Daha çok yenisiniz, bir ayda boşanacak kadar şey yaşamamışsınız. Kv en baştan ağırlığını koymak, varlığını hissettirmek için böyle yapıyor. Sende inatla direneceksin, evde sorun çıkmasın diye sana ağır gelecek hiç bir şeyi üstüne alma. Çünkü talepler daha da katlanarak gelir, şimdi tavrını belli edersen yıldırabilirsin. Deli deliyi görünce sopasını saklar misali.
Eşin evliliğin getirdiği sorumluluk, kv dolduruşları derken böyle davranmış olabilir. İş ciddiye binince vazgeçirmek için çabalayacak.
Öncelikle bir gözdağı vermelisin ki, ağzına geleni düşünmeden söylememeyi öğrensin. Madem sana "git aç davanı" diyecek kadar cesaretli, bunun karşılığı özür ve ailenin karşısında hesabını vermek olsun. Bir kaç gün git bakalım ailenin yanına, eşin aradığında nazını niyazını yap. Sen git dedin bende kalacak kadar onursuz değilimi öğret. Hatta baban "bir ayda kızımı boşamayı göze aldıysan bende çeker alırım" tavrı sergilesin.
Senin yerinde olsam kv ile de tatlı sert bir konuşma yaparım. "Beni neden sevemediğinizi, bu kadar yeniyken neden benimle savaş halinde olduğunuzu bilmiyorum. Ama ben size karşı en ufak bir art niyet beslemeden, mutlu bir yuva için evlendim. Sen oğlunu benimle ilgili doldurdukça sadece beni değil, oğlunu da yaşadığı yuvada mutsuz ediyorsun. Sen beni gerçekten kızın gibi görür ve davranırsan bende seni annemden ayırmam, her şey karşılıklıdır. Nasıl ki kendi evinin hanımı sensen, benim evimin hanımı da benim. Bırak bu tartışmalarla kafa yoracağımıza evliliğimize, evimize alışmaya çalışalım. Bir artık aileyiz, savaşmak yerine her görüşmemizde muhabbetimizi edelim, gülerek yiyelim içelim." gibi.
Baktın kimsenin umrunda değil, bu yapıcı tavrına rağmen değişen bir şey yok, boşanmak hayatın sonu değil. Değer görmediğin yerden çeker gidersin.