Eşimin Kız iş arkadaşıyla telde konuşmasi

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
sürekli aldatma endişesiyle yaşamak eşin kişisel eşyalarını kurcalamak başka şey o haltı yiyecek adamı yakalamak başka şey ki erkek milleti mutlaka bir yerde patlak veriyor yakalanıyor o yüzden zaten bi halt yiyecekse kadın yakalar ama sürekli her şeyden nem kapmak aman şunu niye yaptı aman şunla niye şu kadar konuştu diye hayatı kendine zehir etmek ciddi boş zaman gerektiren bir durum. olay bu.
Konuyu yarim yamalak okudunuz sanırım. Konu sahibi travmatik ve açıkça belirtmis bunu. Bundan dolayi ise baglamak manasiz. Her gun ise de gitse travmasi oldugu yani karakteri bu sekilde dedektif gibi incelemeye yatkin oldugu için gene aynisini yapardi. Bu yuzden calismiyorsun bos vaktin var bunlara calissan böyle olmaz dedigin icin yazdim mesajina. Alakasi olmadgni belirttim.
Onemli olan calismak calismamak degil karakter, travmalar, aliskanliklar.........
Kacinci kez yineledgimi sayamadim
 
her çalışan modern kölelik mi yaşıyor? siz nerelerde çalışıyorsunuz da böyle bir genellemeye girdiniz merak ettim yoksa erkekler zaten köle olsun ama biz kadınlar olarak zaten premsesler olduğumuz için çalışmasak da koca bize bakmak zorunda mi?

insan çalışmakla üretmekle var olur. bundan sıkıntılı bişey yok asıl çalışmamayı sürekli matah bişeymiş gibi sunmak sıkıntı. bu zihniyetle nice kadın yıllarca erkek eline bakmak zorunda kaldı.
kadın da erkek de çalışmalı üretmeli hayatın içinde olmalı..
erkekler çalışırken iyi güzel de biz çalışınca mı toplum baskısı filan oluyor.. ne komik?
ben yurtdisinda yasiyorum ve bir yandan master yapip bir yandan okul parami cikarmak icin calisiyorum. hizmet sektorundeyim. oyle duzgun bir yer ki.. insan gibi calisma saatlerim var. tatilim guzel.. calistigimin karsiligini aliyorum paramin da degeri var bu ulkede hayat ucuz cunku. buna ragmen evet modern kolelik.. kocam bana bakmak zorunda degil.. ama "evlilik"in hakkini veren bir insan. yeri gelir calisirim giderlere ortak olurum. yeri gelir cocuk dogururum veya issiz kalirim, hasta olurum calismam.. evet bana bakar.. ayni sey ona olsa ben de ona bakarim.
uretmek, topluma katilmak guzel.. hele bu ulkude 80 yasinda kasiyerler var.. torbalari kendileri paketliyor biz sadece seyrediyoruz.. aktif olmak eve kapanip ilgi beklememek guzel.. ama calismayan da insan.. degersiz degil. calismayan kadin eksik degil.. bunun bir adim otesi anne olamamis ya da olmayi istememis kadina eksik muamelesi yapmaktir.. sonra baska konu.. bu boyle uzar gider. okumak calismak guzel. ama herkes de okumak veya calismak zorunda degil. ne bu nazi kampi gibi zorlama.. fitrat meselesi..
 
Kesinlikle katılıyorum size, resmen çalışmak için yaşıyoruz ve bunu çok güzel gibi övüyoruz. Bende 15 yaşından beri hem çalıştım hem okudum. Yıllarca şantiyelerde, inşaatlar da gece gündüz çalıştım iç mimarım. Yeri geldi yılbaşlarında çalıştım, okurken çalıştım, hafta sonları ayrı işlerde çalıştım ama artık yorulduğumu hissediyorum ve çalışmak istemiyorum bu nedenle de yeni işten ayrıldım. Bunun için alt yapı oluşturup. Ne kadar güzelmiş insanın tüm zamanın kendine ait olması, çocuğuna, ailesine ait olması. Hele çocuk varken çalışmak o kadar zor ki. Evet bi erkeğe teslim olmamak gerekir ama çalışmak istemeyeni de ezmeye çalışmak aslında alt benlikte yatan işten ayrılma dürtüsü olduğunu düşünüyorum


Ağzınıza sağlık
 
Kesinlikle katılıyorum size, resmen çalışmak için yaşıyoruz ve bunu çok güzel gibi övüyoruz. Bende 15 yaşından beri hem çalıştım hem okudum. Yıllarca şantiyelerde, inşaatlar da gece gündüz çalıştım iç mimarım. Yeri geldi yılbaşlarında çalıştım, okurken çalıştım, hafta sonları ayrı işlerde çalıştım ama artık yorulduğumu hissediyorum ve çalışmak istemiyorum bu nedenle de yeni işten ayrıldım. Bunun için alt yapı oluşturup. Ne kadar güzelmiş insanın tüm zamanın kendine ait olması, çocuğuna, ailesine ait olması. Hele çocuk varken çalışmak o kadar zor ki. Evet bi erkeğe teslim olmamak gerekir ama çalışmak istemeyeni de ezmeye çalışmak aslında alt benlikte yatan işten ayrılma dürtüsü olduğunu düşünüyorum

ben de benzer şartlarda çalıştım yoruldum ama erkekler de bu şartlarda çalışıyor hatta belki de daha ağırı maden işçilerini düşünün mesela.. o zaman onlar da tüm zamanım bana ait olsun diye çalışmasın. artık evde koltukları kemiririz?
çalışma şartlarının zorluğu farklı bir konu pek çok sebebi var.. ama çalışmak istememe halinde çifte standart görüyorum. mesela burada biri kocam çalışmıyor diye konu açtığında pek çok kişi saydırıp ayıplarken kadına gelince ''çalışmak istememe'' hakkını görüyor. o hakkı kadına verirken erkeğe vermiyoruz.
demem o ki kadın erkek çoğunluk sizin gibi düşünüp oturursa ihtiyacımız olan pek çok hizmeti alamayız. bunu anlamak lazım. yoksa herkesin hayatı kıymetli...
 
ben yurtdisinda yasiyorum ve bir yandan master yapip bir yandan okul parami cikarmak icin calisiyorum. hizmet sektorundeyim. oyle duzgun bir yer ki.. insan gibi calisma saatlerim var. tatilim guzel.. calistigimin karsiligini aliyorum paramin da degeri var bu ulkede hayat ucuz cunku. buna ragmen evet modern kolelik.. kocam bana bakmak zorunda degil.. ama "evlilik"in hakkini veren bir insan. yeri gelir calisirim giderlere ortak olurum. yeri gelir cocuk dogururum veya issiz kalirim, hasta olurum calismam.. evet bana bakar.. ayni sey ona olsa ben de ona bakarim.
uretmek, topluma katilmak guzel.. hele bu ulkude 80 yasinda kasiyerler var.. torbalari kendileri paketliyor biz sadece seyrediyoruz.. aktif olmak eve kapanip ilgi beklememek guzel.. ama calismayan da insan.. degersiz degil. calismayan kadin eksik degil.. bunun bir adim otesi anne olamamis ya da olmayi istememis kadina eksik muamelesi yapmaktir.. sonra baska konu.. bu boyle uzar gider. okumak calismak guzel. ama herkes de okumak veya calismak zorunda degil. ne bu nazi kampi gibi zorlama.. fitrat meselesi..
:KK9::KK37:
 
Ağzınıza sağlık

Annem yıllarca çalıştı halen çalışır ama geçen sohbet ediyorduk gözünde gördüm hüznünü sizin yanınızda olamadım hep çalıştım yeterince zaman geçiremedik dedi. Bunu gerçekten bende bi dönem hissettim annem bi süre çalışmadı işe girme dedim evde ol, kapıyı çalıyordum annem açıyor. Annem anahtarın yok mu diyordu anne anahtar istemiyorum artık kapıyı sen aç istiyorum demiştim. Ne kadar basit bi olay di mi ama o bile içimde kalmış. Çok güzel, iyi annelik yaptı bize ayrı ama bir çok şey de yarım kalıyo
 
Kesinlikle katılıyorum size, resmen çalışmak için yaşıyoruz ve bunu çok güzel gibi övüyoruz. Bende 15 yaşından beri hem çalıştım hem okudum. Yıllarca şantiyelerde, inşaatlar da gece gündüz çalıştım iç mimarım. Yeri geldi yılbaşlarında çalıştım, okurken çalıştım, hafta sonları ayrı işlerde çalıştım ama artık yorulduğumu hissediyorum ve çalışmak istemiyorum bu nedenle de yeni işten ayrıldım. Bunun için alt yapı oluşturup. Ne kadar güzelmiş insanın tüm zamanın kendine ait olması, çocuğuna, ailesine ait olması. Hele çocuk varken çalışmak o kadar zor ki. Evet bi erkeğe teslim olmamak gerekir ama çalışmak istemeyeni de ezmeye çalışmak aslında alt benlikte yatan işten ayrılma dürtüsü olduğunu düşünüyorum
ben yurtdisinda yasiyorum ve bir yandan master yapip bir yandan okul parami cikarmak icin calisiyorum. hizmet sektorundeyim. oyle duzgun bir yer ki.. insan gibi calisma saatlerim var. tatilim guzel.. calistigimin karsiligini aliyorum paramin da degeri var bu ulkede hayat ucuz cunku. buna ragmen evet modern kolelik.. kocam bana bakmak zorunda degil.. ama "evlilik"in hakkini veren bir insan. yeri gelir calisirim giderlere ortak olurum. yeri gelir cocuk dogururum veya issiz kalirim, hasta olurum calismam.. evet bana bakar.. ayni sey ona olsa ben de ona bakarim.
uretmek, topluma katilmak guzel.. hele bu ulkude 80 yasinda kasiyerler var.. torbalari kendileri paketliyor biz sadece seyrediyoruz.. aktif olmak eve kapanip ilgi beklememek guzel.. ama calismayan da insan.. degersiz degil. calismayan kadin eksik degil.. bunun bir adim otesi anne olamamis ya da olmayi istememis kadina eksik muamelesi yapmaktir.. sonra baska konu.. bu boyle uzar gider. okumak calismak guzel. ama herkes de okumak veya calismak zorunda degil. ne bu nazi kampi gibi zorlama.. fitrat meselesi..



Gerçekten size çok teşekkür ederim maalesef bu ülkede çalışmayan kadınlar eziliyor üstelik yine bir kadın tarafından...
Oyke güzel yazmışsinz ki..
 
ben yurtdisinda yasiyorum ve bir yandan master yapip bir yandan okul parami cikarmak icin calisiyorum. hizmet sektorundeyim. oyle duzgun bir yer ki.. insan gibi calisma saatlerim var. tatilim guzel.. calistigimin karsiligini aliyorum paramin da degeri var bu ulkede hayat ucuz cunku. buna ragmen evet modern kolelik.. kocam bana bakmak zorunda degil.. ama "evlilik"in hakkini veren bir insan. yeri gelir calisirim giderlere ortak olurum. yeri gelir cocuk dogururum veya issiz kalirim, hasta olurum calismam.. evet bana bakar.. ayni sey ona olsa ben de ona bakarim.
uretmek, topluma katilmak guzel.. hele bu ulkude 80 yasinda kasiyerler var.. torbalari kendileri paketliyor biz sadece seyrediyoruz.. aktif olmak eve kapanip ilgi beklememek guzel.. ama calismayan da insan.. degersiz degil. calismayan kadin eksik degil.. bunun bir adim otesi anne olamamis ya da olmayi istememis kadina eksik muamelesi yapmaktir.. sonra baska konu.. bu boyle uzar gider. okumak calismak guzel. ama herkes de okumak veya calismak zorunda degil. ne bu nazi kampi gibi zorlama.. fitrat meselesi..

çalışmayan kadın değersizdir gibi bir şey demedim hiçbir zaman nedense bu konuda alınganlık yapılıyor.. evde oturmak insanı olumsuz düşüncelere iter kafada kurar da kurar insan. dediğim bu.
ülkede şartların sıkıntısı için de yine çalışmak lazım..
herkes okumak zorunda değil evet ama çalışmak zorunda. 80 yaşında kasiyerler varsa 30 yaşında 40 yaşında insanların en verimli çağlarında oturmalarını anlayamam. doğru bir tercih değil bana göre. ama bu onları değersiz de yapmak tekrar edeyim..
 
Annem yıllarca çalıştı halen çalışır ama geçen sohbet ediyorduk gözünde gördüm hüznünü sizin yanınızda olamadım hep çalıştım yeterince zaman geçiremedik dedi. Bunu gerçekten bende bi dönem hissettim annem bi süre çalışmadı işe girme dedim evde ol, kapıyı çalıyordum annem açıyor. Annem anahtarın yok mu diyordu anne anahtar istemiyorum artık kapıyı sen aç istiyorum demiştim. Ne kadar basit bi olay di mi ama o bile içimde kalmış. Çok güzel, iyi annelik yaptı bize ayrı ama bir çok şey de yarım kalıyo

Evde olup da evladına annelik yapmayan kadınlar var..
Mesela benim annem Çalışmazdi
Ama kapıda kaldığım onu beklediğim o kadar çok oldu ki.. Gezerdi çünkü.
Yemeği de her gün yapmadı.
Öyle işte değişik bir çocukluktu benimkisi.
 
Kesinlikle katılıyorum size, resmen çalışmak için yaşıyoruz ve bunu çok güzel gibi övüyoruz. Bende 15 yaşından beri hem çalıştım hem okudum. Yıllarca şantiyelerde, inşaatlar da gece gündüz çalıştım iç mimarım. Yeri geldi yılbaşlarında çalıştım, okurken çalıştım, hafta sonları ayrı işlerde çalıştım ama artık yorulduğumu hissediyorum ve çalışmak istemiyorum bu nedenle de yeni işten ayrıldım. Bunun için alt yapı oluşturup. Ne kadar güzelmiş insanın tüm zamanın kendine ait olması, çocuğuna, ailesine ait olması. Hele çocuk varken çalışmak o kadar zor ki. Evet bi erkeğe teslim olmamak gerekir ama çalışmak istemeyeni de ezmeye çalışmak aslında alt benlikte yatan işten ayrılma dürtüsü olduğunu düşünüyorum
tr deyken kariyerimde ilerledigim bir iste calisiyordum. oyle islerde de mesai kavrami yoktur, yetkilisindir.. herkesten cok calisirsin.. sabah 8.45 te servise biniyordum istanbul gibi yerde. aksam 7 de mesaim bitiyordu. servis biraktiginda trafige gore 8-9 oluyordu saat. acilislar, sergiler davetler bitmiyordu. zorunlulugum vardi gidiyordum. cok uzun sure eve sadece yatmaya, dus almaya ve uyumaya geldi. cay demleyip icemedim bile.. ama o evin kirasini ödüyorum dusunun.. merkezi bir yerdeydi. disaridan bakan kariyerli bir kadin gorur.. kolelik degil de ne.. eziyeti bende.. asil parayi kazanan patron.. ben insanliktan cikiyorum.. bir pazarim var camasirdi alisveristi oyle geciyor.. aylarca bu tempoda yasadim.. bas agrilari, migrenler.. regl duzensizlikleri, yeme, uyku bozukluklari.. neymis kadinim.. kariyerim var maasim var.. boyle var olabilecegim ya.. evlendim yurtdisina geldim. hic bir sey yapmadan dil dahi ogrenmeden evimde gecirdigim bir yil resmen rehabilitasyon oldu bana. esimi ise yollayip pijamalarla uyumaya devam etmek, kahvaltimi yayila yayila yapmak.. kahvemi icmek.. cikip yurumek.. ohh.. en guzel bos zamanlarimdi. neyse o donem de kapandi simdi de okul +is yogunum yine.. simdi de anne olmak istiyorum nasipse.. butun bunlari ben istedigim icin sectim, yaptim.. kimsenin bana kadin calismalidir dayatmasina izin vermem kusura bakmasinlar..
 

ben de benzer şartlarda çalıştım yoruldum ama erkekler de bu şartlarda çalışıyor hatta belki de daha ağırı maden işçilerini düşünün mesela.. o zaman onlar da tüm zamanım bana ait olsun diye çalışmasın. artık evde koltukları kemiririz?
çalışma şartlarının zorluğu farklı bir konu pek çok sebebi var.. ama çalışmak istememe halinde çifte standart görüyorum. mesela burada biri kocam çalışmıyor diye konu açtığında pek çok kişi saydırıp ayıplarken kadına gelince ''çalışmak istememe'' hakkını görüyor. o hakkı kadına verirken erkeğe vermiyoruz.
demem o ki kadın erkek çoğunluk sizin gibi düşünüp oturursa ihtiyacımız olan pek çok hizmeti alamayız. bunu anlamak lazım. yoksa herkesin hayatı kıymetli...

Ben size yazmamıştım ama yazmışsınız yazayım, kadınların üzerinde olan sorumluluk daha farklı ve fazla ve evde kalan kadın eksik kadın, yarın kadın muamelesi göstermeniz çok yanlış. Ve karşınızda ki kişi eğitimli bi öğretmen. Çocuğu için işten ayrılması da o kadar insani ve anaç bi duygu ki ben ilk çocuğumda yapmadım halen pişmanım ama 2. Çocuğumda evde olacağım diye herşeyimi ayarladım. Kadının rolü çok farklı kadın ve erkek hak olarak eşit olmalı evet ama güç olarak eşit değil bi madenci ile kıyaslamanız çok yersiz. Ayrıca madende çalışan tekniker tanıdığım var 39 yaşında emekli olacak. Gayet erken ama çok fazla yıpranma payı olduğundan bu şekilde sistem. Kadının özellikle evli çocuklu bi kadının da yıpranma payı çok yüksek işte.
 
Annem yıllarca çalıştı halen çalışır ama geçen sohbet ediyorduk gözünde gördüm hüznünü sizin yanınızda olamadım hep çalıştım yeterince zaman geçiremedik dedi. Bunu gerçekten bende bi dönem hissettim annem bi süre çalışmadı işe girme dedim evde ol, kapıyı çalıyordum annem açıyor. Annem anahtarın yok mu diyordu anne anahtar istemiyorum artık kapıyı sen aç istiyorum demiştim. Ne kadar basit bi olay di mi ama o bile içimde kalmış. Çok güzel, iyi annelik yaptı bize ayrı ama bir çok şey de yarım kalıyo

çalışan kadınlara daha fazla düzenlenmemesi hali bu. yoksa bu konuda iyi düzenlemeler yapan ülkeler var.
bu anlayışla çocuğu olan hiçbir kadın çalışmasın evde oturup çocuk baksın.. kadını çocuk bakımıyla kısıtlamak. bu üzücü olayların yaşanmaması için düzenlemeler gerekiyor ancak babalar da çocuklarıyla uzun süre ayrı kalıyor. gemiciler vs var onlar ne yapsın?
 
çalışmayan kadın değersizdir gibi bir şey demedim hiçbir zaman nedense bu konuda alınganlık yapılıyor.. evde oturmak insanı olumsuz düşüncelere iter kafada kurar da kurar insan. dediğim bu.
ülkede şartların sıkıntısı için de yine çalışmak lazım..
herkes okumak zorunda değil evet ama çalışmak zorunda. 80 yaşında kasiyerler varsa 30 yaşında 40 yaşında insanların en verimli çağlarında oturmalarını anlayamam. doğru bir tercih değil bana göre. ama bu onları değersiz de yapmak tekrar edeyim..
aslinda basbayagi calismayani degersiz goruyorsunuz.. kendiniz calismazsaniz kendinizi degersiz hissedeceksiniz bence de neyse sizin bileceginiz sey. evde kaldigim hic bir zaman kurmadim.. karakterle ilgili bence.. mutfagimda, evimde, arkadas ortamimda el isimle, ev isimle kitaplarimla dil ogrenmemle cok da yogundum arabayi esime dusurmezdim. ne alacagim biterdi ne yapacagim..
 
Son düzenleme:

ben de benzer şartlarda çalıştım yoruldum ama erkekler de bu şartlarda çalışıyor hatta belki de daha ağırı maden işçilerini düşünün mesela.. o zaman onlar da tüm zamanım bana ait olsun diye çalışmasın. artık evde koltukları kemiririz?
çalışma şartlarının zorluğu farklı bir konu pek çok sebebi var.. ama çalışmak istememe halinde çifte standart görüyorum. mesela burada biri kocam çalışmıyor diye konu açtığında pek çok kişi saydırıp ayıplarken kadına gelince ''çalışmak istememe'' hakkını görüyor. o hakkı kadına verirken erkeğe vermiyoruz.
demem o ki kadın erkek çoğunluk sizin gibi düşünüp oturursa ihtiyacımız olan pek çok hizmeti alamayız. bunu anlamak lazım. yoksa herkesin hayatı kıymetli...

He ayrıca çalışmama durumunu erkeğe vermeyen kadın ben değilim :) yani genelleme yaparken ve birine cevap yazarken tanımadan yazıyoruz ama ben eşimin işten ayrılması için de gerekli alt yapıyı oluşturuyorum inşallah o da kısmet olacak şu an 5 yıl sonrası için genç yaşta emekliliğimizi oluşturacak şekilde planlama yapıyorum. Yani onun da hakkı.
 
Gerçekten size çok teşekkür ederim maalesef bu ülkede çalışmayan kadınlar eziliyor üstelik yine bir kadın tarafından...
Oyke güzel yazmışsinz ki..
kusura bakmayin konu dagildi gitti.. hic istemezdim.. boyle gelisti.. ben kapatiyorum polemik olusmamasi icin bu calisma meselesini.. herkesin kendi hayati, herkes kendi bilir..
 
Ben size yazmamıştım ama yazmışsınız yazayım, kadınların üzerinde olan sorumluluk daha farklı ve fazla ve evde kalan kadın eksik kadın, yarın kadın muamelesi göstermeniz çok yanlış. Ve karşınızda ki kişi eğitimli bi öğretmen. Çocuğu için işten ayrılması da o kadar insani ve anaç bi duygu ki ben ilk çocuğumda yapmadım halen pişmanım ama 2. Çocuğumda evde olacağım diye herşeyimi ayarladım. Kadının rolü çok farklı kadın ve erkek hak olarak eşit olmalı evet ama güç olarak eşit değil bi madenci ile kıyaslamanız çok yersiz. Ayrıca madende çalışan tekniker tanıdığım var 39 yaşında emekli olacak. Gayet erken ama çok fazla yıpranma payı olduğundan bu şekilde sistem. Kadının özellikle evli çocuklu bi kadının da yıpranma payı çok yüksek işte.

halen söylemediğim şeylerle beni itham ediyorsun çalışmayan kadın eksik yarım gibi bir şey yazmadım.
lütfen doğru okuyun.
dediğim şey açık.
yıpranma payı madencilerde yüksek ama herkes madenci değil ve konu çocuksa kadının da erkeğin de rolü eşittir biz toplumsal rollerle sanki annenin daha yüksek gibi algılıyoruz halbuki erkekler de özellikle ekonomik şartlarda çok zorlanıyorlar. farklı noktalarda farklı şekillerde de olsa herkes yoruluyor.
kimse çalışmasın o zaman.
evimizi boyayacak genç eleman da otursun evinde,
yaşlı büyüyüğümüze bakacak hemşire de otursun onun da çocuğu var değil mi?
bu anlayış yanlış.
çocukla çalışma için düzenlemeler gerekiyor daha fazla bu da ayrı bir konu.
 

çalışan kadınlara daha fazla düzenlenmemesi hali bu. yoksa bu konuda iyi düzenlemeler yapan ülkeler var.
bu anlayışla çocuğu olan hiçbir kadın çalışmasın evde oturup çocuk baksın.. kadını çocuk bakımıyla kısıtlamak. bu üzücü olayların yaşanmaması için düzenlemeler gerekiyor ancak babalar da çocuklarıyla uzun süre ayrı kalıyor. gemiciler vs var onlar ne yapsın?

İyi de hanfendi anlamıyorsunuz sanırım bu kişinin tercihi İnsanların tercihini neden sorguluyorsunuz? Benim tercihim çocuğumu büyütmekten yana, babası işten gelince o da ilgileniyor elbette ortak çocuk sonuçta ama ben çocuğa bakmak istemesem eşim bakmak isteseydi onda bu duygu fazla bende çalışma isteği olsa ben çalışır o çocuğa bakardı farkı yok. Ama kadın anne doğar onun duyguları daha farklı. Ve kim neyi tercih ederse hayatını öyle Yaşar ana nokta ve herkesin yazdığı bu ama anlamak yerine teori üretiyorsunuz konu insanların tercihi ve istediklerini yaşarlar.
Her meslek grubundan evde oturan, çocuğuna bakmayı tercih edenler var. Hatta arkadaşımın eşi çocuk bakıyor (baba), anne çalışıyor. Bu kişilerin tercihi erkek savunucusu gibi yazıyorsunuz enteresan enteresan :)
Konu sorusu da bu değil mantıksız yere gitmeye başladı bu da son mesajım size zira anlamamakta ve size cevap vermediğim halde yazmakta ısrarcısınız :) sevgiler
 
çalışmayan kadın değersizdir gibi bir şey demedim hiçbir zaman nedense bu konuda alınganlık yapılıyor.. evde oturmak insanı olumsuz düşüncelere iter kafada kurar da kurar insan. dediğim bu.
ülkede şartların sıkıntısı için de yine çalışmak lazım..
herkes okumak zorunda değil evet ama çalışmak zorunda. 80 yaşında kasiyerler varsa 30 yaşında 40 yaşında insanların en verimli çağlarında oturmalarını anlayamam. doğru bir tercih değil bana göre. ama bu onları değersiz de yapmak tekrar edeyim..
bu konudaki ilk mesajiniza baksaniza.. bu mesajin karsisinda kim alinganlik yapmaz.. ayrica calismak veya calismamak tr'de insanin kendi elinde degil. calismak isteyip atanamamak, calismak isteyip cocugunu birakacak ucretsiz kres bulamamak, kres icin emzirme icin odenek alamamak.. dogum iznine ayrilip geri dondugunde isini bulamamak.. erkekler/kadinlar icin okuyup meslegini yapamamak.. hak ettigin maasi alamamak.. iznin olmamasi.. hasta olmanin bile luks olmasi.. esek gibi calisip afedersiniz yarim sigorta yapilmasi.. hayat pahaliligi.. calissan da hayalindaki evi arabayi alamayacak olmak.. bunlar ulkemizin gercekleri.. tek mesele calismak istemek veya istememek degil.. uygun ortam yok ulkemizde.. ben kendi adima konuyu kapatiyorum her sey gonlunuzce olsun sizin icin.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X