sırf bu konuda yazmak için siteye üye oldum. yazdıklarınıza inanamadım çünkü beni anlatıyorsunuz. böyle yaşamanın nasıl bir şey olduğunu bunu yaşamayan bilemez. çok farklı bir durum bu. kişisel hijyene hatta yatağınızın banyonuzun tuvaletinizin temizliğine önem verirsiniz ama evi tam olarak b.k götürüyordur. gereksiz eşya ve çöp yığınına bakıp ağlamak istersiniz ama hiçbir şey yapamazsınız da. nereden başlanacak nasıl olacak bilemezsiniz. işin garip tarafı beni alıp hiç tanımadığım birinin pis evine bıraksalar orayı 1 günde temizleyebilirim. ama kendi evimde yapamıyorum. maalesef bende istifçilik de var. tam temizlik yapacağım, elimi attığım şey çöp değil ki kullanırım ben bunu bir gün diye düşünüyorum. kötü bir fikrim var bu konuyla ilgili. ben de sosyal biri değilim hiç dışarı çıkmam. ve galiba o eşya yığını beni bir şekilde güvende hissettiriyor. eşyaya bağlandığımı hissediyorum. o yüzden çok üzülüyorum. artı benim bazı bağımlılıklarım da var. bu durumdan bu hayatımdan kaçmak için bu anı düşünmemek için sığındığım şeyler beni daha da çıkmaza sürüklüyor. bazen içip içip evdeki herşeyi atasım geliyor, tam bir şeye dokunuyorum ve o "şey" le ilgili anılarım filan aklıma geliyor. ya da inanılmaz yorulup çaresizliğe kapılıyorum ve vazgeçiyorum. çünkü her şey mükemmel olmalı. mesela bir çekmeceyi düzenleyeceksem onları gruplara ayırmaya çalışıyorum. o grupları da gruplara ayırmaya çalışıyorum. haliyle bitmiyor. sadece bir çekmeceyi düzenlemek 1 günümü alıyor. ve sonuçta çekmecenin içinden aslında hiç bir şey atılmamış sadece yerleri değiştirilmiş halde bırakıyorum işi. hatta saatlerce çekmeceye hiç dokunmadan içindekilere bakıp neyi nereye koysam, hangisini atsam diye düşünüp, iş çok karmaşıklaşınca hiç başlamadan bitiriyorum. (procrastination deniliyor buna sanırım) önce nereden başlanmalı sorusu o yüzden bana hiç yabancı gelmedi. dediğim gibi başka bir evi temizleyebilirim, başkasının çekmecesini düzenleyebilirim, ama kendi evimde yapamıyorum. bu vazgeçemediğim çer- çöp hayatımı yedi bitirdi ama ben çöplerimden vazgeçemiyorum. yoksul bir çocukluk da geçirmedim, bu kadar eşya lazım olur diye saklayayım. zeka problemim de yok bildiğim kadarıyla, eğitim durumum da iyi ama bütün hayatımı etkiliyor bu durum. keşke bu durumda olan biriyle tanışıyor olsam ve birbirimize yardım edebilsek diye düşünüyorum bazen. çünkü evime ne tanıdığımı sokabilirim ne de yabancı bir temizlik işçisini. hep hayalimde aynı benim gibi yaşayan bir insanın evine yardıma gitmek, ve o insanın da bana yardıma gelmesi gibi bir durum var. gerçi o zaman da benim atmaya kıydıklarımı o almaya kalkarsa ya da onun atmak istediklerini ben alıp evime doldurursam gibi bir korku da var! önceden yazdığım gibi bütün bu eşya çöp yığıntısının kendimi güvende hissettirdiğini, onlara bağlandığımı düşünüyorum ve bu beni daha da üzüyor. bu tarz yaşayan insanların da genelde hayata insanlara küsmüş, eski hayatını özleyen, yalnızlığa itilmiş ya da yalnızlığı seçmiş insanlar olduklarını düşünüyorum. o zaman kendimi daha da kötü hissediyorum iyileşmeyecek miyim diye. ama bunları burada yazmak bile iyi geldi. artık sorumluluk almam gerekiyor evimle kendimle hayatımla ilgili. tek çözüm "düşünme, yap, hemen şimdi!" onu da biliyorum ama olmuyor ve olmuyor.