Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Yazacaklarım çok uzun, okur musunuz bilemiyorum ama artık çaresizim Ve lütfen tamamını okumayanlar başlığa göre yorum yapmasınlar ve rica ediyorum konumun kendi isteğim dışında kapatılmasına sebep olmayın, kavga etmeyin lütfen. Elim kolum bağlı, hareket edemiyorum Birçoğunuz benden büyüksünüzdür, diliyorum ki saf, kullanılan, sömürülen bir genç kıza bir akıl verirsiniz...
Ben 19 yaşında üniversiteli bir genç kızım. Sitede üyeliğim vardı normalde. Pek aktif bir üye olmasam da o üyeliğimi rahat kullanabilmek için adminlerden izin alıp bu üyeliği açtım. Sizinle gerçekte yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum. Bana yardım edin, bir akıl verin, destek olun ne olur, kimsem kalmadı ondan başka Evet kk için ne kadar uygun bir konu farkındayım ama artık çarem yok. Kim ne dediyse olmadı, bitmedi içimdeki sevda ve bıktım, tükendim Öncelikle siz bana sövüp saymadan şunu söyleyeyim, kimsenin yuvasını yıkmadım, eminim bundan, o konuda içim rahat.
Her şey eski sevgilimin tacizine uğramamla ve ona gitmemle başladı. Suçluluk duyuyordum, erkeklere yaklaşamıyordum, korkuyordum herkesten ve o ellerimden tuttu. Kimdi o? Psikoloğumdu, abimdi, babamdı, dostumdu, sırdaşımdı ve muhabbetine doyulmayandı. Zamanla iyi etmişti beni. Ufacık bir fantezim olmuştu o benim, zaman zaman hayal ederdim kollarında olmayı, onu öpmeyi, koklamayı yeniden bir erkeğe güvenebilmeyi, sanırım bana o güveni sağlamıştı ki ondan başka bir erkeğe asla yaklaşamam gibi hissediyordum Ama bilirdim öğretmenine aşık olmak gibiydi bu, gerçek olmayacaktı ki ne zararı vardı böyle hayaller kurmanın?
Sonra birden her şey değişti. Bana hitabı, tavırları, bakışları. Biliyordum o da bir şeyler hissediyordu ama kendimi kandırıyor muyum diye korkuyordum. Her seansa heyecanla süslenip gidiyordum. Odasının kapısını açtığında midem adeta ters dönüyordu, nefesim tıkanıyordu. Az sonra gelip elimi sıkacak Hoş geldin. Deyip yine kalbimi sızlatan anılarımla baş etmeme yardım edecekti. Her seansı sabırsızlıkla bekliyordum acaba bu sefer ne diyecek, kendini nasıl açık edecek diye ip uçları arıyordum. O kendini anlatıyordu, ben kendimi. Psikolog-hastadan çok iki dost gibiydik. O bana sızlanıyordu ben ona. Birbirimizin yaralarını sarıyorduk ve öyle darmadağın bir haldeydi ki. Pasaklıydı, çökmüştü, gözlerinde ışık yoktu.
Ve tüm seanslar bitti. Artık gitmem gerekmiyordu. Bana mesaj attı seni bekliyorum diye ve yanına gittim. O gün sarıldık. Bunu birkaç seanstır yapıyorduk zaten, ben onun güvenli göğsüne kafamı koyuyordum ikimiz ayakta sarılıyorduk. Ve o an öpüştük. Her şey başladı. Öyle tatlı öyle güzeldi ki. Bir an kurduğum tüm fanteziler gerçek olmuştu. Herkesten gizli yaşıyorduk onun mesleği karalanmasın diye, kimselere anlatamıyordum ama bunu içimde tutmak çok tatlıydı. Sonra nihayet üniversiteye gittim, ondan uzağa. Ama devam ettik.
Birkaç ay sonra evli olduğunu öğrendim
Bir arkadaşım vasıtasıyla
O an yıkılamadım bile. Hiçbir şey hissedemedim, anlamadım başıma geleni. Sonrasında küfrettim, sövdüm, saydım, dağıldım. Hala dağılmaya, parça parça olmaya devam ediyorum
Seni kaybetmek istemedim, beni kabul etmeyeceğini düşünüyordum, ben birkaç yıldır annemle yaşıyorum ve bu mevzu kendiliğinden bitecek zaten, o vakit seni bununla yıpratmak istemedim dedi bana. İnanmadım sövdüm, saydım ama en nihayetinde anladım, eminim aynı evde yaşamadıklarından. Bu bir mazeret miydi? Asla. Kağıt üstünde de olsalar evlilerdi. Ben formaliteye çok takılan bir insanım. Ben bekarım, seninim, oradaki yazı önemli değil zaten bitecek dedi. Çekişe çekişe bitiremiyorlardı ve en sonunda avukat mal paylaşımı yapın öyle gelin demişti. Kadın ev ve yazlık olmadan asla diyordu, bizimki de Cebimde 5 kuruşum yok her şeyi nasıl başkasına veririm onun yerine satarım para gelirim olur diye. Dinletemedim İnatlaşma hatan ne ise öde işte, daha kötü olacak. Dedim ve olacak biliyorum. Kadın az bile yapıyor, biri bana bunları yaşatsa donunu elinde bırakmam. O yüzden tanıdığımda bunca dağınıkmış hayatı. Kadın başkalarıyla, o da başkalarıyla İkisi de çok yanlış bir evlilik olduğunu düşünüyor.
Nasıl insanlar midem almıyor Madem boşanın öyle başkalarının hayatına girin, yıkmayın Ezip geçmeyin Belki o kadının sevgilisi de aynı şeyleri yaşıyordur benimle Allah ona da sabır versin...
Hoş belki kadın bir dikiş tutturmuştur, evlenmeyi bekliyordur boşanıp da sevgilisiyle ama bizimki bana kadar tutturamamıştı. Ayağa kaldırdım, ellerinden tuttum, ilk defa gözlerinin için güldü, aşkla dans etti, utanmadı şarkılar söyledi, şiirler ezberledi, ölene kadar bu kadının peşindeyim diye bağırdı. Kendine çeki düzen verdi, meğer o simsiyah kıyafetlerin altında ne kadar çocuksu bir gülüşü varmış, ilk defa ben gördüm Ve aşık oldum Ve emindim ki o da deli gibi aşık olmuştu. Aramızdaki çekimi tarif etmek imkansızdı. "Çocuklarım senden olmazsa diye çok korkuyorum, ne olur son ana gelip de bırakma beni" diye ağlıyordu. Bir insanın gözlerine bakınca anlarsınız ya anlamıştım işte doğru olduğunu ama tüketti bu ilişki, yaşananlar, kaldıramadım...
Bana evlenme teklif etti. Ne akla hizmetse kabul ettim ve ailemin karşısına çıkıp karşı durdum, bu adamla evleneceğim diye. Annem yıkıldı, ağladı, ben seni bu adama mı vereceğim diye, bunun için mi emek verdim, çökmüş, mahvolmuş seni de kendi gibi yapacak diye. Babamın tansiyonu fırladı, sinirleri laçka durumda, ona da aynı küçük beyaz haplardan yazdı doktor. Midesi çok kötü biliyorum. Ben ne hayırsız, ne acımasız bir evladım, kardeşim kıyamam daha küçük hiç anlamadı olanları ama aramızda gidip geldi ağladı nolur barışın diye
Aylardır ölüyorum, içimde bir şeyler parçalanıyor parçalanıyor ama nereden buluyorum bunca umudu hiç tükenmiyor. Hep korkuyorum ya bitmezse diye, ya kandırılırsam diye, ya minicik elleri ona ben veremezsem diye, ya o çok duymak istediği, özlemini çektiği baba sözcüğünü ben duyuramazsam diye
Ya onun kollarında huzurla uyuyamazsam, ya bir daha sarılamazsam, bakamazsam gözlerine
Gençliğim, eğitim hayatım, kariyerim bir çok şeyden vazgeçtim onun yüzünden... Ne için... Peşimde onca insan varken gencecik babam yaşında bir adama saplanıp kaldım... Ne dünüm belli ne yarınım...
Şimdi kim tutacak, kim kaldıracak ayağa beni. Hep hayalini kurduğum hayata sahiptim. Türkiyenin sayılı üniversitelerinden birinde çok güzel bir bölüm kazanmıştım. Geleceğim parlaktı ama aylardır okula gidiyor muyum gitmiyor muyum farkında değilim. Aylardır mesleğimi, geleceğimi düşünemiyorum. Günüm gecem o olmuş sanki. Onunla görüşeceğim gün giyeceğim diye giymediğim elbiseler, bitmesin diye kullanmadığım fondötenler var. Kafayı yediğimin farkındayım.
Histerikleşiyorum, sinir krizleri geçiriyorum, ağlıyorum, bağırıyorum, çağırıyorum. Sinir hastası oldum artık küçük beyaz haplarım var. Kullanmıyorum. Doktor bu halde gidersem panik atak olacağımı söyledi açıkça. Aklımı yitirmek üzereyim. Kronik migren hastası oldum bu olaydan sonra, başım yanıyor, saplanıyor gibi oluyor neredeyse her gün ve birkaç haftadır da kalbime sancılar giriyor, yakında onun için de doktora gideceğim. Herkesten gizli bir hayatım var.
Ben, 19 yaşındaki ben bunları yaşamayı hak edecek ne günah işledim Allahım, kimin ahını aldım da bunlar geldi başıma Artık 30 yaşındaki bir kadın kadar hayattan bezmiş bir haldeyim, insanlara merhaba diyecek, gülümseyecek takatim bile kalmadı Gözlerimin altı kırıştı, çöktü, gülemez oldum...
Ben bunları yaşamak istemedim hiç. En fazla birinin sevgili olma teklifini geri çevirip kalp kırmışımdır Sevgilisi olan erkeğe canım bile dememişimdir
Hor görüldüm, küfür etti, fiziksel olmasa da psikolojik şiddet ve baskı gördüm, öfkelendiğinde görüyorum. Eziyor, aşağılıyor. Beni paranoyaklıkla, kendimi kontrol edememekle suçluyor. Söyleyin siz olsanız delirmez misiniz? Hele ki 39 yaşındaki kadının bile kaldıramayacağı kadar ağır olan bu şeyleri 19 yaşındaki bir kız olarak nasıl kaldırabilirim? Ben tecrübeli değilim ki idare edeyim.
Ve -tacizimi saymayın- ilk defa bana kendi isteğimle dokunan erkek o Bana tamamen sahip olmadı, fiziksel olarak sağlamım ama ne fark eder bu bile ahlanmama yetiyor zaman zaman Kendimi kirli hissediyorum onu öptüğüm, kokladığım için. Seçme şansım olmadığı için. Başlangıçta Seninle 5 yıl sevişmesem de olur. Derdi evlenene kadar yani. Şimdi Hep aynı şeyleri yapıyoruz, sıkıcı oluyor, uzun yıllar beraberiz Allah izin verirse, nereye kadar gidecek böyle? Madem hiçbir şey yapmayalım, sadece oturalım muhabbet edelim öyle. Diyor ve ben şok oluyorum tanıyamıyorum sevdiğim adamı artık
şakamısın sen......
Neden bana seçim yapma şansı sunmadın, neden en başından söylemedin ben evliyim, böyle böyle bir durumum var kabul ediyorsan et diye neden söylemedin uğruna aklımı yitirdiğim sevgili adam? Ben kabul etseydim gıkımı çıkarmazdım, ben seçtim derdim ama ben seni öperken, senin saçlarını okşarken öptüğüm adam seçtiğim adam değildi Bana dokunan adam sen değildin
Hep elimden tutacak, hayatı dolu dolu yaşayacağım bir aşk istedim. Sevdiğimin boşanma davalarını takip etmek istemedim, acaba olacak mı önümüzdeki ay demek istemedim. Hep bunun kaygısıyla yaşamak istemedim. İstemiyorum da ama o ellerimi bırakırsa ben nereye düşeceğim, kim tutacak beni, kim psikoloğum olacak, aşığım, sırdaşım olacak?
Bazen de diyorum ki boşansa ne değişecek. Seni aşağılayan, küfreden, hor gören senden 20 yaş büyük baban yaşındaki adam sana ne verebilecek Daha şimdiden beni oraya buraya göndermemeye, arkadaşlarımdan kıskanmaya, ben genç o yaşlı olduğu için kalbimi kırmaya başlamışken, ne olacak ilerisi diyorum
Ben bir kuyuya düştüm ve çıkamıyorum
Allahım bana elini uzatacak kulunu tez gönder ne olursun, tez gönder
Söyleyin ben yeniden nasıl hayata tutunurum, nasıl gülerim, nasıl birine aşık olur, mutlu olurum?
tiksinme ne kendinden nede kimseden... sadece affet, affet ki her şeyi daha çabuk unut,kendine gel.
olacakların önüne geçemeyiz yada bazen mantığımızı kullanamayız.
her şey insanlar için, kimse sütten çıkma ak kaşık ta değil.
yeni bir yol çizmek için öyle gençsin ki karartma hayatı kendine.
gelecek hayatında insanlara nasıl yaklaşman gerektiğini öğretsin bu sana.
kendinden uzaklaşırsan yine hatalar yaparsın. kendini kabul et ve geleceğine odaklan.
kendine inan,başarırsın.
Sana birşey diyeyim mi...Adamın karısı dünyanın en kötü kadını da olsa,en iyi kadını da olsa birşey farketmez.
Evli mi ? Evli.
Aslına bakarsan bu olayda,adam bekar bile olsa elle tutulur birşey yok.
Onca yaş farkı,baskı,hakaret vs...
Ve herşeyden önce etik değil.
Ha kitabına uydurmuş,seanslar bitince öpüvermiş.
Fakat bu adam,senin beyninin bütün kıvrımlarında saklı olan ne varsa hepsini biliyor.
Sen eski erkek arkadaşından bahsederken,bütün duygularını,düşüncelerini,beklentilerini,korkularını öğrendi.
Başka şartlarda tanışsan yüzüne bile bakmayacağın bir adam olduğuna eminim.
Açık açık senin zaaflarını ve kendi pozisyonunu kullanmış.
Ondan uzaklaşıp kendi yaşıtlarınla ve kendine denk arkadaşlarınla zaman geçir.
Seni rahatsız ederse,şikayet edeceğini söyle.
Sana ulaşmasını engellemek için numara değiştirmek,face varsa kapatmak gibi tüm önlemleri al derim.
Canım kendine gel , sen neden kendine bu derce bir zarar veriyorsun
yazımından anladığım kadarıyla çok zeki bir kızsın eminim çok iyi bir üniversite iyi bir bölümde okuyorsun
klasik olacak ama hiçbir erkek için kariyerinden geleceğinden olma
yaşadıkların çok doğal duygular daha 19 yaşında aşk acısı çeken bir masum genç kızken bu adamdan yardım almaya gitmişsin , o boşluk anında adamda işi biliyormuş seni kendine bağlamış aşık etmiş
erkeklerin klasik aşık etme yalanları yok senden çocuğum olsun , yok eşimle boşanıyoruz falan filan hepsi yalan ama sen nerden bileceksin daha hayatı yaşamadan böyle bir adam karşına çıkmış
bağımlılık gibi bir duygu yaşamay başlamışsın sanki hayatının anlamı merkezi o adammış gibi düşünüyorsun ama sende o adamdan sıkıldığının farkına varmaya başlamışsınki kurtuluş yolları arıyorsun
hani sgaradan kurtulmak için birden içmeyi bırakırsın ya sende aynı tekniği bu adamı hemen hayatından çıkararak ve asla iletişime girmeyerek yapmalısın
ilk zamanlar çok acı çekersin ama zamanla beynin ruhun rahatlar
aksi halde panikatak kapıda , seni korkutmak istemem ama ben 2 senedir panikatak hastasıyım ve ne kadar zor bir hayat yaşıyorum anlatamam
kısaca şöyle diyeyim bazen bu hastalığı çekeceğime öleyim diye dua eder noktaya geliyorum
ayrıca aileni bu saçma adam için daha fazla üzme
beraber olmamışsın daha çabuk hayatından çıkarırsın , hoş beraber olsanda çıkarmalısın
yorumların hepsini okumadım ,belki söyleyen olmuştur bunun için de özür diliyorum..
yaşadıklarının ağırlığını ve önemini senden başka hiç kimse anlayamaz , sadece bu durum için söylemiyorum ,bir yerin acısa bile bunu sadece sen hissedersin ,başkaları değil..Allah yardımcın olsun , belki söylemesi kolay diceksin ama madem bu kadar kanatıyo seni kes at , kangren olan kolun tamamı kesilir ya..zor olur ama en azından bir çıkış yolu bulabilirsin..
Psikoloji eğitimi alıyorum ve yaşadığınız şey danışmada transferans/karşıt transferans olarak adlandırılır yani danışan ve danışmanın birbirine anlam yüklemesi..sizin ,size yardım eden birine masumca duygular beslemeniz ve onun yanında huzur bulmanız çok normal ,ve hemen hemen bütün seanslarda olabilecek bir şey..yani bunu psikoloji eğitimi almış ,alan herkes bilir ve yadırgamaz..yanlışı yapan kişi psikologunuz..muhtemelen danışmanız sürerken bunu farketmiş ve kendini geri çekmiş , sizi refere etmeliydi (yani başka bir psikologa yönlendirmeliydi) ya da bu duyguların üzerinde durmalıydı..kendisi belli ki sizi gözüne kestirip, danışma bitince görüşmeyi daha 'etik' ve ahlaki bulmuş..ki bu kendisini aklamaz..tam olarak hatırlamıyorum ama psikolog-danışman ilişkisi bittikten sonra 5 yıl kadar süre geçmeden iki kişi arasında ilişki olamaz , yani Amerika'da öyle..bunu sınırlayan yasalar var..bunları çok yanlış hatırlıyoda olabilirim..bilemiyorum sanırım seviyosunuz da , ama ne bileyim intikamvari bişey düşünüyosanız , ilişkiniz olduğunu ve danışman-danışan ilişkisinin suistimal edildiğini kanıtlayıp mahkemeye verebilirsiniz..belki lisansı bile iptal olabilir -.-
ne hissediyosunuz , ne düşünüyosunuz bunu sizden başka hiç kimse anlayamaz , ve sizin için hiç kimse karar veremez..zannnediyorum eğitim imkanınız var , çok güzel bir aileniz de var..yazık etmeyin..
baştan sona okudum ama yapılan yorumları okumadım.. çünkü bu konuda kk'nın ne kadar acımasız olduğunu bilirim, belli ki çaresizlikten burda konu açmışsın ve çok samimi dualar etmişsin..
Umarım bir an önce kurtulursun ve yoluna devam edersin.. iyi bir üniversitenin iyi bir bölümünde okuyorsun, senin yaşındayken insan duygularını fazlaca önemsiyor ve peşinden gitmek istiyor ama zamanla görüyorsun peşinden gitmen ve gitmemen gereken şeyleri..
olayı etik olarak değerlendirmeyeceğim yalnızca uğradığın zarardan dönmeye bak derim
bu insan sana bir şey katmaz ve mutlu etmez, çünkü en başta yaş farkından dolayı sürekli kendini seninle kıyaslayarak yarış yapmaya ve sana yetmeye çalışacaktır, ayak uyduramayacağı zamanlarda da hırçınlaşıp seni yıpratacaktır..
hayatının kontrolünü eline al ve yoluna devam et..
Ben daha bu eşini aldatan erkeklerin karılarıyla ayrı olmayan,boşanma arefesinde olmayanını tanımadım )) Tanıyan varsa beri gelsin..
Hep bir ağızdan sözlemişlercesine ''Karımdan şunca yıldır ayrıyım'' yalanını atıp hatta ve hatta olayı daha ileriye götürerek utanmasalar ZORLA (!) evlendirildim diyecekler kaldı ki onu da dese/deseler şaşırmazdım..
Sen o psikologa bir sorunun olduğu için gittin ve bir sorunla hemde daha beteriyle ayrıldın..Değer miydi ?
Sen daha birkaç aylık ilişkinin verdigi acıyla neredeyse bir sayfayı kendine ayırıp tonca hem kendine hem ona giydirmiş o da yetmemiş karısına bile ara paragraflarda giydirivermişsin..
ALLAH bilir eşi gelip yazsa kaç sayfa sürecekti bu adamla olan hikayesi..Keşke gelsede yazıverse ama nerdeee..
Kötü de olsa iyi de olsa o onun eşi kuzum sizene ailevi sorunlarından ? Bu onların meselesiyken o kadından fazla derd etmişsiniz onların aile içindeki sorunlarını..Ayıp denen birşey var.
Bebek desem bebek değilsin hoş bu kadar şeyi yaşamaya cesaret eden aklı başında olgun kadınlara taş çıkarırcasına bir deneyimin var..Dilimi ısırdım desem yeri var..
19 yasındasın bilmem farkında mısın ? tek derdin kariyerin olmalıydı...Yükselmeyi şiar bellemeliyken sen battıkça batmayı kendine layık görmüşsün..
İnsan ne ederse kendine eder abicim..Kimse kimseye musade etmedikçe incitilemez yada incitilse bile onda bırakacak etkinin dozunu bile kendi ayarlar kanısındayım..Boyundan büyük işlere kalkışmışsın..
Hipokratın kemikleri sızlıyor olmalı adamı mezarında ters döndürdüler