Ailem iç Anadolulu. Tüm anneler teyzeler 70 li yıllarda üniversite eğitimi aldı. Hepsi tatile gider. Onlardan on yaş güçlü Ordu’lu kayınvalidem kocası izin vermezse nefes alamıyor. Sorsan bizde kadın çok değerli derBen Karadeniz’de bu algı yok demedim ki. Sadece denize kıyısı olan yerler diğer yerlere göre daha iyi dedim. Karadeniz’de 15ten fazla il var b Samsun ile Gümüşhane aynı olamaz mesela. Siz hangisi için konuşuyorsunuz bilmiyorum. Belki de bahsettiğiniz yaş grubu 65 ve üstü. Benim muhattap olduğum insanlar 55 bile değil. O yaş grubunu kendi çevremle kıyaslayınca maalesef o kadar erkeğe hizmet edeni e dar bakış açısını göremiyorum. Benim annem kankalarıyla tatile giderken kaynanam kayınbabam olmadan komşusuna bile gidemiyor maalesef ve yaşıtlar.
Ben bi genelleme yaptım aslında tabii ki istisnalar vardır :) benim karşıma iç Anadolu’da hiç çıkmadı sizin dediğiniz gibi. İnsan işte kendi çevresini baz alarak konuşuyor sanırım. Benim eş ailem de Ankaralı. Büyük ve olanaklı bir şehirde nasıl o kadar geri kaldılar diyorum mesela. Sonra bakıyorum edindikleri arkadaşlar bile kendi köylerinden ya da çevre köylerden.Ailem iç Anadolulu. Tüm anneler teyzeler 70 li yıllarda üniversite eğitimi aldı. Hepsi tatile gider. Onlardan on yaş güçlü Ordu’lu kayınvalidem kocası izin vermezse nefes alamıyor. Sorsan bizde kadın çok değerli der
O kadar haklısınız ki.İç ve doğu Anadolu nun adı çıkmış,kadının en az değer gördüğü bölge Karadeniz Bölgesi.Öyle çok şahit olduk ki.80 yaşında teyze sırtında yük taşıyor, kocası kahvede oturuyor.Kusura bakmayın ama bir Karadeniz gelini olarak çok güldüm buna. Bence en kendi kültüründen başkasını beğenmeyen, içine kapalı, kadını kullanmayı seven memleket sizin oralar. Kadını ırgat gibi çalıştırıp yatan erkek doku. Tarlada erkekten çok kadın çalışır. Çalıştırmaya gelince anaerkil, diğer her konuda ataerkildir.
Valla Ankarada okudum. Özellikle Ankarada çok güzel bir cumhuriyet kuşağı vardır. Özellikle Çankaya’da Çankaya teyzesi denen tipler vardır yürüyen asalet.Ben bi genelleme yaptım aslında tabii ki istisnalar vardır :) benim karşıma iç Anadolu’da hiç çıkmadı sizin dediğiniz gibi. İnsan işte kendi çevresini baz alarak konuşuyor sanırım. Benim eş ailem de Ankaralı. Büyük ve olanaklı bir şehirde nasıl o kadar geri kaldılar diyorum mesela. Sonra bakıyorum edindikleri arkadaşlar bile kendi köylerinden ya da çevre köylerden.
Ben de Ankara’da okudum. Çankaya, Ümitköy, Çayyolu gibi yerleri saymıyorum. Kendim de öğrencilik hayatımı Çankaya’da geçirdim bahsettiğiniz teyzeleri iyi biliyorum. Benim anlattıklarım bala, Haymana, kazan gibi daha dışarda kalmış yerler. Muhakkak ki her yerin iyisi kötüsü vardır. Ben Karadeniz’in hepsi muasır medeniyetler seviyesinin üstünde de demedim. Sadece gelenek, görenek, adet konusunda iç Anadolu bana daha tutucu geldi demek istedim.Valla Ankarada okudum. Özellikle Ankarada çok güzel bir cumhuriyet kuşağı vardır. Özellikle Çankaya’da Çankaya teyzesi denen tipler vardır yürüyen asalet.
Genelleme bakarsanız tam tersini görürsünüz. Mesela eğitim oranı kadınlarda hangi bölgede daha düşük derseniz doğu ve Karadeniz. İç Anadolu’da 1923 doğumlu anneannem ilkokul mezunuydu. Ama 1965 doğumlu kayınvalidem öğretmenin zoruyla iki sene zor zar okumuş. Bakın istatiklere kadınların eğitim durumu Karadeniz’de iç Anadolu’dan Ege’den çok çok düşüktür.
Ben de benzer şeyler yaşadım çok arıyorlar sürekli görüşmek konuşmak istiyorlar. Haftada bir görüşüyoruz ama aramıyorsun diye sitem ediyorlar ben de telefonda konusmaktan nefret ederim. En yakın arkadaslarımın telefonunu bile açmıyorum bazen beni tanıdıkları için bozulmuyorlar. Aşırı bunalıyordum telefonum sürekli çalınca santrale dönmüştü hiçbirini açmamaya başladım 2-3 gün sonra döndüm telefonlara aynı arkadaşlarıma kendi aileme yaptığım gibi. Artık o kadar bunaltmıyorlar ama yakın zamanda bebeklerim doğacak sürekli arayacaklar yine bir ayar çekmem gerekecek.Ben göremiyorum. Gören var mı gerçekten merak ediyorum. En başında iyiydim aramak için can atardım ama daha sonra soğuttular üç kez arasam dördüncüyü neden aramıyorsun serzenişine geçtiler. Arama sıklığım asla yetmedi. Ve öyle uzun aralıklarla da değildi iki günde bir kayınbabam ayrı kaynanam ayrı arıyordu. Ve saatlerce konuşuyorlardı.
Artık biz senin anne babanız bizde öyle bizde şöyle. Zamanla bunalttı beni bu durum. Aleni bir şekilde söylemediler ama eşim huzursuz oluyordu.
Ve çok farklı iki kültürdeniz her aramada farklı bir adetlerinden bahsettiler. Ben daha rahat yetiştirildim baktığımda onlarda hayat sanki görevlerle yürütülüyor. Personel görev listesi gibi listem vardı sanki bir ara. Asla anlayamadım onları onlar da beni.
Örneğin bi cenazemiz oluyor tam bir hafta boyunca başın sağ olsun diye arıyorlar. Aynı kişiler arıyor bu arda.
ben de herhalde konuştuklarını unutuyorlar diyordum dilediniz ya sorun yok diyorum alınıyorlar konuşmak istemiyorum diye.
Beni yanlarına çağırıyorlar rahat edemem diyorum buna da alınıyorlar bizi sevmiyor diye.
Neyse orda kendi adetlerin buraya gelince de bizim adetlere uyarsın diyorlar.
Her şeye ama her şeye alınıyorlar. Ben de tedirgin oluyorum her konuşmada huzursuzluk çıkacak diye. Böyle olunca konuşmaları azalttım eşim en başında anlamasa da daha sonra anlayış gösterdi. Ailesinin saçmaladığını görüyordu çünkü ama ona kalsa onlar da öyle görmüştü kendi çocuklarına da aynısını yapıyorlardı bana özel değildi.
Ama ben onların çocuğu değilim onlar da benim anne babam değil. Sorsan gelin pek kıymetli.
Bizde hediyeleşme vardır yani büyük küçük içinden ne gelirse alır ebeveynler. Bir tane bir şeylerini görmedim şimdiye kadar ha almak zorunda değiller tabii ki. Sinirime giden külfet olan konularda hiç ağızlarını açmamaları.
Ev alacaklar altınları istediler tuhaf gelse de kabul ettim yeter ki beni rahat bıraksınlar dedim. Bir sıkıntım olursa zaten kendi anne babam arkamda.
Yani saygımı da bozmadım hiç sadece farklılıklar var ve onlar gibi olamıyorum olmak da istemiyorum açıkçası her şey kurallı çünkü.
Eşim onlara karşı eski sevgimin olmadığını biliyor sebeplerimi de sunuyorum anlıyor ama üzülüyor muhtemelen. Yine haftada bir arıyordum ki o bile fazla bence. Şimdi hamile olduğumu öğrendim öncesinde düşüklerim var eşim anne babamın adı geçti mi ürküyorsun ama asgari düzeyde sevginin geri gelmesi lazım kabuk etmesen de onlar da senin ailen artık diyor. Sıkıldım artık gerçekten bu durumdan. Ve insanlar için gelin olmakla damat olmak aynı şey değil beni gün aşırı saçma sapan aradıkları gibi damatlarını arayamıyorlar mesela.
Üç sene oldu son zamanlarda rahatsız etmiyorlardı ama şimdi bebek girince araya telefona girişeceklerdir eminim. Bekliyordum da zaten.
Siz nasılsınız eş ailesiyle ?
Eşiniz ilişkilerinize karışıyor mu ?
Ve siz benim yerimde olsanız ne yapardınız ?
Ben Karadeniz’de bu algı yok demedim ki. Sadece denize kıyısı olan yerler diğer yerlere göre daha iyi dedim. Karadeniz’de 15ten fazla il var b Samsun ile Gümüşhane aynı olamaz mesela. Siz hangisi için konuşuyorsunuz bilmiyorum. Belki de bahsettiğiniz yaş grubu 65 ve üstü. Benim muhattap olduğum insanlar 55 bile değil. O yaş grubunu kendi çevremle kıyaslayınca maalesef o kadar erkeğe hizmet edeni e dar bakış açısını göremiyorum. Benim annem kankalarıyla tatile giderken kaynanam kayınbabam olmadan komşusuna bile gidemiyor maalesef ve yaşıtlar.
iç anadolu da mesela kadın nadir tarlada calısır, pazara bıle cıkarmazlar koy yerlerınde ınanın.O kadar haklısınız ki.İç ve doğu Anadolu nun adı çıkmış,kadının en az değer gördüğü bölge Karadeniz Bölgesi.Öyle çok şahit olduk ki.80 yaşında teyze sırtında yük taşıyor, kocası kahvede oturuyor.
Özellikle İç Anadolu da kadın üç beş senede ipleri eline alır,el maşalı olur çıkar.
İç Anadolu’da beden gücü ne gerek yok ki her şeyi zaten makinalarla yapıyorlar. Benim kaynanam da tarlaya girmez traktör, römork tarzı şeylerle kayınbabam halleder. O kadar arazileri var bir ayda her şeyi hallederler.iç anadolu da mesela kadın nadir tarlada calısır, pazara bıle cıkarmazlar koy yerlerınde ınanın.
ama karadenız de, kadın calısıyor ne alaka yani derler ınsana...
Ben ilk etapta görüyordum, sonrasında bana zarar verdiğini fark ettim. Ben kendi annem de rahat olduğum kadar Kayınvalidemde olamıyorum maalesef. Eşimde Annemle konuştuğum, onu aradığım gibi aramamı ister gibi taleplerde bulundu. Ben de aynı şeyi ondan isteyince, yapamadığını anladı. Kayınvalidemde kızı yoktu, çok fazla davet bekledi. Yalvarmam lazım sanıyorum. Ben de siz benim annem ve babam gibi olamazsınız, ben de sizin çocuğunuz gibi olamam diye konuyu kapatmıştım. Ara sıra ziyarette bulunur, hal hatır sorarım elbette. Ben böyle daha doğru olacağını düşünüyorum. Bir şeyime karıştıklarından değil ama benim içim böyle daha huzurlu.Ben göremiyorum. Gören var mı gerçekten merak ediyorum. En başında iyiydim aramak için can atardım ama daha sonra soğuttular üç kez arasam dördüncüyü neden aramıyorsun serzenişine geçtiler. Arama sıklığım asla yetmedi. Ve öyle uzun aralıklarla da değildi iki günde bir kayınbabam ayrı kaynanam ayrı arıyordu. Ve saatlerce konuşuyorlardı.
Artık biz senin anne babanız bizde öyle bizde şöyle. Zamanla bunalttı beni bu durum. Aleni bir şekilde söylemediler ama eşim huzursuz oluyordu.
Ve çok farklı iki kültürdeniz her aramada farklı bir adetlerinden bahsettiler. Ben daha rahat yetiştirildim baktığımda onlarda hayat sanki görevlerle yürütülüyor. Personel görev listesi gibi listem vardı sanki bir ara. Asla anlayamadım onları onlar da beni.
Örneğin bi cenazemiz oluyor tam bir hafta boyunca başın sağ olsun diye arıyorlar. Aynı kişiler arıyor bu arda.
ben de herhalde konuştuklarını unutuyorlar diyordum dilediniz ya sorun yok diyorum alınıyorlar konuşmak istemiyorum diye.
Beni yanlarına çağırıyorlar rahat edemem diyorum buna da alınıyorlar bizi sevmiyor diye.
Neyse orda kendi adetlerin buraya gelince de bizim adetlere uyarsın diyorlar.
Her şeye ama her şeye alınıyorlar. Ben de tedirgin oluyorum her konuşmada huzursuzluk çıkacak diye. Böyle olunca konuşmaları azalttım eşim en başında anlamasa da daha sonra anlayış gösterdi. Ailesinin saçmaladığını görüyordu çünkü ama ona kalsa onlar da öyle görmüştü kendi çocuklarına da aynısını yapıyorlardı bana özel değildi.
Ama ben onların çocuğu değilim onlar da benim anne babam değil. Sorsan gelin pek kıymetli.
Bizde hediyeleşme vardır yani büyük küçük içinden ne gelirse alır ebeveynler. Bir tane bir şeylerini görmedim şimdiye kadar ha almak zorunda değiller tabii ki. Sinirime giden külfet olan konularda hiç ağızlarını açmamaları.
Ev alacaklar altınları istediler tuhaf gelse de kabul ettim yeter ki beni rahat bıraksınlar dedim. Bir sıkıntım olursa zaten kendi anne babam arkamda.
Yani saygımı da bozmadım hiç sadece farklılıklar var ve onlar gibi olamıyorum olmak da istemiyorum açıkçası her şey kurallı çünkü.
Eşim onlara karşı eski sevgimin olmadığını biliyor sebeplerimi de sunuyorum anlıyor ama üzülüyor muhtemelen. Yine haftada bir arıyordum ki o bile fazla bence. Şimdi hamile olduğumu öğrendim öncesinde düşüklerim var eşim anne babamın adı geçti mi ürküyorsun ama asgari düzeyde sevginin geri gelmesi lazım kabuk etmesen de onlar da senin ailen artık diyor. Sıkıldım artık gerçekten bu durumdan. Ve insanlar için gelin olmakla damat olmak aynı şey değil beni gün aşırı saçma sapan aradıkları gibi damatlarını arayamıyorlar mesela.
Üç sene oldu son zamanlarda rahatsız etmiyorlardı ama şimdi bebek girince araya telefona girişeceklerdir eminim. Bekliyordum da zaten.
Siz nasılsınız eş ailesiyle ?
Eşiniz ilişkilerinize karışıyor mu ?
Ve siz benim yerimde olsanız ne yapardınız ?
beden gücü olan işe de göndermezler, evde el işi yapar ama dışarıya göndermezler. dediğim gibi pazarda bile görünsün istemezler, ben iç anadoluluyuum yuz yıldır :))))İç Anadolu’da beden gücü ne gerek yok ki her şeyi zaten makinalarla yapıyorlar. Benim kaynanam da tarlaya girmez traktör, römork tarzı şeylerle kayınbabam halleder. O kadar arazileri var bir ayda her şeyi hallederler.
Karadeniz öyle değil ki güce ihtiyaç var bizim çaylar var mecburen insanlar elle topluyor yeni yeni makina kullanmaya başladılar o da motor yine elle. Mecburen kadın da tarlaya giriyor. Benim annem babama yardım etmek zorunda hatta ben de giriyordum tarlaya evlenmeden önce.
60 ton çayı sadece babam nasıl halledebilir o sarp arazilerde.
Ha evet erkeğin kahvede kumarda olup kadının tarlada olduğu yerler de var yok değil Karadeniz’de.
Ama her tarlada çalışan kadın da köle olmuyor ki. Bulunulan coğrafyanın da şartları göz önünde bulundurulmalı.
İç Anadolu, doğu Anadolu, Karadeniz evet bu bölgelerde maalesef baskı var.
Ama ben kıyas yaptığım Konu kadına verilen değer değil genç jenerasyonun baskı altında kurallarla büyütülmesiydi.
mesela 60 ton çay var dıyelım karadenızde. 60 ton da patates, pancar dusunun konya da... adam, ıscı tutuyor asla esını goturmuyor ıc anadoluda. ha durumu yoksa belki ama tarladakı ıscıye yemek hazırlamak dısında kadının gorevı olmuyor bıle, cıftcı esı dıyelım ama karadenız de oyle olmuyor hatta genel bır yapı gordum, bır suru maddı gelırı gucu var ama fındık toplayalım, fındık toplanmadı dıye 50 kılonun bıle derdıne dusen, yaz tatılını fındık toplayarak gecıren aıleler cok.İç Anadolu’da beden gücü ne gerek yok ki her şeyi zaten makinalarla yapıyorlar. Benim kaynanam da tarlaya girmez traktör, römork tarzı şeylerle kayınbabam halleder. O kadar arazileri var bir ayda her şeyi hallederler.
Karadeniz öyle değil ki güce ihtiyaç var bizim çaylar var mecburen insanlar elle topluyor yeni yeni makina kullanmaya başladılar o da motor yine elle. Mecburen kadın da tarlaya giriyor. Benim annem babama yardım etmek zorunda hatta ben de giriyordum tarlaya evlenmeden önce.
60 ton çayı sadece babam nasıl halledebilir o sarp arazilerde.
Ha evet erkeğin kahvede kumarda olup kadının tarlada olduğu yerler de var yok değil Karadeniz’de.
Ama her tarlada çalışan kadın da köle olmuyor ki. Bulunulan coğrafyanın da şartları göz önünde bulundurulmalı.
İç Anadolu, doğu Anadolu, Karadeniz evet bu bölgelerde maalesef baskı var.
Ama ben kıyas yaptığım Konu kadına verilen değer değil genç jenerasyonun baskı altında kurallarla büyütülmesiydi.
Bilemiyorum ben sizin kadar gezmedim sadece kendi yöreme ve iç Anadolu’dan birkaç ile ait gözlemlerim var :) doğuya hiç gitmedim oradaki arkadaşların anlattığı kadarına vakıfım sadece.beden gücü olan işe de göndermezler, evde el işi yapar ama dışarıya göndermezler. dediğim gibi pazarda bile görünsün istemezler, ben iç anadoluluyuum yuz yıldır :))))
ve şehir şehir gezdim nerdeyse her ili ve hatta köyüne kadar gözlemim var :)))
karadeniz de güce ,iht,yaç var, daglık yerler vs ama karadenız de kadını bu kadar sakınma dıye bırsey yok. daha dogrusu var calısırken yok ama normal zamanda var...
Ne ben sizin dediğiniz gibi gördü ne de siz benim anlattığım gibi sanırım :) çünkü şu anlattıklarınız bana tuhaf geliyor :)mesela 60 ton çay var dıyelım karadenızde. 60 ton da patates, pancar dusunun konya da... adam, ıscı tutuyor asla esını goturmuyor ıc anadoluda. ha durumu yoksa belki ama tarladakı ıscıye yemek hazırlamak dısında kadının gorevı olmuyor bıle, cıftcı esı dıyelım ama karadenız de oyle olmuyor hatta genel bır yapı gordum, bır suru maddı gelırı gucu var ama fındık toplayalım, fındık toplanmadı dıye 50 kılonun bıle derdıne dusen, yaz tatılını fındık toplayarak gecıren aıleler cok.
ama ıc anadoluda, yaz tatılını tarlada gecırmez mesela aileler, cocuklar gormez tarla işini.
Eşimin ailesi olarak görüyorumBen göremiyorum. Gören var mı gerçekten merak ediyorum. En başında iyiydim aramak için can atardım ama daha sonra soğuttular üç kez arasam dördüncüyü neden aramıyorsun serzenişine geçtiler. Arama sıklığım asla yetmedi. Ve öyle uzun aralıklarla da değildi iki günde bir kayınbabam ayrı kaynanam ayrı arıyordu. Ve saatlerce konuşuyorlardı.
Artık biz senin anne babanız bizde öyle bizde şöyle. Zamanla bunalttı beni bu durum. Aleni bir şekilde söylemediler ama eşim huzursuz oluyordu.
Ve çok farklı iki kültürdeniz her aramada farklı bir adetlerinden bahsettiler. Ben daha rahat yetiştirildim baktığımda onlarda hayat sanki görevlerle yürütülüyor. Personel görev listesi gibi listem vardı sanki bir ara. Asla anlayamadım onları onlar da beni.
Örneğin bi cenazemiz oluyor tam bir hafta boyunca başın sağ olsun diye arıyorlar. Aynı kişiler arıyor bu arda.
ben de herhalde konuştuklarını unutuyorlar diyordum dilediniz ya sorun yok diyorum alınıyorlar konuşmak istemiyorum diye.
Beni yanlarına çağırıyorlar rahat edemem diyorum buna da alınıyorlar bizi sevmiyor diye.
Neyse orda kendi adetlerin buraya gelince de bizim adetlere uyarsın diyorlar.
Her şeye ama her şeye alınıyorlar. Ben de tedirgin oluyorum her konuşmada huzursuzluk çıkacak diye. Böyle olunca konuşmaları azalttım eşim en başında anlamasa da daha sonra anlayış gösterdi. Ailesinin saçmaladığını görüyordu çünkü ama ona kalsa onlar da öyle görmüştü kendi çocuklarına da aynısını yapıyorlardı bana özel değildi.
Ama ben onların çocuğu değilim onlar da benim anne babam değil. Sorsan gelin pek kıymetli.
Bizde hediyeleşme vardır yani büyük küçük içinden ne gelirse alır ebeveynler. Bir tane bir şeylerini görmedim şimdiye kadar ha almak zorunda değiller tabii ki. Sinirime giden külfet olan konularda hiç ağızlarını açmamaları.
Ev alacaklar altınları istediler tuhaf gelse de kabul ettim yeter ki beni rahat bıraksınlar dedim. Bir sıkıntım olursa zaten kendi anne babam arkamda.
Yani saygımı da bozmadım hiç sadece farklılıklar var ve onlar gibi olamıyorum olmak da istemiyorum açıkçası her şey kurallı çünkü.
Eşim onlara karşı eski sevgimin olmadığını biliyor sebeplerimi de sunuyorum anlıyor ama üzülüyor muhtemelen. Yine haftada bir arıyordum ki o bile fazla bence. Şimdi hamile olduğumu öğrendim öncesinde düşüklerim var eşim anne babamın adı geçti mi ürküyorsun ama asgari düzeyde sevginin geri gelmesi lazım kabuk etmesen de onlar da senin ailen artık diyor. Sıkıldım artık gerçekten bu durumdan. Ve insanlar için gelin olmakla damat olmak aynı şey değil beni gün aşırı saçma sapan aradıkları gibi damatlarını arayamıyorlar mesela.
Üç sene oldu son zamanlarda rahatsız etmiyorlardı ama şimdi bebek girince araya telefona girişeceklerdir eminim. Bekliyordum da zaten.
Siz nasılsınız eş ailesiyle ?
Eşiniz ilişkilerinize karışıyor mu ?
Ve siz benim yerimde olsanız ne yapardınız ?
Ben de sizin gibi düşünüyorum işte de karşı tarafı inandıramadım bir türlü Bu konuda.Eşimin ailesi olarak görüyorumen güzeli de o zaten sizde onların kızı değilsiniz ayrıca sevgi hak edilir hak eden alır . Asgari düzeyde sevmek zorunda değilsiniz saygı duyun oda işte esinize sevginizden ötürü. 10 senelik gelinim vallahi şunu öğrendim ne yaparsanız yapın günün sonunda el kızısiniz 5 sene birlikte yaşadım altlı üstlü iyi kötü idare ettim geçti gitti ben idare etmesem 1 seneden fazla oturamazdik sonra ayrıldık ayrılınca olan bağda koptu ikinci bebeğimin doğumuna gelmediler aramadilar bende kırıldım küs değilim ama içimdeki sevgi tamamen gitti sadece soğuk bir saygı var oda eşimin hatrina herkes hak ettiğini alır bu hayatta kırgın olduğumun farkındalar çünkü eskisi gibi değilim evime gelirler saygıda kusur etmem hizmetimi ederim ama yüzlerine gülmem eskiden çok iyiydik çünkü kv kp Güler evlenirdik sen şakraktik herkes gıpta ederdi. Şimdi torununun doğumuna gelmeyen gelinini aramayan insanlardan bana nasıl aile olsun.?
E Karadenizliler de böyle yaşıyorNe ben sizin dediğiniz gibi gördü ne de siz benim anlattığım gibi sanırım :) çünkü şu anlattıklarınız bana tuhaf geliyor :)
Maalesef burda işçi bulunmuyor önceden Gürcüler vardı ama onların da larileri tl den daha değerli olunca gelmeyi bıraktılar :) Afganlar desen tarla beğenmiyor iyi olan yerler topluyor gidiyor.
Öyle olunca da bileğe kuvvet çünkü çoğusunun tek geçim kaynağı tarım. En azından bizm öyle.
Evet benim kaynanam da evde yemek hazırlamış tarlaya gitmezmiş kaynanası gidermiş kimyon toplamaya. Ama kadın evde 20 kişiye yemek hazırlamakla mükellefmiş elti, kayın, kaynana, kayınbaba, çocuklar aynı evde yaşıyorlarmış çünkü.
Aynen budur. Perişan oluyorlar ama işçi tutmaya elleri varmıyor. Eşimle bana da hiç gelmediniz çocuk görmedi memleketi diyor. Ben de çocuk ufak kusura bakmayın diyorum götürmeyeceğim de asla.mesela 60 ton çay var dıyelım karadenızde. 60 ton da patates, pancar dusunun konya da... adam, ıscı tutuyor asla esını goturmuyor ıc anadoluda. ha durumu yoksa belki ama tarladakı ıscıye yemek hazırlamak dısında kadının gorevı olmuyor bıle, cıftcı esı dıyelım ama karadenız de oyle olmuyor hatta genel bır yapı gordum, bır suru maddı gelırı gucu var ama fındık toplayalım, fındık toplanmadı dıye 50 kılonun bıle derdıne dusen, yaz tatılını fındık toplayarak gecıren aıleler cok.
ama ıc anadoluda, yaz tatılını tarlada gecırmez mesela aileler, cocuklar gormez tarla işini.
doğu yu da biliyorum orda da benzer kültür var ama onlar da ıc anadolu gıbı esını pek dısarda tutmuyorBilemiyorum ben sizin kadar gezmedim sadece kendi yöreme ve iç Anadolu’dan birkaç ile ait gözlemlerim var :) doğuya hiç gitmedim oradaki arkadaşların anlattığı kadarına vakıfım sadece.
Ege ve Akdeniz’in zaten ekstra rahat olduğunu düşünüyorum bu konuda. Zaten benim tuhafıma giden genç nesilde neden hala bu konuların aşılamamış olması. Zaten 60 yaşındaki insandan kendi düşünce tarzını bekleyemezsin.
Bir de beni rahatsız eden gelinin “ o da evin kızı artık “ cümlesi altında saçma sapan beklentilere girilmesi. Ben evin kızı olmak istemiyorum mesela asla kızlarından bekledikleri saygıyı gösteremem çünkü. Zaten saygı da beklenmez hak edilir bence. Onlar da benim anne babam gibi olamazlar neticede. Büyütmediler ve kahrımı da çekmediler. Bazı yöreler bunun bilincindeyken bizimkilerin ailede herkes nerdeyse yukarda söylediğim kafa yapısında. Sonra bakıyorum muhatap oldukları insanlar da bu kafada.
Kaynanama konserdeyim diyorum eşinin haberi var mı diyor e herhalde var. Öylesine canım sıkılınca annemlere gidip kalıyorum tuhaf geliyor hayırdır bir şey mi oldu diyor. Yani ben ana babama bir şey olunca mı gideceğim sadece. Ve bunu yapan kadın daha 55 yaşında genç yani.
kesinlikle dogru dıyorsunuz ne yaparsanız yapın el kızı oluyorEşimin ailesi olarak görüyorumen güzeli de o zaten sizde onların kızı değilsiniz ayrıca sevgi hak edilir hak eden alır . Asgari düzeyde sevmek zorunda değilsiniz saygı duyun oda işte esinize sevginizden ötürü. 10 senelik gelinim vallahi şunu öğrendim ne yaparsanız yapın günün sonunda el kızısiniz 5 sene birlikte yaşadım altlı üstlü iyi kötü idare ettim geçti gitti ben idare etmesem 1 seneden fazla oturamazdik sonra ayrıldık ayrılınca olan bağda koptu ikinci bebeğimin doğumuna gelmediler aramadilar bende kırıldım küs değilim ama içimdeki sevgi tamamen gitti sadece soğuk bir saygı var oda eşimin hatrina herkes hak ettiğini alır bu hayatta kırgın olduğumun farkındalar çünkü eskisi gibi değilim evime gelirler saygıda kusur etmem hizmetimi ederim ama yüzlerine gülmem eskiden çok iyiydik çünkü kv kp Güler evlenirdik sen şakraktik herkes gıpta ederdi. Şimdi torununun doğumuna gelmeyen gelinini aramayan insanlardan bana nasıl aile olsun.?