Evli bir adam ve yıkılan, mahvolan gençliğim... (2013)

Eklemeyi unuttum:)
Bir müddet aşktan uzak dur.
2. kötü seçimini yapmışsın.
3. olmasın.Acele etme,duygularına kapılma.
Kapılcaksan da uygun birini bulunca kapıl :)
 
ben senin duygularından ziyade, psikoloğun olduğunu söylediğin adamın tavrına takıldım. terapist-danışan ilişkisi belli bir meslek etiği çerçevesinde seyreder. ola ki terapist danışanına karşı duygusal bir yakınlık hissederse zaten o terapiyi bırakır, bırakmak zorundadır. burada resmen bir istismar var. mesleğine saygısı olmayan, kızı yaşındaki bir kızı duygusal ve fiziksel yönden istismar eden bir adamdan sen hala ne bekliyorsun? aklını başına al ve kesinlikle bu insandan uzak dur.
 
39 yasindaki bir adam nasil begenilir ask yasanir sevgi duyulur yahu , yapmayin ys yazik gencliginize ayretten digrr durumlari hiiic goz onune almiyorum ben 25 yasindayim 39 yasindaki adama gozumun ucuyla bakmam ya
 
Kadınları anlamak zor derler..sanki erkekleri anlamak çok kolaymış gibi! Hepsi mi duygusuz, vicdansız, ne koparırsam kâr diye mi düşünür? Yazık.
 
Canım kendine gel , sen neden kendine bu derce bir zarar veriyorsun
yazımından anladığım kadarıyla çok zeki bir kızsın eminim çok iyi bir üniversite iyi bir bölümde okuyorsun
klasik olacak ama hiçbir erkek için kariyerinden geleceğinden olma
yaşadıkların çok doğal duygular daha 19 yaşında aşk acısı çeken bir masum genç kızken bu adamdan yardım almaya gitmişsin , o boşluk anında adamda işi biliyormuş seni kendine bağlamış aşık etmiş
erkeklerin klasik aşık etme yalanları yok senden çocuğum olsun , yok eşimle boşanıyoruz falan filan hepsi yalan ama sen nerden bileceksin daha hayatı yaşamadan böyle bir adam karşına çıkmış
bağımlılık gibi bir duygu yaşamay başlamışsın sanki hayatının anlamı merkezi o adammış gibi düşünüyorsun ama sende o adamdan sıkıldığının farkına varmaya başlamışsınki kurtuluş yolları arıyorsun
hani sgaradan kurtulmak için birden içmeyi bırakırsın ya sende aynı tekniği bu adamı hemen hayatından çıkararak ve asla iletişime girmeyerek yapmalısın
ilk zamanlar çok acı çekersin ama zamanla beynin ruhun rahatlar
aksi halde panikatak kapıda , seni korkutmak istemem ama ben 2 senedir panikatak hastasıyım ve ne kadar zor bir hayat yaşıyorum anlatamam
kısaca şöyle diyeyim bazen bu hastalığı çekeceğime öleyim diye dua eder noktaya geliyorum
ayrıca aileni bu saçma adam için daha fazla üzme
beraber olmamışsın daha çabuk hayatından çıkarırsın , hoş beraber olsanda çıkarmalısın
 
Allah biz insanlara sadece kalp değil ek olarak bir de beyin vermiş. Biraz bu organınızı da kullanın. Evli adamı ailenizin karşısına çıkarma konusundaki cesaretinize de hayran kaldım. Ben babamın karşısına evli ve 40 yaşında birini çıkarsam adam orada beyin kanaması geçirir. Bari biraz ailenizi düşünseydiniz.
 
Zor bir zamanda terapi almak isterken olmadık bir tuzağın içine düşmüşsün

Şükür ki durumun farkındasın, çözümü de belli

Yaşın çok genç, doğrul düştüğün yerden ve okuluna sarıl

İnsanlar başlarını dayayacak güvenli bir omuz ister, konuştuğunda kendisini anlayacak olgun ve şevkatli birini ister tüm bunlarda haklısın, bunalımlı zamanlarda hata da yapılabilir bunda da haklısın. Ama hatayı devam ettirmeni hiç bir mazeret haklı çıkarmaz. Doğrul ve hayatına dön, bu sıkıntı geçmeyecek türden değil ve o aradığın dayanacak omuz annen. Annene babana varsa kardeşlerine sarıl, terapist değillerdir ama yaralarını onlardan başka saracak kimse yok. Toparlan bir an önce, bu gün anneler günü, gidip annene sarılarak döndüm sana de, ona dünyanın en büyük hediyesini vermiş olacaksın. O herifi de bırak kendi pisliğinde boğulsun ama gerçekten bırak ....
 
Çok ilginç bir konu.
Sen hastaymışsın yani psikolojin eski erkek arkadaş sebebiyle bozulmuş durumdaymış ve tek çıkar yol psikologa gitmekmiş.tamam olabilir.eğer hasta isen nasıl oradaki adamın çekici olup olmadığını görebiliyorsun ona göre makyaj giyim alabiliyorsun.kronik depresyonda insan kendine bakmadığı gibi etrafındaki insanlara da güzel mi çirkin mi sevgilim olur mu diye bakmaz.eğer depresyonda değilsen neden psikologa gidiyorsun sebebi dikkat çekmek için mi.ben bu kısmı anlamadım.adam senin ona ilgini anlayınca sana yanaşmış.o ne kadar hatalı ise sen daha fazla hatalısın.çünkü bu garip ilişkiyi başlatan sensin.ama ben daha 19 yaşındayım hayatta tecrübesizim diyorsun ama bunun tecrübeyle ilgisi yok.seni o adamla tanışmaya iten sebep yine eski sevgili.yani birini atlatamamışken bir diğerine sarılmak sorun.tecrüben olmasa da mantığını çalıştırmalıydın.
İkinci sorun üniversiteni yalancı kart bir adam için yarım bırakman.değer mi?evli karısını aldatmakta sakınca görmeyen insan seni kırmaktan korkar mı?şimdi de cinsellik için baskı yapıyor diyorsun yapar tabi ki.40 yaşındaki adam sadece elini tutayım bana 5 sene yeter der mi hiç.
doktorun hasta ile ilişkisi hele de psikolog ise yasak.meslekten atılma sebebi.bunu göze almış adam yani kendi mesleğini geleceğini umursamayan insanın her hangi bir etik değeri var mıdır.yoktur.eski karısının onu aldattığını nereden biliyorsun.bir erkek karısı onu aldatınca boşanmak için senelerce beklemez.orada da seni kandırmış.hem kadın onu aldattıysa bir de üstüne mal mülk mü istiyormuş.demek ki kadın aldatmamış haklı ki maddi haklarını almak istiyor.
Sen ne yapacaksın.tabi ki okuluna devam edeceksin.aylardır derse girmediğinden muhtemelen okulun uzayacak ama olsun.geç de olsa bitirme şansın var.
O adamdan ve erkeklerden en az 1 yıl uzak kalacaksın.onun amacı seni kullanmak.sana bakarken ağlamasının sebebi karısını aldatmış olmanın vermiş olduğu vicdan azabı.onu usta bir oyuncu olarak göreceksin ve onunla ilgili kafanda en ufak soru işareti kalmayacak.o seni sevmiyor.bu kadar net.eğer sevse idi sana baştan evli olduğunu söylerdi boşanmadan seninle görüşmezdi seni başka bir doktora yönlendirir idi.sana evli adamların sevgilisi sıfatını yapıştırmazdı.seni sevmiyor bunu kendine her gün hatırlat.okuluna dört elle sarıl.bunlar sana ders olsun.ailenin gönlünü al.erkeklerden uzak dur.
 
Bence adamın suçu var da en büyük hatayı da sende buldum...

Neden mi?
Sen psikoloğa tedavi olmaya gidiyorsun,
adamın evli olup olmadığını bilmeden, özel hayatını sorgulamadan ,
kendi çapında hayaller , fanteziler kuruyorsun.
Sonra da seanslar sırasında sarılmalar vs vs vs....

Erkekler hangi kadını avlayacağını iyi bilirler.
Senin bir bakışından bile tavrını anlarlar.
Kısacası nabza göre şerbet verirler.
Düştüğün durum bundan ibaret...

Ancak evli olduğunu öğrendiğinde olayı devam ettirmen,
bir de üstüne ailenle evleneceğim insan diye tanıştırman ise
hayatının hatası.
Nasıl bir cesaret bu böyle?

Hadi diyelim ki gerçekten çok aşıksınız , adam da karısına vermediği değeri sana veriyor,
o da yok.
Hakaret , küfür, değer vermeme, cinsel anlamda daha fazlasını isteme...

Sen tüm bunlara rağmen bu adam eşini boşar da benle evlenir diye beklersen,
gerçekten de boşanır evlenirseniz yaşayacağın hayat pek de içaçıcı olmayacak.

Benden söylemesi...
 
Son düzenleme:
Yazacaklarım çok uzun, okur musunuz bilemiyorum ama artık çaresizim… Ve lütfen tamamını okumayanlar başlığa göre yorum yapmasınlar ve rica ediyorum konumun kendi isteğim dışında kapatılmasına sebep olmayın, kavga etmeyin lütfen. Elim kolum bağlı, hareket edemiyorum… Birçoğunuz benden büyüksünüzdür, diliyorum ki saf, kullanılan, sömürülen bir genç kıza bir akıl verirsiniz...

Ben 19 yaşında üniversiteli bir genç kızım. Sitede üyeliğim vardı normalde. Pek aktif bir üye olmasam da o üyeliğimi rahat kullanabilmek için adminlerden izin alıp bu üyeliği açtım. Sizinle gerçekte yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum. Bana yardım edin, bir akıl verin, destek olun ne olur, kimsem kalmadı ondan başka… Evet kk için ne kadar uygun bir konu farkındayım ama artık çarem yok. Kim ne dediyse olmadı, bitmedi içimdeki sevda ve bıktım, tükendim… Öncelikle siz bana sövüp saymadan şunu söyleyeyim, kimsenin yuvasını yıkmadım, eminim bundan, o konuda içim rahat.

Her şey eski sevgilimin tacizine uğramamla ve ona gitmemle başladı. Suçluluk duyuyordum, erkeklere yaklaşamıyordum, korkuyordum herkesten ve o ellerimden tuttu. Kimdi o? Psikoloğumdu, abimdi, babamdı, dostumdu, sırdaşımdı ve muhabbetine doyulmayandı. Zamanla iyi etmişti beni. Ufacık bir fantezim olmuştu o benim, zaman zaman hayal ederdim kollarında olmayı, onu öpmeyi, koklamayı yeniden bir erkeğe güvenebilmeyi, sanırım bana o güveni sağlamıştı ki ondan başka bir erkeğe asla yaklaşamam gibi hissediyordum… Ama bilirdim öğretmenine aşık olmak gibiydi bu, gerçek olmayacaktı ki ne zararı vardı böyle hayaller kurmanın?

Sonra birden her şey değişti. Bana hitabı, tavırları, bakışları. Biliyordum o da bir şeyler hissediyordu ama kendimi kandırıyor muyum diye korkuyordum. Her seansa heyecanla süslenip gidiyordum. Odasının kapısını açtığında midem adeta ters dönüyordu, nefesim tıkanıyordu. Az sonra gelip elimi sıkacak “Hoş geldin.” Deyip yine kalbimi sızlatan anılarımla baş etmeme yardım edecekti. Her seansı sabırsızlıkla bekliyordum acaba bu sefer ne diyecek, kendini nasıl açık edecek diye ip uçları arıyordum. O kendini anlatıyordu, ben kendimi. Psikolog-hastadan çok iki dost gibiydik. O bana sızlanıyordu ben ona. Birbirimizin yaralarını sarıyorduk ve öyle darmadağın bir haldeydi ki. Pasaklıydı, çökmüştü, gözlerinde ışık yoktu.

Ve tüm seanslar bitti. Artık gitmem gerekmiyordu. Bana mesaj attı seni bekliyorum diye ve yanına gittim. O gün sarıldık. Bunu birkaç seanstır yapıyorduk zaten, ben onun güvenli göğsüne kafamı koyuyordum ikimiz ayakta sarılıyorduk. Ve o an öpüştük. Her şey başladı. Öyle tatlı öyle güzeldi ki. Bir an kurduğum tüm fanteziler gerçek olmuştu. Herkesten gizli yaşıyorduk onun mesleği karalanmasın diye, kimselere anlatamıyordum ama bunu içimde tutmak çok tatlıydı. Sonra nihayet üniversiteye gittim, ondan uzağa. Ama devam ettik.

Birkaç ay sonra evli olduğunu öğrendim…

Bir arkadaşım vasıtasıyla…

O an yıkılamadım bile. Hiçbir şey hissedemedim, anlamadım başıma geleni. Sonrasında küfrettim, sövdüm, saydım, dağıldım. Hala dağılmaya, parça parça olmaya devam ediyorum…

“Seni kaybetmek istemedim, beni kabul etmeyeceğini düşünüyordum, ben birkaç yıldır annemle yaşıyorum ve bu mevzu kendiliğinden bitecek zaten, o vakit seni bununla yıpratmak istemedim” dedi bana. İnanmadım sövdüm, saydım ama en nihayetinde anladım, eminim aynı evde yaşamadıklarından. Bu bir mazeret miydi? Asla. Kağıt üstünde de olsalar evlilerdi. Ben formaliteye çok takılan bir insanım. Ben bekarım, seninim, oradaki yazı önemli değil zaten bitecek dedi. Çekişe çekişe bitiremiyorlardı ve en sonunda avukat mal paylaşımı yapın öyle gelin demişti. Kadın ev ve yazlık olmadan asla diyordu, bizimki de “Cebimde 5 kuruşum yok her şeyi nasıl başkasına veririm onun yerine satarım para gelirim olur” diye. Dinletemedim “İnatlaşma hatan ne ise öde işte, daha kötü olacak.” Dedim ve olacak biliyorum. Kadın az bile yapıyor, biri bana bunları yaşatsa donunu elinde bırakmam. O yüzden tanıdığımda bunca dağınıkmış hayatı. Kadın başkalarıyla, o da başkalarıyla… İkisi de çok yanlış bir evlilik olduğunu düşünüyor.


Nasıl insanlar midem almıyor… Madem boşanın öyle başkalarının hayatına girin, yıkmayın… Ezip geçmeyin… Belki o kadının sevgilisi de aynı şeyleri yaşıyordur benimle Allah ona da sabır versin...


Hoş belki kadın bir dikiş tutturmuştur, evlenmeyi bekliyordur boşanıp da sevgilisiyle ama bizimki bana kadar tutturamamıştı. Ayağa kaldırdım, ellerinden tuttum, ilk defa gözlerinin için güldü, aşkla dans etti, utanmadı şarkılar söyledi, şiirler ezberledi, ölene kadar bu kadının peşindeyim diye bağırdı. Kendine çeki düzen verdi, meğer o simsiyah kıyafetlerin altında ne kadar çocuksu bir gülüşü varmış, ilk defa ben gördüm… Ve aşık oldum… Ve emindim ki o da deli gibi aşık olmuştu. Aramızdaki çekimi tarif etmek imkansızdı. "Çocuklarım senden olmazsa diye çok korkuyorum, ne olur son ana gelip de bırakma beni" diye ağlıyordu. Bir insanın gözlerine bakınca anlarsınız ya anlamıştım işte doğru olduğunu ama tüketti bu ilişki, yaşananlar, kaldıramadım...


Bana evlenme teklif etti. Ne akla hizmetse kabul ettim ve ailemin karşısına çıkıp karşı durdum, bu adamla evleneceğim diye. Annem yıkıldı, ağladı, ben seni bu adama mı vereceğim diye, bunun için mi emek verdim, çökmüş, mahvolmuş seni de kendi gibi yapacak diye. Babamın tansiyonu fırladı, sinirleri laçka durumda, ona da aynı küçük beyaz haplardan yazdı doktor. Midesi çok kötü biliyorum. Ben ne hayırsız, ne acımasız bir evladım, kardeşim kıyamam daha küçük hiç anlamadı olanları ama aramızda gidip geldi ağladı nolur barışın diye…


Aylardır ölüyorum, içimde bir şeyler parçalanıyor parçalanıyor ama nereden buluyorum bunca umudu hiç tükenmiyor. Hep korkuyorum ya bitmezse diye, ya kandırılırsam diye, ya minicik elleri ona ben veremezsem diye, ya o çok duymak istediği, özlemini çektiği “baba” sözcüğünü ben duyuramazsam diye…

Ya onun kollarında huzurla uyuyamazsam, ya bir daha sarılamazsam, bakamazsam gözlerine…

Gençliğim, eğitim hayatım, kariyerim bir çok şeyden vazgeçtim onun yüzünden... Ne için... Peşimde onca insan varken gencecik babam yaşında bir adama saplanıp kaldım... Ne dünüm belli ne yarınım...

Şimdi kim tutacak, kim kaldıracak ayağa beni. Hep hayalini kurduğum hayata sahiptim. Türkiyenin sayılı üniversitelerinden birinde çok güzel bir bölüm kazanmıştım. Geleceğim parlaktı ama aylardır okula gidiyor muyum gitmiyor muyum farkında değilim. Aylardır mesleğimi, geleceğimi düşünemiyorum. Günüm gecem o olmuş sanki. Onunla görüşeceğim gün giyeceğim diye giymediğim elbiseler, bitmesin diye kullanmadığım fondötenler var. Kafayı yediğimin farkındayım.


Histerikleşiyorum, sinir krizleri geçiriyorum, ağlıyorum, bağırıyorum, çağırıyorum. Sinir hastası oldum artık küçük beyaz haplarım var. Kullanmıyorum. Doktor bu halde gidersem panik atak olacağımı söyledi açıkça. Aklımı yitirmek üzereyim. Kronik migren hastası oldum bu olaydan sonra, başım yanıyor, saplanıyor gibi oluyor neredeyse her gün ve birkaç haftadır da kalbime sancılar giriyor, yakında onun için de doktora gideceğim. Herkesten gizli bir hayatım var.

Ben, 19 yaşındaki ben bunları yaşamayı hak edecek ne günah işledim Allahım, kimin ahını aldım da bunlar geldi başıma… Artık 30 yaşındaki bir kadın kadar hayattan bezmiş bir haldeyim, insanlara merhaba diyecek, gülümseyecek takatim bile kalmadı… Gözlerimin altı kırıştı, çöktü, gülemez oldum...


Ben bunları yaşamak istemedim hiç. En fazla birinin sevgili olma teklifini geri çevirip kalp kırmışımdır… Sevgilisi olan erkeğe canım bile dememişimdir…


Hor görüldüm, küfür etti, fiziksel olmasa da psikolojik şiddet ve baskı gördüm, öfkelendiğinde görüyorum. Eziyor, aşağılıyor. Beni paranoyaklıkla, kendimi kontrol edememekle suçluyor. Söyleyin siz olsanız delirmez misiniz? Hele ki 39 yaşındaki kadının bile kaldıramayacağı kadar ağır olan bu şeyleri 19 yaşındaki bir kız olarak nasıl kaldırabilirim? Ben tecrübeli değilim ki idare edeyim.

Ve -tacizimi saymayın- ilk defa bana kendi isteğimle dokunan erkek o… Bana tamamen sahip olmadı, fiziksel olarak sağlamım ama ne fark eder bu bile ahlanmama yetiyor zaman zaman… Kendimi kirli hissediyorum onu öptüğüm, kokladığım için. Seçme şansım olmadığı için. Başlangıçta “Seninle 5 yıl sevişmesem de olur.” Derdi evlenene kadar yani. Şimdi “Hep aynı şeyleri yapıyoruz, sıkıcı oluyor, uzun yıllar beraberiz Allah izin verirse, nereye kadar gidecek böyle? Madem hiçbir şey yapmayalım, sadece oturalım muhabbet edelim öyle.” Diyor ve ben şok oluyorum tanıyamıyorum sevdiğim adamı artık…

şakamısın sen......


Neden bana seçim yapma şansı sunmadın, neden en başından söylemedin ben evliyim, böyle böyle bir durumum var kabul ediyorsan et diye neden söylemedin uğruna aklımı yitirdiğim sevgili adam? Ben kabul etseydim gıkımı çıkarmazdım, ben seçtim derdim ama ben seni öperken, senin saçlarını okşarken öptüğüm adam seçtiğim adam değildi… Bana dokunan adam sen değildin…


Hep elimden tutacak, hayatı dolu dolu yaşayacağım bir aşk istedim. Sevdiğimin boşanma davalarını takip etmek istemedim, acaba olacak mı önümüzdeki ay demek istemedim. Hep bunun kaygısıyla yaşamak istemedim. İstemiyorum da ama o ellerimi bırakırsa ben nereye düşeceğim, kim tutacak beni, kim psikoloğum olacak, aşığım, sırdaşım olacak?

Bazen de diyorum ki boşansa ne değişecek. Seni aşağılayan, küfreden, hor gören senden 20 yaş büyük baban yaşındaki adam sana ne verebilecek… Daha şimdiden beni oraya buraya göndermemeye, arkadaşlarımdan kıskanmaya, ben genç o yaşlı olduğu için kalbimi kırmaya başlamışken, ne olacak ilerisi diyorum…

Ben bir kuyuya düştüm ve çıkamıyorum…

Allahım bana elini uzatacak kulunu tez gönder ne olursun, tez gönder

Söyleyin ben yeniden nasıl hayata tutunurum, nasıl gülerim, nasıl birine aşık olur, mutlu olurum?

şakamısın sen......
 
yorumların hepsini okumadım ,belki söyleyen olmuştur bunun için de özür diliyorum..
yaşadıklarının ağırlığını ve önemini senden başka hiç kimse anlayamaz , sadece bu durum için söylemiyorum ,bir yerin acısa bile bunu sadece sen hissedersin ,başkaları değil..Allah yardımcın olsun , belki söylemesi kolay diceksin ama madem bu kadar kanatıyo seni kes at , kangren olan kolun tamamı kesilir ya..zor olur ama en azından bir çıkış yolu bulabilirsin..

Psikoloji eğitimi alıyorum ve yaşadığınız şey danışmada transferans/karşıt transferans olarak adlandırılır yani danışan ve danışmanın birbirine anlam yüklemesi..sizin ,size yardım eden birine masumca duygular beslemeniz ve onun yanında huzur bulmanız çok normal ,ve hemen hemen bütün seanslarda olabilecek bir şey..yani bunu psikoloji eğitimi almış ,alan herkes bilir ve yadırgamaz..yanlışı yapan kişi psikologunuz..muhtemelen danışmanız sürerken bunu farketmiş ve kendini geri çekmiş , sizi refere etmeliydi (yani başka bir psikologa yönlendirmeliydi) ya da bu duyguların üzerinde durmalıydı..kendisi belli ki sizi gözüne kestirip, danışma bitince görüşmeyi daha 'etik' ve ahlaki bulmuş..ki bu kendisini aklamaz..tam olarak hatırlamıyorum ama psikolog-danışman ilişkisi bittikten sonra 5 yıl kadar süre geçmeden iki kişi arasında ilişki olamaz , yani Amerika'da öyle..bunu sınırlayan yasalar var..bunları çok yanlış hatırlıyoda olabilirim..bilemiyorum sanırım seviyosunuz da , ama ne bileyim intikamvari bişey düşünüyosanız , ilişkiniz olduğunu ve danışman-danışan ilişkisinin suistimal edildiğini kanıtlayıp mahkemeye verebilirsiniz..belki lisansı bile iptal olabilir -.-

ne hissediyosunuz , ne düşünüyosunuz bunu sizden başka hiç kimse anlayamaz , ve sizin için hiç kimse karar veremez..zannnediyorum eğitim imkanınız var , çok güzel bir aileniz de var..yazık etmeyin..
 
baştan sona okudum ama yapılan yorumları okumadım.. çünkü bu konuda kk'nın ne kadar acımasız olduğunu bilirim, belli ki çaresizlikten burda konu açmışsın ve çok samimi dualar etmişsin..
Umarım bir an önce kurtulursun ve yoluna devam edersin.. iyi bir üniversitenin iyi bir bölümünde okuyorsun, senin yaşındayken insan duygularını fazlaca önemsiyor ve peşinden gitmek istiyor ama zamanla görüyorsun peşinden gitmen ve gitmemen gereken şeyleri..

olayı etik olarak değerlendirmeyeceğim yalnızca uğradığın zarardan dönmeye bak derim

bu insan sana bir şey katmaz ve mutlu etmez, çünkü en başta yaş farkından dolayı sürekli kendini seninle kıyaslayarak yarış yapmaya ve sana yetmeye çalışacaktır, ayak uyduramayacağı zamanlarda da hırçınlaşıp seni yıpratacaktır..

hayatının kontrolünü eline al ve yoluna devam et..
 
Ben daha bu eşini aldatan erkeklerin karılarıyla ayrı olmayan,boşanma arefesinde olmayanını tanımadım )) Tanıyan varsa beri gelsin..

Hep bir ağızdan sözlemişlercesine ''Karımdan şunca yıldır ayrıyım'' yalanını atıp hatta ve hatta olayı daha ileriye götürerek utanmasalar ZORLA (!) evlendirildim diyecekler kaldı ki onu da dese/deseler şaşırmazdım..

Sen o psikologa bir sorunun olduğu için gittin ve bir sorunla hemde daha beteriyle ayrıldın..Değer miydi ?

Sen daha birkaç aylık ilişkinin verdigi acıyla neredeyse bir sayfayı kendine ayırıp tonca hem kendine hem ona giydirmiş o da yetmemiş karısına bile ara paragraflarda giydirivermişsin..

ALLAH bilir eşi gelip yazsa kaç sayfa sürecekti bu adamla olan hikayesi..Keşke gelsede yazıverse ama nerdeee..

Kötü de olsa iyi de olsa o onun eşi kuzum sizene ailevi sorunlarından ? Bu onların meselesiyken o kadından fazla derd etmişsiniz onların aile içindeki sorunlarını..Ayıp denen birşey var.

Bebek desem bebek değilsin hoş bu kadar şeyi yaşamaya cesaret eden aklı başında olgun kadınlara taş çıkarırcasına bir deneyimin var..Dilimi ısırdım desem yeri var..

19 yasındasın bilmem farkında mısın ? tek derdin kariyerin olmalıydı...Yükselmeyi şiar bellemeliyken sen battıkça batmayı kendine layık görmüşsün..

İnsan ne ederse kendine eder abicim..Kimse kimseye musade etmedikçe incitilemez yada incitilse bile onda bırakacak etkinin dozunu bile kendi ayarlar kanısındayım..Boyundan büyük işlere kalkışmışsın..

Hipokratın kemikleri sızlıyor olmalı adamı mezarında ters döndürdüler :KK14:
 
tiksinme ne kendinden nede kimseden... sadece affet, affet ki her şeyi daha çabuk unut,kendine gel.

olacakların önüne geçemeyiz yada bazen mantığımızı kullanamayız.

her şey insanlar için, kimse sütten çıkma ak kaşık ta değil.

yeni bir yol çizmek için öyle gençsin ki karartma hayatı kendine.

gelecek hayatında insanlara nasıl yaklaşman gerektiğini öğretsin bu sana.

kendinden uzaklaşırsan yine hatalar yaparsın. kendini kabul et ve geleceğine odaklan.

kendine inan,başarırsın. :KK31:


Kendinden uzaklaşma konusunda çok haklısınız. Daha önceki hatalarım bu yüzdendi kendime saygımı kaybedip kendimi unuttum. Teşekkür ederim...
 
Sana birşey diyeyim mi...Adamın karısı dünyanın en kötü kadını da olsa,en iyi kadını da olsa birşey farketmez.
Evli mi ? Evli.
Aslına bakarsan bu olayda,adam bekar bile olsa elle tutulur birşey yok.
Onca yaş farkı,baskı,hakaret vs...
Ve herşeyden önce etik değil.

Ha kitabına uydurmuş,seanslar bitince öpüvermiş.
Fakat bu adam,senin beyninin bütün kıvrımlarında saklı olan ne varsa hepsini biliyor.
Sen eski erkek arkadaşından bahsederken,bütün duygularını,düşüncelerini,beklentilerini,korkularını öğrendi.

Başka şartlarda tanışsan yüzüne bile bakmayacağın bir adam olduğuna eminim.
Açık açık senin zaaflarını ve kendi pozisyonunu kullanmış.
Ondan uzaklaşıp kendi yaşıtlarınla ve kendine denk arkadaşlarınla zaman geçir.
Seni rahatsız ederse,şikayet edeceğini söyle.
Sana ulaşmasını engellemek için numara değiştirmek,face varsa kapatmak gibi tüm önlemleri al derim.

Kırmızılı kısımda sonuna kadar haklısınız. Ne bulduğumu sık sık sorguladım ve bir sonuç bulamadım. Facemi bulamaz, numaramı biraz zorlarsa bulur ama saklarsam onu da bulamaz.
 
Canım kendine gel , sen neden kendine bu derce bir zarar veriyorsun
yazımından anladığım kadarıyla çok zeki bir kızsın eminim çok iyi bir üniversite iyi bir bölümde okuyorsun
klasik olacak ama hiçbir erkek için kariyerinden geleceğinden olma
yaşadıkların çok doğal duygular daha 19 yaşında aşk acısı çeken bir masum genç kızken bu adamdan yardım almaya gitmişsin , o boşluk anında adamda işi biliyormuş seni kendine bağlamış aşık etmiş
erkeklerin klasik aşık etme yalanları yok senden çocuğum olsun , yok eşimle boşanıyoruz falan filan hepsi yalan ama sen nerden bileceksin daha hayatı yaşamadan böyle bir adam karşına çıkmış
bağımlılık gibi bir duygu yaşamay başlamışsın sanki hayatının anlamı merkezi o adammış gibi düşünüyorsun ama sende o adamdan sıkıldığının farkına varmaya başlamışsınki kurtuluş yolları arıyorsun
hani sgaradan kurtulmak için birden içmeyi bırakırsın ya sende aynı tekniği bu adamı hemen hayatından çıkararak ve asla iletişime girmeyerek yapmalısın
ilk zamanlar çok acı çekersin ama zamanla beynin ruhun rahatlar
aksi halde panikatak kapıda , seni korkutmak istemem ama ben 2 senedir panikatak hastasıyım ve ne kadar zor bir hayat yaşıyorum anlatamam
kısaca şöyle diyeyim bazen bu hastalığı çekeceğime öleyim diye dua eder noktaya geliyorum
ayrıca aileni bu saçma adam için daha fazla üzme
beraber olmamışsın daha çabuk hayatından çıkarırsın , hoş beraber olsanda çıkarmalısın

Çok geçmiş olsun, Allah şifa versin size en acilinden bende bunun henüz küçük versiyonu varmış, öyle demişti doktor. Anksiyete bozukluğu. Yine içim daralıyor, her şey kapkaranlık, sanki çıkmazda gibi hissediyorum, göğüs kafesimde bir şey sıkışıyor sıkışıyor kalıyor, insan ölsem de geçse diyor değil mi ölümü çok sık arzuluyor o an :KK14: Bugün yok yere ağladım, bağırdım, çağırdım kendi kendime, en sonunda nefesim yetmedi sustum.
 
yorumların hepsini okumadım ,belki söyleyen olmuştur bunun için de özür diliyorum..
yaşadıklarının ağırlığını ve önemini senden başka hiç kimse anlayamaz , sadece bu durum için söylemiyorum ,bir yerin acısa bile bunu sadece sen hissedersin ,başkaları değil..Allah yardımcın olsun , belki söylemesi kolay diceksin ama madem bu kadar kanatıyo seni kes at , kangren olan kolun tamamı kesilir ya..zor olur ama en azından bir çıkış yolu bulabilirsin..

Psikoloji eğitimi alıyorum ve yaşadığınız şey danışmada transferans/karşıt transferans olarak adlandırılır yani danışan ve danışmanın birbirine anlam yüklemesi..sizin ,size yardım eden birine masumca duygular beslemeniz ve onun yanında huzur bulmanız çok normal ,ve hemen hemen bütün seanslarda olabilecek bir şey..yani bunu psikoloji eğitimi almış ,alan herkes bilir ve yadırgamaz..yanlışı yapan kişi psikologunuz..muhtemelen danışmanız sürerken bunu farketmiş ve kendini geri çekmiş , sizi refere etmeliydi (yani başka bir psikologa yönlendirmeliydi) ya da bu duyguların üzerinde durmalıydı..kendisi belli ki sizi gözüne kestirip, danışma bitince görüşmeyi daha 'etik' ve ahlaki bulmuş..ki bu kendisini aklamaz..tam olarak hatırlamıyorum ama psikolog-danışman ilişkisi bittikten sonra 5 yıl kadar süre geçmeden iki kişi arasında ilişki olamaz , yani Amerika'da öyle..bunu sınırlayan yasalar var..bunları çok yanlış hatırlıyoda olabilirim..bilemiyorum sanırım seviyosunuz da , ama ne bileyim intikamvari bişey düşünüyosanız , ilişkiniz olduğunu ve danışman-danışan ilişkisinin suistimal edildiğini kanıtlayıp mahkemeye verebilirsiniz..belki lisansı bile iptal olabilir -.-

ne hissediyosunuz , ne düşünüyosunuz bunu sizden başka hiç kimse anlayamaz , ve sizin için hiç kimse karar veremez..zannnediyorum eğitim imkanınız var , çok güzel bir aileniz de var..yazık etmeyin..

Ben gitmek istemedim, bırakmak istedim. Karşısında ağladım beni zor durumda bırakıyorsunuz, yangına körükle gidiyorsunuz daha kötü oluyorum, takıntı haline getiriyorum dedim. Bir nevi itiraf ettim duygularım olduğunu. Başka psikoloğa gönderin dedim ama allem etti kallem etti yine ikna etti beni bir yere gidemedim. Aksine yangına körükle gidiyorsunuz dediğimin akşamı mesajlar atmaya başladı. Neden ben senin abinim demiyorsunuz, karşılık veriyorsunuz diye ağladığımı biliyorum. Ama aradan iki hafta geçmedi bana aşkım dedi prensesim dedi. Biz danışan değil, sevişeniz esprisinden sonra çok korkmuştum. Sevişmek kelimesi tabuydu bende ve bundan ne kadar korktuğumu biliyordu. Kendimi korkularıyla, acılarıyla alay edilmiş, duyguları sömürülmüş gibi hissediyorum. Asla evlenmeden biriyle birlikte olma kaldıramazsın ben birbirimizi sevmek anlamında dedim demişti ama şimdi dile getirdikleri tuhaf oldu. Daha anlatsam neler var. O gün acelem var deyip kaçmıştım ben. Onlar son çırpınışlarımdı. O benim gözümde ideal erkek olmuştu o dönemde şimdi o ideali yıktığı için çok öfkeliyim. İntikamvari bir şey düşündüm ama al lisansımı senin olsun dedi ama bu kadar sakin kalacağını düşünemiyorum, kariyeri her şeyi.
 
Son düzenleme:
daha 19 yaşında gencecik bi kızsın. güzel bi ünv.de güzel bi bölüm diyosun. hayatının özenilecek bi hayat oldugunu söyluyosun. E canım bnım bunlrın farkındasın madem neden özenılcek o hayatını bırakıp annenı babanı üzüp beş kurus etmez insanlar için üzülüyosun kendini yıpratıyosun. Evli olmasını geçtim sana hakaret eden biriyle olmaz ilerde kendıne olan güvenini kaybeder söner gidersin. Adam nasıl bi doktorumuş ki hastasıyla aşk yaşıyomus yazık. O senin yaranı sarmak için ordayken sende daha büyük yaralar açmış belli. Benim sana söyleyeceğim ; başka güvenilir bi doktora git ve tedavini ol 19 yaşında değmeyen biri için hayatını mahvetme ki kimse senden daha değerli değil unutma. hadi 1 seneni kaybet ama sendye okuluna devam et ailenle aranı düzelt ve kafana takma belki biraz klişe olacak ama 2-3 sene sonra bunları hatırlayıp güleceksin belkide. Umarım hayatında herşey yoluna girer
 
baştan sona okudum ama yapılan yorumları okumadım.. çünkü bu konuda kk'nın ne kadar acımasız olduğunu bilirim, belli ki çaresizlikten burda konu açmışsın ve çok samimi dualar etmişsin..
Umarım bir an önce kurtulursun ve yoluna devam edersin.. iyi bir üniversitenin iyi bir bölümünde okuyorsun, senin yaşındayken insan duygularını fazlaca önemsiyor ve peşinden gitmek istiyor ama zamanla görüyorsun peşinden gitmen ve gitmemen gereken şeyleri..

olayı etik olarak değerlendirmeyeceğim yalnızca uğradığın zarardan dönmeye bak derim

bu insan sana bir şey katmaz ve mutlu etmez, çünkü en başta yaş farkından dolayı sürekli kendini seninle kıyaslayarak yarış yapmaya ve sana yetmeye çalışacaktır, ayak uyduramayacağı zamanlarda da hırçınlaşıp seni yıpratacaktır..

hayatının kontrolünü eline al ve yoluna devam et..

Bu konu ortada yokken de ayak uyduramıyordu, heyecandan mutlu gibi hissediyordum sanırım ama hiç hayalimdeki gibi değildi, haklısınız yani teşekkür ederim
 
Ben daha bu eşini aldatan erkeklerin karılarıyla ayrı olmayan,boşanma arefesinde olmayanını tanımadım )) Tanıyan varsa beri gelsin..

Hep bir ağızdan sözlemişlercesine ''Karımdan şunca yıldır ayrıyım'' yalanını atıp hatta ve hatta olayı daha ileriye götürerek utanmasalar ZORLA (!) evlendirildim diyecekler kaldı ki onu da dese/deseler şaşırmazdım..

Sen o psikologa bir sorunun olduğu için gittin ve bir sorunla hemde daha beteriyle ayrıldın..Değer miydi ?

Sen daha birkaç aylık ilişkinin verdigi acıyla neredeyse bir sayfayı kendine ayırıp tonca hem kendine hem ona giydirmiş o da yetmemiş karısına bile ara paragraflarda giydirivermişsin..

ALLAH bilir eşi gelip yazsa kaç sayfa sürecekti bu adamla olan hikayesi..Keşke gelsede yazıverse ama nerdeee..

Kötü de olsa iyi de olsa o onun eşi kuzum sizene ailevi sorunlarından ? Bu onların meselesiyken o kadından fazla derd etmişsiniz onların aile içindeki sorunlarını..Ayıp denen birşey var.

Bebek desem bebek değilsin hoş bu kadar şeyi yaşamaya cesaret eden aklı başında olgun kadınlara taş çıkarırcasına bir deneyimin var..Dilimi ısırdım desem yeri var..

19 yasındasın bilmem farkında mısın ? tek derdin kariyerin olmalıydı...Yükselmeyi şiar bellemeliyken sen battıkça batmayı kendine layık görmüşsün..

İnsan ne ederse kendine eder abicim..Kimse kimseye musade etmedikçe incitilemez yada incitilse bile onda bırakacak etkinin dozunu bile kendi ayarlar kanısındayım..Boyundan büyük işlere kalkışmışsın..

Hipokratın kemikleri sızlıyor olmalı adamı mezarında ters döndürdüler :KK14:

Ben o kadının sevgilisine de kendime de acıyorum. Adama giydiririm sonuna kadar hakkım var da kadına giydirecekse kendi sevgilisi giydirsin, onun günahına giremem bir de. Dert etmemek elimde değil artık öyle bir takıntı haline geldi ki acaba karşılaşır mıyım, yüz yüze gelir miyiz, işyerinin olduğu sokağa giremiyorum korkudan, camda, kapıda görürüm diye. Ben eşine kendimden çok acıyorum. Ben mahvoldum evet ama 1 yılım mahvoldu, o kadına daha çok yazık ama bunu düşünmek yaralarımı sarmıyor :KK43:

Dışarıdan o kadar büyük, cesaret edilmesi gereken şeyler olduğunun farkında değildim, insan içindeyken anlayamıyor...
 
X