• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evlilik konusunda kararsızım Nişanıma da az kaldı ne yapacağım bilmiyorum...

Ya adamda biraz kendine saygısı dğşük biri çünkü kız sevmediğini belli etmiş. Ama adam buna rağmen durması kendine karşı haksızlık.
Adam da kadın da buldum birini evleniyim kurtuluyum evlendikten sonra düzeltirim kafasında. Kazın ayağı hiç öyle değil ikisi de bilmiyor.
 
Daha şimdiden bir sürü şeyi gözünüze takılıyor evlendikten sonra herşey batacak.

Evlenmeyin , evlendikten sonra ayrılmaktansa şimdi ayrılın.
 
Dış görünüşünüze laf yok ama içiniz boş ki size çok talip çıkmamış siz de manipüle edebileceğiniz birini parmağınızda oynatıyorsunuz.
Tek motivasyonunuz da evlenmek merak etmeyin evlenirsiniz. Bulmuşsunuz istediğinizi yapan adamı oynatır durursunuz. Bir gün o da uyanır bu duruma umarım.
İçimin boş olduğunu ve talibimin çıkmadığını nerden biliyorsunuz? Onunla çıkarken de sürekli yazan vs. oldu ki asla da bir yanlış yapmadım ona karşı ne bir yalan ne bir arkadan iş çevirme. Benim yakın arkadaşlarımın kuzeniydi. Onlar ondan söz edene kadar hiç dikkat etmemiştim. Ki zaten görüşmeye başladığımız zamanlar başka birisi vardı hayatımda onunla ayrılalı 2 hafta falan olmuştu. Bizi aynı ortama sokmuşlardı. Sonra bana ondan bahsettiler iyi çocuk bir dene falan diye. Bende ilişkimin yeni bittiğini böyle bir şey düşünmek için zamana ihtiyacım olduğunu söylemiştim. O arkadaşlarımdan biri iyi ya çocuk ondan olmaz gibilerinden laf soktu bende denesem mi bu zamana kadar benim sevdiklerimden bir hayır gelmedi diye düşünmüştüm. Onun kuzenleri de yani arkadaşım dediklerim erkek ve benden çok iyi bahsetmişler sonuna kadar sadık yalansız dolansız biz kefiliz bir yanlışı olmaz diye. Hatta konuda da bahsetmiştim. İlk ayrıldığımda bana başkası var değil mi ondan ayrılıyorsun doğru söyle demişti kızmıştım bunu o kuzenlerine de söylemiş. Hatta saçmalama o öyle biri değil hayatta yapmaz 15 senedir tanıyoruz demişler.
Manipüle etme olayına gelirsek. Evet bu adam iyi birisi. İşinde gücünde işkolik. Babasından çekinen en çok o çalışıp eve ekmek getirdiği halde kız kardeşi tarafından çokta saygı duyulmayan. Babası zamanında bir saat aldı diye laf söylenen biri. Babası iyi hoş ama biraz ezmiş bu çocuğu. Ben hep kötü konuşmadım dikkat biraz kendine. Bu dediklerini yaparsan kendine güvenin gelir. Kimseye gereksiz iyi olma kendine bak beni kullandı vs. diyorsun arkadaşların için gibi gibi şeyler dedim bana bir ara dediğin konularda haklıymışsın benim gözümü açtın falan diye teşekkür ediyordu. yanı demem o ki ben kimseyi manipüle etmem. Benim zamanım da gitti. Burada konuyu açarken biraz aceleyle yazdım stresle.
Benim her dediğimi yapan bir insan değil. Ben başta kıyafetime karışılmasını istemiyorum kaç yaşında insanım nerde ne giyeceğimi bilirim dediğimde. Tabi ki karışmam sen istediğini giy dedi. Sonraları bana etek giyme tayt giyme diye söylendi.
Ben sert konuşunca da yok ona kızmadım buna kızmadım diye konuyu değiştirdi. Sonra tekrar açtı sonra tekrar. Dünde bak biz evlenmeyi düşünüyorum sen yine etek giymişsin biraz hal ve hareketlerine dikkat et falan dedi. Öyle orası burası oynayan kızlardan değilim. Öyle fazla açık giyinen bir insanda değilim. Oturmasını kalkmasını da bilirim. Ben onu sevmek için uğraştım elimdekini şekillendirmeye çalıştım. Çok kambur oturur mesela her defasında kambur durma sırtım ağrıyor diyorsun bundan oluyor dediğimde benim sırtım ağrımıyor diyor sonra dönüyor belim ağrıyor diyor. Her defasında uyarıyorum. Bak bende kambur durursam sende beni uyar yaşlanınca daha kötü olur omurilik için diyorum. Tamam diyor yapıyor yine unutuyor. Hatta ona dik durması için aparat almıştık. Bir gün taktı sonra takmadı bir daha nedenini sordum çok kasıyor göğüslerim çok belli oldu vs vs şeyler söyledi.
 
İçimin boş olduğunu ve talibimin çıkmadığını nerden biliyorsunuz? Onunla çıkarken de sürekli yazan vs. oldu ki asla da bir yanlış yapmadım ona karşı ne bir yalan ne bir arkadan iş çevirme. Benim yakın arkadaşlarımın kuzeniydi. Onlar ondan söz edene kadar hiç dikkat etmemiştim. Ki zaten görüşmeye başladığımız zamanlar başka birisi vardı hayatımda onunla ayrılalı 2 hafta falan olmuştu. Bizi aynı ortama sokmuşlardı. Sonra bana ondan bahsettiler iyi çocuk bir dene falan diye. Bende ilişkimin yeni bittiğini böyle bir şey düşünmek için zamana ihtiyacım olduğunu söylemiştim. O arkadaşlarımdan biri iyi ya çocuk ondan olmaz gibilerinden laf soktu bende denesem mi bu zamana kadar benim sevdiklerimden bir hayır gelmedi diye düşünmüştüm. Onun kuzenleri de yani arkadaşım dediklerim erkek ve benden çok iyi bahsetmişler sonuna kadar sadık yalansız dolansız biz kefiliz bir yanlışı olmaz diye. Hatta konuda da bahsetmiştim. İlk ayrıldığımda bana başkası var değil mi ondan ayrılıyorsun doğru söyle demişti kızmıştım bunu o kuzenlerine de söylemiş. Hatta saçmalama o öyle biri değil hayatta yapmaz 15 senedir tanıyoruz demişler.
Manipüle etme olayına gelirsek. Evet bu adam iyi birisi. İşinde gücünde işkolik. Babasından çekinen en çok o çalışıp eve ekmek getirdiği halde kız kardeşi tarafından çokta saygı duyulmayan. Babası zamanında bir saat aldı diye laf söylenen biri. Babası iyi hoş ama biraz ezmiş bu çocuğu. Ben hep kötü konuşmadım dikkat biraz kendine. Bu dediklerini yaparsan kendine güvenin gelir. Kimseye gereksiz iyi olma kendine bak beni kullandı vs. diyorsun arkadaşların için gibi gibi şeyler dedim bana bir ara dediğin konularda haklıymışsın benim gözümü açtın falan diye teşekkür ediyordu. yanı demem o ki ben kimseyi manipüle etmem. Benim zamanım da gitti. Burada konuyu açarken biraz aceleyle yazdım stresle.
Benim her dediğimi yapan bir insan değil. Ben başta kıyafetime karışılmasını istemiyorum kaç yaşında insanım nerde ne giyeceğimi bilirim dediğimde. Tabi ki karışmam sen istediğini giy dedi. Sonraları bana etek giyme tayt giyme diye söylendi.
Ben sert konuşunca da yok ona kızmadım buna kızmadım diye konuyu değiştirdi. Sonra tekrar açtı sonra tekrar. Dünde bak biz evlenmeyi düşünüyorum sen yine etek giymişsin biraz hal ve hareketlerine dikkat et falan dedi. Öyle orası burası oynayan kızlardan değilim. Öyle fazla açık giyinen bir insanda değilim. Oturmasını kalkmasını da bilirim. Ben onu sevmek için uğraştım elimdekini şekillendirmeye çalıştım. Çok kambur oturur mesela her defasında kambur durma sırtım ağrıyor diyorsun bundan oluyor dediğimde benim sırtım ağrımıyor diyor sonra dönüyor belim ağrıyor diyor. Her defasında uyarıyorum. Bak bende kambur durursam sende beni uyar yaşlanınca daha kötü olur omurilik için diyorum. Tamam diyor yapıyor yine unutuyor. Hatta ona dik durması için aparat almıştık. Bir gün taktı sonra takmadı bir daha nedenini sordum çok kasıyor göğüslerim çok belli oldu vs vs şeyler söyledi.
Kısmetinizin olması demek sizi ciddi değerlendiren olmuş demek değil ben zaten güzel olabilirsiniz dedim. İlk görüntüye herkes gelir.
Ama siz anlattığınız görüntüde ve kalitede biriyseniz zaten sizin gibi birinin çıkması lazım karşınıza ama konuyu ilk açtığınızda sanki uygun adayların hep bir yamuğu var ama böyle çok da uygun olmayan aday bir tek sadık, sevebilen bir bey gibi anlatmışsınız. Çok tekdüze bir bakış açısı. İnsan hayatındaki kişiyle beraber gelişir, değişir ama kendisi isterse. Sizin burada anlattıklarınız dişini bile fırçalamaya üşenen adamlarla evlenen kadınların değiştirmeye çalışması gibi. Hem böyle kişileri buluyorsunuz hem de değiştirmeye çalışıyorsunuz. Empati almanız da bu sebepten olabilir çünkü insanlara bebek yetiştirir gibi yetişkin eğitmek çok normal gelmeye başlamış.
Her türlü uyumsuzsunuz evlenmiş olmak için evlenmeyin mutsuz olursunuz.
 
Merhaba öncelikle bütün hemcinslerimin kadınlar gününü kutlarım... işin içinden çıkamadığım için burada arıyorum cevabımı. Yardımcı olursanız çok sevinirim... Yaklaşık 2 yıldır devam eden bir ilişkim var ve 32 yaşıma gireceğim bu yıl. Evlilik konusunda emin değilim. Fiziksel olarak farklıyız. Ben üniversite mezunuyum o lise. Kendi işini yapıyor. Fiziksel olarak beğenmiyorum maalesef.. Yan yana hiç iyi durmuyoruz bunu etraftaki insanlarda söylüyor. Kendisi de beğenmiyor ki daha yeni yeni konuşmaya başladığımız zamanlar durup dururken '' ben kilo versem saç ektirsem çok iyi olur'' vs demişti. Bende '' tabi ki insanın kendine bakması çok güzel bir şey'' falan demiştim. 2 senede uğraştım. Kilo ver, Saç ektir, Laszere git diye sürekli söylendim. Spora başladı 3 5 ders sonra bıraktı. Diyetisyene gitti 21 gün detoks yapıcaktı parada ödedi. 1 2 hafta denedi sonra bıraktı. Et ürünü tüketmemesi gerekiyordu ama dikkat etmedi... Kitap okuyalım dedim ben esnafın yoruluyorum dedi okuyacağım dedi ama başlamadı. Hep yapıcam edicem diye diye 2 sene sonu geldi.
Bu zamana kadar durmamın sebebi vicdan yapıyor oluşum, Sadık olması, Beni sevmesi, Alttan alıyor olması (o kadar lafıma karşı) ve daha önce düzgün birinin karşıma çıkmamış olması.. Çok kötü şeyler yaşadım aldatıldım terkedildim falan bunlardan dolayı bana bi dinlenmişlik hissi verdi..

Ama biz farklıyız baya.. Ben mesela yurtdışına çıkmak gezmek isterim onun böyle çok hayali yok. Tayland'a gitmek isterdim derim oraya gidilmez pislik orası der. (ladyboylar geliyor hemen aklına sanki başka bir şey yokmuş gibi) Sonra mısıra gidelim derim(kuzeni karısıyla gitmişti kokuyor falan demişti geldiklerinde) hemen onlardan etkilenip kokuyormuş ne yapıcaz orda diyor.
Hep alttan alıyor bazen sinirleniyor ama ben üzerine gidince susuyor. Bazı huyları beni itiyor. Bir ara ayrılmıştım. Yüzüğünü bütün hediyelerini vermiştim. Yüzük haricinde gitmiş bana aldığı bütün hediyeleri sobaya atmış. Ayrılmak istediğimi söylediğimde başka biri mi var demişti sonra arabayla almaya geldi. Sinirlenince arabanın içinde telefonunu attı yere. Ertesi gün 3 4 gün boyunca aradı ağladı görüşelim ne dediysem yapıcam falan dedi kıyamadım görüştüm bana yüzüğü kolyeyi yeniden verdi kutuda duruyor ama o günden sonra hiç takmadım onları.
Hepte kızdı neden takmıyorsun diye bana söz verdiğin şeyleri yap ondan sonra takarım dedim. iyi takma bir daha söylemicem zaten dedi ertesi gün yine yüzük mevzusu gündeme geldi.
Aslında iyi bir insan ama kendisine bakmaz işkoliktir. yeni yeni saç ektirmeye gitmeye başladı. lazer falan... Ama bu kadar senelerce aylarca başının etini yedim çok mu zordu başlamak... Ben ise tam tersiyim uzun boylu zayıf fönsüz makyajsız çıkmayan etrafta çok beğenilen biriyim. Kimse yakıştırmıyor. Onu da geçtim bazen bir şeyi on kere söylüyor piyasa kötü piyasa kötü. Şükür iyide kazanıyor gibi ama bütün arkadaşlarım ve annem bu konudan müzdarip kelime dağarcığı yok ne zaman görüşsek bu konu açılıyor yine falan diye.

Korkum hayatıma kötü bir insan girer mi biz ayrılınca. Yine eski günlere dönersem. Ama evlenirsem de ki evlenecek kadar sevmiyorum. Aklım allak bullak...
Siz onu bunu bahane olarak görmeyi bırakın. Baştan sevemeyince bu olumsuzluklara kapılmışsınız. Sevip deger verseydiniz zaten saçına alnı geniş kilosunada yapılı diyip konuyu kapatırdınız dert etmezdiniz. Boşluğuna denk gelip iş ilerlemiş. Taşıma suyla degirmen dönmez yarın bigün seni alttan almasıda olmayınca neyine sığınacaksın o evliliğin
 
Şimdi susar ama evlendikten sonra asla susmaz.
İnsanlar kör kütük aşıkken evlendiklerinde bile sorunlar çıkıyor o aşık olduğun adamla kavga ediyorsun. Siz aşık değilsiniz onu geçtim adamı beğenmiyorsunuz bile. Şimdi sizin her dediğinizi alttan alması çok normal. Evlendikten sonra ayıya dayı demeyi bırakacak tabiki. Evde kalmamak için sakın evlenmeyin.
Şu halinizle %99 boşanma adayısınız. Davul bile dengi dengine sözü eninde sonunda hep doğru çıkar. Denk olmadığınızı düşündüğünüz için yani yoksa biz ikinizi de tanımıyoruz.
Bende öyle düşünüyorum hatta annemde öyle düşünüyor. Ona bile dedim köprüyü geçene kadar mı hiçbir dediğini yapmadın dedim. Bakmayın ya her dediğimi yapsa şimdiye spora gidiyor olurdu kilo verirdi. Kendi dediği şeyler bunlar. Burada bana laf atan insanlarda oldu yeni okudum yorumları. Biri sen daha yazmayı bilmiyorsun de da ayırmayı bilmiyorsun. Yok çalışmıyorsun da büyük ihtimal. Kendini çok görme gibilerinden yazan olmuş. Ben öyle çok iyiyim falan demiyorum ki. Bazen saçma sapan konuşuyor evet çok iyi bir insan hadi görünüşünü de isterse değiştirebilir. Bir örnek vereyim insanların sözünü çok keser annemde yengemde fark etmiş bunu çünkü onlara da yaptı. Sonra piyasa kötü diye söylenir arkadaşlarımın yanında falan ama sürekli de işi var hep çalışır iş yetiştirmeye çalışır. Ben konsere gitmeyi severim. Çok sevdiğim iki sanatçı var. İsimlerini bile ayırt edemiyor ikisine de cemalcan diyor o kimse. Hatta birine birlikte gittik haşla o konserine gittiğimiz adam kimdi diyor. Öyle saçma sapan rapçiler değil hani isimleri zorda değil. Biri Cem adrian diğeri Mabel matiz. Tamam hatırlayamayabilir diyorum ama bu nasıl sevgi insan seviyorsa aşıksa bilir yani ne dinlediğini neleri sevdiğini.
 
Gerçi sıkarım dişimi kafasindaysaniz olur tabiki sonuçta onunla sizinle yaşayacak bizler değiliz fakat ne kilo verecek ne saçı çıkacak gerçi olay bu değil siz onu sevmiyorsunuz bu bir ilişkinin en acı ve acınası tarafı .Tamam aşk biterde yerini sevgiye bırakır siz sevgiyi bile geçtim saygı bile duymuyorsunuz bu kişiye Sadece istediklerimi yapar yumuşak başlıkla idare eder rahat olurum diye düşünüyorsunuz fakat yetmeyecek illa bu dersi almak istiyorsanız hayatdan başkada diyecek birşey yok.Dusunsenize sizin için bunları düşünen biriyle siz evlenmek ister miydiniz gerçekten.Hayatimda kimse yok diye evlenmek için tercih edilmek istemezdim .Hem sadık kalir diye düşünme nedeniniz onu sizin gibi birinin asla secmeyecegi fikri.En azından sizde şunu beğendim .Kendinizi kandırmiyorsunuz size denk değil ne görünüş ne gönül olarak.Bu fikir asla geçmeyecek gönlünüz onu size asla denk görmeyecek üzücü kısmı bu sizin için.
 
Bence ayrılın. Size neden bu kadar yüklenmiş arkadaşlar anlamadım. Her ne motivasyonla baslamis olursaniz olun vazgeceme ve ayrilma hakkiniz her zaman var, hem sizin hem karsi taraf icin. Ayrica gayet begenerek de baslayip iliski icinde duygulariniz bitebilirdi. Ben bir fark goremedim. Keza karsi taraf da farkindadir sizin elestirilerinizin ve rahatsiz olsa ayriladabilirdi. Ben burada bir kandirma veya haksizlik etme gibi bir durum goremiyorum. Vicdan yapmaniza gerek yok.
 
Bende öyle düşünüyorum hatta annemde öyle düşünüyor. Ona bile dedim köprüyü geçene kadar mı hiçbir dediğini yapmadın dedim. Bakmayın ya her dediğimi yapsa şimdiye spora gidiyor olurdu kilo verirdi. Kendi dediği şeyler bunlar. Burada bana laf atan insanlarda oldu yeni okudum yorumları. Biri sen daha yazmayı bilmiyorsun de da ayırmayı bilmiyorsun. Yok çalışmıyorsun da büyük ihtimal. Kendini çok görme gibilerinden yazan olmuş. Ben öyle çok iyiyim falan demiyorum ki. Bazen saçma sapan konuşuyor evet çok iyi bir insan hadi görünüşünü de isterse değiştirebilir. Bir örnek vereyim insanların sözünü çok keser annemde yengemde fark etmiş bunu çünkü onlara da yaptı. Sonra piyasa kötü diye söylenir arkadaşlarımın yanında falan ama sürekli de işi var hep çalışır iş yetiştirmeye çalışır. Ben konsere gitmeyi severim. Çok sevdiğim iki sanatçı var. İsimlerini bile ayırt edemiyor ikisine de cemalcan diyor o kimse. Hatta birine birlikte gittik haşla o konserine gittiğimiz adam kimdi diyor. Öyle saçma sapan rapçiler değil hani isimleri zorda değil. Biri Cem adrian diğeri Mabel matiz. Tamam hatırlayamayabilir diyorum ama bu nasıl sevgi insan seviyorsa aşıksa bilir yani ne dinlediğini neleri sevdiğini.
Hiç oluru yok sizin işin. Sen bizi dinle sonradan pişman olma. Artık evlilik yaşı diye birşey yok. Aşık olduğun zaman anlarsın bu dediklerimi. Biriyle aşık olarak evlenince diceksin ki vay be gerçekten haklılarmış...
 
Kısmetinizin olması demek sizi ciddi değerlendiren olmuş demek değil ben zaten güzel olabilirsiniz dedim. İlk görüntüye herkes gelir.
Ama siz anlattığınız görüntüde ve kalitede biriyseniz zaten sizin gibi birinin çıkması lazım karşınıza ama konuyu ilk açtığınızda sanki uygun adayların hep bir yamuğu var ama böyle çok da uygun olmayan aday bir tek sadık, sevebilen bir bey gibi anlatmışsınız. Çok tekdüze bir bakış açısı. İnsan hayatındaki kişiyle beraber gelişir, değişir ama kendisi isterse. Sizin burada anlattıklarınız dişini bile fırçalamaya üşenen adamlarla evlenen kadınların değiştirmeye çalışması gibi. Hem böyle kişileri buluyorsunuz hem de değiştirmeye çalışıyorsunuz. Empati almanız da bu sebepten olabilir çünkü insanlara bebek yetiştirir gibi yetişkin eğitmek çok normal gelmeye başlamış.
Her türlü uyumsuzsunuz evlenmiş olmak için evlenmeyin mutsuz olursunuz.
Sizin burada anlattıklarınız dişini bile fırçalamaya üşenen adamlarla evlenen kadınların değiştirmeye çalışması gibi. Doğru bu konuda haklısınız. her defasında içime sinsin istedim tabi ki her şey dış görünüş değil. Dediğim gibi iyi biri. Ama bazı şeyleri battı. Gerçekten üzüldüm de bana bu kadar değer veren bir insana kötü davranmamalıyım falan diye. O dediklerini yapmayınca içimde büyüdü hep acaba tavladım nasıl olsa yapmasam da olur mu diyor öyle mi düşünüyor diye. Bunu ona da söyledim kimse kimseye mecbur değil öyle düşünmedim diyor. Ben mekana giderken ya da dışarda sırf benim beğenmediğim şeyleri yapmadı diye elini falan tutmuyordum inadına belki yapar diye. O da elini tutmadım diye inadına yapmadım diyor saçma bir inat oldu aramızda. Dün ve bugün ayrılmak istediğimi söyledim defalarca aradı. Benim kadar değeri kim verdi sana ben seni sevmesem bu kadar aramam beni karı kızla mı gördün ne yaptım sana vs söylendi ben olmuyor dedim. Zaman ver dedim evlilik ciddi bir şey dedim. bir hafta konuşmayalım dediğin gibi. Aramıycam seni iyi düşün yaptığım nve senin yaptığın şeyleri dedi.
 
Tamam guzel olabilirsin de yazdiklarini iki gundur okuyorum. Ilkokul konusu olan de, da kullanimini bile bilmiyorsun. Kendini ifade etme seklin de yorucu. Yani yazdiklarin okunmuyor. Bir de karsindakine "biraz kitap okusan kulturun mu artar diye korkuyorsun" falan diyormussun. Ilginc. Anladigim kadariyla calismiyorsun da sadece uni mezunusun. Metrobus durak isimleriyle bile universite var memlekette artik. Kendini biraz abartiyor olabilir misin? Lise mezunu ve anadoludaki bir universiteden mezun biri gayet esittir. Esnafmis da isi gucu de var. Tabii sanirim goruntuye takilmissin. Haklisin goruntu de onemli yani gozumuze hitap etmeli kisi. Kisacasi adam gozune hitap etmiyordur anlarim, sen de cok guzelsindir onu da anlarim ama bu kadar ezikleme bence iki yildir da sevgili oldugun adami. Sonuc olaraksa ayril :)
Burada konu açıp derdimi anlatmışım nasıl yazdığımı bilemedim bile strestten. Sizse ilk okul konusu olan de da kullanımını bile bilmiyorsunuz diyorsunuz. Yazdıklarımın okunmama gibi bir durumu yok. Bende sizin dediklerinizi anlayamadım i-ı ayrımını yapamamışsınız yanlış yerlerde virgül kullanımı ve boşluk var. Eziklemek değil benim derdim karşımdaki insanın oturuşuyla kalkışıyla kendini ezikleme meselesi bu. Kendini çok beğenmiş olarak lanse ettim herhalde kendimi. Alakası yok tanıyan bilen bilir beni. Oturuşu kalkışı kambur duruşu kendini tuhaf hallere sokuyor saygıdan diyor ama insanlar o gözle bakmıyor ona. Farklı bakıyorlar hissediyorum. Hatta bir elemanı bir gün ondan söz ederken geldi bizim salako demiş ve bunu bana söyledi duyunca dediğine göre sen ne demek istiyorsun diye küfür etmiş. bana söyleyince bunu kızdım adama bir ton laf söyledim kendi kendime. Dedim fazla yüz göz olma orda ekmeğini sen veriyorsun nasıl kalkıp sana salako diye bir şey der ne kadar ayıp zaten dediğine göre düzgünde çalışmıyormuş çıkartsaydınız saygısızı demiştim.
 
Tipini beğenmiyorsunuz, kültür farkınız var, sevmiyorsunuz. “Evde kalma” fobiniz mi var ciddi
Soruyorum?

Seviyor ve alttan alıyor diyorsunuz, klasik kendi liginden çok üstte biriyle beraber olan erkek davranışı tav olmayın artık bunlara.
 
Evlilik evlenmiş olmak için yapılan bir eylem değildir.
Karşılıklı sevgi ve sadakat olmalı, güven olmalı ve en önemlisi çekim olmalı.
Gün gelicek bu adamın ardını siz toplayacaksınız, sevmediğiniz bir adamın ardını toplamak zul gelir insana.
Ben kocamı sevmiyor olsam, yaptığım bir çok şeyi yapmazdım herhalde.
Öyle günleri oluyor ki insanın, çekilecek çile değil dediğimiz oluyor.

O yüzden, kendinizden emin değilseniz, kesinlikle evlenmeyin.
 
Merhaba öncelikle bütün hemcinslerimin kadınlar gününü kutlarım... işin içinden çıkamadığım için burada arıyorum cevabımı. Yardımcı olursanız çok sevinirim... Yaklaşık 2 yıldır devam eden bir ilişkim var ve 32 yaşıma gireceğim bu yıl. Evlilik konusunda emin değilim. Fiziksel olarak farklıyız. Ben üniversite mezunuyum o lise. Kendi işini yapıyor. Fiziksel olarak beğenmiyorum maalesef.. Yan yana hiç iyi durmuyoruz bunu etraftaki insanlarda söylüyor. Kendisi de beğenmiyor ki daha yeni yeni konuşmaya başladığımız zamanlar durup dururken '' ben kilo versem saç ektirsem çok iyi olur'' vs demişti. Bende '' tabi ki insanın kendine bakması çok güzel bir şey'' falan demiştim. 2 senede uğraştım. Kilo ver, Saç ektir, Laszere git diye sürekli söylendim. Spora başladı 3 5 ders sonra bıraktı. Diyetisyene gitti 21 gün detoks yapıcaktı parada ödedi. 1 2 hafta denedi sonra bıraktı. Et ürünü tüketmemesi gerekiyordu ama dikkat etmedi... Kitap okuyalım dedim ben esnafın yoruluyorum dedi okuyacağım dedi ama başlamadı. Hep yapıcam edicem diye diye 2 sene sonu geldi.
Bu zamana kadar durmamın sebebi vicdan yapıyor oluşum, Sadık olması, Beni sevmesi, Alttan alıyor olması (o kadar lafıma karşı) ve daha önce düzgün birinin karşıma çıkmamış olması.. Çok kötü şeyler yaşadım aldatıldım terkedildim falan bunlardan dolayı bana bi dinlenmişlik hissi verdi..

Ama biz farklıyız baya.. Ben mesela yurtdışına çıkmak gezmek isterim onun böyle çok hayali yok. Tayland'a gitmek isterdim derim oraya gidilmez pislik orası der. (ladyboylar geliyor hemen aklına sanki başka bir şey yokmuş gibi) Sonra mısıra gidelim derim(kuzeni karısıyla gitmişti kokuyor falan demişti geldiklerinde) hemen onlardan etkilenip kokuyormuş ne yapıcaz orda diyor.
Hep alttan alıyor bazen sinirleniyor ama ben üzerine gidince susuyor. Bazı huyları beni itiyor. Bir ara ayrılmıştım. Yüzüğünü bütün hediyelerini vermiştim. Yüzük haricinde gitmiş bana aldığı bütün hediyeleri sobaya atmış. Ayrılmak istediğimi söylediğimde başka biri mi var demişti sonra arabayla almaya geldi. Sinirlenince arabanın içinde telefonunu attı yere. Ertesi gün 3 4 gün boyunca aradı ağladı görüşelim ne dediysem yapıcam falan dedi kıyamadım görüştüm bana yüzüğü kolyeyi yeniden verdi kutuda duruyor ama o günden sonra hiç takmadım onları.
Hepte kızdı neden takmıyorsun diye bana söz verdiğin şeyleri yap ondan sonra takarım dedim. iyi takma bir daha söylemicem zaten dedi ertesi gün yine yüzük mevzusu gündeme geldi.
Aslında iyi bir insan ama kendisine bakmaz işkoliktir. yeni yeni saç ektirmeye gitmeye başladı. lazer falan... Ama bu kadar senelerce aylarca başının etini yedim çok mu zordu başlamak... Ben ise tam tersiyim uzun boylu zayıf fönsüz makyajsız çıkmayan etrafta çok beğenilen biriyim. Kimse yakıştırmıyor. Onu da geçtim bazen bir şeyi on kere söylüyor piyasa kötü piyasa kötü. Şükür iyide kazanıyor gibi ama bütün arkadaşlarım ve annem bu konudan müzdarip kelime dağarcığı yok ne zaman görüşsek bu konu açılıyor yine falan diye.

Korkum hayatıma kötü bir insan girer mi biz ayrılınca. Yine eski günlere dönersem. Ama evlenirsem de ki evlenecek kadar sevmiyorum. Aklım allak bullak...
Ömrün boyunca söylene söylene kendi çerçevene getirmeye çalışacağın bir insanla evlenmeye çalışıyorsun. Ayrıca şu an alttan aldığı her şeyi evlendiğinde salacak , gidecek.
Gerçekçi bak lütfen duruma.
 
Aslında yazdıklarınızda cevabınız çok net: Evlenecek kadar sevmiyorum. Bu cümle, şu an hissettiğiniz kararsızlığın ve korkuların temelini oluşturuyor. Sevgilinizin sadık, iyi niyetli ve size değer veren biri olması, ilişkiyi sürdürmek için bir sebep olabilir ama gerçekten hayatınızı birleştirmek istediğiniz kişi mi, yoksa sadece kötü deneyimler yaşamaktan korktuğunuz için mi onunla kalıyorsunuz?
Fiziksel olarak onu beğenmediğinizi, ilgi alanlarınızın ve hayata bakış açınızın çok farklı olduğunu söylüyorsunuz. Onu değiştirmek için uzun süre uğraşmışsınız ama içten içe onun bu değişimi kendisi için yapmadığını biliyorsunuz. Bir insan, kendisi istediği için değişirse o kalıcı olur, ama bir başkası için değişmeye çalışıyorsa genellikle geçici olur. Zaten yıllardır sizi dinlemesine rağmen, sadece baskı hissettiği zaman bazı adımlar atıyor.
Onun iyi biri olması, sizi gerçekten mutlu edeceği anlamına gelmez. Karşınıza kötü birinin çıkmasından korktuğunuz için bu ilişkiye tutunuyorsanız, bu da sağlıklı bir sebep değil. Bir insan, yanındakiyle daha mutlu ve huzurlu hissetmeli; onu eksik ya da rahatsız eden şeyleri sürekli değiştirmeye çalışmamalı. Kendi hayatınızı düşündüğünüzde, onunla bir ömür geçirmek size gerçekten sıcak ve huzurlu geliyor mu, yoksa sadece "idare edebilirim" mi diyorsunuz?
Eğer bir ilişkiyi yürütmek için bu kadar çaba harcıyorsanız, evlilikte daha büyük bir mücadele sizi bekliyor olabilir. Şu an onu yeterince sevmediğinizi, onunla olmaktan mutlu olmadığınızı hissediyorsanız, ileride bu daha da büyüyebilir. Başkalarının sizi yakıştırmaması, annelerinizin veya arkadaşlarınızın yorumları değil, sizin içinizde hissettiğiniz duygu önemli. Eğer aşık değilseniz, eğer yanında kendiniz gibi hissedemiyorsanız ve sürekli onu değiştirmeye çalışıyorsanız, aslında bu ilişkiyi çoktan bitirmişsiniz demektir.
Şimdi kendinize şu soruyu sorabilirsiniz: Bu ilişki biterse gerçekten üzülür müyüm, yoksa sadece bir alışkanlığı kaybettiğim için mi korkuyorum? Eğer korkunuz yalnız kalmaksa, bu korku yüzünden yanlış bir evliliğe adım atmak sizi çok daha büyük bir mutsuzluğa sürükleyebilir. Gerçekten mutlu hissettiğiniz bir ilişkiyi hak etmiyor musunuz?
 
Evlenecek kadar değil siz bu adamı zaten sevmiyorsunuz. Oyun hamuru gibi şeki vermeye çalışıyorsunuz şu an sözünüzün geçmesi ona istediğiniz gibi hükmetme hissini seviyorsunuz. Beğenmiyorsanız nasıl aynı yatağa gireceksiniz? Ama olsun iyi biri lafıyla olmuyor kocanızı elbette beğenmelisiniz yoksa o iş olmaz gözünüz illa dışarı kayar.
Bu sefer evlendim hata yaptım diye ağlarsınız.
Yani sevdiğinizi hiç sanmıyorum sadece iyi para kazanan ve dediklerinize susan bir erkek o sizin için fazlası değil. Evlenmeyin kesinlikle. Çünkü adam evlenince imzayı atınca asla böyle susmayacak hatta intikam için başka şeyler de yapabilir genelde böyle olur o erkekler. Bahanesi de hazırdır sen beni çok ezdin ama bak benimle evlendin şimdi sen çek :)
 
Bende öyle düşünüyorum hatta annemde öyle düşünüyor. Ona bile dedim köprüyü geçene kadar mı hiçbir dediğini yapmadın dedim. Bakmayın ya her dediğimi yapsa şimdiye spora gidiyor olurdu kilo verirdi. Kendi dediği şeyler bunlar. Burada bana laf atan insanlarda oldu yeni okudum yorumları. Biri sen daha yazmayı bilmiyorsun de da ayırmayı bilmiyorsun. Yok çalışmıyorsun da büyük ihtimal. Kendini çok görme gibilerinden yazan olmuş. Ben öyle çok iyiyim falan demiyorum ki. Bazen saçma sapan konuşuyor evet çok iyi bir insan hadi görünüşünü de isterse değiştirebilir. Bir örnek vereyim insanların sözünü çok keser annemde yengemde fark etmiş bunu çünkü onlara da yaptı. Sonra piyasa kötü diye söylenir arkadaşlarımın yanında falan ama sürekli de işi var hep çalışır iş yetiştirmeye çalışır. Ben konsere gitmeyi severim. Çok sevdiğim iki sanatçı var. İsimlerini bile ayırt edemiyor ikisine de cemalcan diyor o kimse. Hatta birine birlikte gittik haşla o konserine gittiğimiz adam kimdi diyor. Öyle saçma sapan rapçiler değil hani isimleri zorda değil. Biri Cem adrian diğeri Mabel matiz. Tamam hatırlayamayabilir diyorum ama bu nasıl sevgi insan seviyorsa aşıksa bilir yani ne dinlediğini neleri sevdiğini.
Ayy anladım demek istediklerinizi aynısını yaşadım ben üniversite mezunu o lise bakınca maddi durumu falan iyidi ama cidden sizin sevgiliniz gibi kitaplarla dalga geçmeler asla bi tiyatro kültürlü olmaya dair hiçbir şey yok.Yabancı şarkı dinlerdim tek bildiği yabancı şarkı dale don daleydi 30 sene öncesinden kalma böyle benimle de dalga geçiyordu .Dış görünüşünü de begebmiyordum ama işte sadık çalışkan falan diye sürdürdüm 2 sene.Sonra dedim kendine bunu yapma ayrıldım .Şuan kendime denk her türlü şey konuştuğumuz aile yapısı okumuş insanlardan oluşan eğitimi yüksek daha yakışıklı ekonomik durumu da iyi biriyleyim.Kendine bunu yapma .
 
Aşkım mantık evliliği böyle bişey değil hxhhaha sevmiyorsun adamı. Sevsen bunları takmazdin. Mutsuz bir evlilik görüyorum hatta daha kötüsü evlenince daha çok salacak adam. Evde çorabını çıkarması bile batacak sana. Bence yol yakınken dön
 
Back