• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eşim...

Arkadaşlar ben 5 kez tüp bebek tedavisi denedim. Biri kimyasal gebelik oldu. Birini 30 haftalıkken agir help geçirerek erken doğum yaptım kaybettim ikisi de negatif oldu.

Evliliğimin kriz noktaları hep bu tedavi süreçleri. En büyük kavgalarımızı bu zamanlarda yaptık.

Bu evin delisi benim. Eşim şimdiye kadar hep beni idare etti diyebilirim. Bu zamana kadar bana hic derdini anlatmadı mesela. İş yerinde hakkında soruşturma açılsın ben başkalarından öğrenirim, bi sağlık problemi olsa bana anlatmaz, kaza yapsa haberim bile olmaz yani bunun gibi bir sürü şey birikti 11 yılda. Hep içe dönüktür. 12 yaşından beri tek başına yaşamış ve bu zamana aile destegi olmadan gelmiş biri. Devlet parasız yatılıda okumuş. Üniversiteyi de yatılı okudu askeri öğrenci olarak. Paraya bile hic ihtiyaç duymamış.

Ama ben elime kıymık batsa dünyayı ayağa kaldıran biriyim. Karin ağrısı yüzünden ambulans çağırıp gaz teşhisi ile eve gönderilen biriyim o kadar vahim durumum.

En son kavgamız çok büyüktü. Embriyo transferi öncesi esim sinir krizi geçirdi. Bana tokat attı. Ortada da bi sorun yok. O gün çok gergindi. Araba kullanmayı öğretiyordu bana. Bi araba üzerime doğru gelince korktum ve yan tarafa bakmadan şerit değiştirdim. Bana bağırınca ben de yol kenarında arabayı bırakıp eve ağlayarak geldim. Küstüm doğal olarak. Sonra gönlümü almaya falan çalıştı ama çok sinirliydim. Birden terlemeye basladi. Öfke patlaması yaşadı çok korktum ve kendimi odaya kapattım. Kollarımdan tuttu hırpaladı. Ben de çığlık atmaya başladım imdat diye. Korkudan elim ayağım boşaldı. O da bana tokat attı.

O gün hayatımızın en kotu gününü yaşadık. Yani bi sinirle eşime 200 milyarlık tazminat davası açmış ve sinirim geçince boşanma davasını geri çekmiş biriyim. Biz bunları bile atlattık ama bu olay beni daha fazla sarstı.

O gün salonda yattı. Yüzüne bile bakmadim. Sabah kendime gelince darp raporu alıp polise gitmeyi düşünüyordum. Onu hapse atsinlar falan diye kafamdan bir sürü şey planladım. Ama sonra aile terapistine gitmeye karar verdik. Psikolog ikimizi de dinledi. Eşime bir kaç günlüğüne evden uzaklaşmasını tavsiye etti. Bana da darp raporu alman ve polise gitmen sorunu çözmez çünkü onu cok seviyorsun ve ayrılmaya hazır değilsin o da sağlıklı değil zaten dedi. ( 2 yıldır düzenli gittiğim bir psikolog)

sonra eşimden bahsetti. İçine bunca şeyi atması sağlıklı değil dedi. İçine attıkça patlama her zaman olur ve şiddet eğilimli birey haline gelir dedi. Bi de eşim son zamanların gerginliği yüzünden agir bir antidepresan kullanıyordu. Şu ölü balık haline getiren cinslerden. Psikiyatrist bebeğimiz vefat ettikten sonra vermişti o ilacı. Bu donem kullanmaya başlamıştı tüp bebek tedavisi yüzünden. O ilaç da öfke kontrolü saglayamamasinda etkiliymiş.

Neyse eşim evden gitti otelde kaldı 2 gün. Ama benim ona olan sinirim geçmedi bi türlü. O halde embriyo transferine gittik. Vücudum perişan hale geldi transferden sonra.Bagirsaklarim yavaşladı, göğüslerim kaskatı oldu, mide kramplari , ödem falan... Sonuç negatif.

Simdi birbirimize sarılıp saatlerce ağladık neden birbirimize zarar veriyoruz diye. Eşime hala çok sinirliyim o başka ama ben anne olmak istiyorum. Bu ruh haliyle anne olamam.

Eşim artik nasıl duygularını ifade edebilir hale gelir sizce ? Ona da kendime de yardim etmek istiyorum.

Siz de bana yardim edin lütfen.

Dipnot : daha önceki söylediğiniz her seyi yaptım. Eşime dert anlatmıyorum , her şeyi söylemiyorum , kendi işlerimi kendim halledebiliyorum (%80) , ehliyet bile aldım , kaybolmuyorum artik, onun yanında ağlamıyorum vb....
Yaşadıklarıniz cok zor. Cok zor elde edilen bir bebegin son anda kaybedilmesi normalden de fazla acitir insanin canini. Kari koca yıkılmış olmalisiniz. Eşiniz de psikologa gitmeye devam etsin. Ayrica eşinizi gercekten cok seviyorsaniz bebek fikrini ikinci plana atin artik
Ben de benzer durumdayim (4 senelik uğraş, sayisiz tedavi, 2 aşılama, 3 tüp bebek), doğru mu yapiyorum bilmiyorum ama bebek olayini gündemimden kaldirdim. Sanki hic öyle bir sorunumuz yokmuş gibi davraniyorum. Eşimle de "çocuk olmasa da biz mutluyuz ki biz birbirimize yeteriz" dedik. Sahip olamadiginiz bir bebek için sahip olduğunuz sevdiğiniz adami ve kendinizi üzüp yipratmayin. Sahip olamadigimiz evladimiz icin sahip oldugumuz eşimizi, sağlığımizi, mutluluğuzu, huzurumuzu kaybetmeyelim. Bu şekilde düşünerek en azindan daha normal bi hayatimiz oldu simdi. Ama arada duygularim depresiyor, bir gun bende buraya konu açarsam bununla ilgili şaşırmamam... Rabbim hepimize ya dayanma gücü versin ya da evlat...
 
Arkadaşlar ben 5 kez tüp bebek tedavisi denedim. Biri kimyasal gebelik oldu. Birini 30 haftalıkken agir help geçirerek erken doğum yaptım kaybettim ikisi de negatif oldu.

Evliliğimin kriz noktaları hep bu tedavi süreçleri. En büyük kavgalarımızı bu zamanlarda yaptık.

Bu evin delisi benim. Eşim şimdiye kadar hep beni idare etti diyebilirim. Bu zamana kadar bana hic derdini anlatmadı mesela. İş yerinde hakkında soruşturma açılsın ben başkalarından öğrenirim, bi sağlık problemi olsa bana anlatmaz, kaza yapsa haberim bile olmaz yani bunun gibi bir sürü şey birikti 11 yılda. Hep içe dönüktür. 12 yaşından beri tek başına yaşamış ve bu zamana aile destegi olmadan gelmiş biri. Devlet parasız yatılıda okumuş. Üniversiteyi de yatılı okudu askeri öğrenci olarak. Paraya bile hic ihtiyaç duymamış.

Ama ben elime kıymık batsa dünyayı ayağa kaldıran biriyim. Karin ağrısı yüzünden ambulans çağırıp gaz teşhisi ile eve gönderilen biriyim o kadar vahim durumum.

En son kavgamız çok büyüktü. Embriyo transferi öncesi esim sinir krizi geçirdi. Bana tokat attı. Ortada da bi sorun yok. O gün çok gergindi. Araba kullanmayı öğretiyordu bana. Bi araba üzerime doğru gelince korktum ve yan tarafa bakmadan şerit değiştirdim. Bana bağırınca ben de yol kenarında arabayı bırakıp eve ağlayarak geldim. Küstüm doğal olarak. Sonra gönlümü almaya falan çalıştı ama çok sinirliydim. Birden terlemeye basladi. Öfke patlaması yaşadı çok korktum ve kendimi odaya kapattım. Kollarımdan tuttu hırpaladı. Ben de çığlık atmaya başladım imdat diye. Korkudan elim ayağım boşaldı. O da bana tokat attı.

O gün hayatımızın en kotu gününü yaşadık. Yani bi sinirle eşime 200 milyarlık tazminat davası açmış ve sinirim geçince boşanma davasını geri çekmiş biriyim. Biz bunları bile atlattık ama bu olay beni daha fazla sarstı.

O gün salonda yattı. Yüzüne bile bakmadim. Sabah kendime gelince darp raporu alıp polise gitmeyi düşünüyordum. Onu hapse atsinlar falan diye kafamdan bir sürü şey planladım. Ama sonra aile terapistine gitmeye karar verdik. Psikolog ikimizi de dinledi. Eşime bir kaç günlüğüne evden uzaklaşmasını tavsiye etti. Bana da darp raporu alman ve polise gitmen sorunu çözmez çünkü onu cok seviyorsun ve ayrılmaya hazır değilsin o da sağlıklı değil zaten dedi. ( 2 yıldır düzenli gittiğim bir psikolog)

sonra eşimden bahsetti. İçine bunca şeyi atması sağlıklı değil dedi. İçine attıkça patlama her zaman olur ve şiddet eğilimli birey haline gelir dedi. Bi de eşim son zamanların gerginliği yüzünden agir bir antidepresan kullanıyordu. Şu ölü balık haline getiren cinslerden. Psikiyatrist bebeğimiz vefat ettikten sonra vermişti o ilacı. Bu donem kullanmaya başlamıştı tüp bebek tedavisi yüzünden. O ilaç da öfke kontrolü saglayamamasinda etkiliymiş.

Neyse eşim evden gitti otelde kaldı 2 gün. Ama benim ona olan sinirim geçmedi bi türlü. O halde embriyo transferine gittik. Vücudum perişan hale geldi transferden sonra.Bagirsaklarim yavaşladı, göğüslerim kaskatı oldu, mide kramplari , ödem falan... Sonuç negatif.

Simdi birbirimize sarılıp saatlerce ağladık neden birbirimize zarar veriyoruz diye. Eşime hala çok sinirliyim o başka ama ben anne olmak istiyorum. Bu ruh haliyle anne olamam.

Eşim artik nasıl duygularını ifade edebilir hale gelir sizce ? Ona da kendime de yardim etmek istiyorum.

Siz de bana yardim edin lütfen.

Dipnot : daha önceki söylediğiniz her seyi yaptım. Eşime dert anlatmıyorum , her şeyi söylemiyorum , kendi işlerimi kendim halledebiliyorum (%80) , ehliyet bile aldım , kaybolmuyorum artik, onun yanında ağlamıyorum vb....
Buyuk bir imtihan yasamissiniz .Imtihaniniz devam ediyor .Allah yardimciniz olsun .Sabirli olmaya calisin ,rabbim ol derse her sey olur .Hakkinizda her seyin hayirlisi olsun .
 
8 seneden sonra bir arada yaşamaya başladınız madem kendinizi bebek kaygısıyla yormayın.
yeni evlenmişsiniz gibi düşünün evliliğin tadını çıkarmaya çalışın yormayın eşinizi de kendinizi de
 
Bebek fikrini bir süre ertelemenizi ve tedaviye ara vermenizi tavsiye ediyorum Lorentz Lorentz

Öncelikle bu kadar stresin ardından hamile kalsanız ve Doğum yapsanız, yeni bir girdabın içinde hissedeceksiniz belki kendinizi.

Çünkü hamileliğin riskleri, anneliğin sorumluluğu çok fazla olabiliyor. Öncesinde ruhunuzu ve bedeninizi dinlendirmiş olmanız çok önemli.

Bu sürede, mümkünse eşinizle bir tatil yapın. Değilse bile haftasonlarınızı vs tatil havasında geçirmeye çalışın.

Tıbbi olarak durum nedir bilemiyorum ama bakarsınız kafanız rahat olunca, doğal yolla hamile kalmış olursunuz bu süreçte. Hani öyle derler ya, hamile kalma fikrini kafaya takmayınca oluyor diye...
 
Öfkenize hakim olmadan çocuk düşünmeyin derim.Sürekli ağlayan uyumayan bir bebeğiniz olacak belkide tahammül edemezsiniz gibime geldi.Bilemiyorum.Eşinize çok yükleniyor sunuz.Her sabrın bir sonu vardır.İçine kapalı insanlar bir anda kesip atarlar herşeyi eşiniz de son demlerine gelmiş anladığım kadarıyla.Eşinizle ilişkinizi düzeltin bence.Evde huzur yoksa çocuğun da bir mutluluğu olmuyor.Allah gönlünüze göre versin.
 
Canım ben dertlerimi konuşarak halledebiliyorum ama eşim de hiç söylemez bir şeyini hep içine atar bu yuzden seni çok iyi anlıyorum. Sürekli günden güne bugun nasılsın seni üzen bir şey var mı diye her gün sor. Yüzünü biraz asık gördüm acaba bir şeye mi canın sıkılıyor de.
Yani bu çocuk mevzusu sen ağlayarak belki de dışa vuruyorsun ama o vurmuyordur.
Bence sen de eşinin üstüne çok gitme.
 
bunları okurken kendimi gördüm sende yalnız benim eşim o dönemlerde hiç alttan almadi. aşılama tedavisine gittigimizde doktor hastalığımin buna izin vermeyeceğini ama yine de sansimizi kullanmamiz gerektiğini söyledi. ağlayarak çıktım ve eşim hastane koridorunda bana sarilmasi göz yaşlarımı silmesi gerekirken bağırıp durdu. trafikte ağzına geleni saydı. o gün kendisi benim için bitmişti. bir aşılama bizi bu hale getirmisse tüp bebek aşamasına gelmemek için allaha yalvardım. evt asilama tutmadı. iki ay üst düzenli adet oldum sonra iki ay da hiç olmadım. 60.ginde test yaptım hem de tenefüs arasında şak diye cıktı çift çizgi. şimdi şükürler olsun oğlum 5.5 aylık. evt boşanmadım hala evliyim içten içe eşimi hala affedemedim sürekli de sözünü açarım. ama bu kdr iyi bir esin varken sadece allah' a sığın benim gibi supriz yaşarsın belki. çünkü ben artık vazgeçmiştim eşimden nefret eder olmuştum. iki kronik rahatsızlık vardı benim. varsın sağlıklı ol diğeri varsa nasibinde öyle bir olcak ki benim gibi üst üste test yapip tekrar tekrar bakacaksın...
 
Sevgili Lorentz, şu anki psikoloji ile bir bebek sahibi olmanız işleri daha da kötüye götürür. Elbette bebeğinizi çok seversiniz ama uykusuzluk, kolik, ailelerle yaşama vs ilişkinizi kötü etkiler. Bence bir 3-4 ay ara verin. Ve bu süreçte ilişkinizi toplayın. Eşinizle ortak karar alın geçmişi açmayacağınıza dair. Mesela bu akşam mum yakın hafif bir müzik ve ne hissettiğinizi konuşun. Bu sürecin nasıl sizi etkilediğini falan. Ve tartışmaya gidiyorsa olay uzaklaşın siniriniz geçene kadar. Yastık yumruklayın kağıt yırtın ama sakın konuşmaya devam etmeyin. İlişkinizi onarın bebeğe mutlu bir aile ortamı hazırlayın.
 
siz sağlıklı biri değilsiniz. eşiniz de değil gibi. bu halde iken ısrarla neden çocuk? çocuğu da kavganın ortasında yetiştirmek, en ufak sorunları büyütüp onu da hırpalamak için mi?
 
Bende sizi cok anlıyorum onca hormon ilaçları ve tüp bebek sitresi sonunda gelen umut kirilmasi yanliz esinize çok yukleniyirsunuz sizn bu yaşadıklarınizin oda yaşıyor eminim bende herseyde nem kapan bisiyim esim biseu dese aglarim dunyayi ayaga kaldirim böyle yaparak ikmizde zarar görüyorduk ki bende tüp bebek tedavilerinden gectim ne yapacaginizi söyleyim ben yaptim ve eskisi gibi birbirimizi uzmuyiruz esinize olan kırgınlıkları gurur meselesi yapanayin kin guymeyin heo ayıni konulari ortaya getirmeyin en önemliside sinirlendiginzde kendinizi tutmanız çünkü gercektende esiniz iyi birisi çünkü hic bi es böyle kendisini dusnen bi insanla yapamaz yoksa üzgünüm ama nu evlilik yıpratıcı olur
 
Arkadaşlar ben 5 kez tüp bebek tedavisi denedim. Biri kimyasal gebelik oldu. Birini 30 haftalıkken agir help geçirerek erken doğum yaptım kaybettim ikisi de negatif oldu.

Evliliğimin kriz noktaları hep bu tedavi süreçleri. En büyük kavgalarımızı bu zamanlarda yaptık.

Bu evin delisi benim. Eşim şimdiye kadar hep beni idare etti diyebilirim. Bu zamana kadar bana hic derdini anlatmadı mesela. İş yerinde hakkında soruşturma açılsın ben başkalarından öğrenirim, bi sağlık problemi olsa bana anlatmaz, kaza yapsa haberim bile olmaz yani bunun gibi bir sürü şey birikti 11 yılda. Hep içe dönüktür. 12 yaşından beri tek başına yaşamış ve bu zamana aile destegi olmadan gelmiş biri. Devlet parasız yatılıda okumuş. Üniversiteyi de yatılı okudu askeri öğrenci olarak. Paraya bile hic ihtiyaç duymamış.

Ama ben elime kıymık batsa dünyayı ayağa kaldıran biriyim. Karin ağrısı yüzünden ambulans çağırıp gaz teşhisi ile eve gönderilen biriyim o kadar vahim durumum.

En son kavgamız çok büyüktü. Embriyo transferi öncesi esim sinir krizi geçirdi. Bana tokat attı. Ortada da bi sorun yok. O gün çok gergindi. Araba kullanmayı öğretiyordu bana. Bi araba üzerime doğru gelince korktum ve yan tarafa bakmadan şerit değiştirdim. Bana bağırınca ben de yol kenarında arabayı bırakıp eve ağlayarak geldim. Küstüm doğal olarak. Sonra gönlümü almaya falan çalıştı ama çok sinirliydim. Birden terlemeye basladi. Öfke patlaması yaşadı çok korktum ve kendimi odaya kapattım. Kollarımdan tuttu hırpaladı. Ben de çığlık atmaya başladım imdat diye. Korkudan elim ayağım boşaldı. O da bana tokat attı.

O gün hayatımızın en kotu gününü yaşadık. Yani bi sinirle eşime 200 milyarlık tazminat davası açmış ve sinirim geçince boşanma davasını geri çekmiş biriyim. Biz bunları bile atlattık ama bu olay beni daha fazla sarstı.

O gün salonda yattı. Yüzüne bile bakmadim. Sabah kendime gelince darp raporu alıp polise gitmeyi düşünüyordum. Onu hapse atsinlar falan diye kafamdan bir sürü şey planladım. Ama sonra aile terapistine gitmeye karar verdik. Psikolog ikimizi de dinledi. Eşime bir kaç günlüğüne evden uzaklaşmasını tavsiye etti. Bana da darp raporu alman ve polise gitmen sorunu çözmez çünkü onu cok seviyorsun ve ayrılmaya hazır değilsin o da sağlıklı değil zaten dedi. ( 2 yıldır düzenli gittiğim bir psikolog)

sonra eşimden bahsetti. İçine bunca şeyi atması sağlıklı değil dedi. İçine attıkça patlama her zaman olur ve şiddet eğilimli birey haline gelir dedi. Bi de eşim son zamanların gerginliği yüzünden agir bir antidepresan kullanıyordu. Şu ölü balık haline getiren cinslerden. Psikiyatrist bebeğimiz vefat ettikten sonra vermişti o ilacı. Bu donem kullanmaya başlamıştı tüp bebek tedavisi yüzünden. O ilaç da öfke kontrolü saglayamamasinda etkiliymiş.

Neyse eşim evden gitti otelde kaldı 2 gün. Ama benim ona olan sinirim geçmedi bi türlü. O halde embriyo transferine gittik. Vücudum perişan hale geldi transferden sonra.Bagirsaklarim yavaşladı, göğüslerim kaskatı oldu, mide kramplari , ödem falan... Sonuç negatif.

Simdi birbirimize sarılıp saatlerce ağladık neden birbirimize zarar veriyoruz diye. Eşime hala çok sinirliyim o başka ama ben anne olmak istiyorum. Bu ruh haliyle anne olamam.

Eşim artik nasıl duygularını ifade edebilir hale gelir sizce ? Ona da kendime de yardim etmek istiyorum.

Siz de bana yardim edin lütfen.

Dipnot : daha önceki söylediğiniz her seyi yaptım. Eşime dert anlatmıyorum , her şeyi söylemiyorum , kendi işlerimi kendim halledebiliyorum (%80) , ehliyet bile aldım , kaybolmuyorum artik, onun yanında ağlamıyorum vb....
Canım ya. Yasadıklarınız kolay değil. Eşinizi çok sevin hayatı zor. Çocuk olmadı için rahatlamaya calışın
 
Esiniz huy olarak ayni esim.İcine atar.Ne varsa icindedir.Kabugunu kirdim sanarim ama kiramamis bulurum kendini .İc dünyasında cok huzursuz olur cok sikintisi olur ama belli etmez.


Basta anlamiyordum sonra bir yontem uyguladik birlikte.Kendisi kabul etti icini acamadigini.Bende sabirla nedenini sordum.O gun aklimizdan geçen sacma sapan haberler dahil birbirimize anlatiyoruz yorumluyoruz.Duzenli olarak yapiyoruz bunu.Senin ailen benim ailem yok.Senin derdin benim derdim yok.Aileden uzak büyüyen çocuklarda bu var malesef sevgisini hirsini gostermiyor.Yurt arkadasi muamelesi goruyorsun .Zamanla astik zor oldu .Uyariyla ailesine de yaklastik biraz .

Ben esinizi de stresli gordum .Siddete cok karsiyim .Keske olmasaymis.Onun da bir babalik hasreti var .Buna bagli gelismis bence.Halledebilirsiniz umarim. Sıkı sıkı sarilin.Hayat akip giderken birbirinize tutunun.
 
walla sen yazınca eşimin bana yaptıkları geldi gözümün önüne söyleyecek bir şley bulamıyorum.bebek konusunda rabbim yardımcın olsun benim açtığım konuları oku istersen belki eşinin değerini anlarsın...
 
Arkadaşlar ben 5 kez tüp bebek tedavisi denedim. Biri kimyasal gebelik oldu. Birini 30 haftalıkken agir help geçirerek erken doğum yaptım kaybettim ikisi de negatif oldu.

Evliliğimin kriz noktaları hep bu tedavi süreçleri. En büyük kavgalarımızı bu zamanlarda yaptık.

Bu evin delisi benim. Eşim şimdiye kadar hep beni idare etti diyebilirim. Bu zamana kadar bana hic derdini anlatmadı mesela. İş yerinde hakkında soruşturma açılsın ben başkalarından öğrenirim, bi sağlık problemi olsa bana anlatmaz, kaza yapsa haberim bile olmaz yani bunun gibi bir sürü şey birikti 11 yılda. Hep içe dönüktür. 12 yaşından beri tek başına yaşamış ve bu zamana aile destegi olmadan gelmiş biri. Devlet parasız yatılıda okumuş. Üniversiteyi de yatılı okudu askeri öğrenci olarak. Paraya bile hic ihtiyaç duymamış.

Ama ben elime kıymık batsa dünyayı ayağa kaldıran biriyim. Karin ağrısı yüzünden ambulans çağırıp gaz teşhisi ile eve gönderilen biriyim o kadar vahim durumum.

En son kavgamız çok büyüktü. Embriyo transferi öncesi esim sinir krizi geçirdi. Bana tokat attı. Ortada da bi sorun yok. O gün çok gergindi. Araba kullanmayı öğretiyordu bana. Bi araba üzerime doğru gelince korktum ve yan tarafa bakmadan şerit değiştirdim. Bana bağırınca ben de yol kenarında arabayı bırakıp eve ağlayarak geldim. Küstüm doğal olarak. Sonra gönlümü almaya falan çalıştı ama çok sinirliydim. Birden terlemeye basladi. Öfke patlaması yaşadı çok korktum ve kendimi odaya kapattım. Kollarımdan tuttu hırpaladı. Ben de çığlık atmaya başladım imdat diye. Korkudan elim ayağım boşaldı. O da bana tokat attı.

O gün hayatımızın en kotu gününü yaşadık. Yani bi sinirle eşime 200 milyarlık tazminat davası açmış ve sinirim geçince boşanma davasını geri çekmiş biriyim. Biz bunları bile atlattık ama bu olay beni daha fazla sarstı.

O gün salonda yattı. Yüzüne bile bakmadim. Sabah kendime gelince darp raporu alıp polise gitmeyi düşünüyordum. Onu hapse atsinlar falan diye kafamdan bir sürü şey planladım. Ama sonra aile terapistine gitmeye karar verdik. Psikolog ikimizi de dinledi. Eşime bir kaç günlüğüne evden uzaklaşmasını tavsiye etti. Bana da darp raporu alman ve polise gitmen sorunu çözmez çünkü onu cok seviyorsun ve ayrılmaya hazır değilsin o da sağlıklı değil zaten dedi. ( 2 yıldır düzenli gittiğim bir psikolog)

sonra eşimden bahsetti. İçine bunca şeyi atması sağlıklı değil dedi. İçine attıkça patlama her zaman olur ve şiddet eğilimli birey haline gelir dedi. Bi de eşim son zamanların gerginliği yüzünden agir bir antidepresan kullanıyordu. Şu ölü balık haline getiren cinslerden. Psikiyatrist bebeğimiz vefat ettikten sonra vermişti o ilacı. Bu donem kullanmaya başlamıştı tüp bebek tedavisi yüzünden. O ilaç da öfke kontrolü saglayamamasinda etkiliymiş.

Neyse eşim evden gitti otelde kaldı 2 gün. Ama benim ona olan sinirim geçmedi bi türlü. O halde embriyo transferine gittik. Vücudum perişan hale geldi transferden sonra.Bagirsaklarim yavaşladı, göğüslerim kaskatı oldu, mide kramplari , ödem falan... Sonuç negatif.

Simdi birbirimize sarılıp saatlerce ağladık neden birbirimize zarar veriyoruz diye. Eşime hala çok sinirliyim o başka ama ben anne olmak istiyorum. Bu ruh haliyle anne olamam.

Eşim artik nasıl duygularını ifade edebilir hale gelir sizce ? Ona da kendime de yardim etmek istiyorum.

Siz de bana yardim edin lütfen.

Dipnot : daha önceki söylediğiniz her seyi yaptım. Eşime dert anlatmıyorum , her şeyi söylemiyorum , kendi işlerimi kendim halledebiliyorum (%80) , ehliyet bile aldım , kaybolmuyorum artik, onun yanında ağlamıyorum vb....
Uff içe kapanık erkek çok zor , benim esimde öyle ve umudunu kaybetme bende beş tüp bebek sonrası elhamdülillah anne oldum .. kızımız beş aylık ve hergun ağzında aynı cümle ; çocuğum olduğuna inanamıyorum.. bizim.icin tüp bebek süreci zor çok.zor bedenimiz ruhumuz kalbimiz heryerimiz inciniyor fakat dile.getiriyoriz erkekler ketum ,öyle olmak zorundalar ,o öfke patlamalarini bizde cok yaşadık benden daha çok heycanli benden daha çok korkuyordu,hele birde sorun erkek odakliysa maalesef alttan almak zorunda kalan kadın oluyor,sorun eşinizde ise nelere alınacağını tahmin bile edemezsiniz
 
Back