- 2 Kasım 2013
- 7.797
- 37.043
- 748
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
-
- #241
Sizde olacakları biliyorsunuz yani, yine de kardeşinize tozkondurmuyorsunuz farkında değilsiniz belki de.
Diğer konularınızı da bildiğim için merak ediyorum. Nedir ailenizin sizi bu kadar yormasinin sebebi? Dinlenmek sizin de hakkınız ama yol gozluyorsunuz. Evlenince karısı bile bu kadar beklemeyecek belki de.
Karnım birkaç yıl önce birkaç ay bende kalmıştı. O da gece geliyordu sabahta erken çıkıyordu ve ben çoğunu duymuyordum. Çünkü biliyordu ki küçük çocuğum var ve yorgun düşüyordum. Bazen acıkır kendi hazırlar yerdi. Üstelik bana söylemesini istediğim halde gerek yok yenge hallederim derdi.
Bunları kıyas olsun diye yazmadım aslında. Ne kadar yorgun olduğunuzu anladığım için üzülüyorum. Kardeşiniz neden bu kadar sizi düşünmüyor. Ya da siz "ben yorgunum herseyini hazırladım sen gelir uyursun"
Size destek vermek isterdim ama eşiniz çok haklı. Emin olun onun kardeşi gelse sizde istemezdiniz ve çözüm bulmaya calisirdiniz.
Aslında eşiniz merhametli bu çok güzel, ama dediği gibi gerek yok. Şöyle düşünün zaten zor gorusuyorsunuz uzun saatler çalışıyor, ama karımla sarılıp uyuyamıyorum bile diyecek ve haklı.
Açıkça soyleyemeseniz bile üstü kapalı söyleseniz. Mesela siz birkaç ev bulun. Ama mümkünse size biraz uzun olsun:)
Siz zaten evi çekip ceviriyorsunuz çamaşırlarını yemeğini evin temizliğini yapıyorsunuz onu görmüyorda kardesinize yapacağınız iyilikler mi dokanıyor zaten erkek çocuğu bu Bi süre sonra abla eve gelip durma bebek miyim ben yaparım herseyi diyecek nedir bu kıskançlık aklına birileri mi fesatlık sokuyorMerhaba hatunlar
Henüz eşimle yaptığım kavganın sıcaklığı üzerimde iken konu açayım dedim. Çünkü salona gidip ümüğünü sıkmamak için zor tutuyorum kendimi. Beni tutun ki bir aile faciası gerçekleşmesin.
Bir süredir eşimin aileme karşı haklı sebeplerle soğukluğu vardı. Hak verdim, ses etmedim. Bir süre sonra bu soğukluk laf sokmalara evrildi. Orada bir dur dedim. Onlara da müsaade etmiyorum, sana da etmem dedim. Bunun ardından kardeşim ya da ailem her geldiğinde "kardeşinle sohbet edip gülüyorsun bana böyle değilsin" "onlar gelince maşallah ne yapsam ne etsem derdine düşüyorsun, beni böyle düşünmüyorsun" şeklinde çıkışlar yaptı. Hadi ona da bir şey demedim. Gelelim son mevzuya.
Kardeşim 24 yaşında erkek. İşi dolayısıyla haftada bir ya da iki kez benim yaşadığım semte yakın bir yere geliyor. Bazen bende kalıyor. Velhasılı şirketi artık daimi olarak bu tarafta çalışmasını istemiş. Ailemin evine çok uzak ve her gün gidip gelmesi mümkün değil. Eşim bu durumu öğrenince "sürekli olarak bizimle yaşayamaz ben doğru bulmuyorum ve istemiyorum" dedi. Ben de ona hak vererek "tabi ki hoş olmaz ama böyle bir talebi yok zaten" dedim. Neyse bir şekilde bu konu da kapandı. Bugün kardeşim beni aradı ve bu taraflarda ev aradığını, ev tutacağını ve yalnız yaşayacağını söyledi.
Ben de yemek yerken bu durumu eşime anlattım. Sonra da taşınırken yardım ederiz falan dedim. "orası uzak arabayla alır sonra eve bırakır seni" dedi. Bu cümle bahane arıyorum, kavga çıkaracağım demekti. Beklediğim de oldu. Yok sen gidip çamaşırını da yıkarsın, yok yemeğini de yaparsın şeklinde saçma sapan aptalca çıkışlar yaptı. Tepem attı ve "sana mı soracağım gerekirse yaparım tabi ki" diye bağırdım. Bu sefer "çocuğun okul çıkışına yetiştirsin o zaman ben almam" dedi. Ben de "merak etme senin ailen senden daha insan. Yetişemezsem onlara rica ederim alırlar" dedim. Söylene söylene çıktı evden.
Bir müddet sonra telefonla aradı. "sen kardeşine konuştuğun gibi bana konuşmuyorsun. Onlara gösterdiğin ilgiyi bana göstermiyorsun. Onların yanında farklısın bana farklısın. Ben de bundan sonra ablamlarla sorun yaşadığında senin yanında olmayacağım gör bak nasıl oluyormuş" dedi. Ben de "sen neyin kafasını yaşıyorsun? Sen kardeşimle sorun yaşamadın ki, sidik yarıştırdığın mevzunun konuyla ne alakası var kalbinden pislik akıyor. Sen böyle haset değildin ne oluyor sana" dedim.
Saçma salak çocukça konuşmalara devam etti. Meseleyi aileme ve evliliğime yeterli özeni göstermediğime kadar getirdi. Hatta oğlumla ilgili de söyleniyormuşum. "sana ne la? Kendi doğurduğuma söylenirim senden izin mi alıcam? Baba ol da bakımına ortak ol madem" dedim. Bağır çağır bir yere varamadan konu kapandı. Şimdi içeride oturuyor gudubet, haset varlık.
Yahu bu adam böyle değildi. Şu hayatta en tahammül edemediğim insan tipi, haset ve kıskanç olandır. Ben sırf haset diye 20 yıllık dostumu çıkardım hayatımdan. Nefret ediyorum bu hasletten. Dolayısıyla şu an aşırı öfkeliyim eşime. Boğsam öfkem geçmez.
Hayır başından beri böyle olsa adam anlarım da zerre hasetlik yoktu ne oldu andropoza mı giriyor anlamıyorum ki.
Zaten oğlum zıvanadan çıkmış durumda. Elim ayağım titriyor artık tahammül edemiyorum yeni pedagog arayışındayım. Bir de 36 yaşında koca adam 3 yaşına geri dönünce hepten tahammülüm azaldı.
Yahu yaşım olmuş 32. Tamam artık diyorum gerekli olgunluğa eriştik. Artık medeni iki insan olarak "sahi oğlumuzu golfe mi göndersek baleye mi tatlım" konuşması eşliğinde filtre kahvemizden birer yudum alırız diye düşünürken, hala 20 yaşında ergenlikten yeni çıkmış iki sevgilinin paçozluk akan kavgalarını sürdürüyoruz ya buna üzülüyorum. Vallahi deli çıkacağım artık.
Söyle düşün eşinle sorunlarını ailen bilse tepkileri ne olur. Idrak zaten hep geçimsizdi kocayla da geçinemedi çocuğunu da eğitemedi değil mi zaten imajın ailene. Şimdi de kardeşinin aymazlığı için eşinle sorun yaşasan arkanda duracak bi kardeşe ya da aileye sahip misin kesinlikle değil. O zaman kimseden yardım beklediğin yok üstüne de salça olmasın kimse. Kendini kesip ikiye bolmeyi beceremedikten sonra elden gelen bisey yok tarafını seçip devam edeceksin çatlak seslere kulak tıkayıp
Sizde iktidar savaşları yaşanıyor demek ki:)) ama evlilik mutlak güç bende olacak denen bir kurum değil, koalisyon ortaklığı yapmak gerekiyor:)) Arada bir birbirinizi pohpohlamayı da bilmeniz lazım, siz düşman değilsiniz ki savaş boyalarını sürüp cephelerinize bomba bırakasınız, birbirinizle mücadele etmeyin, birlikte mücadele edin.
Uzak gelecek için kimse plan yapmamalı zaten de en azından yakın geleceği kurtarmak adına konuşmayı iletişim kurmayı öğrenmeniz lazım, suçlayıcı dil işe yaramıyor kadını da erkeği de yıpratıyor, evliliğin içini de kemiriyor resmen ve bir süre sonra kimsenin kimseye tahammülü kalmıyor, çocuk için birlikteyiz diyen çiftler haline dönüşülüyor ama çocuk için birliktelik de o çocuğun ergenliğe girmesiyle duvara tosluyor.
Çünkü şimdi sizin küçük dev adam daha ufak ve sanıyorsunuz ki büyüyünce duvara tırmanıp sokakta emdiğiniz sütleri burnunuzdan getiren çocuk gidecek ve herşey yoluna girecek, öyle olmuyor işte çocuk büyüdükçe beraberinde sorunları da büyüyor ve eşler sağlam bir diyalog içinde koordineli davranmazsa, çocuk aileyle, anne baba birbiriyle çatışmaya başlıyor, yine suçlayıcı dil hortluyor, velhasıl uzatıp duruyorum ama çatışmalarınız sizin kadar oğlunuza da zarar.
Niye ailene karşı böylesin, neden hep alttan alıyorsun. Neden sınırlarını çizmiyorsun ,neden düşüncelerini ailene rahatlıkla söyleyemiyorsun, başkalarına karşı tavrın çok farklı iken kardeşine bile kendini dinletemiyorsun,bu rahatlığı veren sensin değil mi? Peki bunları yapan eşinin ailesi olsa tavrın ne olurdu?
Ne olursa olsun kotu olan yine siz olacaksiniz aileniz tarafindan hep boyle algilanacak.
Mesela su an kardesiniz oyle ya da boyle gelip kaliyor ama sizin suratinizi asik gorduyse bunun icin bile aileniz gun gelecek sen zaten iyi agirlamadin kardesini olacak.
Kendi eviyle arasi kac saat suruyor mesela ben bunu merak ettim.gece arkadaslariyla bulusup eglenecegine o sureyi yolda gecirebilir.
Kardesinizle konusun ocakta zama daha cok var.baya uzun sure kalacak demekki.cok yorgun oldugunuzu gece o gelince uykunuzun bolundugunden vs bahsedin.
Ailenizde ustunuze gelirse evet ben kotuyum iyi bi insan, iyi bir abla degilim.dusuncelerinizi kendinize saklayin diyip susturun.
Siz inatla onlara iyi oldugunuzu kanitlamaya calistikca sizin ustunuze geliyorlar.
Evet insan ister istemez kendini kötü hissediyor aileden biri bozulup kırılınca ama maalesef bazen gerekiyor böyle davranmak. Net olup açıkca beraber yaşayamayacağınızı söylesen eminim ki o da kötü hissedecek ve sen de üzüleceksin.Kendimi yerine koydum da valla bizzat konuşamazdım kardeşimle bu iki taraf için de incitici olurdu. Muhtemelen annemi arar damardan girerdim konuşmaya. "Geç geliyor biz uyumuş oluyoruz ve eşim de bundan rahatsız olmaya başladı 'ne zaman gidecek ev bakıyormu' diye sorup duruyor. Yani birşey demiyor ama hareketlerinden tavrından belli bir gün kardeşime sert çıkıp patlar da kardeşim üzülür kırılır diye korkuyorum resmen arada kaldım anne napsak böyle olmayacak gibi kimse kırılmadan nasıl çözeriz?" derim. Yani ben annemle bu şekilde rahatça dertleşebilirim. Hem gerçekten de eşin birgün patlar kardeşinle tartışırsa annen bu duruma hazırlıklı olmuş olur. Annenle aran nasıl bilmiyorum ama konuşabilsen güzel olur. Böylelikle oğlunun kalbi kırılmasın diye korkusundan taşınma ev bulma konusunda oğlunu güdebilir.
He bir de keşke anahtar vereyim demeseydin kardeşine. O anahtarı alınca daha fazla rahatlayacak bence. İstediği gibi vakitli vakitsiz girer çıkar oh mis.
Diyelim ki öyle, ne beklediğini ne istediğini açıkça söylemesi gerekmez mi? Kardeşine davrandığın gibi davranmıyorsun demek mi çözüm? Ben şunun yoksunluğunu yaşıyorum, şöyle davranmanı istiyorum deyince daha nnormal bir iletişim olmaz mı?
Bu kısmı çözsek ben yatıp uyusam bile eşim istemiyor uzun bir süre düzenli olarak bizde kalmasını. Çünkü evine dönme seçeneği var keyfi olarak bizde kalıyor diyor. O keyfinden taviz vermeyecek diye ben neden kendi evimde rahat etmeyeyim diyor.
Annem yıllarca kendi eşini çocuklarını ikinci plana atıp ailesine taptığı için böyle bir konuda bana destek olmaz. Aksine sen ne biçim ablasın birkaç ay idare edemedin kardeşini yazıklar olsun der. Babam da inkar edip kabul etmese de erkek evlat kayırır, özellikle erkek kardeşimi. Hani sesimi çıkarttığım an tüm aileyi karşıma almış olurum. Normalde eşim açık açık rahatsızlığını dile getirmezdi ama şimdi açıkça söylüyor istemediğini. Rahat edemiyorum diyor. Aynı şeyi kendi kardeşlerim için de düşünürüm ki onlar bmjle bir şey teklif etmez zaten diyor.
Annen ve kardeşin bakıma muhtaç olsa, yalnız kalsalar elbette bakacaksın ama şu anki durum gayet keyfi. 24 yaşında koca adam sabah erken kalkıp uzun yol gitmemek için bizde kalacak ben buna sinir oluyorum diyor.
Ya senelerce size merhametsiz vicdansız diye diye psikolojinizi bozmuslar resmen. Her durumda kendinizi suçlar hale Getirmişler. Böyle diye diye her istediklerini yapan ve sessiz kalan idrak yapmışlar kendilerine.Çünkü sürekli kendimi sorgulamama sebep oluyorlar. Kötü olan ben miyim acaba diye düşünüyorum. Zira hepsi aynı kafada bir ben farklı düşünüyorum demek ki sorun bende diye düşünüyorum her sorunun finalinde.
Mesela geçen hafta annem bana geldiğinde 5 yıl önce ben yeni evli ve hamile iken beyin kanaması geçirmişti. Hiçbir hasar kalmadı şükür kalktı ayağa. İşten on beş gün izin alıp yanında oldum ama daha fazla izin alamadım. Yeni evliydim, borçlarımız vardı ve de hamileydim. Çok vicdansız olduğumu, benim yerimde olsa işten ayrılıp anneme bakmaya gideceğini ama benim bunu yapmadığımı söyledi. Beş yıl önceki mevzuyu açarak bunları söyledi sağolsun. İşten ayrılsaydım o dönem, aç kalmıştık. Çalışmak zorundaydım. Kaldı ki asla bakıma muhtaç değildi. Öyle olsa elbette işi bırakır giderdim. Bir de şunu ekledi. Annem o haldeyken ben nasıl hamile kalmışım.
Hatta o dönem ben anneme sevinçle hamilelik haberi verdiğimde "ben neyin kanaması geçirdim sen bunu mu yaptın. Hasta annem diye düşünmedin mi ne vicdan varmış sende" deyip çat diye suratıma kapatmıştı telefonu. O kadar üzülüp ağlamıştım ki eşim "hamilesin annen bile olsa bunu yapmasına müsaade etmem görüşme kimseyle" diye delirmişti.
Bunları niye anlattım. Bakın böyle manipüle eden, insanın kendisini sorgulamasına sebep olan insanlar benim ailem. Ben neredeyse seviştiğim ve hamile kaldığım için suçlu hissetmiştim o dönem.
Bende anlamadım olaylar çok hızlı gelişti :)Bu akşam konuşacağım kardeşimle. İçim sıkılıyor ama deneyeceğim. Konu eşimle benim aramdaki sorundu ve kardeşimle bizim aramızdaki soruna evrildi. Ne ara böyle oldu anlamadım ben :)
Ya zaten eşimi geçtim ben de istemem ki evde sürekli kardeşimin olmasını. Ablalık, aile bağları bir yere kadar. Gün geliyor eşinle tartışıyorsun, gün geliyor maddiyat el vermiyor kendine göre yemek yapıyorsun, gün geliyor sadece uzanıp dinlenmek istiyorsun. Bunları kardeşimin yanında yapamam.
Dün eşim bana "senin baban arabasını mecburen kullandım diye triplere giriyor. Surat asıyor. Kendi malını sakınıyor. Ben oraya gidince her şeye kulp takıyor. Neden aynı hassasiyeti benim için göstermiyorlar?" dedi. E haklı.
Enişteyi yerden yere vururken o aradaki u dönüşünü hangi ara yaptık ben kaçırdım herhaldeAnnenle konuşulmaz bunu deneme bile bence idrak her konuda seni haksız çıkarır ve yerin dibine gömer ya kardesini alacaksin karsina konusacaksin ya da esinle ve cocugunla sorun yasayacaksin bir de yanlis hatirlamiyorsam aile apartmanında oturuyordun yarin bi gün onlardan da lâf gelir iyice kabak tadı verir
Ablacım,Aslında eskiye kıyasla o sidik yarıştırma, düşmanca davranma halleri neredeyse bitti. Şimdi hasıl olan durum düzeltme çabası sarf ederken kim daha çok emek verecek yarışı :) eskiden kim daha yıpratacak, kim daha çok can yakacak durumu vardı.
Şimdi evliliğe kan akışı başladı ama hala kalkanlar bırakılmadı. Onca yıllık alışkanlık bir anda vazgeçilmiyorsa demek :) abla kardeşimin bizde kalması konusunda da fikrini belirtir misin, merak ettim ne düşündüğünü.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?