• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

eşiniz ve para mevzusu

Ya sevgiliyken erkek elini cebine attırmamalı bence kadının. Yine kadın çıkarsın cüzdanını odemeye yeltensin öyle üzerine yatar gibi de değil de, arada bi büyük ısrarlarla küçük şeyleri de ödeyebilir kadın. Ama erkek ağırlıklı olmalı. Ama evliliğe gelince eşler arasında bunun lafı sözü olmaz ki ben şahsen hep hayal kuruyorum işe başlayıp ilk maaşımla eşimi arayıp hadi sinemaya gidiyoruz hadi yemek yiyelim hadi söyle yapalım demeyi. Sonuçta ikiniz de ayırdığınız paranızı ortak hesapda birleştirip ikinize dair çocuklarınıza dair bi hayat için biriktirip geleceği düşünüyorsanız harcamalar da ikiniz için kimin cebinden çıktığı önemsiz yani :))
 
Mesleğim var ama çalışmamı istemiyor eşim. Ona görede davranır ama, maaşını alır eve bırakır alışverişleri beraber yaparız giyim yada market. Cebinde ne kadar parası var bilirim bana danışmadan bi harcama yapmaz. Çalışmamı istemediği için asıl bende kendimi değersiz hissetmiştim ama tam tersi değer verdiğim için emrine âmâdeyim der hep. Evimiz var şükür arabayı satmış olsakta. Velhasıl kelam herkesin geçimi kendine sorduğun soruları okuyunca anket mi var acaba dedim birden :KK35:
 
önemli olan zenginlik değil o zenginligi tasiyabilecek asalate zariflige olgunluga sahip olabilmek, dogustan hayat standartlariniz iyiyse belurligi cogunluga göre iyi yasadiysaniz zaten sürekli bunu dile getirmezsiniz getirenlerde gunumuzde sayilari oldukca cogaldi bkz. sonradan gorme olarak tabir edilir
 
Ben de kimin ödemesi fark etmez diyenlerden dim tüm borçlar üstüme kaldı sonra bu insanlara iyilik yaramaz erkekseniz geçindirecek
 
Evli değilim ama geçen yıl nişanlandım. Nişanlımla evlenmeye karar verdiğimiz dönemlerde, ki o zaman sözlenmemize 2 yıl vardı, bir ortak hesap açıp tüm birikimimizi orada yapmaya başladık. İkimiz de öğrenci olduğumuz için aldığımız burslar çalıştığımız yerlerden ufak tefek bir gelirimiz var. Yemektir kıyafettir tüm harcamaları ortak hesaptan yaparız kimin ne kadar harcadığını hiç bilmem. Hatta onun kirasını bile benim bursun yattığı hesabımın havale ücreti yok diye direkt kendim yatırıyorum. Ha ben vermişim ha o vermiş ne fark eder, zaten ortak bir hayatı paylaşıp biriktirdiğimizi de ortak değerlendirmeyecek miyiz? Hesaplarını ayrı tutup ben şunu verdim sen de şunu ver diye ince ince her şeyin hesabını yapan çiftlerin ciddi bir güven sorunu olduğunu düşünüyorum.
 
merhaba arkadaşlar, bu çok merak ettiğim bir konu çünkü erkeğin harcadığı para benim için verdiği değeri ve ona güvenebilceğimi temsil ediyor.

  • siz eşinizle nasıl yapıyorsunuz ödeme olayını?
  • ayrı hesaplarınız var mı?
  • bir sen bir ben ödiyeyim mi?
  • ortak hesaptan beraber harcama mı?
  • evi eşim geçindiriyor mu?(çalışıyor musunuz?)
  • eşiniz mi siz mi daha çok kazanıyorsunuz ve bu problem oluyor mu?

hatta bu sorulara ilaveten ev işlerini siz mi yapıyorsunuz yardım ediyorlar mı bunu da eklerseniz çok mutlu olurum :)


bana göre evi erkek geçindirmeli. kadının parasına paraya sıkışıldığında, acil durumlarda yada erkeğin parası az kalınca dokunulmalı. bir yere gidildiğinde erkek ödemeli. parası yoksa bile evde baska zaman benden istesin dışarda gene o ödüyor gözüksün isterim. sebebi sanırım korumacı tavrını görmek istemem.

sevgillilik dönemi için de erkeklerin değer verdikleri kadına para harcadıgını gördükten sonra cimri olanlardan direk vazgeciyorum. dediğim paranın miktarıyla alakalı da değil. illa lüks bi yere götürsün de istemem. simit yeriz sahilde otururuz ne olacak yani ama kadından para istemeleri yada ödetmeleri çok itici geliyor.

not 1: bazılarımız sinirlenebililr dediklerime belki ama benim görüşlerim sizin görüşlerinizi veya uygulayıp yaşadıklarınızı da duymak istiyorum. :)

not 2: varlıklı bi aileden geldiğimi söyleyebilirim (allaha şükrediyorum, şükredelim her ne durumda olursak olalım..) olmasalardı bile (allah korusun) mezun olunca mesleğim en çok kazandıranlardan biri dolayısıyla böyle bir sıkıntım yoktu umarım da olmayacak.. mevzum parayla değil de paranın insanların davranışına yansıma biçimiyle daha çok..


Beklentileriniz, Türk aile yapısıyla tamamiyle paralel. Ailenin geçimini sağlamaktan genel olarak kocalar sorumlu. Ev işlerinden, çocuk bakımından, sosyal ilişkilerin organizasyonundan da kadınlar sorumlular. Bu tarz bir görev dağılımının olumlu ve olumsuz yanları mevcut. Para devreye girdiğinde her zaman hizmet alan hizmet veren konumları doğar. Sözleşmenizi bu şekilde yaptıysanız, hizmet veren konumundasınız. Bu hizmet temizlik, yemek yapma, çocuk bakımı, vb yı içerir. Bu hizmetleri veriyorsanız eşiniz de işin maddi yanını yüklenir. Eşinizin hem evin maddi yükünü yüklenmesini hem ev işlerini yapmasını beklemek biraz haksızlık :) Eğer ikiniz de çalışıyorsanız, iş yükünüzün yoğunluğuna göre ev işlerini paylaşırsınız. Eğer siz daha çok çalışıyor ve kazanıyorsanız, ev işlerini eşinizden beklemeniz normaldir bence :) Ancak Türk erkekleri o şekilde yetiştirilmediklerinden ev işlerini ya yarım yamalak yapacak ya da hiç yapmayacaktır :) O noktada da evde kavga gürültü başlar. Zaten Türk erkeği eşinin kendisinden fazla kazanmasını yüzde 99 hazmedemez. O yüzden de sizden beklenen şudur: fazla mesai harcamayacağınız, ev işlerine, çocuklarınıza vakit ayırabileceğiniz bir işinizin, gelirinizin olması. Bu durumda eşiniz, aileleler herkes memnun olur, fazla hırgür çıkmaz. Eğer geliriniz çok yüksekse ev işlerini yaptıracak bir kadın, çocuklara bakacak bir dadı tutulur. Boş zamanlarınızı çocuklarınıza ve eşinize hoş sürprizler yaparak, sevgi alaka göstererek değerlendirebilirsiniz bu durumda. Ancak insanların çoğu ne yazık ki bu kadar şanslı değil tabii. Paranın çok olduğu durumlarda da, özellikle erkekler, eşinin dışında başka kadın arayışına girerler. Bu tek gecelik ilişkiler olabileceği gibi, 2. ve hatta duruma göre 3. ev açmaya kadar gidebiliyor. Zengin erkekler fakir erkeklerden genel olarak daha az sadıktır. Zengin bir koca isteyen hanım kızlarımız, kendileri çok güçlü ailelerden gelmiyorlarsa özellikle, aldatılmayı hazmedebilir bir yapıda olmalıdır.
 
Back