Benim bahsettiğim sizin gibi tecrübelerini aktaran insanlar değil, hayır çalışmak zor, hayır ev kadınlığı daha zor, en şahane anne benim, hayır en şahanesi benim, çalışan kadın çocuğuna annelik yapamaz, ev kadını yan gelip yatar, öğretmenlik yapmakta ne var gibi cümlelerle meslek küçümseyen, kadının tercihlerini, anneliğini yargılayan birçok topikte şahit olduğum durumun tespiti yazdıklarım, ki konunun ilk sayfasında bir arkadaşımız bile bu konuda çok banlanan olur yazmış zira aslında hepimiz farkındayız bir kısmımız kıyas yarış içinde olmasa da bir kısmımız gayet de kıyaslama yapıyor ve karşısındakini küçümsemekten keyif alıyor, bu yüzden de ne zaman bir çalışan kadın-ev kadını konusu açılsa veya öğretmenlik başta olmak üzere bir meslekle alakalı ya da annelik içerikli bir konu, mutlaka kavga çıkıyor.Kendi adıma konuşayım, ben kıyaslamıyorum, kıskanmıyorum da. Sanal ortam dışında da kimseyi kıskanmam. İnsan tercihlerinden ve yaşadığı hayattan memnun olduğu zaman kendini kimseyle kıyaslamaz ya da kıskanmaz bence.
Konuya yazıyorum çünkü konudaki iki durumu da tecrübe ettim. Hangisinin daha kolay olduğunu kendi açımdan biliyorum. Bu kıyaslama değil fikir belirtme. Birçok üye de aynı şeyi yapıyor bence. Ya da hangisinin bana daha çok keyif verdiğini, mutlu ettiğini tecrübe ettim. Ben çalışmayınca mutsuz oluyorum mesela. Biri gelip yalan söylüyorsun kimse çalışınca mutlu olmaz deyince açıklama yapmak zorunda hissediyor insan. Farklı kişilikleriz, farklı şeylerle mutlu oluyoruz. Bunları anlatmak, tartışmak forum kültüründe normal. Bunun kıyaslama ya da kıskançlık olarak adlandırılması beni rahatsız ediyor açıkçası.
Umudumuz var galiba. Ülke evet zorda ekonomi berbat ancak bu düşünceler içerisinde zaten ben bir şey edinemiyorum diyerek bıraksaydık ya da herkes bıraksaydı kimin parasıyla geçinilecekti ? Ülkeye katkı sağlamaktan bahsedilmiş bazı yorumlarda da valla ben çok keyif alıyorum işimden. O kadar çok insana yuva yaptım ki çok mutluyum. Camisinden fabrikasına bir çok farklı projem var sadece oturup çizim yapıp geçmiyorum üretimi de çalıştığım yerde yapıldığı için daha en başından tüm süreci gözlemleme ve etki etme şansım var. Kendim için bir kariyer hayalim var belki elde ederim belki edemem ama bu hayal ile yürümek gelişmeye çalışmak sadece önümüzdeki ayı değil önümüzdeki seneleri düşünmeye çalışmak bana çok iyi geliyor. Bir şeyler edinme umudum var. Çalıştığım firmada çok güzel arkadaşlıklarım var. Yani çalışma hayatı bana çok şey katıyor eve gittiğimde eşime heyecanla anlatabileceğim şeyler oluyor. Kötü şeyler olmuyor demiyorum her projede illaki sorunlar oluyor bazen tüm ofis kaos doluyor ama yine de insanın içinden gelmesi neyi sevdiği neye göz yumabildiği önemli.dislike atanlar motivasyonunuz nedir? Ben de yararlanayim. Polemik icin degil cidden fayda saglar belki bana. Benim hic motivasyonum yok. Gorece iyi de kazaniyorum ama kazandigim beni hayatta tutuyor ve ufak luksler yasatiyor (bi yerlere tatile gitmek gibi) ama ne araba aldiriyor ne ev. Onlara girsem hayatta kalamam cunku. Siz de 6 basamakli maas almiyorsunuzdur burada herhalde. Ee nedir sorun. Eve iyi bir kazanc getiren bir adam varsa kadin neden kendini disarida paralasin. Paralaniyoruz cunku. Ruhum paralaniyor. Hicbi yere varamayan bir seyin icindeyiz. Evet meslegim var ve kimseye muhtac kalmam ama evli olup kocasinin parasiyla gecinen kadinlar da muhtac degil zaten. Burada hic calismamis kadinlardan bahsedilmiyor onlar ayri bi olay. Zaten onlarin evine de duzgun para girmez cogunlukla. Hic calismamis kadin ya "ev kizi" denilen kisvede buyutulmustur ya da 20 yasinda evlenmistir/evlendirilmistir. E zengin adamlar da onlarla evlenmez zaten kultur meselesi biraz da bu is sonucta.
NEyse ben calismak istemiyorum, calismayi anlamsiz buluyorum, kadin eviyle ilgilenir kocasi eve para getirir cok guzel bir hayat bence. Calismayi anlamsiz bulmam da ulkenin geldigi konum itibariyla bir mal mulk edinemiyor olusumuz artik. Dislike atanlar siz calismaya hala nasil inanabiliyorsunuz? Cidden merak ettim
Her gün mesai saatlerinde kadınlar kulübüne düzenli yorum yazabileceğim kebap bir iş bulabilirsem ben de çalışmak isterim
Var zaten yurtdışında stay at home dads. bizim ülkede de çok çalışmayan adam. Dedem mesela 38 yaşında emekli olmuş. Arkadaşımın abisi 30larında çalışmıyor. Parası varsa bize neBu konu hala açık mı ya?
Ayrıca kimse Şundan bahsetmemiş: ne zaman ki ev adamlığı ortaya çıkar ev adamı olmak benim tercihimdir kimse bunu küçümseyemez diyen insanlar ortaya çıkar işte o zaman ev hanımlığı benim için normal hale gelir.
Yani sanki çalışmak ya da çalışmamak kadının hakkı ama erkeğin hakkı değil gibi bir algı var ama bu kesinlikle yanlış bence. Bir bebek doğduktan sonraki ilk bir yıl maksimum hariç tutuyorum. Ama koca Ömür bir yıldan iki yıldan ibaret değil ki
Yurtdışında olduğunu biliyorum ama ülkemizde hala bu normal bir şey değil inanki Sabancı’nın oğlu falan değilsen çalışmamak ayıp karşılanıyor eleştiriliyor erkekler içinVar zaten yurtdışında stay at home dads. bizim ülkede de çok çalışmayan adam. Dedem mesela 38 yaşında emekli olmuş. Arkadaşımın abisi 30larında çalışmıyor. Parası varsa bize ne
Ne güzel anlamışsınız beni. Konu çalışmamak değil aslında kendime gereksiz yüklenmem. Çocuğum küçük daha 5 yaşına var:)Yanlış anlamazsanız ne iş yapıyordunuz? Ve çocuğunuz kaç yaşında? Bence alınganlığınızın altında bu soruların cevapları olabilir. Mesela ilkokula başlamış bir çocuk için çocuğumu büyütmek için evdeyim demek sizin de içinize sinmiyor olabilir. Onun yerine paşa gönlüm böyle istediği için evdeyim demek sizi rahatlatacaktır belki.
Bu arada bütün mesajları okudum konudaki. Bazı insanlar cidden çok yorucu. Neyse.
En başında şunu söylemek istiyorum: Bence ücretli ya da ücretsiz doğum izninde olan hiçbir kadın kendini ev hanımı olarak tanımlamamalı. Bir de ev hanımlığı bence de bir meslek değil ama ben çalıştığım dönem o kadar mutsuzdum ki ev hanımlarını çok kıskanıyordum. Şimdi de mesai saatleri içinde rahat rahat burada takılabilen kadınları, çocuklarını büyütmüş kadınları, evden çalışma şansı olan kadınları falan çok kıskanıyorum.
Neyse kendi adıma cevap vermem gerekirse üniversite mezunu bir kadınım. Şu an çalışmıyorum. 3 aylık bir bebeğim var ve doğum izninde değilim. Bebeğim doğmadan hatta hamile kalmadan önce işimi bıraktım.
Türkiye’de kendi kliniğimi açıp iyi paralar kazanabilecekken ha deyince çalışamayacağımı bile bile yurtdışına taşındım. Mesleğime çok bayılmadığım da düşünülürse bu taşınma benim için mükemmel bir kaçış oldu. Burda denklik alıp farklı bir ülkede mesleğimi yapmayı dener miyim yoksa para kazanmak için farklı şeyler mi denerim bilmiyorum bu arada.
Geçen hafta yakın olduğumuzu düşündüğüm bir arkadaşım kuzeninizin kurduğuna benzer bir cümle kurdu bana. O doğumdan sonra ücretsiz izne bile ayrılmazmış çünkü evde çok sıkılırmış. Hiç alınmadım. Doğrudur dedim geçtim. Çünkü banane.
Koca parası yiyorsun derse de alınmam açıkçası. Çünkü bu onu ilgilendiren bir durum değil. Burada sayfalarca bir kadının neden çalışması gerektiğiyle ilgili yazılan bir sürü haklı gerekçeyi ifade etmenin doğru şekli değil “koca parası yiyorsun.” demek bana kalırsa.
İçinizdeki huzursuzluğun tek sebebi elalemin dedikleriyse gerçekten boşverin. Hiçbirimize bir şey kanıtlamak zorunda değilsiniz. Sizin kendinize itiraf edemediğiniz başka şeyler varsa onları söyleyin onların üzerine konuşalım bence.
Ben de aynı dertten muzdaribim. Doğru düzgün bi yardımcı bulamadım. En son gelen abla bütün muslukların üstünü çizmişBu geçmişte kaldı. Bir çok ev kadını da artık hizmet satın alıyor.
—-
Bi ben adam akıllı temizlik için kadın bulamadım. Bulduğumun da bir pazarı var. Geçen aldığım kadınlar balkonun fanyaslarını çizdirmiş, süpürgeyi (temizlik robotu, dip köşe için kullanıyorum sadece, 2 -3 hafta sonra gördüm ) pis bırakmış ve bana söylemediler. Bazı yerler de temiz değildibaşka bi konu çıkar benden ——
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?