Evlenmek Istiyor Ama Icraat Yok?? Y

Kendisi gitmese de siz gidip erkek arkadaşınızın durumunu anlatsanız? Ona nasıl yaklaşmanız gerektiğiyle ilgili, ona nasıl yardımcı olabileceğiniz onu nasıl yönlendirebileceğiniz ile ilgili danışabilirsiniz. Ya da kendi yas döneminizle ilgili yardım alsanız belki o da bunun normal, gayet doğal bir şey olduğunu, insanların yardıma ihtiyacı olabildiğini fark edebilir dolaylı olarak.

Uzaklaşmak yerine birbirinize en çok sarılmanız gereken dönemde kendini kapatıyor. İkinizin de başı sağolsun. Belki sizin de dışarıdan göründüğünüz kadar sağlam olmadığınızı fark eder, sizin de acınızı görürse size karşı daha açık olabilir.
Birlikte gitmeyi de teklif ettim ama kabul etmedi. İşe tam anlamıyla geri döndügümde psikoloğa gitmeyi düşünüyorum bende belki dediginiz gibi o zaman gelmek isteyebilir. Benim çokta güçlü olmadığımı o da biliyor hemde adı kadar iyi biliyor. Sadece bir hayat kurma çabam var ve onun için boğuşuyorum dertlerimi unutmama da yardımcı oluyor o kadar. Bilemiyorum belki de benim güçsüzlüğümü görüp dik durmaya çalışıyodur ama bazı şeylerin üstü kapatılamiyor. İnanın kafam allak bullak..
 
Ayrılmaya bahane aramak değil şu an ayrılmak gibi bir niyetim yok zaten. Sadece bir çabası olsun arayısta olsun istiyorum. Bunu kendimden çok onun için istiyorum zaten. Yoksa onun şu an kazandığı paradan ya da çalıştıgı işten fayda sağlamak gibi bir gayem yok ki. Ama bu bunalım sürecinden onu nasıl çıkaracağımı da bilmiyorum. Nasıl konusmam gerektiğini de bilmiyorum. Dediklerinizi ona söyledim zaten beni onaylıyor sadece. Içimde bu bile yeterli ama onun hayatını yeniden kazanması gerekiyor çünkü işsizlikte onu depresyona sürüklüyor. 31 yaşın gec olduğunu iş anlamında dile getiriyorum sadece çünkü özel sektör genellikle genç, yeni mezun insanları işe alıp deneme süresinde çalıstırıp sonrasında yollarını kesmek niyetinde genellikle. Aradan tabi ki sıyrılanlar oluyor herkes kendi zamanında yaşıyor hayatı orası ayrı.

Babamın sürecine gelirsek ben tabii ki dahil olmak isterdim ama inanın bizim sürecimiz çok çok sancılı geçti. Zaten babamın son 4 ayında annemden başkası ona bakamazdı çünkü boyundan aşağısı felçliydi ve ne bizim onu öyle görmemizi istiyordu ne de biz onun temel ihtiyaclarını karsılayabilirdik mahremdi çünkü. Kendisi de annemde burda kalmamı istediği içinde ben sürekli yanlarına gidip geldim. Yaşamasını inanın çok istedim fiilen yanında olamasamda yaşatmak için bir o kadar uğraştım. Onu iliklerime kadar anlıyorum bu yüzden. Ona neyin iyi geleceğini de biliyorum. Sadece doğru yolu doğru şekilde göstermenin yolunu bilmiyorum o kadar
Acını paylaşıyorum ve kendim de benzer bir süreci yaşadığım için anlıyorum. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun huzurla uyusun babacığın.
Çalışmak tabii ki iyi gelecektir ama her insanın acıyı yaşama şekli farklı. Hiçbir belirti göstermese de maskeli depresyon geçiriyor bile olabilir. Dört ay çok erken ve yaşım geçiyor kendimi toparlayayım diye akılla mantıkla bu işin içinden çıkamaz.
Mrs Delfino önermiş bak çok güzel fikir. Bence sen de acını yaşayamamışsın daha. Bir psikoloğa sen gitmeye başlasan ve sana iyi geldiğini gördükçe belki önce ablasını sonra kendini gitmeye ikna eder. Senin de ihtiyacın var belki sen de kaybının yarattığı travmayla bu kadar aceleci ve akılcı düşünüyorsun.
İçinde olanı biteni biz bilemeyiz ki...
Her şeyin ötesinde merhametli ve iyi kalpli bir adam emeği hakediyor. İnan evlendiğinde en önemli şeyin vicdan ve merhamet olduğunu anlayacaksın.
 
Herkesin aciyla basetme yolu baska. Siz hemen toparlayabilmissiniz ama o belli ki calisacak durumda degil su an. Zaten ha deyince de evlenemezsiniz su ortamda. Biraz zamana birakin.
 
Acını paylaşıyorum ve kendim de benzer bir süreci yaşadığım için anlıyorum. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun huzurla uyusun babacığın.
Çalışmak tabii ki iyi gelecektir ama her insanın acıyı yaşama şekli farklı. Hiçbir belirti göstermese de maskeli depresyon geçiriyor bile olabilir. Dört ay çok erken ve yaşım geçiyor kendimi toparlayayım diye akılla mantıkla bu işin içinden çıkamaz.
Mrs Delfino önermiş bak çok güzel fikir. Bence sen de acını yaşayamamışsın daha. Bir psikoloğa sen gitmeye başlasan ve sana iyi geldiğini gördükçe belki önce ablasını sonra kendini gitmeye ikna eder. Senin de ihtiyacın var belki sen de kaybının yarattığı travmayla bu kadar aceleci ve akılcı düşünüyorsun.
İçinde olanı biteni biz bilemeyiz ki...
Her şeyin ötesinde merhametli ve iyi kalpli bir adam emeği hakediyor. İnan evlendiğinde en önemli şeyin vicdan ve merhamet olduğunu anlayacaksın.
Öyle haklısınız ki. Merhametli oluşu benimde çok hosuma gidiyor. Şu an ismini hatırlayamadım ama yorumlarda biri şey demisti -bu adam ilerde sana bir şey olursa yine depresyona girip çocuklara bakmayacak mı devlet mi sahip çıkacak bu çocuklara- tarzında bir şey yazmıştı. Mesela o kadar eminim ki iyi bir eş ve iyi bir baba olacağından. Allah korusun ama hastalıkta bana da çocuklarıma da of demeden bakacağından.. Aynısını bende ona yaparım hiç gocunmam Allah kara gün yasatmasın o ayrı. Bunları düşününce aman diyorum iş dediğin nedir ki. Gönlünu gönlüme yakıştırmışım bu adamın varsın ben geçindireyim evi sonunda ölüm yok ya.. Ama birde gerçeklerle yüzleşiyorum. Maalesef Türkiye gibi bir yerde hala yıkılamamış çok tabu var. Bu illa evlilik için değil ama şu an bile ailelerimizle cenaze vasıtasıyla tanıstık biraz konuştuk. Onun annesi bile ne güzel kız bulmuşsun oturup duruyosun kacıracaksın elinden kim napsın işsiz güçsüz adamı diyor.. Benim annem zaten farkında o iyi bir iş bulsa hayatlarınizı birleştireceksiniz ama ya olmazsa ileriyi düşün Winnie diyor.. En azından bu baskıdan da kurtulmuş olur. Burada konuşulanlardan biraz iş bulmazsa ayrılacağım gibi bir algı oluşmuş ama aslında anlatmaya çalıstığım şey o değil. Bilmiyorum ona iyi gelmek istiyorum.. İyi geldiğimi de söylüyor ama hiçbir şey de yardımcı olamıyormuşum gibi hissediyorum :KK43:
 
Herkesin aciyla basetme yolu baska. Siz hemen toparlayabilmissiniz ama o belli ki calisacak durumda degil su an. Zaten ha deyince de evlenemezsiniz su ortamda. Biraz zamana birakin.
Ama kendisi de bu konuyla alakali kendisini kötü hissettiğini hayatında hiçbir şeyin yolunda gitmediğini söylüyor.. Ben iş konusunu hemen evlenelim diye istemiyorum ki sadece ona yardımcı olmak istiyorum ama ona nasıl ulaşacağımı bilmiyorum
 
Kızlar gerçekten hayatım nerden tutsanız dert içinde artık gerçekten bi köşesinden de olsa düzlüğü görmek istiyorum..
Kısaca özet geçmem gerekirse;

Benim 2.5 yıllık bir ilişkim var. Erkek arkadaşım benden 8 yaş büyük. İlişkimizin ilk 1 yılı gerçekten harikaydı yani inanılmaz eğlendiğimiz, ara sıra tartışsakta gereksiz ve boş şeyler üzerine tartıştığımız ama asla uzatmadığımız tatlı bir ilişkimiz vardı. Ama sonrasında ilişkimiz çok farklı bir noktaya evrildi. 2. Yılımızın başında babama kanser teşhisi koyuldu ben işim, okulum gereği ailemden uzak yaşıyorum ve öyle olunca sürekli memlekete gidip gelmeye başladım. Hayat neşem söndü, resmen dünya başıma yıkıldı tabii. Öyle olunca bizde eski gece eğlencelerimizi bıraktık çünkü benim inanın içimden nefes almak dahi gelmiyordu. Tek buluşmamız evde ya da en fazla evden 5 dakika uzaktaki kafede bişeyler içmek oluyordu ki bu son 1.5 yıldır böyle.

Babamı öğrendikten 9-10 ay sonra erkek arkadaşımında babasına akciğer kanseri teshisi koyuldu ve bizim zaten keder içinde olan hayatımız iyice mutlusuzluğa yuvarlanır oldu. Tabii ki çok sarsıcı bir süreç yaşadık ve babasının hastaliğından 2 hafta sonra kadar erkek arkadaşım işi bıraktı. O an ki psikolojisi inanın neydi bilmiyorum ama yapıverdi.. Sonrasında kendisini babasına adadı resmen onunla ilgilendi, tüm bakımını üstlendi ki bu bence harika bir durum. Bu kadad merhametli bi adamla birlikte olduğum için mutluyum çünkü bi of bile demedi bu süreçte. Ama benim sürekli aklımda bir iş bulur düsüncesi vardı çünkü ablaları da babasına yardımcı oluyordu ve işsiz kalmaz diye düşünüyordum. Neyse..

Biz ikimizde maalesef babalarımızı kaybettik.. 1 hafta arayla ikisini de toprağa verdik. Ve inanılmaz zor zamanlardı çünkü bu kadar üstüste gelmesi her şeyin ikimizi de yıktı. Biz babalarımızı kaybedeli 4 ay oldu her şey çok taze ve hüzün doluyuz..

Bu araya kadarını olayları az biraz anlatabilmek adına yazıyorum çünkü kendisine direk ihtamda bulunmak istemiyorum belki bende yanlıs yorumluyor olabilirim.

Benim sıkıntım olan kısım tam olarak şöyle erkek arkadaşım 31 yaşında ve tam 1 yıldır işsiz.. Bu geçen sürede tabii ki ona bu konuda baskı yapmadım babasının durumundan dolayı sadece bir kaç kez konuştum. -Çalışmak sana da iyi gelir hem biraz o ortamdan uzaklaşırsın, kendine ve ailene yetebilecek enerjiyi bulursun- tarzında çünkü inanılmaz bir bunalımdaydı. Tek yaptığü butun gün babasıyla ilgilenmek ve kimseyle iletişim halinde olmamaktı bu da onu çok yıpratıyordu. Ama o herhangibir işe girmedi.

Evet babalarımızı kaybetmek inanılmaz zor ve üzücüydü hala üstümüzden bunu atamadık ama hayat bir şekilde devam ediyor ve kendini en azından idare edebilecek kadar para kazanması gerektiğini düşünüyorum. Bana evlenmek istediğini söylüyor ama iş bulmak adına bir çabası olmasına rağmen hani böyle dört elle buna sarilmıyor. Bu durum artık cidden canımı sıkmaya basladı. Ben üniversiteden geçen sene mezun oldum ve mesleğimi yapabilmem için vermem gereken 3 sınavım var. 1 yıldırbu sınavlarla bir şekilde boğuşuyorum ve bu süreçte mecburen part-time çalısıyorum en azından ailemin yükünü biraz da olsa hafifletebilmek için. Ama onun bir şey yapmadan oylece durması beni çok geriyor artık çünkü bu sekilde maalesef bir geleceğimiz olamaz.. Bir yandan da 31 yaşına gelmiş ama hala düzeni olmayan biri ile ileriyi düşünmek bana biraz ütopik gelmeye başladı. Çünkü bilmiyorum en azından mesleği olmalıydı.. Üniversite mezunu kendisi bu arada.

Yakınlarda bi tanıdığımız kendi bölümü üzerine erkek arkadaşıma iş teklif etti. Daha doğrusu kendisi grafik tasarımcı olduğundan. Eğer istediği şeyler üzerine yeni seyler tasarlasa bunları iletişim içinde olduğu buyuk sirketlerle paylaşıp ona iş konusunda yardımcı olabileceğini söyledi. Bende bunu kendisine anlattım bana verdiği tek tepki "bakarız" oldu. Yani ben bu kayıtsızlığına sinirleniyorum ve umutlarımı tüketiyorum. Çünkü ben duyunca heveslenir ve hemen ufak çaplı da olsa bir araştırma yapar diye bekledim ancak.. Aradan 1 hafta geçmesine rağmen kendisine sorduğumda bugün bana "daha bakmadım bakacağım ona" oldu..

Bilemiyorum ben mi çok abartıyorum. Ama onun yaşı geçiyor ve böyle durarak maalesef bir yere varılmıyor. Bugün gerçekten artık sinirlendim ve kendisiyle konuştum. -Bak bu böyle gerçekten olmuyor, ben sınavlarla boğuşuyorum, yaşadıklarımız ortada, sende çalışmak istiyorsun biliyorum ama önüne gelen fırsatları da görmezden geliyorsun. Çok üzülüyorum bu halimize çünkü bu böyle devam ederse seninle bir geleceğim olmayacak- dedim.. Sonrasında üstüne gittiğimi düşünerek üzüldüm. Ama off inanın bilmiyorum kafam çok karışık.. Sizce ben yanlış düşünüp, yanlış tepkiler mi veriyorum.. Nolur bana bi akıl verin
Ben sizi hakli buldum cunku 31 yaş mesleğe atılmamış olması zor bir durum gelecek icin geleceği bırakın suan bile hayatını idame ettirilebilmesi icin bir gelire ihtiyaç duyması lazim bu şekilde biraz daha devam ederse geleceğiniz acınızdan ilişkini oturup düşünmenizi tavsiye ederim
 
Ama kendisi de bu konuyla alakali kendisini kötü hissettiğini hayatında hiçbir şeyin yolunda gitmediğini söylüyor.. Ben iş konusunu hemen evlenelim diye istemiyorum ki sadece ona yardımcı olmak istiyorum ama ona nasıl ulaşacağımı bilmiyorum
Aciyla bas etme yolu derken kastettigim bu aslinda. Yani siz ona yardimci olmak icin bir an once isine gucune donup hayatini duzenlemesini istiyorsunuz, eminim cok iyi niyetli bir cabayla yapiyorsunuz bunu ama su an onun ihtiyaci olan bu degil belli ki. Yasadigi az buz sey degil, 1 yil kanserli babasina bakmis. Birseyler yapmak istiyor da yapamiyorsa bu yasadigi travmanin yikimindandir, aklini toparlayamiyordur. Yasadigi kaybin uzuntusu onun bile farkedemedigi bir bosluk acmis icinde, belki beraber psikologa gitmeniz bir nebze rahatlatir onu.
 
Yani dediklerinizden ziyade şu an tam olarak şöyle. Bütün gün odasında oturuyor, olabildiğince az iletisime geciyor insanlarla. Ben aradığımda da normalde benimle saatlerce muhabbet eden insan genelde sadece benim dediklerimi onaylıyor ya da susuyor. Biz babamın vefatından sonra ilk kez bu hafta görüsebildik mesela. Eve geldi arkadaşlarimla oturuyorduk. Akşam için plan yapıyoruz ona da soruyoruz duymuyor bile. Dalıp dalıp gidiyor. Çok konuşası gelmiyor. Genel olarak muazzam derin bir depresyonda diyemem bu işin uzmanı da değilim. Ama hayata karşı motivasyonunu kaybetmiş gibi hareket ediyor

Sanki kapanıp bir odada baş başa vakit geçirmeniz gerekiyor gibi duruyor akşam için arkadaşlarla plan yapmak yerine. Alkol tüketiyorsanız bir şeyler içerek. Ya da sevdiği bir yemeği yapıp götürseniz. Siz onu iyi tanıyorsunuzdur, onu açacak, kaybıyla ilgili konuşmasını sağlayacak şekilde konuşsanız. Kendiniz yaşadıklarınızdan kesitler anlatıp onun da konuşmasını sağlayabilirsiniz mesela. İlk teşhis konduğu gün gibi ya da hasta olduğu dönemden mutlu bir anı, babanızla konuştuğunuzda sizi gülümseten bir şey gibi.

Erkek arkadaşım babaannesini kaybetmişti biz daha yeni görüşmeye başladığımız zamanlar. Başka bir şehirde hastanede son anlarına tanıklık edip direkt yanımıza gelmişti. Derbi vardı o gün. Erkek arkadaşımın ev arkadaşı, onun iki arkadaşı, ben ve erkek arkadaşım hep birlikte maçı izlemiştik. Aynı anlattığınız gibiydi erkek arkadaşım, durgun, dalgın, iki kelime bile konuşmuyor bizimle falan. Eğilip bu gece burada kalır mısın, demişti, bir tek, başımı sallamıştım ben de. Sonra misafirler kalktılar işte, onlar odadan çıkar çıkmaz benimki başını omzuma koyup ağlamaya başlamıştı. Hiç unutmuyorum o günü. Babaannesini pek sevmezdi sağken, o yüzden o kadar etkilenmiş olabileceğini düşünmemiştim ben de.

Bir süre sessizce sadece sarıldım sırtını, saçlarını okşadım. Kendini geri çektiğinde alnından öptüm. Hastaneye gittiğinde bilinci kapalıymış babaannesinin, kimseyi hatırlamıyormuş falan babası erkek arkadaşımı göstermiş bak oğlun geldi diye. Kadıncağız onu tanıyıp gülümsemiş ve hemen sonra bilinci tekrar kapanmış, çok kısa bir süre sonra da vefat etmiş. Bu son an çok etkilemişti onu. Bir insanın son nefesinde onu algılayıp onu tanıyıp ona gülümsemesi... Ben de yazarken ağladım şimdi, orada olmadığım hâlde beni de çok etkilemişti. Önce bunu konuştuk, sonra ben dedemi kaybettiğim günü anlattım, sonra o anneanne dedesini kaybederse ne kadar üzüleceğini anlattı. Ara ara güldük, ara ara ağladık, acısını birlikte yaşadık bu şekilde. Aklıma geldikçe hep iyi ki bir şekilde onun yanında olabilmişim o gün diyorum.

Dediğim gibi baş başa kalsanız, alkolü de rahatlamaya yardımcı olarak söyledim, biz baya içmiştik o gün. Siz sizi en çok etkileyen anları anlatsanız babanızın hastalık sürecinde, o da açılır belki o da anlatır, sonra en mutlu günlerinizi konuşursunuz, babalarınızın size en son söylediği sözleri konuşursunuz. Hiçbir şey konuşmasanız bile sarılıp ağlaşsanız, o bile o kadar iyi gelir ki...

Üzüntülerin paylaştıkça azaldığına mutlulukların paylaştıkça arttığına inanırım. Çok büyük bir acı, hayal dahi edemem. Yaş kaç olursa olsun anneye babaya her zaman ihtiyaç oluyor. Benimkiler sağ, babam sağlıklı çok şükür ama annem Alzheimer hastası. 6 yılı geçti artık ve ona baktığımda annemi göremiyorum artık. En son annemin hangi yemeğini ne zaman yediğimi hatırlamıyorum mesela. En son hangi filmi izlediğimizi, hangi şarkıyı dinlediğimizi, en son tam olarak beni anlayabildiğinde ne konuştuğumuzu... Hiçbirini hatırlamıyorum. Benim çok uzun sürdü bu hastalığı kabullenmem ama yas durumu hiç geçmiyor böyle bir hastalıkla maalesef. Çok tuhaf. Hep erkek arkadaşıma sığınıyorum böyle hissettiğim acılardan ben de. Pek anlayamıyor açıkçası yaşadıklarımı. Belki annemle tanışınca kavrayabilir tam. Ama ona açılmak iyi geliyor bana. Size de birbirinize açılmak iyi gelecektir, eminim.

Umarım ikiniz de bugünleri atlatıp geleceğinize doğru adımlar atabilirsiniz. Yaşıtız sanırım, 96 eylül doğumluyum ben de. Evlilik için ne geç ne çok erken dönemlerimizdeyiz. Uzun süren ilişkide de insan daha erken evlenmek isteyebiliyor. Ben şu an bir ilişkiye başlasam 27’den önce olmaz, 30’a doğru evleniriz derdim mesela ama 5. yılımızı doldurmak üzereyiz ve hayatımın geri kalanını onunla geçirmek, onun eşi olmak için sabırsızlanıyorum.

Ben buraya yazdıklarınızı evlilik meraklılığından ya da onu çalışmaya zorlamaktan ondan maddi beklentileriniz olmasından çok bir şekilde yas dönemini atlatması ve hayatına geri dönemsini sağlamaya yardımcı olmak olarak algıladım. O yüzden de bu kadar uzun yazdım 😅. Umarım size bir gram dahi olsa yardımım olur.
 
Sanki kapanıp bir odada baş başa vakit geçirmeniz gerekiyor gibi duruyor akşam için arkadaşlarla plan yapmak yerine. Alkol tüketiyorsanız bir şeyler içerek. Ya da sevdiği bir yemeği yapıp götürseniz. Siz onu iyi tanıyorsunuzdur, onu açacak, kaybıyla ilgili konuşmasını sağlayacak şekilde konuşsanız. Kendiniz yaşadıklarınızdan kesitler anlatıp onun da konuşmasını sağlayabilirsiniz mesela. İlk teşhis konduğu gün gibi ya da hasta olduğu dönemden mutlu bir anı, babanızla konuştuğunuzda sizi gülümseten bir şey gibi.

Erkek arkadaşım babaannesini kaybetmişti biz daha yeni görüşmeye başladığımız zamanlar. Başka bir şehirde hastanede son anlarına tanıklık edip direkt yanımıza gelmişti. Derbi vardı o gün. Erkek arkadaşımın ev arkadaşı, onun iki arkadaşı, ben ve erkek arkadaşım hep birlikte maçı izlemiştik. Aynı anlattığınız gibiydi erkek arkadaşım, durgun, dalgın, iki kelime bile konuşmuyor bizimle falan. Eğilip bu gece burada kalır mısın, demişti, bir tek, başımı sallamıştım ben de. Sonra misafirler kalktılar işte, onlar odadan çıkar çıkmaz benimki başını omzuma koyup ağlamaya başlamıştı. Hiç unutmuyorum o günü. Babaannesini pek sevmezdi sağken, o yüzden o kadar etkilenmiş olabileceğini düşünmemiştim ben de.

Bir süre sessizce sadece sarıldım sırtını, saçlarını okşadım. Kendini geri çektiğinde alnından öptüm. Hastaneye gittiğinde bilinci kapalıymış babaannesinin, kimseyi hatırlamıyormuş falan babası erkek arkadaşımı göstermiş bak oğlun geldi diye. Kadıncağız onu tanıyıp gülümsemiş ve hemen sonra bilinci tekrar kapanmış, çok kısa bir süre sonra da vefat etmiş. Bu son an çok etkilemişti onu. Bir insanın son nefesinde onu algılayıp onu tanıyıp ona gülümsemesi... Ben de yazarken ağladım şimdi, orada olmadığım hâlde beni de çok etkilemişti. Önce bunu konuştuk, sonra ben dedemi kaybettiğim günü anlattım, sonra o anneanne dedesini kaybederse ne kadar üzüleceğini anlattı. Ara ara güldük, ara ara ağladık, acısını birlikte yaşadık bu şekilde. Aklıma geldikçe hep iyi ki bir şekilde onun yanında olabilmişim o gün diyorum.

Dediğim gibi baş başa kalsanız, alkolü de rahatlamaya yardımcı olarak söyledim, biz baya içmiştik o gün. Siz sizi en çok etkileyen anları anlatsanız babanızın hastalık sürecinde, o da açılır belki o da anlatır, sonra en mutlu günlerinizi konuşursunuz, babalarınızın size en son söylediği sözleri konuşursunuz. Hiçbir şey konuşmasanız bile sarılıp ağlaşsanız, o bile o kadar iyi gelir ki...

Üzüntülerin paylaştıkça azaldığına mutlulukların paylaştıkça arttığına inanırım. Çok büyük bir acı, hayal dahi edemem. Yaş kaç olursa olsun anneye babaya her zaman ihtiyaç oluyor. Benimkiler sağ, babam sağlıklı çok şükür ama annem Alzheimer hastası. 6 yılı geçti artık ve ona baktığımda annemi göremiyorum artık. En son annemin hangi yemeğini ne zaman yediğimi hatırlamıyorum mesela. En son hangi filmi izlediğimizi, hangi şarkıyı dinlediğimizi, en son tam olarak beni anlayabildiğinde ne konuştuğumuzu... Hiçbirini hatırlamıyorum. Benim çok uzun sürdü bu hastalığı kabullenmem ama yas durumu hiç geçmiyor böyle bir hastalıkla maalesef. Çok tuhaf. Hep erkek arkadaşıma sığınıyorum böyle hissettiğim acılardan ben de. Pek anlayamıyor açıkçası yaşadıklarımı. Belki annemle tanışınca kavrayabilir tam. Ama ona açılmak iyi geliyor bana. Size de birbirinize açılmak iyi gelecektir, eminim.

Umarım ikiniz de bugünleri atlatıp geleceğinize doğru adımlar atabilirsiniz. Yaşıtız sanırım, 96 eylül doğumluyum ben de. Evlilik için ne geç ne çok erken dönemlerimizdeyiz. Uzun süren ilişkide de insan daha erken evlenmek isteyebiliyor. Ben şu an bir ilişkiye başlasam 27’den önce olmaz, 30’a doğru evleniriz derdim mesela ama 5. yılımızı doldurmak üzereyiz ve hayatımın geri kalanını onunla geçirmek, onun eşi olmak için sabırsızlanıyorum.

Ben buraya yazdıklarınızı evlilik meraklılığından ya da onu çalışmaya zorlamaktan ondan maddi beklentileriniz olmasından çok bir şekilde yas dönemini atlatması ve hayatına geri dönemsini sağlamaya yardımcı olmak olarak algıladım. O yüzden de bu kadar uzun yazdım 😅. Umarım size bir gram dahi olsa yardımım olur.
Çok çok güzel anlatmışsınız teşekkü ederim.. Anneniz adına üzüldüm maalesef böyle hastalıklar dediğiniz gibi yas süreci asla bitmiyor. Erkek arkadaşımla dediğiniz anı sadece babamın vefatında yaşadık sanırım. O gün kafam inanın gram yerinde değildi sanki kafamın içinde duman varmıs gibi hissediyordum. O gün sadece bana açıldı. -Bu hayattaki en büyük korkularımdan biriyle yüzleştim, babamı toprağa kendi ellerimle koydum- diyip saatlerce ağlamıştı bana sarılıp. Zaten ben o gün değil teselli etmek ayakta duracak halim yoktu öylece sarılıp ağlamıştım sadece. O olaydan sonra ilk görüşmemiz de bu hafta oldu zaten. Bilmiyorum biraz insan içine çıkmak, biraz sosyalleşmek ona da iyi gelir diye düşündüm çünkü son 1 yıldır sürekli evde. Sadece ayda 1 kere yanıma geliyordu o kadar.

Bir sonraki gelişinde belki dediğiniz gibi oturup sakin sakin konuşabiliriz birbirimize biraz konuşmak için fırsat verebiliriz..

Bende babamın hastalığı sürecinde hep sevgilime koştum. Film zamanları öyle sancılı öyle zordu ki. O sonuçlar çıkana kadar olur olmadık yerlerde hüngür hüngür ağlardım. Gecenin bir vakti onu uykusundan uyandırıp ağlardım. Hep ona açtım kendimi o süreçte ama sonra o da babasını öğrenince o kadar çok gitmemeye başladım ona. Çünkü beni o halde görünce kahroluyordu. Babasının üstüne birde ben olmayayım dedim. Belki o da böyle düşündüğünden çok fazla açmıyodur kendisini bana. Beni daha fazla üzmek istemediğinden..

Çünkü uzaktan çok güçlü olanlara rağmen hala ayakta gözüksem de aslında ne kadar zayıf ve hassas olduğumu bilir. Dışarıya beton gibi dursam da en ufak şeyde içimde fırtınalar kopacağını da bilir. Belki o yüzdendir bu sessizliği. En iyisi her şeyden önce ben onunla başbaşa bir konuşayım. Güzel bir gün geçirelim. Zaten ne kadar ötelesekte ikimizinde konuşmaya inanılmaz ihtiyacı var
 
Çok çok güzel anlatmışsınız teşekkü ederim.. Anneniz adına üzüldüm maalesef böyle hastalıklar dediğiniz gibi yas süreci asla bitmiyor. Erkek arkadaşımla dediğiniz anı sadece babamın vefatında yaşadık sanırım. O gün kafam inanın gram yerinde değildi sanki kafamın içinde duman varmıs gibi hissediyordum. O gün sadece bana açıldı. -Bu hayattaki en büyük korkularımdan biriyle yüzleştim, babamı toprağa kendi ellerimle koydum- diyip saatlerce ağlamıştı bana sarılıp. Zaten ben o gün değil teselli etmek ayakta duracak halim yoktu öylece sarılıp ağlamıştım sadece. O olaydan sonra ilk görüşmemiz de bu hafta oldu zaten. Bilmiyorum biraz insan içine çıkmak, biraz sosyalleşmek ona da iyi gelir diye düşündüm çünkü son 1 yıldır sürekli evde. Sadece ayda 1 kere yanıma geliyordu o kadar.

Bir sonraki gelişinde belki dediğiniz gibi oturup sakin sakin konuşabiliriz birbirimize biraz konuşmak için fırsat verebiliriz..

Bende babamın hastalığı sürecinde hep sevgilime koştum. Film zamanları öyle sancılı öyle zordu ki. O sonuçlar çıkana kadar olur olmadık yerlerde hüngür hüngür ağlardım. Gecenin bir vakti onu uykusundan uyandırıp ağlardım. Hep ona açtım kendimi o süreçte ama sonra o da babasını öğrenince o kadar çok gitmemeye başladım ona. Çünkü beni o halde görünce kahroluyordu. Babasının üstüne birde ben olmayayım dedim. Belki o da böyle düşündüğünden çok fazla açmıyodur kendisini bana. Beni daha fazla üzmek istemediğinden..

Çünkü uzaktan çok güçlü olanlara rağmen hala ayakta gözüksem de aslında ne kadar zayıf ve hassas olduğumu bilir. Dışarıya beton gibi dursam da en ufak şeyde içimde fırtınalar kopacağını da bilir. Belki o yüzdendir bu sessizliği. En iyisi her şeyden önce ben onunla başbaşa bir konuşayım. Güzel bir gün geçirelim. Zaten ne kadar ötelesekte ikimizinde konuşmaya inanılmaz ihtiyacı var

İyi niyetli güzel yürekli iki insan gördüm ben konunuzda. Bu yüzden de etkilendim sanırım. Yalnız kalıp gülüp ağlayıp konuşmak paylaşmak ikinize de iyi gelecektir. Samimice sizin yanınızda güçlü olmasına gerek olmadığını, bu acıyı birlikte paylaşmak istediğinizi, bunun zayıflık değil yasın doğal bir parçası olduğunu da söyleyebilirsiniz. Umarım atlatırsınız bunları, önünüzdeki günler bugüne dek yaşadıklarınızdan daha güzel, pırıl pırıl olur. ❤️
 
İyi niyetli güzel yürekli iki insan gördüm ben konunuzda. Bu yüzden de etkilendim sanırım. Yalnız kalıp gülüp ağlayıp konuşmak paylaşmak ikinize de iyi gelecektir. Samimice sizin yanınızda güçlü olmasına gerek olmadığını, bu acıyı birlikte paylaşmak istediğinizi, bunun zayıflık değil yasın doğal bir parçası olduğunu da söyleyebilirsiniz. Umarım atlatırsınız bunları, önünüzdeki günler bugüne dek yaşadıklarınızdan daha güzel, pırıl pırıl olur. ❤
Çok teşekkür ederiiim. Umarım sizin içinde her şey gönlünüzce olur. Yolunuz hep ışık olur :KK200:
 
Babasıyla ilgilenmesi işi bırakması için tek sebep değilmiş ki tek evlat o değilmiş böyle olsa bir nebze hak verirdim...Benim babam 41 gün yoğun bakımda kaldı öyle vefat etti.Abim hafta içi hergün sabahları onu ziyaret için yollara düştü evden hastane iki saat üç araç değişti sadece 5-10 dakika yanına görebilmek için ki babam uyanık bile değildi belki onun geldiğinden bile haberi yoktu... Hergün dört saat yol çekti 41 gün boyunca ve işine devam etti...İş hayatı nasılmış önceden bilemem ama babasının bu hastalık durumu bence ona bahane olmuş bırakın öyle yaşamaya devam etsin siz kendi yolunuza bakın.
 
Kızlar gerçekten hayatım nerden tutsanız dert içinde artık gerçekten bi köşesinden de olsa düzlüğü görmek istiyorum..
Kısaca özet geçmem gerekirse;

Benim 2.5 yıllık bir ilişkim var. Erkek arkadaşım benden 8 yaş büyük. İlişkimizin ilk 1 yılı gerçekten harikaydı yani inanılmaz eğlendiğimiz, ara sıra tartışsakta gereksiz ve boş şeyler üzerine tartıştığımız ama asla uzatmadığımız tatlı bir ilişkimiz vardı. Ama sonrasında ilişkimiz çok farklı bir noktaya evrildi. 2. Yılımızın başında babama kanser teşhisi koyuldu ben işim, okulum gereği ailemden uzak yaşıyorum ve öyle olunca sürekli memlekete gidip gelmeye başladım. Hayat neşem söndü, resmen dünya başıma yıkıldı tabii. Öyle olunca bizde eski gece eğlencelerimizi bıraktık çünkü benim inanın içimden nefes almak dahi gelmiyordu. Tek buluşmamız evde ya da en fazla evden 5 dakika uzaktaki kafede bişeyler içmek oluyordu ki bu son 1.5 yıldır böyle.

Babamı öğrendikten 9-10 ay sonra erkek arkadaşımında babasına akciğer kanseri teshisi koyuldu ve bizim zaten keder içinde olan hayatımız iyice mutlusuzluğa yuvarlanır oldu. Tabii ki çok sarsıcı bir süreç yaşadık ve babasının hastaliğından 2 hafta sonra kadar erkek arkadaşım işi bıraktı. O an ki psikolojisi inanın neydi bilmiyorum ama yapıverdi.. Sonrasında kendisini babasına adadı resmen onunla ilgilendi, tüm bakımını üstlendi ki bu bence harika bir durum. Bu kadad merhametli bi adamla birlikte olduğum için mutluyum çünkü bi of bile demedi bu süreçte. Ama benim sürekli aklımda bir iş bulur düsüncesi vardı çünkü ablaları da babasına yardımcı oluyordu ve işsiz kalmaz diye düşünüyordum. Neyse..

Biz ikimizde maalesef babalarımızı kaybettik.. 1 hafta arayla ikisini de toprağa verdik. Ve inanılmaz zor zamanlardı çünkü bu kadar üstüste gelmesi her şeyin ikimizi de yıktı. Biz babalarımızı kaybedeli 4 ay oldu her şey çok taze ve hüzün doluyuz..

Bu araya kadarını olayları az biraz anlatabilmek adına yazıyorum çünkü kendisine direk ihtamda bulunmak istemiyorum belki bende yanlıs yorumluyor olabilirim.

Benim sıkıntım olan kısım tam olarak şöyle erkek arkadaşım 31 yaşında ve tam 1 yıldır işsiz.. Bu geçen sürede tabii ki ona bu konuda baskı yapmadım babasının durumundan dolayı sadece bir kaç kez konuştum. -Çalışmak sana da iyi gelir hem biraz o ortamdan uzaklaşırsın, kendine ve ailene yetebilecek enerjiyi bulursun- tarzında çünkü inanılmaz bir bunalımdaydı. Tek yaptığü butun gün babasıyla ilgilenmek ve kimseyle iletişim halinde olmamaktı bu da onu çok yıpratıyordu. Ama o herhangibir işe girmedi.

Evet babalarımızı kaybetmek inanılmaz zor ve üzücüydü hala üstümüzden bunu atamadık ama hayat bir şekilde devam ediyor ve kendini en azından idare edebilecek kadar para kazanması gerektiğini düşünüyorum. Bana evlenmek istediğini söylüyor ama iş bulmak adına bir çabası olmasına rağmen hani böyle dört elle buna sarilmıyor. Bu durum artık cidden canımı sıkmaya basladı. Ben üniversiteden geçen sene mezun oldum ve mesleğimi yapabilmem için vermem gereken 3 sınavım var. 1 yıldırbu sınavlarla bir şekilde boğuşuyorum ve bu süreçte mecburen part-time çalısıyorum en azından ailemin yükünü biraz da olsa hafifletebilmek için. Ama onun bir şey yapmadan oylece durması beni çok geriyor artık çünkü bu sekilde maalesef bir geleceğimiz olamaz.. Bir yandan da 31 yaşına gelmiş ama hala düzeni olmayan biri ile ileriyi düşünmek bana biraz ütopik gelmeye başladı. Çünkü bilmiyorum en azından mesleği olmalıydı.. Üniversite mezunu kendisi bu arada.

Yakınlarda bi tanıdığımız kendi bölümü üzerine erkek arkadaşıma iş teklif etti. Daha doğrusu kendisi grafik tasarımcı olduğundan. Eğer istediği şeyler üzerine yeni seyler tasarlasa bunları iletişim içinde olduğu buyuk sirketlerle paylaşıp ona iş konusunda yardımcı olabileceğini söyledi. Bende bunu kendisine anlattım bana verdiği tek tepki "bakarız" oldu. Yani ben bu kayıtsızlığına sinirleniyorum ve umutlarımı tüketiyorum. Çünkü ben duyunca heveslenir ve hemen ufak çaplı da olsa bir araştırma yapar diye bekledim ancak.. Aradan 1 hafta geçmesine rağmen kendisine sorduğumda bugün bana "daha bakmadım bakacağım ona" oldu..

Bilemiyorum ben mi çok abartıyorum. Ama onun yaşı geçiyor ve böyle durarak maalesef bir yere varılmıyor. Bugün gerçekten artık sinirlendim ve kendisiyle konuştum. -Bak bu böyle gerçekten olmuyor, ben sınavlarla boğuşuyorum, yaşadıklarımız ortada, sende çalışmak istiyorsun biliyorum ama önüne gelen fırsatları da görmezden geliyorsun. Çok üzülüyorum bu halimize çünkü bu böyle devam ederse seninle bir geleceğim olmayacak- dedim.. Sonrasında üstüne gittiğimi düşünerek üzüldüm. Ama off inanın bilmiyorum kafam çok karışık.. Sizce ben yanlış düşünüp, yanlış tepkiler mi veriyorum.. Nolur bana bi akıl verin

bence biraz daha zaman ver. belli ki naif bir adamdan bahsediyoruz. 4 ay cok kisa bir sure. 31 cok bir yas degil. oyaslara helince cok olmadigini hissediyorsun. hem erkekte yasin ne onemi var ki. birlikte cok zor seyler atlatmissiniz, bunu da atlatirsiniz. keske babalariniz hayattayken bi nikah kiyiverseymissiniz. kismet. uzme kendini, zamana birak. adama da soyleyip soyleyip bunaltma. biraz daha zaman ver sonra yavas yavas baslarsin soylemeye.
 
Ama kendisi de bu konuyla alakali kendisini kötü hissettiğini hayatında hiçbir şeyin yolunda gitmediğini söylüyor.. Ben iş konusunu hemen evlenelim diye istemiyorum ki sadece ona yardımcı olmak istiyorum ama ona nasıl ulaşacağımı bilmiyorum










Merhaba. Sadece bir şey diyeceğim. Olmaz. Tecrübeyle sabit. Eğer bir erkek işsiz olup iş aramıyorsa ruhu tembeldir. Ben kadınken işimi bulmadan çalıştığım işimi bırakmadım. Ama o işini kafasına göre bırakır hiç iş aramazdı. Ben de sizin gibi “aman olsun ben çalışıyorum ya” diyordum başta. Ama Bir süre sonra batıyor insana. Çevrendeki tuttuğunu koparan ailesine sahip çıkan kocaları gördükçe adamın hayatındaki yerini sorgulamaya başlıyorsun ister istemez. İyice alışıyorlar tembelliğe. Babası hastaymış evet ama hayatta devam ediyor. İyi düşünün derim. En azından evlenmeden göstermiş bu yüzünü. 18 senelik evliliğimi iş aramaması, benim bulduğum işlerde de 3 gün 5 gün çalışıp bırakması sebebi ile bitirdim. 2 çocukla. Yani kaçınılmaz son.
 
Canım ben olaylara şöyle yaklaşmak istiyorum tamam çok zor bir süreç anlıyorum başınız sağ olsun cennetleri mekan olsun ama olaki adam iş buldu ve sen çok sevdiğin ve iyi diye evlendin adam en ufak sıkıntıda yine iç dünyasına ya kapanır sa ne bilim annesini kaybederse kendi iş açıp işi batarsa ya siz hamile kalıp ALLAH korusun da düşük yapsanız olaylara hep böyle kaçak dövüşçü gibi mi yaklaşacak siz hep adamı mı toparla yacaksınız. İyi düşün derim ben bu adamla süreç sıkıntı olabilir
 
Haklı olduğunuzu o kadaar iyi biliyorum ki :) Ama şu an bu gercekle yüzlesmek yerine otelemeyi tercih ediyorum sanırım.. Bende hiç sevmem afedersiniz kabag.t adamları ama adam 1 yıl sonra oluverdi :)
Hayat güllük gülüstanlık gidince kimse dibi görmez ama böyle kötü günlerde kendini dağıtıp hadi dağıttı bir de toplanmaz sa sıkıntı büyük olur size
 
Zaten emin olmadan olacak iş değil.. O işe girdiği gibi evleneyim diye bir plan yok kafamda. En az 2 yıl onun istikrarlı bir şekilde çalıştığını, kendini toparladığını vs görmem lazım
 
bence biraz daha zaman ver. belli ki naif bir adamdan bahsediyoruz. 4 ay cok kisa bir sure. 31 cok bir yas degil. oyaslara helince cok olmadigini hissediyorsun. hem erkekte yasin ne onemi var ki. birlikte cok zor seyler atlatmissiniz, bunu da atlatirsiniz. keske babalariniz hayattayken bi nikah kiyiverseymissiniz. kismet. uzme kendini, zamana birak. adama da soyleyip soyleyip bunaltma. biraz daha zaman ver sonra yavas yavas baslarsin soylemeye.
Canım ben olaylara şöyle yaklaşmak istiyorum tamam çok zor bir süreç anlıyorum başınız sağ olsun cennetleri mekan olsun ama olaki adam iş buldu ve sen çok sevdiğin ve iyi diye evlendin adam en ufak sıkıntıda yine iç dünyasına ya kapanır sa ne bilim annesini kaybederse kendi iş açıp işi batarsa ya siz hamile kalıp ALLAH korusun da düşük yapsanız olaylara hep böyle kaçak dövüşçü gibi mi yaklaşacak siz hep adamı mı toparla yacaksınız. İyi düşün derim ben bu adamla süreç sıkıntı olabilir
O şekilde olacağını düşünmüyorum. Çünkü gerçekten çok çok merhametli ve yeri geldiğinde elini taşın altına koyabilen bir insan. Sadece bu iş konusu bilemiyorum olmadı bir şekilde. Yüksek ihtimalle arkadaşların dediği gibi babam gitti ben niye burdayım kendimi kime kanıtlayacağım tarzında bir psikolojiye girdi. Bilmiyorum umarım düzelir
 
O şekilde olacağını düşünmüyorum. Çünkü gerçekten çok çok merhametli ve yeri geldiğinde elini taşın altına koyabilen bir insan. Sadece bu iş konusu bilemiyorum olmadı bir şekilde. Yüksek ihtimalle arkadaşların dediği gibi babam gitti ben niye burdayım kendimi kime kanıtlayacağım tarzında bir psikolojiye girdi. Bilmiyorum umarım düzelir
Bu yaşıma kadar aksini görmedim umarım dediğin gibi olur
 
X