herkesin zayıf anları ve noktaları vardr. nasıl bir normalleştirmedir bu böyle? buradaki fantezi +18 olmasından değil, yaşça +20 olmasından dolayı en büyük hata zaten!..[/QUOTE
evet kesinlikle herkezin zayıf anları var ama herkezin sebebi aynı olmadığı gibi tedavi olma sürecide aynı değildir, ve her psikolojisi bozulan gittiği doktorla aşk yaşamıyordur tabii, (ki asıl normalleşme duruma bu şekilde yaklaşmanız sanırım) çünkü yalnış zamanda yalnış insan kavramı herkez için geçerlidir fakat hiç kimseninki aynı insan aynı zaman değildir, oyüzden herkesinki herkese aynı standardı doğurmuyor ve herkezin karşınına karakterli insanlar çıkmıyor malesef...
eğer öyle olsaydı, bu kız ne tacize uğrardı, kendisini bekar olarak gösteren evli bir adamın aşk tuzağına düşerdi!
her insan tek başına bireydir ve yaşadıkları toplumsal deneyimlerle denkleştirilemez, çünkü herkez anlatır; yaşayan bilir...
ve yazılanları biraz anlamaya çalışmak isterseniz "empati" yeterli olacaktır!
herkesin zayıf anları ve noktaları vardr. nasıl bir normalleştirmedir bu böyle? buradaki fantezi +18 olmasından değil, yaşça +20 olmasından dolayı en büyük hata zaten!..[/QUOTE
evet kesinlikle herkezin zayıf anları var ama herkezin sebebi aynı olmadığı gibi tedavi olma sürecide aynı değildir, ve her psikolojisi bozulan gittiği doktorla aşk yaşamıyordur tabii, (ki asıl normalleşme duruma bu şekilde yaklaşmanız sanırım) çünkü yalnış zamanda yalnış insan kavramı herkez için geçerlidir fakat hiç kimseninki aynı insan aynı zaman değildir, oyüzden herkesinki herkese aynı standardı doğurmuyor ve herkezin karşınına karakterli insanlar çıkmıyor malesef...
eğer öyle olsaydı, bu kız ne tacize uğrardı, kendisini bekar olarak gösteren evli bir adamın aşk tuzağına düşerdi!
her insan tek başına bireydir ve yaşadıkları toplumsal deneyimlerle denkleştirilemez, çünkü herkez anlatır; yaşayan bilir...
ve yazılanları biraz anlamaya çalışmak isterseniz "empati" yeterli olacaktır!
genel kurallar ve bunlara aykırı davranmak herkese aynı sonucu doğurmaz ama aykırı davranmak durumunda negatif bir sonuç ortaya çıkacağı bellidir. yalnızca yaşanan sonuç, yaşandığı şartlara bağlı olarak herkese farklı standartlar doğuruyor. yani şöyleki, dr una karşı içinden gelen bu seslere kulak vermeye devam ederek, kendinden yaşça büyük ve evli olma ihtimali çok yüksek olan bir insana karşı hislerini akışına bırakması bu kuralların dışına attığı ilk adımdı. dr bu hisleri reddedebilir, onu uyarabilirdi. o zaman da kendini küçük düşürmüş olacaktı. her halükarda attığı bu adım ona negatif bir sonuçla gelecekti...
genel kurallar ve bunlara aykırı davranmak herkese aynı sonucu doğurmaz ama aykırı davranmak durumunda negatif bir sonuç ortaya çıkacağı bellidir. yalnızca yaşanan sonuç, yaşandığı şartlara bağlı olarak herkese farklı standartlar doğuruyor. yani şöyleki, dr una karşı içinden gelen bu seslere kulak vermeye devam ederek, kendinden yaşça büyük ve evli olma ihtimali çok yüksek olan bir insana karşı hislerini akışına bırakması bu kuralların dışına attığı ilk adımdı. dr bu hisleri reddedebilir, onu uyarabilirdi. o zaman da kendini küçük düşürmüş olacaktı. her halükarda attığı bu adım ona negatif bir sonuçla gelecekti...
öncelikle mantıklı yaklaşım! bunu belirtiyim..
ama herkez sizin gibi mantıkla yaklaşamayabiliyor herdaim, ben evli erkeklerle birliktelik yaşayan kızlara tiksinti gözüyle bakıyorum bu tamam, ama bu kız adamın evli olduğunu bilmeden kapılıyor hayallere... anlaması gerekirdi deniyor, herkez uyanık, açık gözlü, kaçın kurrası değilki anlasın, heleki adam gizlemeyi saklamayı kafasına koymuşsa! birde bazı insanlar 3boyutlu düşünemeyebiliyor malesef... bi insanı tanırken objektif eleştiremiyor herkezaman, kimizaman görmek istediğini görebiliyor bilinçaltı... kaldıki burada 19 yaşındaki bi ergen öğrenciden bahsediyoruz.... dr hissedip reddetseymiş ve kız hala peşine düşseymiş yorum yazma gereği bile duymaz ucuz bakardım duruma... ama mağdur bi ergen, ve yaşından büyük olan doktor değil aslında yaşadıkları...
attığı adım sonuç olarak yalnışın ötesi tabii, doktoru bekar zannetmiş de olsa 20 yaş büyük kendisinden fakat gelişme süreci daha acı malesef...
nitekim 19 yaşında bi kızın, tacize uğramış bi kızın, psikolog ihtiyacı duyup doktora başvuran bi kızın kandırılıcak en kolay kız olduğunu düşünürüm ve kalbine dokunulacak en kolay kız olduğunu söylerim...
yavrucum ;sen o adamı aslında bir kurtarıcı ;kara günlerden aydınlığa çıkaran bir çıkış yolu bir ışık olarak görüyorsun...ki adam sadece mesleğini yapmış...senin ona karşı hislerini farkednce kancasını sana takmış
daha yaşın ne ki ;19.......ergenlikten yeni çıkmış hayatının çok başında baharında bir yaş..o yaşlarda birinden az hoşlanmayı aşık olmak sayardık....ve emin ol "çokkkk seviyorum unutamam" dedğin kişiyi öyle bir unutursun ki...ZAMAN derler ya adına o biraz geçince hayat karşına başkasını çıkarınca unutup gidersin....
yaşım 31 ;sana abla hatta anne tavsiyesi;
kimse için geleceğini asla yakma..asla okulunu bırakma..hele de böyle üç kağıtçı insanlar için!
inan yaşın ilerledikçe bakış açın düşünce ve duyguların değişecek..insanları tanımaya başlayacaksın...annen baban bişi diyorsa bilk doğruyu görüyorlar....neler unutulmuyor ki hayatta.ölüm acısı bile unutulduktan sonra...çık gez arkadaşlarınla dolaş..telefon hattını değiştir ve bu adama asla slm bile verme...senin gençliğinden körpeliğinden yaşadığın psikojik çöküntünden faydalanmaya çalışmış bir vampir gibi geldi bana!!
ve gidip senin için ağlayan tansiyonları çıkan üzülen anneciğine babacığına sarıl ufak hediyeler alıp gönüllerini kazan..şükür ki hala yaşıyor ve kızlarını gelecek tehlikelere karşı korumaya çalışıyorlar..
Bugün erken yatacaktım güya....İşten gelmişim iki büklüm oturdum pc başına konunu okudum herkesin yapmayacağı birşey yapıp bir daha okudum.
Sen sadece kendine acıyorsun.Kendine acımakla eline birşey geçemez.Bu hayatta feleğin tokadını yemiş aldatılmış,dayak yemiş,onun bunun koynuna girmiş ama doğru yolu bulup geçmişine sünger çekmiş ve dimdik ayakta duran o kadar çok kadın varken sana ne desem boş gelir.
Silkelen bir kendine gel.Ne acılar unutuluyor seninki bunların yanında devede kulak kalır.
Yaşın 19 karşında senin zayıflığından faydalanmış titpik evli bir adam.
Kendini öyle bir anlatmışsınki yazdıklarının sonu seni yüzlerce erkeğe pazarlayan bir adama varacak sandım.
Şanslısın,en azından birlikte olmamışsın,sana daha kötü şeyler de yapabilirdi,senin bu zaafından faydalanabilirdi.
Ben burada özelimi paylaşan biri değilim.Eşimden önce hayatımda bir tek insan oldu.Unutulmaz dediğimiz ne acılar unutuluyor sen biliyormusun.Çok sevmiştim onu,bırak öpmeyi koklamayı eli elime değse utanırdım.Öyle çocukça masumaneydiki bizimkisi,ilk olan herşeyimi eşimle paylaştım ki bunun için beni yetiştiren ana babama,beni incitmeden seven ve yüreğimde yeri asla doldurulmayacak bir sevgi bırakan ona ne kadar teşekkür etsem azdır.
Sen sevdiğini kendi elleri ile toprağa veren birini gördünmü hiç karşında.Yada sevdiğini parça parça toplayıp birleştirmeye çalıştınmı.Bir ceset torbasında 3 parça bir adam için yana yakıla ağladınmı.
HAYIR sa cevabın ben yaptım,ben unuttum unutmak zorundaydım,hiçbir acı ölene kadar gözyaşı ile hatırlanmaz.Ölüm acısı kadar hiçbir acı yoktur ki geçmesin.Şimdi karşıma çıksa ne yaparım diye düşünürüm bazen.Yerimde olsan sanırım hiç düşünmem ona giderim dersin belki ama ben gitmem.Gidemem.Eşim ve dünya tatlısı 2 evladım var.Gidemem bu hayat sadece benim değil.
Şu yaşadığın hayat sadece senin değil.
Sen aşk acısından bahsederken başka hikayeler oku..Yaşım 34 sana abla tavsiyesi silkelen kendine gel.Üzdüğün o anne ve babanın ahını alma.Bu hayatı sen onlarla yaşıyorsun.Biz kadınlar hiçbir zaman tek kişilik sahnelerin rollerini üstlenmedik.Bizim yaratılışımız asla buna izin vermedi vermeyecekte...
İyi bir ünv.de okuyorum diyorsun.Ama bu adam ne yapmışsa aklını başından almış.Geleceğini kimse için çöpe atma çok pişman olursun.İşte biz kadınların en büyük hatası burada.Uğruna herşeyi bırakıp gidecek erkekler yaratıyoruz hayalimizde ve karşımızdaki erkekte bunları görüyoruz.Yazık sana şu an senin yerinde (ünv.anlamında diyorum)olmak için çalışan çabalayan atama bekleyen burs çıksın diye bekleyen kazanmak için geceleri gündüze katan ne kadar genç insan var biliyormusun.
Şimdi şu saatlerde köprü altlarında yatan nice kimsesizler,ona buna peşkeş çekilen kadınlar,tecavüze uğrayanlar bir cinayete kurban gidenler.
Dua et başını göğsüne koyup ağlayacağın bir annen,seni hatalarınla kabul edecek gözlerinin içine bakıp kızım diyrebilecek bir baban,ablam diye onun kadar kimsenin sevmeyeceği bir kardeşin var.Ve şurada sana destek olmak için sayfalarca yazı yazmış insanlar.Kimseye acımıyorsan ayaklarının altında Cennet saklı o annene acı.Bir erkek uğruna akıttığın o kadının gözyaşlarında boğulursun birgün.
Sana küfürler eden,seni tınlamayan,zaaflarından faydalanan,yalancı bir adam için şu yazdığın cümlelere yazık vallahi.Ne malum senden öncede senin gibi insnalarla aynı şeyleri yaşamadığı.Garantisi varmı yarın sen onun hayatında iken başkaları ile aynı şeyleri yaşamayacağının,yada başka gencecik kızların duyguları ile oynamayacağının..YOK...Öyleyse sendeki bu karamsarlık,bıkkınlık,umutsuzluk,yokolma duygusu neden..(Tansiyonum düştü yazarken valla)
Ölü biriyim artık diyorsun,sen 25 yaşında bir cami tuvaletinden evladının cesedini toprağa veren bir annenin,toprağını avuçlayıp değermiydi oğlum diyen bir babanın feryadınıda duymamışsın ki yaşadığın şu ...ktan acıyı katmerleyip ketmerleyip büyütmüşsün yüreğinde.O ana baba ve ben ölmüyorsam sen hiç ölmezsin merak etme..
Ölmez sağ kalırsak bu sayfanı kaydet bir yerlere 3 ay olmadı 3 yıl 5 yıl sonra tekrar cevap yaz olurmu.
Ama hayatında mükemmel olmasada adam gibi bir adam olsun,iyi bir işin sahibi olarak gel.
Ben ne aptalmışım demeyide unutma sakın.
VESSELAM...............Sözlerimi bir KARACAOĞLAN dizleri ile bitireyim...
Ağacın eyisi özünden olur,
Yiğidin eyisi sözünden olur,
El için ağlayan gözünden olur,
Ağlama hey gözü yaşın sevdiğim.
ne kadar güzel içten bir yazı olmuş arkadaşım her kelimene tek tek katılıyorum
19 yaşındaki bir insanın zaaflarından yararlanan kart bir adam için şu kızcağızın ailesini akkıttığı göz yaşlarına yazık , o adam annesinin akıttığı tek damla yaştan bile değerli değil
konu sahibi arkadaşım bu yazılanları sakla ilerde anne olursan okuyunca anneni ağlattığın için ne kadar pişman olacaksın
Ben gitmek istemedim, bırakmak istedim. Karşısında ağladım beni zor durumda bırakıyorsunuz, yangına körükle gidiyorsunuz daha kötü oluyorum, takıntı haline getiriyorum dedim. Bir nevi itiraf ettim duygularım olduğunu. Başka psikoloğa gönderin dedim ama allem etti kallem etti yine ikna etti beni bir yere gidemedim. Aksine yangına körükle gidiyorsunuz dediğimin akşamı mesajlar atmaya başladı. Neden ben senin abinim demiyorsunuz, karşılık veriyorsunuz diye ağladığımı biliyorum. Ama aradan iki hafta geçmedi bana aşkım dedi prensesim dedi. Biz danışan değil, sevişeniz esprisinden sonra çok korkmuştum. Sevişmek kelimesi tabuydu bende ve bundan ne kadar korktuğumu biliyordu. Kendimi korkularıyla, acılarıyla alay edilmiş, duyguları sömürülmüş gibi hissediyorum. Asla evlenmeden biriyle birlikte olma kaldıramazsın ben birbirimizi sevmek anlamında dedim demişti ama şimdi dile getirdikleri tuhaf oldu. Daha anlatsam neler var. O gün acelem var deyip kaçmıştım ben. Onlar son çırpınışlarımdı. O benim gözümde ideal erkek olmuştu o dönemde şimdi o ideali yıktığı için çok öfkeliyim. İntikamvari bir şey düşündüm ama al lisansımı senin olsun dedi ama bu kadar sakin kalacağını düşünemiyorum, kariyeri her şeyi.
,Dilerim bir gün evlenir, onun da bir gün güzel bir kızı olur, çok çok güzel olur umarım. Etrafında onca yakışıklı, saygılı erkek varken gider onun yaşında birinin tuzağına düşer ki o da çırpınışlarını izler, babamın hissettiklerini hisseder. Elinden bir şey gelmezken ne olur kızımın aklı başına gelsin derken ve kızı aynılarını hissederken umarım beni hatırlar. Gerçekten ah alan taraf kimmiş bunu hatırlar. Kapıma tıpış tıpış gelip özür diler ve her şeyi tüm gerçekliğiyle anlatır. Bunu çok içten diliyorum.