- 2 Temmuz 2013
- 15.807
- 18.335
- 248
Merhaba, ben 2 aya yakın zamandır evliyim. Ama bu kadarcık zamanda öyle bıktım ki! Ne iş ne kariyer, ne sorumluluk... Hiç bi şeyi düşünemez oldum! Eşim titizlik konusunda çok takıntılı (Daha önceki konumu okuyanlar bilirler). Bense hayatım boyunca elime toz bezi bile almadım! Yemek yapma konusunda hiç sorun yaşamadım, hevesim de var. Ama temizlik konusunda fiyaskoyum! Allah dağına göre taş verir derler ya, Allah'tan ki eşim bütün temizlik işlerini halletmeye çalışıyor ama ben de o bişeyler yaparken oturamıyorum tabii. Sürekli peşindeyim temizlikçi yamağı gibi :)
Akşamlarımızı temizlik dışında bir de tabii iftar gezmelerine harcıyoruz. Ben eşime kaş göz yapıyorum gidelim diye ama beyefendinin tuzu kuru tabi, geçen gün saat 12:00 oldu, kayınvalidem sağ olsun, hadi oğlum kalkın bak gözünden uyku akıyo kızımın dedi. Eşim mık mık yapa yapa 12:30'da kalktık. Ordan da dayımlara uğrayalım bi çay içelim diyo. (Dayısı da eşimle aynı kafada) Ben de patladım artık! ''Senin benim canıma kastın mı var! Sabah 7'de kalkıyorum ben işe gitmek için.'' dedim. (Daha önce bu konuyu güzellikle bi çok kez anlatmıştım.) Eşimin işi çok rahat, çalışma saati diye bi kavramı yok, ama ben 08:00 -18:00 çalışıyorum. Dolayısıyla o sabahları paşa paşa uykusunu alırken, bütün gece eşine uyum sağlamaya çalışan ben; ertesi sabah ya uyanamıyorum, ya da işe hortlak gibi gidiyorum! Evlendiğimizden beri hastalıklarım bitmedi, vücut dinlenemiyo ki, salak gibi dolaşıyorum bütün gün uykusuzluktan! Bu iki ayda taş düşürdüm, diş ağrılarım çok fazla oldu ve 2 kez kendimi yaktım. Dedim ki:''Bundan sonra ya benim hayatıma saygı gösterirsin, belli bi saatte yatar uyuruz, ya da ben yarından itibaren işi bırakıyorum! Evde oturup senin hayatına uyum sağlamaya çalışıyorum!
Aslında blöf yaptım tabii :) Üniversitede herkes barlarda eğlenirken ben konferanslarda, seminerlerde, kurslarda koşturuyodum! Yaz tatillerimde ya gönüllü staj yaptım, ya çalıştım. 3 yıldır da şu anki şirketimde çalışıyorum. Çalıştığım yer kurumsal bi şirket ama yöneticim çok zor biri. Çalışma arkadaşlarımsa ruh gibiler. Sabahları kimse kimseye günaydın demez. Kimse iş dışında bişey konuşmaz, çok stresli ve ciddi bi ortam var. Yine de imkanları çok iyi. Ve iş yerimdeki tek bayan olarak bu ciddiyet işime geliyor. 3 yıldır bi gün bile işe geç kalmamışken şu 1 ayda bugün 3. kez işe geç kaldım! (8'de işe başlıyoruz.) Sabah 8:20'de yöneticim aradı. Binbir özürle telefonu kapattım. Ağlaya ağlaya evden çıktım. Zaten çok ters bi ortam var, ben de boş yere millletin ağzına laf verdim!Az önce de eşim aradı. Dedi ki, bişey derlerse ayrıl işten. Zaten ne oruç bilirler, ne Ramazan bilirler, insan halinden anlamazlar. 20 dk geçti diye insan aranır mıymış, ayrıl ordan biraz dinlenirsin sen de, ister çalışmazsın ister başka yer bakarız her gün o Allah'sızların suratsızlıkları çekilmez falan dedi.
Şimdi ben ne yapayım? Maddi sıkıntımız yok ama çalışmayıp evde oturabilecek biri değilim. Hem benim hem memur maaşıyla onca zorluk çeken babamın emeklerini nasıl heba ederim? Kafam çok karışık. Biraz dinlenip kendi işimi açmak için hazırlık mı yapsam?(Henüz aklımda hiçbir fikir yok) Çalıştığım yerde devam mı etsem yoksa kendi işimin stresine hiç girmeyip daha hafif başka bi iş mi baksam? Bir de sizce yeni evli olmanın düzenine henüz alışamamışken bir düzen değişikliğine daha gitmek ne gibi sonuçlar doğurur?Akıl verin bana hanımlar?
o kadar çok temizlik yapmayı ev için kendinizi paralamayı bırakın. haftada 1 ya da 2 akşam dışarıya çıkın, o da haftasonu olsun. eşiniz kalkalım diyene kadar oturuyor musunuz? eşinize kaş göz yapın, baktınız anlamazlıktan geliyor açıkça herkesin içinde kusura bakmayın yarın iş var artık biz kalkalım diyin yani. bunda çekinilecek bir şey yok. evliliğe uyum sağlamak için iş bırakılır mı ?????
evlilik insanın hayatını KOLAYLAŞTIRMAK için var, zorlaştırmak için değil.