Eşimin telefonunda kız kardeşimin fotoğraflarını buldum.

Merhaba arkadaşlar. Bu konuyu açmakta çok zorlandım çünkü anlatmaya dilimin varmadığı şeyler var. Ama içimde tuttukça daha kötü oluyorum, çevremde böyle bir şeyi paylaşıp dertleşebileceğim kimse yok çünkü.

Önce size ilişkimden bahsetmek istiyorum ki objektif yorum yapabilesiniz. Konuyu çok ayrıntıya boğduğumu düşünürseniz lütfen uyarın ona göre düzenleyeyim.

Biz eşimle severek evlendik. İki yıllık sevgililik nişanlılık sürecinden sonra geçtiğimiz mayıs başı düğünümüz oldu. Ben evlenme konusunda pek hevesi olmayan birisiydim ama çok sevdim aşık oldum, nikahsız yaşamak da inancıma ters, süreci de çok uzatmak istemedim bu yüzden iki yılı tanımak için yeterli buldum.

Eşimle meslektaşız, ortak arkadaşlar sayesinde tanıştık ve karakterine hayran oldum. Çok çabuk bağlandım iki yıl boyunca hemen her günü birlikte geçirdik. Belki fazla samimi gelebilir bazılarınıza ama bizim ilişki dinamiğimiz böyle şekillendi. Varlığından mutlu oluyorum adamın ve her saniye görmek istiyorum. Ayaklarım yerden kesildi, uzun süre depresyonla mücadele etmiş biri olarak bu kadar mutlu olabileceğim aklıma gelmezdi inanın.

Dediğim gibi böyle sevme sebebim karakterinin bu kadar düzgün oluşuydu. İlişkiye engel şeyler vardı, ailelerdeki ekonomik kültürel farklar gibi. Ama sevince hepsinin üstesinden geliyor insan. Bir kere bile kavga etmedik diyebilirim iki yıl boyunca. Şimdi sayamayacağım bir çok şeyi tolere ettim (konuyu çok uzatmamak için tek tek anlatmıyorum). Onun da sabrının sınandığı anlar olmuştur eminim.

Gelelim asıl meseleye. Başlığı görünce bu kadar yazdığım güzellemeyi garipsemişsinizdir eminim. Bi türlü giremiyorum konuya affedin.

Evlendikten bir ay sonra eşim bedelli askerlik için bir aylığına başka şehire gitti. Zamanlaması çok kötü biliyorum ama varmış bi hayır diyorum. Akıllı telefon sokmak yasak, orda emanete bırakmak yerine sende kalsın dedi. Normalde şifre sormam karıştırmam o benim bilgisayar ve telefon şifrelerimi bilir, elim doluyken açması gerekmiştir söylemişimdir o şekil. Güveniyorum sonuçta. O da bana söylemiş hatta ama hatırlamıyorum bile. Yolda giderken bunun şakasını yaptım "şifreni değiştiriyor musun kurcalamayayım diye" minvalinde, "saçmalama sen koydun ya şifreyi biliyosun" dedi. Hatırlamadığımı söyledim o an.

Ben bu telefonu bir ay ellemedim. Biliyosun dedikten sonra şifreyi hatırlamış olmama rağmen. Eve bıraktım annemin yanında kaldım bir ay. Almaya gideceğimiz gün yanımda götüreceğim için elime alınca şeytan dürttü ne yalan söyleyeyim. Gitmemize bir saat kala açtım kurcaladım.

Mesajlarını okudum, maddi konularda bazı soru işaretleri vardı kafamda ve annesiyle mesajlarını merak etmiştim bu sebepten, kurcalama sebebim de buydu. Nitekim haklıymışım bayağı canımı yakacak şeyler buldum. Haberim olmadan kredi çekmesi ya da asla haberim olmayan borçlar alması gibi. Ama bir sonra bulduklarım kadar canımı yakamaz hiçbir şey.

Galeriye girmek aklıma geldi ve gizli dosyasında beklediğimden daha az fotoğraf olduğunu fark ettim. Niye bunu diyorum, ben ona açık seçik fotoğraf atmayı seviyorum, o da biri görmesin diye gizli dosyasına atıyor. Cinsel hayatımız harika, kesinlikle geri çevirmiyorum ya da terslemiyorum aynı derece hevesliyiz. Ama benim attığımdan az sayı görünce hangilerini silmiş ki diye merakımdan (bu kadar saflık olur) açtım baktım.

Dünyam başıma yıkıldı. O hissi tarif edemem. Önce instagramdan ekran resmi alınmış bir sürü fotoğraf gördüm. Yarı çıplak kadınlar. Sırf bu amaçla açılmış binlerce hesap var denk gelmişsinizdir.

Ben vücudum konusunda çok özgüvensizim ve o da bunu bilir. 60 kilo kadar vermiş biri olarak çatlaklardan sarkıklardan muzdaribim tahmin edersiniz. Bu kiloya göre çok iyi toparladım allah var ama bi kaç doğum yapmış 40lı yaşlarda bir kadının fiziğinden kötü göründüğümü düşünüyorum. Bunu bilir ve her fırsatta ne kadar güzel olduğumu ona mükemmel göründüğümü falan söyler. Buna rağmen o askerdeyken silikon taktırdım (haberi vardı bu arada ve sen bilirsin demişti) çünkü ben memnun değildim görüntüden.

Bu kadınları görmek ne kadar kötü hissettirdi tahmin edersiniz. Sonra eski arkadaşlarından hiç de açık olmayan ama vücut hatlarının belli olduğu (ona yoruyorum çünkü başka sebep bulamadım) ekran resimleri. Bunların hepsi bir yana, hepsine bir açıklama bulunur.

En son gördüğüm de öz ablamın fotoğrafları! Son derece muhafazakar biridir kendisi, ikimiz de kapalıyız ve eşim hassasiyetimizi bilir. Kendisi de hassastır güya! Ona bilgisayarımda aile fotoğrafları olduğunu ve bakmasını istemediğimi belirtmiştim. Yanında açacak olsam ekranı çevirirdim o da başını çevirirdi falan. Cep telefonu da aynı şekilde.
Ablam açıkken fotoğraf çekiniyoruz illa ki.

Kınada hiç erkek yoktu ve ablamla ben açıktık. Kına dosyasını açıp ablamın fotoğraflarını bulup ekranın fotoğrafını çekmiş bir kaç poz. Baya kadınların yanına giyeceği bi gece elbisesi saçı makyajı yapılmış hali. Daha bitmedi. Bir de 5 yıl önceden kalan fotoğraflara kadar girmiş, yeğenimin doğumunda çektiğim fotoğraflara bakmış. Ablam emzirirken çektiğim fotoğrafları da kaydetmiş. Yazarken midem bulanıyor. Bebek var o fotoğraflarda ya! Şimdi 5 yaşında olan yeğenimin bebekliğinden hatıra olsun diye çekilmiş masum fotoğraflar...

Kafayı yedim tahmin edersiniz. Elim ayağım titredi saatlerce. Ne yapacağımı bilemedim, bir aydır yüzünü görmediğim deli gibi özlediğim kocamı almaya gidiyoruz ve böyle bir şey bulmuşum.
Bu fotoğraflar üç haftalık evliyken kaydedilmiş. Daha balayı zamanlarımız ya. Ben ona güvenip bilgisayar evdeyken işe gittiğimde girmiş bakmış. Aklımın ucundan geçmezdi bilgisayarı saklamak başka şifre koymak falan. Öyle güveniyordum ki.

Annem bir haller olduğunu anladı tabi ki tahmin de etmiş zaten telefonuna bakıp böyle olduğumu. Sorunca kredi mevzusunu söyledim ısrar edince instagramdaki resimlerden bahsettim ama ablamı söylemeye dilim varmadı. Onun adına utandım çünkü. Eşimi çok sever ailem, annem öz oğlu bilir. Ablam desen öyle ablalık yaptı ki bu süreçte manevi desteği zaten saymakla bitmez, maddi anlamda erkek tarafının yaptığı kadar altını tek başına yaptı bana düşünün. Tamamen kendi emeğiyle kazandığı parayla.

Bunları düşündükçe delirecek gibi oldum fakat annem anlık hareket etmememi tavsiye etti. Biraz bekle sindir bi bak ne olacak dedi. Ben de bir kaç gün hiçbir şey yok gibi davrandım. Bayram falan geçti. Bu arada psikiyatristimle görüşme imkanım oldu.

Kadın çok haklı olduğumu söyledi fakat erkeklerin beyninin farklı çalıştığını göz önünde bulundurup biraz daha sağduyulu hareket etmemi önerdi. "Bu oturup konuşulması gereken bir konu" dedi.

Sakince konuştum. En basitinden başlayarak tek tek sordum. Bu konuda da anlık bir dürtü olduğunu, asla o fotoğraflara bakıp bir şey yapmadığını, çektiğini unuttuğunu, bulduğu bu tarz fotoğrafları saklamak gibi bi hastalığı olduğunu söyledi. "O benim de ablam" falan diyecek oldu susturdum.

O gün bu konuyu kapatmıştım kendimce, yine günlerce hiç yaşanmamış gibi davrandım ama bi noktada patladım duygusal olarak. Bi kaç gün ruh gibi gezdim sürekli ağlıyorum, o peşimde geziyor çok üzgün falan. Bu sefer pek sakin olmadan nasıl bunu yaparsın diye çıkıştım, nasıl güvenimi mahvettiğini anlattım. Bu konuşma beni rahatlattı bir süre, içimde kalmadı en azından.

Çok özür diledi. Zamanla geçicek sana affettiricem kendimi çok haklısın bir daha asla dedi. Velhasıl yine normale döndüm ister istemez. Çünkü her dakika beraberiz, beni asla yalnız bırakmıyor (üzerimdeki etkisini de bildiği için) bi şekilde yumuşuyorum.

Gelgelelim şu anda bu forumda size destan yazarak bunu anlatma ihtiyacı hissediyorsam hala arkamda bırakamadım demektir. En ufak gözüme batan alakasız bir hareketinde bile aklıma bu olay geliyor.

Ben mi abartıyorum, uzatıyor muyum, benzer hataya kendim de düşebilir miydim bilmiyorum. Sanki bir açığını bulunca saplandım suyunu çıkarıyorum gibi de geliyor. Aldatmak gibi bi şey de değil bu ama pis bi durum işte. O, benim ona yanlış yaptığım bi konuda affediciydi ve tekrar yüzüme vurmadı. Tamamen unuttu ve üstünü örttü. Ama ben ona aynı şeyi yapamıyorum. Sanki sürekli beni salak yerine koyup arkamdan iş çeviriyormuş gibi geliyor.

Buraya kadar hala okuyan varsa teşekkür ediyorum öncelikle :) İçimi dökmeye ihtiyacım vardı durup durup duygularım kabarıyo bu konuda çünkü. Ben de size yakındım. Okuyup tavsiye verebilecekleriniz varsa şimdiden minnettarım.
Ne iğrenç ne mide bulandırıcı bir adam buna rağmen affettiyseniz hiç bir şey demiyorum size bir daha ailenizin içine nasıl sokacaksınız fotoğrafları kaydeden insan ablanızla yan yana gelince kim bilir ne hayaller kuruyor midem bulandı biraz kendinize saygınız olsun
 
Merhaba arkadaşlar. Bu konuyu açmakta çok zorlandım çünkü anlatmaya dilimin varmadığı şeyler var. Ama içimde tuttukça daha kötü oluyorum, çevremde böyle bir şeyi paylaşıp dertleşebileceğim kimse yok çünkü.

Önce size ilişkimden bahsetmek istiyorum ki objektif yorum yapabilesiniz. Konuyu çok ayrıntıya boğduğumu düşünürseniz lütfen uyarın ona göre düzenleyeyim.

Biz eşimle severek evlendik. İki yıllık sevgililik nişanlılık sürecinden sonra geçtiğimiz mayıs başı düğünümüz oldu. Ben evlenme konusunda pek hevesi olmayan birisiydim ama çok sevdim aşık oldum, nikahsız yaşamak da inancıma ters, süreci de çok uzatmak istemedim bu yüzden iki yılı tanımak için yeterli buldum.

Eşimle meslektaşız, ortak arkadaşlar sayesinde tanıştık ve karakterine hayran oldum. Çok çabuk bağlandım iki yıl boyunca hemen her günü birlikte geçirdik. Belki fazla samimi gelebilir bazılarınıza ama bizim ilişki dinamiğimiz böyle şekillendi. Varlığından mutlu oluyorum adamın ve her saniye görmek istiyorum. Ayaklarım yerden kesildi, uzun süre depresyonla mücadele etmiş biri olarak bu kadar mutlu olabileceğim aklıma gelmezdi inanın.

Dediğim gibi böyle sevme sebebim karakterinin bu kadar düzgün oluşuydu. İlişkiye engel şeyler vardı, ailelerdeki ekonomik kültürel farklar gibi. Ama sevince hepsinin üstesinden geliyor insan. Bir kere bile kavga etmedik diyebilirim iki yıl boyunca. Şimdi sayamayacağım bir çok şeyi tolere ettim (konuyu çok uzatmamak için tek tek anlatmıyorum). Onun da sabrının sınandığı anlar olmuştur eminim.

Gelelim asıl meseleye. Başlığı görünce bu kadar yazdığım güzellemeyi garipsemişsinizdir eminim. Bi türlü giremiyorum konuya affedin.

Evlendikten bir ay sonra eşim bedelli askerlik için bir aylığına başka şehire gitti. Zamanlaması çok kötü biliyorum ama varmış bi hayır diyorum. Akıllı telefon sokmak yasak, orda emanete bırakmak yerine sende kalsın dedi. Normalde şifre sormam karıştırmam o benim bilgisayar ve telefon şifrelerimi bilir, elim doluyken açması gerekmiştir söylemişimdir o şekil. Güveniyorum sonuçta. O da bana söylemiş hatta ama hatırlamıyorum bile. Yolda giderken bunun şakasını yaptım "şifreni değiştiriyor musun kurcalamayayım diye" minvalinde, "saçmalama sen koydun ya şifreyi biliyosun" dedi. Hatırlamadığımı söyledim o an.

Ben bu telefonu bir ay ellemedim. Biliyosun dedikten sonra şifreyi hatırlamış olmama rağmen. Eve bıraktım annemin yanında kaldım bir ay. Almaya gideceğimiz gün yanımda götüreceğim için elime alınca şeytan dürttü ne yalan söyleyeyim. Gitmemize bir saat kala açtım kurcaladım.

Mesajlarını okudum, maddi konularda bazı soru işaretleri vardı kafamda ve annesiyle mesajlarını merak etmiştim bu sebepten, kurcalama sebebim de buydu. Nitekim haklıymışım bayağı canımı yakacak şeyler buldum. Haberim olmadan kredi çekmesi ya da asla haberim olmayan borçlar alması gibi. Ama bir sonra bulduklarım kadar canımı yakamaz hiçbir şey.

Galeriye girmek aklıma geldi ve gizli dosyasında beklediğimden daha az fotoğraf olduğunu fark ettim. Niye bunu diyorum, ben ona açık seçik fotoğraf atmayı seviyorum, o da biri görmesin diye gizli dosyasına atıyor. Cinsel hayatımız harika, kesinlikle geri çevirmiyorum ya da terslemiyorum aynı derece hevesliyiz. Ama benim attığımdan az sayı görünce hangilerini silmiş ki diye merakımdan (bu kadar saflık olur) açtım baktım.

Dünyam başıma yıkıldı. O hissi tarif edemem. Önce instagramdan ekran resmi alınmış bir sürü fotoğraf gördüm. Yarı çıplak kadınlar. Sırf bu amaçla açılmış binlerce hesap var denk gelmişsinizdir.

Ben vücudum konusunda çok özgüvensizim ve o da bunu bilir. 60 kilo kadar vermiş biri olarak çatlaklardan sarkıklardan muzdaribim tahmin edersiniz. Bu kiloya göre çok iyi toparladım allah var ama bi kaç doğum yapmış 40lı yaşlarda bir kadının fiziğinden kötü göründüğümü düşünüyorum. Bunu bilir ve her fırsatta ne kadar güzel olduğumu ona mükemmel göründüğümü falan söyler. Buna rağmen o askerdeyken silikon taktırdım (haberi vardı bu arada ve sen bilirsin demişti) çünkü ben memnun değildim görüntüden.

Bu kadınları görmek ne kadar kötü hissettirdi tahmin edersiniz. Sonra eski arkadaşlarından hiç de açık olmayan ama vücut hatlarının belli olduğu (ona yoruyorum çünkü başka sebep bulamadım) ekran resimleri. Bunların hepsi bir yana, hepsine bir açıklama bulunur.

En son gördüğüm de öz ablamın fotoğrafları! Son derece muhafazakar biridir kendisi, ikimiz de kapalıyız ve eşim hassasiyetimizi bilir. Kendisi de hassastır güya! Ona bilgisayarımda aile fotoğrafları olduğunu ve bakmasını istemediğimi belirtmiştim. Yanında açacak olsam ekranı çevirirdim o da başını çevirirdi falan. Cep telefonu da aynı şekilde.
Ablam açıkken fotoğraf çekiniyoruz illa ki.

Kınada hiç erkek yoktu ve ablamla ben açıktık. Kına dosyasını açıp ablamın fotoğraflarını bulup ekranın fotoğrafını çekmiş bir kaç poz. Baya kadınların yanına giyeceği bi gece elbisesi saçı makyajı yapılmış hali. Daha bitmedi. Bir de 5 yıl önceden kalan fotoğraflara kadar girmiş, yeğenimin doğumunda çektiğim fotoğraflara bakmış. Ablam emzirirken çektiğim fotoğrafları da kaydetmiş. Yazarken midem bulanıyor. Bebek var o fotoğraflarda ya! Şimdi 5 yaşında olan yeğenimin bebekliğinden hatıra olsun diye çekilmiş masum fotoğraflar...

Kafayı yedim tahmin edersiniz. Elim ayağım titredi saatlerce. Ne yapacağımı bilemedim, bir aydır yüzünü görmediğim deli gibi özlediğim kocamı almaya gidiyoruz ve böyle bir şey bulmuşum.
Bu fotoğraflar üç haftalık evliyken kaydedilmiş. Daha balayı zamanlarımız ya. Ben ona güvenip bilgisayar evdeyken işe gittiğimde girmiş bakmış. Aklımın ucundan geçmezdi bilgisayarı saklamak başka şifre koymak falan. Öyle güveniyordum ki.

Annem bir haller olduğunu anladı tabi ki tahmin de etmiş zaten telefonuna bakıp böyle olduğumu. Sorunca kredi mevzusunu söyledim ısrar edince instagramdaki resimlerden bahsettim ama ablamı söylemeye dilim varmadı. Onun adına utandım çünkü. Eşimi çok sever ailem, annem öz oğlu bilir. Ablam desen öyle ablalık yaptı ki bu süreçte manevi desteği zaten saymakla bitmez, maddi anlamda erkek tarafının yaptığı kadar altını tek başına yaptı bana düşünün. Tamamen kendi emeğiyle kazandığı parayla.

Bunları düşündükçe delirecek gibi oldum fakat annem anlık hareket etmememi tavsiye etti. Biraz bekle sindir bi bak ne olacak dedi. Ben de bir kaç gün hiçbir şey yok gibi davrandım. Bayram falan geçti. Bu arada psikiyatristimle görüşme imkanım oldu.

Kadın çok haklı olduğumu söyledi fakat erkeklerin beyninin farklı çalıştığını göz önünde bulundurup biraz daha sağduyulu hareket etmemi önerdi. "Bu oturup konuşulması gereken bir konu" dedi.

Sakince konuştum. En basitinden başlayarak tek tek sordum. Bu konuda da anlık bir dürtü olduğunu, asla o fotoğraflara bakıp bir şey yapmadığını, çektiğini unuttuğunu, bulduğu bu tarz fotoğrafları saklamak gibi bi hastalığı olduğunu söyledi. "O benim de ablam" falan diyecek oldu susturdum.

O gün bu konuyu kapatmıştım kendimce, yine günlerce hiç yaşanmamış gibi davrandım ama bi noktada patladım duygusal olarak. Bi kaç gün ruh gibi gezdim sürekli ağlıyorum, o peşimde geziyor çok üzgün falan. Bu sefer pek sakin olmadan nasıl bunu yaparsın diye çıkıştım, nasıl güvenimi mahvettiğini anlattım. Bu konuşma beni rahatlattı bir süre, içimde kalmadı en azından.

Çok özür diledi. Zamanla geçicek sana affettiricem kendimi çok haklısın bir daha asla dedi. Velhasıl yine normale döndüm ister istemez. Çünkü her dakika beraberiz, beni asla yalnız bırakmıyor (üzerimdeki etkisini de bildiği için) bi şekilde yumuşuyorum.

Gelgelelim şu anda bu forumda size destan yazarak bunu anlatma ihtiyacı hissediyorsam hala arkamda bırakamadım demektir. En ufak gözüme batan alakasız bir hareketinde bile aklıma bu olay geliyor.

Ben mi abartıyorum, uzatıyor muyum, benzer hataya kendim de düşebilir miydim bilmiyorum. Sanki bir açığını bulunca saplandım suyunu çıkarıyorum gibi de geliyor. Aldatmak gibi bi şey de değil bu ama pis bi durum işte. O, benim ona yanlış yaptığım bi konuda affediciydi ve tekrar yüzüme vurmadı. Tamamen unuttu ve üstünü örttü. Ama ben ona aynı şeyi yapamıyorum. Sanki sürekli beni salak yerine koyup arkamdan iş çeviriyormuş gibi geliyor.

Buraya kadar hala okuyan varsa teşekkür ediyorum öncelikle :) İçimi dökmeye ihtiyacım vardı durup durup duygularım kabarıyo bu konuda çünkü. Ben de size yakındım. Okuyup tavsiye verebilecekleriniz varsa şimdiden minnettarım.
Her erkeğin gizli birşeyi vardır hiçbir erkeğe güveniyorum.Bende eşime çok güvendim ama yanlışını görünce benimde artık şüpheler olmaya başladı. Sizin en azından kocanız özür dilemesini biliyor benimki çok zor özür dileyen bi insan ve sürekli kendisinin yanlış birşey yapmadığını savunan tam tersi benim yanlış yaptığımı söyleyerek bastırmaya çalışan bir insan. Ben çok sabırsız ve takıntılı bir insan olduğum için sürekli kontrol halindeyim ve eşim onu kontrol ettiğimi biliyor siz benim gibi yapmayın güveniyormuş gibi davranın ama kontrolünüzü yapın
 
Daha once dedim birdaha diyorum nerde muhafazakar dindar gorunen erkek varsa iclerinde bi sapiklik yatio istisnasiz coguda o..sp hastasi oluo ister inanin ister inanmayin
Ne dediğinin farkında mısın neyin kafasindasin. Din ve hastalığın ne bağlantısı var sadece muhafazakar aileden mi çıkıyo sapık? Eminim senin çok modern dediğin çağ atlamış erkek listende de ne sapıklar vardır. Karıştırmayın birdaha birbirine...
 
Merhaba arkadaşlar. Bu konuyu açmakta çok zorlandım çünkü anlatmaya dilimin varmadığı şeyler var. Ama içimde tuttukça daha kötü oluyorum, çevremde böyle bir şeyi paylaşıp dertleşebileceğim kimse yok çünkü.

Önce size ilişkimden bahsetmek istiyorum ki objektif yorum yapabilesiniz. Konuyu çok ayrıntıya boğduğumu düşünürseniz lütfen uyarın ona göre düzenleyeyim.

Biz eşimle severek evlendik. İki yıllık sevgililik nişanlılık sürecinden sonra geçtiğimiz mayıs başı düğünümüz oldu. Ben evlenme konusunda pek hevesi olmayan birisiydim ama çok sevdim aşık oldum, nikahsız yaşamak da inancıma ters, süreci de çok uzatmak istemedim bu yüzden iki yılı tanımak için yeterli buldum.

Eşimle meslektaşız, ortak arkadaşlar sayesinde tanıştık ve karakterine hayran oldum. Çok çabuk bağlandım iki yıl boyunca hemen her günü birlikte geçirdik. Belki fazla samimi gelebilir bazılarınıza ama bizim ilişki dinamiğimiz böyle şekillendi. Varlığından mutlu oluyorum adamın ve her saniye görmek istiyorum. Ayaklarım yerden kesildi, uzun süre depresyonla mücadele etmiş biri olarak bu kadar mutlu olabileceğim aklıma gelmezdi inanın.

Dediğim gibi böyle sevme sebebim karakterinin bu kadar düzgün oluşuydu. İlişkiye engel şeyler vardı, ailelerdeki ekonomik kültürel farklar gibi. Ama sevince hepsinin üstesinden geliyor insan. Bir kere bile kavga etmedik diyebilirim iki yıl boyunca. Şimdi sayamayacağım bir çok şeyi tolere ettim (konuyu çok uzatmamak için tek tek anlatmıyorum). Onun da sabrının sınandığı anlar olmuştur eminim.

Gelelim asıl meseleye. Başlığı görünce bu kadar yazdığım güzellemeyi garipsemişsinizdir eminim. Bi türlü giremiyorum konuya affedin.

Evlendikten bir ay sonra eşim bedelli askerlik için bir aylığına başka şehire gitti. Zamanlaması çok kötü biliyorum ama varmış bi hayır diyorum. Akıllı telefon sokmak yasak, orda emanete bırakmak yerine sende kalsın dedi. Normalde şifre sormam karıştırmam o benim bilgisayar ve telefon şifrelerimi bilir, elim doluyken açması gerekmiştir söylemişimdir o şekil. Güveniyorum sonuçta. O da bana söylemiş hatta ama hatırlamıyorum bile. Yolda giderken bunun şakasını yaptım "şifreni değiştiriyor musun kurcalamayayım diye" minvalinde, "saçmalama sen koydun ya şifreyi biliyosun" dedi. Hatırlamadığımı söyledim o an.

Ben bu telefonu bir ay ellemedim. Biliyosun dedikten sonra şifreyi hatırlamış olmama rağmen. Eve bıraktım annemin yanında kaldım bir ay. Almaya gideceğimiz gün yanımda götüreceğim için elime alınca şeytan dürttü ne yalan söyleyeyim. Gitmemize bir saat kala açtım kurcaladım.

Mesajlarını okudum, maddi konularda bazı soru işaretleri vardı kafamda ve annesiyle mesajlarını merak etmiştim bu sebepten, kurcalama sebebim de buydu. Nitekim haklıymışım bayağı canımı yakacak şeyler buldum. Haberim olmadan kredi çekmesi ya da asla haberim olmayan borçlar alması gibi. Ama bir sonra bulduklarım kadar canımı yakamaz hiçbir şey.

Galeriye girmek aklıma geldi ve gizli dosyasında beklediğimden daha az fotoğraf olduğunu fark ettim. Niye bunu diyorum, ben ona açık seçik fotoğraf atmayı seviyorum, o da biri görmesin diye gizli dosyasına atıyor. Cinsel hayatımız harika, kesinlikle geri çevirmiyorum ya da terslemiyorum aynı derece hevesliyiz. Ama benim attığımdan az sayı görünce hangilerini silmiş ki diye merakımdan (bu kadar saflık olur) açtım baktım.

Dünyam başıma yıkıldı. O hissi tarif edemem. Önce instagramdan ekran resmi alınmış bir sürü fotoğraf gördüm. Yarı çıplak kadınlar. Sırf bu amaçla açılmış binlerce hesap var denk gelmişsinizdir.

Ben vücudum konusunda çok özgüvensizim ve o da bunu bilir. 60 kilo kadar vermiş biri olarak çatlaklardan sarkıklardan muzdaribim tahmin edersiniz. Bu kiloya göre çok iyi toparladım allah var ama bi kaç doğum yapmış 40lı yaşlarda bir kadının fiziğinden kötü göründüğümü düşünüyorum. Bunu bilir ve her fırsatta ne kadar güzel olduğumu ona mükemmel göründüğümü falan söyler. Buna rağmen o askerdeyken silikon taktırdım (haberi vardı bu arada ve sen bilirsin demişti) çünkü ben memnun değildim görüntüden.

Bu kadınları görmek ne kadar kötü hissettirdi tahmin edersiniz. Sonra eski arkadaşlarından hiç de açık olmayan ama vücut hatlarının belli olduğu (ona yoruyorum çünkü başka sebep bulamadım) ekran resimleri. Bunların hepsi bir yana, hepsine bir açıklama bulunur.

En son gördüğüm de öz ablamın fotoğrafları! Son derece muhafazakar biridir kendisi, ikimiz de kapalıyız ve eşim hassasiyetimizi bilir. Kendisi de hassastır güya! Ona bilgisayarımda aile fotoğrafları olduğunu ve bakmasını istemediğimi belirtmiştim. Yanında açacak olsam ekranı çevirirdim o da başını çevirirdi falan. Cep telefonu da aynı şekilde.
Ablam açıkken fotoğraf çekiniyoruz illa ki.

Kınada hiç erkek yoktu ve ablamla ben açıktık. Kına dosyasını açıp ablamın fotoğraflarını bulup ekranın fotoğrafını çekmiş bir kaç poz. Baya kadınların yanına giyeceği bi gece elbisesi saçı makyajı yapılmış hali. Daha bitmedi. Bir de 5 yıl önceden kalan fotoğraflara kadar girmiş, yeğenimin doğumunda çektiğim fotoğraflara bakmış. Ablam emzirirken çektiğim fotoğrafları da kaydetmiş. Yazarken midem bulanıyor. Bebek var o fotoğraflarda ya! Şimdi 5 yaşında olan yeğenimin bebekliğinden hatıra olsun diye çekilmiş masum fotoğraflar...

Kafayı yedim tahmin edersiniz. Elim ayağım titredi saatlerce. Ne yapacağımı bilemedim, bir aydır yüzünü görmediğim deli gibi özlediğim kocamı almaya gidiyoruz ve böyle bir şey bulmuşum.
Bu fotoğraflar üç haftalık evliyken kaydedilmiş. Daha balayı zamanlarımız ya. Ben ona güvenip bilgisayar evdeyken işe gittiğimde girmiş bakmış. Aklımın ucundan geçmezdi bilgisayarı saklamak başka şifre koymak falan. Öyle güveniyordum ki.

Annem bir haller olduğunu anladı tabi ki tahmin de etmiş zaten telefonuna bakıp böyle olduğumu. Sorunca kredi mevzusunu söyledim ısrar edince instagramdaki resimlerden bahsettim ama ablamı söylemeye dilim varmadı. Onun adına utandım çünkü. Eşimi çok sever ailem, annem öz oğlu bilir. Ablam desen öyle ablalık yaptı ki bu süreçte manevi desteği zaten saymakla bitmez, maddi anlamda erkek tarafının yaptığı kadar altını tek başına yaptı bana düşünün. Tamamen kendi emeğiyle kazandığı parayla.

Bunları düşündükçe delirecek gibi oldum fakat annem anlık hareket etmememi tavsiye etti. Biraz bekle sindir bi bak ne olacak dedi. Ben de bir kaç gün hiçbir şey yok gibi davrandım. Bayram falan geçti. Bu arada psikiyatristimle görüşme imkanım oldu.

Kadın çok haklı olduğumu söyledi fakat erkeklerin beyninin farklı çalıştığını göz önünde bulundurup biraz daha sağduyulu hareket etmemi önerdi. "Bu oturup konuşulması gereken bir konu" dedi.

Sakince konuştum. En basitinden başlayarak tek tek sordum. Bu konuda da anlık bir dürtü olduğunu, asla o fotoğraflara bakıp bir şey yapmadığını, çektiğini unuttuğunu, bulduğu bu tarz fotoğrafları saklamak gibi bi hastalığı olduğunu söyledi. "O benim de ablam" falan diyecek oldu susturdum.

O gün bu konuyu kapatmıştım kendimce, yine günlerce hiç yaşanmamış gibi davrandım ama bi noktada patladım duygusal olarak. Bi kaç gün ruh gibi gezdim sürekli ağlıyorum, o peşimde geziyor çok üzgün falan. Bu sefer pek sakin olmadan nasıl bunu yaparsın diye çıkıştım, nasıl güvenimi mahvettiğini anlattım. Bu konuşma beni rahatlattı bir süre, içimde kalmadı en azından.

Çok özür diledi. Zamanla geçicek sana affettiricem kendimi çok haklısın bir daha asla dedi. Velhasıl yine normale döndüm ister istemez. Çünkü her dakika beraberiz, beni asla yalnız bırakmıyor (üzerimdeki etkisini de bildiği için) bi şekilde yumuşuyorum.

Gelgelelim şu anda bu forumda size destan yazarak bunu anlatma ihtiyacı hissediyorsam hala arkamda bırakamadım demektir. En ufak gözüme batan alakasız bir hareketinde bile aklıma bu olay geliyor.

Ben mi abartıyorum, uzatıyor muyum, benzer hataya kendim de düşebilir miydim bilmiyorum. Sanki bir açığını bulunca saplandım suyunu çıkarıyorum gibi de geliyor. Aldatmak gibi bi şey de değil bu ama pis bi durum işte. O, benim ona yanlış yaptığım bi konuda affediciydi ve tekrar yüzüme vurmadı. Tamamen unuttu ve üstünü örttü. Ama ben ona aynı şeyi yapamıyorum. Sanki sürekli beni salak yerine koyup arkamdan iş çeviriyormuş gibi geliyor.

Buraya kadar hala okuyan varsa teşekkür ediyorum öncelikle :) İçimi dökmeye ihtiyacım vardı durup durup duygularım kabarıyo bu konuda çünkü. Ben de size yakındım. Okuyup tavsiye verebilecekleriniz varsa şimdiden minnettarım.
Sonuna kadar okudum ve kendimi sizin yerinize koydum fiziki özgüven eksikliği olan birisiniz ve eşinizin böyle bir durumuna şahit oldunuz bu da demek oluyor ki ablanız dahil hayatınız boyunca bir tık hoş bir hanımla eşiniz yolda yan yana yürüse bile hep bir acaba geçecek içinizden üzgünüm ama çok mide bulandırıcı bir durum Allah yardımcınız olsun :KK43:
 
Merhaba arkadaşlar. Bu konuyu açmakta çok zorlandım çünkü anlatmaya dilimin varmadığı şeyler var. Ama içimde tuttukça daha kötü oluyorum, çevremde böyle bir şeyi paylaşıp dertleşebileceğim kimse yok çünkü.

Önce size ilişkimden bahsetmek istiyorum ki objektif yorum yapabilesiniz. Konuyu çok ayrıntıya boğduğumu düşünürseniz lütfen uyarın ona göre düzenleyeyim.

Biz eşimle severek evlendik. İki yıllık sevgililik nişanlılık sürecinden sonra geçtiğimiz mayıs başı düğünümüz oldu. Ben evlenme konusunda pek hevesi olmayan birisiydim ama çok sevdim aşık oldum, nikahsız yaşamak da inancıma ters, süreci de çok uzatmak istemedim bu yüzden iki yılı tanımak için yeterli buldum.

Eşimle meslektaşız, ortak arkadaşlar sayesinde tanıştık ve karakterine hayran oldum. Çok çabuk bağlandım iki yıl boyunca hemen her günü birlikte geçirdik. Belki fazla samimi gelebilir bazılarınıza ama bizim ilişki dinamiğimiz böyle şekillendi. Varlığından mutlu oluyorum adamın ve her saniye görmek istiyorum. Ayaklarım yerden kesildi, uzun süre depresyonla mücadele etmiş biri olarak bu kadar mutlu olabileceğim aklıma gelmezdi inanın.

Dediğim gibi böyle sevme sebebim karakterinin bu kadar düzgün oluşuydu. İlişkiye engel şeyler vardı, ailelerdeki ekonomik kültürel farklar gibi. Ama sevince hepsinin üstesinden geliyor insan. Bir kere bile kavga etmedik diyebilirim iki yıl boyunca. Şimdi sayamayacağım bir çok şeyi tolere ettim (konuyu çok uzatmamak için tek tek anlatmıyorum). Onun da sabrının sınandığı anlar olmuştur eminim.

Gelelim asıl meseleye. Başlığı görünce bu kadar yazdığım güzellemeyi garipsemişsinizdir eminim. Bi türlü giremiyorum konuya affedin.

Evlendikten bir ay sonra eşim bedelli askerlik için bir aylığına başka şehire gitti. Zamanlaması çok kötü biliyorum ama varmış bi hayır diyorum. Akıllı telefon sokmak yasak, orda emanete bırakmak yerine sende kalsın dedi. Normalde şifre sormam karıştırmam o benim bilgisayar ve telefon şifrelerimi bilir, elim doluyken açması gerekmiştir söylemişimdir o şekil. Güveniyorum sonuçta. O da bana söylemiş hatta ama hatırlamıyorum bile. Yolda giderken bunun şakasını yaptım "şifreni değiştiriyor musun kurcalamayayım diye" minvalinde, "saçmalama sen koydun ya şifreyi biliyosun" dedi. Hatırlamadığımı söyledim o an.

Ben bu telefonu bir ay ellemedim. Biliyosun dedikten sonra şifreyi hatırlamış olmama rağmen. Eve bıraktım annemin yanında kaldım bir ay. Almaya gideceğimiz gün yanımda götüreceğim için elime alınca şeytan dürttü ne yalan söyleyeyim. Gitmemize bir saat kala açtım kurcaladım.

Mesajlarını okudum, maddi konularda bazı soru işaretleri vardı kafamda ve annesiyle mesajlarını merak etmiştim bu sebepten, kurcalama sebebim de buydu. Nitekim haklıymışım bayağı canımı yakacak şeyler buldum. Haberim olmadan kredi çekmesi ya da asla haberim olmayan borçlar alması gibi. Ama bir sonra bulduklarım kadar canımı yakamaz hiçbir şey.

Galeriye girmek aklıma geldi ve gizli dosyasında beklediğimden daha az fotoğraf olduğunu fark ettim. Niye bunu diyorum, ben ona açık seçik fotoğraf atmayı seviyorum, o da biri görmesin diye gizli dosyasına atıyor. Cinsel hayatımız harika, kesinlikle geri çevirmiyorum ya da terslemiyorum aynı derece hevesliyiz. Ama benim attığımdan az sayı görünce hangilerini silmiş ki diye merakımdan (bu kadar saflık olur) açtım baktım.

Dünyam başıma yıkıldı. O hissi tarif edemem. Önce instagramdan ekran resmi alınmış bir sürü fotoğraf gördüm. Yarı çıplak kadınlar. Sırf bu amaçla açılmış binlerce hesap var denk gelmişsinizdir.

Ben vücudum konusunda çok özgüvensizim ve o da bunu bilir. 60 kilo kadar vermiş biri olarak çatlaklardan sarkıklardan muzdaribim tahmin edersiniz. Bu kiloya göre çok iyi toparladım allah var ama bi kaç doğum yapmış 40lı yaşlarda bir kadının fiziğinden kötü göründüğümü düşünüyorum. Bunu bilir ve her fırsatta ne kadar güzel olduğumu ona mükemmel göründüğümü falan söyler. Buna rağmen o askerdeyken silikon taktırdım (haberi vardı bu arada ve sen bilirsin demişti) çünkü ben memnun değildim görüntüden.

Bu kadınları görmek ne kadar kötü hissettirdi tahmin edersiniz. Sonra eski arkadaşlarından hiç de açık olmayan ama vücut hatlarının belli olduğu (ona yoruyorum çünkü başka sebep bulamadım) ekran resimleri. Bunların hepsi bir yana, hepsine bir açıklama bulunur.

En son gördüğüm de öz ablamın fotoğrafları! Son derece muhafazakar biridir kendisi, ikimiz de kapalıyız ve eşim hassasiyetimizi bilir. Kendisi de hassastır güya! Ona bilgisayarımda aile fotoğrafları olduğunu ve bakmasını istemediğimi belirtmiştim. Yanında açacak olsam ekranı çevirirdim o da başını çevirirdi falan. Cep telefonu da aynı şekilde.
Ablam açıkken fotoğraf çekiniyoruz illa ki.

Kınada hiç erkek yoktu ve ablamla ben açıktık. Kına dosyasını açıp ablamın fotoğraflarını bulup ekranın fotoğrafını çekmiş bir kaç poz. Baya kadınların yanına giyeceği bi gece elbisesi saçı makyajı yapılmış hali. Daha bitmedi. Bir de 5 yıl önceden kalan fotoğraflara kadar girmiş, yeğenimin doğumunda çektiğim fotoğraflara bakmış. Ablam emzirirken çektiğim fotoğrafları da kaydetmiş. Yazarken midem bulanıyor. Bebek var o fotoğraflarda ya! Şimdi 5 yaşında olan yeğenimin bebekliğinden hatıra olsun diye çekilmiş masum fotoğraflar...

Kafayı yedim tahmin edersiniz. Elim ayağım titredi saatlerce. Ne yapacağımı bilemedim, bir aydır yüzünü görmediğim deli gibi özlediğim kocamı almaya gidiyoruz ve böyle bir şey bulmuşum.
Bu fotoğraflar üç haftalık evliyken kaydedilmiş. Daha balayı zamanlarımız ya. Ben ona güvenip bilgisayar evdeyken işe gittiğimde girmiş bakmış. Aklımın ucundan geçmezdi bilgisayarı saklamak başka şifre koymak falan. Öyle güveniyordum ki.

Annem bir haller olduğunu anladı tabi ki tahmin de etmiş zaten telefonuna bakıp böyle olduğumu. Sorunca kredi mevzusunu söyledim ısrar edince instagramdaki resimlerden bahsettim ama ablamı söylemeye dilim varmadı. Onun adına utandım çünkü. Eşimi çok sever ailem, annem öz oğlu bilir. Ablam desen öyle ablalık yaptı ki bu süreçte manevi desteği zaten saymakla bitmez, maddi anlamda erkek tarafının yaptığı kadar altını tek başına yaptı bana düşünün. Tamamen kendi emeğiyle kazandığı parayla.

Bunları düşündükçe delirecek gibi oldum fakat annem anlık hareket etmememi tavsiye etti. Biraz bekle sindir bi bak ne olacak dedi. Ben de bir kaç gün hiçbir şey yok gibi davrandım. Bayram falan geçti. Bu arada psikiyatristimle görüşme imkanım oldu.

Kadın çok haklı olduğumu söyledi fakat erkeklerin beyninin farklı çalıştığını göz önünde bulundurup biraz daha sağduyulu hareket etmemi önerdi. "Bu oturup konuşulması gereken bir konu" dedi.

Sakince konuştum. En basitinden başlayarak tek tek sordum. Bu konuda da anlık bir dürtü olduğunu, asla o fotoğraflara bakıp bir şey yapmadığını, çektiğini unuttuğunu, bulduğu bu tarz fotoğrafları saklamak gibi bi hastalığı olduğunu söyledi. "O benim de ablam" falan diyecek oldu susturdum.

O gün bu konuyu kapatmıştım kendimce, yine günlerce hiç yaşanmamış gibi davrandım ama bi noktada patladım duygusal olarak. Bi kaç gün ruh gibi gezdim sürekli ağlıyorum, o peşimde geziyor çok üzgün falan. Bu sefer pek sakin olmadan nasıl bunu yaparsın diye çıkıştım, nasıl güvenimi mahvettiğini anlattım. Bu konuşma beni rahatlattı bir süre, içimde kalmadı en azından.

Çok özür diledi. Zamanla geçicek sana affettiricem kendimi çok haklısın bir daha asla dedi. Velhasıl yine normale döndüm ister istemez. Çünkü her dakika beraberiz, beni asla yalnız bırakmıyor (üzerimdeki etkisini de bildiği için) bi şekilde yumuşuyorum.

Gelgelelim şu anda bu forumda size destan yazarak bunu anlatma ihtiyacı hissediyorsam hala arkamda bırakamadım demektir. En ufak gözüme batan alakasız bir hareketinde bile aklıma bu olay geliyor.

Ben mi abartıyorum, uzatıyor muyum, benzer hataya kendim de düşebilir miydim bilmiyorum. Sanki bir açığını bulunca saplandım suyunu çıkarıyorum gibi de geliyor. Aldatmak gibi bi şey de değil bu ama pis bi durum işte. O, benim ona yanlış yaptığım bi konuda affediciydi ve tekrar yüzüme vurmadı. Tamamen unuttu ve üstünü örttü. Ama ben ona aynı şeyi yapamıyorum. Sanki sürekli beni salak yerine koyup arkamdan iş çeviriyormuş gibi geliyor.

Buraya kadar hala okuyan varsa teşekkür ediyorum öncelikle :) İçimi dökmeye ihtiyacım vardı durup durup duygularım kabarıyo bu konuda çünkü. Ben de size yakındım. Okuyup tavsiye verebilecekleriniz varsa şimdiden minnettarım.
Pornografik sitelere resimlere bakması vs. Bu konuda net birsey söyleyemem bu kimine yanlış kimine normal gelebilir. Ama ablamın resmini kaydetmiş olması hadi normal resmine bir açıklama buldu diyelim emzirirken ki resmini ekran almış bunun daha nasıl bir açıklaması olabilir ki. Ben bu konuyu kesinlikle tartışmaya kapalı buldum ve öyle bir adamla nasıl birliktesiniz hala şaşırdım. Eşinizin varsa erkek kardeşi kuzeni vs siz onlara karşı içinizden farklı düşünceler gecirebiliyor musunuz? Bu sapıklık ve normalleştirilmemeli normal olan hiçbir erkek veya kadın böyle birsey kesinlikle yapmaz
 
Çok üzüldüm. Benim affedecegim bir konu olmazdı bu. Konuyu okurken hepimizin kız arkadaslariyla, kardeşleriyle falan çekilmiş paylaşılması özel ama saklanmaya deger fotoğrafları kim bilir kimin mastürbasyon malzemesi olabiliyor böyle diye düşünmeden edemedim. Kimin kafası nasil çalışıyor asla bilemiyoruz hayret bir şey. Ama zaten affetmissiniz. Bunu da yargılayacak kişi ben değilim. Sadece hayatınızın geri kalanında ne tür şüphelere göğüs gereceginizi, hep diken üstünde olacağınızı bilin. Bu şekilde yaşaması çok zor.
 
Merhaba arkadaşlar. Bu konuyu açmakta çok zorlandım çünkü anlatmaya dilimin varmadığı şeyler var. Ama içimde tuttukça daha kötü oluyorum, çevremde böyle bir şeyi paylaşıp dertleşebileceğim kimse yok çünkü.

Önce size ilişkimden bahsetmek istiyorum ki objektif yorum yapabilesiniz. Konuyu çok ayrıntıya boğduğumu düşünürseniz lütfen uyarın ona göre düzenleyeyim.

Biz eşimle severek evlendik. İki yıllık sevgililik nişanlılık sürecinden sonra geçtiğimiz mayıs başı düğünümüz oldu. Ben evlenme konusunda pek hevesi olmayan birisiydim ama çok sevdim aşık oldum, nikahsız yaşamak da inancıma ters, süreci de çok uzatmak istemedim bu yüzden iki yılı tanımak için yeterli buldum.

Eşimle meslektaşız, ortak arkadaşlar sayesinde tanıştık ve karakterine hayran oldum. Çok çabuk bağlandım iki yıl boyunca hemen her günü birlikte geçirdik. Belki fazla samimi gelebilir bazılarınıza ama bizim ilişki dinamiğimiz böyle şekillendi. Varlığından mutlu oluyorum adamın ve her saniye görmek istiyorum. Ayaklarım yerden kesildi, uzun süre depresyonla mücadele etmiş biri olarak bu kadar mutlu olabileceğim aklıma gelmezdi inanın.

Dediğim gibi böyle sevme sebebim karakterinin bu kadar düzgün oluşuydu. İlişkiye engel şeyler vardı, ailelerdeki ekonomik kültürel farklar gibi. Ama sevince hepsinin üstesinden geliyor insan. Bir kere bile kavga etmedik diyebilirim iki yıl boyunca. Şimdi sayamayacağım bir çok şeyi tolere ettim (konuyu çok uzatmamak için tek tek anlatmıyorum). Onun da sabrının sınandığı anlar olmuştur eminim.

Gelelim asıl meseleye. Başlığı görünce bu kadar yazdığım güzellemeyi garipsemişsinizdir eminim. Bi türlü giremiyorum konuya affedin.

Evlendikten bir ay sonra eşim bedelli askerlik için bir aylığına başka şehire gitti. Zamanlaması çok kötü biliyorum ama varmış bi hayır diyorum. Akıllı telefon sokmak yasak, orda emanete bırakmak yerine sende kalsın dedi. Normalde şifre sormam karıştırmam o benim bilgisayar ve telefon şifrelerimi bilir, elim doluyken açması gerekmiştir söylemişimdir o şekil. Güveniyorum sonuçta. O da bana söylemiş hatta ama hatırlamıyorum bile. Yolda giderken bunun şakasını yaptım "şifreni değiştiriyor musun kurcalamayayım diye" minvalinde, "saçmalama sen koydun ya şifreyi biliyosun" dedi. Hatırlamadığımı söyledim o an.

Ben bu telefonu bir ay ellemedim. Biliyosun dedikten sonra şifreyi hatırlamış olmama rağmen. Eve bıraktım annemin yanında kaldım bir ay. Almaya gideceğimiz gün yanımda götüreceğim için elime alınca şeytan dürttü ne yalan söyleyeyim. Gitmemize bir saat kala açtım kurcaladım.

Mesajlarını okudum, maddi konularda bazı soru işaretleri vardı kafamda ve annesiyle mesajlarını merak etmiştim bu sebepten, kurcalama sebebim de buydu. Nitekim haklıymışım bayağı canımı yakacak şeyler buldum. Haberim olmadan kredi çekmesi ya da asla haberim olmayan borçlar alması gibi. Ama bir sonra bulduklarım kadar canımı yakamaz hiçbir şey.

Galeriye girmek aklıma geldi ve gizli dosyasında beklediğimden daha az fotoğraf olduğunu fark ettim. Niye bunu diyorum, ben ona açık seçik fotoğraf atmayı seviyorum, o da biri görmesin diye gizli dosyasına atıyor. Cinsel hayatımız harika, kesinlikle geri çevirmiyorum ya da terslemiyorum aynı derece hevesliyiz. Ama benim attığımdan az sayı görünce hangilerini silmiş ki diye merakımdan (bu kadar saflık olur) açtım baktım.

Dünyam başıma yıkıldı. O hissi tarif edemem. Önce instagramdan ekran resmi alınmış bir sürü fotoğraf gördüm. Yarı çıplak kadınlar. Sırf bu amaçla açılmış binlerce hesap var denk gelmişsinizdir.

Ben vücudum konusunda çok özgüvensizim ve o da bunu bilir. 60 kilo kadar vermiş biri olarak çatlaklardan sarkıklardan muzdaribim tahmin edersiniz. Bu kiloya göre çok iyi toparladım allah var ama bi kaç doğum yapmış 40lı yaşlarda bir kadının fiziğinden kötü göründüğümü düşünüyorum. Bunu bilir ve her fırsatta ne kadar güzel olduğumu ona mükemmel göründüğümü falan söyler. Buna rağmen o askerdeyken silikon taktırdım (haberi vardı bu arada ve sen bilirsin demişti) çünkü ben memnun değildim görüntüden.

Bu kadınları görmek ne kadar kötü hissettirdi tahmin edersiniz. Sonra eski arkadaşlarından hiç de açık olmayan ama vücut hatlarının belli olduğu (ona yoruyorum çünkü başka sebep bulamadım) ekran resimleri. Bunların hepsi bir yana, hepsine bir açıklama bulunur.

En son gördüğüm de öz ablamın fotoğrafları! Son derece muhafazakar biridir kendisi, ikimiz de kapalıyız ve eşim hassasiyetimizi bilir. Kendisi de hassastır güya! Ona bilgisayarımda aile fotoğrafları olduğunu ve bakmasını istemediğimi belirtmiştim. Yanında açacak olsam ekranı çevirirdim o da başını çevirirdi falan. Cep telefonu da aynı şekilde.
Ablam açıkken fotoğraf çekiniyoruz illa ki.

Kınada hiç erkek yoktu ve ablamla ben açıktık. Kına dosyasını açıp ablamın fotoğraflarını bulup ekranın fotoğrafını çekmiş bir kaç poz. Baya kadınların yanına giyeceği bi gece elbisesi saçı makyajı yapılmış hali. Daha bitmedi. Bir de 5 yıl önceden kalan fotoğraflara kadar girmiş, yeğenimin doğumunda çektiğim fotoğraflara bakmış. Ablam emzirirken çektiğim fotoğrafları da kaydetmiş. Yazarken midem bulanıyor. Bebek var o fotoğraflarda ya! Şimdi 5 yaşında olan yeğenimin bebekliğinden hatıra olsun diye çekilmiş masum fotoğraflar...

Kafayı yedim tahmin edersiniz. Elim ayağım titredi saatlerce. Ne yapacağımı bilemedim, bir aydır yüzünü görmediğim deli gibi özlediğim kocamı almaya gidiyoruz ve böyle bir şey bulmuşum.
Bu fotoğraflar üç haftalık evliyken kaydedilmiş. Daha balayı zamanlarımız ya. Ben ona güvenip bilgisayar evdeyken işe gittiğimde girmiş bakmış. Aklımın ucundan geçmezdi bilgisayarı saklamak başka şifre koymak falan. Öyle güveniyordum ki.

Annem bir haller olduğunu anladı tabi ki tahmin de etmiş zaten telefonuna bakıp böyle olduğumu. Sorunca kredi mevzusunu söyledim ısrar edince instagramdaki resimlerden bahsettim ama ablamı söylemeye dilim varmadı. Onun adına utandım çünkü. Eşimi çok sever ailem, annem öz oğlu bilir. Ablam desen öyle ablalık yaptı ki bu süreçte manevi desteği zaten saymakla bitmez, maddi anlamda erkek tarafının yaptığı kadar altını tek başına yaptı bana düşünün. Tamamen kendi emeğiyle kazandığı parayla.

Bunları düşündükçe delirecek gibi oldum fakat annem anlık hareket etmememi tavsiye etti. Biraz bekle sindir bi bak ne olacak dedi. Ben de bir kaç gün hiçbir şey yok gibi davrandım. Bayram falan geçti. Bu arada psikiyatristimle görüşme imkanım oldu.

Kadın çok haklı olduğumu söyledi fakat erkeklerin beyninin farklı çalıştığını göz önünde bulundurup biraz daha sağduyulu hareket etmemi önerdi. "Bu oturup konuşulması gereken bir konu" dedi.

Sakince konuştum. En basitinden başlayarak tek tek sordum. Bu konuda da anlık bir dürtü olduğunu, asla o fotoğraflara bakıp bir şey yapmadığını, çektiğini unuttuğunu, bulduğu bu tarz fotoğrafları saklamak gibi bi hastalığı olduğunu söyledi. "O benim de ablam" falan diyecek oldu susturdum.

O gün bu konuyu kapatmıştım kendimce, yine günlerce hiç yaşanmamış gibi davrandım ama bi noktada patladım duygusal olarak. Bi kaç gün ruh gibi gezdim sürekli ağlıyorum, o peşimde geziyor çok üzgün falan. Bu sefer pek sakin olmadan nasıl bunu yaparsın diye çıkıştım, nasıl güvenimi mahvettiğini anlattım. Bu konuşma beni rahatlattı bir süre, içimde kalmadı en azından.

Çok özür diledi. Zamanla geçicek sana affettiricem kendimi çok haklısın bir daha asla dedi. Velhasıl yine normale döndüm ister istemez. Çünkü her dakika beraberiz, beni asla yalnız bırakmıyor (üzerimdeki etkisini de bildiği için) bi şekilde yumuşuyorum.

Gelgelelim şu anda bu forumda size destan yazarak bunu anlatma ihtiyacı hissediyorsam hala arkamda bırakamadım demektir. En ufak gözüme batan alakasız bir hareketinde bile aklıma bu olay geliyor.

Ben mi abartıyorum, uzatıyor muyum, benzer hataya kendim de düşebilir miydim bilmiyorum. Sanki bir açığını bulunca saplandım suyunu çıkarıyorum gibi de geliyor. Aldatmak gibi bi şey de değil bu ama pis bi durum işte. O, benim ona yanlış yaptığım bi konuda affediciydi ve tekrar yüzüme vurmadı. Tamamen unuttu ve üstünü örttü. Ama ben ona aynı şeyi yapamıyorum. Sanki sürekli beni salak yerine koyup arkamdan iş çeviriyormuş gibi geliyor.

Buraya kadar hala okuyan varsa teşekkür ediyorum öncelikle :) İçimi dökmeye ihtiyacım vardı durup durup duygularım kabarıyo bu konuda çünkü. Ben de size yakındım. Okuyup tavsiye verebilecekleriniz varsa şimdiden minnettarım.
Çok uzatarak yazmışsınız. Kocanız bir sapık ve sizde bir sapık ile evlisiniz farkında mısınız? Kardeşiniz olsaydım ve bunu öğrenseydim sizi asla affetmezdim.
 
Kötü bir durum unutulacak gibi değil, diğer kadınları geçtim belki tolere edersiniz ama ablanizin işin içinde olması çok kötü olmuş. Kabul edilebilir gibi değil.
 
Merhaba arkadaşlar. Bu konuyu açmakta çok zorlandım çünkü anlatmaya dilimin varmadığı şeyler var. Ama içimde tuttukça daha kötü oluyorum, çevremde böyle bir şeyi paylaşıp dertleşebileceğim kimse yok çünkü.

Önce size ilişkimden bahsetmek istiyorum ki objektif yorum yapabilesiniz. Konuyu çok ayrıntıya boğduğumu düşünürseniz lütfen uyarın ona göre düzenleyeyim.

Biz eşimle severek evlendik. İki yıllık sevgililik nişanlılık sürecinden sonra geçtiğimiz mayıs başı düğünümüz oldu. Ben evlenme konusunda pek hevesi olmayan birisiydim ama çok sevdim aşık oldum, nikahsız yaşamak da inancıma ters, süreci de çok uzatmak istemedim bu yüzden iki yılı tanımak için yeterli buldum.

Eşimle meslektaşız, ortak arkadaşlar sayesinde tanıştık ve karakterine hayran oldum. Çok çabuk bağlandım iki yıl boyunca hemen her günü birlikte geçirdik. Belki fazla samimi gelebilir bazılarınıza ama bizim ilişki dinamiğimiz böyle şekillendi. Varlığından mutlu oluyorum adamın ve her saniye görmek istiyorum. Ayaklarım yerden kesildi, uzun süre depresyonla mücadele etmiş biri olarak bu kadar mutlu olabileceğim aklıma gelmezdi inanın.

Dediğim gibi böyle sevme sebebim karakterinin bu kadar düzgün oluşuydu. İlişkiye engel şeyler vardı, ailelerdeki ekonomik kültürel farklar gibi. Ama sevince hepsinin üstesinden geliyor insan. Bir kere bile kavga etmedik diyebilirim iki yıl boyunca. Şimdi sayamayacağım bir çok şeyi tolere ettim (konuyu çok uzatmamak için tek tek anlatmıyorum). Onun da sabrının sınandığı anlar olmuştur eminim.

Gelelim asıl meseleye. Başlığı görünce bu kadar yazdığım güzellemeyi garipsemişsinizdir eminim. Bi türlü giremiyorum konuya affedin.

Evlendikten bir ay sonra eşim bedelli askerlik için bir aylığına başka şehire gitti. Zamanlaması çok kötü biliyorum ama varmış bi hayır diyorum. Akıllı telefon sokmak yasak, orda emanete bırakmak yerine sende kalsın dedi. Normalde şifre sormam karıştırmam o benim bilgisayar ve telefon şifrelerimi bilir, elim doluyken açması gerekmiştir söylemişimdir o şekil. Güveniyorum sonuçta. O da bana söylemiş hatta ama hatırlamıyorum bile. Yolda giderken bunun şakasını yaptım "şifreni değiştiriyor musun kurcalamayayım diye" minvalinde, "saçmalama sen koydun ya şifreyi biliyosun" dedi. Hatırlamadığımı söyledim o an.

Ben bu telefonu bir ay ellemedim. Biliyosun dedikten sonra şifreyi hatırlamış olmama rağmen. Eve bıraktım annemin yanında kaldım bir ay. Almaya gideceğimiz gün yanımda götüreceğim için elime alınca şeytan dürttü ne yalan söyleyeyim. Gitmemize bir saat kala açtım kurcaladım.

Mesajlarını okudum, maddi konularda bazı soru işaretleri vardı kafamda ve annesiyle mesajlarını merak etmiştim bu sebepten, kurcalama sebebim de buydu. Nitekim haklıymışım bayağı canımı yakacak şeyler buldum. Haberim olmadan kredi çekmesi ya da asla haberim olmayan borçlar alması gibi. Ama bir sonra bulduklarım kadar canımı yakamaz hiçbir şey.

Galeriye girmek aklıma geldi ve gizli dosyasında beklediğimden daha az fotoğraf olduğunu fark ettim. Niye bunu diyorum, ben ona açık seçik fotoğraf atmayı seviyorum, o da biri görmesin diye gizli dosyasına atıyor. Cinsel hayatımız harika, kesinlikle geri çevirmiyorum ya da terslemiyorum aynı derece hevesliyiz. Ama benim attığımdan az sayı görünce hangilerini silmiş ki diye merakımdan (bu kadar saflık olur) açtım baktım.

Dünyam başıma yıkıldı. O hissi tarif edemem. Önce instagramdan ekran resmi alınmış bir sürü fotoğraf gördüm. Yarı çıplak kadınlar. Sırf bu amaçla açılmış binlerce hesap var denk gelmişsinizdir.

Ben vücudum konusunda çok özgüvensizim ve o da bunu bilir. 60 kilo kadar vermiş biri olarak çatlaklardan sarkıklardan muzdaribim tahmin edersiniz. Bu kiloya göre çok iyi toparladım allah var ama bi kaç doğum yapmış 40lı yaşlarda bir kadının fiziğinden kötü göründüğümü düşünüyorum. Bunu bilir ve her fırsatta ne kadar güzel olduğumu ona mükemmel göründüğümü falan söyler. Buna rağmen o askerdeyken silikon taktırdım (haberi vardı bu arada ve sen bilirsin demişti) çünkü ben memnun değildim görüntüden.

Bu kadınları görmek ne kadar kötü hissettirdi tahmin edersiniz. Sonra eski arkadaşlarından hiç de açık olmayan ama vücut hatlarının belli olduğu (ona yoruyorum çünkü başka sebep bulamadım) ekran resimleri. Bunların hepsi bir yana, hepsine bir açıklama bulunur.

En son gördüğüm de öz ablamın fotoğrafları! Son derece muhafazakar biridir kendisi, ikimiz de kapalıyız ve eşim hassasiyetimizi bilir. Kendisi de hassastır güya! Ona bilgisayarımda aile fotoğrafları olduğunu ve bakmasını istemediğimi belirtmiştim. Yanında açacak olsam ekranı çevirirdim o da başını çevirirdi falan. Cep telefonu da aynı şekilde.
Ablam açıkken fotoğraf çekiniyoruz illa ki.

Kınada hiç erkek yoktu ve ablamla ben açıktık. Kına dosyasını açıp ablamın fotoğraflarını bulup ekranın fotoğrafını çekmiş bir kaç poz. Baya kadınların yanına giyeceği bi gece elbisesi saçı makyajı yapılmış hali. Daha bitmedi. Bir de 5 yıl önceden kalan fotoğraflara kadar girmiş, yeğenimin doğumunda çektiğim fotoğraflara bakmış. Ablam emzirirken çektiğim fotoğrafları da kaydetmiş. Yazarken midem bulanıyor. Bebek var o fotoğraflarda ya! Şimdi 5 yaşında olan yeğenimin bebekliğinden hatıra olsun diye çekilmiş masum fotoğraflar...

Kafayı yedim tahmin edersiniz. Elim ayağım titredi saatlerce. Ne yapacağımı bilemedim, bir aydır yüzünü görmediğim deli gibi özlediğim kocamı almaya gidiyoruz ve böyle bir şey bulmuşum.
Bu fotoğraflar üç haftalık evliyken kaydedilmiş. Daha balayı zamanlarımız ya. Ben ona güvenip bilgisayar evdeyken işe gittiğimde girmiş bakmış. Aklımın ucundan geçmezdi bilgisayarı saklamak başka şifre koymak falan. Öyle güveniyordum ki.

Annem bir haller olduğunu anladı tabi ki tahmin de etmiş zaten telefonuna bakıp böyle olduğumu. Sorunca kredi mevzusunu söyledim ısrar edince instagramdaki resimlerden bahsettim ama ablamı söylemeye dilim varmadı. Onun adına utandım çünkü. Eşimi çok sever ailem, annem öz oğlu bilir. Ablam desen öyle ablalık yaptı ki bu süreçte manevi desteği zaten saymakla bitmez, maddi anlamda erkek tarafının yaptığı kadar altını tek başına yaptı bana düşünün. Tamamen kendi emeğiyle kazandığı parayla.

Bunları düşündükçe delirecek gibi oldum fakat annem anlık hareket etmememi tavsiye etti. Biraz bekle sindir bi bak ne olacak dedi. Ben de bir kaç gün hiçbir şey yok gibi davrandım. Bayram falan geçti. Bu arada psikiyatristimle görüşme imkanım oldu.

Kadın çok haklı olduğumu söyledi fakat erkeklerin beyninin farklı çalıştığını göz önünde bulundurup biraz daha sağduyulu hareket etmemi önerdi. "Bu oturup konuşulması gereken bir konu" dedi.

Sakince konuştum. En basitinden başlayarak tek tek sordum. Bu konuda da anlık bir dürtü olduğunu, asla o fotoğraflara bakıp bir şey yapmadığını, çektiğini unuttuğunu, bulduğu bu tarz fotoğrafları saklamak gibi bi hastalığı olduğunu söyledi. "O benim de ablam" falan diyecek oldu susturdum.

O gün bu konuyu kapatmıştım kendimce, yine günlerce hiç yaşanmamış gibi davrandım ama bi noktada patladım duygusal olarak. Bi kaç gün ruh gibi gezdim sürekli ağlıyorum, o peşimde geziyor çok üzgün falan. Bu sefer pek sakin olmadan nasıl bunu yaparsın diye çıkıştım, nasıl güvenimi mahvettiğini anlattım. Bu konuşma beni rahatlattı bir süre, içimde kalmadı en azından.

Çok özür diledi. Zamanla geçicek sana affettiricem kendimi çok haklısın bir daha asla dedi. Velhasıl yine normale döndüm ister istemez. Çünkü her dakika beraberiz, beni asla yalnız bırakmıyor (üzerimdeki etkisini de bildiği için) bi şekilde yumuşuyorum.

Gelgelelim şu anda bu forumda size destan yazarak bunu anlatma ihtiyacı hissediyorsam hala arkamda bırakamadım demektir. En ufak gözüme batan alakasız bir hareketinde bile aklıma bu olay geliyor.

Ben mi abartıyorum, uzatıyor muyum, benzer hataya kendim de düşebilir miydim bilmiyorum. Sanki bir açığını bulunca saplandım suyunu çıkarıyorum gibi de geliyor. Aldatmak gibi bi şey de değil bu ama pis bi durum işte. O, benim ona yanlış yaptığım bi konuda affediciydi ve tekrar yüzüme vurmadı. Tamamen unuttu ve üstünü örttü. Ama ben ona aynı şeyi yapamıyorum. Sanki sürekli beni salak yerine koyup arkamdan iş çeviriyormuş gibi geliyor.

Buraya kadar hala okuyan varsa teşekkür ediyorum öncelikle :) İçimi dökmeye ihtiyacım vardı durup durup duygularım kabarıyo bu konuda çünkü. Ben de size yakındım. Okuyup tavsiye verebilecekleriniz varsa şimdiden minnettarım.
Okudum ama bir şey diyemedim
Merhaba arkadaşlar. Bu konuyu açmakta çok zorlandım çünkü anlatmaya dilimin varmadığı şeyler var. Ama içimde tuttukça daha kötü oluyorum, çevremde böyle bir şeyi paylaşıp dertleşebileceğim kimse yok çünkü.

Önce size ilişkimden bahsetmek istiyorum ki objektif yorum yapabilesiniz. Konuyu çok ayrıntıya boğduğumu düşünürseniz lütfen uyarın ona göre düzenleyeyim.

Biz eşimle severek evlendik. İki yıllık sevgililik nişanlılık sürecinden sonra geçtiğimiz mayıs başı düğünümüz oldu. Ben evlenme konusunda pek hevesi olmayan birisiydim ama çok sevdim aşık oldum, nikahsız yaşamak da inancıma ters, süreci de çok uzatmak istemedim bu yüzden iki yılı tanımak için yeterli buldum.

Eşimle meslektaşız, ortak arkadaşlar sayesinde tanıştık ve karakterine hayran oldum. Çok çabuk bağlandım iki yıl boyunca hemen her günü birlikte geçirdik. Belki fazla samimi gelebilir bazılarınıza ama bizim ilişki dinamiğimiz böyle şekillendi. Varlığından mutlu oluyorum adamın ve her saniye görmek istiyorum. Ayaklarım yerden kesildi, uzun süre depresyonla mücadele etmiş biri olarak bu kadar mutlu olabileceğim aklıma gelmezdi inanın.

Dediğim gibi böyle sevme sebebim karakterinin bu kadar düzgün oluşuydu. İlişkiye engel şeyler vardı, ailelerdeki ekonomik kültürel farklar gibi. Ama sevince hepsinin üstesinden geliyor insan. Bir kere bile kavga etmedik diyebilirim iki yıl boyunca. Şimdi sayamayacağım bir çok şeyi tolere ettim (konuyu çok uzatmamak için tek tek anlatmıyorum). Onun da sabrının sınandığı anlar olmuştur eminim.

Gelelim asıl meseleye. Başlığı görünce bu kadar yazdığım güzellemeyi garipsemişsinizdir eminim. Bi türlü giremiyorum konuya affedin.

Evlendikten bir ay sonra eşim bedelli askerlik için bir aylığına başka şehire gitti. Zamanlaması çok kötü biliyorum ama varmış bi hayır diyorum. Akıllı telefon sokmak yasak, orda emanete bırakmak yerine sende kalsın dedi. Normalde şifre sormam karıştırmam o benim bilgisayar ve telefon şifrelerimi bilir, elim doluyken açması gerekmiştir söylemişimdir o şekil. Güveniyorum sonuçta. O da bana söylemiş hatta ama hatırlamıyorum bile. Yolda giderken bunun şakasını yaptım "şifreni değiştiriyor musun kurcalamayayım diye" minvalinde, "saçmalama sen koydun ya şifreyi biliyosun" dedi. Hatırlamadığımı söyledim o an.

Ben bu telefonu bir ay ellemedim. Biliyosun dedikten sonra şifreyi hatırlamış olmama rağmen. Eve bıraktım annemin yanında kaldım bir ay. Almaya gideceğimiz gün yanımda götüreceğim için elime alınca şeytan dürttü ne yalan söyleyeyim. Gitmemize bir saat kala açtım kurcaladım.

Mesajlarını okudum, maddi konularda bazı soru işaretleri vardı kafamda ve annesiyle mesajlarını merak etmiştim bu sebepten, kurcalama sebebim de buydu. Nitekim haklıymışım bayağı canımı yakacak şeyler buldum. Haberim olmadan kredi çekmesi ya da asla haberim olmayan borçlar alması gibi. Ama bir sonra bulduklarım kadar canımı yakamaz hiçbir şey.

Galeriye girmek aklıma geldi ve gizli dosyasında beklediğimden daha az fotoğraf olduğunu fark ettim. Niye bunu diyorum, ben ona açık seçik fotoğraf atmayı seviyorum, o da biri görmesin diye gizli dosyasına atıyor. Cinsel hayatımız harika, kesinlikle geri çevirmiyorum ya da terslemiyorum aynı derece hevesliyiz. Ama benim attığımdan az sayı görünce hangilerini silmiş ki diye merakımdan (bu kadar saflık olur) açtım baktım.

Dünyam başıma yıkıldı. O hissi tarif edemem. Önce instagramdan ekran resmi alınmış bir sürü fotoğraf gördüm. Yarı çıplak kadınlar. Sırf bu amaçla açılmış binlerce hesap var denk gelmişsinizdir.

Ben vücudum konusunda çok özgüvensizim ve o da bunu bilir. 60 kilo kadar vermiş biri olarak çatlaklardan sarkıklardan muzdaribim tahmin edersiniz. Bu kiloya göre çok iyi toparladım allah var ama bi kaç doğum yapmış 40lı yaşlarda bir kadının fiziğinden kötü göründüğümü düşünüyorum. Bunu bilir ve her fırsatta ne kadar güzel olduğumu ona mükemmel göründüğümü falan söyler. Buna rağmen o askerdeyken silikon taktırdım (haberi vardı bu arada ve sen bilirsin demişti) çünkü ben memnun değildim görüntüden.

Bu kadınları görmek ne kadar kötü hissettirdi tahmin edersiniz. Sonra eski arkadaşlarından hiç de açık olmayan ama vücut hatlarının belli olduğu (ona yoruyorum çünkü başka sebep bulamadım) ekran resimleri. Bunların hepsi bir yana, hepsine bir açıklama bulunur.

En son gördüğüm de öz ablamın fotoğrafları! Son derece muhafazakar biridir kendisi, ikimiz de kapalıyız ve eşim hassasiyetimizi bilir. Kendisi de hassastır güya! Ona bilgisayarımda aile fotoğrafları olduğunu ve bakmasını istemediğimi belirtmiştim. Yanında açacak olsam ekranı çevirirdim o da başını çevirirdi falan. Cep telefonu da aynı şekilde.
Ablam açıkken fotoğraf çekiniyoruz illa ki.

Kınada hiç erkek yoktu ve ablamla ben açıktık. Kına dosyasını açıp ablamın fotoğraflarını bulup ekranın fotoğrafını çekmiş bir kaç poz. Baya kadınların yanına giyeceği bi gece elbisesi saçı makyajı yapılmış hali. Daha bitmedi. Bir de 5 yıl önceden kalan fotoğraflara kadar girmiş, yeğenimin doğumunda çektiğim fotoğraflara bakmış. Ablam emzirirken çektiğim fotoğrafları da kaydetmiş. Yazarken midem bulanıyor. Bebek var o fotoğraflarda ya! Şimdi 5 yaşında olan yeğenimin bebekliğinden hatıra olsun diye çekilmiş masum fotoğraflar...

Kafayı yedim tahmin edersiniz. Elim ayağım titredi saatlerce. Ne yapacağımı bilemedim, bir aydır yüzünü görmediğim deli gibi özlediğim kocamı almaya gidiyoruz ve böyle bir şey bulmuşum.
Bu fotoğraflar üç haftalık evliyken kaydedilmiş. Daha balayı zamanlarımız ya. Ben ona güvenip bilgisayar evdeyken işe gittiğimde girmiş bakmış. Aklımın ucundan geçmezdi bilgisayarı saklamak başka şifre koymak falan. Öyle güveniyordum ki.

Annem bir haller olduğunu anladı tabi ki tahmin de etmiş zaten telefonuna bakıp böyle olduğumu. Sorunca kredi mevzusunu söyledim ısrar edince instagramdaki resimlerden bahsettim ama ablamı söylemeye dilim varmadı. Onun adına utandım çünkü. Eşimi çok sever ailem, annem öz oğlu bilir. Ablam desen öyle ablalık yaptı ki bu süreçte manevi desteği zaten saymakla bitmez, maddi anlamda erkek tarafının yaptığı kadar altını tek başına yaptı bana düşünün. Tamamen kendi emeğiyle kazandığı parayla.

Bunları düşündükçe delirecek gibi oldum fakat annem anlık hareket etmememi tavsiye etti. Biraz bekle sindir bi bak ne olacak dedi. Ben de bir kaç gün hiçbir şey yok gibi davrandım. Bayram falan geçti. Bu arada psikiyatristimle görüşme imkanım oldu.

Kadın çok haklı olduğumu söyledi fakat erkeklerin beyninin farklı çalıştığını göz önünde bulundurup biraz daha sağduyulu hareket etmemi önerdi. "Bu oturup konuşulması gereken bir konu" dedi.

Sakince konuştum. En basitinden başlayarak tek tek sordum. Bu konuda da anlık bir dürtü olduğunu, asla o fotoğraflara bakıp bir şey yapmadığını, çektiğini unuttuğunu, bulduğu bu tarz fotoğrafları saklamak gibi bi hastalığı olduğunu söyledi. "O benim de ablam" falan diyecek oldu susturdum.

O gün bu konuyu kapatmıştım kendimce, yine günlerce hiç yaşanmamış gibi davrandım ama bi noktada patladım duygusal olarak. Bi kaç gün ruh gibi gezdim sürekli ağlıyorum, o peşimde geziyor çok üzgün falan. Bu sefer pek sakin olmadan nasıl bunu yaparsın diye çıkıştım, nasıl güvenimi mahvettiğini anlattım. Bu konuşma beni rahatlattı bir süre, içimde kalmadı en azından.

Çok özür diledi. Zamanla geçicek sana affettiricem kendimi çok haklısın bir daha asla dedi. Velhasıl yine normale döndüm ister istemez. Çünkü her dakika beraberiz, beni asla yalnız bırakmıyor (üzerimdeki etkisini de bildiği için) bi şekilde yumuşuyorum.

Gelgelelim şu anda bu forumda size destan yazarak bunu anlatma ihtiyacı hissediyorsam hala arkamda bırakamadım demektir. En ufak gözüme batan alakasız bir hareketinde bile aklıma bu olay geliyor.

Ben mi abartıyorum, uzatıyor muyum, benzer hataya kendim de düşebilir miydim bilmiyorum. Sanki bir açığını bulunca saplandım suyunu çıkarıyorum gibi de geliyor. Aldatmak gibi bi şey de değil bu ama pis bi durum işte. O, benim ona yanlış yaptığım bi konuda affediciydi ve tekrar yüzüme vurmadı. Tamamen unuttu ve üstünü örttü. Ama ben ona aynı şeyi yapamıyorum. Sanki sürekli beni salak yerine koyup arkamdan iş çeviriyormuş gibi geliyor.

Buraya kadar hala okuyan varsa teşekkür ediyorum öncelikle :) İçimi dökmeye ihtiyacım vardı durup durup duygularım kabarıyo bu konuda çünkü. Ben de size yakındım. Okuyup tavsiye verebilecekleriniz varsa şimdiden minnettarım.
Hepsini okudum ama bir şey diyemiyorum
 
Merhaba arkadaşlar. Bu konuyu açmakta çok zorlandım çünkü anlatmaya dilimin varmadığı şeyler var. Ama içimde tuttukça daha kötü oluyorum, çevremde böyle bir şeyi paylaşıp dertleşebileceğim kimse yok çünkü.

Önce size ilişkimden bahsetmek istiyorum ki objektif yorum yapabilesiniz. Konuyu çok ayrıntıya boğduğumu düşünürseniz lütfen uyarın ona göre düzenleyeyim.

Biz eşimle severek evlendik. İki yıllık sevgililik nişanlılık sürecinden sonra geçtiğimiz mayıs başı düğünümüz oldu. Ben evlenme konusunda pek hevesi olmayan birisiydim ama çok sevdim aşık oldum, nikahsız yaşamak da inancıma ters, süreci de çok uzatmak istemedim bu yüzden iki yılı tanımak için yeterli buldum.

Eşimle meslektaşız, ortak arkadaşlar sayesinde tanıştık ve karakterine hayran oldum. Çok çabuk bağlandım iki yıl boyunca hemen her günü birlikte geçirdik. Belki fazla samimi gelebilir bazılarınıza ama bizim ilişki dinamiğimiz böyle şekillendi. Varlığından mutlu oluyorum adamın ve her saniye görmek istiyorum. Ayaklarım yerden kesildi, uzun süre depresyonla mücadele etmiş biri olarak bu kadar mutlu olabileceğim aklıma gelmezdi inanın.

Dediğim gibi böyle sevme sebebim karakterinin bu kadar düzgün oluşuydu. İlişkiye engel şeyler vardı, ailelerdeki ekonomik kültürel farklar gibi. Ama sevince hepsinin üstesinden geliyor insan. Bir kere bile kavga etmedik diyebilirim iki yıl boyunca. Şimdi sayamayacağım bir çok şeyi tolere ettim (konuyu çok uzatmamak için tek tek anlatmıyorum). Onun da sabrının sınandığı anlar olmuştur eminim.

Gelelim asıl meseleye. Başlığı görünce bu kadar yazdığım güzellemeyi garipsemişsinizdir eminim. Bi türlü giremiyorum konuya affedin.

Evlendikten bir ay sonra eşim bedelli askerlik için bir aylığına başka şehire gitti. Zamanlaması çok kötü biliyorum ama varmış bi hayır diyorum. Akıllı telefon sokmak yasak, orda emanete bırakmak yerine sende kalsın dedi. Normalde şifre sormam karıştırmam o benim bilgisayar ve telefon şifrelerimi bilir, elim doluyken açması gerekmiştir söylemişimdir o şekil. Güveniyorum sonuçta. O da bana söylemiş hatta ama hatırlamıyorum bile. Yolda giderken bunun şakasını yaptım "şifreni değiştiriyor musun kurcalamayayım diye" minvalinde, "saçmalama sen koydun ya şifreyi biliyosun" dedi. Hatırlamadığımı söyledim o an.

Ben bu telefonu bir ay ellemedim. Biliyosun dedikten sonra şifreyi hatırlamış olmama rağmen. Eve bıraktım annemin yanında kaldım bir ay. Almaya gideceğimiz gün yanımda götüreceğim için elime alınca şeytan dürttü ne yalan söyleyeyim. Gitmemize bir saat kala açtım kurcaladım.

Mesajlarını okudum, maddi konularda bazı soru işaretleri vardı kafamda ve annesiyle mesajlarını merak etmiştim bu sebepten, kurcalama sebebim de buydu. Nitekim haklıymışım bayağı canımı yakacak şeyler buldum. Haberim olmadan kredi çekmesi ya da asla haberim olmayan borçlar alması gibi. Ama bir sonra bulduklarım kadar canımı yakamaz hiçbir şey.

Galeriye girmek aklıma geldi ve gizli dosyasında beklediğimden daha az fotoğraf olduğunu fark ettim. Niye bunu diyorum, ben ona açık seçik fotoğraf atmayı seviyorum, o da biri görmesin diye gizli dosyasına atıyor. Cinsel hayatımız harika, kesinlikle geri çevirmiyorum ya da terslemiyorum aynı derece hevesliyiz. Ama benim attığımdan az sayı görünce hangilerini silmiş ki diye merakımdan (bu kadar saflık olur) açtım baktım.

Dünyam başıma yıkıldı. O hissi tarif edemem. Önce instagramdan ekran resmi alınmış bir sürü fotoğraf gördüm. Yarı çıplak kadınlar. Sırf bu amaçla açılmış binlerce hesap var denk gelmişsinizdir.

Ben vücudum konusunda çok özgüvensizim ve o da bunu bilir. 60 kilo kadar vermiş biri olarak çatlaklardan sarkıklardan muzdaribim tahmin edersiniz. Bu kiloya göre çok iyi toparladım allah var ama bi kaç doğum yapmış 40lı yaşlarda bir kadının fiziğinden kötü göründüğümü düşünüyorum. Bunu bilir ve her fırsatta ne kadar güzel olduğumu ona mükemmel göründüğümü falan söyler. Buna rağmen o askerdeyken silikon taktırdım (haberi vardı bu arada ve sen bilirsin demişti) çünkü ben memnun değildim görüntüden.

Bu kadınları görmek ne kadar kötü hissettirdi tahmin edersiniz. Sonra eski arkadaşlarından hiç de açık olmayan ama vücut hatlarının belli olduğu (ona yoruyorum çünkü başka sebep bulamadım) ekran resimleri. Bunların hepsi bir yana, hepsine bir açıklama bulunur.

En son gördüğüm de öz ablamın fotoğrafları! Son derece muhafazakar biridir kendisi, ikimiz de kapalıyız ve eşim hassasiyetimizi bilir. Kendisi de hassastır güya! Ona bilgisayarımda aile fotoğrafları olduğunu ve bakmasını istemediğimi belirtmiştim. Yanında açacak olsam ekranı çevirirdim o da başını çevirirdi falan. Cep telefonu da aynı şekilde.
Ablam açıkken fotoğraf çekiniyoruz illa ki.

Kınada hiç erkek yoktu ve ablamla ben açıktık. Kına dosyasını açıp ablamın fotoğraflarını bulup ekranın fotoğrafını çekmiş bir kaç poz. Baya kadınların yanına giyeceği bi gece elbisesi saçı makyajı yapılmış hali. Daha bitmedi. Bir de 5 yıl önceden kalan fotoğraflara kadar girmiş, yeğenimin doğumunda çektiğim fotoğraflara bakmış. Ablam emzirirken çektiğim fotoğrafları da kaydetmiş. Yazarken midem bulanıyor. Bebek var o fotoğraflarda ya! Şimdi 5 yaşında olan yeğenimin bebekliğinden hatıra olsun diye çekilmiş masum fotoğraflar...

Kafayı yedim tahmin edersiniz. Elim ayağım titredi saatlerce. Ne yapacağımı bilemedim, bir aydır yüzünü görmediğim deli gibi özlediğim kocamı almaya gidiyoruz ve böyle bir şey bulmuşum.
Bu fotoğraflar üç haftalık evliyken kaydedilmiş. Daha balayı zamanlarımız ya. Ben ona güvenip bilgisayar evdeyken işe gittiğimde girmiş bakmış. Aklımın ucundan geçmezdi bilgisayarı saklamak başka şifre koymak falan. Öyle güveniyordum ki.

Annem bir haller olduğunu anladı tabi ki tahmin de etmiş zaten telefonuna bakıp böyle olduğumu. Sorunca kredi mevzusunu söyledim ısrar edince instagramdaki resimlerden bahsettim ama ablamı söylemeye dilim varmadı. Onun adına utandım çünkü. Eşimi çok sever ailem, annem öz oğlu bilir. Ablam desen öyle ablalık yaptı ki bu süreçte manevi desteği zaten saymakla bitmez, maddi anlamda erkek tarafının yaptığı kadar altını tek başına yaptı bana düşünün. Tamamen kendi emeğiyle kazandığı parayla.

Bunları düşündükçe delirecek gibi oldum fakat annem anlık hareket etmememi tavsiye etti. Biraz bekle sindir bi bak ne olacak dedi. Ben de bir kaç gün hiçbir şey yok gibi davrandım. Bayram falan geçti. Bu arada psikiyatristimle görüşme imkanım oldu.

Kadın çok haklı olduğumu söyledi fakat erkeklerin beyninin farklı çalıştığını göz önünde bulundurup biraz daha sağduyulu hareket etmemi önerdi. "Bu oturup konuşulması gereken bir konu" dedi.

Sakince konuştum. En basitinden başlayarak tek tek sordum. Bu konuda da anlık bir dürtü olduğunu, asla o fotoğraflara bakıp bir şey yapmadığını, çektiğini unuttuğunu, bulduğu bu tarz fotoğrafları saklamak gibi bi hastalığı olduğunu söyledi. "O benim de ablam" falan diyecek oldu susturdum.

O gün bu konuyu kapatmıştım kendimce, yine günlerce hiç yaşanmamış gibi davrandım ama bi noktada patladım duygusal olarak. Bi kaç gün ruh gibi gezdim sürekli ağlıyorum, o peşimde geziyor çok üzgün falan. Bu sefer pek sakin olmadan nasıl bunu yaparsın diye çıkıştım, nasıl güvenimi mahvettiğini anlattım. Bu konuşma beni rahatlattı bir süre, içimde kalmadı en azından.

Çok özür diledi. Zamanla geçicek sana affettiricem kendimi çok haklısın bir daha asla dedi. Velhasıl yine normale döndüm ister istemez. Çünkü her dakika beraberiz, beni asla yalnız bırakmıyor (üzerimdeki etkisini de bildiği için) bi şekilde yumuşuyorum.

Gelgelelim şu anda bu forumda size destan yazarak bunu anlatma ihtiyacı hissediyorsam hala arkamda bırakamadım demektir. En ufak gözüme batan alakasız bir hareketinde bile aklıma bu olay geliyor.

Ben mi abartıyorum, uzatıyor muyum, benzer hataya kendim de düşebilir miydim bilmiyorum. Sanki bir açığını bulunca saplandım suyunu çıkarıyorum gibi de geliyor. Aldatmak gibi bi şey de değil bu ama pis bi durum işte. O, benim ona yanlış yaptığım bi konuda affediciydi ve tekrar yüzüme vurmadı. Tamamen unuttu ve üstünü örttü. Ama ben ona aynı şeyi yapamıyorum. Sanki sürekli beni salak yerine koyup arkamdan iş çeviriyormuş gibi geliyor.

Buraya kadar hala okuyan varsa teşekkür ediyorum öncelikle :) İçimi dökmeye ihtiyacım vardı durup durup duygularım kabarıyo bu konuda çünkü. Ben de size yakındım. Okuyup tavsiye verebilecekleriniz varsa şimdiden minnettarım.

Eşiniz sapık. Sizde sapığı affedecek kadar ruh hastası.
 
Merhaba arkadaşlar. Bu konuyu açmakta çok zorlandım çünkü anlatmaya dilimin varmadığı şeyler var. Ama içimde tuttukça daha kötü oluyorum, çevremde böyle bir şeyi paylaşıp dertleşebileceğim kimse yok çünkü.

Önce size ilişkimden bahsetmek istiyorum ki objektif yorum yapabilesiniz. Konuyu çok ayrıntıya boğduğumu düşünürseniz lütfen uyarın ona göre düzenleyeyim.

Biz eşimle severek evlendik. İki yıllık sevgililik nişanlılık sürecinden sonra geçtiğimiz mayıs başı düğünümüz oldu. Ben evlenme konusunda pek hevesi olmayan birisiydim ama çok sevdim aşık oldum, nikahsız yaşamak da inancıma ters, süreci de çok uzatmak istemedim bu yüzden iki yılı tanımak için yeterli buldum.

Eşimle meslektaşız, ortak arkadaşlar sayesinde tanıştık ve karakterine hayran oldum. Çok çabuk bağlandım iki yıl boyunca hemen her günü birlikte geçirdik. Belki fazla samimi gelebilir bazılarınıza ama bizim ilişki dinamiğimiz böyle şekillendi. Varlığından mutlu oluyorum adamın ve her saniye görmek istiyorum. Ayaklarım yerden kesildi, uzun süre depresyonla mücadele etmiş biri olarak bu kadar mutlu olabileceğim aklıma gelmezdi inanın.

Dediğim gibi böyle sevme sebebim karakterinin bu kadar düzgün oluşuydu. İlişkiye engel şeyler vardı, ailelerdeki ekonomik kültürel farklar gibi. Ama sevince hepsinin üstesinden geliyor insan. Bir kere bile kavga etmedik diyebilirim iki yıl boyunca. Şimdi sayamayacağım bir çok şeyi tolere ettim (konuyu çok uzatmamak için tek tek anlatmıyorum). Onun da sabrının sınandığı anlar olmuştur eminim.

Gelelim asıl meseleye. Başlığı görünce bu kadar yazdığım güzellemeyi garipsemişsinizdir eminim. Bi türlü giremiyorum konuya affedin.

Evlendikten bir ay sonra eşim bedelli askerlik için bir aylığına başka şehire gitti. Zamanlaması çok kötü biliyorum ama varmış bi hayır diyorum. Akıllı telefon sokmak yasak, orda emanete bırakmak yerine sende kalsın dedi. Normalde şifre sormam karıştırmam o benim bilgisayar ve telefon şifrelerimi bilir, elim doluyken açması gerekmiştir söylemişimdir o şekil. Güveniyorum sonuçta. O da bana söylemiş hatta ama hatırlamıyorum bile. Yolda giderken bunun şakasını yaptım "şifreni değiştiriyor musun kurcalamayayım diye" minvalinde, "saçmalama sen koydun ya şifreyi biliyosun" dedi. Hatırlamadığımı söyledim o an.

Ben bu telefonu bir ay ellemedim. Biliyosun dedikten sonra şifreyi hatırlamış olmama rağmen. Eve bıraktım annemin yanında kaldım bir ay. Almaya gideceğimiz gün yanımda götüreceğim için elime alınca şeytan dürttü ne yalan söyleyeyim. Gitmemize bir saat kala açtım kurcaladım.

Mesajlarını okudum, maddi konularda bazı soru işaretleri vardı kafamda ve annesiyle mesajlarını merak etmiştim bu sebepten, kurcalama sebebim de buydu. Nitekim haklıymışım bayağı canımı yakacak şeyler buldum. Haberim olmadan kredi çekmesi ya da asla haberim olmayan borçlar alması gibi. Ama bir sonra bulduklarım kadar canımı yakamaz hiçbir şey.

Galeriye girmek aklıma geldi ve gizli dosyasında beklediğimden daha az fotoğraf olduğunu fark ettim. Niye bunu diyorum, ben ona açık seçik fotoğraf atmayı seviyorum, o da biri görmesin diye gizli dosyasına atıyor. Cinsel hayatımız harika, kesinlikle geri çevirmiyorum ya da terslemiyorum aynı derece hevesliyiz. Ama benim attığımdan az sayı görünce hangilerini silmiş ki diye merakımdan (bu kadar saflık olur) açtım baktım.

Dünyam başıma yıkıldı. O hissi tarif edemem. Önce instagramdan ekran resmi alınmış bir sürü fotoğraf gördüm. Yarı çıplak kadınlar. Sırf bu amaçla açılmış binlerce hesap var denk gelmişsinizdir.

Ben vücudum konusunda çok özgüvensizim ve o da bunu bilir. 60 kilo kadar vermiş biri olarak çatlaklardan sarkıklardan muzdaribim tahmin edersiniz. Bu kiloya göre çok iyi toparladım allah var ama bi kaç doğum yapmış 40lı yaşlarda bir kadının fiziğinden kötü göründüğümü düşünüyorum. Bunu bilir ve her fırsatta ne kadar güzel olduğumu ona mükemmel göründüğümü falan söyler. Buna rağmen o askerdeyken silikon taktırdım (haberi vardı bu arada ve sen bilirsin demişti) çünkü ben memnun değildim görüntüden.

Bu kadınları görmek ne kadar kötü hissettirdi tahmin edersiniz. Sonra eski arkadaşlarından hiç de açık olmayan ama vücut hatlarının belli olduğu (ona yoruyorum çünkü başka sebep bulamadım) ekran resimleri. Bunların hepsi bir yana, hepsine bir açıklama bulunur.

En son gördüğüm de öz ablamın fotoğrafları! Son derece muhafazakar biridir kendisi, ikimiz de kapalıyız ve eşim hassasiyetimizi bilir. Kendisi de hassastır güya! Ona bilgisayarımda aile fotoğrafları olduğunu ve bakmasını istemediğimi belirtmiştim. Yanında açacak olsam ekranı çevirirdim o da başını çevirirdi falan. Cep telefonu da aynı şekilde.
Ablam açıkken fotoğraf çekiniyoruz illa ki.

Kınada hiç erkek yoktu ve ablamla ben açıktık. Kına dosyasını açıp ablamın fotoğraflarını bulup ekranın fotoğrafını çekmiş bir kaç poz. Baya kadınların yanına giyeceği bi gece elbisesi saçı makyajı yapılmış hali. Daha bitmedi. Bir de 5 yıl önceden kalan fotoğraflara kadar girmiş, yeğenimin doğumunda çektiğim fotoğraflara bakmış. Ablam emzirirken çektiğim fotoğrafları da kaydetmiş. Yazarken midem bulanıyor. Bebek var o fotoğraflarda ya! Şimdi 5 yaşında olan yeğenimin bebekliğinden hatıra olsun diye çekilmiş masum fotoğraflar...

Kafayı yedim tahmin edersiniz. Elim ayağım titredi saatlerce. Ne yapacağımı bilemedim, bir aydır yüzünü görmediğim deli gibi özlediğim kocamı almaya gidiyoruz ve böyle bir şey bulmuşum.
Bu fotoğraflar üç haftalık evliyken kaydedilmiş. Daha balayı zamanlarımız ya. Ben ona güvenip bilgisayar evdeyken işe gittiğimde girmiş bakmış. Aklımın ucundan geçmezdi bilgisayarı saklamak başka şifre koymak falan. Öyle güveniyordum ki.

Annem bir haller olduğunu anladı tabi ki tahmin de etmiş zaten telefonuna bakıp böyle olduğumu. Sorunca kredi mevzusunu söyledim ısrar edince instagramdaki resimlerden bahsettim ama ablamı söylemeye dilim varmadı. Onun adına utandım çünkü. Eşimi çok sever ailem, annem öz oğlu bilir. Ablam desen öyle ablalık yaptı ki bu süreçte manevi desteği zaten saymakla bitmez, maddi anlamda erkek tarafının yaptığı kadar altını tek başına yaptı bana düşünün. Tamamen kendi emeğiyle kazandığı parayla.

Bunları düşündükçe delirecek gibi oldum fakat annem anlık hareket etmememi tavsiye etti. Biraz bekle sindir bi bak ne olacak dedi. Ben de bir kaç gün hiçbir şey yok gibi davrandım. Bayram falan geçti. Bu arada psikiyatristimle görüşme imkanım oldu.

Kadın çok haklı olduğumu söyledi fakat erkeklerin beyninin farklı çalıştığını göz önünde bulundurup biraz daha sağduyulu hareket etmemi önerdi. "Bu oturup konuşulması gereken bir konu" dedi.

Sakince konuştum. En basitinden başlayarak tek tek sordum. Bu konuda da anlık bir dürtü olduğunu, asla o fotoğraflara bakıp bir şey yapmadığını, çektiğini unuttuğunu, bulduğu bu tarz fotoğrafları saklamak gibi bi hastalığı olduğunu söyledi. "O benim de ablam" falan diyecek oldu susturdum.

O gün bu konuyu kapatmıştım kendimce, yine günlerce hiç yaşanmamış gibi davrandım ama bi noktada patladım duygusal olarak. Bi kaç gün ruh gibi gezdim sürekli ağlıyorum, o peşimde geziyor çok üzgün falan. Bu sefer pek sakin olmadan nasıl bunu yaparsın diye çıkıştım, nasıl güvenimi mahvettiğini anlattım. Bu konuşma beni rahatlattı bir süre, içimde kalmadı en azından.

Çok özür diledi. Zamanla geçicek sana affettiricem kendimi çok haklısın bir daha asla dedi. Velhasıl yine normale döndüm ister istemez. Çünkü her dakika beraberiz, beni asla yalnız bırakmıyor (üzerimdeki etkisini de bildiği için) bi şekilde yumuşuyorum.

Gelgelelim şu anda bu forumda size destan yazarak bunu anlatma ihtiyacı hissediyorsam hala arkamda bırakamadım demektir. En ufak gözüme batan alakasız bir hareketinde bile aklıma bu olay geliyor.

Ben mi abartıyorum, uzatıyor muyum, benzer hataya kendim de düşebilir miydim bilmiyorum. Sanki bir açığını bulunca saplandım suyunu çıkarıyorum gibi de geliyor. Aldatmak gibi bi şey de değil bu ama pis bi durum işte. O, benim ona yanlış yaptığım bi konuda affediciydi ve tekrar yüzüme vurmadı. Tamamen unuttu ve üstünü örttü. Ama ben ona aynı şeyi yapamıyorum. Sanki sürekli beni salak yerine koyup arkamdan iş çeviriyormuş gibi geliyor.

Buraya kadar hala okuyan varsa teşekkür ediyorum öncelikle :) İçimi dökmeye ihtiyacım vardı durup durup duygularım kabarıyo bu konuda çünkü. Ben de size yakındım. Okuyup tavsiye verebilecekleriniz varsa şimdiden minnettarım.
Bu nasil affedilir bu resmen sapiklik ensest bjr kocaniz var bu acik ve net. Nasil bosanmazsiniz ya sabir ya sabir
 
Ayyy okurken midem bulandı. insan böyle birine kendi çocuğunu bile emanet edemez. Yarabbim sinirlerim bozuldu. Ama Kadın affedip hayatına devam etti🤮
 
Okuduklarıma inanamıyorum. Birde konu sahibi ben abartıyormuyum diye soruyor. Abartmamışsın ki bacım hiç bişey yapmamışsın
 
Boşan bacım zaten iki yıl sonra aşk meşk kalmıyor aşıkken bunu yapan ileride neler yapar sen düşün.ablanın yigeninin fotoğrafları hem de düz ensest sapıklık bence. hiç gerek Yok erkekleri bu kadar gözümüzde büyütüyoruz sonra hep fos.dışarısı adam kaynıyor efendi dürust değerini kıymetini bilen sapık olmayan birileri illaki karşına çıkar.ha üzülürsün ama geçer. bence ileriye dönük düşünmende fayda var.cunku diyelim kazara çocuğun olur adam düzelmez bir ömür boyu pişmanlık duyabilirsin.hem bunu yapan adam ileride evine gelen misafirin eşine kızına yürümeyecegi ne malum baldızına yapan herkese düz yürür.
 
X