- 1 Ağustos 2013
- 293
- 363
- 41
Merhaba bayanlar,
Biraz uzun ama nolur okuyun, olgun ve akıllı insanların yardımına ihtiyacım var.
Önceki konularımdan beni hatırlayanlar olacaktır muhakkak. Eşimle olan evliliğimiz, onun işsiz kaldığı dönemler, borçlarımız... Tam 2 buçuk yıldır üstesinden gelmek için çabaladığımız onca dertten yeni kurtulduk. Eşim 1 yıldır düzenli bir işte çalışıyor, maaşı artıyor. Ben Ağustos ayında işten çıkarıldım ve aldığım tazminatla 10000 liradan fazla olan tüm kredi ve kredi kartı borçlarımızın tamamını kapattım. 5 buçuk aylık hamileyim, işsizlik maaşı alıyorum. Amacım bebeğimi birazcık büyütüp hemen bir işe girmek ve araba almak. Sonrasında belki de kredi çekip bir ev sahibi olmak. Herşeyi yoluna koyana kadar ne çileler çektim bilemezsiniz.
Bu arada eşimin 2 ablası ve 1 abisi var. Kayınpederim biz nişanlıyken vefat etti. Kayınvalidemle çocukları beraber yaşıyorlar. Görümcelerimin ikisi de devlet memuru. Kaynım ise 35 yaşında ve şimdiye kadar hiç çalışmamış, ablalarının parasıyla evde yatıyor yıllardır. Çalışmaya da niyeti yok.
Biz evlenirken 15000 tl kredi çektik ve herşeyimizi onunla yaptık. Nişanda bana taksın, elaleme rezil olmayalım diye iki tane bilezik alıp kayınvalidemin eline verdim, ailem hala bilmez o bileziklerin bizim paramızla alındığını. Düğün yapamadık, nikahta bana taktıkları setin bile kuyumcuya parasını nikahtan sonra gidip eşimle biz ödedik. Nikahta takılan tüm altınlar da zaten eşimin işsiz kaldığı zaman satıldı gitti. Eşimin ailesinin kendi cebinden benim evime aldıkları tek şey yatak odamla salonuma aldıkları perdelerdir. 1000 tl tutmuştu parası. Diğer odalarıma annemin eski perdelerini taktım, hala da onlar takılıdır. Büyük görümcem mobilyalarını ben alacağım demişti, mobilyacıya gittik, beğendik, ablası eşime "Senetlere sen imza at, ben her ay taksidi gönderirim sana, sen ödersin" demişti, Allah şahidim olsun ki 3 taksitten fazlasını ödemedi. 2 yıl boyunca mobilyanın tüm taksitlerini biz (daha doğrusu eşim işsiz olduğu için çoğunlukla ben) ödedik.
Herşeye rağmen sustum. Saygısızlık etmedim. Aramız bozulmasın dedim. Olgun davrandım eşimin ailesine. Belki de durumları yok diye böyle oldu, olsaydı böyle yapmazlardı dedim hep.
Görümcelerimin uçan kuşa borcu var. Yıllarca yiyip içip gezmişler. Erkekler tarafından dolandırılmışlar, çok para kaptırmışlar elaleme. Çok iyi maaş almaları gerekirken o kadar çok borçları, hacizleri var ki, maaşlarından ellerine asgari ücret kadar para bile kalmıyor. O parayla da 4 kişi geçinmeye çalışıyorlar. Büyük görümcemin 10 yıldır bir sevgilisi var, ama kimse adamı tanımaz etmez, o adamın evine halılar, mobilyalar almış, dünya kadar borç yapmış mağazalara, adam değil evlenmek ailesiyle bile tanışmıyor.
Dün akşam eşim eve geldi, "Ben pazartesi günü ablama kredi çekip vereceğim, 25000 tl borcu var, ama şimdi kapatırsa 9000 tl ye kapanıyormuş, ailede kimse kredi çekemiyor, bir tek ben çekebiliyorum. Çekip vericem ona, taksitleri o ödeyecek, 3 ay sonra da ablam kredi çekebilecek duruma geliyormuş, o çekip benim krediyi kapatacak" dedi. Beynimden vurulmuşa döndüm. Herşey günler öncesinden konuşulmuş, eşim maaş bordrosunu bile almış işyerinden. Memleketlerinde tanıdık bir banka müdüründen ayarlamışlar krediyi. Uçak biletleri bile alınmış. Bana son anda usülen haber veriliyor sadece. Küplere bindim.
Dedim ki "Evli çiftlerin sahip oldukları mal ve borçlar yasal olarak ortaktır. Benim de söz hakkım var. Ben borç istemiyorum üzerime. 3 ay ya da 3 gün fark etmez. Bana sorulmadan danışılmadan arkamdan iş mi çevirdiniz? Madem öyle ben izin vermiyorum bu krediye, eğer gidip çekersen de sana boşanma davası açarım, çocuğunun değil yüzünü görmek, adının bile ne olduğunu bilmezsin".
Tabi ki önce merhametsizlikle, bencillikle suçlandım. İkna etmeye çalıştı eşim. "Senin kardeşin senden istese bunu yapmaz mıydın?" dedi. "Ablam bizi mağdur etmez. O borcu bize ödetmez. Ben kardeş olarak nasıl hayır derim?" dedi. Uzatmadım, gittim yattım, sabaha kadar ağladım.
Bugün işten geldi eşim, hiçbirşey yemedi. Gitti oturma odasında kadehlerce içti. O kadar çok ağladı ki bilemezsiniz. Sonra yatak odasına yanıma geldi. Çok isyan etti. "Keşke ölsem" dedi. "Ablama hayır dersem benim yüzüme bakmaz, evet dersem sen bakmazsın, ben ne yapacağım?"dedi. "Hiç istemezdim benden bu iyiliği istemesini ama lanet olsun ki istedi, ben de ne diyeceğimi bilemedim. Burada sen ağlıyorsun telefonda o ağlıyor, çaresizim, arada kaldım." dedi. "Git yıllardır para yedirdiğin o adam sana kredi çeksin demek isterdim ama diyemiyorum, o benim ablam, ne yapacağım ben?"dedi. Karnıma sarılıp ağladı ağladı şimdi de sızdı.
Anladığım kadarıyla eşim bugün krediyi çekemeyeceğini söylemiş ablasına. Ama bu şekilde bu adamı da beni de paramparça ettiler. Öğlen görümcem aradı, kavga ederim, daha kötü oluruz diye açmadım telefonu. Yazık, eşimi de anlıyorum, o da arada kalmış. Mahvettiler adamı.
Ben de ne güzel görümcemin çalıştığı hastanede yapacağım doğumumu, herşeyimle o ilgileniyor, 3 gün önce gidip bebek alışverişi yaptık hep beraber, aramız ne iyi, artık ellerinden geldiğince yardım ediyorlar, bebeğime eşya alıyorlar diye şaşırarak seviniyordum. Meğer altında menfaat varmış. Apar topar bebek alışerişine çıkardıkları gün beni, eşimden maaş bordrosu istemişler benden habersiz. Ne kadar safmışım.
Şimdi ben bu insanlara ne yapacağım? Yüzlerine mi bakmasam, hiçbirşey yokmuş gibi mi davransam, kavga mı etsem, hiç bilemiyorum.
Biraz uzun ama nolur okuyun, olgun ve akıllı insanların yardımına ihtiyacım var.
Önceki konularımdan beni hatırlayanlar olacaktır muhakkak. Eşimle olan evliliğimiz, onun işsiz kaldığı dönemler, borçlarımız... Tam 2 buçuk yıldır üstesinden gelmek için çabaladığımız onca dertten yeni kurtulduk. Eşim 1 yıldır düzenli bir işte çalışıyor, maaşı artıyor. Ben Ağustos ayında işten çıkarıldım ve aldığım tazminatla 10000 liradan fazla olan tüm kredi ve kredi kartı borçlarımızın tamamını kapattım. 5 buçuk aylık hamileyim, işsizlik maaşı alıyorum. Amacım bebeğimi birazcık büyütüp hemen bir işe girmek ve araba almak. Sonrasında belki de kredi çekip bir ev sahibi olmak. Herşeyi yoluna koyana kadar ne çileler çektim bilemezsiniz.
Bu arada eşimin 2 ablası ve 1 abisi var. Kayınpederim biz nişanlıyken vefat etti. Kayınvalidemle çocukları beraber yaşıyorlar. Görümcelerimin ikisi de devlet memuru. Kaynım ise 35 yaşında ve şimdiye kadar hiç çalışmamış, ablalarının parasıyla evde yatıyor yıllardır. Çalışmaya da niyeti yok.
Biz evlenirken 15000 tl kredi çektik ve herşeyimizi onunla yaptık. Nişanda bana taksın, elaleme rezil olmayalım diye iki tane bilezik alıp kayınvalidemin eline verdim, ailem hala bilmez o bileziklerin bizim paramızla alındığını. Düğün yapamadık, nikahta bana taktıkları setin bile kuyumcuya parasını nikahtan sonra gidip eşimle biz ödedik. Nikahta takılan tüm altınlar da zaten eşimin işsiz kaldığı zaman satıldı gitti. Eşimin ailesinin kendi cebinden benim evime aldıkları tek şey yatak odamla salonuma aldıkları perdelerdir. 1000 tl tutmuştu parası. Diğer odalarıma annemin eski perdelerini taktım, hala da onlar takılıdır. Büyük görümcem mobilyalarını ben alacağım demişti, mobilyacıya gittik, beğendik, ablası eşime "Senetlere sen imza at, ben her ay taksidi gönderirim sana, sen ödersin" demişti, Allah şahidim olsun ki 3 taksitten fazlasını ödemedi. 2 yıl boyunca mobilyanın tüm taksitlerini biz (daha doğrusu eşim işsiz olduğu için çoğunlukla ben) ödedik.
Herşeye rağmen sustum. Saygısızlık etmedim. Aramız bozulmasın dedim. Olgun davrandım eşimin ailesine. Belki de durumları yok diye böyle oldu, olsaydı böyle yapmazlardı dedim hep.
Görümcelerimin uçan kuşa borcu var. Yıllarca yiyip içip gezmişler. Erkekler tarafından dolandırılmışlar, çok para kaptırmışlar elaleme. Çok iyi maaş almaları gerekirken o kadar çok borçları, hacizleri var ki, maaşlarından ellerine asgari ücret kadar para bile kalmıyor. O parayla da 4 kişi geçinmeye çalışıyorlar. Büyük görümcemin 10 yıldır bir sevgilisi var, ama kimse adamı tanımaz etmez, o adamın evine halılar, mobilyalar almış, dünya kadar borç yapmış mağazalara, adam değil evlenmek ailesiyle bile tanışmıyor.
Dün akşam eşim eve geldi, "Ben pazartesi günü ablama kredi çekip vereceğim, 25000 tl borcu var, ama şimdi kapatırsa 9000 tl ye kapanıyormuş, ailede kimse kredi çekemiyor, bir tek ben çekebiliyorum. Çekip vericem ona, taksitleri o ödeyecek, 3 ay sonra da ablam kredi çekebilecek duruma geliyormuş, o çekip benim krediyi kapatacak" dedi. Beynimden vurulmuşa döndüm. Herşey günler öncesinden konuşulmuş, eşim maaş bordrosunu bile almış işyerinden. Memleketlerinde tanıdık bir banka müdüründen ayarlamışlar krediyi. Uçak biletleri bile alınmış. Bana son anda usülen haber veriliyor sadece. Küplere bindim.
Dedim ki "Evli çiftlerin sahip oldukları mal ve borçlar yasal olarak ortaktır. Benim de söz hakkım var. Ben borç istemiyorum üzerime. 3 ay ya da 3 gün fark etmez. Bana sorulmadan danışılmadan arkamdan iş mi çevirdiniz? Madem öyle ben izin vermiyorum bu krediye, eğer gidip çekersen de sana boşanma davası açarım, çocuğunun değil yüzünü görmek, adının bile ne olduğunu bilmezsin".
Tabi ki önce merhametsizlikle, bencillikle suçlandım. İkna etmeye çalıştı eşim. "Senin kardeşin senden istese bunu yapmaz mıydın?" dedi. "Ablam bizi mağdur etmez. O borcu bize ödetmez. Ben kardeş olarak nasıl hayır derim?" dedi. Uzatmadım, gittim yattım, sabaha kadar ağladım.
Bugün işten geldi eşim, hiçbirşey yemedi. Gitti oturma odasında kadehlerce içti. O kadar çok ağladı ki bilemezsiniz. Sonra yatak odasına yanıma geldi. Çok isyan etti. "Keşke ölsem" dedi. "Ablama hayır dersem benim yüzüme bakmaz, evet dersem sen bakmazsın, ben ne yapacağım?"dedi. "Hiç istemezdim benden bu iyiliği istemesini ama lanet olsun ki istedi, ben de ne diyeceğimi bilemedim. Burada sen ağlıyorsun telefonda o ağlıyor, çaresizim, arada kaldım." dedi. "Git yıllardır para yedirdiğin o adam sana kredi çeksin demek isterdim ama diyemiyorum, o benim ablam, ne yapacağım ben?"dedi. Karnıma sarılıp ağladı ağladı şimdi de sızdı.
Anladığım kadarıyla eşim bugün krediyi çekemeyeceğini söylemiş ablasına. Ama bu şekilde bu adamı da beni de paramparça ettiler. Öğlen görümcem aradı, kavga ederim, daha kötü oluruz diye açmadım telefonu. Yazık, eşimi de anlıyorum, o da arada kalmış. Mahvettiler adamı.
Ben de ne güzel görümcemin çalıştığı hastanede yapacağım doğumumu, herşeyimle o ilgileniyor, 3 gün önce gidip bebek alışverişi yaptık hep beraber, aramız ne iyi, artık ellerinden geldiğince yardım ediyorlar, bebeğime eşya alıyorlar diye şaşırarak seviniyordum. Meğer altında menfaat varmış. Apar topar bebek alışerişine çıkardıkları gün beni, eşimden maaş bordrosu istemişler benden habersiz. Ne kadar safmışım.
Şimdi ben bu insanlara ne yapacağım? Yüzlerine mi bakmasam, hiçbirşey yokmuş gibi mi davransam, kavga mı etsem, hiç bilemiyorum.