Evlilik içi tecavüz girişimi

TOPLU CEVAP

Merhaba. (sanırım) şikayet üzerine hesabım kapatıldı ve kimlik doğrulamam gerekti. Yönetim tarafından "doğrulandığıma" göre artık "feykk feyykk o may gat" çığlıklarına maruz kalmam umarım.

Gelelim konuya. Öncelikle bir kadınlar kulübü geleneği olarak hesabı askıya alınmış kişinin arkasından yazılan "üyenin şüpheli hal ve hareketleri" etkinliğinin sorularını cevaplayayım.

1.Neden yaşımı bir yerde 16 bir yerde 18 yazmışım? Ben sene sonu doğumluyum. Bu zamanlarda doğanlar bilir ki aslında 16 yaşındayken yıl olarak 17sinizdir. Ve siz 17 olduğunuzda resmiyete 18 oluverirsiniz. Ben gün olarak 16 yaşındayken sözlendirildim. Gün olarak 17, yıl olarak 18 yaşındayken de resmi nikah kıyıldı. Bazı yerlerde beni adama verdikleri yaş olan 16'yı, bazı yerlerde nikah tarihi olan 18'i kullanmışım. (tacizler ve eziyetler 16'da başladı) Yaş konularında doğum tarihimin de sebep olduğu bu karışıklık yaşanıyor. Yapacak bir şey yok.

2.Böyle biri nasıl okumama izin verdi? Çünkü parayı çok seviyor. Benim okuyup çalışıp para getirme ihtimalim iştahını kabartıyordu. Zaten açık öğretimde okulla bir olayımız yok. Evde okuyup yılda birkaç kez sınava giriyorsunuz. En yobazı bile bunu sorun etmez. Bu durum benim işime geldiği için okulumu okudum.

3.Neden başta parasızım demişim de şimdi de 70 binim var demişim? Eski konularımı bilenler var. Bu para konusunu daha önce defalarca konuştuk. Hatta MissCherryBlossom MissCherryBlossom nickli üye ve nickini hatırlayamadığım bir avukat arkadaşla uzun uzun bu parayı ve altını ne yapabileceğimi konuşmuştuk, kendileri hatırlayacaktır. O zaman 50 bin değerinde altınım, 25 bin TL de param vardı. Sonra o parayı da erimemesi diye altına çevirmiştim. Şu an 70 bin civarında altınım var. Ve bu altın yaşayacağım sonraki zorlukların garantisi. Daha evden bile ayrılmadan bu altına dokunmaya başlarsam 1 yıla kalmadan erir gider, sonra dımdızlak kalırım. Şunu unutmamak lazım. Benim bir ailem yok. Yani başım sıkışınca, parasız kalınca, iş bulamayınca, hastalanınca koşacağım kimse yok. Bir miktar para kenarda olmalı ki kendimi psikolojik olarak rahat, güvende hissedebileyim. O yüzden altını şu anda paradan saymıyorum.

4.Neden ısrarla kadın sığınma evine gitmiyorum? Çünkü burası benim evim. Her yerinde benim emeğim, benim elim var. Çocukların bir hayatı, düzeni var. Bu düzeni ancak kendi evime geçerek bozarım. Şiddet gören, zorbalığa maruz kalan ben, evden ayrılıp başka bir zorluğa yelken açan niye ben olayım? O bu evde huzurla otururken ben neden 2 çocukla yersiz yurtsuz kalayım?

Haa bu demek değil ki, herşeyi sineye çektim oturdum yerime. Hayır! Konuyu açtığım gün yazmışım zaten. Darp raporu aldım. Adamla tamamen iletişimi kestim. Zaten raporu duvara astığımdan beri yılışmayı da bıraktı. Bir avukatla görüşüyorum. Uzaklaştırma aldıracağım. Ona da söyledim. "Topla eşyalarını defol git yoksa polis zoruyla gidiceksin." Muhtemelen polis zoruyla gidecek ama gidecek. Pazartesi avukatla tekrar görüşeceğiz.

O gidene kadar boş durmayacağım ve hesabındaki parayı almaya çalışacağım. Bizden kısıp kendine stok yaptığı parayı onda bırakamam. O parayı alabilirsem 6 aylık kira ve fatura masrafı çıkmış olacak. Zaten tedbir nafakası da alacağım. Sonrasına bakarız..

Son olarak neden bu kadar düzgün Türkçe konuşuyorum? Bunu daha önce de yazdım ama tekrar bahsedilmiş. Edebiyat içten gelen bir aşktır. hayatım boyunca düşmeden yürüyebilmeme yardım eden tek sığınağım kitaplar oldu. Annem evi temizlemeyi bırakıp kitap okuduğum için kaç kez kızdı. Kursta dolabımda "kafirlerin yazdığı kitaplar" yakalandığı için kaç kez yurdu baştan sona temizledim. Valizlerim kontrol edilmeye başlanınca elbisemin altına don lastiğime sıkıştırıp yurda sokardım. Bu kadar okuduktan yazdıktan sonra bir zahmet Türkçe'm düzgün olsun. İnanın herkes zorla, sırf zorunluluk için, ödev için okumuyor. Okumayı seven, isteyen, bunun için fırsat kollayan, mücadele eden insanlar da var.

...........................

S sahraikebir nickli arkadaş konularımı okuyup kendince bir çıkarım yapmış. Ama unuttuğu şey şu. O çıkarım yaparken de benim yansıttıklarımdan etkilenerek taraf tutmuş. Arkadaşım hiçbir şey hiçbir zaman iyi değildi. İlk gün daha onu görmeden nefret ettim. Söz, nişan vs süreçlerinde defalarca intihar etmeyi düşündüm. Akıttığım gözyaşıyla balkon yıkarsın. Ama bir şekilde evlendim. Ondan sonra beynim kendini korumaya almaya çalışmış olacak ki herşeyi inkar etmeye başladım. Sürekli "herşey çok iyi, o iyi biri, sen şöylesin, böylesin" diye kendime telkin ettim. O açtığım konular da bunun bir sonucu. Mesela çok iyi hatırlıyorum bir zorla ilişkiden sonra ben burada "bilmemnesi gelecek" diye konu açmıştım. Çünkü çok çaresizim ve boşanmak diye birşeyden haberim yoktu. Bir şekilde herşeyin çok normal olduğunu ikna olmaya çalışıyordum. Yani o adam sandığın gibi masum değil. Sen böyle seviyor da olabilirsin ama durum bu. Ayrıca "temizlik yok, bulaşıklar her daim mutfakta" ne demek? Okuduğunu ciddi anlamda sorunlu bir şekilde algılıyorsun ya da akrabası falansın galiba. Hangi konuda yazmıştım hatırlamıyorum ama olay şuydu. Bu adam belli aralıklarla bana kafayı takıyordu. Hatta sırf benimle uğraşmasın diye o gelmeden bebek küçük olduğu halde ağlamasına göz yumup temizlik yapıyordum, Bulaşık yıkıyordum. Ama insanın biriyle uğraşmaya gönlü olsun yeter ki gider tezgahın üstündeki bardağı alır yanıma gelir benimle kavga ederdi. Hakaret yağdırırdı. Ben duymazlıktan gelir içime atardım ve kendi kendime hayıflanırdım o bardak niye orada kaldı diye. Ya da gider bomboş kirli sepetine üzerindeki gömleği atar, dolabında onlarca gömlek olduğu halde sepete attığı gömlek için saatlerce bağırır çağırırdı. Amaç gömlek değil benimle uğraşmak, beni ağlatmak. Çok defalar bebeği emzirirken yüzüne yanlışlıkla gözyaşı damlattım. Dışarıdan 180 derece dönmüş gibi görünüyor olabilirim ama sadece kendime yalan söylemeyi bıraktım.
..............................

Gelelim başka bir konuya. Burada bir grup var. Benim konuma birkaç tanesi (Audrey Hepburn x, LaraPars ve birkaç seviyesiz daha) uğramış. En büyük zevkleri normal üyeler arasına karışıp kamufle olarak zayıf gördükleri kadınları gözlerine kestirip onları acıları üzerinden vurarak yaralamaya çalışmaktır. Yorum yapma özgürlüğünü hakaret ve küfür özgürlüğü sanıp hadlerini fazlasıyla aşarlar. Benim konum gibi konularda ilk 15-20 sayfa birçok insan fikir, moral verirken, yol gösterirken bunlar gelip konu sahibini "fake'e benziyor" diyerek şikayet eder, hesabını askıya aldırır. Sonra konuya gelip kalbindeki ve dilindeki irini akıtırlar. Ağızları küfürlü, kalpleri mühürlüdür. Temkinli boşanmaya çalışan kadına hakaret, küfür yazanlar; tek adımda boşanıp zor durumda kalan kadını da "akılsız, niye kendini garantiye almadan boşandın, şimdi kocan metresiyle senin rızkını yesin" diye taciz ederler. Bunlar sadece kk'da değil hayatın her alanındadır. Erkek versiyonları baskıcı, dayakçı olur. Patron versiyonları çalışanı sürekli domine edip mobbing uygular. Şeriatçı versiyonları kadın taşlar. Hücre versiyonları kanser hücresi olup vücudu çürütür. Kendilerini kötülükleriyle yalnız bırakıyorum. Benim hayallerim var, içten gelen bir gücüm var. Bir gün mutluluğu yakalayacağım ama bu üçü gibiler hep mutsuz, hep leşçi, hep saldırgan kalacak.

bu güruha bu kadar fazla yer vermemin sebebi 10 yıllık forum geçmişimde birkaç kez bana karşı, ama çoğunlukla başkalarına karşı yaptıkları zorbalıklardan, ithamlardan, edepsizliklerden artık konuşmak gerektiğini düşünmemdir. Nice dertli insanların, kendine ağlayacak bir omuz bulma umuduyla buraya atan kadınların ahını aldılar, derdini anlatma şansını ellerinden aldılar. Nicesini kk'ya küstürdüler. (şu an bunlar yüzünden birçok yarım kalmış konu gözlerimin önünden geçiyor) Sebebi de; "bakın bakın nasıl da fake konuyu açığa çıkardım" deyip tatmin olmaktır. Bir fake konu bulmak için 99 gerçek konuyu murdar ederler. Bunlara birilerinin dur demesi gerekiyor. (bu konuyu burada kapatıyorum, devamı normal ve insan kalmayı başarmış üyeler içindir)
..........................

Buradaki havadan, bizatihi kötü niyetlilerden etkilenip sürekli her konuya şüpheyle bakanlar; anlayın sizin hikayelerinizden farklı hikayeler var ve bunlara şahit olmamış olmanız kimseye "yalan, fake" deme hakkını size vermez. Biraz dinlemeyi, anlamayı, iletişim kurmayı, empati yapmayı, merhametli olmayı öğrenin. Bu forumun adı "bir derdim var" ve milyarlarca farklı dert var. Sürekli açık arayarak bir yere varamazsınız.
Banlandığımdan beri fake fake yazıp 15-20 beğeni alanlar var. Alaylar, kahkahalar havada uçuşuyor. Ne diyeyim ben Şimdi anlattığımda anlatacağıma pişman olmayayım da ne yapayım?

Bir platformda hayatımdan bir kesit paylaşmıştım. Şöyle bir mesaj gelmişti. "bazen bazı kitaplardan bazı kesitler okursun ve dersin ki abi bu adam nasıl yazmış bunları, bu adama ne yapmışlar da adam oturup bunları yazmis. demek ki gerçektende yazmak için bazı şeyleri yaşamak lazım.umarim hayatınız güzel olur çok üzüldüm yazıya gerçekten de bir kitap kesiti gibi." Bakın yaşantım başka insanlara da garip geliyor. Zaten ben de farkındayım sıradan bir hikaye olmadığına. Ama bir şuradaki ifadeye, nezakete, anlayışa bakın bir de banlandıktan sonra, burda olmamamın rahatlığıyla yazılanlara. Kadın kadının kurdudur dedikleri böyle bir şey.

.......................

Yüzlerce iyi insanı, tüm kalbiyle yardımcı olmaya çalışanları tenzih ediyorum. Bugün harekete geçebildiysem, içimdekileri döküp biraz hafifleyebildiysem sizin sayenizde. Derdimle dertlenip, altında çıban aramaya yeltenmeyecek kadar güzel kalpli tüm hemcinslerime çook teşekkür ederim. Mesajlarınızı defalarca okudum ve bunaldıkça, çaresiz kaldıkça açıp açıp okuyacağım.


Sürecin bundan sonrası avukat arkadaş ve psikiyatrist ile devam edecek. İyi niyetli tüm arkadaşlar müsterih olsun. Pazartesiden itibaren ilk işim uzaklaştırma ve nafaka konuları olacak. Bu saatten sonra aynı evde yaşamayacağım. Bu iş boşanma ile bitecek.

Bu 1000. mesajım ve en az 300 tanesinde kendimi kanıtlamaya çalıştım ve çok yoruldum artık. Hepinize son kez teşekkür ederim. Şimdi yönetim beni banlayacak. İyi forumlar...
 
Canım ben kadınların burada bu şekilde çaresizliklerini gördükçe çok üzülüyorum nasıl yardımcı olurum diyorum ama elimdrn birşey gelmiyor ama şöyle bir şey buldum çok çaresiz kalırsan düşünebilirsin ki çok çaresizsin gördüğüm kadarıyla önce git darp raporu al sonra burayı düşünebilirsin...😔😔😔alıntıdır bir üye yazmış önceden

İyi aksamlar.durumuna cok uzuldum.zamaninda oraya gidip kaldigim icin bilgi sahibiyim.oncelikle ariyorsun bilgi veriyorsun.en yakin eve goturuyorlar.iceri giriyorsun her yerin ve esyalarin araniyor.altin tl ve paran aliniyor.kasada saklaniyor bilgilerin aliniyor hangi sebeble oraya geldigin soruluyor.bir odaya yerlestiriliyorsun.odalar 2 3 4.kisilik oluyor.yemekler yapilmis olarak geliyor.yemek saatleri var o saatte yedin daha sonra mutfak kapali.cay surekli ocakta demli oluyor.ikindi vakti cay saati var.aksamlari meyve saati.ev uzun duvarlarla kapli icerisi gorulemiyor.guvenlik iceride 7.24.devriye geziyor.evin hemen karsisinda bir kres var donusumlu calisan ogretmenler var hepsi cok iyiler.ordaki sistem sudur.size is buluyorlar.yada bi kac gun sonra siz cikip aramaya basliyorsunuz.gunduz calisan cocuklu annelerin cocuklari kreste bakiliyor.geldikten iki uc gun kadar sizden is istenmiyor.size henen bir psikolog veriliyor.randevulu sistemde zamanu gelince gidiyorsunuz yada cik kisisiyseniz oranin arabasi goturuyor.sonra kurayla size kurum ici is veriliyor.bulasik yemek dagitimi temizlik gibi.camasir gunu var.o gun camasirinizi yikiyorsunuz.isten gelince yada is aramak icin disari cikincada araniyorsunuz cantaniza varana kadar.iceri tl yiyecek sokmak yasak.cocuklara cok onem veriliyor.ben kizima dogum gunu yapmistim.kendimizi iyi hissedelim diye eglenceler duzenleniyor.ve size 100 varsa cocugunuz cocuk basi 25 tl aylik veriliyor.2010 yilinda bu kadardi.ama bana verilmedi benim hem param hemde altinim vardi.bende istemedim.cok guzel dostluklar edindim.cok dertli ibsanlarin varoldugu bir kurum.tabi adam kayirma ve haksizlik her yerde oldugu gubi ordada var.her cesit insan var iyisi kotusu kimseye bulasmassan kafan sakin olur.benimki oleydi.yani hapishaneden hallice bu ceza almadan bu hayati yasiyorsun kurallari var.kiler odasu mevcut.kisisel ihtiyaclarinu istiyor gidip aliyorsun cocuk mamasi bezi mendili her sey var.kendini cok yanliz hissediyorsun kimsesiz gibi artik hayatin o ev o insanlar ve bulup gittigin isin oluyor.orada 6 ay kadar kalmana izin veriliyor.o sure icinde birikim yapip bi ev tutman istemiyor.eger yapamadiysan ya orda kalmaya devam ediyorsun izin verirlerse.yada baska eve naklediliyorsun.eger cok zor durumda isen gercekten guvenle kalinacak bir yer.baska sormak istersen severek cevaplarim.insallah sorununa care bulursun.
Şu an nasılsınız peki? Neler yapıyorsunuz?
 
TOPLU CEVAP

Merhaba. (sanırım) şikayet üzerine hesabım kapatıldı ve kimlik doğrulamam gerekti. Yönetim tarafından "doğrulandığıma" göre artık "feykk feyykk o may gat" çığlıklarına maruz kalmam umarım.

Gelelim konuya. Öncelikle bir kadınlar kulübü geleneği olarak hesabı askıya alınmış kişinin arkasından yazılan "üyenin şüpheli hal ve hareketleri" etkinliğinin sorularını cevaplayayım.

1.Neden yaşımı bir yerde 16 bir yerde 18 yazmışım? Ben sene sonu doğumluyum. Bu zamanlarda doğanlar bilir ki aslında 16 yaşındayken yıl olarak 17sinizdir. Ve siz 17 olduğunuzda resmiyete 18 oluverirsiniz. Ben gün olarak 16 yaşındayken sözlendirildim. Gün olarak 17, yıl olarak 18 yaşındayken de resmi nikah kıyıldı. Bazı yerlerde beni adama verdikleri yaş olan 16'yı, bazı yerlerde nikah tarihi olan 18'i kullanmışım. (tacizler ve eziyetler 16'da başladı) Yaş konularında doğum tarihimin de sebep olduğu bu karışıklık yaşanıyor. Yapacak bir şey yok.

2.Böyle biri nasıl okumama izin verdi? Çünkü parayı çok seviyor. Benim okuyup çalışıp para getirme ihtimalim iştahını kabartıyordu. Zaten açık öğretimde okulla bir olayımız yok. Evde okuyup yılda birkaç kez sınava giriyorsunuz. En yobazı bile bunu sorun etmez. Bu durum benim işime geldiği için okulumu okudum.

3.Neden başta parasızım demişim de şimdi de 70 binim var demişim? Eski konularımı bilenler var. Bu para konusunu daha önce defalarca konuştuk. Hatta MissCherryBlossom MissCherryBlossom nickli üye ve nickini hatırlayamadığım bir avukat arkadaşla uzun uzun bu parayı ve altını ne yapabileceğimi konuşmuştuk, kendileri hatırlayacaktır. O zaman 50 bin değerinde altınım, 25 bin TL de param vardı. Sonra o parayı da erimemesi diye altına çevirmiştim. Şu an 70 bin civarında altınım var. Ve bu altın yaşayacağım sonraki zorlukların garantisi. Daha evden bile ayrılmadan bu altına dokunmaya başlarsam 1 yıla kalmadan erir gider, sonra dımdızlak kalırım. Şunu unutmamak lazım. Benim bir ailem yok. Yani başım sıkışınca, parasız kalınca, iş bulamayınca, hastalanınca koşacağım kimse yok. Bir miktar para kenarda olmalı ki kendimi psikolojik olarak rahat, güvende hissedebileyim. O yüzden altını şu anda paradan saymıyorum.

4.Neden ısrarla kadın sığınma evine gitmiyorum? Çünkü burası benim evim. Her yerinde benim emeğim, benim elim var. Çocukların bir hayatı, düzeni var. Bu düzeni ancak kendi evime geçerek bozarım. Şiddet gören, zorbalığa maruz kalan ben, evden ayrılıp başka bir zorluğa yelken açan niye ben olayım? O bu evde huzurla otururken ben neden 2 çocukla yersiz yurtsuz kalayım?

Haa bu demek değil ki, herşeyi sineye çektim oturdum yerime. Hayır! Konuyu açtığım gün yazmışım zaten. Darp raporu aldım. Adamla tamamen iletişimi kestim. Zaten raporu duvara astığımdan beri yılışmayı da bıraktı. Bir avukatla görüşüyorum. Uzaklaştırma aldıracağım. Ona da söyledim. "Topla eşyalarını defol git yoksa polis zoruyla gidiceksin." Muhtemelen polis zoruyla gidecek ama gidecek. Pazartesi avukatla tekrar görüşeceğiz.

O gidene kadar boş durmayacağım ve hesabındaki parayı almaya çalışacağım. Bizden kısıp kendine stok yaptığı parayı onda bırakamam. O parayı alabilirsem 6 aylık kira ve fatura masrafı çıkmış olacak. Zaten tedbir nafakası da alacağım. Sonrasına bakarız..

Son olarak neden bu kadar düzgün Türkçe konuşuyorum? Bunu daha önce de yazdım ama tekrar bahsedilmiş. Edebiyat içten gelen bir aşktır. hayatım boyunca düşmeden yürüyebilmeme yardım eden tek sığınağım kitaplar oldu. Annem evi temizlemeyi bırakıp kitap okuduğum için kaç kez kızdı. Kursta dolabımda "kafirlerin yazdığı kitaplar" yakalandığı için kaç kez yurdu baştan sona temizledim. Valizlerim kontrol edilmeye başlanınca elbisemin altına don lastiğime sıkıştırıp yurda sokardım. Bu kadar okuduktan yazdıktan sonra bir zahmet Türkçe'm düzgün olsun. İnanın herkes zorla, sırf zorunluluk için, ödev için okumuyor. Okumayı seven, isteyen, bunun için fırsat kollayan, mücadele eden insanlar da var.

...........................

S sahraikebir nickli arkadaş konularımı okuyup kendince bir çıkarım yapmış. Ama unuttuğu şey şu. O çıkarım yaparken de benim yansıttıklarımdan etkilenerek taraf tutmuş. Arkadaşım hiçbir şey hiçbir zaman iyi değildi. İlk gün daha onu görmeden nefret ettim. Söz, nişan vs süreçlerinde defalarca intihar etmeyi düşündüm. Akıttığım gözyaşıyla balkon yıkarsın. Ama bir şekilde evlendim. Ondan sonra beynim kendini korumaya almaya çalışmış olacak ki herşeyi inkar etmeye başladım. Sürekli "herşey çok iyi, o iyi biri, sen şöylesin, böylesin" diye kendime telkin ettim. O açtığım konular da bunun bir sonucu. Mesela çok iyi hatırlıyorum bir zorla ilişkiden sonra ben burada "bilmemnesi gelecek" diye konu açmıştım. Çünkü çok çaresizim ve boşanmak diye birşeyden haberim yoktu. Bir şekilde herşeyin çok normal olduğunu ikna olmaya çalışıyordum. Yani o adam sandığın gibi masum değil. Sen böyle seviyor da olabilirsin ama durum bu. Ayrıca "temizlik yok, bulaşıklar her daim mutfakta" ne demek? Okuduğunu ciddi anlamda sorunlu bir şekilde algılıyorsun ya da akrabası falansın galiba. Hangi konuda yazmıştım hatırlamıyorum ama olay şuydu. Bu adam belli aralıklarla bana kafayı takıyordu. Hatta sırf benimle uğraşmasın diye o gelmeden bebek küçük olduğu halde ağlamasına göz yumup temizlik yapıyordum, Bulaşık yıkıyordum. Ama insanın biriyle uğraşmaya gönlü olsun yeter ki gider tezgahın üstündeki bardağı alır yanıma gelir benimle kavga ederdi. Hakaret yağdırırdı. Ben duymazlıktan gelir içime atardım ve kendi kendime hayıflanırdım o bardak niye orada kaldı diye. Ya da gider bomboş kirli sepetine üzerindeki gömleği atar, dolabında onlarca gömlek olduğu halde sepete attığı gömlek için saatlerce bağırır çağırırdı. Amaç gömlek değil benimle uğraşmak, beni ağlatmak. Çok defalar bebeği emzirirken yüzüne yanlışlıkla gözyaşı damlattım. Dışarıdan 180 derece dönmüş gibi görünüyor olabilirim ama sadece kendime yalan söylemeyi bıraktım.
..............................

Gelelim başka bir konuya. Burada bir grup var. Benim konuma birkaç tanesi (Audrey Hepburn x, LaraPars ve birkaç seviyesiz daha) uğramış. En büyük zevkleri normal üyeler arasına karışıp kamufle olarak zayıf gördükleri kadınları gözlerine kestirip onları acıları üzerinden vurarak yaralamaya çalışmaktır. Yorum yapma özgürlüğünü hakaret ve küfür özgürlüğü sanıp hadlerini fazlasıyla aşarlar. Benim konum gibi konularda ilk 15-20 sayfa birçok insan fikir, moral verirken, yol gösterirken bunlar gelip konu sahibini "fake'e benziyor" diyerek şikayet eder, hesabını askıya aldırır. Sonra konuya gelip kalbindeki ve dilindeki irini akıtırlar. Ağızları küfürlü, kalpleri mühürlüdür. Temkinli boşanmaya çalışan kadına hakaret, küfür yazanlar; tek adımda boşanıp zor durumda kalan kadını da "akılsız, niye kendini garantiye almadan boşandın, şimdi kocan metresiyle senin rızkını yesin" diye taciz ederler. Bunlar sadece kk'da değil hayatın her alanındadır. Erkek versiyonları baskıcı, dayakçı olur. Patron versiyonları çalışanı sürekli domine edip mobbing uygular. Şeriatçı versiyonları kadın taşlar. Hücre versiyonları kanser hücresi olup vücudu çürütür. Kendilerini kötülükleriyle yalnız bırakıyorum. Benim hayallerim var, içten gelen bir gücüm var. Bir gün mutluluğu yakalayacağım ama bu üçü gibiler hep mutsuz, hep leşçi, hep saldırgan kalacak.

bu güruha bu kadar fazla yer vermemin sebebi 10 yıllık forum geçmişimde birkaç kez bana karşı, ama çoğunlukla başkalarına karşı yaptıkları zorbalıklardan, ithamlardan, edepsizliklerden artık konuşmak gerektiğini düşünmemdir. Nice dertli insanların, kendine ağlayacak bir omuz bulma umuduyla buraya atan kadınların ahını aldılar, derdini anlatma şansını ellerinden aldılar. Nicesini kk'ya küstürdüler. (şu an bunlar yüzünden birçok yarım kalmış konu gözlerimin önünden geçiyor) Sebebi de; "bakın bakın nasıl da fake konuyu açığa çıkardım" deyip tatmin olmaktır. Bir fake konu bulmak için 99 gerçek konuyu murdar ederler. Bunlara birilerinin dur demesi gerekiyor. (bu konuyu burada kapatıyorum, devamı normal ve insan kalmayı başarmış üyeler içindir)
..........................

Buradaki havadan, bizatihi kötü niyetlilerden etkilenip sürekli her konuya şüpheyle bakanlar; anlayın sizin hikayelerinizden farklı hikayeler var ve bunlara şahit olmamış olmanız kimseye "yalan, fake" deme hakkını size vermez. Biraz dinlemeyi, anlamayı, iletişim kurmayı, empati yapmayı, merhametli olmayı öğrenin. Bu forumun adı "bir derdim var" ve milyarlarca farklı dert var. Sürekli açık arayarak bir yere varamazsınız.
Banlandığımdan beri fake fake yazıp 15-20 beğeni alanlar var. Alaylar, kahkahalar havada uçuşuyor. Ne diyeyim ben Şimdi anlattığımda anlatacağıma pişman olmayayım da ne yapayım?

Bir platformda hayatımdan bir kesit paylaşmıştım. Şöyle bir mesaj gelmişti. "bazen bazı kitaplardan bazı kesitler okursun ve dersin ki abi bu adam nasıl yazmış bunları, bu adama ne yapmışlar da adam oturup bunları yazmis. demek ki gerçektende yazmak için bazı şeyleri yaşamak lazım.umarim hayatınız güzel olur çok üzüldüm yazıya gerçekten de bir kitap kesiti gibi." Bakın yaşantım başka insanlara da garip geliyor. Zaten ben de farkındayım sıradan bir hikaye olmadığına. Ama bir şuradaki ifadeye, nezakete, anlayışa bakın bir de banlandıktan sonra, burda olmamamın rahatlığıyla yazılanlara. Kadın kadının kurdudur dedikleri böyle bir şey.

.......................

Yüzlerce iyi insanı, tüm kalbiyle yardımcı olmaya çalışanları tenzih ediyorum. Bugün harekete geçebildiysem, içimdekileri döküp biraz hafifleyebildiysem sizin sayenizde. Derdimle dertlenip, altında çıban aramaya yeltenmeyecek kadar güzel kalpli tüm hemcinslerime çook teşekkür ederim. Mesajlarınızı defalarca okudum ve bunaldıkça, çaresiz kaldıkça açıp açıp okuyacağım.


Sürecin bundan sonrası avukat arkadaş ve psikiyatrist ile devam edecek. İyi niyetli tüm arkadaşlar müsterih olsun. Pazartesiden itibaren ilk işim uzaklaştırma ve nafaka konuları olacak. Bu saatten sonra aynı evde yaşamayacağım. Bu iş boşanma ile bitecek.

Bu 1000. mesajım ve en az 300 tanesinde kendimi kanıtlamaya çalıştım ve çok yoruldum artık. Hepinize son kez teşekkür ederim. Şimdi yönetim beni banlayacak. İyi forumlar...
Keşke gerçekten fake olsaydınız🙁
İnşAllah en kısa zamanda kurtulursunuz. Sakın vazgeçmeyin.
 
TOPLU CEVAP

Merhaba. (sanırım) şikayet üzerine hesabım kapatıldı ve kimlik doğrulamam gerekti. Yönetim tarafından "doğrulandığıma" göre artık "feykk feyykk o may gat" çığlıklarına maruz kalmam umarım.

Gelelim konuya. Öncelikle bir kadınlar kulübü geleneği olarak hesabı askıya alınmış kişinin arkasından yazılan "üyenin şüpheli hal ve hareketleri" etkinliğinin sorularını cevaplayayım.

1.Neden yaşımı bir yerde 16 bir yerde 18 yazmışım? Ben sene sonu doğumluyum. Bu zamanlarda doğanlar bilir ki aslında 16 yaşındayken yıl olarak 17sinizdir. Ve siz 17 olduğunuzda resmiyete 18 oluverirsiniz. Ben gün olarak 16 yaşındayken sözlendirildim. Gün olarak 17, yıl olarak 18 yaşındayken de resmi nikah kıyıldı. Bazı yerlerde beni adama verdikleri yaş olan 16'yı, bazı yerlerde nikah tarihi olan 18'i kullanmışım. (tacizler ve eziyetler 16'da başladı) Yaş konularında doğum tarihimin de sebep olduğu bu karışıklık yaşanıyor. Yapacak bir şey yok.

2.Böyle biri nasıl okumama izin verdi? Çünkü parayı çok seviyor. Benim okuyup çalışıp para getirme ihtimalim iştahını kabartıyordu. Zaten açık öğretimde okulla bir olayımız yok. Evde okuyup yılda birkaç kez sınava giriyorsunuz. En yobazı bile bunu sorun etmez. Bu durum benim işime geldiği için okulumu okudum.

3.Neden başta parasızım demişim de şimdi de 70 binim var demişim? Eski konularımı bilenler var. Bu para konusunu daha önce defalarca konuştuk. Hatta MissCherryBlossom MissCherryBlossom nickli üye ve nickini hatırlayamadığım bir avukat arkadaşla uzun uzun bu parayı ve altını ne yapabileceğimi konuşmuştuk, kendileri hatırlayacaktır. O zaman 50 bin değerinde altınım, 25 bin TL de param vardı. Sonra o parayı da erimemesi diye altına çevirmiştim. Şu an 70 bin civarında altınım var. Ve bu altın yaşayacağım sonraki zorlukların garantisi. Daha evden bile ayrılmadan bu altına dokunmaya başlarsam 1 yıla kalmadan erir gider, sonra dımdızlak kalırım. Şunu unutmamak lazım. Benim bir ailem yok. Yani başım sıkışınca, parasız kalınca, iş bulamayınca, hastalanınca koşacağım kimse yok. Bir miktar para kenarda olmalı ki kendimi psikolojik olarak rahat, güvende hissedebileyim. O yüzden altını şu anda paradan saymıyorum.

4.Neden ısrarla kadın sığınma evine gitmiyorum? Çünkü burası benim evim. Her yerinde benim emeğim, benim elim var. Çocukların bir hayatı, düzeni var. Bu düzeni ancak kendi evime geçerek bozarım. Şiddet gören, zorbalığa maruz kalan ben, evden ayrılıp başka bir zorluğa yelken açan niye ben olayım? O bu evde huzurla otururken ben neden 2 çocukla yersiz yurtsuz kalayım?

Haa bu demek değil ki, herşeyi sineye çektim oturdum yerime. Hayır! Konuyu açtığım gün yazmışım zaten. Darp raporu aldım. Adamla tamamen iletişimi kestim. Zaten raporu duvara astığımdan beri yılışmayı da bıraktı. Bir avukatla görüşüyorum. Uzaklaştırma aldıracağım. Ona da söyledim. "Topla eşyalarını defol git yoksa polis zoruyla gidiceksin." Muhtemelen polis zoruyla gidecek ama gidecek. Pazartesi avukatla tekrar görüşeceğiz.

O gidene kadar boş durmayacağım ve hesabındaki parayı almaya çalışacağım. Bizden kısıp kendine stok yaptığı parayı onda bırakamam. O parayı alabilirsem 6 aylık kira ve fatura masrafı çıkmış olacak. Zaten tedbir nafakası da alacağım. Sonrasına bakarız..

Son olarak neden bu kadar düzgün Türkçe konuşuyorum? Bunu daha önce de yazdım ama tekrar bahsedilmiş. Edebiyat içten gelen bir aşktır. hayatım boyunca düşmeden yürüyebilmeme yardım eden tek sığınağım kitaplar oldu. Annem evi temizlemeyi bırakıp kitap okuduğum için kaç kez kızdı. Kursta dolabımda "kafirlerin yazdığı kitaplar" yakalandığı için kaç kez yurdu baştan sona temizledim. Valizlerim kontrol edilmeye başlanınca elbisemin altına don lastiğime sıkıştırıp yurda sokardım. Bu kadar okuduktan yazdıktan sonra bir zahmet Türkçe'm düzgün olsun. İnanın herkes zorla, sırf zorunluluk için, ödev için okumuyor. Okumayı seven, isteyen, bunun için fırsat kollayan, mücadele eden insanlar da var.

...........................

S sahraikebir nickli arkadaş konularımı okuyup kendince bir çıkarım yapmış. Ama unuttuğu şey şu. O çıkarım yaparken de benim yansıttıklarımdan etkilenerek taraf tutmuş. Arkadaşım hiçbir şey hiçbir zaman iyi değildi. İlk gün daha onu görmeden nefret ettim. Söz, nişan vs süreçlerinde defalarca intihar etmeyi düşündüm. Akıttığım gözyaşıyla balkon yıkarsın. Ama bir şekilde evlendim. Ondan sonra beynim kendini korumaya almaya çalışmış olacak ki herşeyi inkar etmeye başladım. Sürekli "herşey çok iyi, o iyi biri, sen şöylesin, böylesin" diye kendime telkin ettim. O açtığım konular da bunun bir sonucu. Mesela çok iyi hatırlıyorum bir zorla ilişkiden sonra ben burada "bilmemnesi gelecek" diye konu açmıştım. Çünkü çok çaresizim ve boşanmak diye birşeyden haberim yoktu. Bir şekilde herşeyin çok normal olduğunu ikna olmaya çalışıyordum. Yani o adam sandığın gibi masum değil. Sen böyle seviyor da olabilirsin ama durum bu. Ayrıca "temizlik yok, bulaşıklar her daim mutfakta" ne demek? Okuduğunu ciddi anlamda sorunlu bir şekilde algılıyorsun ya da akrabası falansın galiba. Hangi konuda yazmıştım hatırlamıyorum ama olay şuydu. Bu adam belli aralıklarla bana kafayı takıyordu. Hatta sırf benimle uğraşmasın diye o gelmeden bebek küçük olduğu halde ağlamasına göz yumup temizlik yapıyordum, Bulaşık yıkıyordum. Ama insanın biriyle uğraşmaya gönlü olsun yeter ki gider tezgahın üstündeki bardağı alır yanıma gelir benimle kavga ederdi. Hakaret yağdırırdı. Ben duymazlıktan gelir içime atardım ve kendi kendime hayıflanırdım o bardak niye orada kaldı diye. Ya da gider bomboş kirli sepetine üzerindeki gömleği atar, dolabında onlarca gömlek olduğu halde sepete attığı gömlek için saatlerce bağırır çağırırdı. Amaç gömlek değil benimle uğraşmak, beni ağlatmak. Çok defalar bebeği emzirirken yüzüne yanlışlıkla gözyaşı damlattım. Dışarıdan 180 derece dönmüş gibi görünüyor olabilirim ama sadece kendime yalan söylemeyi bıraktım.
..............................

Gelelim başka bir konuya. Burada bir grup var. Benim konuma birkaç tanesi (Audrey Hepburn x, LaraPars ve birkaç seviyesiz daha) uğramış. En büyük zevkleri normal üyeler arasına karışıp kamufle olarak zayıf gördükleri kadınları gözlerine kestirip onları acıları üzerinden vurarak yaralamaya çalışmaktır. Yorum yapma özgürlüğünü hakaret ve küfür özgürlüğü sanıp hadlerini fazlasıyla aşarlar. Benim konum gibi konularda ilk 15-20 sayfa birçok insan fikir, moral verirken, yol gösterirken bunlar gelip konu sahibini "fake'e benziyor" diyerek şikayet eder, hesabını askıya aldırır. Sonra konuya gelip kalbindeki ve dilindeki irini akıtırlar. Ağızları küfürlü, kalpleri mühürlüdür. Temkinli boşanmaya çalışan kadına hakaret, küfür yazanlar; tek adımda boşanıp zor durumda kalan kadını da "akılsız, niye kendini garantiye almadan boşandın, şimdi kocan metresiyle senin rızkını yesin" diye taciz ederler. Bunlar sadece kk'da değil hayatın her alanındadır. Erkek versiyonları baskıcı, dayakçı olur. Patron versiyonları çalışanı sürekli domine edip mobbing uygular. Şeriatçı versiyonları kadın taşlar. Hücre versiyonları kanser hücresi olup vücudu çürütür. Kendilerini kötülükleriyle yalnız bırakıyorum. Benim hayallerim var, içten gelen bir gücüm var. Bir gün mutluluğu yakalayacağım ama bu üçü gibiler hep mutsuz, hep leşçi, hep saldırgan kalacak.

bu güruha bu kadar fazla yer vermemin sebebi 10 yıllık forum geçmişimde birkaç kez bana karşı, ama çoğunlukla başkalarına karşı yaptıkları zorbalıklardan, ithamlardan, edepsizliklerden artık konuşmak gerektiğini düşünmemdir. Nice dertli insanların, kendine ağlayacak bir omuz bulma umuduyla buraya atan kadınların ahını aldılar, derdini anlatma şansını ellerinden aldılar. Nicesini kk'ya küstürdüler. (şu an bunlar yüzünden birçok yarım kalmış konu gözlerimin önünden geçiyor) Sebebi de; "bakın bakın nasıl da fake konuyu açığa çıkardım" deyip tatmin olmaktır. Bir fake konu bulmak için 99 gerçek konuyu murdar ederler. Bunlara birilerinin dur demesi gerekiyor. (bu konuyu burada kapatıyorum, devamı normal ve insan kalmayı başarmış üyeler içindir)
..........................

Buradaki havadan, bizatihi kötü niyetlilerden etkilenip sürekli her konuya şüpheyle bakanlar; anlayın sizin hikayelerinizden farklı hikayeler var ve bunlara şahit olmamış olmanız kimseye "yalan, fake" deme hakkını size vermez. Biraz dinlemeyi, anlamayı, iletişim kurmayı, empati yapmayı, merhametli olmayı öğrenin. Bu forumun adı "bir derdim var" ve milyarlarca farklı dert var. Sürekli açık arayarak bir yere varamazsınız.
Banlandığımdan beri fake fake yazıp 15-20 beğeni alanlar var. Alaylar, kahkahalar havada uçuşuyor. Ne diyeyim ben Şimdi anlattığımda anlatacağıma pişman olmayayım da ne yapayım?

Bir platformda hayatımdan bir kesit paylaşmıştım. Şöyle bir mesaj gelmişti. "bazen bazı kitaplardan bazı kesitler okursun ve dersin ki abi bu adam nasıl yazmış bunları, bu adama ne yapmışlar da adam oturup bunları yazmis. demek ki gerçektende yazmak için bazı şeyleri yaşamak lazım.umarim hayatınız güzel olur çok üzüldüm yazıya gerçekten de bir kitap kesiti gibi." Bakın yaşantım başka insanlara da garip geliyor. Zaten ben de farkındayım sıradan bir hikaye olmadığına. Ama bir şuradaki ifadeye, nezakete, anlayışa bakın bir de banlandıktan sonra, burda olmamamın rahatlığıyla yazılanlara. Kadın kadının kurdudur dedikleri böyle bir şey.

.......................

Yüzlerce iyi insanı, tüm kalbiyle yardımcı olmaya çalışanları tenzih ediyorum. Bugün harekete geçebildiysem, içimdekileri döküp biraz hafifleyebildiysem sizin sayenizde. Derdimle dertlenip, altında çıban aramaya yeltenmeyecek kadar güzel kalpli tüm hemcinslerime çook teşekkür ederim. Mesajlarınızı defalarca okudum ve bunaldıkça, çaresiz kaldıkça açıp açıp okuyacağım.


Sürecin bundan sonrası avukat arkadaş ve psikiyatrist ile devam edecek. İyi niyetli tüm arkadaşlar müsterih olsun. Pazartesiden itibaren ilk işim uzaklaştırma ve nafaka konuları olacak. Bu saatten sonra aynı evde yaşamayacağım. Bu iş boşanma ile bitecek.

Bu 1000. mesajım ve en az 300 tanesinde kendimi kanıtlamaya çalıştım ve çok yoruldum artık. Hepinize son kez teşekkür ederim. Şimdi yönetim beni banlayacak. İyi forumlar...
TOPLU CEVAP

Merhaba. (sanırım) şikayet üzerine hesabım kapatıldı ve kimlik doğrulamam gerekti. Yönetim tarafından "doğrulandığıma" göre artık "feykk feyykk o may gat" çığlıklarına maruz kalmam umarım.

Gelelim konuya. Öncelikle bir kadınlar kulübü geleneği olarak hesabı askıya alınmış kişinin arkasından yazılan "üyenin şüpheli hal ve hareketleri" etkinliğinin sorularını cevaplayayım.

1.Neden yaşımı bir yerde 16 bir yerde 18 yazmışım? Ben sene sonu doğumluyum. Bu zamanlarda doğanlar bilir ki aslında 16 yaşındayken yıl olarak 17sinizdir. Ve siz 17 olduğunuzda resmiyete 18 oluverirsiniz. Ben gün olarak 16 yaşındayken sözlendirildim. Gün olarak 17, yıl olarak 18 yaşındayken de resmi nikah kıyıldı. Bazı yerlerde beni adama verdikleri yaş olan 16'yı, bazı yerlerde nikah tarihi olan 18'i kullanmışım. (tacizler ve eziyetler 16'da başladı) Yaş konularında doğum tarihimin de sebep olduğu bu karışıklık yaşanıyor. Yapacak bir şey yok.

2.Böyle biri nasıl okumama izin verdi? Çünkü parayı çok seviyor. Benim okuyup çalışıp para getirme ihtimalim iştahını kabartıyordu. Zaten açık öğretimde okulla bir olayımız yok. Evde okuyup yılda birkaç kez sınava giriyorsunuz. En yobazı bile bunu sorun etmez. Bu durum benim işime geldiği için okulumu okudum.

3.Neden başta parasızım demişim de şimdi de 70 binim var demişim? Eski konularımı bilenler var. Bu para konusunu daha önce defalarca konuştuk. Hatta MissCherryBlossom MissCherryBlossom nickli üye ve nickini hatırlayamadığım bir avukat arkadaşla uzun uzun bu parayı ve altını ne yapabileceğimi konuşmuştuk, kendileri hatırlayacaktır. O zaman 50 bin değerinde altınım, 25 bin TL de param vardı. Sonra o parayı da erimemesi diye altına çevirmiştim. Şu an 70 bin civarında altınım var. Ve bu altın yaşayacağım sonraki zorlukların garantisi. Daha evden bile ayrılmadan bu altına dokunmaya başlarsam 1 yıla kalmadan erir gider, sonra dımdızlak kalırım. Şunu unutmamak lazım. Benim bir ailem yok. Yani başım sıkışınca, parasız kalınca, iş bulamayınca, hastalanınca koşacağım kimse yok. Bir miktar para kenarda olmalı ki kendimi psikolojik olarak rahat, güvende hissedebileyim. O yüzden altını şu anda paradan saymıyorum.

4.Neden ısrarla kadın sığınma evine gitmiyorum? Çünkü burası benim evim. Her yerinde benim emeğim, benim elim var. Çocukların bir hayatı, düzeni var. Bu düzeni ancak kendi evime geçerek bozarım. Şiddet gören, zorbalığa maruz kalan ben, evden ayrılıp başka bir zorluğa yelken açan niye ben olayım? O bu evde huzurla otururken ben neden 2 çocukla yersiz yurtsuz kalayım?

Haa bu demek değil ki, herşeyi sineye çektim oturdum yerime. Hayır! Konuyu açtığım gün yazmışım zaten. Darp raporu aldım. Adamla tamamen iletişimi kestim. Zaten raporu duvara astığımdan beri yılışmayı da bıraktı. Bir avukatla görüşüyorum. Uzaklaştırma aldıracağım. Ona da söyledim. "Topla eşyalarını defol git yoksa polis zoruyla gidiceksin." Muhtemelen polis zoruyla gidecek ama gidecek. Pazartesi avukatla tekrar görüşeceğiz.

O gidene kadar boş durmayacağım ve hesabındaki parayı almaya çalışacağım. Bizden kısıp kendine stok yaptığı parayı onda bırakamam. O parayı alabilirsem 6 aylık kira ve fatura masrafı çıkmış olacak. Zaten tedbir nafakası da alacağım. Sonrasına bakarız..

Son olarak neden bu kadar düzgün Türkçe konuşuyorum? Bunu daha önce de yazdım ama tekrar bahsedilmiş. Edebiyat içten gelen bir aşktır. hayatım boyunca düşmeden yürüyebilmeme yardım eden tek sığınağım kitaplar oldu. Annem evi temizlemeyi bırakıp kitap okuduğum için kaç kez kızdı. Kursta dolabımda "kafirlerin yazdığı kitaplar" yakalandığı için kaç kez yurdu baştan sona temizledim. Valizlerim kontrol edilmeye başlanınca elbisemin altına don lastiğime sıkıştırıp yurda sokardım. Bu kadar okuduktan yazdıktan sonra bir zahmet Türkçe'm düzgün olsun. İnanın herkes zorla, sırf zorunluluk için, ödev için okumuyor. Okumayı seven, isteyen, bunun için fırsat kollayan, mücadele eden insanlar da var.

...........................

S sahraikebir nickli arkadaş konularımı okuyup kendince bir çıkarım yapmış. Ama unuttuğu şey şu. O çıkarım yaparken de benim yansıttıklarımdan etkilenerek taraf tutmuş. Arkadaşım hiçbir şey hiçbir zaman iyi değildi. İlk gün daha onu görmeden nefret ettim. Söz, nişan vs süreçlerinde defalarca intihar etmeyi düşündüm. Akıttığım gözyaşıyla balkon yıkarsın. Ama bir şekilde evlendim. Ondan sonra beynim kendini korumaya almaya çalışmış olacak ki herşeyi inkar etmeye başladım. Sürekli "herşey çok iyi, o iyi biri, sen şöylesin, böylesin" diye kendime telkin ettim. O açtığım konular da bunun bir sonucu. Mesela çok iyi hatırlıyorum bir zorla ilişkiden sonra ben burada "bilmemnesi gelecek" diye konu açmıştım. Çünkü çok çaresizim ve boşanmak diye birşeyden haberim yoktu. Bir şekilde herşeyin çok normal olduğunu ikna olmaya çalışıyordum. Yani o adam sandığın gibi masum değil. Sen böyle seviyor da olabilirsin ama durum bu. Ayrıca "temizlik yok, bulaşıklar her daim mutfakta" ne demek? Okuduğunu ciddi anlamda sorunlu bir şekilde algılıyorsun ya da akrabası falansın galiba. Hangi konuda yazmıştım hatırlamıyorum ama olay şuydu. Bu adam belli aralıklarla bana kafayı takıyordu. Hatta sırf benimle uğraşmasın diye o gelmeden bebek küçük olduğu halde ağlamasına göz yumup temizlik yapıyordum, Bulaşık yıkıyordum. Ama insanın biriyle uğraşmaya gönlü olsun yeter ki gider tezgahın üstündeki bardağı alır yanıma gelir benimle kavga ederdi. Hakaret yağdırırdı. Ben duymazlıktan gelir içime atardım ve kendi kendime hayıflanırdım o bardak niye orada kaldı diye. Ya da gider bomboş kirli sepetine üzerindeki gömleği atar, dolabında onlarca gömlek olduğu halde sepete attığı gömlek için saatlerce bağırır çağırırdı. Amaç gömlek değil benimle uğraşmak, beni ağlatmak. Çok defalar bebeği emzirirken yüzüne yanlışlıkla gözyaşı damlattım. Dışarıdan 180 derece dönmüş gibi görünüyor olabilirim ama sadece kendime yalan söylemeyi bıraktım.
..............................

Gelelim başka bir konuya. Burada bir grup var. Benim konuma birkaç tanesi (Audrey Hepburn x, LaraPars ve birkaç seviyesiz daha) uğramış. En büyük zevkleri normal üyeler arasına karışıp kamufle olarak zayıf gördükleri kadınları gözlerine kestirip onları acıları üzerinden vurarak yaralamaya çalışmaktır. Yorum yapma özgürlüğünü hakaret ve küfür özgürlüğü sanıp hadlerini fazlasıyla aşarlar. Benim konum gibi konularda ilk 15-20 sayfa birçok insan fikir, moral verirken, yol gösterirken bunlar gelip konu sahibini "fake'e benziyor" diyerek şikayet eder, hesabını askıya aldırır. Sonra konuya gelip kalbindeki ve dilindeki irini akıtırlar. Ağızları küfürlü, kalpleri mühürlüdür. Temkinli boşanmaya çalışan kadına hakaret, küfür yazanlar; tek adımda boşanıp zor durumda kalan kadını da "akılsız, niye kendini garantiye almadan boşandın, şimdi kocan metresiyle senin rızkını yesin" diye taciz ederler. Bunlar sadece kk'da değil hayatın her alanındadır. Erkek versiyonları baskıcı, dayakçı olur. Patron versiyonları çalışanı sürekli domine edip mobbing uygular. Şeriatçı versiyonları kadın taşlar. Hücre versiyonları kanser hücresi olup vücudu çürütür. Kendilerini kötülükleriyle yalnız bırakıyorum. Benim hayallerim var, içten gelen bir gücüm var. Bir gün mutluluğu yakalayacağım ama bu üçü gibiler hep mutsuz, hep leşçi, hep saldırgan kalacak.

bu güruha bu kadar fazla yer vermemin sebebi 10 yıllık forum geçmişimde birkaç kez bana karşı, ama çoğunlukla başkalarına karşı yaptıkları zorbalıklardan, ithamlardan, edepsizliklerden artık konuşmak gerektiğini düşünmemdir. Nice dertli insanların, kendine ağlayacak bir omuz bulma umuduyla buraya atan kadınların ahını aldılar, derdini anlatma şansını ellerinden aldılar. Nicesini kk'ya küstürdüler. (şu an bunlar yüzünden birçok yarım kalmış konu gözlerimin önünden geçiyor) Sebebi de; "bakın bakın nasıl da fake konuyu açığa çıkardım" deyip tatmin olmaktır. Bir fake konu bulmak için 99 gerçek konuyu murdar ederler. Bunlara birilerinin dur demesi gerekiyor. (bu konuyu burada kapatıyorum, devamı normal ve insan kalmayı başarmış üyeler içindir)
..........................

Buradaki havadan, bizatihi kötü niyetlilerden etkilenip sürekli her konuya şüpheyle bakanlar; anlayın sizin hikayelerinizden farklı hikayeler var ve bunlara şahit olmamış olmanız kimseye "yalan, fake" deme hakkını size vermez. Biraz dinlemeyi, anlamayı, iletişim kurmayı, empati yapmayı, merhametli olmayı öğrenin. Bu forumun adı "bir derdim var" ve milyarlarca farklı dert var. Sürekli açık arayarak bir yere varamazsınız.
Banlandığımdan beri fake fake yazıp 15-20 beğeni alanlar var. Alaylar, kahkahalar havada uçuşuyor. Ne diyeyim ben Şimdi anlattığımda anlatacağıma pişman olmayayım da ne yapayım?

Bir platformda hayatımdan bir kesit paylaşmıştım. Şöyle bir mesaj gelmişti. "bazen bazı kitaplardan bazı kesitler okursun ve dersin ki abi bu adam nasıl yazmış bunları, bu adama ne yapmışlar da adam oturup bunları yazmis. demek ki gerçektende yazmak için bazı şeyleri yaşamak lazım.umarim hayatınız güzel olur çok üzüldüm yazıya gerçekten de bir kitap kesiti gibi." Bakın yaşantım başka insanlara da garip geliyor. Zaten ben de farkındayım sıradan bir hikaye olmadığına. Ama bir şuradaki ifadeye, nezakete, anlayışa bakın bir de banlandıktan sonra, burda olmamamın rahatlığıyla yazılanlara. Kadın kadının kurdudur dedikleri böyle bir şey.

.......................

Yüzlerce iyi insanı, tüm kalbiyle yardımcı olmaya çalışanları tenzih ediyorum. Bugün harekete geçebildiysem, içimdekileri döküp biraz hafifleyebildiysem sizin sayenizde. Derdimle dertlenip, altında çıban aramaya yeltenmeyecek kadar güzel kalpli tüm hemcinslerime çook teşekkür ederim. Mesajlarınızı defalarca okudum ve bunaldıkça, çaresiz kaldıkça açıp açıp okuyacağım.


Sürecin bundan sonrası avukat arkadaş ve psikiyatrist ile devam edecek. İyi niyetli tüm arkadaşlar müsterih olsun. Pazartesiden itibaren ilk işim uzaklaştırma ve nafaka konuları olacak. Bu saatten sonra aynı evde yaşamayacağım. Bu iş boşanma ile bitecek.

Bu 1000. mesajım ve en az 300 tanesinde kendimi kanıtlamaya çalıştım ve çok yoruldum artık. Hepinize son kez teşekkür ederim. Şimdi yönetim beni banlayacak. İyi forumlar...

Bir kere daha gördüm ki herkes kendine neyi layim gorurse onu yaşıyor.
Sizde öyle. Cocuklarimin duzeni var bilmem ne diye sebepler öne surerek o evde kalmaya devam edin . Bide arada bir buralara ugrayip kadin gücüne onem veren arkadaslara hakaret edin .
 
Okuyunca çok üzüldüm kalbim küt küt atmaya başladı kim bilir nelerelerde ne hayatlar var bir kez daha aklıma geldi, allahım çarpsın o kocan olacak insan musvettesini kesinlikle rapor al bunu onun yanına bırakma yazicak çok şey varda terbiyem musade etmiyor rabbim sizi ve çocuklarınızı korusun güzel bir yol açsın inşallah:KK43:
 
TOPLU CEVAP
3.Neden başta parasızım demişim de şimdi de 70 binim var demişim? Eski konularımı bilenler var. Bu para konusunu daha önce defalarca konuştuk. Hatta MissCherryBlossom MissCherryBlossom nickli üye ve nickini hatırlayamadığım bir avukat arkadaşla uzun uzun bu parayı ve altını ne yapabileceğimi konuşmuştuk, kendileri hatırlayacaktır. O zaman 50 bin değerinde altınım, 25 bin TL de param vardı. Sonra o parayı da erimemesi diye altına çevirmiştim. Şu an 70 bin civarında altınım var. Ve bu altın yaşayacağım sonraki zorlukların garantisi. Daha evden bile ayrılmadan bu altına dokunmaya başlarsam 1 yıla kalmadan erir gider, sonra dımdızlak kalırım. Şunu unutmamak lazım. Benim bir ailem yok. Yani başım sıkışınca, parasız kalınca, iş bulamayınca, hastalanınca koşacağım kimse yok. Bir miktar para kenarda olmalı ki kendimi psikolojik olarak rahat, güvende hissedebileyim. O yüzden altını şu anda paradan saymıyorum.

4.Neden ısrarla kadın sığınma evine gitmiyorum? Çünkü burası benim evim. Her yerinde benim emeğim, benim elim var. Çocukların bir hayatı, düzeni var. Bu düzeni ancak kendi evime geçerek bozarım. Şiddet gören, zorbalığa maruz kalan ben, evden ayrılıp başka bir zorluğa yelken açan niye ben olayım? O bu evde huzurla otururken ben neden 2 çocukla yersiz yurtsuz kalayım?

Haa bu demek değil ki, herşeyi sineye çektim oturdum yerime. Hayır! Konuyu açtığım gün yazmışım zaten. Darp raporu aldım. Adamla tamamen iletişimi kestim. Zaten raporu duvara astığımdan beri yılışmayı da bıraktı. Bir avukatla görüşüyorum. Uzaklaştırma aldıracağım. Ona da söyledim. "Topla eşyalarını defol git yoksa polis zoruyla gidiceksin." Muhtemelen polis zoruyla gidecek ama gidecek. Pazartesi avukatla tekrar görüşeceğiz.

O gidene kadar boş durmayacağım ve hesabındaki parayı almaya çalışacağım. Bizden kısıp kendine stok yaptığı parayı onda bırakamam. O parayı alabilirsem 6 aylık kira ve fatura masrafı çıkmış olacak. Zaten tedbir nafakası da alacağım. Sonrasına bakarız..

İlk gün daha onu görmeden nefret ettim. Söz, nişan vs süreçlerinde defalarca intihar etmeyi düşündüm. Akıttığım gözyaşıyla balkon yıkarsın. Ama bir şekilde evlendim.

Mesela çok iyi hatırlıyorum bir zorla ilişkiden sonra ben burada "bilmemnesi gelecek" diye konu açmıştım. Çünkü çok çaresizim ve boşanmak diye birşeyden haberim yoktu.

Benim hayallerim var, içten gelen bir gücüm var. Bir gün mutluluğu yakalayacağım ama bu üçü gibiler hep mutsuz, hep leşçi, hep saldırgan kalacak.


Hanımefendi siz 10 gündür değil 10 yıldır bu durumu yaşıyorsunuz. O kadar kitap okuduğunuza göre cahil bir insan da değilsiniz. Ağlaya ağlaya evlendiğiniz adama iki çocuk vermişsiniz. 10 yıldır boşanmamak, evden gitmemek için hep bir sebep bulmuşsunuz. Şimdi de aynısınız. Sizin yaşadıklarınızı yaşayan bir kadın emekle kurduğu evinin değil kendi ve çocuklarının canının derdine düşer. Umarım mutluluğu yakalarsınız, bütün kadınlar yakalar ama sizin içten gelen gücünüz falan yok, kendinizi kandırmayın. Ben burdan bakınca alıştığı düzeni, evi terk etmeye cesareti olmadığı için bahane bulan bir kadın görüyorum sadece. Annelerinin şiddet görüp tecavüze uğradığı bir evde çocuklarınızın düzeni çok güzeldir Emin’im aman bozmayın düzenlerini. Onu yapacağım, şunu yapacağım hep gelecek zaman. 10 sene geçmiş böyle böyle. 10 yıldır nerdesiniz ne yaptınız YouTube’dan video izleyip terzilik öğrenmeye çalışmak dışında? 70 bini nasıl paradan saymıyorsunuz? Cebinde 7 lirası olmayıp sırf kendini ve çocuklarını düşündüğü için sığınma evine baş vuran nice kadından haberiniz var mı? Şu hayatta başımıza gelenlerin büyük kısmı kendi seçimlerimizin sonucudur. Ben sadece iki çocuğunuza üzüldüm. Size yardımcı olmaya çalışarak boşa zaman harcamışım. Bu da son yorumum.
 
Fake diye şikayet edilme neden yaralıyor ki bu kadar....
Sosyal medyanın bir cilvesi bu
Yarın beni de şikayet edebilirler ama bu kızılacak bir durum...
Demekki kendinizi iyi açıklayamamıssınız ki insanlara mantıksız gelen yerler olmuş...

tabiki de sorgulayacaklar
Anonim olmanın dayanılmaz hafifliğini kullanan pek çok insan gördük....
Ayrıca zaten buradaki insanları dinlemiyorsunuz
Konu açmanın gereği yok hayatınızla ilgili kararlar almıssınız....

Bu olay mutluluğa gider umarım....
Buradaki herkes birbirine fake diyebilir yani...
Banlanmanızın eksi bir özelliği olmadı hani zira zaten kendinize göre karar almıştınız o zaman
 
Yanlış mı okudum raporunuza doktor darp izine rastlanmamıştır yazmamış mıydı? Bu raporla ne yapılabilir ki o zaman? Duvara onu korkutmak için astım diyorsunuz da 😳
Ayrıca konu fake olabilir diyenlere de kızmamanız lazım. 10 yıldır burdaysanız neredeyse gün aşırı fake konuların açıldıgını da biliyorsunuzdur. Ve insanlar konunuzu fake buluyorsa, demek ki sizde olması gerekenin, normalin tersinde birşeyler var. Hayatın olağan akışına ters şeyler. Eğer bütün bunlar gerçekse, siz yaşadıklarınıza alışmışsınız demektir. Fiziksel, psikolojik şiddet ve tecavüze. Bu da fazlaca garantici olmanızdan dolayı. Siz sadece tecavüz, şiddet olaylarının olduğu gün olatın sıcaklığıyla hayıflanıyor üzülüyor kızıyorsunuz. Bir kaç gün sonra sakinleşip kabulleniyorsunuz. Ve dramı sever gibi de bir haliniz var. Farkında ddğilsiniz belki ama içten içe kendi dramınızı kafanızda hikayeleştirip kendinize hayranlık duyuyorsunuz.
 
Tecavüze uğradığın,evin her köşesinde rencide olup hakaret yediğin,her anını acıyla azapla yaşadığın o evin hangi çocuğundan hangi düzeninden bahsediyorsun!? Sanırım sen acıyı yaşayarak aşağılanarak buna bağışıklık kazanmışsın.. Gerçek olmamanı dilerdim 😔
Umarım o günahsız yavruların için doğru kararı verebilirsin.Umarım vücudunda bir darp izine rastlanmadı diyerek alıp duvara astığın darp raporuyla eş korkutmak gibi başka onlarca çelişkiden kurtulabilirsin
 
Neden biliyor musunuz? Evde başörtüsü takmıyorum diye. Stresten kilo aldım diye. Onun göreceği şekilde namaz kılmıyorum diye. Neymiş beni aldığında namazlı niyazlıymışım, şimdi böyle birini kabul edemezmiş. Kendini dışarıya dindar, takvalı, güler yüzlü olarak tanıtır, içeride şeytandan daha alçakça davranır. Asla özgürlük alanı tanımaz, hem yobazın tekidir hem de tartıştığımız zaman gidip perdeyi açar ki beni başörtüsüz olarak herkes görsün. Yapma deyince de "evde açıyorsun başkalarına da aç" der ve ben kapattıkça o açar. Sabah namazlarına kaldırırken bile uykumda vurarak, yastığımı sertçe başımın altından çekerek kaldırır. Ama "çok sıkı bir mümindir". Ondan o kadar iğrendim ki hiçbir şeye inancım, sevgim kalmadı.

Onun ar damari catlamis, pis herif
 
Konu gerçekse eğer, konu sahibinin üzerine çok gidildiğini düşünüyorum. Herkesin karakteri, yaşantısı farklı. Kimi daha fazla katlanamam, kendim mücadele ederim der, kimi de Sonuçta kendi evimdeyim, kendimi ve çocuklarımın hayatını garantiye alırım, Öyle çıkarım bu evlilikten diyebilir.

Benim evlilik sonrası hiçbir korkusu olmayan, Arkasında sonsuz aile desteği olup, doktor olduğu için geçim sıkıntısı zaten çekmeyen yine de mutsuz evliliğini uzun bir süre devam ettiren arkadaşım var. Aslında mutsuz olduğu evliliği belki düzeltebiliriz diye sürdüren, bir de üzerine bebek yapan. Ve sonuçta artık olmayacağını anlayıp bebeğiyle boşanan. Bize dışarıdan çok net görünse de, İnsanlar o kafaya Hemen gelmeyebiliyor.

Bu durumda arkasında hiçbir aile desteği olmayan, mesleği olmayan, iki çocuğu olan Ve birikmiş parasını temel ihtiyaçlarla harcamak istemeyen bir kadının hali de anlaşılabilir bence.

Ben bu konunun gerçek olmamasını dilerim. Bir insanın bu mutsuzluğu yaşamasını istemem. Keşke bir senaryo olsa.. ama değilse ben her halükarda, hemen boşanmasa bile güçlü bir kadın görüyorum. Artık hedefine kitlenmiş bir insan olarak, muhakkak gayretiyle bir şeyler başaracağını düşünüyorum.

Allah yardımcınız olsun.
 
X