- 24 Ocak 2018
- 164
- 270
- 53
- Konu Sahibi Asalkarakter
-
- #1
Size böyleleri denk gelmiş sanırım. Karakter meselesi. Kimisi kendini korur ve taviz vermeden hayatına devam eder, kimisi de yuvası yıkılmasın diye değişir, dönüşür. Kimisi eşini ve yuvasını ön plana alır arkadaş çevresini öteler, kimisi dengeyi sağlar. Bu insanların karakterine bağlıdır.Bana mı öyle geliyo bilmiyorum ama evlenen arkadaşlar eskiden olduğundan bambaşka kişilere dönüşüyolar. Eskiden deli gibi eleştirdiği şeylerin daha beterini kendileri yapmaya başlayınca da maalesef eski bağlar kopma noktasına geliyo. Bir tek benim çevrem mi böyle acaba ya
Görüşmesine görüşüyorum tabi, ama artık görev haline geliyo. Vefa duygusundan yani. Yoksa eskisi gibi olmuyo.Ben cocukluk arkadaslarimla olsun, okul arkadaslarimla olsun hala gorusuyorum ama hicbirimiz birebir ayni kalmadik.Tabi ki eskisi degiliz. Herkes kendi hayatina, eşine, cocuguna daha yoğun sadece ve bu cok normal birsey.
Nasil bir degisimden bahsediyorsunuz siz?
Görüşmesine görüşüyorum tabi, ama artık görev haline geliyo. Vefa duygusundan yani. Yoksa eskisi gibi olmuyo.
Ay ben de evlenip değişsem ayol
Galiba benimkiler hep kendini kaybeden cinsten. Yani mesela sürekli eşiyle olan özel anlarını anlatıyo ama bunu tutup da sen derdini paylaşırken yapıyo. Bi şey anlatıyosun, neyse şimdi o değil de bak biz napıyoruz diye fotoğraf atıyo mesela. En basit örneği tabi bu. Ya bi derdimi dinleseydin.. Hiçbir şey konuşamaz oluyosun sürekli sürekli daha ikinci cümlede konu ikisine geliyo. Tamam anlıyorum mutluluk paylaşmak güzel de hani ilk zamanlar olur. Düğün telaşı, evlilik heyecanı falan… ama bi yerden sonra, amaan boşver senin dertlerini bak ben ne kadar mutluyuma dönüşünce gerçekten üzücü oluyo.
yazdım zaten başka bir mesajda. Hayır görüşmek değil zaten çoğuyla farklı şehirlerdeyiz. Üni arkadaşlıkları olunca. Öyle bi beklenti zaten gerçekçi olmaz. Değişen mesela artık seni dinlemediğini fark ediyosun. Sürekli eşiyle özel dakikalarını ve kendi mutluluğunu anlatıyo. Yani üstelik tam sen bi derdini anlatıyosun, hemen şey diyo neyse o değil de bak napıyoruz biz… tarzında.İşte eskisi gibiden beklentiniz ne? Degisen ne mesela onu merak ettim?
Hani bazi kizlar evlenen arkadasindan hersey eskisi gibi olsun, sık sık goruselim, konusalim beklentisinde oluyor ama onlar cidden olmuyor.
Cocuklari olunca kaç o zman bokuna kadar resimlerini yollarlar :))Galiba benimkiler hep kendini kaybeden cinsten. Yani mesela sürekli eşiyle olan özel anlarını anlatıyo ama bunu tutup da sen derdini paylaşırken yapıyo. Bi şey anlatıyosun, neyse şimdi o değil de bak biz napıyoruz diye fotoğraf atıyo mesela. En basit örneği tabi bu. Ya bi derdimi dinleseydin.. Hiçbir şey konuşamaz oluyosun sürekli sürekli daha ikinci cümlede konu ikisine geliyo. Tamam anlıyorum mutluluk paylaşmak güzel de hani ilk zamanlar olur. Düğün telaşı, evlilik heyecanı falan… ama bi yerden sonra, amaan boşver senin dertlerini bak ben ne kadar mutluyuma dönüşünce gerçekten üzücü oluyo.
Aynen hiçbir şey diyemiyorum. Ama asıl üzüldüğüm, yani o kadar yılın hatrı var. Şimdi desem ki bak böyle yapman hoş değil, büyük ihtimal göremicek yaptığını, anlamicak. Halbuki en çok da kendileri kızardı böyle yapılınca. Demek ki büyük konuşmaktan mıdır nedir…Ay bu neymis boyle ya.
Bir de bu tiplere tepki verirseniz adiniz kiskandiya cikar.
Ben olsam usuldan uzaklasirdim.
Gorgusuzlugun her turlusu beni her zaman baymistir.
Cocuklari olunca kaç o zman bokuna kadar resimlerini yollarlar :))
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?