Eşim kardeşimi ve dahi ailemi kıskanıyor.

Sizde iktidar savaşları yaşanıyor demek ki:)) ama evlilik mutlak güç bende olacak denen bir kurum değil, koalisyon ortaklığı yapmak gerekiyor:)) Arada bir birbirinizi pohpohlamayı da bilmeniz lazım, siz düşman değilsiniz ki savaş boyalarını sürüp cephelerinize bomba bırakasınız, birbirinizle mücadele etmeyin, birlikte mücadele edin.
Uzak gelecek için kimse plan yapmamalı zaten de en azından yakın geleceği kurtarmak adına konuşmayı iletişim kurmayı öğrenmeniz lazım, suçlayıcı dil işe yaramıyor kadını da erkeği de yıpratıyor, evliliğin içini de kemiriyor resmen ve bir süre sonra kimsenin kimseye tahammülü kalmıyor, çocuk için birlikteyiz diyen çiftler haline dönüşülüyor ama çocuk için birliktelik de o çocuğun ergenliğe girmesiyle duvara tosluyor.

Çünkü şimdi sizin küçük dev adam daha ufak ve sanıyorsunuz ki büyüyünce duvara tırmanıp sokakta emdiğiniz sütleri burnunuzdan getiren çocuk gidecek ve herşey yoluna girecek, öyle olmuyor işte çocuk büyüdükçe beraberinde sorunları da büyüyor ve eşler sağlam bir diyalog içinde koordineli davranmazsa, çocuk aileyle, anne baba birbiriyle çatışmaya başlıyor, yine suçlayıcı dil hortluyor, velhasıl uzatıp duruyorum ama çatışmalarınız sizin kadar oğlunuza da zarar.
 

Ya ben de 24 yaşında oldum. Benim abim de evliydi. Ki yengem arkadaşımdı. Ben hiç böyle şeyler yapmadım yahu. Gitmeden önce haber verirdim, müsait mi diye sorardım. Zaten sürekki gitmezdim. Kırk yılda bir evlerinde kalırdım.

En çok da bu belirsizlik canımı sıkıyor. Ne kadar kalacak hep mi kalacak süresi ne bilmiyorum. İnsan gibi gelip kalsa ona da razıyım ama kaçta geleceği bile belli değil. E burası da hane arkadaş. Bir düzenimiz var.

Geçen hafta ayıptır söylemesi eşimle yakınlaştık :) tam nihayete erecek bir libido hikayesinin ortasında kapı çaldı. Ben banyoya koştum eşim üstünü giyiniyor. Kardeşim gelmiş. Saat 23. Neyse ben tuvaletteydim eşim de uyuyordu diye yalan uydurduk çünkü kapıda bekledi epey.

Bilsem ki her gün düzenli işten çıkıp sekizde bana gelecek hadi ona da amenna. Ama kaçta gelir ne kadar kalır hiçbir fikrim yok. Al şimdi de aşırı üzülüyorum bozuldu diye. Keşke böyle davranmasaydım diyorum. Pfff valla darlandım ya.
 

Senin önce kendini yenmen lazım. Biraz kendine üzülsen keşke ona üzülmek yerine. 24 yaşında koskoca adam farkında olmalı bazı şeylerin. Sen çok derinsin de sana mı erişemiyorlar, yoksa çok mu umarsızlar ailene hayret ediyorum.
 
Valla ben 21 yaşındayım eşim 26. 3 senedir de evliyiz böyle saçma bir kavga etmedik çok şükür. Yani ergen kavgası da değil bir tuhaf. Demek ki 'akıl yaşta değil başta' diye sizin tuhaf, hatta kötü düşünceli eşiniz gibi insanlar için demişler.
Bu arada çocuklarda 2yaş sendromu olduğu gibi yetişkinlerde de 40yaş sendromu olurmuş. Şu an o sendroma da yakalanmış olabilir eşiniz
Ya da sevgisiz kalmış olabilir. Çok kendisini sevdirmeyi seven biri ise ve sizden yeteri sevgiyi ilgiyi görmeyip, ailenize o ilgiyi gösterdiğinizi görüyorsa kendisini değersiz hissedip asebileşiyor olabilir..
Yoksa bir insan abi kardeş ve ya abla kardeş ilişkisini niçin kıskanır?
 
Niye ailene karşı böylesin, neden hep alttan alıyorsun. Neden sınırlarını çizmiyorsun ,neden düşüncelerini ailene rahatlıkla söyleyemiyorsun, başkalarına karşı tavrın çok farklı iken kardeşine bile kendini dinletemiyorsun,bu rahatlığı veren sensin değil mi? Peki bunları yapan eşinin ailesi olsa tavrın ne olurdu?
 
Evet insan ister istemez kendini kötü hissediyor aileden biri bozulup kırılınca ama maalesef bazen gerekiyor böyle davranmak. Net olup açıkca beraber yaşayamayacağınızı söylesen eminim ki o da kötü hissedecek ve sen de üzüleceksin. Kendimi yerine koydum da valla bizzat konuşamazdım kardeşimle bu iki taraf için de incitici olurdu. Muhtemelen annemi arar damardan girerdim konuşmaya. "Geç geliyor biz uyumuş oluyoruz ve eşim de bundan rahatsız olmaya başladı 'ne zaman gidecek ev bakıyormu' diye sorup duruyor. Yani birşey demiyor ama hareketlerinden tavrından belli bir gün kardeşime sert çıkıp patlar da kardeşim üzülür kırılır diye korkuyorum resmen arada kaldım anne napsak böyle olmayacak gibi kimse kırılmadan nasıl çözeriz?" derim. Yani ben annemle bu şekilde rahatça dertleşebilirim. Hem gerçekten de eşin birgün patlar kardeşinle tartışırsa annen bu duruma hazırlıklı olmuş olur. Annenle aran nasıl bilmiyorum ama konuşabilsen güzel olur. Böylelikle oğlunun kalbi kırılmasın diye korkusundan taşınma ev bulma konusunda oğlunu güdebilir.
He bir de keşke anahtar vereyim demeseydin kardeşine. O anahtarı alınca daha fazla rahatlayacak bence. İstediği gibi vakitli vakitsiz girer çıkar oh mis.
 
Ah bu cümleler bana çok tanıdık geliyor. Ama hep benim kurduğum cümle bunlar. Kendi adıma söyleyebilirim ki “zamanının çoğunu bana ayırmalısın, biz bir aileyiz , birlikte vakit geçirmedikten sonra evliliğin ne anlamı var diyordum.artık yoruldum. Konuşamıyoruz 2–3aydır. Siz kendinizi bu hale getirmeyin.
 
Aman diyim kardeşin sizde kalmasın. Kim ne düşünürse düşünsün sakın buna izin verme. Son konumda yazdım, arkadaşımda kalıyor 2.5 senedir kardeşi. Artık düzenini kur dedi ve yine kötü oldu. Eşiyle arası da şuan açılmış durumda. Adam, benim aileme de iyi olacaksın 2.5 sene kardeşin bizle kaldı, kimse kabul etmezdi diyor. Bence haklı da. Çalışıp para biriktirsin hemen eşyalı ev tutup çıksın başka eve. Okuyorsa da ailenin yanında okusun, senin yanında değil.
 
Idrakyollariiltihabi şimdi de enişte beyle aranız düzelecek ama annen ve ordusuyla basın derde girecek gibi görünüyor burdan. Zaten herseyde sucun sana kalmasi gibi bir potansiyelin var. Hadi eşinle bi iyi bi kötü bir şekilde gidiyor bu evlilik gittiği yere kadar da kardeşinin de sizin evi han gibi kullanması seni mahveder ya gece insan kendi çocuğunun bir ihtiyacına kalkarken bile zorlanıyor ki sizin kardeş gayet keyfi davranıyor. Meydan savasi cikmadan kardesinle acikca konus herkes yerini bilsin yoksa hem ailen hem esin seni tekrar yapboz gibi dağıtırlar.
 
Sizde olacakları biliyorsunuz yani, yine de kardeşinize tozkondurmuyorsunuz farkında değilsiniz belki de.
Diğer konularınızı da bildiğim için merak ediyorum. Nedir ailenizin sizi bu kadar yormasinin sebebi? Dinlenmek sizin de hakkınız ama yol gozluyorsunuz. Evlenince karısı bile bu kadar beklemeyecek belki de.
Karnım birkaç yıl önce birkaç ay bende kalmıştı. O da gece geliyordu sabahta erken çıkıyordu ve ben çoğunu duymuyordum. Çünkü biliyordu ki küçük çocuğum var ve yorgun düşüyordum. Bazen acıkır kendi hazırlar yerdi. Üstelik bana söylemesini istediğim halde gerek yok yenge hallederim derdi.
Bunları kıyas olsun diye yazmadım aslında. Ne kadar yorgun olduğunuzu anladığım için üzülüyorum. Kardeşiniz neden bu kadar sizi düşünmüyor. Ya da siz "ben yorgunum herseyini hazırladım sen gelir uyursun" diyecek kadar yakın mı değilsiniz?
 
Sizde olacakları biliyorsunuz yani, yine de kardeşinize tozkondurmuyorsunuz farkında değilsiniz belki de.
Diğer konularınızı da bildiğim için merak ediyorum. Nedir ailenizin sizi bu kadar yormasinin sebebi? Dinlenmek sizin de hakkınız ama yol gozluyorsunuz. Evlenince karısı bile bu kadar beklemeyecek belki de.
Kaynım birkaç yıl önce birkaç ay bende kalmıştı. O da gece geliyordu sabahta erken çıkıyordu ve ben çoğunu duymuyordum. Çünkü biliyordu ki küçük çocuğum var ve yorgun düşüyordum. Bazen acıkır kendi hazırlar yerdi. Üstelik bana söylemesini istediğim halde gerek yok yenge hallederim derdi.
Bunları kıyas olsun diye yazmadım aslında. Ne kadar yorgun olduğunuzu anladığım için üzülüyorum. Kardeşiniz neden bu kadar sizi düşünmüyor. Ya da siz "ben yorgunum herseyini hazırladım sen gelir uyursun" diyecek kadar yakın mı değilsiniz?
 
Sizde olacakları biliyorsunuz yani, yine de kardeşinize tozkondurmuyorsunuz farkında değilsiniz belki de.
Diğer konularınızı da bildiğim için merak ediyorum. Nedir ailenizin sizi bu kadar yormasinin sebebi? Dinlenmek sizin de hakkınız ama yol gozluyorsunuz. Evlenince karısı bile bu kadar beklemeyecek belki de.
Kaynım birkaç yıl önce birkaç ay bende kalmıştı. O da gece geliyordu sabahta erken çıkıyordu ve ben çoğunu duymuyordum. Çünkü biliyordu ki küçük çocuğum var ve yorgun düşüyordum. Bazen acıkır kendi hazırlar yerdi. Üstelik bana söylemesini istediğim halde gerek yok yenge hallederim derdi.
Bunları kıyas olsun diye yazmadım aslında. Ne kadar yorgun olduğunuzu anladığım için üzülüyorum. Kardeşiniz neden bu kadar sizi düşünmüyor. Ya da siz "ben yorgunum herseyini hazırladım sen gelir uyursun" diyecek kadar yakın mı değilsiniz?
 

Az önce beş karış suratla tripli tripli gitti evden kardeşim. Sabah kaldırmadın uyuyakaldın heralde dedi. Yok kırk kere kaldırdım da kalkmadın dedim. Zam alacaktın ne oldu o iş dedim. Ev tutabilmesi için şirket zam yapacaktı. Bilmem daha belli değil ocak gibi yapılacak sanırım dedi ama epey tripli. Akşam gelicen sanırım dedim. Evet inşallah dedi. Bu hafta bende belli :)

Ya bir yandan o senin kardeşin sende kalması sorun olmamalı diyorum, öte yandan eşim zerre istemiyor. Düzenim bozuluyor. Vicdanım ablalığım bir yanda, eş ve anne olarak sorumluklarım öte yanda. Ben yine arada kalıp huzursuz olan kişi oldum.
 

Bu kısmı çözsek ben yatıp uyusam bile eşim istemiyor uzun bir süre düzenli olarak bizde kalmasını. Çünkü evine dönme seçeneği var keyfi olarak bizde kalıyor diyor. O keyfinden taviz vermeyecek diye ben neden kendi evimde rahat etmeyeyim diyor.

Annem yıllarca kendi eşini çocuklarını ikinci plana atıp ailesine taptığı için böyle bir konuda bana destek olmaz. Aksine sen ne biçim ablasın birkaç ay idare edemedin kardeşini yazıklar olsun der. Babam da inkar edip kabul etmese de erkek evlat kayırır, özellikle erkek kardeşimi. Hani sesimi çıkarttığım an tüm aileyi karşıma almış olurum. Normalde eşim açık açık rahatsızlığını dile getirmezdi ama şimdi açıkça söylüyor istemediğini. Rahat edemiyorum diyor. Aynı şeyi kendi kardeşlerim için de düşünürüm ki onlar bmjle bir şey teklif etmez zaten diyor.

Annen ve kardeşin bakıma muhtaç olsa, yalnız kalsalar elbette bakacaksın ama şu anki durum gayet keyfi. 24 yaşında koca adam sabah erken kalkıp uzun yol gitmemek için bizde kalacak ben buna sinir oluyorum diyor.
 
Söyle düşün eşinle sorunlarını ailen bilse tepkileri ne olur. Idrak zaten hep geçimsizdi kocayla da geçinemedi çocuğunu da eğitemedi değil mi zaten imajın ailene. Şimdi de kardeşinin aymazlığı için eşinle sorun yaşasan arkanda duracak bi kardeşe ya da aileye sahip misin kesinlikle değil. O zaman kimseden yardım beklediğin yok üstüne de salça olmasın kimse. Kendini kesip ikiye bolmeyi beceremedikten sonra elden gelen bisey yok tarafını seçip devam edeceksin çatlak seslere kulak tıkayıp
 
Sizde olacakları biliyorsunuz yani, yine de kardeşinize tozkondurmuyorsunuz farkında değilsiniz belki de.
Diğer konularınızı da bildiğim için merak ediyorum. Nedir ailenizin sizi bu kadar yormasinin sebebi? Dinlenmek sizin de hakkınız ama yol gozluyorsunuz. Evlenince karısı bile bu kadar beklemeyecek belki de.
Karnım birkaç yıl önce birkaç ay bende kalmıştı. O da gece geliyordu sabahta erken çıkıyordu ve ben çoğunu duymuyordum. Çünkü biliyordu ki küçük çocuğum var ve yorgun düşüyordum. Bazen acıkır kendi hazırlar yerdi. Üstelik bana söylemesini istediğim halde gerek yok yenge hallederim derdi.
Bunları kıyas olsun diye yazmadım aslında. Ne kadar yorgun olduğunuzu anladığım için üzülüyorum. Kardeşiniz neden bu kadar sizi düşünmüyor. Ya da siz "ben yorgunum herseyini hazırladım sen gelir uyursun"
Size destek vermek isterdim ama eşiniz çok haklı. Emin olun onun kardeşi gelse sizde istemezdiniz ve çözüm bulmaya calisirdiniz.
Aslında eşiniz merhametli bu çok güzel, ama dediği gibi gerek yok. Şöyle düşünün zaten zor gorusuyorsunuz uzun saatler çalışıyor, ama karımla sarılıp uyuyamıyorum bile diyecek ve haklı.
Açıkça soyleyemeseniz bile üstü kapalı söyleseniz. Mesela siz birkaç ev bulun. Ama mümkünse size biraz uzun olsun:)
 
adam gıcık olmasın da ne yapsın.. tam yerine rast geldi manzara koyduk...
aileye, kardeşlere gelince sınır koymayan siz, eşinize yokuş yapıyorsunuz.
bu arada dinamik kelimesine çok takıldınız ama ben o yoruma bir açıdan hak verdim.
kadın zarif olacak gibi bir düsturla yola çıkmıyorum asla.
ben her iki taraf açısından bakıyorum
ilişki korunup kollanır, şefkatle sarılır. iyi bakılır ilişkiye hoyrat davranılmaz.
"ama o benim en yakınım ama o benim eşim ama ben 7-24 iyi olamam ki"
bunlar bahane..
her ilişki özen istiyor.
MuneMune hesabı doğrulanmış üye. de yazmış. o kadar haklı ki.
eşiniz rakibiniz değil, karşısında olmayın yanında olun.

anneliğinizi hiç sorgulamadık şimdiye kadar..
hatta övgüler de aldınız yorumlarda çokça.
açıkçası haddim değil.
zor bir şey yaşıyorsunuz.
belki kendinize dahi itiraf etmekten çekindiğiniz hisler taşıyorsunuz zaman zaman kim bilir..
hani diyorlar ya "ben bu hayatta en çok anne olmayı sevdim."
vallahi çocuklarımı çok seviyorum, o en terli zamanlarındaki ekşi kokularını içime çekmeyi, onların gözlerindeki heyecanı mutluluğu görmeyi hiçbir şeye değişmem.
ama ben bu hayatta en çok anne olmayı sevmedim.
anne olmak çok zor.sürekli içimde bir kelebek kanadı gibi, kuş kanadı gibi bir pırpır var.
onlar adına gerilen, heyecanlanan, kaygılanan...
sizin tanımınızla "zor çocuk" olan oğlunuzla bunun dozu da iyice artıyordur eminim.

madem olumlu bir sürece girdiniz ket vurmayın buna.
çocuğunuzun mutlu, huzurlu, dengeli olmasının yolu sizin sağlıklı bir kadın olmanızdan ve karı koca olarak sağlıklı iletişiminizden geçiyor.

elbette teoriyi pratiğe dökmek benim için de öyle her zaman çok kolay değil.
sizin de bunu bildiğinize eminim. yorum yapanlar olarak hayatlarımızı güllük gülistanlık sürdürmüyoruz elbette.
biz de çok tartışırız, bana hep "çok dirençlisin ben söylüyorum diye illa itiraz etmek zorunda değilsin" der eşim.
bana ayna tutuyorsunuz bazen bu anlamda.. empati yapabiliyorum :)
eşim de bana "ailenle o kadar neşelisin ki, bana ve çocuklara hep sertsin, kıskanıyorum" der..
ben de manipüle edilmekten hoşlanmadığımı, benden sürekli beklenti halinde olunmasının bana yük olduğunu beni gerdiğini söylerim mesela..

çalışmıyorsunuz ya mesela, eşiniz geldiğinde anahtarla mı giriyor?
ya da kapıyı siz açıyorsanız nasıl açıyorsunuz?
istifinizi bozuyor musunuz? nedense gözümde öyle bir manzara canlanıyor..
bunu kadın-erkek eşitliği meselesi olarak algılamayın, siz ve okuyanlar...
hiç alakası yok..
gün içinde konuşur musunuz? mesajlaşır mısınız?
bir fotoğraf karesi.. bir şey hoşunuza gitti, canınızı sıktı ya da şaşırdınız whatsappta kime atarsınız?
bir haberi ilk kiminle paylaşırsınız?
 

Yorumlarınızı seviyorum önce bunu belirteyim :) anneliğim sorgulanabilir ve eleştirilebilir. Kutsal olduğumu düşünmüyorum anne olduğum için. Anne olmayı da sevmedim ben, evladımı sevdim ve seviyorum. Kesinlikle benim derdim de sizin yazdığınız cümle. Manipüle edilmekten, vicdanımın sömürülmesinden, beklenti içerisinde olunmasından hiç hoşlanmıyorum ve dolayısıyla içimden bir panter çıkıyor.

Son paragrafınız ile ilgili yakın zamanda epey düşündüm aslında. Eşim benden tam olarak ne istiyor diye düşünürken bu konulara daldım. Komik bulduğum, beğendiğim herhangi bir şeyi ya en yakın arkadaşımla ya da kardeşimle paylaşıyorum. Niye bilmiyorum sanırım geçmiş zamanda eşimle arama giren mesafeden dolayı. Kapıyı ben açarım anahtarla girmez ama dediğine göre oldukça asık bir surat ve yorgun bir şekilde açıyormuşum. O da bundan rahatsızmış. Hatta bir keresinde "sen ne zaman kapıyı açıp bana sarıldın ki" dedi. Bu dediğine üzülsem de hak vermedim. Zira sarılmak, öpmek sadece içinden geliyorsa yapılmalıdır. Ve merdivene fırlayan bir çocuğu zaptetmeye çalışırken de aklıma gelmiyor sarılmak. He istesem yapılır mı, elbette yapılır.

Sorun şu ki bir süredir üzerimizdeki ölü toprağı gitti. Ancak eşim bu düzelme aşamasında "hadi artık sıra sende sen toparla evliliği" zihniyetinde ve bu üzerimde baskı oluşmasına sebep oluyor. O kendi adına elinden geleni yaptığını düşünüyor. Evet sırf oğlumuz okula gitsin ben de biraz rahat edeyim diye bazı günler aşırı çalışıyor. Öyle ki, 12 saati geçiyor mesai saati. Bu anlamda yeterince fedakarlık yapıyor. Bunun dışında kendine özel bir harcama yapmaz kazandığını eve getirir. Ancak anlayamadığı şu ki, ben de aynılarını yapıyorum. Sadece çalışmıyorum.

Onun istediği, sevgililik döneminde olan idrak. Sevgi dolu, ilgili vs. Şimdi de nasıl olduysa ikimiz arasındaki mevzu kardeşimin dahil olduğu bir soruna dönüştü.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…