Eşimle 5 aylık evliyiz ama çok tartışıyoruz

Şimdi şöyle açıklayayım; öncelikle erasmus+ yani evs ile gittim yurtdışına. Ailem bu konuda birşey demediler zaten annemle babam arapça bildikleri için turizm işiyle uğraşıyorlar annem türklerin açmış olduğı bir okulda direktörlğk yapıyor kendisini babası okutmamış ilkokul mezunuydu ama hırsla şuan üniversiteye bile gidiyor. Yani yabancı dil ailemdede var ve farklı kültürleri tanıyorlar ve gençler. Ama babam köyden çıkıp şehre gelmiş yani adetleri geleneklerini kendileri çapında değiştirmeye çalışıyorlar ve sıkıntı yaşıyorlar. Mesela amcam kızlarını okutmuyor. Yani babamla ailesi arasında farklar var ama bazı huyları hala aynı özellikle annemin. Babamla annem birbirilerini sevmişler ama nenem kesinlikle görüştürmemiş uzaktan akraba oldukları için babam ve nenem arada annemlere geliyormuş ancak ozaman görüşebilmişler. Annemde namazında niyazında “insan kendini bildiği sürece gezebilir, ama bir erkekle görüşemez.” Ve lise zamanlarımda babam çok kötüydü annemi bazen döverdi bile. Bende annemde sevgi bulamayınca babamda sevgi bulamayınca lise birde bile hatta hep birilerine aşık oluyordum. Benimle kim ilgilenirse istemsiz birşekilde ama bu her aşık olduğumla konuştum demek değil..içten içe.. ee ben liseye giderken bana üniversiteye giden biri mesaj atmıştı değişik gelmişti. Asla ciddi düşünmüyordum ilk başlarda ama zamanla kensinin ilgili baba gibi sahiplenici oluşu mantıksal oluşu bana ilgi çekici gelmişti her sabah desten gibi mesajlar.. tırnağım kıralsa ertesi güne sorardı nasıl oldu tırnağın diye.. ama annem bizi çok yordu.. kesinlikle görüştürmedi daha tanımıyordu eşimi. Belki eşimin aklında sözlenmek yoktu ama annem o kadar sıktı ki beni oda sözlenelim dedi. Sonra biz sözlendikten sonra bazı şeyler yaşamaya başladık tabiki ama ailemin bundan haberi yoktu. Bütün şehirlere gidebilirim üniversiteddeyken ama eşimin bulunduğu şehre gitmem yasaktı. Ya bi de bu çocuktan sana eş olmaz de. Ama tıpkı benim gibi annemde babamda evlendiklerinde babam başka şehirdeymiş ve evlendiklerinde bir koltukları başka hiç birşeyleri yokmuş. Babam çok çalıştı şimdi üç ev araba falan herşey var. Hani dediniz ya tecrübe ev yok iş yok nasıl izin verdiler.. işte kendilerininde yokmuş birşeyi ama yapmış bizide yaparız diye düşündüler. Ama annemle babam aynı şehirden aynı köyden hatta paylaşabilecekleri ortak geçmişleri var ikiside farklı bir dil biliyorlar mesela. Ama benle eşim farklıyız. En basitinden köyde misafir geldiğinde eşimin annesi benim sandalyeye oturmama izin vermedi. Minder al yerde otur dedi. Aşağılamak için değil tabiki niyetini biliyorum biz seni istemiyoruz diye değil hergün arar sorar kadın beni. Sadece adetleri böyle. Bende anne yerde neden oturayö sandalye boş işte dedim oturdum. Kendisi buna çok bozulmuş mesela. Okuma yazması olmadığı için elalem ne der onda hat safada. Eşime söylemiş bunu. Eşimde anne ne gerek var yerde oturmasına bırak sandalyede otursun işte demiş ama işte arayı bozan kadın gibi birşey oldum bende. Yani aslında klasik Türk ailesi değil tam olarak. Annem biraz farklı.

Şaka mısınız siz ailenizinle ilgili anlattığınız şeyler o kadar tezat ki.

Okulda direktörlük yapan, ilkokul mezunu ama sonradan hırs yapıp üniversite okuyan, yabancı dil bilen anneniz erkek arkadaşınla gezeceğin yere evlen mi dedi?

3 dil bilen, üniversite okuyan kız, internette tanıdığı bir adamla evlenip, köyde sandalyeye oturacak kadar değerli görülmediği bir ortama, "aşağılanma değil bu" diyerek sabretti? Düpedüz aşağılanmışsınız işte?
 
Şaka mısınız siz ailenizinle ilgili anlattığınız şeyler o kadar tezat ki.

Okulda direktörlük yapan, ilkokul mezunu ama sonradan hırs yapıp üniversite okuyan, yabancı dil bilen anneniz erkek arkadaşınla gezeceğin yere evlen mi dedi?

3 dil bilen, üniversite okuyan kız, internette tanıdığı bir adamla evlenip, köyde sandalyeye oturacak kadar değerli görülmediği bir ortama, "aşağılanma değil bu" diyerek sabretti? Düpedüz aşağılanmışsınız işte?
 
Kendimi kesinlikle evli sanmıyorum biliyor musunuz hatta eşimle konuştuğumuzda ben hala “ evlendiğimizde...” diye başlıyorum cümlelere yani zihnim evli olduğumuzu kabul etmemiş hala. Çünkü sevgili gibiyiz. Dediğiniz gibi bu kdar yokluk çekiyoruz ama mesela düğünden sonra beni dış çekim için sırf ben mutlu olayım diye kapadokyaya götürdü fotoğrafçı ayarladı. Bazen öyle birşey yapıyor ki tamam ölene kadar onunlayım diyorum zaten benim annemle babamda evlendiğinde ayrılarm ve tek bir koltuktan başka birşeyleri yokmuş. Ondan eleştirmediler hatta diğer yorumlara olan cevaplarımı okursanız evlenmemiçin nasıl baskı kurduklarını Anlarsınız. Ben çok hırslı biriyimdir birazda mükemmlliyetçiyim galiba. Okulda “vay be bir insan nasıl bu kadar çalışkan olup hem bu kadar gezer hemde aşk hayatı bu kadar başarılı geçer.” Diye arkadaşlarıma beni soruyorlarmış mesela. Ev yoktu iş yoktu ama sevgi vardı. Para da yok mesela şuan ama bana kıyafet almam için illa para gönderiyor. Dışarı çıktığımda yemek yiyeceksin diyor mesela. Ama belki kendisi yemiyor beni seviyor çok seviyor ama sevgisini belli etme şekli beni yıpratıyor. Mesela dışarda yemek yemeyecem dersem ve bunu ısrar edersem tartışabiliriz. Sevecenlikle başlayan konuşma kıyamete dönüşebilir. Mesela arkdaşım bana doğum günümde baykuşlu bir kolye yaptırmıştı üzerinde lale deseni var. “ baykuşlu kolyemi olur sen öğretmen olacaksın onu takmayacaksın.” Demişti hata bende adamın huyunu bilip susmam gerekiyor sonra takıl kafana göre dimi. Ama ben arkadaşım bu hediyesine bir erkeğin bir kadının ne takacağına bile karışmasına dayanamayıp takacam dedim. Takmayacaksın takcam takmayacaksın takcam diyerek baya aşırı şiddetli bir tartışmaya dönüştü. Çünkü olay kolyeyi geçmiş karşı gelme durumuna gelmişti biraz geleneekçi bir insan olduğu için baskı kurmayı seviyor. Sonra aramadıö mesaj atöadım kendisi aradı ve arayınca sen beni hiç sevmiyorsun mesaj atmıyorsun diyor. Böyle sinirlenince bambaşka birisi oluyor


İkiniz de olgun değilsiniz. Ailenizi anlattığınız mesajı şimdi okudum ama onlar yapı olarak birbirlerine denk insanlarmış. Siz anneniz değilsiniz eşiniz de babanız. Önünüzde böyle bir örnek var diye kendinizi özdeşleştirmişsiniz. Siz resmen evlenmiş olmak için evlenmişsiniz. En basiti karşınızdaki adam baskı kurmayı seviyor siz buna gelebilecek bir insan değilsiniz. Sırf bu bile bir ömür kavga etmek için sebep. Sevgi karın doyurmaz. Siz hele bi aynı eve girin ikinizin de işi olmasın o zaman görürüm o büyük sevgiyi. Ne yazık ki yanlış ve acele bir evlilik yapmışsınız. Boşanıp boşanmamak size kalmış ama böyle evlilik olmaz
 
Bunun adı evlilik değil. Hem Hiçbir şekilde uyumlu değilsiniz , anlasamiyorsunuz ,hem bir ev bile yok ortada .

Şu an böyleyse aynı ev içinde iki yabancı olursunuz. Kafelerde buluşmak gibi değildir evlilik.

Size destek oluyor, dershane parasından fedakarlık yapıyor diye karar verilmez ki.

Evet özünde iyidir belki ama uyumlu değilsiniz işte, gün gibi ortada.

Bari çocuk konusunda hayal kurmayı uzun yıllar sonraya atayın.
 
8 yıl az değil uzakta da olsa illa ki bir huyunu belli eder göstermiştir siz mi görmek istemediniz. Bu kadar kültür vs her şeyi evlenmeden önce neden düşmediniz? Is yok ortada hiç bir şey yok neye güvenerek evlendiniz? Bu hikayede eksik biseyler var
 
şimdi öncelikle ilginiz için teşekkür ederim ilk sorununuza gelecek olursak insan yaşayarak öğrenir diye boşuna demiyorlar. Annem köyden çıkıp şehre gittiğinde kurana kitaba tefsire bağlı namazında niyazında bir kadındı. Ve geleneklerine çol bağlıydı ben lisedeykende bu böyleydi eskiden annem dinine çok bağlıydı ve müzik dinlemek bile bazen günahtı gitarım olsun istemiştim ama annem ve dayım çalgı aleti günah demişti. Ama kız kardeşimim gitarı var ve akşam ondan bazen gitar çalmasını istiyorlar yani değişim her açıdan mavcut annem evet dini açıdan beni eşimle görüştürmedi kesinlikle. Bunu sadece bana yaptı şuan değiştiği için kız kardeşimle bunu konuşarak aşmaya çalışıyor ve benim zamanımda hata yaptığını kabul ediyor. Okulda direktörlük yapmakta büyük birşey değil arapça türkçe çeviri yani öyle müdür gibi yönetme değil.
Köyde sandalye mevzusuna gelince adette gelin baş köşeye oturup kendini göstermemeli hizmette kusur etmemeli sandalye çaydanlıklara yakın değildi minder çaydanlığa yakındı mindere oturayım ki çayları daha kolay servis edeyim sandalyeyle herlesin gözü önünde git gel yapmayıym diye dediler. Toplumlarda her kültürün bir gelenek adetleri ve örfleri vardır buna saygı duymak gerektiğini düşünüyorum. Annesi benimle kendi annemden daha çok ilgilenmese ve hergüb halimi hatrımı sormak için aramasa veya evlerine gittiğimde ben yorulmuyum diye yeri bile süpürmeme izin vermiyor bu gibi durumlar olmasa yanlış anlaşılmaya müsait bir durum fakat ben oturmayı kabul etmedim çünkü farklı bir kültürden geldiğimin ve söylenen herşeye itaat edeceğimi beklememeleri gerektiğini ve benimde bir duruşumun olduğunu köyden biri olmadığımı anlamalarını istedim. Gerçekten annesi yanlış anlamayın ama bilinçsiz biri.
internetten tanıştığıö birinede direk olur demedim o kadar çok peşimde koştu ki herşeyi yaptı benim için 15 saatlik yok geldi ve annem bizi yakalayınca 1 saat gördükten sonra gerigitti mesela ama hiç yüzüme vurmadı. beni el üstünde turardı, üniversiteye hazırlanırken derhaneme elinde güllerle gelirdi.Üniversite okuduğum şehirde gelir araba kiralar ve gezerdik hep ama sinirli olunca bir noktadan bile tartışabiliyor.
 
Kendimi kesinlikle evli sanmıyorum biliyor musunuz hatta eşimle konuştuğumuzda ben hala “ evlendiğimizde...” diye başlıyorum cümlelere yani zihnim evli olduğumuzu kabul etmemiş hala. Çünkü sevgili gibiyiz. Dediğiniz gibi bu kdar yokluk çekiyoruz ama mesela düğünden sonra beni dış çekim için sırf ben mutlu olayım diye kapadokyaya götürdü fotoğrafçı ayarladı. Bazen öyle birşey yapıyor ki tamam ölene kadar onunlayım diyorum zaten benim annemle babamda evlendiğinde ayrılarm ve tek bir koltuktan başka birşeyleri yokmuş. Ondan eleştirmediler hatta diğer yorumlara olan cevaplarımı okursanız evlenmemiçin nasıl baskı kurduklarını Anlarsınız. Ben çok hırslı biriyimdir birazda mükemmlliyetçiyim galiba. Okulda “vay be bir insan nasıl bu kadar çalışkan olup hem bu kadar gezer hemde aşk hayatı bu kadar başarılı geçer.” Diye arkadaşlarıma beni soruyorlarmış mesela. Ev yoktu iş yoktu ama sevgi vardı. Para da yok mesela şuan ama bana kıyafet almam için illa para gönderiyor. Dışarı çıktığımda yemek yiyeceksin diyor mesela. Ama belki kendisi yemiyor beni seviyor çok seviyor ama sevgisini belli etme şekli beni yıpratıyor. Mesela dışarda yemek yemeyecem dersem ve bunu ısrar edersem tartışabiliriz. Sevecenlikle başlayan konuşma kıyamete dönüşebilir. Mesela arkdaşım bana doğum günümde baykuşlu bir kolye yaptırmıştı üzerinde lale deseni var. “ baykuşlu kolyemi olur sen öğretmen olacaksın onu takmayacaksın.” Demişti hata bende adamın huyunu bilip susmam gerekiyor sonra takıl kafana göre dimi. Ama ben arkadaşım bu hediyesine bir erkeğin bir kadının ne takacağına bile karışmasına dayanamayıp takacam dedim. Takmayacaksın takcam takmayacaksın takcam diyerek baya aşırı şiddetli bir tartışmaya dönüştü. Çünkü olay kolyeyi geçmiş karşı gelme durumuna gelmişti biraz geleneekçi bir insan olduğu için baskı kurmayı seviyor. Sonra aramadıö mesaj atöadım kendisi aradı ve arayınca sen beni hiç sevmiyorsun mesaj atmıyorsun diyor. Böyle sinirlenince bambaşka birisi oluyor
Kardeşim siz bu adamın kendini değil, sizi sevmesini sevmissiniz. Çünkü hiçbir açıdan aranızda bir denklik göremiyorum ben. O kadar farklisiniz ki anlattiginiza göre. Ama böyle bir evlilik olamaz, olsa da sağlıklı olmaz. Üzgünüm
 
Tek problem sizin takıntılarınız bana göre. Verdiğiniz cevaplardan anladığım bu halbuki bence eşiniz bir dil bilse rahatlayacaksınız gibi hissediyorum.
babam dil biliyor annem dil biliyor, ikisi dil biliyor diye şey olmadı falan.
ay ne dilmiş arkadaş.
Ünideyken her yere gidebilirdim ama sevgilimin olduğu il yasak??? Adamın gittiğiniz yere gelmeyeceğinin garantisini ailenize kim veriyordu peki? Böyle bir saçmalık olabilir mi?
 
Ailenizden hiç kimse sizi uyarmadimi "kızım daha doğru dürüst tanımadığın adamla evlenme" diye. Bende eşimle internetde tanıştım. Ama bizim uzun olmasada iyice tanısma ve görüşme imkanımız oldu ayrı şehirlerde olduğumuz halde. Yani bilemedim. Nerden baksan elde kalır. Daha ikinizin elinde birşey yok, aileler nasıl evet dedi hala hayret ediyorum
 
İkiniz de olgun değilsiniz. Ailenizi anlattığınız mesajı şimdi okudum ama onlar yapı olarak birbirlerine denk insanlarmış. Siz anneniz değilsiniz eşiniz de babanız. Önünüzde böyle bir örnek var diye kendinizi özdeşleştirmişsiniz. Siz resmen evlenmiş olmak için evlenmişsiniz. En basiti karşınızdaki adam baskı kurmayı seviyor siz buna gelebilecek bir insan değilsiniz. Sırf bu bile bir ömür kavga etmek için sebep. Sevgi karın doyurmaz. Siz hele bi aynı eve girin ikinizin de işi olmasın o zaman görürüm o büyük sevgiyi. Ne yazık ki yanlış ve acele bir evlilik yapmışsınız. Boşanıp boşanmamak size kalmış ama böyle evlilik olmaz
Yanlış anlamayın ama büyükte konuşmak istemiyorum kendimide övmeyi sevmem Şöyle söyliyim; üniversite üçüncü sınıftayken 2 farklı kreşte İngilizce öğretmenliği hafta sonlarıda özel ders vererek part time çalışarak üç bin tl kazanıyordum en az. Benim iş bulmama gibi bir durumum Allahın izniyle yok gibi. Ama kendisinin iş bulamaması ikimizinde psikolojisini etkiliyor bana istersem sinirii için psikoloğa gidebileceğini söyledi ağlayarak beni çok sevdiğini söyledi. Ve herşeyi yapacağını söyledi. Hatta işini bırakıp buraya geleceğini istersem burda ev turabileceğini söyledi sizce bu bir çözüm mü?
 
Tek problem sizin takıntılarınız bana göre. Verdiğiniz cevaplardan anladığım bu halbuki bence eşiniz bir dil bilse rahatlayacaksınız gibi hissediyorum.
babam dil biliyor annem dil biliyor, ikisi dil biliyor diye şey olmadı falan.
ay ne dilmiş arkadaş.
Ünideyken her yere gidebilirdim ama sevgilimin olduğu il yasak??? Adamın gittiğiniz yere gelmeyeceğinin garantisini ailenize kim veriyordu peki? Böyle bir saçmalık olabilir mi?
Ailemin dilinden kastım; paylaşabildikleri ortak kültür ve geçmiştir. Kesinlikle o kadar haklısınız ki annemin bilinçsiz bir ebevyn olması bir gencin hayatını nasıl etkilediğini görüyorsunuz.
 
Kardeşim siz bu adamın kendini değil, sizi sevmesini sevmissiniz. Çünkü hiçbir açıdan aranızda bir denklik göremiyorum ben. O kadar farklisiniz ki anlattiginiza göre. Ama böyle bir evlilik olamaz, olsa da sağlıklı olmaz. Üzgünüm
Beni sevmiş olmasını sevdim galiba şimdide o sevgi bulutu bir sis gibi kalkınca gerçeklerle karşılaşmaya başladığımda meğer yavai yavaş uçurumun kenarına geldiğimi anlıyorum.
 
Eğer konu gerçekse pes diyorum. Sen kendine bu adamı layık görüyorsan, özgüven problemin var demektir. Bir terapi alırsan, anında boşanırsın zaten
 
bilemedim yani siz henüz ayni evleri bile paylasmaya baslamamissiniz, ayni evde düzelmez daha da artar sanki.
keske okulun bitmeden evlenmeseydin, en azindan atanmis olurdun isin olurdu
Yorumlara verdiğim cevapları okuyarak daha detaylı bilgi edinip bana dönüş sağlarsanır çom mutlu olurum. İlginiz için teşekkürler
 
Ailemin dilinden kastım; paylaşabildikleri ortak kültür ve geçmiştir. Kesinlikle o kadar haklısınız ki annemin bilinçsiz bir ebevyn olması bir gencin hayatını nasıl etkilediğini görüyorsunuz.

Psikolojik destek alın, eşiniz kendi sinirli hali için, sizde bu karmaşıklık için.
Ben bile yıprandım burdan valla.
 
8 senedir adamın ne olduğunu göremediniz mi? Aranız kaç saatti ki yılda 1, 2 görüştünüz sadece? Şiveli olduğunu, kafa yapısını telefonda da anlayabilirdiniz bence.

Siz okuyorsunuz, işiniz yok, eviniz yok, adamın hayatı oturmamış neden evlilik ? Tatillerde kv evine gitmek, sevişmek çok mu cazip geldi?

Diyorsun ki benim okulum iyi, 3 dil biliyorum ama o kültürsüz. E o zaman nasıl anlaşabildin 5 sy öncesine kadar ? Sen de çok parlak değilsin gördüğüm kadarıyla. Kendini yüceltme boşuna. Ailen de modernmiş gibi gelmedi. Öyle olsa "dur kızım okulun bitsin" derlerdi. Sizden kurtulmaya çalışmışlar sanki.

Ayrıca edebiyat öğrencisiyim diyorsun ama yazın hatalarla dolu. Biraz daha dikkatli olmanı tavsiye ederim.
 
X