• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evlilik, anksiyete, kalp kırıklığı.

lavender_33

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
3 Mayıs 2023
2
1
1
Merhaba arkadaşlarım, kendi kendime düşünmekten delirmek üzereyim sizlerin arkadaşlığına güvendim. Ben eşimi çok severek evlendim. 3 yıl flört, evleneli 1 sene olmadı henüz. Beimle başlamadan evvel 5 senelik bir ilişkisi varmış, ben hep onun bazı depresif yanlarını "yazık travması var" diye düşündüm onu severek iyileştirebileceğime inandım. O da beni sevdi, hakkını yiyemem. Ama özellikle son 1 senedir hayatımız dayanılmaz hale geldi. Sadece birbirimizi değil ailelerimizi de dahil edip çok üzdük, ben de anksiyeteden muzdaribim stres kaygı yüzünden nikah günümüz dahil pek çok özel gün aile ile geçirilen vakitler gerginlikle geçti. Geçtiğimiz aralık ayında ipler kopmaya başladı..
Ufak tefek kavgalarımız oluyor, çözüm için alkole sığınıp kavgaları büyütüyorduk. Sonra barışıp açtığımız yaraları sarmaya çalışıyorduk. Yorulmuştuk. Eşim kendini öldürmek istediğini, çok sıkışmış hissettiğini bile söylemişti bir gün. Kısa bir süre önce büyük şehirden kaçarak ailemin sahip olduğu bir eve taşındık. Kendi paramızı biriktirip yerleşeceğimiz yere karar verelim diyorduk. Ben de ailemi davet edip hem de onlara bir teşekkür mahiyetinde olsun diye vakit geçirmek istedim. Geldiler, bir gün geçirdik ertesi günü dünyam başıma yıkıldı.
Tvde bir gündüz programı vardı, ben de bak kadının bileziklerine sen bana hiç almadın dedim. Eşim yabancı, Bu aramızda bir şakaydı, hep güler geçerdik, gerekli hediyeleri o ve ailesi yapmıştı zaten. Eşimse sana televizyon aldım ya o daha önemli gibi sert bir tepki verdi. Annem de sert bir kadındır beni bağımsız yetiştirmiştir eşimin maddiyatla ilgili bu şekilde konuşması (daha evvel de böyle bir gerginlik olmuştu) hoşuna gitmedi ve onu sert bir dille uyardı. Olanlar oldu. Eşim dünya tersine dönmüş gibi tepki vermeye hakaretler yağdırmaya başladı. Onları kovmaktan beter etti. Kendisi evden çıktı gitti, ailemse şok içinde toparlandılar gittiler. Ben sandım ki siniri geçince bir özür dileriz her şey tatlıya bağlanır. Öyle olmadı.
Herkesin olduğu gibi benim de ailemle sorunlarım var öfkelerim var. Daha önce eşimle paylaşmıştım bazı dertlerimi, ailemin sık sık kavga ettiğini, beni çok katı büyüttüklerini, onların bazı hoşlanmadığım yanlarını.. O da bazen kendi ailesinden dem vururdu. Bu bahsettiğim olaydan sonra özür dileyip tatlıya bağlamak yerine ailemden uzaklaşmam gerektiğini, benim onların hükmü altında olduğumu ve kendisinin asla bir daha onları görmek istemediğini söyledi. Benimle çocuk dahi yapmak istemediğini, annemle babamın acımasız ve kötü insanlar olduğunu işledi beynime. Aylarca sinir küpü gibi her şeye patladı, evde nefes almaya korkar oldum. İş stresi de vardı. Daraldıkça ayrılacağım diyordu. Stabilite hiç kalmamıştı her gün yeni bir sıkıntı. Stres. Kafam karıştı ne doğru ne yanlış bilemez hale geldim. Doktorlara gittim tedaviye başladım ama ne fayda. Sorunlar çözülmeden aldığım nefes dahi zehir. Ona zaman veririm belki zamanla düzeliriz diye düşünürken 5 ay boyunca çok çaba sarfettim. Ama bir gece sinir krizi geçirmişim, hatırlamıyorum dahi söylediklerimi. Ona zarar veririm diye önce polisi sonra ailemi aramış. Korkuyorum demiş. Rezil olma duygusu bir yandan ben nasıl bu hale geldim bir yandan. Günahsız insanları üzdük o ayrı. Şimdi onun ailesi de müdahil oldu, onlar da benden nefret ediyor onlar da beni suçlu biliyor sanki ben oğullarına zarar vereceğim diye. Sinek dahi incitemem ben oysa ki. Nasıl çıkılır bu işin içinden, çıkılır mı? Eşim terapiye gidelim, düzeleceğim diyor. Ben ikimizin de hataları olduğunu hala belki iyileşebilecrğimizi düşünüyorum. Ama ailem ve arkadaşlarım bu ilişkinin toksik olduğunu ve eşimin beni kullandığını, manipüle ettiğini, beni bu hale getirenin o olduğunu söylüyorlar. Kimsenin yüzüne bakacak halim kalmadı. Lütfen bana bir akıl verin.
 
Nasıl toparlanır böyle bir evlilik bilemem. Keşke hiç ailelerle yüz göz olunmasaydı eşiniz de siz de çok problemlemlisiniz. Herkes zaman zaman kötü olaylar yaşıyor ama sizin gibi davranmıyor.

Ben şahsen boşanacağınızı düşünmüyorum. Bari ikiniz de tedavi olun aileleri bir süre bırakın onları daha fazla yormayın. Ve çocuk hiçbir şekilde yapmayın lütfen.
 
Lütfen üzülmeyin ama burdan bakınca ikiniz de normal durmuyorsunuz ama eşiniz hepten hasta ... şakaya bile hayvanca bağırıyor. Sen de sinir krizi geçirdim yazmışsın konu sahibesi sen de ona benzemişsin adam seni de delirtmiş. Boşan kaç bu manyakla uğraşma. Bana yazacağın cevabı da biliyorum bu arada ama seviyorummmm yazacaksın o zaman otur yaşa böyle o adamın iyileşmesini falan bekleme asla.
 
Son düzenleme:
Lütfen üzülmeyin ama burdan bakınca ikiniz de normal durmuyorsunuz ama eşiniz hepten hasta ... şakaya bile hayvanca bağırıyor. Sen de sinir krizi geçirdim yazmışsın konu sahibesi sen de ona benzemişsin adam seni de delirtmiş. Boşan kaç bu manyakla uğraşma. Bana yazacağın cevabı da biliyorum bu arada ama seviyorummmm yazacaksın o zaman otur yaşa böyle o adamın iyileşmesini falan bekleme iasla.
Nazik yorumunuz için teşekkür ederim..
 
E o da tv konusunda saka yapmıs ozmn diyelim anneniz nye karıstı okdr..
 
Merhaba arkadaşlarım, kendi kendime düşünmekten delirmek üzereyim sizlerin arkadaşlığına güvendim. Ben eşimi çok severek evlendim. 3 yıl flört, evleneli 1 sene olmadı henüz. Beimle başlamadan evvel 5 senelik bir ilişkisi varmış, ben hep onun bazı depresif yanlarını "yazık travması var" diye düşündüm onu severek iyileştirebileceğime inandım. O da beni sevdi, hakkını yiyemem. Ama özellikle son 1 senedir hayatımız dayanılmaz hale geldi. Sadece birbirimizi değil ailelerimizi de dahil edip çok üzdük, ben de anksiyeteden muzdaribim stres kaygı yüzünden nikah günümüz dahil pek çok özel gün aile ile geçirilen vakitler gerginlikle geçti. Geçtiğimiz aralık ayında ipler kopmaya başladı..
Ufak tefek kavgalarımız oluyor, çözüm için alkole sığınıp kavgaları büyütüyorduk. Sonra barışıp açtığımız yaraları sarmaya çalışıyorduk. Yorulmuştuk. Eşim kendini öldürmek istediğini, çok sıkışmış hissettiğini bile söylemişti bir gün. Kısa bir süre önce büyük şehirden kaçarak ailemin sahip olduğu bir eve taşındık. Kendi paramızı biriktirip yerleşeceğimiz yere karar verelim diyorduk. Ben de ailemi davet edip hem de onlara bir teşekkür mahiyetinde olsun diye vakit geçirmek istedim. Geldiler, bir gün geçirdik ertesi günü dünyam başıma yıkıldı.
Tvde bir gündüz programı vardı, ben de bak kadının bileziklerine sen bana hiç almadın dedim. Eşim yabancı, Bu aramızda bir şakaydı, hep güler geçerdik, gerekli hediyeleri o ve ailesi yapmıştı zaten. Eşimse sana televizyon aldım ya o daha önemli gibi sert bir tepki verdi. Annem de sert bir kadındır beni bağımsız yetiştirmiştir eşimin maddiyatla ilgili bu şekilde konuşması (daha evvel de böyle bir gerginlik olmuştu) hoşuna gitmedi ve onu sert bir dille uyardı. Olanlar oldu. Eşim dünya tersine dönmüş gibi tepki vermeye hakaretler yağdırmaya başladı. Onları kovmaktan beter etti. Kendisi evden çıktı gitti, ailemse şok içinde toparlandılar gittiler. Ben sandım ki siniri geçince bir özür dileriz her şey tatlıya bağlanır. Öyle olmadı.
Herkesin olduğu gibi benim de ailemle sorunlarım var öfkelerim var. Daha önce eşimle paylaşmıştım bazı dertlerimi, ailemin sık sık kavga ettiğini, beni çok katı büyüttüklerini, onların bazı hoşlanmadığım yanlarını.. O da bazen kendi ailesinden dem vururdu. Bu bahsettiğim olaydan sonra özür dileyip tatlıya bağlamak yerine ailemden uzaklaşmam gerektiğini, benim onların hükmü altında olduğumu ve kendisinin asla bir daha onları görmek istemediğini söyledi. Benimle çocuk dahi yapmak istemediğini, annemle babamın acımasız ve kötü insanlar olduğunu işledi beynime. Aylarca sinir küpü gibi her şeye patladı, evde nefes almaya korkar oldum. İş stresi de vardı. Daraldıkça ayrılacağım diyordu. Stabilite hiç kalmamıştı her gün yeni bir sıkıntı. Stres. Kafam karıştı ne doğru ne yanlış bilemez hale geldim. Doktorlara gittim tedaviye başladım ama ne fayda. Sorunlar çözülmeden aldığım nefes dahi zehir. Ona zaman veririm belki zamanla düzeliriz diye düşünürken 5 ay boyunca çok çaba sarfettim. Ama bir gece sinir krizi geçirmişim, hatırlamıyorum dahi söylediklerimi. Ona zarar veririm diye önce polisi sonra ailemi aramış. Korkuyorum demiş. Rezil olma duygusu bir yandan ben nasıl bu hale geldim bir yandan. Günahsız insanları üzdük o ayrı. Şimdi onun ailesi de müdahil oldu, onlar da benden nefret ediyor onlar da beni suçlu biliyor sanki ben oğullarına zarar vereceğim diye. Sinek dahi incitemem ben oysa ki. Nasıl çıkılır bu işin içinden, çıkılır mı? Eşim terapiye gidelim, düzeleceğim diyor. Ben ikimizin de hataları olduğunu hala belki iyileşebilecrğimizi düşünüyorum. Ama ailem ve arkadaşlarım bu ilişkinin toksik olduğunu ve eşimin beni kullandığını, manipüle ettiğini, beni bu hale getirenin o olduğunu söylüyorlar. Kimsenin yüzüne bakacak halim kalmadı. Lütfen bana bir akıl verin.

Eşim yabancı demişsiniz. Tüm bu kavgaları, hangi dilde yaptınız ve aileniz de dahil oldu ?
 
Ilk yanlışınız ben onu iyi ederim kafasına girmek olmuş.

Ilişkiniz saygıyı kaybetmiş ve toksik bir hâl almış. Bir de aileler girmiş işin içine...

Ben toksik bir ilişkinin düzeleceğine inanmayanlardanım. Saygı benim için her şeydir ve bence bir evlilikte olması gereken ennn önemli şeydir. Hem siz birbirinize saygınızı kaybetmiş yüz göz olmuşsunuz, hem eşiniz sizin ailenize saygıyı kaybetmiş.

Çocuk falan yapmayın sakın düzelir umuduyla.
 
Nazik yorumunuz için teşekkür ederim..

Adamı tek konuda takdir ettim yalnız , hasta olduğunun kendi de farkında ve çocuk sahibi olmak istemiyor (her ne kadar seni suçlar görünse de konu sahibesi). Şöyle sağlıksız bir ortamda düşünülecek son şey çocuk olmalı, adam manyak falan ama en azından bir miktar mantık kırıntısı taşıyor (çoğu insanın aksine.)
 
Merhaba arkadaşlarım, kendi kendime düşünmekten delirmek üzereyim sizlerin arkadaşlığına güvendim. Ben eşimi çok severek evlendim. 3 yıl flört, evleneli 1 sene olmadı henüz. Beimle başlamadan evvel 5 senelik bir ilişkisi varmış, ben hep onun bazı depresif yanlarını "yazık travması var" diye düşündüm onu severek iyileştirebileceğime inandım. O da beni sevdi, hakkını yiyemem. Ama özellikle son 1 senedir hayatımız dayanılmaz hale geldi. Sadece birbirimizi değil ailelerimizi de dahil edip çok üzdük, ben de anksiyeteden muzdaribim stres kaygı yüzünden nikah günümüz dahil pek çok özel gün aile ile geçirilen vakitler gerginlikle geçti. Geçtiğimiz aralık ayında ipler kopmaya başladı..
Ufak tefek kavgalarımız oluyor, çözüm için alkole sığınıp kavgaları büyütüyorduk. Sonra barışıp açtığımız yaraları sarmaya çalışıyorduk. Yorulmuştuk. Eşim kendini öldürmek istediğini, çok sıkışmış hissettiğini bile söylemişti bir gün. Kısa bir süre önce büyük şehirden kaçarak ailemin sahip olduğu bir eve taşındık. Kendi paramızı biriktirip yerleşeceğimiz yere karar verelim diyorduk. Ben de ailemi davet edip hem de onlara bir teşekkür mahiyetinde olsun diye vakit geçirmek istedim. Geldiler, bir gün geçirdik ertesi günü dünyam başıma yıkıldı.
Tvde bir gündüz programı vardı, ben de bak kadının bileziklerine sen bana hiç almadın dedim. Eşim yabancı, Bu aramızda bir şakaydı, hep güler geçerdik, gerekli hediyeleri o ve ailesi yapmıştı zaten. Eşimse sana televizyon aldım ya o daha önemli gibi sert bir tepki verdi. Annem de sert bir kadındır beni bağımsız yetiştirmiştir eşimin maddiyatla ilgili bu şekilde konuşması (daha evvel de böyle bir gerginlik olmuştu) hoşuna gitmedi ve onu sert bir dille uyardı. Olanlar oldu. Eşim dünya tersine dönmüş gibi tepki vermeye hakaretler yağdırmaya başladı. Onları kovmaktan beter etti. Kendisi evden çıktı gitti, ailemse şok içinde toparlandılar gittiler. Ben sandım ki siniri geçince bir özür dileriz her şey tatlıya bağlanır. Öyle olmadı.
Herkesin olduğu gibi benim de ailemle sorunlarım var öfkelerim var. Daha önce eşimle paylaşmıştım bazı dertlerimi, ailemin sık sık kavga ettiğini, beni çok katı büyüttüklerini, onların bazı hoşlanmadığım yanlarını.. O da bazen kendi ailesinden dem vururdu. Bu bahsettiğim olaydan sonra özür dileyip tatlıya bağlamak yerine ailemden uzaklaşmam gerektiğini, benim onların hükmü altında olduğumu ve kendisinin asla bir daha onları görmek istemediğini söyledi. Benimle çocuk dahi yapmak istemediğini, annemle babamın acımasız ve kötü insanlar olduğunu işledi beynime. Aylarca sinir küpü gibi her şeye patladı, evde nefes almaya korkar oldum. İş stresi de vardı. Daraldıkça ayrılacağım diyordu. Stabilite hiç kalmamıştı her gün yeni bir sıkıntı. Stres. Kafam karıştı ne doğru ne yanlış bilemez hale geldim. Doktorlara gittim tedaviye başladım ama ne fayda. Sorunlar çözülmeden aldığım nefes dahi zehir. Ona zaman veririm belki zamanla düzeliriz diye düşünürken 5 ay boyunca çok çaba sarfettim. Ama bir gece sinir krizi geçirmişim, hatırlamıyorum dahi söylediklerimi. Ona zarar veririm diye önce polisi sonra ailemi aramış. Korkuyorum demiş. Rezil olma duygusu bir yandan ben nasıl bu hale geldim bir yandan. Günahsız insanları üzdük o ayrı. Şimdi onun ailesi de müdahil oldu, onlar da benden nefret ediyor onlar da beni suçlu biliyor sanki ben oğullarına zarar vereceğim diye. Sinek dahi incitemem ben oysa ki. Nasıl çıkılır bu işin içinden, çıkılır mı? Eşim terapiye gidelim, düzeleceğim diyor. Ben ikimizin de hataları olduğunu hala belki iyileşebilecrğimizi düşünüyorum. Ama ailem ve arkadaşlarım bu ilişkinin toksik olduğunu ve eşimin beni kullandığını, manipüle ettiğini, beni bu hale getirenin o olduğunu söylüyorlar. Kimsenin yüzüne bakacak halim kalmadı. Lütfen bana bir akıl verin.

Ayrı ayrı psikiyatriye gidin. İkinizin de çok ciddi iletişim sorunu var. Neden tedavi olmak için uğraşmadığınızı anlamadım. Siz belliki iki insan, böyle bir hayat sürmekten mutlusunuzdur. Uzun süredir bu yüzden böylesiniz.

Şahsen böyle kaos dolu bağrışlı tartışmalara tahammül sınırım, sabrım 3 gün bile sürmez. Hiç sevmem böyle sakince düzgünce konuşmak varken hayvan gibi trip atılmasını, bağrılmasını.
 
Kötü olmuş ya.. Keşke ailelerle ilgili problemler devam ederken kendi aranızda ki şakaları yine aranızda yapsaydınız. Aile yanında olunca ister istemez müdahale oluyor ve işler büyüyor. Minik bir şaka ama işleri ne hale getirmiş.. yaptığımız şakalara da dikkat etmemiz gerekiyor aslında..
İkinizde de düzeltme isteği varsa aileler ile görüşmeyin bi süre. Herkes kendi ailesi ile görüşsün. Ama ben onla görüşmem vs durumlar olmamalı.
Yani ailenin içine dahil olduğu evlilikler öyle çıkmaza giriyor ki bi ara bizimde öyleydi zar zor toparladık. Aylarca içimde huzursuzluk vardı. Şayet barışsanız bile kavgalarınızı asla aileye yansıtmayın.. Çocuk kesinlikle yapmayın. Hiç denemedim ama terapiye başlayın iyi gelebilir.
 
Ben ailelerin tutumunu burada yanlış buluyorum. Evet evlatları ama kendilerini tutmaları gerekir. İki yetişkin insan, bir çift, evli bir çift tartışıyor yada inatlaşıyor orada. Şiddet ve şiddete eğilimli korkutucu bir durum yoksa, susmaları ve oturmaları onlara düşen. İşte onlar işin içine karışınca olay dahada büyümüş, belki ortada bişey bile yoktu. Öyle büyümüşki onun ailesi bile olaya dahil olmuş sonradan. 3. kişilerin müdahil olması, kavgayı ateşlendiren, dahada hırslandıran ve gururdanda ötürü daha ileri noktaya götüren bir etken bence. İki yetişkin insan tartışabilir, birbirine laf sokabilir, inatlaşabilir (tabi ulu orta olmamalı ama oluvermiş bu durumda) ama ailenin orada kendilerini tutup susması hatta aksine ortamı sakinleştirmesi gerekirdi. Ama gerçi bilmiyorum, onlara tehlike olabilir çanlarını çaldıran bir davranışı mı oldu eşinizin?
 
Merhaba arkadaşlarım, kendi kendime düşünmekten delirmek üzereyim sizlerin arkadaşlığına güvendim. Ben eşimi çok severek evlendim. 3 yıl flört, evleneli 1 sene olmadı henüz. Beimle başlamadan evvel 5 senelik bir ilişkisi varmış, ben hep onun bazı depresif yanlarını "yazık travması var" diye düşündüm onu severek iyileştirebileceğime inandım. O da beni sevdi, hakkını yiyemem. Ama özellikle son 1 senedir hayatımız dayanılmaz hale geldi. Sadece birbirimizi değil ailelerimizi de dahil edip çok üzdük, ben de anksiyeteden muzdaribim stres kaygı yüzünden nikah günümüz dahil pek çok özel gün aile ile geçirilen vakitler gerginlikle geçti. Geçtiğimiz aralık ayında ipler kopmaya başladı..
Ufak tefek kavgalarımız oluyor, çözüm için alkole sığınıp kavgaları büyütüyorduk. Sonra barışıp açtığımız yaraları sarmaya çalışıyorduk. Yorulmuştuk. Eşim kendini öldürmek istediğini, çok sıkışmış hissettiğini bile söylemişti bir gün. Kısa bir süre önce büyük şehirden kaçarak ailemin sahip olduğu bir eve taşındık. Kendi paramızı biriktirip yerleşeceğimiz yere karar verelim diyorduk. Ben de ailemi davet edip hem de onlara bir teşekkür mahiyetinde olsun diye vakit geçirmek istedim. Geldiler, bir gün geçirdik ertesi günü dünyam başıma yıkıldı.
Tvde bir gündüz programı vardı, ben de bak kadının bileziklerine sen bana hiç almadın dedim. Eşim yabancı, Bu aramızda bir şakaydı, hep güler geçerdik, gerekli hediyeleri o ve ailesi yapmıştı zaten. Eşimse sana televizyon aldım ya o daha önemli gibi sert bir tepki verdi. Annem de sert bir kadındır beni bağımsız yetiştirmiştir eşimin maddiyatla ilgili bu şekilde konuşması (daha evvel de böyle bir gerginlik olmuştu) hoşuna gitmedi ve onu sert bir dille uyardı. Olanlar oldu. Eşim dünya tersine dönmüş gibi tepki vermeye hakaretler yağdırmaya başladı. Onları kovmaktan beter etti. Kendisi evden çıktı gitti, ailemse şok içinde toparlandılar gittiler. Ben sandım ki siniri geçince bir özür dileriz her şey tatlıya bağlanır. Öyle olmadı.
Herkesin olduğu gibi benim de ailemle sorunlarım var öfkelerim var. Daha önce eşimle paylaşmıştım bazı dertlerimi, ailemin sık sık kavga ettiğini, beni çok katı büyüttüklerini, onların bazı hoşlanmadığım yanlarını.. O da bazen kendi ailesinden dem vururdu. Bu bahsettiğim olaydan sonra özür dileyip tatlıya bağlamak yerine ailemden uzaklaşmam gerektiğini, benim onların hükmü altında olduğumu ve kendisinin asla bir daha onları görmek istemediğini söyledi. Benimle çocuk dahi yapmak istemediğini, annemle babamın acımasız ve kötü insanlar olduğunu işledi beynime. Aylarca sinir küpü gibi her şeye patladı, evde nefes almaya korkar oldum. İş stresi de vardı. Daraldıkça ayrılacağım diyordu. Stabilite hiç kalmamıştı her gün yeni bir sıkıntı. Stres. Kafam karıştı ne doğru ne yanlış bilemez hale geldim. Doktorlara gittim tedaviye başladım ama ne fayda. Sorunlar çözülmeden aldığım nefes dahi zehir. Ona zaman veririm belki zamanla düzeliriz diye düşünürken 5 ay boyunca çok çaba sarfettim. Ama bir gece sinir krizi geçirmişim, hatırlamıyorum dahi söylediklerimi. Ona zarar veririm diye önce polisi sonra ailemi aramış. Korkuyorum demiş. Rezil olma duygusu bir yandan ben nasıl bu hale geldim bir yandan. Günahsız insanları üzdük o ayrı. Şimdi onun ailesi de müdahil oldu, onlar da benden nefret ediyor onlar da beni suçlu biliyor sanki ben oğullarına zarar vereceğim diye. Sinek dahi incitemem ben oysa ki. Nasıl çıkılır bu işin içinden, çıkılır mı? Eşim terapiye gidelim, düzeleceğim diyor. Ben ikimizin de hataları olduğunu hala belki iyileşebilecrğimizi düşünüyorum. Ama ailem ve arkadaşlarım bu ilişkinin toksik olduğunu ve eşimin beni kullandığını, manipüle ettiğini, beni bu hale getirenin o olduğunu söylüyorlar. Kimsenin yüzüne bakacak halim kalmadı. Lütfen bana bir akıl verin.
Arkadaşlarınız haklı. Bir de kadınların kurtarıcı rolüne bürünüp beş para adamları iyileştirme çabasından tiksiniyorum artık cidden.

Bunu yapmak isteyen her kadın sizin gibi her anlamda tükeniyor. Asla şaşmaz.
 
Herkes tarafından sevileyim, herkese yaranayım diye uğraşırsanız kendinizden olursunuz. Eşinizin sizden önce yaşadığı ilişkisinden travmaları olduğunu düşünüp tedavi etmeye çalışmışsınız, siz psikolog musunuz yata bandı mı? Size ne travmalı adamdan. Siz zaten ailenizle sorunlar yaşamışsınız sizin kendi travmalarınız varken neden başkasının travmalarını üstleniyorsunuz? Ailenizle yaşadığınız sorunlara rağmen sınır çizemeyip ailenize ait olan eve yerleşerek yeni hayat planları yapıyorsunuz. Ailenizle sorunlu bir geçmişiniz var ise ve siz evlendi iseniz siz artık aile olduğunuzu kabul edip sınırlarınızı çizmeniz gerekir, bu olay annenize daha fazla söz hakkı vermiş. Eşinizle şakalaşırken annenizin konuya dahil olup sert tepki göstermesi sonucu eşinizin yaptıkları da sizin sınır çizememeniz sonucu eşinizin tepkisi. İnsanlarla sınırlarınızı çizemeyip kendi yerinizi ve hayatınızdaki insanların yerini net şekilde belirleyecekmişsiniz, sonuçlarını yaşıyorsunuz. Eşiniz de size bu yüzden güvenmiyor.
 
işin içine aileler girince olmuyor ya herksin toplu terapiye gitmesi lazım ki düzelsin siz onun size yaptıklarını siz unutsanız bile aileler unutmaz çünkü
 
Back