Çok güzel yazmışsın +1
Alınmayacak gibi değil...Teşekkür ederim. Umarım konu sahibi dikkate alır.
Sizin için özetlemeye çalıştım. Ama makale gibi uzun olmuş. Eksikler olabilir ama sizin şu an için işinizi görür. Umarım faydalı olur.
ÖNEMLİ NOKTALAR:
1) Aşağıda yazdıklarımın hepsini bir günde birden yapmaya çalışmayın. İsterseniz alışana kadar her gün birini yapabilirsiniz.
2) Bunu hayatında hiç spor yapmamış birinin maratona hazırlanması gibi düşünün. Kaslarınızı her gün yavaş yavaş geliştirmelisiniz. Örneğin ilk gün sadece 5 dk yapın, 2. gün 10 dk, 3. gün 15 dk, yani her gün beş dk arttırarak çalışın. 6. gün sonunda 30 dk çalıştıktan sonra 1 gün ara verin. O gün dinlenin. Sonra da 30 dk'yı uzun süre geçmeyin. Kendinizi rahat hissedince 45 dk veya 1 saate kadar çıkın.
Bu tarz bir stratejinin en büyük faydası psikolojik olarak çok rahatlatmasıdır. Örneğin o gün sadece 10 dk çalışmanız gerekiyordur. O kadar çalışırsınız ve biter. Ondan sonra bir daha düşünmenize, endişe etmenize gerek kalmaz. Zaten o günlük yapmanız gerekeni yapmışsınızdır. Bununla gelen bir iç huzura sahip olursunuz.
3) Çalışırken mükemmel değil verimli olmaya odaklanın. En kısa sürede en çok işi çabuk çabuk yapmaya çalışın. Mükemmel olmak isterseniz hiç başlayamazsınız. Amacınız mükemmel olmak değil, şu anda olduğunuzdan daha iyi durumda olmak olsun. İngilizce öğrenirken derler ya, mükemmel öğrenmek için beklemeyin, gramerin kafasını gözünü yara yara da olsa konuşun diye, siz de temizliğe öyle kafasını gözünü yara yara da olsa başlayın. Zaten bir süre sonra "hmm böyle yapınca değil, şöyle yapınca daha iyi oluyor" diye diye deneyimleye deneyimleye kendiniz en doğrusunu bulursunuz.
4) Biraz yol katedince doktora gidin. Bu konuda bir şeyler yaptığınız için, şu ana kadar bunları yapabildim diyebileceğiniz için utanmanıza gerek kalmaz. Mahalle doktorunuza (GP) gidin, o sizi ücretsiz gidebileceğiniz bir doktora yönlendirir. İngiltere'de doktorlara öyle hemen sıra gelmez zaten. Sıranız gelene kadar siz daha da yol katetmiş olursunuz.
Bu arada hormon ve kan testi yapılmasını rica edin. Halsiz olmanızın sebebi hormonal veya başka bir rahatsızlıktan olabilir.
1) ÇÖPLER:
Çöpleri her seferinde bir poşeti açarak kanunlara göre ayırın. Gece yarısından sonra saat 04:00 gibi konteynerlere koyun. O saatte herkes uyuyor olur, kimse görmez. Gözünüzde büyürse her gece 2-3 poşet çıkarın. Zaten bir seferde konteynıra sığmayabilirler. Başkasının konteynırına da atmayın, İngiltere'de yasak, ceza yersiniz.
2) ETRAFI TOPLAMA:
Evde her şeyin bir yeri olsun. Çok gerekli olmayan herşeyi atın. Düzenleyiciler veya kutular alıp her şeyi ortalıktan kaldırın.
Her akşam veya sabah tüm evi dolaşıp doğru yerde durmayan şeyleri yerlerine koyun. Bunda zorlanıyorsanız, doğru yerde durmayan herşeyi büyük bir torbaya doldurup her yerin derli toplu olmasını sağlayın. Sonra torbaya elinizi sokup elinize gelen ilk şeyi doğru yerine koyun. Bu şekilde tüm torbayı boşaltın.
Alternatif okarak, odanın sağ uç noktasından başlayıp oradaki yanlış duran şeyleri alıp, doğru yerlerine koyup, orası düzelince sola doğru odayı tarayarak da ilerleyebilirsiniz.
2) TOZ ALMA:
Bir kovaya su doldurun. Bir bezle evin tozunu alın. Gözünüzde büyürse sadece yatay duran ve tozu asıl tutan yerlerin tozunu alın. Örneğin televizyon rafını alın ama yanları şimdi almayın. Gözünüzde büyüyüp başlamamazlık yapmayın diye böyle bir yol izleyebilirsiniz.
Kullandığınız bezin masıl bir bez olduğunun önemi yok. Zaten yaptıkça bu bez iyi değilmiş, geçen günkü bez daha iyiydi vs diye diye doğru bezi bulursunuz. Bez kirlendikçe su dolu kova veya leğende yıkarsınız, çeşmeye kadar gitmenize gerek kalmaz. Ben kimyasallardan çok hoşlanmadığım için toz aldığım suya bir şey koymuyorum. Arada, mikropları kırsın diye bir kova suya 4-5 yemek kaşığı sirke koyup karıştırıp onu kullanıyorum.
3) SÜPÜRME:
Evdeki yerdeki tüm yüzeyleri elektrikli süpürge ile süpürün. Banyoyu da süpürün. Muhtemelen banyoda da halı vardır zaten. Halıları normal yüzeylerden daha uzun süre süpürün. Onlardaki kiri direkt göremeyebiliyoruz.
Süpürge tozları kirleri çekmiyorsa süpürge ucuna bir şeyler dolanmış olabilir, onları temizleyin. Veya cinsine göre süpürgenin içindeki torba dolduysa yeni boş bir torba takmanız gerekir. Böyle bir şey olursa yazın, yardım ederiz. Nasıl değiştireceğinize internetten de bakabilirsiniz.
4) SİLME:
Vileda tarzı bir yer silme aletiyle halı, kilim vs. olmayan tüm yüzeyleri silin. İçine marketten aldığınız suya katılan yüzey temizleyicilerden, Marc vs koyun. Ben mutfak ve banyo dışında yüzey temizleyici kullanmıyorum, onun yerine sirke kullanıyorum, ama siz uzun süredir temizlik yapmadığınızdan sizin sıvı yüzey temizleyici kullanmanız gerekir.
5) BANYO VE TUVALETİ TEMİZLEME:
Küveti veya duşu ve lavaboyu Cif veya benzeri sıvı krem tarzı bir temizleyici ve bir süngerin yeşil kısmı veya fırçayla ovun. Suyla durulayın.
Ayna çok kirliyse aynı lavabo gibi temizleyin. Çok kirli değilse cam silme suyu püskürtün. Kağıt havluyla kurulayın.
Banyo ve tuvaletin duvarlarındaki fayansları sünger ve krem temizleyici ile temizleyip, ıslak bezle durulayıp, kağıt havluyla kurulayın.
Klozetin içine sıvı krem bir temizleyici dökün, tuvalet fırçasıyla fırçalayın, sifonu çekip durulayın. Klozetin kalan seramik kısımları az kirliyse ıslak bir beze döktüğünüz az miktar sıvı yüzey temizleyiciyle silin, ıslak bir bezle durulayın; çok kirliyse sıvı yerine krem temizleyici kullanın.
Klozetin plastik oturaklı kısmını da aynı yukarıda bahsettiğim seramik kısımlar gibi temizleyin. Ama ben bu iki kısım için ayrı bezler kullanıyorum. Tuvaleti temizlerken çamaşır suyu da kullanabilirsiniz ama zaten çok titiz değilsiniz, boş yere kimyasal almayın.
6) CAMLARI, DUVARLARI TEMİZLEME:
Camları normalde sirkeli su karışımıyla silip kuru bir bezle kurulayın. Sinek pisliği olduğu için bu seferlik o bölgeleri sıvı krem yüzey temizleyici ve süngerin yeşil kısmıyla ovalayın. Su dolu kaba batırıp sıktığınız bez ile durulayın. Kuru bir bezle kurulayın.
Duvarlar silinenilir bir boyayla boyalıysa veya silinenilir duvar kağıdıyla kaplıysa sıvı temizlik malzemesi katılmış suyla temizleyebilirsiniz. Duvarlarda silinebilir materyal yoksa, beyaz süngerler var, sadece hafifçe suyla ıslatıp, ovarak kullanıyorsunuz. Deterjana gerek kalmıyor. Kullandıkça ufalıp yok olup gidiyor. Sanırım 3M ürünlerinden. Onu kullanarak silebilirsiniz.
Duvarlarda her yeri olmasa da en azından sinek pisliği olan yerleri temizleyin.
7) ÇAMAŞIR YIKAMA:
Çamaşırlar için tuşa basmak zor geliyor demişsiniz, o yüzden bir şey diyemiyorum. Çamaşırhaneye gidip görevliye çamaşırları cinslerine (beyazlar, renkliler, koyu renkliler, hassaslar) göre ayırma, yıkama, kurutma, katlama hizmeti veriyorlar mı diye sorabilirsiniz. Bu daha kolay olur mu? Birkaç yere sorun. İstanbul'da var, orada da vardır. Yıkanmayan ürünleri de ayırsınlar, onları da kuru temizlemeye verirsiniz.
Bu arada, daha önce hiç çamaşır yıkadınız mı? Ona göre bir yorum yapacağım.
Tüm temizlik bezlerinizi de 60-90 derece arası bir derecede yıkayın. Ya kendiniz yıkayın, ya diğer çamaşırlarınızı yıkattığınız çamaşırhanede yıkatın.
8) EVİ HAVALANDIRMA:
Havanın temiz olduğu bir sırada evin tüm pencerelerini açın. Bunu hergün veya 2 günde bir en az 5 dk yapmalısınız. Siz o sırada başka iş yaparsınız. Aradaki hava akımında durmayın, her tarafınız tutulabilir, boynunuz, omzunuz ağrıyabilir.
Kimyasal kokuları sevmiyorum ama siz ilk zamanlarda evi havalandırmadan 5-10 dk önce ve sonra oda spreyi kullansanız iyi olabilir. Gördüğüm kadarıyla en doğal kokulusu Febreeze Clean-Linen. Yeni yıkanmış çarşaf kokusu kokuyor.
8) MUTFAĞI TEMİZLEME, BULAŞIK YIKAMA:
En temiz olması gereken şey bulaşıklar ve genel olarak mutfak. İlk burayı temizlerseniz, diğer yerlerden buraya kirler uçuşabilir diye burayı en sona bıraktım. Çöplerden sonra ilk burayı temizleyip, en son burayı bir kez daha daha az ayrıntılı temizleseniz de olur.
Zaten yerleri süpürüp silerken burayı da süpürüp silmiştiniz. Mutfakta bardak, tabak vs duran dolaplarınızı içlerini temizleyin. En ideali az köpüklü bir süngerle temizleyip, temiz ıslak bir bezle iyice durulayıp, temiz ve kürk bir bezle kurulamak. Bunu yapamayacaksınız da en azından temiz ve nemli bir bezle silin, tozlar gitsin.
Ocağınıza, fırınınıza ve mikrodalga fırınınıza ocak temizleyici veya genel amaçlı temizleyici sprey sıkın, siz bulaşıkları yıkarken onlar beklesin, temizlenmesi kolay olsun.
Mutfakta tezgahta veya masada temiz bir alan oluşturun. Burada duran şeyleri başka yerlere alın. Sonra bulaşık deterjanı sıkılmış süngerle bu bölgeyi silin. Temiz bir bulaşık beziyle veya temiz pamuklu bir bezle bu bölgeyi durulayın, yani köpüklerden tamamen arındırın. Sonra kağıt havluyla kurulayın. Burayı tertemiz bir havluyla veya 3-4 kat kağıt havluyla kaplayın. Buraya yıkayıp duruladığınuz bulaşıkları koyacaksınız. Bulaşıklarının varsa onu da kullanabilirsiniz tabii.
Temiz bir bulaşık leğenine veya tencereye sıcak su ve deterjan doldurun. Tezgahta bu leğen veya tencereye yakın bir bölgeyi daha boşaltın. Orayı da deterjanlı süngerle silin. Burayı durulmanızı gerek yok. Buraya zaten yıkadığınız köpüklü bulaşıkları koyacaksınız.
Bulaşıkları artıklar gidene ve yıkadığınız şeyler elinize yağlı gelmeyene kadar yıkayın. Temizlediğiniz köpüklü yere koyun. Suyunuz soğursa yenileyin. Köpüklü temiz alanda yer kalmayınca orada duran bulaşıkları akan suyun altında görsel olarak köpükleri tamamen gidene ve hissel olarak gıcır gıcır hissi olana kadar durulayıp hazırladığınız havlulu veya kağıt havlulu kısma veya bulaşıklığınıza suyunun süzülmesi için koyun. Bu kurutma alanı dolduğunda buradaki temiz ama nemli kap kacağı temiz ve kuru bir bezle veya kağıt havluyla kurulayıp dolaplara yerleştirin. Tüm bulaşıklar bitene kadar bu işlemleri yapın.
Bu arada, temizlikte durulama, köpükle yıkama veya silme işleminden daha önemli. İyi durulamazsanız kimyasallara maruz kalırsınız. Kimyasallar vücudunuza mikroplardan daha çok zarar verebilir. Ben köpüklü olan her şeyi çok iyi durulamaya çalışırım. Durulanmayan yer silme sıvıları hariç. Onları da kullanmayı pek sevmiyorum. Dediğim gibi daha çok birkaç kaşık sirke karıştırılmış su kullanıyorum. Buharlaşınca kokusu gidiyor.
Bulaşıklar bitince, tezgah ve masa gibi yüzeyleri köpüklü süngerle silin ve ıslak bezle durulayın.
Mutfak duvarlarındaki fayansları, buzdolabınızın içini ve dışını ve sprey sıktığınız ocak, fırın ve mikrodalga fırını köpüklü sünger, ıslak bez ikilisiyle temizleyip durulayın. Kirin çıkmadığı yerler olursa bulaşık deterjanı yerine krem temizleyici kullanın.
Bu arada yerler kirlendiyse tekrar silin. Mutfak yerini silerken normal yer temizleyici yerine birkaç damla bulaşık deterjanı da kullanabilirsiniz. Yüzey temizleyiciler daha çok toz ve kir temizler, bulaşık deterjanı daha çok yağ sökücüdür. Mutfak zemininde yağlanma olabileceğinden birkaç damla bulaşık deterjanı daha çok işinizi görebilir. Ama sonrasında bir kez de deterjansuz duru suyla silip durulamanız gerekir.
DİĞER İŞLER:
Bahsettiğim işler dışında kapı silme, lambaları temizleme, halıları yıkama, tüm dolapları çekip altlarını süpürme, tüm dolapların içlerini silme, koltuk silme vs gibi işler de var. Ama siz bu aşamada bunları yapmasanız da olur. Şu an amaç evinize insanların girebilecekleri kadar bir iyileşme olması. Ama bu bahsettiğim işlerle ilgili göze batan birşey varsa her şey bittikten sonra onları da yapın. Nasıl yapılacağı konusunda yardım isterseniz, yine yazarsınız.
Çok kolay gelsin.
Alınmayacak gibi değil...
Forumda favorilere eklediğim ilk yorum :)
Bu titizlikle ben eklediysem :)))
Emek ve zahmet verip bu kadar yazman bile takdire şayan...
Yazmayı düşündüm bende ama zamanim kisitliydi... Yazmak istediklerimi böyle güzel makale gibi özetleyen muhteşem bir yorum bence...
Tebrikler...
Ne guzel anlatmissiniz yahu aska geldim :)
Üzerine dikkat çekilen üye olduğunuz için sizin mesajları alıntıladım. Amacım kırmak değil önceden söyleyeyim ama ben açıkçası biraz rahatsız oldum bu endişeli ve biraz da provoke edici tavrınızdan. Konu sahibini motiveden çok kışkırtmış olmanız muhtemel. (durumunuz çok tehlikede, acil vb gibi ajite laflardan bahsediyorum)
O kadar çok teşhis koymuşsunuz ki konu sahibine hikikomori, kültür şoku (ki bunlar hastalık da değil ama neyse), istifçilik, agorafobi vb. Hangisi yani?
Bazen OKB hastaları titizliğe, temizliğe o kadar önem verirler ki bu kadarını başaramadıklarında tamamen temizlikten el etek çekerler mesela bu da bir seçenek, yaşadığı travmadan sonra oluşmuş olması muhtemel, depresyon diğer bir olasılık vs...
Hastalığın adını psikoloğuna/psikiyatristine bırakalım bence. Zira çok denklem var diye düşünüyorum bu konunun içinde konu sahibinin kızını kaybetmesi işin rengini çok değiştirdi benim açımdan.
Bazen insanları emin olmadan etiketlemenin sonucu, onların ortada böyle bir durum yokken bile öyle hissetmelerine yol açabilir. Bir dersinden başarısız olmuş bir insanın, "beceriksiz" olarak adlandırıldıktan sonra kendini bu şekilde etiketlemesi ve bu tavrını genele yayıp, "zaten başarısızım" fikriyle derslerden el etek çekmesi gibi.
Ben de yurtdışında yaşadım ama böyle şeyler yaşamadım. Gerçekten bu 3 ayda geçer, 1.5 sene en derin noktasıdır gibi net çizgilerin buna uygulanabileceğini sanmıyorum, öyle olsaydı bir kere en basiti buradaki hanımların çoğu 1.5 yıl dolduğunda çöp evde olurlardıYurtdışı hayatı çok tehlikelidir gibi bir cümle açıkçası korkutucu. Bazen Türkiyeden bile güvenli olan yönleri var diyebilirim.
Aman Allahım
Neee duşa kabını sız hıc parlatıcı ıle temızledınız mı?reklam gibi olacak belki ama zamanında bana da öneren olsa seviniridm:) vileda magical diye bir ürün var. ben geçen sene taşınırken keşfettim.sprey şeklinde.mucize gibi gerçekten de..su lekelerine elveda diyor :):) ben hem lavaboda fayansta musluklarda her yerde kullanıyorum.banyoda mesela,duşakabinde..
evim bahçe katı ve camlar yere kadar iniyor benim,terastan dolayı.bunu sıkıyorum kendi beziyle siliyorum ne iz ne leke...
deneyince göreceksin çok pratik,çalışna kadın işiş tam:)
Bunlar über pislik insanlarAman Allahım!! Hayır ben kesinlikle böyle değilim valla kendime çok pis çamur atmışım. Ben bunlara göre sadece çok çok hafif dağınıkmışım! Kendimi öpüp başımın üzerine koyucam! Ben sadece obsesif kompulsif olanlar kadar düzenli tertipli olmadığım için kendime dağınık pis etiketini yapıştırmışım bunca yıl
Neee duşa kabını sız hıc parlatıcı ıle temızledınız mı?
Veya ankastrelerı bebek yagıyla sıldınızmı temızlık sonrası
ah ah denemenız lazım vıleda magıcılı ben cope attım dırek bunlardan sonra
Herkes burada fikrini soyledi ben de soyledim. Ne soyleyecegimi danismam gerektigini bilmiyordum. Rahatsiz oldugu seyleri okumayan bir insan sorgulamayi ve karsit fikirleri duymayi sevmez. Bu da gelismeyi ve ozgur ifadeyi engeller.
Hikikomori videosunu koymam iceride kalma fobisinin ne kadar tehlikeli boyutlara varabilecegini gostermem icindi. Ben sadece kultur soku ve agorafobiden bahsettim. Istifcilik? hic duymadim bile. Bence siz zihninizde beni hedef alip biraz tuhaf bir buyutecten gecirmissiniz.
Evet yurt disi psikolojisi cok tehlikelidir. Bunu soylemek yasak mi? degil. Benim cevremde cok buyuk dramlara tanik oldum. Intihardan bosanmalara kadar giden bir yelpazeden bahsediyorum. Eger yeterince uzun kalmadiysansiz turist modunda gider gelirsiniz, kultur soku belli bir sureden sonra gelen bir durum.
Evet kultur soku cok ciddidir. Bunun uzerine iskandinav universiteleri yeni gelenleri kurslara tabi tutar, adaptasyon "buddy"leri ayarlarlar. Evet yurt disi depresyonu intihara surukleyebilir. Londra'da en cok intihar edenler genc Turk erkekleridir bunu biliyor muydunuz? Benim yasadiklarim ve tanik olduklarimi bilmeden karar vermeniz ne kadar on yargili olmus.
Bilincleneceksiniz elbette... benden baska birinden de duyunca jeton dusecek. O zaman bu durumun ne kadar epidemik boyutta oldugunu anlayacaksiniz. Kultur soku olmasa bile, Avrupa Turklerinde neden bu kadar siddet ve adaptasyon bozuklugu oldugunu bilmiyor veya anlamiyorsunuzdur sanirim. Turklerin asimile olurken yasadiklari problemleri Turkler goz ardi ederler cunku tabudur. Ben buna "Osmanli sendromu" diyorum. Sanirim Viyana'dan donmenin verdigi bir toplumsal utanc bu tur yetersizliklerimizi itiraf edip ozelestiri yapmamizi engelliyor. Evet gulebilirsiniz ama ben bazi seyleri cok yakindan gozlemledigim icin yaziyorum.
Bakin daha Turkcesi bile yazilmamis yani bu konuda bilinc sifira yakin:
https://en.wikipedia.org/wiki/Culture_shock
Iste bahsettigim adaptasyon sureci. Bazen W bazen V seklinde olabiliyor ve genellikle bir ila uc yil aliyor.
http://www.ukcisa.org.uk/file_download.aspx?id=15946
umarim aydinlanmaniza yardimci olur.
Dusa kabını temızleyın sonrada kuru bır bezle parlatıcıya dokun ve camları o sekılde sılın daha guzel parlıyorParlatıcı bulaşık makinası parlatıcısı mı?CuteMom bebe yağı neden? Yağlı olmaz mı?
Teşekkür ederim deniycem. Bi de iki sorunum var benim, sizin nezdinizde tüm kk üyelerine sormuş olayım; bi kaç saksı çiçeğim var ve yaprakları çok tozlanıyo; çiçeklerin tozu nasıl alınır? Ve oturduğum bölge çok nemli, bahçeli bi evde oturuyorum. Evin içinde nem yok yani duvarlarda kabarma vs yok ama çok sık örümcek ağı oluyo, çamaşır suyu ve sirkeyi denedim. Yine de önünü alamıyorum, böcek sorunum yok ama örümcek sorunum var. Bunlarla ilgili pratik bi öneriniz olur mu?Dusa kabını temızleyın sonrada kuru bır bezle parlatıcıya dokun ve camları o sekılde sılın daha guzel parlıyor
bebe yagına gelınce hayır cok yaglandırmıyor anskatrelerı temızledıkten sonra pamukla bebe yagını dokup sılıyorum oh parıl parıl parlıyor
Halbu ki Mune ile aynı şeyleri söyledim ama site yöneticisi olunca "çok haklısınız"
Biz deyince "bilinçsiz" oluyorsak demek
Siz belki uzmansınız ben bilemem ama 2 sayfada bir arkadastaKultur soku ve izolasyonun her turlusunu yasamis ve turlu dramlar tecrube etmis bir uye olarak durumunuzun cok ciddi oldugunu tekrar edecegim.
Eger bu konuda adim atmazsaniz daha da kotu olacak.
Yurt disi hayati son derece tehlikelidir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?