Evliliğimdeki sorunlar çözülmez hale geldi. Ne yapmalıyım?

Başkalarına bazı şeyleri vermek istedim eşim istemedi. O zaman ben de bundan vazgeçtim. Bu sonbahar eşim söyleyecekmiş ben gelip sizden alırım, bize getirmeyin diye. Ama ben inanmıyorum. Çünkü eşim ailesine hiçbir şey söyleyemiyor.
Bence gazla erzak getirmeyi sorun yapmayın diğer şeyler daha önemli sürekli kahve içmek istemeleri gelmeleri
 
Tam evlenmeye yakın olması şok edici oldu. Ben tabi sonradan kendimi de eleştirdim. Hızlı karar vermeyim. Biz biraz kendimizi dinleyelim demeliydim. Kabuğuma çekilmeliydim. Hazır hem işim hem de okulum aynı anda başlamışken başka bir odağım olurdu. Ancak eşimin bana olan sevgisine çok güveniyordum.

Olmuşla ölmüşse çare yok ancak sorun edilmeyecek şeyler ile o zamanların acısını alıyormuş gibisiniz sanki.
Gerçek duygularınızı gerçek hislerinizi düşünün hissedin. Neden küçük şeyler büyüyor.
 
Bence siz bu sırrı bildiğiniz için ailesinden hoşlanmıyor ve onlarla görüşmek istemiyorsunuz. Eşinizin de görüşmeyeceğini düşünmüşsünüz ama tam tersi evlenince yaşananlar unutulmuş. Ailesi kıymete binmiş. Erzak filan bahane. Kp’in göğüs dekoltenize ettiği laftan ve toplum tarafından dışlanmasından ne tür bir suç işlediğini tahmin etmek zor değil.
 
İnanın anlattıklarınızın hiç ama hiç bir tutar yolu yok. Benim annem yapar benzer şeyler vayy efendim sen benim hanımlığımı devirmeye çalışıyorsun demem. Elinde var yok hepsini getirir, insan sucuk getirir mi ya ? ünlü bir köyün sucuğu var onu bile getirir. Siz türkiye de mi büyüdünüz ? Cidden size saygısızlık olsun gelini adam yerine koymuyoruz bunu anlasım diye yapmıyorlar. Bezelyeyi hiçbirimiz yemiyoruz annecim sende kalsın sen bana varsa biber salçası getir desen. İhtiyacın ilgin neye yakın bilirler ona göre mutlu edecek şeylere yönelirler. Bir de eşine yaranmaya çalışıyorlar muhtemelen, belki tek istedikleri normal bir aile olmaktır.. Kimbilir..
Yorumlarda başkalarına yazdığım için gözden kaçıyor ama benimle bir iletişimleri yok. Eşimi arayıp gelicez diyorlar. Eşimi arayıp yemeğe gelin diyorlar. Bir şey getirecek pat diye getiriyorlar. Sen ne seversin falan bunlarla ilgileri yok. Kayınvalidem sadece şunu diyor oğlum kabak sevmez. Halbuki oğlu artık kabaklı omlet bile yiyor. Eşim bir ara etten soğumuştu. Ben şöyle yapardım yerdi diyor, nohuta kemik atardım yerdi vs vs... Hepsini yaptım dedim yemedi. Sonuç olarak adam sadece bir dönem tiksindi yani gelişim çağında değil vejeteryan de olabilir ileride. Evet olayın tamamı eşimle ilgili.
 
Merhaba, uzun süredir buraya yazmak istiyordum; ancak içimdeki problemleri daha fazla büyütüp üzülürüm diye yazmıyordum. Ancak artık paylaşmam gerek. Evliliğimin süresi 2 yılı geçti. Onun öncesinde de 12 yıllık sevgililik dönemimiz oldu. Eşimin ailesiyle problemleri vardı; ancak bunlar münakaşa şeklinde değildi. Benim gözlemlediğim daha çok geçmişe dair kırgınlıklardı. Bazen buluştuğumuzda annesiyle konuştuğunu ve onlardan bir şey beklemediğini söylediğini, söylüyordu. Ben de neden öyle diyorsun ki ailen olarak az da olsa katkı sağlamak isterler belki diyordum. İstemiyorum, diyordu hep. Ben de açıkçası çoğunda bu konuları didiklemiyordum. 12 yıl uzun değil mi vs diye sorabilirsiniz. 10 yılı geçtiğinde bir gün artık ayrılmayı düşündüğümü söyledim ama onu sevdiğim için bunun bana zor geldiğini ancak uzun süredir de bu düşünceden kurtulamadığımı... Bir şekilde bunun üzerine günlerce konuştuk. Birbirimizi sevdiğimiz için ayrılamadık. Bir baharda evlenelim, dedi, oturduk hesap kitap yaptık. Kararımızı verdik, ben sadece bu ailelerin tanışması vs için yazı beklemeyi önerdim. Yaz geldi, sonbahar başlangıcı oldu. Ne gelen, ne arayan ne de bir açıklama. Zaten yıllardır sinirimi bozan bu konu (yani ailesinin bir girişimde bulunmayışı) yine yanıbaşımdaydı. Ben ailesi haber versin, diye beklerken sevgilim bana bazı anlatacağı şeyler olduğunu söyledi ve geçmişine dair merkezinde babasının olduğu bazı sırlar açıkladı. Bunun üzerine dedim gelip tanışsınlar yine de aileler, yaşananlarda senin suçun yok. Bu arada niyetimiz aileler tanışacak ve biz sonbaharda evlenecektik. Sonrasında işimize gücümüze bakmak istiyorduk. Bu merasimleri de sevmeyen karakterlerdik. İşi hızlıca çözüp evimize girmek istiyorduk. 1 - 2 gün içinde ailesi geldi. Ama babam anlatıyor, bunlar dinliyor. Babası zaten hiç konuşmuyor. Eşimin gözü babasında sürekli. Herkes bir gergin. Sonrasında günlerce buluştuk. O anlattı, ben dinledim. En sonunda onun yaşını yanlış bildiğimi öğrendim. Anlattıklarında bana yanlış gelen 1 - 2 şey oldu ama her şey ailesiyle ilgiliydi ve onu suçlayamazdım. Zor bir hayat yaşamıştı. Ama yaşını bana söylememiş olması? Yalan söylememişti ama gizlemesi de bir yalan değil mi? Çok çatıştık, sinirlendim, ağladım, o ara hem doktoraya başladım hem de bir işe girdim. O kadar yoğunum ki her gün koşturuyorum. Bir taraftan da odaklanamıyorum. Gündüz iş-okul, akşam onunla oturup saatlerce dinleme seansları. Sonunda dedim tamam evlenelim. Aileme her şeyi anlattım. Dediler eşimle konuşalım mı, ben de o zaten mahvolmuş, daha fazla üzmeye gerek yok dedim. Babam bana sevip sevmediğimi sordu. Sevdiğimi söyleyince tamam, dediler. Önceden eşim bize gelip gidiyordu, tamamen olmasa da biraz tanıyorlardı. Sonra yılın ilk günleri yüzük takıldı. 2 ay içinde de evlendik. Ama ne koşturma! İşten çıkmıştım. Amacımız şu: Evimize gireceğiz, ben okula o işine odaklanacak. İkimiz de olduğumuzdan daha iyi bir yerde olmak, gelişmek istiyoruz. Tabi bu hazırlanma sürecinde de bazı sorunlarımız oldu, ben koşturmacadan durup sorgulayamadım falan filan...

Evlendik... İlk gün akşam üzeri kayınvalidem eşimi aradı, eşim açmadı. Sonra dedim neden arıyorlar? (Bu arada o kadar uzun sevgililik olunca bazı şeyler biliyorsunuz... Onların memleketinde hâlâ ilk gece hakkında konuşulduğunu, söylemişti). O da cevap olarak ben evdeki düğün yemeğinden yemedim herhalde ondan getirelim diyecek, dedi. Bana pek inandırıcı gelmedi ama sorgulamadım. Sonra bu aramızda sorun oldu. Üçüncü günümüzde görümcem ve kayınpederim arabayla bize yiyecek ve erzak getirdi. Sadece görümcem eve girdi ve oturmadan gitti. Beşinci gün eşimin ailesiyle kahvaltıya gittik. Bunlarda böyle bir adet varmış ama eşim her türlü gelenek ve göreneği eleştirirdi, bizim bunu yapacağımız söylememişti. Meğer aile büyükleri de düğünden beri bekliyormuş kahvaltı için. Sonra dedi bize kahvaltıya gidelim ertesi gün de size kahvaltı ya da yemek ne istersen gidelim. Ben kabul etmek zorunda kaldım. Çünkü ne arama bitecek ne eve erzak getirme. Onlar da biz de rahatlayalım istedim. Aslında kendi aileme bile gitmekte gözüm yok. Çünkü 2 ay çok yoruldum, çok kilo verdim. En son çocukluğumda gördüğüm kilodaydım. Şöyle uzanıp tavanı izlemek istiyordum sadece. Son bu 5. gün kahvaltıya giderken evde eşimle tartıştık, konu benim babamla ilgili söylediği bir şeydi. Ben de buna taviz vermeyince bozuştuk. Ailesine mutlu gitmedi. Babası sofrada benden bahsederken "uyuz" dedi. Kahvaltı yetmedi tüm gün orda kaldık bir de yemek yedik öyle döndük. Ertesi gün bize kahvaltıya gittik. Öğlen olunca eşim bir arkadaşının bizimle buluşmak istediğini gidip gidemeyeceğimizi sordu ben de gidebiliriz, dedim. 10 gün sonunda falandı herhalde baya mutsuzduk biz. Ben bunları açıkladım. Tüm gün onlarda oturup işte bizde oturmaması falan... Sonra görümcem annesinin yaptığı yemeklerden bize getirmeye başladı. 10. gün, 2. hafta. 3. hafta geldiğinde annesi börek yapmış erken git, kahvaltıya, beraber yaparsınız diyormuş. Neyse görümcem kaçta kalktıklarını bilmiyorum, gidemem demiş. Bu arada eşim evden çalışıyor. Ben de haftanın 3 günü okula gidiyorum. Onun dışında hep evdeyiz. Çünkü o ara işi çok yoğun kafasını kaldırmıyor. Annesi arıyor, kardeşin bir şeyler getirecek, bi yarım gün görümcemi bekliyoruz; ev yakın değil. Mesela yoğurt mayalamış, onu gönderiyor. Biz de evimizde mayalardık. Baktım olmayacak anneme dedim süt alınca bana haber verin (Benim önceki evimle yeni evim yakın). Ben de kendim mayalamaya başladım. Ama kayınvalidem hala yoğurt gönderiyordu. Bu arada bir detay vereyim bazen benim kardeşim de iş çıkışı gelip 1 saat falan oturuyordu. İşini değiştirecekti ve eşimin fikrine de en az benimki kadar güvendiği için fikir danışmaya geliyordu.

Okul tatile girecekti, iş yüküm biraz azalmıştı. İki aileyi de yemeğe çağırdım. Herkes evimize davetli olarak ilk kez gelmiş oldu. Bundan 2- 3 hafta sonra eşim evlendiğimizden beri ilk kez serbest bir gün geçirecekti, ben de evimizdeki eksikleri tamamlamak için onu bekliyordum. Kayınvalidem ve görümcem yine bir şey getireceklermiş, kahve içmeye gelecekler eşim de tamam, demiş. O gece beni uyku tutmadı. Ağlarken eşim uyandı, dedi neyin var. Söyleyince dedi ki arayım sonra gelin deyim. Dedim artık tamam demişsin sadece öğleden sonraya al biz de sabah işimizi halledelim. Ben bu görümcemin bir şeyler getirmesi ve bu kahve içmeye gelme, olayından sıkılmıştım. Çünkü evdeyiz diye tatildeymişiz gibi mi algılıyorlar diye düşünüyordum. Bir de eşya eksiğimiz bitmemişti. Eşim işinin arasında onlarla uğraşıyor ve titiz olduğunu için günlerce araştırıyordu. O ara bize alınan TV, süpürge gibi şeylerden kayınvalide me de alındı. Bu süreçte eşim annesinin eve gelip bizim süpürgeyi denemesini talep etti, ben istemedim. Bu arada 3 ayımız doldu ama bizde aileler dışında sosyalleşme yok. Annesi sürekli bizi yemeğe çağırıyor. Bazılarına gidiyoruz, bazılarını geri çeviriyoruz. Tüm evin işi, pazarı, marketi benim üzerimde. Tek beklediğim elim dolu eve geldiğimde eşimin kapıda hoşgeldin deyip elimden poşetleri alması ama kapının önünden geçerken bakmıyor bile. Akşam yemeğe oturuyoruz. Sessizce yemeğini yiyip tabağını makineye koyup kalkıp gidiyor. Bir güler yüz görmüyorum.

Sonbahar geldiğinde (yazları birkaç ay ailesi köye gidiyor) kasa kasa konserveler ve kuru bakliyatla çıkıp geldiler. Daha önce bakliyatla ilgili konuşulmuş. Ben de biz her birinden 1 bilemediniz 2 kilo yeriz demiştim. Ama hepsinden 4'er 5'er kilo geldi (Eşim sonradan bunun kendi isteği olduğunu söyledi). Geldikleri gün biraz rahatsızdım ama onlar gittikten 2-3 gün sonra hastalandım, ateş vs. Acile gittik. 2 hafta eşimin yardımıyla yürüyordum evin içinde. 2 ay sürdü normal yaşantıma dönmem. Sonra yeniden işe girdim. Evin işi yine bende ama artık söylenmelerim karşısında eşim pazar ve marketi üstlendi. 4 ay kadar çalıştım sonradan analadım gibi eşim o günlerde pek de çalışmıyormuş ama bir gün bile evi süpürmedi. Birlikte yapalım dediğimde de birlikte yapmayı sevmediğini söylüyordu. Şimdilerde bir hafta o bir hafta ben yapıyoruz. Diyor ki ne rahatmış 2 saat sürüyor, üstlendim kurtuldum. Ancak bilmiyor ki ben süpürgeyi yapıyordum ardından yemek vs başka işler de oluyor. Hiç iş olmasa yemek oluyor.

Bu arada eşimin bana anlattığı sırrından ailesi hiç bahsetmedi ve birlikte buluşmalarda da ailesi komşuyu, akrabaları falan anlatıyor, sohbet böyle ilerliyor. Daha sonra kardeşim de evlendi. Kardeşimin düğününe kayınpederimin arabasıyla gidecektik. Ben arabaya bindiğimde göğüs dekoltemden dolayı bana öyle bir laf söyledi ki ben daha önce ne bir akrabam, ne arkadaşım ne de sokakta sözlü tacizde böyle bir laf duymadım. Sonra eşim ne diyorsun dedi babasına, o da hiç oğlum falan diyerek geçiştirdi. Sonradan eşim tam olarak ne söylediğini anlamadığını söylüyor.

Çok uzattım kusura bakmayın ama eşimin ailesine karşı herhangi bir insana göstereceğim saygıdan fazlası yok. Ve ben zamanla bunu da kaybetmeye başladım. Bu kışlık erzak konusunda fazla getiriyorlar ve ben bozulmasın diye uğraşıp kafa yoruyorum. Bir sonraki seneye kalıyor. Bayat yiyoruz. Ben beslenmeme dikkat eden biriyim. Yaşımızı başımızı almış insanlarız. İşlerimize odaklanıp bir an önce çocuk sahibi olmak istiyorduk ancak şu an her şey geriye gidiyor. Eşimin işi kötü durumda. Ben tezimi yazamıyorum. Kayınvalideme biz bunları yiyemiyoruz, kendinizi bu kadar yormayın diyorum ben yapamayı seviyorum diyor. Çok getiriyorsunuz daha önceki bitmedi diyorum onu çöpe at kızın diyor. Neden atıyım günah değil i hem emeğinize yazık diyorum annene ver kardeşine ver diyor. Her dediğime başka cevap veriyor. Birine bir şeyler getirmenin, erzağın vs.'nin de sınırı olduğunu düşünüyorum. Bu aşırılık ne anlama geliyor bilmiyorum. Eşim de sözde ailesinden bir şey istemediğin sürekli vurguluyordu. Bu arada pandemiden önce annemin önerisiyle psikiyatra gittim. O bana çift terapisi önerdi. Sorun seninle ilgili değil. Senin tek başına çözebileceğin bir şey değil dedi. Sonra pandemi geldi, erteledik. Ama pandemide aramız düzeldi. Neden? Çünkü aileler gelip gitmedi, biz de gelip gitmedi. Bu arada benim ailem ilk sene belki 2 kez geldi. O da çağırınca... Onun dışında nadiren geldiler. Ama eşim hala kendi ailesini düzgün ağırlayamadığından falan yakınıyor. Bu yaz ortasında ailesi geldi (pandemide köydeydiler, yasaklar kalkınca geldiler). Tama boş kavanozları, kasaları verip kurtulacağım derken 2 katı yükle gelmişler. Yaz ortasında kuru fasulye falan getirmişler. Bunlar yine bizim aramızda soruna yol açtı. Artık ikimizin de psikolojisi iyi değil. Bu arada çift terapisi bulma işini eşim üstlenmişti ama şu an tüm gün TV izlemekten başka bir şey yapmıyor. Ben araştırdım. Üniversitelerde yok. Sanırım İzmir'de devletin böyle bir hizmeti yokmuş. Özele de sürekli gitmeye gücümüz yetmez. Ben şu an eşimde başka psikolojik problemler olduğunu düşünüyorum. Bir yandan beni üzdüğü için artık devam etmek istemiyorum ve tezimle ilgilenmek istiyorum. Çünkü hayat hep erteleniyor. Diğer yandan da sevdiğim insanı bu halde bırakamıyorum. Üstüne de düşmek istemiyorum sanki ilgi çekmek için birtakım davranışlar yapıyor gibi geliyor.
[/QUOTE
Siz yiyecek icecek bahane edilip size gelinmesinden aslinda rahatsizsiniz
 
Bence siz bu sırrı bildiğiniz için ailesinden hoşlanmıyor ve onlarla görüşmek istemiyorsunuz. Eşinizin de görüşmeyeceğini düşünmüşsünüz ama tam tersi evlenince yaşananlar unutulmuş. Ailesi kıymete binmiş. Erzak filan bahane. Kp’in göğüs dekoltenize ettiği laftan ve toplum tarafından dışlanmasından ne tür bir suç işlediğini tahmin etmek zor değil.
Suçun bu olduğunu sanmıyordum ama kesin o değildir diyemem. Şimdi şöyle ki toplulumuzda hiç taciz suçu işlememiş yani ceza almamış erkekler bile dekolteye vs abuk sabuk şeyler söylüyorlar. Ben evlenince görüşülmez diye düşünmedim. Eşimin mesafesini koruyacağını sandım. Ben görüşmelerini isterdim zaten. Hepi topu bir kardeşi var. İnsan yalnız olmamalı hayatta. Ancak sırdan hoşlanmamaktan ziyade bu konunun üstünü hale örtüyor olmaları samimi gelmiyor. Babası ezilmişliğini bazen farklı diyaloglarla ortaya çıkarıyor.
 
Yorumlarda başkalarına yazdığım için gözden kaçıyor ama benimle bir iletişimleri yok. Eşimi arayıp gelicez diyorlar. Eşimi arayıp yemeğe gelin diyorlar. Bir şey getirecek pat diye getiriyorlar. Sen ne seversin falan bunlarla ilgileri yok. Kayınvalidem sadece şunu diyor oğlum kabak sevmez. Halbuki oğlu artık kabaklı omlet bile yiyor. Eşim bir ara etten soğumuştu. Ben şöyle yapardım yerdi diyor, nohuta kemik atardım yerdi vs vs... Hepsini yaptım dedim yemedi. Sonuç olarak adam sadece bir dönem tiksindi yani gelişim çağında değil vejeteryan de olabilir ileride. Evet olayın tamamı eşimle ilgili.
Tamam eve 5 kavanoz bezelye mi geldi, alacaksınız elinize bezelye hiç yenmiyor bizde diyeceksiniz geri vereceksiniz. Bu kadar basit , siz 17 yaşında evden kaçarak evlenen kız değilsiniz, yaşını almış doktora yapan insansınız. Ben de varım burada gençler diyeceksiniz, neden demiyorsunuz. Pat diye yoğurt ile geldiklerinde , evde yoğurtta var ise aynı paketle geri gönderin bunu da anlamıyorlarsa zaten zeka da bir sorun vardır. Eşinizden korkuyor musunuz ?
 
12 yil gecirip de adami taniyamamak cok ilginc. Yasiniz da kucuk degil,beraber falan yasayabilirdiniz evlilik oncesi. Ille sevismek gerekmezdi adamin evinde nasil oldugunu gormus olurdunuz.
Gelen erzaklar vs iyiymis ama,su kkda okudugum kadariyla en manyak kaynana,kayinpeder ve gorumce acik arayla bende:KK66: hic bir hayirlarini gormedik anasini satayim valla benim de hakkimdi yani erzak getiren aile :)

Üzülme ben de 8 senede bir küçük kavanoz tarhana, iki sise turşu gördüm. :) yalnız değilsin.
Benimkiler anca zarar yeminle.

Valla konu sahibi görüyorsun bizim halimizi.
Ne güzel eli bol, düşünceli insanlar aslında.
Kışlıklar niye bayatliyo ki her hafta bir tane pişir oh hazır mis.
Zırt pırt gelmelerini ben de istemezdim ama niye bu kadar çok evdesiniz. Evde bulan gelir. Aradıklarında yaa bugün yokuz tüh biz bir ara uğrar alırız falan desenize.
Valla çok iş bilmez gördüm sizi. Şu koca konuda bir tane içi dolu mevzu yok.
 
Kv' ye oğlun istiyor diye zor görevler verin İçli köfte severim ben mesela misafir çağırın içli köfte yaptırın akşam misafire ikram edin. Kadın işe yaradığını düşünsün iletişime geçin, görümceye gel evi temizle diyebilirsiniz belli ki o da işe yaramak istiyor. Arayın şu an şimdi anne bişey gönderirken önce beni arar mısın , dolap doldu taştı diyebilirsiniz eşiniz de duysun konuşmaları. Mecbur değilsiniz elbette bunlarla uğraşmaya ama ya uğraşılacak süreç yönetilecek ya da gece yarısı hüngür hüngür ağlanacak.
 
Yasi konusunda yalan söylemesinin hic bir aciklamasi yok ne demek o iki yili sorardin
Calistim, puanim yetmedi vs diye de gecistirilebilirdi yani ya seffaf olacaksin ya gizleyeceksin ortasi yok

Ikinci sans verdim demissiniz mesajıma karsilik ama bence o ikinci sansi verip gozlemleyecektiniz. Siz direkt ikinci sansi evlilik olarak sunmussunuz bu da sizin yanlisiniz bence

Esinizde sınır koyamama/hayir diyememe sorunu var. Babasiyla konusacakmis gecistiriyormus, sizi yillarca geciştirip oyalamis. Bana gayet de sorumsuz bir insan imajı cizdi. Sizi de tanımam eşinizi de ama şurada 10-20 satırlık yazidan bile bunu biz görebiliyorken siz 12 yilda nasil goremediniz?

Erzak atmaya ya da dağıtmaya karismasin ben istemediğimi söyledim hala gonderiyorlar o zaman iki secenek var: ya gondermesinler ve sen de hayir istemiyoruz diyebilmelisin ya da ben bunlari ihtiyac sahiplerine dagitacagim isime karisma! Sizde de hayir diyememe durumu var. Hayir deseniz nolur ki? Kirilirlar en fazla, eee alttan alinca da sizin caniniz sıkılıyor
Istemediginiz hic bir seye evet demeyin, kendinden ödün verenlere madalya takilmiyor
Bakin kadıköy gonulluler kahvesi var instagramda, ihtiyac sahiplerine erzak dagitiyorlar oraya gonderebilirsiniz hem sizin hem kayinvalidenizin sadakasi olur. Benim anladığım kadariyla kv cok iyi niyetli, verici bir insan. Basinizin ustunde tasiyin ama sınırınızı da çizin. Kayinpedere de cevabinizi siz verin, esinize kalirsa ömrü billah susar oturursunuz.

Esiniz sorumluluk almak da istemiyor ayrica, psikolog bulsanız randevulari aksatmak icin bir suru bahane sunacaktir en son da bende sorun yok sende var diyerek sizi suçlayacaktir, bu raddeye gelirse de boşanmayı dusunun derim.
 
Tamam eve 5 kavanoz bezelye mi geldi, alacaksınız elinize bezelye hiç yenmiyor bizde diyeceksiniz geri vereceksiniz. Bu kadar basit , siz 17 yaşında evden kaçarak evlenen kız değilsiniz, yaşını almış doktora yapan insansınız. Ben de varım burada gençler diyeceksiniz, neden demiyorsunuz. Pat diye yoğurt ile geldiklerinde , evde yoğurtta var ise aynı paketle geri gönderin bunu da anlamıyorlarsa zaten zeka da bir sorun vardır. Eşinizden korkuyor musunuz ?
Bezelyeyi geri gönderdim. Yoğurdu geri göndermedim. Açıkçası ilk başlardaki bu yoğurt olayı bana çok saçma gelmişti, 1 saatlik toplu taşımada insan elinde neden 2 kiloluk yoğurt tenceresi taşıyor anlayamadım. Toplu taşımadan inince 15 dakika yürüyüş var bir de. Eşimden korkmuyorum, o şekilde bir ilişkimiz yok. Ama birçok şey var ve artık bunları söyleyince bu kez de sürekli şikayet ediyormuş gibi olmaktan yoruldum. Bir de 2 ay içinde koşturmacamızda bazı ev eşyalarımız eksikti, evde bir şeyler bozuluyor falan haliyle bunları çözelim istiyorum. Ama onlar kahve derdinde, yemek derdinde, işte yoğurt vs.
 
Yasi konusunda yalan söylemesinin hic bir aciklamasi yok ne demek o iki yili sorardin
Calistim, puanim yetmedi vs diye de gecistirilebilirdi yani ya seffaf olacaksin ya gizleyeceksin ortasi yok

Ikinci sans verdim demissiniz mesajıma karsilik ama bence o ikinci sansi verip gozlemleyecektiniz. Siz direkt ikinci sansi evlilik olarak sunmussunuz bu da sizin yanlisiniz bence

Esinizde sınır koyamama/hayir diyememe sorunu var. Babasiyla konusacakmis gecistiriyormus, sizi yillarca geciştirip oyalamis. Bana gayet de sorumsuz bir insan imajı cizdi. Sizi de tanımam eşinizi de ama şurada 10-20 satırlık yazidan bile bunu biz görebiliyorken siz 12 yilda nasil goremediniz?

Erzak atmaya ya da dağıtmaya karismasin ben istemediğimi söyledim hala gonderiyorlar o zaman iki secenek var: ya gondermesinler ve sen de hayir istemiyoruz diyebilmelisin ya da ben bunlari ihtiyac sahiplerine dagitacagim isime karisma! Sizde de hayir diyememe durumu var. Hayir deseniz nolur ki? Kirilirlar en fazla, eee alttan alinca da sizin caniniz sıkılıyor
Istemediginiz hic bir seye evet demeyin, kendinden ödün verenlere madalya takilmiyor
Bakin kadıköy gonulluler kahvesi var instagramda, ihtiyac sahiplerine erzak dagitiyorlar oraya gonderebilirsiniz hem sizin hem kayinvalidenizin sadakasi olur. Benim anladığım kadariyla kv cok iyi niyetli, verici bir insan. Basinizin ustunde tasiyin ama sınırınızı da çizin. Kayinpedere de cevabinizi siz verin, esinize kalirsa ömrü billah susar oturursunuz.

Esiniz sorumluluk almak da istemiyor ayrica, psikolog bulsanız randevulari aksatmak icin bir suru bahane sunacaktir en son da bende sorun yok sende var diyerek sizi suçlayacaktir, bu raddeye gelirse de boşanmayı dusunun derim.
Evet bu evlilik olayında ben biraz durmalıydım haklısınız. Zaten bazı gerilimler bu yüzden oluyor. Konuşacağım diyip üstlendikten sonra küs gibi davranıyor. Yani yapamayacağı şeyin yükü altında eziliyor. Ben onlara getirmeyin vs, gibi bir sürü açıklama yaptım. Araba kapıya yanaşıyor. Eşim de aşağıdan taşıyor. Ben ancak hepsi yukarı geldiğinde görüyorum. Maalesef sonra da indirim bunları diyemiyorum. Saygısızlık olur gibi geliyor. Daha önce başkalarına vermek istedim, eşim istemedi. Ben de o konuyla uğraşmayı bıraktım. Bunun için birkaç girişimim oldu.
 
İnsanların evinize erzak getirmesini neden bu kadar sorun ettiğinizi anlayamadım. Onun dışında başka sorunlarınız varsa bilemiycem ama getirdikleri erzak 5 değil 10 kilo olsa bile, yarısını kendi ailenise verirsiniz, varsa arkadaşınıza verirsiniz, ne güzel yakınlarınıza da jest yapmış olursunuz, ne var ki bunda? Kalıyorsa da kvnizin dediği gibi çöpe atın, bu kadar sorun yapıp eşinizle tartışacak ne var? Onun dışında sürekli size misafir gelinmesi bı istemiyosaniz bunu eşinize ya da kvnize bi şekilde söyleyebilirdiniz, anne biz evdeyiz diye sürekli boş oturmuyoruz, benim de işlerim var sürekli misafirliğe gelince yetişemiyorum diye. Ondan sonrası sorun olursa anlarım, ama buraya kadar pek bişey anlamadım konumuzda neyin sorun olduğuna dair
 
Evet bu evlilik olayında ben biraz durmalıydım haklısınız. Zaten bazı gerilimler bu yüzden oluyor. Konuşacağım diyip üstlendikten sonra küs gibi davranıyor. Yani yapamayacağı şeyin yükü altında eziliyor. Ben onlara getirmeyin vs, gibi bir sürü açıklama yaptım. Araba kapıya yanaşıyor. Eşim de aşağıdan taşıyor. Ben ancak hepsi yukarı geldiğinde görüyorum. Maalesef sonra da indirim bunları diyemiyorum. Saygısızlık olur gibi geliyor. Daha önce başkalarına vermek istedim, eşim istemedi. Ben de o konuyla uğraşmayı bıraktım. Bunun için birkaç girişimim oldu.
Onlar emrivaki yaparken size saygısızlık olmuyor mu? Esiniz kuserse de sınır koyun siz bu adami cok cekersiniz gencliginiz bozuk psikolojili bir adami düzeltmeye calismakla.gecer akliniz basiniza geldiğinde cok gec olabilir
Siz de terapi alin esinizle de cift terapisine gidin
 
Üzülme ben de 8 senede bir küçük kavanoz tarhana, iki sise turşu gördüm. :) yalnız değilsin.
Benimkiler anca zarar yeminle.

Valla konu sahibi görüyorsun bizim halimizi.
Ne güzel eli bol, düşünceli insanlar aslında.
Kışlıklar niye bayatliyo ki her hafta bir tane pişir oh hazır mis.
Zırt pırt gelmelerini ben de istemezdim ama niye bu kadar çok evdesiniz. Evde bulan gelir. Aradıklarında yaa bugün yokuz tüh biz bir ara uğrar alırız falan desenize.
Valla çok iş bilmez gördüm sizi. Şu koca konuda bir tane içi dolu mevzu yok.
Beni aramıyorlar. Eşim de evden çalışıyor. O da evdeyim diyor herhalde. Bu sonda seyreldi ama bu konular bizim aramızda birikti artık. Ben şu an ne yapabilirim onun peşindeyim. Konu oralardan bugün bizim birbirimize karşı tahammülsüz olmamıza evrildi.
 
Üzülme ben de 8 senede bir küçük kavanoz tarhana, iki sise turşu gördüm. :) yalnız değilsin.
Benimkiler anca zarar yeminle.

Valla konu sahibi görüyorsun bizim halimizi.
Ne güzel eli bol, düşünceli insanlar aslında.
Kışlıklar niye bayatliyo ki her hafta bir tane pişir oh hazır mis.
Zırt pırt gelmelerini ben de istemezdim ama niye bu kadar çok evdesiniz. Evde bulan gelir. Aradıklarında yaa bugün yokuz tüh biz bir ara uğrar alırız falan desenize.
Valla çok iş bilmez gördüm sizi. Şu koca konuda bir tane içi dolu mevzu yok.
Koca yalanci,adamin yasi bile yalansa kimbilir altinda neler vardir. Yemegi yiyor tabagini kaldiriyor ama bir eline saglik demiyor,yuzu gulmuyor. Bunlarin yaninda aile erzak tasiyor gelin hanima. Simdi tekrar dusunelim koca mi kotu ailesi mi? Kesinlikle koca kotu. Ben olsam kocamda is yok ailesi iyi derdim ve bu adama da asla guvenmezdim
 
35 artısınız yanlış görmediysem. Bu yaştaki adama psikolojisi bozulacak çocuk mantığı ile yaklaşmayı bırakın pedagog musunuz siz? Açık açık söyleyin istemiyorum diye. Geleni çöpe atarım evimin 1 adım içine giremez diye. Tartışma ise tartışma. En sonunda da ben şimdiye kadar sağduyulu şekilde bu süreci yürütmeye çalıştım ama beni sen delirttin, sesim alçak çıkarken saygılı konuşurken beni dikkate almadın diyeceksiniz. Kayınbabanız ile ise hiçbir zaman görüşmeyeceksiniz,insan yerine koymayacaksınız.
 
Beni aramıyorlar. Eşim de evden çalışıyor. O da evdeyim diyor herhalde. Bu sonda seyreldi ama bu konular bizim aramızda birikti artık. Ben şu an ne yapabilirim onun peşindeyim. Konu oralardan bugün bizim birbirimize karşı tahammülsüz olmamıza evrildi.

Ne yaşadınız da tahammülünüz bitti hiç br şey anlamadım valla.
Karşılıklı olarak iş bilmezlik gördüm kusura bakmayın bir tarafı suçlayamam.
Evliliginizi toparlamak isterseniz imkansız değil.
Bitirmek isterseniz ise en kolayı.
 
X