Tam üstüne bastın canım, tahminin tamamen doğru bir lafı bahane edip defoldu sonra bir süre "seni hala seviyorum acı çekiyorum ama yürütemiyoruz" şeklinde konuşup durdu hatta ağladı ve bir dönem (boşanma davasına yakın dönemde) haftada birkaç kez arayıp hal hatır sorma bahanesiyle yokladı ama bunları söylerken evliliği kurtarma çabası, niyeti filan da yoktu. Gel barışalım demiyordu yani, nasılsın iyi misin diyip tel.i kapatıyordu, sonra bir anda tüm iletişim koptu, o dönemde de başladı facebook'a bu tip şeyler yazmaya. Son dönemde dozunu abarttı bu ajitasyonun ama arayıp sorduğu filan yok, ben de hiç aramıyorum. En son birkaç hafta önce bir evrak işi için mecburen görüştük, o gün bunalımları oynuyordu, işimi gücümü hayatımı sordu ben de iyi gittiğini anlattım. Bu sefer başladı hayatından ne kadar mutsuz olduğunu anlatmaya, iş-aile vs sorunları varmış. "Herşeyi ben mahvettim" dedi yani sonunda hatanın büyük kısmının kendinde olduğunu kabul edebildi o gün. Üstelik bunu durduk yere söyledi. Benim ondan nefret etmemi istemiyormuş, ama hatalı olan kendisiymiş o yüzden nefret etmeye hakkım varmışmış ama üzülüyormuş. Ben de "Artık önemi yok sonuçta bitti, sana garezim kalmadı sadece yaptıklarından biraz olsun üzülüyorsan yeter" diye kestirip attım. Dedi ki; çok üzülüyormuş zaten, canı yanıyormuş, aklına güzel anılar geliyormuş bu da onu kötü etkiliyormuş vs vs. Bir şey demedim pek buna. Bunları söylüyor, sanal paylaşımlarını anlattım, şu an çalıştığı yer benim eski işyerim ve oradaki arkadaşlarım sürekli bunalımda gezdiğini söylüyor onun, yüzünden düşen bin parçaymış kimseyle konuşmuyormuş, ki kendisi her ortamda sesi en çok çıkan kendini bir halt zanneden gerine gerine yürüyen bir tipti önceden. Yani bunları yapıyor ama neden? Belki de gerçekten acı çekmekten hoşlanıyor, hepsi bu.