Eşimle bitmek bilmeyen kavgalar

Ulkemizde hastaneye yatis isi oyle karar verilen bir konu degil, evet elzem durumlarda zoraki yatis var ama cok ekstrem kosullar lazim bunun icin.

Uyenin hatasi ilaclarini birakmak olmus.



Ister, akil sagligi yerinde degilse, ic goru ve muhakeme yetenegi zedelendiyse gayet kendine bilerek isteyerek zarar verebilir insan, tabi bazen ilgi cekmek icin de yapiliyor bunlar, siz oyle degilmissiniz peki ben yanilmis olayim.

Esinizden şikayetçi olmadiginizda ne dediler?
Hiçbir şey, polisler bizden bir isteğiniz yoksa gidiyoruz dediler sadece.
 
Kesinlikle tedavi olmalısınız. Bu davranışların hiç biri normal değil, zaten farkındasınız. Öfkem geçmedi dediğiniz konuda bile öfke sebebiniz ortada yok. Bu şekilde bir evlilik ikiniz içinde çok yorucu ve yıpratıcı. Eşiniz sizi kontrol edip durdurmada çok zorlanmış inanın anladığım bu. Asla ama asla şiddeti hoş görmüyorum, size davranışını onayladığım olarak algılamanızı istemem. Ama adam sizi zaptedememiş ki. Lütfen ikiniz birlikte tedavi olun. Bu süreci belki biraz uzak kalarak aşabilirsiniz. Eşinize söyleyin sakinleşene kadar ayrı kalın. Özrünüzün bir değeri olsun davranışınız ile destekleyin. Hekiminiz ilacınızı değiştirir belki.
 
Halbuki sadece sarılsaydı belki anında yatışıp duracaktım
böyle bir şey diyorsanız bu yaşananların kontrol dışı geliştiğine inanmak zorlaşıyor. gerçekten atak geçiren kimse bir sarılma ile iyileşmiyor çünkü. siz k sarılmayı beklemişsiniz, gelmedikçe dozu artırmışsınız bilinçli olarak
 
Eşinizin psikolojisi sizin gibi biriyle evlendiği için bozulmuş bence.
ben olsam aklımı yitirirdim ve ailesine teslim edip koşarak uzaklaşırım en uzak diyarlara. Bismillahirrahmanirrahim
kırılmayın ama acil ne gerekiyorsa tedavi, yatış hepsini yapmalısınız madem psikolojik rahatsızsınız ne diye evlendiniz ya.
 
Ben zaten davranışlarımın normal olmadığının sonradan farkına varıyorum ama olan olmuş oluyor. Hayır sadece sarıldı ve yanağımdan öptü ve sanki sevişiyormuşuz gibi tepkiler aldık ben de şok oldum. Zaten aylardır yataktan bile çıkmayan bir depresyon hastası olarak yeni yeni toplum içine karışmaya başlamıştım ki bu olay oldu. Beni çok derinden etkiledi tekrar başa döndüm. İşe yeni başlamıştım bugün gidemedim muhtemelen çalışmaya da devam edemem bu durumda.
Biri benim eşime böyle tepki verse h@sskt*r ordan deyip gelip yanıma oturur ve iyice sarılır.
İnsanların ne dediğini bu kadar önemsemeyin. Eğer ahlaka aykırı davranış yoksa tabi
 
Kontrol dışı gelişiyor. Olaylar olup bittiğinde sanki kabus görüp uyanmış gibi oluyorum bu yaptıklarıma pişman oluyorum
 
Merhabalar. Kendimi o kadar çaresiz ve tükenmiş hissediyorum ki lütfen yargılayıcı üslupla yorumlar yapmayın, okumaya gücüm olduğunu zannetmiyorum.
Eşimle yaklaşık bir yıldır evliyiz. Evliliğimin ilk yılı bu gibi olaylar yüzünden tam bir cehennem azabına dönüştü diyebilirim. Tam her şey çok güzel gidiyor, çok mutluyum derken bir anda patlayan kavgalar, kavga değil de savaş mı demeliyim bilemiyorum. Aramız iyiyken beni mutluluktan havalara uçuran, beni çok sevdiğini düşündüğüm eşim kavga sırasında tam bir düşmana dönüşüyor. Sanki karşısında kendimi parçalasam veya ölsem öylece izler, ya da yok olmama yardım eder. Girişi biraz uzattığımın farkındayım, ama yaşadıklarımı, hissettiklerimi tam olarak ifade etmem için yeterli bile değil. Şimdi dün geceki olayı anlatmaya başlıyorum.

Bir süredir her şey gayet güzel ilerliyordu, artık o tam bir felaket olan kavgalarımızın son bulduğunu düşünmeye başlayacaktım ki çok geçmeden bir yenisi daha eklendi. Birkaç gündür havalar da güzelleştiğinden eve kapanmayalım, hava alalım diye iş çıkışlarında eşimle sahile gidiyorduk. Dün gece sahilde bir kafeye oturduk bir şeyler yiyecektik. Eşimle karşılıklı oturuyorduk. Bir ara kalkıp yanıma geldi, bana sarıldı ve eğilerek yanağımdan öptü. Öpmesiyle birlikte yanımıza tesisin güvenliği geldi, etrafta çocuklar ve aileler olduğu için şikayet aldıklarını, eşimin bana sarılıp öpmesinden rahatsız olduklarını söylediler. Önce masa değiştirdik, daha sakin kalabalık olmayan bir yere geçelim dedik. Sonra benim çok moralim bozuldu, o gerginlikle eşimle tartışmaya başladık ve olay büyümesin diye ben masadan kalkıp kafeden ayrıldım. Kafenin tam karşısında bir kumsal vardı oraya oturup ağlamaya başladım. Bu arada ben ağır bir depresyon geçiriyorum ve tedavi görmekteydim. Fakat ilaçlarım yan etki yaptığı için tedavimi de yarım bırakmak durumunda kaldım. Böyle olunca da daha öfkeli ve agresif, bir o kadar alıngan ve hassas bir yapıya büründüm bu sıralar. Eşim de benimle birlikte depresyon ve öfke kontrolsüzlüğü için seansa geldi ancak ilaçlarını kullanmadı. Ben olayın etkisiyle hüngür hüngür ağlamaya başladım. Eşim beni aradığında telefonda var sesimle bağırdım. Etraftaki bazı insanlar beni sakinleştirmek için geldiler, su getirdiler biraz sakinledim. Ardından eşim de geldi. Benimle biraz konuştu sakinleştirmeye çalıştı. Oradan da kalkıp sakince evimize geldik. Buraya kadar bir problem kalmadığını düşünüyordum ki evde sebepsiz yere bir tartışma daha çıktı. Nasıl çıktığını bile anlamadım, yani bana evde niye tartışmaya başladınız deseniz inanın buna hiçbir cevap veremem. Ben sinirlendikçe ve hakim olamadıkça kendi alnıma, kafama vurmaya başladım. Eşim de ben vurdukça sert bir şekilde bileklerimden tutup, koltuğa yatırarak beni durdurmaya çalıştı. Ben bileklerimi sıkma, bana böyle davranma daha kötü oluyorum dedikçe dinlemedi beni ite kaka, bileklerimi sıka sıka durdurmaya devam etti. Ben de bu defa eşime vurmaya başladım. Ben vurdukça o da bana sert davranmaya devam etti, beddualar etmeye başladı. Halbuki sadece sarılsaydı belki anında yatışıp duracaktım. Sonra da ne halin varsa gör diyip beni kendi halime bıraktı. Ben kendime zarar vermeye devam ettim. En sonunda dayanamayıp AMBULANSI aradım beni bu durumdan kurtarsınlar istedim. Çünkü kendimi asla durduramıyordum. Bu şekilde aradan bir saat geçti, bir saat boyunca kendime zarar verdim işkence ettim, eşim de ya öylece izledi ya da zorbalıkla beni durdurmaya çalıştı. En son bundan kurtulamayacağımı ve ambulansın da gelmediğini gördüm, eşim de “aradığın ambulans bile seni kurtarmaya gelmedi, benim başıma bela olma da ne yapıyorsan yap” şeklinde konuşmaya başlayınca ölmek istedim, salonun penceresine hızla çıktım ve kendimi aşağıya atacaktım. Çıktığımda polisleri ve AMBULANSI aşağıda gördüm, eşim de beni arkamdan yakaladı içeri doğru çekip yere düşürdü. Ardından ambulans görevlileri ve polisler yukarıya geldi, bana bişeyler sordular ancak ne sorduklarını bile hatırlamıyorum. Deli gibi vücudum titremeye başladı ve kaskatı kesildim. Ambulansla hastaneye kaldırdılar. Hastanede sakinleştirici iğne ve serum yaparak beni bir süre uyutup daha sonra taburcu ettiler. Eşim bu sırada yanımdaydı ama bana karşı buz gibiydi iyi misin diye bile sormadı. Taksiyle eve döndük. Evde biraz kendime gelmiştim ama öfkem hâlâ tam olarak geçmemişti. Eşime bu defa bana kötü davranarak beni hastanelik ettin, iyi misin diye bile sormadın diye saldırmaya başladım. Birkaç kez ittim omzuna falan vurdum. O da beni bir kere sertçe iterek koltuğa düşürdü. Koltuğun kenarına başımı çarpıp sersemledim. Yanıma gelip kolonya ile beni kendime getirmeye çalıştı, iyi misin bayıldın mı diye sorduğunu hatırlıyorum. Ben de defol dedim ve öylece uyuyup kaldım ya da bayıldım tam olarak hatırlamıyorum. Sabah işe gidemedim, o gitti. Beni öğleye kadar birkaç kez aramış, öğlen arasında da yemek getirdi yedirip tekrar işe gitti. İkimizin de psikolojisi bozuk tedavi olmamız gerekiyor, yaptıklarım için özür dilerim. Böyle olmasını istemedim dedi. Ama ben hâlâ kendimi berbat hissediyorum eşimi görmek istemiyorum. Beni sevmediğini düşünüyorum, belki bana biraz sevgiyle yaklaşsaydı benim öfkem bu noktalara gelmezdi diye düşünüyorum. Ama kavga sırasında özellikle ben öfkelenip kendime zarar verdiğimde tam bir düşman kesiliyor. Engel olmaya çalışmıyor ya da engel olsa bile bunu canımı yakarak yapıyor. Belki o an bir kere bile sarılsa bunların hiçbiri olmaz, sinirlerim bu denli bozulmaz ve bu noktalara gelmezdi. Öfkem günden güne daha korkunç bir hale geliyor ve o kadar umutsuzum ki çözümü yalnızca ölmekte görüyorum açıkçası. Yaşadığım sürece böyle devam edecek gibi görünüyor.

Uzun olduğunun farkındayım. Okuyan herkese yorumları ve tavsiyeleri için şimdiden teşekkür ederim. Umarım beni yargılamaz ya da sert bir üslup kullanarak konuşmazsınız çünkü gerçekten bu tarz şeyleri şu an okumaya hiç ama hiç gücüm yok.
Tedavi olun, yan etki yaptıysa başka tedavi olun, hatta belki bir süre yatılı tedavi. Aynısını bi erkek yapsa kıyameti koparacağımız şeyler yapmışsınız eşinize , sonra da şefkat beklemişsiniz. Üzgünüm ama siz iyileşmek istemezseniz kimse size yara bandı veya ilaç olmak zorunda değil. Buna eşiniz de dahil. Lütfen tekrar doktora görünün
 
Aynen öyle yapıldı ama sakinleştirici vurup gönderdiler ve adli kayıt bile açmadılar. İlgilenmediler. Ayrıca bu Drama queenlik gibi ergen safsatalarına inanmıyorum. Herkesin davranışlarının altında yatan bir psikolojik neden vardır kimse durduk yere kendi kendine eziyet etmek istemez.
Haklısınız da eşinizin kabahatin iki kere okumama rağmen bulamadım. Evlendiğinizden beri böyleyseniz adamın bıkması normal. Bir de adama hasta diyorsunuz. Neden hasta? Cafedeki olayda tamamen sizin abartılı davranışlarınız var. Sahile gidip ağlamalar falan. İnsanlar evlatlarını çekmiyorlar böyle. Evliliğiniz böyle yaptıysa sizi boşanın, tedavi olun. Yaptıklarınızın bu kadar farkında olmanız açıkçası beni şüphelendirdi.
Adamı da delirtmeyin, bir kaza çıkar. Karşımda bana vuran, çılgına dönen birine gidip sarılamam ben. Eşiniz de yapmamıştır. Ama sizi engellemiş, kendinize vurmanızı engellemek için de size göre güç kullanmış ki bazen gereklidir. Uzaklaşın birbirinizden. Kimsenin hayatını çıkmaza sokup hasta demeye hakkınız yok. Anlattığınızdan ötesi varsa bilemem, ama konu da tek normal davranış göstermeyen sizsiniz üzgünüm.
 
Merhabalar. Kendimi o kadar çaresiz ve tükenmiş hissediyorum ki lütfen yargılayıcı üslupla yorumlar yapmayın, okumaya gücüm olduğunu zannetmiyorum.
Eşimle yaklaşık bir yıldır evliyiz. Evliliğimin ilk yılı bu gibi olaylar yüzünden tam bir cehennem azabına dönüştü diyebilirim. Tam her şey çok güzel gidiyor, çok mutluyum derken bir anda patlayan kavgalar, kavga değil de savaş mı demeliyim bilemiyorum. Aramız iyiyken beni mutluluktan havalara uçuran, beni çok sevdiğini düşündüğüm eşim kavga sırasında tam bir düşmana dönüşüyor. Sanki karşısında kendimi parçalasam veya ölsem öylece izler, ya da yok olmama yardım eder. Girişi biraz uzattığımın farkındayım, ama yaşadıklarımı, hissettiklerimi tam olarak ifade etmem için yeterli bile değil. Şimdi dün geceki olayı anlatmaya başlıyorum.

Bir süredir her şey gayet güzel ilerliyordu, artık o tam bir felaket olan kavgalarımızın son bulduğunu düşünmeye başlayacaktım ki çok geçmeden bir yenisi daha eklendi. Birkaç gündür havalar da güzelleştiğinden eve kapanmayalım, hava alalım diye iş çıkışlarında eşimle sahile gidiyorduk. Dün gece sahilde bir kafeye oturduk bir şeyler yiyecektik. Eşimle karşılıklı oturuyorduk. Bir ara kalkıp yanıma geldi, bana sarıldı ve eğilerek yanağımdan öptü. Öpmesiyle birlikte yanımıza tesisin güvenliği geldi, etrafta çocuklar ve aileler olduğu için şikayet aldıklarını, eşimin bana sarılıp öpmesinden rahatsız olduklarını söylediler. Önce masa değiştirdik, daha sakin kalabalık olmayan bir yere geçelim dedik. Sonra benim çok moralim bozuldu, o gerginlikle eşimle tartışmaya başladık ve olay büyümesin diye ben masadan kalkıp kafeden ayrıldım. Kafenin tam karşısında bir kumsal vardı oraya oturup ağlamaya başladım. Bu arada ben ağır bir depresyon geçiriyorum ve tedavi görmekteydim. Fakat ilaçlarım yan etki yaptığı için tedavimi de yarım bırakmak durumunda kaldım. Böyle olunca da daha öfkeli ve agresif, bir o kadar alıngan ve hassas bir yapıya büründüm bu sıralar. Eşim de benimle birlikte depresyon ve öfke kontrolsüzlüğü için seansa geldi ancak ilaçlarını kullanmadı. Ben olayın etkisiyle hüngür hüngür ağlamaya başladım. Eşim beni aradığında telefonda var sesimle bağırdım. Etraftaki bazı insanlar beni sakinleştirmek için geldiler, su getirdiler biraz sakinledim. Ardından eşim de geldi. Benimle biraz konuştu sakinleştirmeye çalıştı. Oradan da kalkıp sakince evimize geldik. Buraya kadar bir problem kalmadığını düşünüyordum ki evde sebepsiz yere bir tartışma daha çıktı. Nasıl çıktığını bile anlamadım, yani bana evde niye tartışmaya başladınız deseniz inanın buna hiçbir cevap veremem. Ben sinirlendikçe ve hakim olamadıkça kendi alnıma, kafama vurmaya başladım. Eşim de ben vurdukça sert bir şekilde bileklerimden tutup, koltuğa yatırarak beni durdurmaya çalıştı. Ben bileklerimi sıkma, bana böyle davranma daha kötü oluyorum dedikçe dinlemedi beni ite kaka, bileklerimi sıka sıka durdurmaya devam etti. Ben de bu defa eşime vurmaya başladım. Ben vurdukça o da bana sert davranmaya devam etti, beddualar etmeye başladı. Halbuki sadece sarılsaydı belki anında yatışıp duracaktım. Sonra da ne halin varsa gör diyip beni kendi halime bıraktı. Ben kendime zarar vermeye devam ettim. En sonunda dayanamayıp AMBULANSI aradım beni bu durumdan kurtarsınlar istedim. Çünkü kendimi asla durduramıyordum. Bu şekilde aradan bir saat geçti, bir saat boyunca kendime zarar verdim işkence ettim, eşim de ya öylece izledi ya da zorbalıkla beni durdurmaya çalıştı. En son bundan kurtulamayacağımı ve ambulansın da gelmediğini gördüm, eşim de “aradığın ambulans bile seni kurtarmaya gelmedi, benim başıma bela olma da ne yapıyorsan yap” şeklinde konuşmaya başlayınca ölmek istedim, salonun penceresine hızla çıktım ve kendimi aşağıya atacaktım. Çıktığımda polisleri ve AMBULANSI aşağıda gördüm, eşim de beni arkamdan yakaladı içeri doğru çekip yere düşürdü. Ardından ambulans görevlileri ve polisler yukarıya geldi, bana bişeyler sordular ancak ne sorduklarını bile hatırlamıyorum. Deli gibi vücudum titremeye başladı ve kaskatı kesildim. Ambulansla hastaneye kaldırdılar. Hastanede sakinleştirici iğne ve serum yaparak beni bir süre uyutup daha sonra taburcu ettiler. Eşim bu sırada yanımdaydı ama bana karşı buz gibiydi iyi misin diye bile sormadı. Taksiyle eve döndük. Evde biraz kendime gelmiştim ama öfkem hâlâ tam olarak geçmemişti. Eşime bu defa bana kötü davranarak beni hastanelik ettin, iyi misin diye bile sormadın diye saldırmaya başladım. Birkaç kez ittim omzuna falan vurdum. O da beni bir kere sertçe iterek koltuğa düşürdü. Koltuğun kenarına başımı çarpıp sersemledim. Yanıma gelip kolonya ile beni kendime getirmeye çalıştı, iyi misin bayıldın mı diye sorduğunu hatırlıyorum. Ben de defol dedim ve öylece uyuyup kaldım ya da bayıldım tam olarak hatırlamıyorum. Sabah işe gidemedim, o gitti. Beni öğleye kadar birkaç kez aramış, öğlen arasında da yemek getirdi yedirip tekrar işe gitti. İkimizin de psikolojisi bozuk tedavi olmamız gerekiyor, yaptıklarım için özür dilerim. Böyle olmasını istemedim dedi. Ama ben hâlâ kendimi berbat hissediyorum eşimi görmek istemiyorum. Beni sevmediğini düşünüyorum, belki bana biraz sevgiyle yaklaşsaydı benim öfkem bu noktalara gelmezdi diye düşünüyorum. Ama kavga sırasında özellikle ben öfkelenip kendime zarar verdiğimde tam bir düşman kesiliyor. Engel olmaya çalışmıyor ya da engel olsa bile bunu canımı yakarak yapıyor. Belki o an bir kere bile sarılsa bunların hiçbiri olmaz, sinirlerim bu denli bozulmaz ve bu noktalara gelmezdi. Öfkem günden güne daha korkunç bir hale geliyor ve o kadar umutsuzum ki çözümü yalnızca ölmekte görüyorum açıkçası. Yaşadığım sürece böyle devam edecek gibi görünüyor.

Uzun olduğunun farkındayım. Okuyan herkese yorumları ve tavsiyeleri için şimdiden teşekkür ederim. Umarım beni yargılamaz ya da sert bir üslup kullanarak konuşmazsınız çünkü gerçekten bu tarz şeyleri şu an okumaya hiç ama hiç gücüm yok.
Çok ciddi öfke kontrol problemiz var, tedaviye devam etmelisiniz.
 
Hayır sadece sarıldı yanağımdan öptü. Eşim tamam diyip benden uzaklaştı bu da bana kendimi çok kötü hissettirdi.
 
Merhabalar. Kendimi o kadar çaresiz ve tükenmiş hissediyorum ki lütfen yargılayıcı üslupla yorumlar yapmayın, okumaya gücüm olduğunu zannetmiyorum.
Eşimle yaklaşık bir yıldır evliyiz. Evliliğimin ilk yılı bu gibi olaylar yüzünden tam bir cehennem azabına dönüştü diyebilirim. Tam her şey çok güzel gidiyor, çok mutluyum derken bir anda patlayan kavgalar, kavga değil de savaş mı demeliyim bilemiyorum. Aramız iyiyken beni mutluluktan havalara uçuran, beni çok sevdiğini düşündüğüm eşim kavga sırasında tam bir düşmana dönüşüyor. Sanki karşısında kendimi parçalasam veya ölsem öylece izler, ya da yok olmama yardım eder. Girişi biraz uzattığımın farkındayım, ama yaşadıklarımı, hissettiklerimi tam olarak ifade etmem için yeterli bile değil. Şimdi dün geceki olayı anlatmaya başlıyorum.

Bir süredir her şey gayet güzel ilerliyordu, artık o tam bir felaket olan kavgalarımızın son bulduğunu düşünmeye başlayacaktım ki çok geçmeden bir yenisi daha eklendi. Birkaç gündür havalar da güzelleştiğinden eve kapanmayalım, hava alalım diye iş çıkışlarında eşimle sahile gidiyorduk. Dün gece sahilde bir kafeye oturduk bir şeyler yiyecektik. Eşimle karşılıklı oturuyorduk. Bir ara kalkıp yanıma geldi, bana sarıldı ve eğilerek yanağımdan öptü. Öpmesiyle birlikte yanımıza tesisin güvenliği geldi, etrafta çocuklar ve aileler olduğu için şikayet aldıklarını, eşimin bana sarılıp öpmesinden rahatsız olduklarını söylediler. Önce masa değiştirdik, daha sakin kalabalık olmayan bir yere geçelim dedik. Sonra benim çok moralim bozuldu, o gerginlikle eşimle tartışmaya başladık ve olay büyümesin diye ben masadan kalkıp kafeden ayrıldım. Kafenin tam karşısında bir kumsal vardı oraya oturup ağlamaya başladım. Bu arada ben ağır bir depresyon geçiriyorum ve tedavi görmekteydim. Fakat ilaçlarım yan etki yaptığı için tedavimi de yarım bırakmak durumunda kaldım. Böyle olunca da daha öfkeli ve agresif, bir o kadar alıngan ve hassas bir yapıya büründüm bu sıralar. Eşim de benimle birlikte depresyon ve öfke kontrolsüzlüğü için seansa geldi ancak ilaçlarını kullanmadı. Ben olayın etkisiyle hüngür hüngür ağlamaya başladım. Eşim beni aradığında telefonda var sesimle bağırdım. Etraftaki bazı insanlar beni sakinleştirmek için geldiler, su getirdiler biraz sakinledim. Ardından eşim de geldi. Benimle biraz konuştu sakinleştirmeye çalıştı. Oradan da kalkıp sakince evimize geldik. Buraya kadar bir problem kalmadığını düşünüyordum ki evde sebepsiz yere bir tartışma daha çıktı. Nasıl çıktığını bile anlamadım, yani bana evde niye tartışmaya başladınız deseniz inanın buna hiçbir cevap veremem. Ben sinirlendikçe ve hakim olamadıkça kendi alnıma, kafama vurmaya başladım. Eşim de ben vurdukça sert bir şekilde bileklerimden tutup, koltuğa yatırarak beni durdurmaya çalıştı. Ben bileklerimi sıkma, bana böyle davranma daha kötü oluyorum dedikçe dinlemedi beni ite kaka, bileklerimi sıka sıka durdurmaya devam etti. Ben de bu defa eşime vurmaya başladım. Ben vurdukça o da bana sert davranmaya devam etti, beddualar etmeye başladı. Halbuki sadece sarılsaydı belki anında yatışıp duracaktım. Sonra da ne halin varsa gör diyip beni kendi halime bıraktı. Ben kendime zarar vermeye devam ettim. En sonunda dayanamayıp AMBULANSI aradım beni bu durumdan kurtarsınlar istedim. Çünkü kendimi asla durduramıyordum. Bu şekilde aradan bir saat geçti, bir saat boyunca kendime zarar verdim işkence ettim, eşim de ya öylece izledi ya da zorbalıkla beni durdurmaya çalıştı. En son bundan kurtulamayacağımı ve ambulansın da gelmediğini gördüm, eşim de “aradığın ambulans bile seni kurtarmaya gelmedi, benim başıma bela olma da ne yapıyorsan yap” şeklinde konuşmaya başlayınca ölmek istedim, salonun penceresine hızla çıktım ve kendimi aşağıya atacaktım. Çıktığımda polisleri ve AMBULANSI aşağıda gördüm, eşim de beni arkamdan yakaladı içeri doğru çekip yere düşürdü. Ardından ambulans görevlileri ve polisler yukarıya geldi, bana bişeyler sordular ancak ne sorduklarını bile hatırlamıyorum. Deli gibi vücudum titremeye başladı ve kaskatı kesildim. Ambulansla hastaneye kaldırdılar. Hastanede sakinleştirici iğne ve serum yaparak beni bir süre uyutup daha sonra taburcu ettiler. Eşim bu sırada yanımdaydı ama bana karşı buz gibiydi iyi misin diye bile sormadı. Taksiyle eve döndük. Evde biraz kendime gelmiştim ama öfkem hâlâ tam olarak geçmemişti. Eşime bu defa bana kötü davranarak beni hastanelik ettin, iyi misin diye bile sormadın diye saldırmaya başladım. Birkaç kez ittim omzuna falan vurdum. O da beni bir kere sertçe iterek koltuğa düşürdü. Koltuğun kenarına başımı çarpıp sersemledim. Yanıma gelip kolonya ile beni kendime getirmeye çalıştı, iyi misin bayıldın mı diye sorduğunu hatırlıyorum. Ben de defol dedim ve öylece uyuyup kaldım ya da bayıldım tam olarak hatırlamıyorum. Sabah işe gidemedim, o gitti. Beni öğleye kadar birkaç kez aramış, öğlen arasında da yemek getirdi yedirip tekrar işe gitti. İkimizin de psikolojisi bozuk tedavi olmamız gerekiyor, yaptıklarım için özür dilerim. Böyle olmasını istemedim dedi. Ama ben hâlâ kendimi berbat hissediyorum eşimi görmek istemiyorum. Beni sevmediğini düşünüyorum, belki bana biraz sevgiyle yaklaşsaydı benim öfkem bu noktalara gelmezdi diye düşünüyorum. Ama kavga sırasında özellikle ben öfkelenip kendime zarar verdiğimde tam bir düşman kesiliyor. Engel olmaya çalışmıyor ya da engel olsa bile bunu canımı yakarak yapıyor. Belki o an bir kere bile sarılsa bunların hiçbiri olmaz, sinirlerim bu denli bozulmaz ve bu noktalara gelmezdi. Öfkem günden güne daha korkunç bir hale geliyor ve o kadar umutsuzum ki çözümü yalnızca ölmekte görüyorum açıkçası. Yaşadığım sürece böyle devam edecek gibi görünüyor.

Uzun olduğunun farkındayım. Okuyan herkese yorumları ve tavsiyeleri için şimdiden teşekkür ederim. Umarım beni yargılamaz ya da sert bir üslup kullanarak konuşmazsınız çünkü gerçekten bu tarz şeyleri şu an okumaya hiç ama hiç gücüm yok.
Tedavinizi kafanıza göre BİRAKAMAZSİNİZ.Evliliğin ilk aylarından beri böyle yapıyorsanız kusura bakmayın insan bir yerde sizinle uğraşmaktan sıkılır.Çare tedavi olmak ama adam sizi iyilestirsin tedavi etsin diye bekliyorsunuz( adam birde bu haldeyken)
İki yanlış , tahammülsüz,sorunlu insan evliliği ve sonuç saçma sapan tutarsız bir evlilik......
 
X