Ananem biri yürüme çağında biri doğumda iki evlat kaybetmiş, çocukken annesini kaybedip üvey anne eline düşmüş, evlenme caginda babasını kaybedip sahipsiz kalmış. Ama dedem öldüğünde 'en acı ölüm, benim canım gitti,ben neden yaşıyorum' cümlelerini kurdu. Ağıt olarak değil,seneler geçti hala kuruyor. 'ana acısı da gördüm evlat acısı da, en zoru eşini kaybetmek' der hep.
Ama tabii ki kıyasa gerek yok. Her acı insana yaradir.
Ayrıca Bazen öyle kocalar var ki, ölünce karısı maaşa kavuşuyor, mendebur yüzünü cekmiyor. Benim yakın bir akrabam var, boşandığı adamla bazı sebeplerden tekrar evlendi. Adam şerefsizin önde gideni. Ona buna salça olur. Her aile muhabbetinde 'koca şehirde su sarhoşu bicaklayacak adam yok mu' muhabbeti döner