Haklısınız. İnançlı biriyim olanda da olmayanda da bir hayır vardır diye düşünmek gerekiyor bazen bunun da farkındayımEskiden bende evlat edinmek isterdim,2 kızım var yinede bir kimsesize anne olma isteğin hep oldu.
Ama çevremde olan örneklerden cesaret edemedim.
İş arkadaşım birine koruyucu aile oldu
3 yaşlarında.
Ama 1 ay tek yuvada kalmış
Şimdi kız 7 yaşında.
Tüm hayatını değiştirdi.
Kız çok zor bir çocuk.
Huyu suyu krizleri inatları çok zorluyor onu,arkadaşım gayet sakin ılımlı bilinçli.
Ne kadar sabırla eğitsede genetik olan şeylerin çok da değişmedigini düşünüyor şimdi.
Ama onu bırakmayada niyeti yok çok seviyor
Başka bir akrabımız bir erkek bir kız çocugu evlat edindiler.
Kız olan büyüdü ögretmen oldu çok hayırlı çıktı ama erkek olan malesef batırdı bunları,çok çektirdi hala daha çektiriyor.
Tabi ki gösterdiğiniz örnekte ki gibi bir durum olsa onu yine kendi çocuğumuz gibi görürüz. Ancak benim söylemek istediğim şey çok farklı, çok yakınımda olan bir örnek vereyim, çocuğu olmayan bir çift yabancıdan evlat edinmek istemediği için yeğenini evlatlık olarak alıyor kardeşinden, ancak kız çok asi hani bazı durumlarda "nasıl yetiştirirsen öyle olur" derlerya öyle olmuyor( kendi çocuklarımdan biliyorum).Sadece doğurmakla genetikle sizin çocuğunuz olmuyor. Verdiğiniz emekle sizin çocuğunuz okuyor.
Evlat edinen ailelerin de çocuğu kendi çocuğu. Aynı hisleri yaşıyorlar.
Bugün hastanede karıştı başka çocuk sizin biyolojik çocuğunuz deseler emek emek büyüttüğünüz çocuğa olan sevginiz birden bitecek miydi? Büyüttüğünüz çocuğu atıp kendi çocuğunuzu mu alacaktınız?
Sizin için en hayırlısı neyse o olur umarım.Haklısınız. Ergenlik vs çocukluk dönemi her ailenin yaşadığı kadar problemler yaşayacağımızın belki sancılı belki sancısız çok kolay geçeceğinin bilincindeyim. Merhametli bir insan olduğumu düşünüyorum. Dediğim gibi çocuklarla iç içe olan bir mesleğe tabiyim. Onlarıda ben doğurmadım ama her biri benim için çok kıymetli. Koşup terlediklerinde sırtlarına bakarım,düştüklerinde ağladıklarında benim de canım yanar. Ve her çocuğun yapısı da farklı. Önemli olan çocuğa sevgiyi hissettirmek. Herkesin yorumlarından da anladığım kadarıyla evet genetikten gelen şeyleri görmezden gelemeyiz. Huy eğilim vs muhakkak aktarılıyor. Nasıl bir ailenin çocuğu neye eğilimi olur gibi korkular sadece beni yorar onu anladım. Sonuçta hiç kimse güzel düzenli bir hayat yerine olumsuz yoldan çıkmış bir hayatı tercih etmez genetik veya çevresel sebeplerlesevginin gücüne hep inandım dediğim gibi zaman umarım herkes için güzel ve hayırlı şeyler getirir. Teşekkür ediyorum yorumunuz için.
Merhaba hanımlar,hikayemi çok detaylı anlatıp vakit kaybetmeyeceğim. Şuan bir süreç içerisindeyiz ve ben olumlu olumsuz hepsine açığım. Şayet süreç olumsuz olursa evlat edinmeyi de düşünüyorum çünkü anne olmak istiyorum. Ancak aklıma takılan bir kaç soru var fikirlerinizi merak ediyorum.
Bizler ailelerimizin iyi veya kötü bazı özelliklerini taşıyoruz. Bu onlar tarafından yetiştirilme tarzımızdan onlarla ömrümüzün yarısını geçirmemizden mi kaynaklanıyor yoksa genetikten gelen bazı şeyler mi var? Bunu kafamda oturtamıyorum.
Biz sıradan sayılabilecek herkes kadar tartışmaları olan ama cok ciddi sorunları olmayan,sakin sıradan bir çiftiz.
Evladımız belki bizimle uzaktan yakından hiç alakası olmayan bir aileden gelecek. Bu düşünce beni çok yoruyor. Fikirlerinizi merak ediyorum teşekkür ederim.
Yani şöyle burda hep yazıyorum, sonra da taşlanıyorum ama ruhsal hastalıklara sahip ebeveynlerin çocukları tabi ki olmayanlara göre daha fazla bu hastalıklara sahip oluyor. Burda bipolarım ama çocuk sahibi olucam ben tmm mıııı yazan üyeler tarafındna taşlanıyorum hep ama işin doğrusu bu. Sizin çocuk da sürpriz yumurtadan çıkacak, 7 kuşak şizofreni geni olan bir çocuk alabilirsiniz buna hazırsanız alıcaksınız.
Onun dışında huy diye bir şey yok, aileye baka baka öğrenilen özellikler ve yetiştirme tarzı var bir de doğuştan gelen bir karakter var. Öyle aile dizimi mizimi onalr toptan yalan dolan. Bir noktadan sonra aile terbiyesi falan da kalmıyor her insna sadece kendini gerçeklleştiriyor. Kendimi örnek vereyim, babam hava burcu, annem toprak burcu bense bambaşka bir insanım ve su burcuyum tamamen farklı özelliklerdeyim ve farklı bir ruhsal dünayay sahibim. Kardeşim daha dışa dönük mesela, bense içe dönük bir insanım. Annem bazen inat eder bense uzlaşmacı ve makulum inatla falan işim olmaz. Derdiniz huy tipi şeylerse onlar tamamen hurafe, çıkarın atın kafadan diyorum.
Dunyanın en en en guzel seyi bebekMerhaba hanımlar,hikayemi çok detaylı anlatıp vakit kaybetmeyeceğim. Şuan bir süreç içerisindeyiz ve ben olumlu olumsuz hepsine açığım. Şayet süreç olumsuz olursa evlat edinmeyi de düşünüyorum çünkü anne olmak istiyorum. Ancak aklıma takılan bir kaç soru var fikirlerinizi merak ediyorum.
Bizler ailelerimizin iyi veya kötü bazı özelliklerini taşıyoruz. Bu onlar tarafından yetiştirilme tarzımızdan onlarla ömrümüzün yarısını geçirmemizden mi kaynaklanıyor yoksa genetikten gelen bazı şeyler mi var? Bunu kafamda oturtamıyorum.
Biz sıradan sayılabilecek herkes kadar tartışmaları olan ama cok ciddi sorunları olmayan,sakin sıradan bir çiftiz.
Evladımız belki bizimle uzaktan yakından hiç alakası olmayan bir aileden gelecek. Bu düşünce beni çok yoruyor. Fikirlerinizi merak ediyorum teşekkür ederim.
Yapılan epigenetik araştırmaları okuyabilirsiniz. Bilim bu konudanyüzde yüz fikir birliğine varamadı ancak kesin olarak biliyoruz ki hem genetik hem yetştirilme kişinin karakterini etkiliyor. Ancak siz de çocuk yapsanız, dedenizin kuzeninden kötü bir gen gelip gelmeyeceğini bilemeyeceksiniz. Biz hep yüzde 50 anne yüzde 50 babadan gelir diye biliyoruz ama o yüzde 50 anneden gelen genin büyük çoğunluğu eski ataların genleri. Çoğunu tanımıyorsunuz, evlat edindiğiniz çocukta olacağı gibi. Ha mizacının size benzeme olasılığı ve anlaşma olasılığınız tabi ki daha fazla. Bu yüzden bebek değil de yaşı daha büyük çocuk evlat edinmek bazen daha iyi. Çocuğun genel karakterini görebiliyorsunuz, biz eğitimciler de 4 yaşındaki çocuğun gelecekte nasıl olacağını tahmin ediyoruz az çok… böyle bir niyetinizin olması da çok güzel ama ince eleyip sık dokuyun. Doğurduğunuz çocuk gibi, ben vazgeçtim deme şansınız olmayacağını biletek karar verinMerhaba hanımlar,hikayemi çok detaylı anlatıp vakit kaybetmeyeceğim. Şuan bir süreç içerisindeyiz ve ben olumlu olumsuz hepsine açığım. Şayet süreç olumsuz olursa evlat edinmeyi de düşünüyorum çünkü anne olmak istiyorum. Ancak aklıma takılan bir kaç soru var fikirlerinizi merak ediyorum.
Bizler ailelerimizin iyi veya kötü bazı özelliklerini taşıyoruz. Bu onlar tarafından yetiştirilme tarzımızdan onlarla ömrümüzün yarısını geçirmemizden mi kaynaklanıyor yoksa genetikten gelen bazı şeyler mi var? Bunu kafamda oturtamıyorum.
Biz sıradan sayılabilecek herkes kadar tartışmaları olan ama cok ciddi sorunları olmayan,sakin sıradan bir çiftiz.
Evladımız belki bizimle uzaktan yakından hiç alakası olmayan bir aileden gelecek. Bu düşünce beni çok yoruyor. Fikirlerinizi merak ediyorum teşekkür ederim.
Yanlış biliyor olabilir misiniz? Çünkü mesela antisosyal kişilik bozukluğunun genetik kaynaklı potansiyel sağladığı bilimsel olarak kanıtlandı mesela. Genetik bilimi dahi, hangi mizaç özelliklerinin aktarıldıpı konusunda hala araştırıyor ve çok başlarında bu araştırmaların. Siz, kötü özellik yüklenmiyor diyerek net bir yargı vermiş oluyorsunuz.Genlere kötü özellik yüklenmiyor. Yetişme çevre vs. İle bu özellikler şekilleniyor. Kimsenin geninde zalim, yalancı, hırsız vs yok. Özgür ruhlu, kararlı, hayalgücü yüksek vs. Gibi traitler farklı işleniyor.
Söylediklerinize sonuna kadar katılıyorum, bizim ailemizde kanser çok popüler bir hastalıktik ve %90 lık kısım hep kanserden gider.Kendi ailemizden gelen genetik çekimleri de tam olarak bilmiyoruz ki. Mesela belki büyük dayımızda majör depresyon vardı ama eşi çocukları sakladı. Ya da büyük ninemiz bir kaçamak yaptı yabancı birinden peydahladı annemizi. Belki babamızda şizofreniye yatkınlık vardı ama sakin bir ömür geçirdiği için aktive olmadı bu gen. Pasif halde duran bunama genleri var belki içimizde ve belki de bizde patlayacak. Tıp dramalarına meraklıyım ben ve sürekli olarak, DNA da kodlu olan fiziksel ya da psikolojik hastalıkların çevre ve yetiştirme koşullarıyla birleşmeden aktif olmadığı anlatılıyor. Yani kendiniz doğursanız da genetik riskler olacak evlat edinseniz de. O doğanın kontrol edilemez sayıda çoklu riskleri. Ama yetiştirme koşullarını kontrol edebilirsiniz, ne ekerseniz onu biçersiniz çocuk büyütürken de. Ayrıca depresyon madde bağımlılığı gen men dinlemez neredeyse tamamen çevresel şartlardan çıkar. Ortalıkta madde kullanan gençlere bakın belgeselleri izleyin, neredeyse hiçbirinin ailesinde yok. Hem belki de evlat edindiğiniz çocuk ne bileyim sizde olmayan özel bir yetenekle gelecek.
Fizikselden ziyade çekincelerim psikolojik. Dediğim gibi biz sıradan bir aileyiz. Ne bileyim maddeye yatkınlık,intihara meyil bunların hep genetik olduğu vs söyleniyor. Yoksa kendi çocuğum da olsa kızacağım yeri gelecek sesimi yükselteceğim küseceğiz barışacağız zorlanacağız bunu her aile yaşıyor. Ama benim Korkularım bu değil