Eşimin geliri gayet iyi olsa yinede çalışırdım diyenler ya da demeyenler buraya...

valla büyük konuşmak istemem ama çalışırdım. çünkü ailem beni okuttu öğretmen yaptı. babacığım ne masraflar döktü onun hakkının verebilmek adına en azından çalışmam gerekir. annem ben küçükten beri herp sölerdi aman kızın oku kocanın eline bakma die. hem zaten işten çıkcak kadar aptallık yapmam devlette öğretmenim ve kolay kazanmadım bu mevkiyi kpss gibi bi çileyle uğraştım. 85 puanın 2 yılında anca kadrolu memur oldum. nişanlım da yarı özel bi yerde mühendis.ikimiz el ele verince her şey güzel olucak. hem eşim de gurur duyar eşim çalışıyor die.

ama çevremde var eşi esnaf kendi okumuş. iş bulamadı ve eşimin durumu iyi gerek yok çalışmama die bunun arkasına sığınıyor. benim mesleğim ve çalışmam bana güven veriyor.
 
ÇALIŞMAZDIIIMMM

memurum ama aileme yeterince vakit ayıramıyorum..

eşimde memur ama tek maaş bize yetmez mecburum çalışmalıyım
 
ben kesinliklie çelışırdım mesleğime aşığım ben üretmeye açık insanım mali müşavirim kimene göre kötü iş ama seviyorum kahretsin :)
 

Söylediklerin doğru ama türkiye şartlarından bahsediyoruz .
çok az insan başarılı olduğu ve sevdiği işi yapabiliyor ve üretebiliyor.
bunun dışında pek çok insan üniversite bitirip zorunlu olarak sevmediği işlerde verimli olamadan salla başı al maası çalışıyor

ancak durumu iyi olur ve kısa bir sürede olsa çalışmaz planını oturtursa ,kendini daha fazla sevdiği alanlarda eğitmeye adarsa ,sevdiği işi daha basarılı yaparak ailesine çocuguna vakit ayıracak şekilde zaten yapmak ister.

yani bu bi işte severek ve başarılı çalıştığı halde param var diye evde oturmak olmamalı

ama eger işine ve kariyerine çok fazla önem veriyor.çocugu kreşlerde yetişiyor,anne terbiyesi almadan sadece müfredat terbiyesi ile yetişiyor,eşine vakit ayırıp beraber olurken bile yarın ki toplantısını düşünüyor,iş yerindeki sorunları nedeni ile sudan sebeplerden kavga çıkarıyor ise tabiki ailesi önce gelmeli o çok bildiği işi daha az ebatlarda zaten yaparakda ülkeye faydalı olabilir.

yani bu konu aslında çok detaylı eğer sartlar normal olsa yurtdışındaki ülkeler gibi çocukların sosyal hakları doğuştan gelse,sen eger çalışmak istiyorsan ta okul döneminde basarılı olduğun alana yönlendirilip o alanda insani haklarında düşünülerek çalıştırılsan zaten inan şuan boyle bir konu açılmaz dı bile

ama herkes esit haklara sahip değil ve sevdiği işi yapan çok az sanslı insan var
 
ne demiş atalarımız "işleyen demir ışıldar"

ben şu an sabahın 6 sında işe gitmek için kalkıyorum, gözlerimin altı çöktü resmen. eşimin maaşı bizi rahat geçindirmeye yetse bile çalışırdım. Şimdiki gibi paralamazdım kendimi tabii, daha rahat, yarım gün ya da evden yapabileceğim işlerle uğraşırdım. En büyük isteğim ilerde home office çalışmak, önümde laptop, elimde kahve... yeterince hayal edersem olur mu acaba fisfisfis
 

Artık bu konuda yazdığım son yazı, açılan başka başlıklara da yazmayacağım. Hiç kimse "Ev kadınları evde oturduğu halde bile evini ihmal edebilir" diye düşünmüyor. Çalışan kadının sorumluluklarını ihmal etmesi bir olasılık ise ev kadının da aynı şeyi yapması bir olasılık. Ya da farklı olarak ev kadının ev hayatına kendini alıştırıp dünya meselelerinden kopması ve körelmesi de bir olasılık. Ama nedense çalışan kadınlar söz konusu olunca olumsuz olasılıklar üzerinden, ev kadınları olunca hep iyi örnekler üzerinden fikir yürütülüyor. Bu yaklaşım yeterince yordu ve üzdü.
Türkiye şartları hakkında söylediklerinize gelince, aynen katılıyorum. Ama şartları düzeltmenin, daha insani çalışma koşulları elde etmenin yolu evde oturmak değil. İş dünyasında da üretimle, bilgiyle, eğitimle ve kadın kimliğiyle var olmak, kadınlar adına talepte bulunabilecek gücü elde etmek; kendimiz ve kadınlarımız için. Keşke çalışma bakanı kadın olsaydı örneğin ya da sosyal güvenlik kurumundaki üst düzey bayan yöneticilerin oranı erklerle yaklaşık aynı olabilseydi. Belki kadınlarımız için birşeyler değişirdi, belki daha uzun ücretli doğum izni sağlayan yasa çoktan yürürlüğe girmiş olurdu.
Öte yandan, evet herkes sevdiği işi yapamıyor ama bu kadınların sorunu değil sadece, erkeklerden de sevdiği işi yapabilen az. Bu sadece bir kadın sorunu değil, bu tüm toplmun sorunu ve biz yaşadığımız toplum içinde hem kendimize, hem diğer kadınlara, hem omuz omuza yürüdüğümüz eşlerimize, hem de o evde ihmal etmemek uğruna iş hayatından kendimiz çektiğimiz gelecek nesillere karşı sorumluyuz. Varsın benim eşim buzluk yemeği yesin, ben çalışma hayatında var olarak bu ülkenin kadınlarına dolaylı da olsa bir damlacık katkı sağlayabiliyorsam bana yeter. Eşim de bu amacım için buzluktan yemek yemeye, bana saygı da duyarak hatta hayran da olarak, razı olur.
Erkekleşiyormuşum ya çalışan bir kadın olarak belki de ayrı bir seksapel katar bana kocamın hayran olacağı birşeyler üretmek...
 
ya tamam çalışmak güzel bişey.kendi ayklarının üstünde duruyorsun.ama çalışan kadında evini temizliyor yemek yapıyor çocuk bakıyor.yani ev hanımlarının yaptığı herşeyi çalışanda yapıyor zaten.
ama çalışan bide gidip işte çalışıyor.çocuğu perişan oluyorr.sabahları ağlaya ağlaya ayrılıyor çocuğundan.bence çalışan kadın özgür değil köledir.hem evde hem işte ne ala memleket.
 
hiç kimse bedavaya çalışmıyorki kölelik olsun

çalışıp mutlu olan çok insan var benim gibii

herkes iş yerinde sırtında yükde taşımıyor...çoğu bayan pc başında ( istisnalar hariç)

lütfen yapmayınnn kölelik te ne kelimee
 
Niyeyse çalışmak bir zorunlulukmuş gibi geliyor bana,Nasıl bir erkek eşimin durumu iyi ben çalışmıyım diyemiyorsa ,sanki benimde çalışmam gerekiyormuş gibi hissediyorum..Çokta stresli bir iş yaptığım halde..
Bazen işimin stresini eve yansıttığımda ,moralim bozulduğunda ,eşim çalışma ozaman der, hatta bunu herzaman söyler istemiyorsan çalışma der. Ama niyeyse bunada cesaret edemem,
Bir yıldır ücretsiz izinli olarak evdeyim.. Rahat bişiy aslında, stres yok, dert yok tasa yok, Ama kendimi çalıştığım zamandakinden daha pasif hissediyorum.. Çalıştığım zamanki özgüvenim yok sanki.
Ama bazı zamanlarda "Amannn beee çekiyim gidiyim işte " dediğim olmuyor değil işte.
 
eşının durumu ne kadar ıyı olursa olsun bır bayanın calışması uretmesı kendı ayaklarının uzerınde durması kadar guzel yok...
Ben lıse öğretmenıyım okuldan gelınce cocuguma ayırmam gereken vaktı elımden geldıgınce ayırıyorum

eşımlede ıs bolumu yapıyoruz....
hayatın neler getırecegı bellı olmaz...
 

öğretmenlik zaten terk edilmemesi gereken bir meslek bence o bu istisnanın dışında kalmalı
söyle yapalım sevmediği işi yapıpta durumu iyi olanlar evde kalıp istediği iş için çabalayabilir:)
 
kısmet olurda nişanlımla evlenirsek onun maaşı çok ii ama yinede çalışmayı düşünüyorum.
 
Allah'a buyuk konusmayayim ama, buyuk bir saglik problemi, hastalik vs. olmadikca isimi birakmam;
esimin durumu ne olursa olsun.
cok zengin de olsa, esin de olsa ; kimse kimseye bakmak zorunda degil; ama az ama cok biz de aile butcesine katkida bulunmaliyiz, en azindan kendi ihtiyaclarimizi karsilamaliyiz.
lise son sinifta staja basladim ve o zaman ilk olarak maas aldim; universitede notlarim cok yuksekti burs aldim o yuzden, okul bitti ise basladim; hicbir zaman babamdan kendi ihtiyaclarim icin para istemedim, okurken bile masraflarimi kendim karsiladim;
o yuzden hic alisik degilim baskasindan harclik almaya;

babamdan bile isteyemezken, esimin eline hic bakamam...

benim yapim bu,

kendim calismaliyim ve kendi parami kazanmaliyim.

sadece kendim harcamak icin degil tabi, evim yuvam icin, ailem icin ve ilerde daha da cok kazanirsam tum yakin cevreme yardimci olabilmek icin, calismali kazanmaliyim.


ben de boyle dusunuyorum..
 
calisan kadin icin tek zorluk cocugunu baskasina emanet etmek zorunda kalmak bence;
o da zaten 6-7 aya kadar dogum izni var, ve 3 yasdan itibaren de kres yasi geliyor,

aradaki 2,5 yili da anne- kayinvalide gibi cocuga cok cok iyi bakacak buyuklerden yardim alarak gecirirse sorun kalmaz diye dusunuyorum.
 

zabıt katibimisin sen canım mesaiye kalmayı gerektiren bir iş demişsinde
ben zabıt katibiyimde ondan sordum canım
 
zengin biriyle evlenseydim de çalışırdım ama fazla ağır bi işi tercih etmezdim açıkcası.
zaten asıl hamallık türü öğretici işlerde bekarken çalışmayı düşünüyorum, elime ayağıma takılan yokken :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…