• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ev kadınları neden küçümseniyor

  • Konu Sahibi Konu Sahibi Detays
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
Eğer küçük çocuk yoksa ya da çocuk yoksa ev hanımlıgının cok yorucu oldugunu düşünmüyorum. Günümüz teknolojisinde her işi yapan bir alet var. Çocuk yoksa yorucu degil bence. Çalışan bir kadın da aynı isleri dinlenmesi gereken zaman diliminde yapıyor. Çocuk da varsa zaten mecbur gece yapacak. Çocukla yatana kadar ilgilenmek zorunda isten gelince. Ben açıkçası çalışmayıp evde oturulmasını çok saçma buluyorum. ( çocuk yoksa veya kocası olmadan da kendini idare edecek geliri yoksa)Kocaya güvenmeyi de dogru bulmuyorum.
 
Ben benim cevabımın cooook daha kkötü olduğunu düşünmüyorum. Apaçık kıskanan (durduk yere kimse kimsenin hayatına burnunu sokmaz) Birine kıskanıyorsun demek bozuk bir üslup değildir. Evet, bana koca parası yemek zoruna gitmiyor mu diyene, yooo en tatlı para koca parası diyorum. İnsanların üzerimde narsistik tatmin yaşamasına müsade edecek değilim. Ne diyim, sosyolojik açılım mı yapayım? Yoksa oturup ezik büzük durumumu izaha mı çalışayım?
Boş insan derken beni kastediyorsanız eğer çok gülerim.

Siz sürekli üzerinize bir şeyleri çekmeye çalışıyorsunuz. Hayır çalışmamayı tercih edeni aşağılamak boş insan tarzı. Çalışan bir kadın bunu yapmaz sanmıyorum ya.
Ben arkadaşıma Yerine ne koyacağını kafasında ne planlar olduğunu sorarım.
Çünkü çalışan bir kadının zaten meşguliyetleri vardır. Hayatın içindedir ve kendini eve kapatmak için işten çıkmıyordur.
36 yaşımdayım. Oğlum 3 yaşında. Oğlum liseye başlarken yaklaşık 10 yıl kadar sonra ben de işi bırakırım diye düşünüyorum. Oğluma Şoförlük yapar gezer tozarım sporumu yaparım resim kursuna giderim. Belki oğlumla yeniden üniversiteye hazırlanırım. Var hayallerimiz. :)
Sizin size boş boş konuşan insanları muhatap alıp üslubunuzu onlar odaklı şekilde çirkinleştirmeniz garip geldi bana.
 
36 yaşımdayım. Oğlum 3 yaşında. Oğlum liseye başlarken yaklaşık 10 yıl kadar sonra ben de işi bırakırım diye düşünüyorum. Oğluma Şoförlük yapar gezer tozarım sporumu yaparım resim kursuna giderim. Belki oğlumla yeniden üniversiteye hazırlanırım. Var hayallerimiz. :)
Bir tanıdığım var, kızım liseyi bitirsin emekli olurum diyordu. Sonra o üniversiteyi bitirsine evrildi, sonra bi evlendirelim oldu, sonra torun bir doğsun oldu. Şimdi torunun kreşe başlamasını bekliyor emekli olmak için 😂

Bunların hiç birinin maddi sebebi yok ama, eşi beş eve lüks bir şekilde bakabilecek kadar kazanıyor.
 
Güzel kafalardasınız burada yazanın çoğu da hep harika işlerde çalışmış inanılmaz bir birikimi var . Sanirsin yazan hep kaymak tabaka . Bir tane ev kimsenin hayatını devam ettirmeye yetmez . Çocukla yaşarken belirli bir gelir olması lazım . Annem babam arkamda olur derken ? Aile ne kadar para verebilir? Doğru sizin ailelerinizin geliri de eminim aylık üç yüz bin falandır 😅 yıllarca calismayinca özel sektör de diyor ki aaa bu sevgili kadın üyeler tekrar iş arıyor heee hemen onu ise almaliyiz . Biri diyecek beş yüz bin maaş verelim diğeri diyecek o ne öyle ben milyon vereceğim. Hayal dünyasında yaşıyorsunuz
 
Ne farkeder ki günün sonunda çalışan kadın da eve gelip aynı işleri yapmıyor mu Allah aşkına 😅 çalışan kadının iş yükü daha fazla , eşin iyi ise bir nebze beraber yaparsın her işi lakin Türkiye'de durum içler acısı, erkeklerin %90 lık büyük bir kısmı çalışan karısına destek olmuyor, suya sabuna dokunmuyor hiç , her iş çalışan kadına bakıyor, ayrıca 1 yıl doğum izninde evde kaldım daha çok yoruldum , ev hanımlarına laf atanlar bence iyi niyetten değil fesatlıktan laf atıyorlar, yahu ben hem anneyim , hem çalışan kadınım, hem de ev hanımıyım kavramlar değişince iş yükü azalıyor mu ki sanki😅
Çalışan bir kadınım, 3,5 ay doğum iznim hariç son 20 yıldır aktif olarak çalışıyorum öğrenci ikende çalıştım üniversite yıllarında kendi adıma yapı olarak başkasından birşey istemeyen biri olduğum için evde durmak benlik birşey değil, hep derim kocam trilyoner de olsa ailem çok zengin de olsa en kötü kendi işimi kurar yine çalışır kendi kazancımı sağlardım.
Ev hanımı olmak demek boş beleş oturmak değil tabiki ama evde de her gün yetişmek zorunda olduğunuz bir iş yeri yoksa işler çok rahat hallediliyor biz o işleri akşam iki saate sığdırıyoruz sizler güne yayıyorsunuz tek fark bu. Ve biz yaptığımız işin maddi karşılığını alırken ev işleri nankör işler olduğundan çoğu zaman ne maddi ne manevi karşılığı olmuyor (unutulmamalı ki çalışan hanımlar da aynı zamanda ev hanımıdır işten arta kalan zamanda)
Birde sizin kendinize ayıracağınız zamanınız bol ekstradan. Bizler hep koşturmaca içindeyiz iş çocuğun okulu ev üçgeninde. Yani maddi durum iyiyse ara verilebilir çocuk bakımı-sağlık vb nedenlerden ama bu devamlı olmamalı bence kadın kendi ayakları üstünde durmalı.
 
Ben üniversite mezunuyum evlenmeden önce çalışıyordum hatta lise zamanında bile çalışıyordum hep çalıştım . Evlendikten sonra eşimin işi sebebiyle işten ayrıldım . 5 yaşında oğlum var bundan sonra da çalışmayacağım galiba imkan yok artık çünkü. Evde yeterince çalışıyorum günde 3 kere servis şöförlüğü yapıyorum alışveriş bende faturaları ödemek ödemeleri takip bende evin muhasebesi bende çocuk bakımı bende hayvan bakımı aşçılık temizlikçilik oyun ablalığı Öğretmenlik hepsi bende . Dışarda çalışırken gerçekten hiç yorulmuyormuşum şimdi sürekli aşırı beden zihin yorgunluğu yaşıyorum . Kimse bana sen çalışmıyorsun diyemez eşek gibi çalışıyorum . Aldığımı verdiğimi de kocama hesap vermiyorum canım ne isterse ne gerekse rahatça alıyorum . Ayrıca babamdan mal varlığım var ama şuan kullanmıyorum ilerde kullanacağım. Kimse kimseye çalışmıyorsun diyemez haddi değil çünkü
 
Hayır bir de hani diyorlar ya ülkeye katkı sağlamak ,faydalı olmak. Bunların hepsi hikaye. Herkes de bal gibi sırf para kazanmak için ise gidiyor. Kimsenin bir şeye katkı sağladığı yok. Yani iki saçma sapan işçi ile tartışıp,patronun milattan önce kalma fikirlerini uygulamak ülkeye katkı sağlamak olmuyor. ( Türkiye'nin büyük firmalarinda çalışan, üretenleri tenzih ediyorum) Türkiye'nin firmalarının %80'i aile şirketi. Onlarda da akraba likayakti var.
Bunu diyen benim benim gibi mühendismişsin evet mobing ve zorluk var ama benim urettigim ürünler 35 ülkeye ihraç ediliyordu . Katma değeri gayet yüksek ürün üretilmesini sağlıyordum. Mobing doğru var çok yıpratıcı bir yandan işçi bir yandan patronla uğraşıyorsun ama artık teknoloji çağındayız ya kendimize ait bir işte yapabiliriz. Bir insanın yetişme maliyeti var değil mi ülkeye. Amerika da olsa üniversiteye giderken para ödüyorsun. 22 yıl boyunca ücretsiz şekilde bunu devletten alıyoruz. Fakirler sırf para için işe gidiyor çok değişik bir bakış açısı yahu .
 
Bir tanıdığım var, kızım liseyi bitirsin emekli olurum diyordu. Sonra o üniversiteyi bitirsine evrildi, sonra bi evlendirelim oldu, sonra torun bir doğsun oldu. Şimdi torunun kreşe başlamasını bekliyor emekli olmak için 😂

Bunların hiç birinin maddi sebebi yok ama, eşi beş eve lüks bir şekilde bakabilecek kadar kazanıyor.

Ben çalışmayı hiç sevmiyorum ama işimden de vazgeçemiyorum. Çalışmasam depresyona girerim diye korkuyorum 😂 bir şeyler yapmam lazım başka kafamda plan olması lazım.
Doğum iznim güzel geçti keyifli gelmişti ama işe geri döneceğimi bildiğim için kötü hissetmedim. Emeklilikle aynı şey değil.
Neyse bakalım ben ne bahane uyduracağım 😂
 
Sonuna kadar kadınların çalışması gerektiğini savunuyorum, bir kadının hayatını güvence altına alacak bir maaşı olmalı ve ilerisi için mutlaka emeklilik planları yapmalı diye düşünüyorum ama şu anda çalışmıyorum. Kendime uygun bir iş bulduğumda tabi ki kaldığım yerden devam edeceğim ama çalışmadığım için bana parazit muamelesi yapmaya yeltenen insanları asla çevremde barındırmam. Herkes haddini bilmeli.
 
Sonuna kadar kadınların çalışması gerektiğini savunuyorum, bir kadının hayatını güvence altına alacak bir maaşı olmalı ve ilerisi için mutlaka emeklilik planları yapmalı diye düşünüyorum ama şu anda çalışmıyorum. Kendime uygun bir iş bulduğumda tabi ki kaldığım yerden devam edeceğim ama çalışmadığım için bana parazit muamelesi yapmaya yeltenen insanları asla çevremde barındırmam. Herkes haddini bilmeli.
 
Bunu diyen benim benim gibi mühendismişsin evet mobing ve zorluk var ama benim urettigim ürünler 35 ülkeye ihraç ediliyordu . Katma değeri gayet yüksek ürün üretilmesini sağlıyordum. Mobing doğru var çok yıpratıcı bir yandan işçi bir yandan patronla uğraşıyorsun ama artık teknoloji çağındayız ya kendimize ait bir işte yapabiliriz. Bir insanın yetişme maliyeti var değil mi ülkeye. Amerika da olsa üniversiteye giderken para ödüyorsun. 22 yıl boyunca ücretsiz şekilde bunu devletten alıyoruz. Fakirler sırf para için işe gidiyor çok değişik bir bakış açısı yahu .
alıntıdaki yorum çok ilginç gerçekten, işimi seviyorum bende, teknik işim var, yaptığım ürünler (ürün diyeyim) çocuğum gibi , benim eserim. Kurumda çalıştığın için emeğimin karşılığını aldığımı düşünmüyorum ama seviyorum. Çok şükür eşimin maaşı ile de geçiniriz ama bu benim tercihim. Sırf para için değil.

Herkes işini sevmeyebilir. Genellemek mantıklı değil ama…
 
demek
çalışan anneler işe giderken çocuğu gül dalına asıp gidiyor
gelince de oradan toplayıp geliyor

ne yemek yapıyor ne ev topluyor ne ödev yaptırıyor, nasıl bir şeyse bir tek evdeki annelerin çocukları bakım istiyor. çalışan anne çocukları acıkmıyor mızıklanmıyor, o ne ki susamıyor bile!

bence tam olarak bu söyleminiz yaşanan zorbalığa sebep olyor -ya da sebeplerden birisi, bence yani.

evde öyle bitmeyen bir iş filan yok. dahası işyeri oturup çay içmekten ibaret bir yer de değil.

bebek olduğu için 1-2 sene izin alan çalışmayan kadınlar da ev hanımı oldukları için değil "bebek büyüttükleri" için yoruluyorlar

bu da ayrı bi kafa ha. "bebeğim varken evdeydim daha çok yoruldum"....hacı ev süpürcem cam silcem diye mi yoruldun? bebek vardı ya hani??? bunu ev hanımlığıyla alakası nedir, bebek ya orada ana tema?
Kesinlikle öyle. Çalışan bir kadındım şimdi ücretsiz izindeyim bebek bakıyorum. Bebek bakımı gerçekten çok zor çalışan anneye de çalışmayan anneye de ama hamilelik son zamanlarında da evdeydim mesela evi tek başıma mis gibi temizlemiştim hiç de yorulmadan yani 8 9 aylık hamile olmama rağmen. Günde 2 saat detaylı temizlik yapsan evin parlar. Şu an bile bebek için yapıyorum mecbur yoruluyorum ama asıl yoran bebek bakımı, onun sorumluluğu yok acıktı yok uyumadı yok ordan düşüp kafasını kıracak korkusu. İşe dönmeyi kendimi iyi hissedebilmek için istiyorum ama bebeğimin bana ihtiyacı var 6 ay daha bu şekilde devam edecek hayatım. Çalışınca da annelik daha zor olacak bütün gün beni ozleyecek hem işte hem evde yorulacağım ama onun geleceği için, benim emeklerimin karşılığı için böyle olacak. Çalışan olmak her zaman daha zor bunun aksini iddia etmek mümkün değil bence.
 
Siz sürekli üzerinize bir şeyleri çekmeye çalışıyorsunuz. Hayır çalışmamayı tercih edeni aşağılamak boş insan tarzı. Çalışan bir kadın bunu yapmaz sanmıyorum ya.
Ben arkadaşıma Yerine ne koyacağını kafasında ne planlar olduğunu sorarım.
Çünkü çalışan bir kadının zaten meşguliyetleri vardır. Hayatın içindedir ve kendini eve kapatmak için işten çıkmıyordur.
36 yaşımdayım. Oğlum 3 yaşında. Oğlum liseye başlarken yaklaşık 10 yıl kadar sonra ben de işi bırakırım diye düşünüyorum. Oğluma Şoförlük yapar gezer tozarım sporumu yaparım resim kursuna giderim. Belki oğlumla yeniden üniversiteye hazırlanırım. Var hayallerimiz. :)
Sizin size boş boş konuşan insanları muhatap alıp üslubunuzu onlar odaklı şekilde çirkinleştirmeniz garip geldi bana.
Ben niye üzerime bir şey çekeyim hanımefendi? Belki de çok anlaşılır yazmamışsınızdır.
Nerede üslubumu bozmuşum hala anlamıyorum 😅 Allah için bana Bilale anlatır gibi üslubumu ne şekilde bozduğumu söyler misiniz?
x yemek zoruna gitmiyor mu diyene, yoo gitmiyor demek üslup bozmaksa ben Türkçe 'de başka nasıl karşılık verilir bilmiyorum. Hatta İngilizce'de ve hatta Almanca'da da 😅 ki bu 3 dili de etkin şekilde yazılı ve sözlü olarak kullanabiliyorum.

Bana boş konuşuyor dediğiniz insan gördüğümüz gibi tek değil ve kendilerini çok boş da görmüyorlar 😄😄 Biraz yorumlar arasında gezerseniz kim ne üslupla neler söylemiş görürsünüz. Ben şimdi alıntılayamam.

Sizin sanmıyorum dediğiniz şeyi yaşadığını söylüyor insanlar, benim kv yaştan zorla emekli edildi, bizzat konu bir olay üzerine açılmış ama hala benim kemalim yapmaz diyorsunuz. Ne naifsiniz! Sizin sanrılarınız hayatla örtüşmüyor demek ki.
Ayrıca işten ayrılan birine bundan sonraki planını sormak başka, "koca parası yemek zoruna gitmeyecek mi? Boş boş evde sıkılmayacak mısın? " diyerek aklınca küçük görmek başka. Bunun bir psikolojik kışkırtma olduğunu göremiyor musunuz?

Son olarak da şöyle söyleyeyim, umarım hayalinizi gerçekleştirirsiniz. O gün, ukala insanlar karşınıza geçip "kocanın parasıyla fink fink geziyorsun, hiç zoruna gitmiyor mu?, gencecik kadınsın, git çalış üret, asalak gibi yaşama" dediğinde sakın üslubunuzu bozmayın(?), uzuuun uzun açıklayın olur mu?
 
alıntıdaki yorum çok ilginç gerçekten, işimi seviyorum bende, teknik işim var, yaptığım ürünler (ürün diyeyim) çocuğum gibi , benim eserim. Kurumda çalıştığın için emeğimin karşılığını aldığımı düşünmüyorum ama seviyorum. Çok şükür eşimin maaşı ile de geçiniriz ama bu benim tercihim. Sırf para için değil.

Herkes işini sevmeyebilir. Genellemek mantıklı değil ama…
Bence konu sadece işini sevmek olmamalı . Bilmiyorum ben mi idealist bakıyorum sadece . Eğer iyi bir mesleği icra ediyorsa bir insan ya benim param da oldu bu da bana yeter artık evde durayım demek çok yazık geliyor bana.

Evet evdeyim şimdi gerçekten iş hayatında yorulduğumun on katı yoruluyorum ama sonuç olarak yaptıklarımin bir katkısı yok .
 
Ev hanımı ,çalışan bayan diye ayrım yapmak yerine desek ki kadın olmak ,üreten kadın olmak ,bir işe emek veren kadın olmak.. çocuk terbiyesi için kendini geliştiren ,sağlıklı yemekler yapmak için gayret eden,hergun mutlaka kendini daha iyi hale getiren biri olmak için çalışan.. evini temiz tutmak için çalışan.. eğitimi için çalışan.. hayatta kalabilmek için çalışan.. daha konforlu bir hayat için çalışan.. kul olmak için çalışan.. anne olmak için çalışan..
Zaten hayat bir mücadele değil mi.. ev de ayrı mücadele ,iş yerinde ayrı mücadele..
.. saygı duyulmaması gereken insanın her gununun eşit olması,dizilerle boş işlerle vakit geçirmesi.. kendi için çocukları için iyi olma namına gayret göstermemesi.. sorumluluklarını yerine getirmemesi.. dedikodu yapması.. fitne çıkarması.. sorumlu olduğu insanları gozetmemedi.. bu dünya için hayırlı bir iş dahi yapmayıp sadece herkese yük olup çekip gitmesi...
 
Hayır bir de hani diyorlar ya ülkeye katkı sağlamak ,faydalı olmak. Bunların hepsi hikaye. Herkes de bal gibi sırf para kazanmak için ise gidiyor. Kimsenin bir şeye katkı sağladığı yok. Yani iki saçma sapan işçi ile tartışıp,patronun milattan önce kalma fikirlerini uygulamak ülkeye katkı sağlamak olmuyor. ( Türkiye'nin büyük firmalarinda çalışan, üretenleri tenzih ediyorum) Türkiye'nin firmalarının %80'i aile şirketi. Onlarda da akraba likayakti var.
Heralde para kazanmak için işe gidilecek, önce karın doyacak ki sonra düşünülecek ülkeye katkı sağlama işi. Karnını doyuramayanın başkasına ne faydası olur?
 
Bence mesele çalışıp calışmamaktan ziyade başkasına muhtaç olmanın oluşturduğu imaj. Bunun üzerinden yürüyerek ezmeye çalışmaları. Kendine ait pasif geliri olan ve eşine el açmayan bir kadına kimse kolay kolay evde boş oturuyorsun demez. Ama hiç bir geliri olmayıp kocasının eline bakan kadına herkes yüklenebildiği kadar yükleniyor, çünkü muhtaç. Halbuki ikiside çalışmıyor. Ben çalışmaya başladıktan sonra anladım özgürlüğün ve bağımsızlığın ne kadar önemli olduğunu. İnsanın kendi ayaklarının üzerinde durması kadar güzel birşey yok.
 
Ayrıca bence en önemli kısmı şu ki ;
Kadınlar bugün iş hayatinda olmasaydı bizim bu haklarımız olmayacaktı . Erkek egemen şekilde geçmiş yıllar . Şimdi çalışmayan kadınlar da kocalarının parasını çatır çatır yiyerek rahatça geziyorsa toplum olarak dönüştüğümüz içindir. Birileri bunun bedelini ödemiş ve ödüyor.

Eğer kadınlar da bizde varız demeselerdi günümüzde ağzımizi açarak okuduğumuz o geçmiş yılların yazarlarınin fikirleri ışığında hala bizim de insan olup olmadığımiz tartisilacakti. Virginia Woolf Kendine Ait Bir Oda kitabında bunu ayrıntılı anlatmış .

Gelelim kendi topraklarımıza hala şurada açılan konulara bakınca eğitimli -egitimsiz , yaşlı - genç birçok kadının uğradığı mobingi görüyoruz eşleri ve aileleri tarafından . Çalışmamayi savunurken bizim de tuzumuz kuru işte diye bakmak yanlış geliyor . Sen aşırı şansli bir kesimde olabilirsin eşin iyidir , eşinin ailesi iyidir , kendi ailen iyidir hadi birde üstüne paran vardır . Bu şartların hepsine sahip Türkiye de elli bin kadın bulabilir miyiz ?? Geri kalan ne olacak peki ?
 
Söylenen tabirler yanlış fakat bu devirde ev hanımların gereksiz övgü beklemesi, buna meslek ve iş gibi misyon yüklemesi komik oluyor.(genel anlamda diyorum siz böylesiniz diye değil)
Ayrıca çalışmayan kadınlar pasif gelirleri yoksa boşanma durumunda ortada kalıyor. Gelirim yok çocuğum var vs diye madur oluyor. Senelerce çalışmamış insanlarıda millet kollarını açıp hadi gel çalış al sana yüksek maaşta demiyor.
Mesela eşin artık başkasına aşık oldum dese bi yanlışı olsa yada kendisi yollarını ayırmak istese ne olacak? Bu forumda bolca okumayan çalışmayan madur kadın hikayeleri var.
Çocukta varsa özellikle bi kadının dünyanın her halini düşünmeli, düşünmeyip en verimli çağında evde tembellik yapıp sonra kocadan dirsek görünce ağlamamalı.
-Bu nesil ve bu devir için yorumum-
-pasif gelirleri ve bağımsız maddi kaygısı olmayan kadınlar hariç-
Bunu yazayımda duyarcı tayfa yorulmasın
Gelir kısmına ek olarak gerçekten evdeki vaktini tv karşısında geçirip duruyorsa boşa zaman harcayan biridir. İstediği kişinin parasını yiyebilir bu kişi ama boşa geçmiş bir ömür olarak görüyorum bunu. Karşına alsan 2 kelimede tıkanır muhabbet. Sürekli evde olduğu için canı sıkılıp eşine sarma ihtimali var. Yine sürekli evde olup bir hobisi vs yoksa eşiyle arkadaş ortamına girdiğinde uyum sağlayamama durumu var.
Yoksa isteyen istediğini yapsın ama çalışan kadınlar da eve gelince iş yapıyorlar, çocuk bakıyorlar. Konu sahibinin kuzeni ve onun gibi düşünenlerin kıskanç yorumları nedeniyle çalışan kadınları da yermeye gerek yok aynı kapıya çıkıyor hesap.
Ben de duyarcılara önlem alayım. Çalışıp da bunun dışında da bir hayatı olmayan kadına/erkeğe de aynı yorumu yaparım. Hayatımız sadece 9-18 arasında tanımlanmıyor.
 
Back