan boyunu aşan bir beklenti içinde değiliz gerek düğün hazırlıkları gerek ev döşenmesi konusunda. Annem de bütün iyi niyetiyle eşim evimize geldiğinde "düğün için şunu yapalım, şöyle olsa, böyle olsa..." diye güzel güzel bizim üstümüze düşen yapacaklarımızı anlatıyor. Eşim annem ve babamla bu konulara hiç girmiyor, neşemize katılmıyor, telefonda oyun oynuyor o sırada. Annem bişey sorsa, sadece soruya cevap verip susuyor. Ev konusunda da"Aman, ne var bunda, ev değil mi döşenir" diyor ama düğüne sayılı günler kaldı ve geri kalan sürede onun benim şehrime gelmesi lazım ki evi döşeyebilelim. Eşim kendisine ters gelen bir durum olursa, kendi olumsuz fikrini aileme de rahat rahat söylüyor. Kendi annesi ve babası ile evlerinde soğuk bir ilişkisi var ama benim ailemle olan ilişkim öyle değil. Eşim ailemi fazla benimsemişçesine onlara karşı çok rahat ve suskun. Bu durum da bana ve aileme çok garip ve yabani geliyor.bana ailemi sevmediğini, yarın evlenince ailem evimize ziyarete gelse onları istemeyebileceğini ya da benim ailemin evine çok fazla gitmemizi istemeyebileceğini bile düşündürüyor açıkçası. Ben onun ailesine karşı kendi ailem gibi sıcak davranırken, onun aileme yabani davrandığını kendisine söylediğimde saçmalama, sürekli düğün konuşuluyor ve bundan sıkılıyorum ben diyor. Benim kadar heyecanlı olmamasını sorduğumda ise ancak, belki Düğün saatinde heyecanlanacağını söylüyor, onun bu heyecansızlığı, evi döşerken 100 yere bakıp en ucuzunu ve en makul olanını bulmaya çalışması benim heveslerimi kırıyor açıkçası. Beni gerçekten sevmiyor mu acaba diye bile düşünüyorum. Boşa mı kuruntu ediyoruz? Ben ailemin tek çocuğuyum, onlar benim bugüne kadarki en büyük arkadaşımdı ve onlarla yaptığım şeylerden çok zevk alıyorum.Bensiz yalnız kalacaklar ve haklı olarak ben de onlar da üzgün. Bir de evlenince onları daha az görecek olma ve eşimin bunu kısıtlamak istemesi fikri beni çok korkutuyor... Ayrıca ailem de dünyanın en sempatik ailesidir- kendi ailem diye demiyorum. İkisi de oğlum diye gözlerinin içine bakıyor ve soğukluğuna rağmen kötü düşünmeyip kötüye yormamaya çalışıyor. Kendi annesi oğluyla zerre ilgilenmiyor, tüm gün tv izleyip yatıyor ama benim annem onun ütülerini bile yapıyor bize geldiğinde, buna rağmen onlara soğuk davranması beni ve onları çok üzüyor.

4-Eşim se.se aşırı düşkün. Sürekli evlenince günde en az 2 kere se.s yapalım" deyip duruyor. Onun bu kadar se.se düşkün olması da beni korkutuyor, sürekli duş mu alacağım. Ne ara işime çalşacağım falan filan. Belki saçma bir kaygı ama sizce? Her gün/günde sabah ve akşam se.s mümkün mü evli hanımlar?

5-Son olarak, keşke tek derdim bu olsa, çok büyük bir problem değil ama yemek yapmayı ve ev işlerini bilmiyorum. Eşim evlenince öğrenirsin diyor ama bu yaşa kadar ev işi yapmayan biri için bundan sonra ev işi, yemek yapmak, işe gitmeki evde çalışmak ve cinsel hayat için ekstra zaman ayırmak gerekecek. Bütün bunların arasında ben ne ara aileme vakit ayıracağım?

6-Ailem çok konuşkan, sürekli bıcır bıcırız evde. Ama eşim yapısı gereği de suskun, gerekli olursa konuşuyor, bazen uzun süre arabada sessiz kalıyor, ona ters gelen birşey konuşulmuşsa içine atıyor ve ketum olduğu için söylemiyor. Sonra en olmadık anda o konuyu gündeme getirebiliyor.

O sessiz kalınca benim de tüm neşem kaçıyor, hevesim sönüyor, acaba yine neyi kafasına taktı diye düşünüyorum içimden. Ayrıca çok şüpheci ve kendisiyle ilgili birşey ortada yokken bile konuşulanların kendisini ve ailesini eleştirmek için konuşulduğunu sanıp kompleks yapabiliyor. Kompleksli olduğunu da kabul etmiyor. Ailemle birlikte ağzımızdan çıkanlara bile çok dikkat etmeye çalışıyoruz, yanlış anlar da üzerine çeker diye...

Onun bu tür davranması da beni üzüyor. En olmadık ufak şeylere takılıyor ve herşey iyi giderken bir anda sinirlenip kavga çıkarabiliyor, huzursuzluk yaratıyor. Çok sakin bir insandım ama onunla yaşadığım tartışmalar neticesinde artık tartışırken sakin kalamıyorum ve çok bağırıyorum ben de.Acaba evlenince ondan sıkılır mıyım, komşular sesimizi duyar mı saçma sapan bir konudan çıkan kavgadan ve birbirimizi çok mu yıpratırız diye düşünüyorum. Ne dersiniz, ne yapmalı? Sürekli susan, canı isterse konuşan bir insanı nasıl konuşturabilirim? Ya ailemin de gelmesinden rahatsızlık duyarsa veya benim gitmemden, ben ne yapacağım?

Çok uzun oldu, farkındayım ama düğüne günler kala çok duygusal ve doluyum. Endişelerim boşa mı? Lütfen fikir verin.
Düğün stresi yaşayan biri olarak anlıyorum ama bu stres ötesi bişey arada çok kopukluk , güvensizlik , mesafe ve sen-ben davası var . Aynı evde bi hayat paylaşabileceğinizi hiç sanmıyorum. Sizin ve ailemizin istediği bambaşka bi karakter kesinlikle bu aday değil yinede mutluluklar..
 
X