• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eşim beni aslaa anlamıyor

Ah Papatya Hanım ah... Her gün unutur, vallahi unutur. Var öyleleri. Hatta düzenli aralıklarla anahtar kaybeden de mevcut.
Dağınık, savruk insanlar var. Ben de çok toplu sayılmam. Ama başkasını rahatsız etmemeye çalışırım. Yapma deneni inadını yapmak gibi hareketlerim yok. Yapma ve hayırı cevap olarak kabul edeli çok oluyor yani. He he deyip geçiştirmem, yapma dediyse cidden istemiyordur ve tekrarlamam. Ha işime gelmiyorsa da ailemden biri değilse ilişkimi koparırım.
İşte konu sahibine bosanmayi da öneren oldu aslında onu da istemiyor. Bilmiyorum çözümü nedir bu durumun yapma deneni inadına biri yaparsa bende cildirirdim açıkçası . Evet gerçekten çözüm bulmak iki tarafın isteği ile olan birşey
 
Eşinizin uyandırmasından da ziyade ana problemi düşüncesizliği ve siz de bu konuda yakınmakta haklısınız. Bu durum boşanmak için yeterli değil mi bilemem öznel yargılar bunlar. Ama sizde uyku bozukluğu var gibi. Uyku alışkanlıkları edindiğiniz dönem yaşanan bir travmadan, başka psikolojik rahatsızlıklar ve genetik yatkınlığa kadar her ihtimal mümkün. Hatta ben bu durumu istemeden oğlunuza da kodladığınızı düşündüm, bebekler ve çocuklar her şeyi hissederler. Çift terapisi deneseniz? İlaveten Sizin bireysel terapi almanız da iyi olabilir
Evet çift terapisi düşünüyorum ben de son zamanlarda. Bakalım umarım çözüme kavuşur.
 
Faydası olduysa ne mutlu, umarım aşarsınız bunu birlikte.

Aslında burada konunuzda, çoğu kişi bir şekilde bunu anlatmaya çalışmış. :)
Sevgi vurgusunun geçmesi de bundan, "Sizde de var uyum gerektiren yerler" demişler de işte, siz eleştirel dile biraz kapalısınız sanırım, biraz hardcore yorumlar da var tabii ahshs. Yani, bunu da yadırgamıyorum, ben de o halin içindeyken kapalıydım. Çünkü insan eleştirilmeden önce anlaşıldığını görmeyi istiyor. :)
Kesinlikle. Anlaşıldığını hissettikten sonra eleştirel dil sert de olsa demek ki benim göremediğim bir şeyler var diyorsun
 
Mesela kişisel hijyen olayı benim kırmızı çizgim. Çok ciddiyim dişini fırçalamayan, uyarmama rağmen fırçalamayan adamla evli kalmam. Aşkından ölsem tolere edebileceğim bişey değil. Ama ne bileyim gece gürültü yapmış, çorabını yere atmış, anahtar almayıp kapıyı çalmış falan görmezden gelebileceğim şeyler. Ben de dağınığım mesela, üşengeç ve ağır hareket eden insanım, ev konusunda çok temiz titiz değilim. Bunlar da kocamı rahatsız ediyor ama görmezden gelebiliyor. Ama buram buram ter koksam onun kırmızı çizgisine basmış olurdum, o da benimle evli kalmazdı muhtemelen.

Yani tolere edilebilecek şeyler var, edilemeyecek şeyler var. Konu sahibi tolere edip edemeyeceğine karar vermeli ona göre aksiyon almalı sonuç olarak.

Simdi evli kalamam diyorsun ya.
Ben ilk tanıştıklari zamanlara gidiyorum
Illa ki belli eder ya, benim için evlenmiş olmak bile bir lütuf.
Dış fircalamayan adam düzenli dus almayada üşenir temiz giyinmeye de.
Konu sahibi kendini değiştirmek her zaman daha kolaydır. Birde bunun mesela fibromiyalji ile bağlantısı da var, tıbbi destek en azından sorgulama iyi gelebilir
Derin uyku ile vücutta bazı isleyisler olur uyuyamayanlar ise surec bozuldugu icin kısır döngüye girer.
Bir araştır derim benimki bir ornek- başka bir sürü sebebi olabilir
 
Faydası olduysa ne mutlu, umarım aşarsınız bunu birlikte.

Aslında burada konunuzda, çoğu kişi bir şekilde bunu anlatmaya çalışmış. :)
Sevgi vurgusunun geçmesi de bundan, "Sizde de var uyum gerektiren yerler" demişler de işte, siz eleştirel dile biraz kapalısınız sanırım, biraz hardcore yorumlar da var tabii ahshs. Yani, bunu da yadırgamıyorum, ben de o halin içindeyken kapalıydım. Çünkü insan eleştirilmeden önce anlaşıldığını görmeyi istiyor. :)
Tabiki insan önce anlaşılmak istiyor. Arkadaşınıza bir derdinizi anlattığınızda beklediğiniz ilk şey tavsiye ya da eleştiri değildir, önce dinlenilmeyi isterseniz, anlaşılmayı. O ihtiyaç giderildikten sonra, kafa bulanıklığı asildıktan sonra mantıklı bir şekilde konuşmaya açık olursunuz. Herhangi bir konuda eşinizle konustugunuzda sizi dinlemiyor, tamam deyip defalarca aynı şeyi yapmaya devam ediyorsa tukenirsiniz. Gelen yorumların çoğu ben kocama söyle davranırım ben böyle cocuk büyüttüm. Çoğu kişi egosunu tamire koşmuş buraya, konu sahibine bir el uzatayim diyen cok az.
 
O işte o kadar kolay değil bence. Kendimden örnek vereyim yine, dedim ya dağınığım ve bu eşimi rahatsız ediyor. Mutfak masasında saç tokam, salonun ortasında yüz kremim olabilir. Bunlar günlerce ya da ben tekrar kullanana kadar koyduğum yerde kalabilir. Adam rahatsız oluyor, e ben olmuyorum. Bunun tartışmasını demeyeyim de konuşmasını çok yaptık. Ben o tokanın orda olduğunu bile farketmiyorum ki çoğu zaman. Farketsem alıp yerine koyayım da yok vallahi görmüyorum öyle bir seçici körlük 😂 rahatsız oluyorsan her şeyin yeri belli al yerine koy kocacım diyorum. Yani ben böyle bir insanım, bu saatten sonra değişemem, değişemiyorum da. Böyle kabullenecek ya da dediğim gibi kırmızı çizgisiyse hadi eyvallah diyecek. Mutfak masasındaki toka yüzünden ayrılan ilk çift oluruz 😂😂😂
İşte ailenden biri Kudra. Bak ben de kardeşimi atamıyorum. :KK53: Yapma dediğimi inadına yapıyor, ama kardeş işte.
 
Benim eşimde çok gurultucudur.
Hele telefonda konuşurken sanki kavga ediyor sanırsınız.
Kapıdan girerken de haldir huldur girer .
Bebek varken bu durum daha sinir bozucu oluyor.
Çünkü kapidan bir hisimla geliyor dolablari sert sert açıyor felan.
Ben çok söyledim biraz biraz torpuledi.
Ama gene coskun bir tip.
Bir de aileden geliyor bu durum .
Kalabalık ailede yaşamış ve herkes kafasına göre takılmış.
Ben yurtta felan da kalmadım hiç.
Sessiz beş kişilik ailede büyüdüm.
Dediğim gibi söyleye söyleye tolere ettim ama yüzde 40 anca düzelme görmüştür.
O da benim başka huyunu tolere eder.
Siz de benim gibi biraz takintilisiniz orta yolu bulmanız gerekiyor.
İlla farklı huylar çıkıyor evlilikte.
Tıpa tıp aynı aileden gelen çocuklar bile farklı özellikler taşıyor.
 
Tabiki insan önce anlaşılmak istiyor. Arkadaşınıza bir derdinizi anlattığınızda beklediğiniz ilk şey tavsiye ya da eleştiri değildir, önce dinlenilmeyi isterseniz, anlaşılmayı. O ihtiyaç giderildikten sonra, kafa bulanıklığı asildıktan sonra mantıklı bir şekilde konuşmaya açık olursunuz. Herhangi bir konuda eşinizle konustugunuzda sizi dinlemiyor, tamam deyip defalarca aynı şeyi yapmaya devam ediyorsa tukenirsiniz. Gelen yorumların çoğu ben kocama söyle davranırım ben böyle cocuk büyüttüm. Çoğu kişi egosunu tamire koşmuş buraya, konu sahibine bir el uzatayim diyen cok az.

Kimse kimsenin arkadaşı değil ki burada, arkadaşça davranma yükümlülüğü de yok ki, bi de kimin nasıl arkadaşlık ettiğini de bilmiyoruz. Benim bazı arkadaşlarım beni eleştirerek girer mevzuya ve dahi annem bile yapar bunu. Bazıları "Anlıyorum" der... :) Çeşit çeşit.

Hatta çok sevdiğim iki dostum var, biri off nasıl eleştirir. "Kocanı iğdiş ediyorsun iğdiş a salak!" demişliği vardır. :)
Diğeri de pamuk gibi sarmalayarak anlatır, yeri gelir Hilal'e anlatır gibi anlatır. İkisi de bana lazım dostlar kaç yıllık.

Daha önceki üyeliğimde birkaç konu açtım ve dahi birinde linç yedim ve bu kadar insan benzer yerlerden eleştiri getiriyorsa, oraya bi bakayım dedim. Bazı konularda eleştiriye aşırı kapalı olduğumu fark edip oradan kendimi sorguladım. Kendimden emin olduğum yerde "Öff bu da saçmalamış bu yorumda" dedim geçtim.

Farklı farklıyız, herkes kucak açmayabilir, çünkü birinin "asla"sına da denk gelebilir. :)
Evet burada ego dolu yorumlar da yapılıyor ama ben daha az görüyorum size nazaran onları.
Sizin bakışınız.
 
Her gün uykudan uyandırılıp tekrar uykuya dalmaya çalıştığınızı, ama bunun saatlerinizi aldığını, hele lohusa bir kadınken bunu yaptığınızı hayal edebilir misiniz lütfen? Gerçekten gereksiz bir saptamada bulunmuşsunuz. Çocuk yapınca bir insan kocadan neden soğusun? Tam tersi ben daha da kenetlenme taraftarıyım çünkü çekirdek bir aile oluyorsun artık. Keşke iğnelemek yerine anlamaya çalışsanız biraz.
bebek de bir sorun yoksa ben bu lohusalığın abartıldığını düşünüyorum1 haftada toparlanıyorsun 1 ay da ağır iş yapmazsın kadın tutarsın olur biter haftada bir.ömrümde çocuk görmeyen yakından ben bile baktım.uykudan uyanıyormusunuz da bla bla.bebekliyken zaten uykular gider.premses sendromuna girmek istemişsiniz ama destek gelmemiş aileden :KK45:
 
Yaaa kapıdan haldir huldur girmek mi? 😄 Çok tatlısınız 😄 önerinizi dikkate alacağım bu arada 🌸
 
Her gün uykudan uyandırılıp tekrar uykuya dalmaya çalıştığınızı, ama bunun saatlerinizi aldığını, hele lohusa bir kadınken bunu yaptığınızı hayal edebilir misiniz lütfen? Gerçekten gereksiz bir saptamada bulunmuşsunuz. Çocuk yapınca bir insan kocadan neden soğusun? Tam tersi ben daha da kenetlenme taraftarıyım çünkü çekirdek bir aile oluyorsun artık. Keşke iğnelemek yerine anlamaya çalışsanız biraz.
bebek de bir sorun yoksa ben bu lohusalığın abartıldığını düşünüyorum1 haftada toparlanıyorsun 1 ay da ağır iş yapmazsın kadın tutarsın olur biter haftada bir.ömrümde çocuk görmeyen yakından ben bile baktım.uykudan uyanıyormusunuz da bla bla.bebekliyken zaten uykular gider.premses sendromuna girmek istemişsiniz ama destek gelmemiş aileden :KK45:
 
bebek de bir sorun yoksa ben bu lohusalığın abartıldığını düşünüyorum1 haftada toparlanıyorsun 1 ay da ağır iş yapmazsın kadın tutarsın olur biter haftada bir.ömrümde çocuk görmeyen yakından ben bile baktım.uykudan uyanıyormusunuz da bla bla.bebekliyken zaten uykular gider.premses sendromuna girmek istemişsiniz ama destek gelmemiş aileden :KK45:
Ben o dönemde her şey çok normal sanıyordum. Ama şu an düşünüyorum ki baya kötü zamanlar geçirmiştim. Herkeste değişiyormuş. çocuğunu kabullenemeyen bile oluyor Allah korusun.
 
Ben o dönemde her şey çok normal sanıyordum. Ama şu an düşünüyorum ki baya kötü zamanlar geçirmiştim. Herkeste değişiyormuş. çocuğunu kabullenemeyen bile oluyor Allah korusun.
1000 insan da 1 kişi belki çocuğunu kabullenemeyen.hamilelik de riskli değilse o kadar zor geçmez.bir hastalık vs yoksa.kadınlar olarak hayatımız boyunca değer görmeliyiz.sadece hamilelik de görmedğimiz ilginin acısını çıkarmaya çalışmamalıyız.
 
Mesela kişisel hijyen olayı benim kırmızı çizgim. Çok ciddiyim dişini fırçalamayan, uyarmama rağmen fırçalamayan adamla evli kalmam. Aşkından ölsem tolere edebileceğim bişey değil. Ama ne bileyim gece gürültü yapmış, çorabını yere atmış, anahtar almayıp kapıyı çalmış falan görmezden gelebileceğim şeyler. Ben de dağınığım mesela, üşengeç ve ağır hareket eden insanım, ev konusunda çok temiz titiz değilim. Bunlar da kocamı rahatsız ediyor ama görmezden gelebiliyor. Ama buram buram ter koksam onun kırmızı çizgisine basmış olurdum, o da benimle evli kalmazdı muhtemelen.

Yani tolere edilebilecek şeyler var, edilemeyecek şeyler var. Konu sahibi tolere edip edemeyeceğine karar vermeli ona göre aksiyon almalı sonuç olarak.
Valla ben de öyle derdim. Eşim şöyle olsa anında biter böyle olsa keserim falan. Olayın içinde olunca kolay olmuyor. Benim de kırmızı çizgim hijyen olayı. Ama gel gör ki çözüm bulmak istiyorsun
 
1000 insan da 1 kişi belki çocuğunu kabullenemeyen.hamilelik de riskli değilse o kadar zor geçmez.bir hastalık vs yoksa.kadınlar olarak hayatımız boyunca değer görmeliyiz.sadece hamilelik de görmedğimiz ilginin acısını çıkarmaya çalışmamalıyız.
Benimki erken doğum ve hastanede yattı 10 gün. Çok zordu benim için .
 
Benim eşimde aynıydı gürültü patırtı. Ama sonradan alıştı tabi daha dikkat ediyor ben uyurken. Bu yapı meselesi bence bazıları böyle. Defalarca uyarmanıza rağmen aynı devam etmesi hoş değil ama sizde çok takıntı haline getirmişsiniz gibi duruyor.
 
Back