- 24 Mayıs 2019
- 2.375
- 7.474
- 28
-
- Konu Sahibi isimsiz genc
- #61
Konunuzu ve sonra verdiğiniz cevapları okuyun isterseniz. Ciddi söylüyorum belki sonradan verilen cevaplarla mantıklı bir açıklama yapılmıştır diye tüm konuyu okudum. Sayfalar ilerledikçe iş daha da anlamsızlaşıyor.Neden?
İyi de kpss değil sadece, okul derslerimde var formasyon derlerimde var. Kendisnin aldığı iki buçuk bin lirayla ev kirası ödeyelim yoksa formasyonla üniversite harcını mı yatıralım. Kendsinin şehri daha gelişmiş burda mümkünatı yok iş bulamaz. Bende isterim aynı evde yaşamayı birlikte yemek yapmayı ama bazen diyorum bir ömür birliktesin acaba sıkılır mıyım diyorum. Kendisi zaten aynı şehirde olmayı istiyor ama mantıklo davranıyor olmam sevmediğim anlamına gelmiyor ki. Çok yoğun bir süreç içerisindeyimO zaman huzursuzum mutsuzum aramızdaki ilişki değişti söylemlerini içinizde tutmak durumundasınız. Çünkü her nimetin bir külfeti vardır. Madem ev sorumluluğu şu an fazla geliyor, bu tür huzursuzlukları yaşayacaksınız üzgünüm ki. İşin garip kısmı şu ki size de ona da fazla geliyor bu sorumluluk.
Açıkçası ben de kpss çalışıyorum şu an. Farklı işlerim de oluyor ama sevdiğim insanla o bir yuvanın içine girmek hissi derse adaptasyonumu bile güçlendiriyor. Tercihlerin sonuçlarına katlanmak gerekiyor çoğu zaman.
Cok guzel bir sekilde korun, sakin hamile kalma..Affina siginarak soyluyorum sakin unutma geri cekilme bir korunma yontemi degildir. Kadinlarin 3 te 1 i bu sekilde hamile kaliyor. Bosan ya da bosanma diyemem ama sunu unutma bosanmak dunyanin sonu degil. Bosanmis kadinlar eksik ya da kusurlu degildir. Evlenmek kadar bosanmak da dogal bir surectir.İyi de kpss değil sadece, okul derslerimde var formasyon derlerimde var. Kendisnin aldığı iki buçuk bin lirayla ev kirası ödeyelim yoksa formasyonla üniversite harcını mı yatıralım. Kendsinin şehri daha gelişmiş burda mümkünatı yok iş bulamaz. Bende isterim aynı evde yaşamayı birlikte yemek yapmayı ama bazen diyorum bir ömür birliktesin acaba sıkılır mıyım diyorum. Kendisi zaten aynı şehirde olmayı istiyor ama mantıklo davranıyor olmam sevmediğim anlamına gelmiyor ki. Çok yoğun bir süreç içerisindeyim
İyi de kpss değil sadece, okul derslerimde var formasyon derlerimde var. Kendisnin aldığı iki buçuk bin lirayla ev kirası ödeyelim yoksa formasyonla üniversite harcını mı yatıralım. Kendsinin şehri daha gelişmiş burda mümkünatı yok iş bulamaz. Bende isterim aynı evde yaşamayı birlikte yemek yapmayı ama bazen diyorum bir ömür birliktesin acaba sıkılır mıyım diyorum. Kendisi zaten aynı şehirde olmayı istiyor ama mantıklo davranıyor olmam sevmediğim anlamına gelmiyor ki. Çok yoğun bir süreç içerisindeyim
Şimdi şöyle açıklayayım; öncelikle erasmus+ yani evs ile gittim yurtdışına. Ailem bu konuda birşey demediler zaten annemle babam arapça bildikleri için turizm işiyle uğraşıyorlar annem türklerin açmış olduğı bir okulda direktörlğk yapıyor kendisini babası okutmamış ilkokul mezunuydu ama hırsla şuan üniversiteye bile gidiyor. Yani yabancı dil ailemdede var ve farklı kültürleri tanıyorlar ve gençler. Ama babam köyden çıkıp şehre gelmiş yani adetleri geleneklerini kendileri çapında değiştirmeye çalışıyorlar ve sıkıntı yaşıyorlar. Mesela amcam kızlarını okutmuyor. Yani babamla ailesi arasında farklar var ama bazı huyları hala aynı özellikle annemin. Babamla annem birbirilerini sevmişler ama nenem kesinlikle görüştürmemiş uzaktan akraba oldukları için babam ve nenem arada annemlere geliyormuş ancak ozaman görüşebilmişler. Annemde namazında niyazında “insan kendini bildiği sürece gezebilir, ama bir erkekle görüşemez.” Ve lise zamanlarımda babam çok kötüydü annemi bazen döverdi bile. Bende annemde sevgi bulamayınca babamda sevgi bulamayınca lise birde bile hatta hep birilerine aşık oluyordum. Benimle kim ilgilenirse istemsiz birşekilde ama bu her aşık olduğumla konuştum demek değil..içten içe.. ee ben liseye giderken bana üniversiteye giden biri mesaj atmıştı değişik gelmişti. Asla ciddi düşünmüyordum ilk başlarda ama zamanla kensinin ilgili baba gibi sahiplenici oluşu mantıksal oluşu bana ilgi çekici gelmişti her sabah desten gibi mesajlar.. tırnağım kıralsa ertesi güne sorardı nasıl oldu tırnağın diye.. ama annem bizi çok yordu.. kesinlikle görüştürmedi daha tanımıyordu eşimi. Belki eşimin aklında sözlenmek yoktu ama annem o kadar sıktı ki beni oda sözlenelim dedi. Sonra biz sözlendikten sonra bazı şeyler yaşamaya başladık tabiki ama ailemin bundan haberi yoktu. Bütün şehirlere gidebilirim üniversiteddeyken ama eşimin bulunduğu şehre gitmem yasaktı. Ya bi de bu çocuktan sana eş olmaz de. Ama tıpkı benim gibi annemde babamda evlendiklerinde babam başka şehirdeymiş ve evlendiklerinde bir koltukları başka hiç birşeyleri yokmuş. Babam çok çalıştı şimdi üç ev araba falan herşey var. Hani dediniz ya tecrübe ev yok iş yok nasıl izin verdiler.. işte kendilerininde yokmuş birşeyi ama yapmış bizide yaparız diye düşündüler. Ama annemle babam aynı şehirden aynı köyden hatta paylaşabilecekleri ortak geçmişleri var ikiside farklı bir dil biliyorlar mesela. Ama benle eşim farklıyız. En basitinden köyde misafir geldiğinde eşimin annesi benim sandalyeye oturmama izin vermedi. Minder al yerde otur dedi. Aşağılamak için değil tabiki niyetini biliyorum biz seni istemiyoruz diye değil hergün arar sorar kadın beni. Sadece adetleri böyle. Bende anne yerde neden oturayö sandalye boş işte dedim oturdum. Kendisi buna çok bozulmuş mesela. Okuma yazması olmadığı için elalem ne der onda hat safada. Eşime söylemiş bunu. Eşimde anne ne gerek var yerde oturmasına bırak sandalyede otursun işte demiş ama işte arayı bozan kadın gibi birşey oldum bende. Yani aslında klasik Türk ailesi değil tam olarak. Annem biraz farklı.Bu arada bu kadar evlilik de tutucu aile internet tanışmasını sorgulamıyor kusura bakmayın taksit taksit soruyorum ama hani merak yani
benım buradan anladıgım erasmusa gidemezsiniz mesela siz
Bir de şeyi diyeyim ben erkek arkadaşımla kalırken annem şey demişti biz de o yollardan geçtik biliyoruz neler yapabılecegınızı tarzı...
hani insanlar bilir
hadi düşünmediler desem yurtdışı için diyorum...
Evlenmenizin artısı da yok ki o kadar zekadan bahsetmıssınız zeka bazen tecrube mi desem ne desem onun ötesine geçemiyor
Şöyle zaten kendiside tabikş köyde oturalım demez bana bunu dese bile benim asla kabul etmeyeceğimi bilir. Şehirde oturacağız tabiki. Ben direk karşı gelmemek için tartışma çıkmasın diye bayramda bizim köyde olacağıza birşey demedim birisinde ya benim ailemin yanında olacağız ya da ben ikisinede gitmeteceğim yurtta kalacağım. Sonuçta bana kimse bu konu hakkında baskı kuramazzAilelerinizde mi söylemedi, evlilik dediğin böyle olmaz, okullar bitsin, mesleklerinizi elinize alın, evinizi döşeyin öyle başlayın evliliğe diye. Siz yuva değil sadece nikah kıymışsınız.
Üniversite bitecek, iş hayatın atılacaksın. Daha donanımlı, genel kültürü daha yüksek insanların içine gireceksin, o zaman daha çok gözüne batacak eşin. Çünkü siz tamamen farklı dünyaların insanlarısınız.
Bayramda ailene gidemeyiz derse kabul etmeyin bunu, böyle bencilce bir ayrımcılığa evet demeyin sakın. Okul bitince köyümüze dönelim derse ne yapacaksınız mesela, kabul edecek misiniz? 3 dil bilen bir kadın olarak, kv baskısıyla köyde yaşamayı kaldırabilecek misiniz? . Hayatta olmayacak şeyler vardır, lütfen ona göre önleminizi alın, kariyerinize ve zamanınıza yazık etmeyin sakın.
Ya yemin ederim yine saçma bak o kadar şeyyazmıssın iyi gidebılecegın yerleren bulsaydın keşkeŞimdi şöyle açıklayayım; öncelikle erasmus+ yani evs ile gittim yurtdışına. Ailem bu konuda birşey demediler zaten annemle babam arapça bildikleri için turizm işiyle uğraşıyorlar annem türklerin açmış olduğı bir okulda direktörlğk yapıyor kendisini babası okutmamış ilkokul mezunuydu ama hırsla şuan üniversiteye bile gidiyor. Yani yabancı dil ailemdede var ve farklı kültürleri tanıyorlar ve gençler. Ama babam köyden çıkıp şehre gelmiş yani adetleri geleneklerini kendileri çapında değiştirmeye çalışıyorlar ve sıkıntı yaşıyorlar. Mesela amcam kızlarını okutmuyor. Yani babamla ailesi arasında farklar var ama bazı huyları hala aynı özellikle annemin. Babamla annem birbirilerini sevmişler ama nenem kesinlikle görüştürmemiş uzaktan akraba oldukları için babam ve nenem arada annemlere geliyormuş ancak ozaman görüşebilmişler. Annemde namazında niyazında “insan kendini bildiği sürece gezebilir, ama bir erkekle görüşemez.” Ve lise zamanlarımda babam çok kötüydü annemi bazen döverdi bile. Bende annemde sevgi bulamayınca babamda sevgi bulamayınca lise birde bile hatta hep birilerine aşık oluyordum. Benimle kim ilgilenirse istemsiz birşekilde ama bu her aşık olduğumla konuştum demek değil..içten içe.. ee ben liseye giderken bana üniversiteye giden biri mesaj atmıştı değişik gelmişti. Asla ciddi düşünmüyordum ilk başlarda ama zamanla kensinin ilgili baba gibi sahiplenici oluşu mantıksal oluşu bana ilgi çekici gelmişti her sabah desten gibi mesajlar.. tırnağım kıralsa ertesi güne sorardı nasıl oldu tırnağın diye.. ama annem bizi çok yordu.. kesinlikle görüştürmedi daha tanımıyordu eşimi. Belki eşimin aklında sözlenmek yoktu ama annem o kadar sıktı ki beni oda sözlenelim dedi. Sonra biz sözlendikten sonra bazı şeyler yaşamaya başladık tabiki ama ailemin bundan haberi yoktu. Bütün şehirlere gidebilirim üniversiteddeyken ama eşimin bulunduğu şehre gitmem yasaktı. Ya bi de bu çocuktan sana eş olmaz de. Ama tıpkı benim gibi annemde babamda evlendiklerinde babam başka şehirdeymiş ve evlendiklerinde bir koltukları başka hiç birşeyleri yokmuş. Babam çok çalıştı şimdi üç ev araba falan herşey var. Hani dediniz ya tecrübe ev yok iş yok nasıl izin verdiler.. işte kendilerininde yokmuş birşeyi ama yapmış bizide yaparız diye düşündüler. Ama annemle babam aynı şehirden aynı köyden hatta paylaşabilecekleri ortak geçmişleri var ikiside farklı bir dil biliyorlar mesela. Ama benle eşim farklıyız. En basitinden köyde misafir geldiğinde eşimin annesi benim sandalyeye oturmama izin vermedi. Minder al yerde otur dedi. Aşağılamak için değil tabiki niyetini biliyorum biz seni istemiyoruz diye değil hergün arar sorar kadın beni. Sadece adetleri böyle. Bende anne yerde neden oturayö sandalye boş işte dedim oturdum. Kendisi buna çok bozulmuş mesela. Okuma yazması olmadığı için elalem ne der onda hat safada. Eşime söylemiş bunu. Eşimde anne ne gerek var yerde oturmasına bırak sandalyede otursun işte demiş ama işte arayı bozan kadın gibi birşey oldum bende. Yani aslında klasik Türk ailesi değil tam olarak. Annem biraz farklı.
Kendimi kesinlikle evli sanmıyorum biliyor musunuz hatta eşimle konuştuğumuzda ben hala “ evlendiğimizde...” diye başlıyorum cümlelere yani zihnim evli olduğumuzu kabul etmemiş hala. Çünkü sevgili gibiyiz. Dediğiniz gibi bu kdar yokluk çekiyoruz ama mesela düğünden sonra beni dış çekim için sırf ben mutlu olayım diye kapadokyaya götürdü fotoğrafçı ayarladı. Bazen öyle birşey yapıyor ki tamam ölene kadar onunlayım diyorum zaten benim annemle babamda evlendiğinde ayrılarm ve tek bir koltuktan başka birşeyleri yokmuş. Ondan eleştirmediler hatta diğer yorumlara olan cevaplarımı okursanız evlenmemiçin nasıl baskı kurduklarını Anlarsınız. Ben çok hırslı biriyimdir birazda mükemmlliyetçiyim galiba. Okulda “vay be bir insan nasıl bu kadar çalışkan olup hem bu kadar gezer hemde aşk hayatı bu kadar başarılı geçer.” Diye arkadaşlarıma beni soruyorlarmış mesela. Ev yoktu iş yoktu ama sevgi vardı. Para da yok mesela şuan ama bana kıyafet almam için illa para gönderiyor. Dışarı çıktığımda yemek yiyeceksin diyor mesela. Ama belki kendisi yemiyor beni seviyor çok seviyor ama sevgisini belli etme şekli beni yıpratıyor. Mesela dışarda yemek yemeyecem dersem ve bunu ısrar edersem tartışabiliriz. Sevecenlikle başlayan konuşma kıyamete dönüşebilir. Mesela arkdaşım bana doğum günümde baykuşlu bir kolye yaptırmıştı üzerinde lale deseni var. “ baykuşlu kolyemi olur sen öğretmen olacaksın onu takmayacaksın.” Demişti hata bende adamın huyunu bilip susmam gerekiyor sonra takıl kafana göre dimi. Ama ben arkadaşım bu hediyesine bir erkeğin bir kadının ne takacağına bile karışmasına dayanamayıp takacam dedim. Takmayacaksın takcam takmayacaksın takcam diyerek baya aşırı şiddetli bir tartışmaya dönüştü. Çünkü olay kolyeyi geçmiş karşı gelme durumuna gelmişti biraz geleneekçi bir insan olduğu için baskı kurmayı seviyor. Sonra aramadıö mesaj atöadım kendisi aradı ve arayınca sen beni hiç sevmiyorsun mesaj atmıyorsun diyor. Böyle sinirlenince bambaşka birisi oluyorOrtada evlilik yok, eş yok, ev yok, denklik ve mantık desen hiç yok :) sevişmek için evlenmişsiniz, net. Yasitiz sizinle, çok küçük değilsiniz. Çocuk değilsiniz bunu nasıl yapabildiğiniz aklım almıyor. Asla kınamıyorum ama kendinizi evli mi sanıyorsunuz, merak ediyorum?
Anladığım kadarıyla sürekli sizi bastırmaya çalışıyor. Ona itaat etmenizi istiyor ki bu durum hiç normal değil. Psikolojik olarak her geçen gün sizi rahatsız edecek belliki. Yol yakınken çocuk falan yokken yollarınızı ayırın derim balık baştan kokar sizin ki de ayan beyan kokuyor işte.ben nişanlandığımda üniversite son sınıfa gidiyodu ve bana göre ozamanlar “üniversite okuyan birisi açıkta kalmaz” gibi geliyodu kantinde çalışıyor ama o geçeci bir süreç yani polislik mülakatına girecekmiş. Zaten bana maddi anlamda bir sıkıntı yaşatmıyor. Ailemin gerçekten nasıl izin verdiğini bende bilmiyorum bende kızıma biraz büyü öyle derim. Ama annem işte! Annem kendine odaklanmaktan kızına odaklanmayı bilmiyor malesef. Neyse sorun iş değil aslında evet işte varda çok büyük değil benim için atandıktan sonra eşimin ailesi evimizi dizecek eşyalar alınacakmış zaten sorun kendsinin tavrı yani benimle sürekli tartışması ve bunda diretmesi mesela bir tane daha örnek vereyim. Benim ailem fark ettiğiniz üzere biraz serbest yani doğru olduğunu savunmuyorum tabiki ama benim az çok nasıl bir ortamda yetişğimi anlayın diye anlatıyorum yemeğini yersin yemezsin kendin bilirsin, dersine çalışırsın çalışmazsın sana kalmış, dışarı çıkarken dışarı çıkıyorum demen yeterli, Avrupaya gittiğimde bile babama baba avrupaya gidiyorum dedim gidebilir miyim demedim ki üniversite birde gitmiştim yani 19yaşında falan. Ama mesela geçen akşam tam uyuyacaktık ben “acıktım galiba” dedim eşime. Oda “ mutfaktan birşeyler hazırla istersen” dedi. Bende yok sabah yerim o kadar acıkmadım dedim. Sonra masanın üzerinde bi hazır kek vardı (hazır kek hiç sevmem) bak al burda kek var bunu ye dedi bende yemeyeceğim dedim. Ye ye acıktın dedi. Yok yemeyeceğim sabah yerşm dedim. Yiyeceksin dedi yok yemeyecem dedim sen bana karşı mı geliyorsun dedi bana karşı gelme dedi. Sonra bende zorla midem bulana bulana bir ısırık aldım. Sonra sabah ben iyiliğin için dedim diyor. Yani ne yacağım bu tartışmalarda onun bu sinir seviyesini nasıl dengeleyeceğim.