Herkese merhaba,
Ben başımdan geçenleri anlatmak ve burada paylaşmak istedim. Hem aynı durumda olan insanlara ışık olmak hem de sizden gelen önerileri duymak için. Şimdiden teşekkür ederim hepinize.
Ben yurtdisinda yaşayan, eğitimli (doktora), kültürlü, iyi bir mesleğe sahip olan kendine yetebilen bir Türk kadınıyım. 15 yıldır yurtdisinda yaşıyorum. 3 sene önce duygusal bir çöküş ve yalnızlık psikolojisi yaşadığım bir dönemde burada eşimle tanıştım. Eşim lise mezunu, o da 20 senedir burada ve kendisi ticaret ile uğraşıyor. O dönemde herseyimle ilgilendi, yanımda oldu, yalnızlığımı paylaşıp bana el ayak oldu ve hayatıma girip kendini sevdirmisti. 3 senedir bir kavga bir barış ilişkimiz devam etti, her seferinde öfkesini kontrol edemeyip kalbimi kırdı sonrasında yalvar yakar özür kendini affettirdi. Gurbetteki psikoloji çok farklı oluyor, affettim acıdım. Eşim en ufak şeylere sinirlenebilen, bağırıp çağıran, ağzından çıkanı kontrol edemeyen, panik atak hastası bir insan (şuan psikolojik hasta olduğundan şüpheleniyorum) . Ben onu merhametli, dürüst, beni canından çok seven, güvenilir bir insan olarak tanıyıp sevmiştim, ta ki düğün için memlekete gidene kadar.
Düğün için memlekete gittik. Şehre vardık beni annemlere bıraktı ve sonrasında eşim tanıdığım insan olmaktan çıktı. Düğün öncesi ne aradı sordu ne yapılacak ne edilecek plan ne, nereye götüreyim seni neleri halledelim, hicbirsey sormadı, resmen beni yalnız bıraktı heryere babamla gittim, yaşlı babacım kosturdu eşim olacak adam öğlenin 1ine kadar kendi evlerinde uyurken. Adam nikah için ne gerekiyor diye bile bakmamış, liste olduğu halde. Kimliğini yurtdisinda bırakmış getirmemiş, bunlarla da benim babam uğraştı kendisine hadi oğlum şuraya gidecez bunu yapicaz diye kosturdu kendi ailesi değil. Ailesi ne nikah ne imam nikahı hiç birsey için çaba sarfetmedi. Herşeyi başkasının üzerinden telefon açarak halletmeye çalıştı asalak gibi ve tabi ki hiç birsey halledip sonuclandiramadilar. Bu eşim olacak adam düğüne son bir gün kala beni aldı düğün mekanı provasi için, arabada ona herşey için benim ve ailemin kosturdugunu bunun adil olmadığını herşeyi çift dikiş yaptığını kan bile vermeye zamanında gitmediğini söylediğimde bana bağırmaya hatta hakaret etmeye başladı. "Ben senin şoförün muyum lan, dün boktun bugün korktun, sen bana fırça atamazsın, manyak kadın, aileme ve bana laf edersen a..na korum".. Beni düğünden bir gün önce bu şekilde ağlattı hakaretlerle. O an vazgeçtim kesinlikle evlenmek istemiyorum dedim kendi kendime, o an onun ölümünü diledim tanrımdan yalan yok, ama herşey için çok geçti. Misafirlerimiz uzaktan geliyordu ve herşey hazırdı. Akşamında özür diledi ben sessiz kaldım sustum şu düğün bir geçsin dedim. Düğün oldu bitti. Gecesinde ayaklarıma kapanıp özür diledi ne için siz tahmin edersiniz, acaba gerçekten pişman mı yoksa başka birsey için mi... Ben bilemedim. Çok safım.
Ne ailesi ne kendi yine hicbirsey için kosturmadi. Ailesi ne beni ne benim ailemi yemeğe çıkardı, ne davet etti ne de benim ailemi ziyarete geldi. Düğünde onlar tarafından takılan altın ve para içler acisiydi. Kayinbabam hicbirsey takmazken kayinvalidem düşük ayar komik ince bir set taktı benim ailem düşünüp gerekeni onların oğluna takmisken. Bunun cabası oğulları düğün sonrası altınların yarısını bozdurup, arabaya harcadı ve bize yol harçlığı yaptı. Altınların çoğu benim ailem tarafından takıldı.
Nikahim babamın kosturmasi ve yardımıyla memur odasında oldu, güvenlik görevlileri şahidimiz oldu. Düşünün damadın ailesi yine yanımızda yoktu, ne görümcem ne kayinvalidem kuaföre bile gelmedi saçma bahanelerle. Herşeyde ailem yanımdaydı ailem kosturdu. Tüm bu süreçte ailem de ben de stres olduk üzüldük çok yıprandık ve şok yaşadık. Ben ailemi böyle insanlarla yüz göz ettiğim için okadar üzgün ve pişmanım ki. Şuan eşimi bir gram sevmiyorum, ailesinden de zerre hoşlanmıyorum. Ailecek kültürsüz cahil vasıfsız parasız fakat kendini 180 derece farklı gösteren tipler. Düğünden önce nişanda böyle değil normal gozukmuslerdi.
Kısaca en güzel günüm olacakken en kötü günlerimden biri oldu düğünüm. Sahte gülümsememle geçirdim koca düğünü.
Şuan evime döndüm. Evlendigim için çok pişmanım. Tek isteğim yoluma nasıl devam edeceğime karar vermek.
Eşim dönünce değişti bana kul köle oldu eskisi gibi ama neye yarar bir gram sevgi yok içimde nefret ediyorum kendisinden, ve zerre güvenmiyorum ona artık herşeyi laf herşeyi yalan geliyor, bana muhtaç burda oyuzden böyle diye düşünüyorum. Ailemi ve beni üzüp yiprattigi için kendinden ve ailesinden tiksiniyorum. Çözemiyorum, iki karakterini de gördüm artık. Ailesinin yanında esip gürleyen hakaretler edip bana it muamelesi yapan, benim aileme ilgisiz alakasız soğuk kalan insan müsveddesi. Buraya gelince kul köle ama yüz verince esip gurlemeye hazır ne olduğu belirsiz bir adam.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Ailemi üzdüğüm için kendimi affedemiyorum. Okadar temiz saf güzel duygularla beni beklerken o gün için heyecanlı iken hepsi çok ama çok yoruldu üzüldü ve yıprandı, annemin gözyaşları gözümün önünden gitmiyor. Ben yanlış kişiyi seçtim, tanıyamadım benim hatam ve ailemi üzdüm istemeden yıprattım. Bazı şeyleri göremedim öncesinde. Bir insanı ailesinin içinde, kendi çöplüğünde tanımak lazımmış bilemedim... Evlenmeden önce bir tartışma sonrası kayinbabam söyle demişti "benim essek oğlum seni kaybeder de bosanirsaniz ben düğün parasını ondan çatır çatır geri almayı bilirim", ozaman şok olmustum, bir baba nasıl böyle bir laf eder dedim. Halbuki ozaman anlamalıydım..
Ben başımdan geçenleri anlatmak ve burada paylaşmak istedim. Hem aynı durumda olan insanlara ışık olmak hem de sizden gelen önerileri duymak için. Şimdiden teşekkür ederim hepinize.
Ben yurtdisinda yaşayan, eğitimli (doktora), kültürlü, iyi bir mesleğe sahip olan kendine yetebilen bir Türk kadınıyım. 15 yıldır yurtdisinda yaşıyorum. 3 sene önce duygusal bir çöküş ve yalnızlık psikolojisi yaşadığım bir dönemde burada eşimle tanıştım. Eşim lise mezunu, o da 20 senedir burada ve kendisi ticaret ile uğraşıyor. O dönemde herseyimle ilgilendi, yanımda oldu, yalnızlığımı paylaşıp bana el ayak oldu ve hayatıma girip kendini sevdirmisti. 3 senedir bir kavga bir barış ilişkimiz devam etti, her seferinde öfkesini kontrol edemeyip kalbimi kırdı sonrasında yalvar yakar özür kendini affettirdi. Gurbetteki psikoloji çok farklı oluyor, affettim acıdım. Eşim en ufak şeylere sinirlenebilen, bağırıp çağıran, ağzından çıkanı kontrol edemeyen, panik atak hastası bir insan (şuan psikolojik hasta olduğundan şüpheleniyorum) . Ben onu merhametli, dürüst, beni canından çok seven, güvenilir bir insan olarak tanıyıp sevmiştim, ta ki düğün için memlekete gidene kadar.
Düğün için memlekete gittik. Şehre vardık beni annemlere bıraktı ve sonrasında eşim tanıdığım insan olmaktan çıktı. Düğün öncesi ne aradı sordu ne yapılacak ne edilecek plan ne, nereye götüreyim seni neleri halledelim, hicbirsey sormadı, resmen beni yalnız bıraktı heryere babamla gittim, yaşlı babacım kosturdu eşim olacak adam öğlenin 1ine kadar kendi evlerinde uyurken. Adam nikah için ne gerekiyor diye bile bakmamış, liste olduğu halde. Kimliğini yurtdisinda bırakmış getirmemiş, bunlarla da benim babam uğraştı kendisine hadi oğlum şuraya gidecez bunu yapicaz diye kosturdu kendi ailesi değil. Ailesi ne nikah ne imam nikahı hiç birsey için çaba sarfetmedi. Herşeyi başkasının üzerinden telefon açarak halletmeye çalıştı asalak gibi ve tabi ki hiç birsey halledip sonuclandiramadilar. Bu eşim olacak adam düğüne son bir gün kala beni aldı düğün mekanı provasi için, arabada ona herşey için benim ve ailemin kosturdugunu bunun adil olmadığını herşeyi çift dikiş yaptığını kan bile vermeye zamanında gitmediğini söylediğimde bana bağırmaya hatta hakaret etmeye başladı. "Ben senin şoförün muyum lan, dün boktun bugün korktun, sen bana fırça atamazsın, manyak kadın, aileme ve bana laf edersen a..na korum".. Beni düğünden bir gün önce bu şekilde ağlattı hakaretlerle. O an vazgeçtim kesinlikle evlenmek istemiyorum dedim kendi kendime, o an onun ölümünü diledim tanrımdan yalan yok, ama herşey için çok geçti. Misafirlerimiz uzaktan geliyordu ve herşey hazırdı. Akşamında özür diledi ben sessiz kaldım sustum şu düğün bir geçsin dedim. Düğün oldu bitti. Gecesinde ayaklarıma kapanıp özür diledi ne için siz tahmin edersiniz, acaba gerçekten pişman mı yoksa başka birsey için mi... Ben bilemedim. Çok safım.
Ne ailesi ne kendi yine hicbirsey için kosturmadi. Ailesi ne beni ne benim ailemi yemeğe çıkardı, ne davet etti ne de benim ailemi ziyarete geldi. Düğünde onlar tarafından takılan altın ve para içler acisiydi. Kayinbabam hicbirsey takmazken kayinvalidem düşük ayar komik ince bir set taktı benim ailem düşünüp gerekeni onların oğluna takmisken. Bunun cabası oğulları düğün sonrası altınların yarısını bozdurup, arabaya harcadı ve bize yol harçlığı yaptı. Altınların çoğu benim ailem tarafından takıldı.
Nikahim babamın kosturmasi ve yardımıyla memur odasında oldu, güvenlik görevlileri şahidimiz oldu. Düşünün damadın ailesi yine yanımızda yoktu, ne görümcem ne kayinvalidem kuaföre bile gelmedi saçma bahanelerle. Herşeyde ailem yanımdaydı ailem kosturdu. Tüm bu süreçte ailem de ben de stres olduk üzüldük çok yıprandık ve şok yaşadık. Ben ailemi böyle insanlarla yüz göz ettiğim için okadar üzgün ve pişmanım ki. Şuan eşimi bir gram sevmiyorum, ailesinden de zerre hoşlanmıyorum. Ailecek kültürsüz cahil vasıfsız parasız fakat kendini 180 derece farklı gösteren tipler. Düğünden önce nişanda böyle değil normal gozukmuslerdi.
Kısaca en güzel günüm olacakken en kötü günlerimden biri oldu düğünüm. Sahte gülümsememle geçirdim koca düğünü.
Şuan evime döndüm. Evlendigim için çok pişmanım. Tek isteğim yoluma nasıl devam edeceğime karar vermek.
Eşim dönünce değişti bana kul köle oldu eskisi gibi ama neye yarar bir gram sevgi yok içimde nefret ediyorum kendisinden, ve zerre güvenmiyorum ona artık herşeyi laf herşeyi yalan geliyor, bana muhtaç burda oyuzden böyle diye düşünüyorum. Ailemi ve beni üzüp yiprattigi için kendinden ve ailesinden tiksiniyorum. Çözemiyorum, iki karakterini de gördüm artık. Ailesinin yanında esip gürleyen hakaretler edip bana it muamelesi yapan, benim aileme ilgisiz alakasız soğuk kalan insan müsveddesi. Buraya gelince kul köle ama yüz verince esip gurlemeye hazır ne olduğu belirsiz bir adam.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Ailemi üzdüğüm için kendimi affedemiyorum. Okadar temiz saf güzel duygularla beni beklerken o gün için heyecanlı iken hepsi çok ama çok yoruldu üzüldü ve yıprandı, annemin gözyaşları gözümün önünden gitmiyor. Ben yanlış kişiyi seçtim, tanıyamadım benim hatam ve ailemi üzdüm istemeden yıprattım. Bazı şeyleri göremedim öncesinde. Bir insanı ailesinin içinde, kendi çöplüğünde tanımak lazımmış bilemedim... Evlenmeden önce bir tartışma sonrası kayinbabam söyle demişti "benim essek oğlum seni kaybeder de bosanirsaniz ben düğün parasını ondan çatır çatır geri almayı bilirim", ozaman şok olmustum, bir baba nasıl böyle bir laf eder dedim. Halbuki ozaman anlamalıydım..
Son düzenleme: