- 29 Şubat 2012
- 7.898
- 15.456
-
- Konu Sahibi Esrin mine
- #121
Meslek öğrenmek bir işe.yaramıyor ki ..2 üni bitirdim biri açıktan biri örgün nereye başvurduysam hep deneyim arıyorlar.. liseyi bitirir bitirmez bir işe başlayan tanıdıklarım akrabalarım var hepsi ayaklarının üzerinde duruyor.. Neden çünkü deneyim sahibi.. Bazen diyorum ki okumak okumak diye tutturacağıma acaba lise biter bitmez işe girip dışardan mı okusaydm.. Enazından deneyimim de olurdu Bak gene canım sıkıldı
Burda belli bir ölçüde konuşabiliyorum ama aslında çok daha fazlası var. Bir ara yazıyordum ama son zamanlarda hayattan öyle koptum ki yazmayı da bıraktım. Mutlaka bitireceğim ve iç dış bütün yüzlerini anlatacağım. İnsanlar bu gibi yapıların adını sadece siyasi haberlerde görüyor ama ellerinde benim gibi binlerce kız var. Okuması, tiyatroya gitmesi, kendini tanıması gereken yaşta bir odada bilmediği bir dilde yazılar okuyarak ömür tüketen.. Umarım düze çıkarım da bunları konuşmaya mecalim kalır.Ne olursun anlat yaşadıklarını
Bu ülkede artık kadınlar din kisvesi altında ezmesin
Kadınlara yapılan zulümlerde dinin özellikle gelişmemiş toplumlarda neler yaptıklarını insanlar bilsinler
Din bireyseldir demek hiçte basit bişey değil
Din deyince bazıları eleştirilerimi küstahça saygısızca buluyor ama değil
Canım çok yanıyor feryadım bu yüzdendir
Ne olur olabilecek en kısa zamanda kendini ve çocuklarını kurtar bu hayattan
Burada yazan negatif seylere kulagini tika yok 2 univ yok is yok vs vs vs... Kooek gibi calisirsan hersey gelir ayagina benim geldi. Bu sene ortaogretim kpss var. Otur gizli de olsa calis. Videolar izle. Gir sinava atan. Torpil falan diyecekler bana da dediler bir gr torpilsiz devlet memuru oldum. Yaparsin. İnternette sagir kurbaga hikayesi var onu oku. Hatta bukursam ben paylasyim.
Kurbağalar bir gün yarışma düzenlemiş. Hedef; çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış.
Bir kurbağa sürüsü de arkadaşlarını seyretmek için toplanmış ve yarış başlamış. Seyirciler arasındaki hiçbir kurbağa yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş. Sadece şu sesler duyulabiliyormuş:
”Zavallılar! hiçbir zaman başaramayacaklar!”
Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. İçlerinden sadece bir tanesi inatla ve yılmadan kuleye tırmanmaya çalışıyormuş. Seyirciler bağırmaya devam ediyorlarmış:
”Zavallılar! hiçbir zaman başaramayacaklar!”
Sonunda bir tanesi hariç, hepsinin ümitleri kırılmış ve bırakmışlar.
Ama kalan son kurbağa büyük bir gayretle mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içerisinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş;
”Bu işi nasıl başardın?” diye.
O anda farkına varmışlar ki; Kuleye çıkan kurbağa sağırmış!
Siz de, hayallerinizi gerçekleştiremeyeceğinizi söyleyen söz ve kişilere karşı hep sağır kalın. Olumsuz düşünen insanları duymayın!
Kadın sığınma evine başvur bencede çocuklarınla beraber. Daha ne kadar çekeceksinNeden biliyor musunuz? Evde başörtüsü takmıyorum diye. Stresten kilo aldım diye. Onun göreceği şekilde namaz kılmıyorum diye. Neymiş beni aldığında namazlı niyazlıymışım, şimdi böyle birini kabul edemezmiş. Kendini dışarıya dindar, takvalı, güler yüzlü olarak tanıtır, içeride şeytandan daha alçakça davranır. Asla özgürlük alanı tanımaz, hem yobazın tekidir hem de tartıştığımız zaman gidip perdeyi açar ki beni başörtüsüz olarak herkes görsün. Yapma deyince de "evde açıyorsun başkalarına da aç" der ve ben kapattıkça o açar. Sabah namazlarına kaldırırken bile uykumda vurarak, yastığımı sertçe başımın altından çekerek kaldırır. Ama "çok sıkı bir mümindir". Ondan o kadar iğrendim ki hiçbir şeye inancım, sevgim kalmadı.
Nereye gideyim ki peşinden gelir rezalet çıkarırlar. Öyle bir gitmem gerekiyor ki, önceden gizlice ev bulup yerleştirmem, çocukların okulunu taşımam, boşanma davasını açıp öyle gitmem gerekiyor. Bunlar için de para gerekiyor. Para için de evde çalışabileceğim nadir mesleklerden olan dikiş nakış işini öğrenmem gerekiyor. Kapana kısılmış gibiyim.
Gerçekten bu zamanda ayaklarının üzerinde durmaya çalışmak bile zor..Aynı şeyi bende düşünmüyor değilimArtık üniversite diplomasının bir kıymeti kalmadı her yer üniversite herkes üniversite mezunu. Yeni mezuna iş bulmak tanıdık yoksa imkansız gibi Şimdiki aklım o zaman olsaydı hayatta örgün okumazdım.
Kadın sığınma evlerindeki şartlar iki çocuğum için uygun değil arkadaşlar. Bir kere kabul edilsem bile büyük çocuğumu almayacaklar. Onu annesiz bırakamam. Zaten çok hassas bir çocuk. Rezil olur, perişan olur, zaten iyi sayılmaz, psikolojisi tamamen alt üst olur
Ve dediğim gibi o tür yerlerde bırakmazlar beni. Şimdiden çıkacak rezilliğin seslerini duyabiliyorum.
Peki ne yapacağım? Acının en üst seviyesine kadar çıktım. Daha fazla acı çekmem mümkün değil. Tek istediğim rezillik olmadan, annemin o cırtlak bağırışını duymadan, o adamın beni suçlayan sesini dinlemeye mecbur olmadan gidip yaşayabilmek. Ve bunun için şu an yapabileceğim en iyi şey, bir terzinin yanında çıraklığa başlamak. Böyle birini buldum. Küçük çocuğumu da kabul ediyor. Sabah büyüğü okula bırakıp dükkana gideceğim. Böylece işi ustasından öğrenmiş ve çalışarak pratik yapmış olacağım. Ayrıca onun tacizine maruz kalmayacağım. Büyük çocuk okuldan dönünce o gitmiş oluyor. Ve geç vakitte geliyor. Şimdiye kadar onu beklemelerine izin veriyordum. O da gelince iki saat daha bana psikolojik şiddet uyguluyordu. Ama artık çocukları 9da yatıracağım ve ben de onlarla uyuyacağım. Böylece gün boyu ona maruz kalmamış olacağım. Zaten ne yapıyorsa çocuk okuldayken yapıyor, o saatlerde evde olmazsam başka zaman tek yakalayamaz.
Çok isterdim vurup kapıyı çıkabilmeyi ama benim baktığım yerden hayat o kadar kolay değil. Buradaki tek etmen çocuklarım, ben yandım mahvoldum onlar bari en az zararı görsünler.
Kesinlikle boşanacağım. Geleceğe dair hiçbir hayalimde evli kalmak yok. Ama bana yazılan hayat oyununda henüz atlamam gereken leveller var, kınamayın lütfen..
Biliyorum bir gün buraya "kurtuldum, mesleğimi kurdum, çok mutluyum" yazacağım ve bu romanın sonu kötü bitmeyecek.
Hangi tarikat yurdu ?Ahh keşke sosyal hizmetler olsaydı. O zaman ne okuldan alabilirler ne baskıyla evlendirebilirlerdi. Malesef bir tarikat kursuna verdiler. Zaten eziyet görmüş, baskılanmış kişiliğim on kat daha baskılandı. Sersem, alık, iradesiz biri oldum çıktım. O yüzden bu kadar çok hata yaptım. Etrafımda sadece bir tane aklı başında insan olsaydı herşey çok farklı olabilirdi.