• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eşim anne olmamı istemiyor...

Merhaba,
Otuz dört yaşında ilk evliliğimi yaptım ve evliliğim boyunca eşim çocuk istemedi. Normal yollarla çocuğu olması mümkün değildi, beş senenin sonunda da; bana ayak bağı olduğunu, anneliğin hakkım olduğunu iddia ederek benden boşanmak istedi ve boşandık. Ondan iki sene sonra başka biri ile tanıştım ve sekiz ay aynı evde yaşadıktan sonra, evlendim geçen sene. Anne olmayı çok istedim. Hayatımın her evresinde istedim. Hiçbir zorluk beni korkutmadı, hep pozitif düşündüm. İkinci evliliğimin öncesinde, eşimle bekarken de bu konuyu konuştuk. Bunu kendi de istedi. Birlikte hayaller kurduk. İsim bile bulduk, yani buna çok inandım. İkinci eşimle yaşlarımız yakın, ilk eşim benden on üç yaş büyüktü. Şimdiki eşimin bir oğlu var annesi ile yaşıyor. Bağları kopuk biraz, çocuk annesine çok düşkünmüş onlar evlilerken.
Şimdi on yedi yaşında ve ergenlik sorunları başlamış sanırım bir süredir. Annesi çocuğunun her şeyine yetişemiyor anladığım kadarıyla. (Maddi olarak her şeyini yaptığına eminim, babası olarak eşim de destek oluyor zaten.) Eşime geçen aylarda mesaj attı. "Ben artık başa çıkamıyorum, okulu bırakacakmış vs. Sen konuş oğlunla" demiş. Oğlunu bize davet etti, konuştular ikna etti okula devam etmesi için. İki hafta sonra eski eşi yine mesaj atmış. "Okula gitmiyor, ben artık ne yapacağımı şaşırdım" falan diye. Yine aradı oğlunu ama çocuk bu kez annesinin şikayet ettiğini bildiği için açmıyor telefonu. Babasını görmek istemiyor. Anneye de ters davranıyor. Çok garip hayalleri var ama bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir eylemi yok şu an. Annesi de babası da çaresiz. Terapi de aldırdılar, yine aynı.
Bu olaylar kontrolden çıktı ve eşim kendini baba olamamakla suçlayıp, çocuğun hayat boyu problemlerinin devam ettiğinden bahsederek, baba olmak istemediğini söyledi bana.
Dünya başıma yıkıldı.
Yine aynı yerden vurdu hayat beni.
Bu çocuk konusu dışında, aramızda başka hiçbir sorun yok. Ama ben gerçekten anne olmayı çok istedim. Kendimi yine aynı yol ayrımında buldum.
Şimdi kırk bir yaşındayım. Bu sebepten eşimden ayrılmak aklıma gelmedi. Haklıdır muhakkak bu kaygılarında da ama ben de anne olmak istiyorum, ben de bu duygumda haklıyım kendimce. Hem beni buna o kadar inandırdı ki, o nedenle yıkıldım. Yani tavrım netti. Ben bunu istiyordum, o da istiyordu. Sonra dengeler bozuldu.
Şimdi ne yapmam lazım benim?
Boşanmayı da aklıma getirdim, diyelim boşandım.
Sonra?
Bu yaştan sonra; sevdiğim adamı unutması, tekrar biri ile tanışması, inanması, güvenmesi... Diyelim bunca imkansızlığı başardım ve yıllar geçti. Zaten artık istesem de anne olamam, ki şimdi bile riskli bir yaştayım.
Bu duygu ile nasıl yaşarım? Soruna o kadar kafayı taktım ki, bir çözümü varsa da göremiyorum.
Lütfen bir yol bulalım bana da. Anne olmadan da aile olur muyuz? Hep böyle mi yaşarız? Ben bu içgüdüden bir gün kurtulur muyum, ileride kendimi ya da eşimi suçlar mıyım? Her şey belirsiz.
Dediğim gibi, bunun dışında herhangi bir sorun yok, bir saygısızlığı, kabalığı veya aşırılığı yok. Gerçekten seviyorum onu ve sevildiğimi hissediyorum.
Baba olmak istememesini anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Eski kaygıları, yaşanmışlıkları, evladı. Bunlar bizim hayatımıza yön veriyor ve bu kanıma dokunuyor.
Beni buna inandırdığı ve şimdi vazgeçtiği için vicdanı rahat değil ama kesin olarak çocuk istemiyor. Gerekçelerinde de kendince haklı.
Ben şimdi ne yapmalıyım sizce?
Haftalardır üzüntüden kendi kendimi yedim bitirdim.
Mucizeler bir gün gerçek olur mu?
Eşimin düşüncesi değişir mi bilmiyorum ama, benim duygularım değişir mi?
En büyük arzum anne olmak olsa ve eşim bana başta tamam deyip, benimle hayal kurup beni heveslendirip sonra yarı yolda bırakırsa, tekrar evlenmek ve anne olabilmek için değil, beni kandırdığı için ayrılırdım
 
Merhaba,
Otuz dört yaşında ilk evliliğimi yaptım ve evliliğim boyunca eşim çocuk istemedi. Normal yollarla çocuğu olması mümkün değildi, beş senenin sonunda da; bana ayak bağı olduğunu, anneliğin hakkım olduğunu iddia ederek benden boşanmak istedi ve boşandık. Ondan iki sene sonra başka biri ile tanıştım ve sekiz ay aynı evde yaşadıktan sonra, evlendim geçen sene. Anne olmayı çok istedim. Hayatımın her evresinde istedim. Hiçbir zorluk beni korkutmadı, hep pozitif düşündüm. İkinci evliliğimin öncesinde, eşimle bekarken de bu konuyu konuştuk. Bunu kendi de istedi. Birlikte hayaller kurduk. İsim bile bulduk, yani buna çok inandım. İkinci eşimle yaşlarımız yakın, ilk eşim benden on üç yaş büyüktü. Şimdiki eşimin bir oğlu var annesi ile yaşıyor. Bağları kopuk biraz, çocuk annesine çok düşkünmüş onlar evlilerken.
Şimdi on yedi yaşında ve ergenlik sorunları başlamış sanırım bir süredir. Annesi çocuğunun her şeyine yetişemiyor anladığım kadarıyla. (Maddi olarak her şeyini yaptığına eminim, babası olarak eşim de destek oluyor zaten.) Eşime geçen aylarda mesaj attı. "Ben artık başa çıkamıyorum, okulu bırakacakmış vs. Sen konuş oğlunla" demiş. Oğlunu bize davet etti, konuştular ikna etti okula devam etmesi için. İki hafta sonra eski eşi yine mesaj atmış. "Okula gitmiyor, ben artık ne yapacağımı şaşırdım" falan diye. Yine aradı oğlunu ama çocuk bu kez annesinin şikayet ettiğini bildiği için açmıyor telefonu. Babasını görmek istemiyor. Anneye de ters davranıyor. Çok garip hayalleri var ama bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir eylemi yok şu an. Annesi de babası da çaresiz. Terapi de aldırdılar, yine aynı.
Bu olaylar kontrolden çıktı ve eşim kendini baba olamamakla suçlayıp, çocuğun hayat boyu problemlerinin devam ettiğinden bahsederek, baba olmak istemediğini söyledi bana.
Dünya başıma yıkıldı.
Yine aynı yerden vurdu hayat beni.
Bu çocuk konusu dışında, aramızda başka hiçbir sorun yok. Ama ben gerçekten anne olmayı çok istedim. Kendimi yine aynı yol ayrımında buldum.
Şimdi kırk bir yaşındayım. Bu sebepten eşimden ayrılmak aklıma gelmedi. Haklıdır muhakkak bu kaygılarında da ama ben de anne olmak istiyorum, ben de bu duygumda haklıyım kendimce. Hem beni buna o kadar inandırdı ki, o nedenle yıkıldım. Yani tavrım netti. Ben bunu istiyordum, o da istiyordu. Sonra dengeler bozuldu.
Şimdi ne yapmam lazım benim?
Boşanmayı da aklıma getirdim, diyelim boşandım.
Sonra?
Bu yaştan sonra; sevdiğim adamı unutması, tekrar biri ile tanışması, inanması, güvenmesi... Diyelim bunca imkansızlığı başardım ve yıllar geçti. Zaten artık istesem de anne olamam, ki şimdi bile riskli bir yaştayım.
Bu duygu ile nasıl yaşarım? Soruna o kadar kafayı taktım ki, bir çözümü varsa da göremiyorum.
Lütfen bir yol bulalım bana da. Anne olmadan da aile olur muyuz? Hep böyle mi yaşarız? Ben bu içgüdüden bir gün kurtulur muyum, ileride kendimi ya da eşimi suçlar mıyım? Her şey belirsiz.
Dediğim gibi, bunun dışında herhangi bir sorun yok, bir saygısızlığı, kabalığı veya aşırılığı yok. Gerçekten seviyorum onu ve sevildiğimi hissediyorum.
Baba olmak istememesini anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Eski kaygıları, yaşanmışlıkları, evladı. Bunlar bizim hayatımıza yön veriyor ve bu kanıma dokunuyor.
Beni buna inandırdığı ve şimdi vazgeçtiği için vicdanı rahat değil ama kesin olarak çocuk istemiyor. Gerekçelerinde de kendince haklı.
Ben şimdi ne yapmalıyım sizce?
Haftalardır üzüntüden kendi kendimi yedim bitirdim.
Mucizeler bir gün gerçek olur mu?
Eşimin düşüncesi değişir mi bilmiyorum ama, benim duygularım değişir mi?
Evlilik ve anne olmak ayrı şeyler, nedense bizim toplumda kadınlar evliliği çocuk sahibi olmak için yapıyorlar, öncelik evlilik çocuk olsa da olur olmasa da , ayrıca çocuk gerçekten ağır ve zor bir sorumluluk yani herkes anne olmak zorunda değil, benimde annelikle ilgili yolunda gitmedi biseyler ama bu yüzden boşanmayı düşünmedim nasipse olur değilse olmaz bunun için kendimi harap edemem ha eş beğenmez yolunu ayırır o başka, fakat sizin eşiniz de istemiyorken neden kendinizi bu kadar yıpratıyorsunuz önemli olan evlilik eşle iletişim ve huzur , yeniden aynı imtihanları kendinize yaşatmayın belki de sizin için Bu hayırlı, anne olmak kutsal bişey değil...
 
Bunun mümkün olduğunu bu site sayesinde öğrendim. Bu konu bir süredir aklımda ama bundan söz etsem, bu kez de eşim şunları düşünür.
Benden bi şekilde ayrılacak, ilerde birini bulacak ve ondan çocuk yapacak. O zaman bana inancını yitirir ve evliliği sürdürmek zorlaşır.
Zihnine bu fikri sokmam istemem.
Lütfen bana kızmayın, hâlâ mı eşini düşünüyorsun diye, ikimizi birlikte düşünüyorum.
Eşiniz sizi kandırmış resmen, siz hala kendi yumurtalarınızı bile dondurmanın, eşinizde yaratacağı hissiyatı düşünüyorsunuz.

Sizin anne olma isteğinizi eşiniz bu kadar düşünmüyorken, yumurtalarınızı eşiniz üzülmesin diye dondurmamak iyi cesaret valla.
 
Bunun mümkün olduğunu bu site sayesinde öğrendim. Bu konu bir süredir aklımda ama bundan söz etsem, bu kez de eşim şunları düşünür.
Benden bi şekilde ayrılacak, ilerde birini bulacak ve ondan çocuk yapacak. O zaman bana inancını yitirir ve evliliği sürdürmek zorlaşır.
Zihnine bu fikri sokmam istemem.
Lütfen bana kızmayın, hâlâ mı eşini düşünüyorsun diye, ikimizi birlikte düşünüyorum.
Hanımefendi sizin kafanız çok karışık. Anne olmak mı istiyorsunuz eşinizle evli kalmak mı? Eşinizi seviyorsanız illa bir çocuk sahibi olmanız gerekmiyor. Ama çocuk isteğiniz ağır basıyor ise bir şekilde eşinizi ikna etmeniz gerekiyor.
Eşiniz yumurta dondurmanıza bile bu kadar art niyetle yaklaşacak biri ise zaten çokta beraber olunası biri değil. Kadınların 35 yaşından sonra yumurta sayıları azalıyor ve kalitesizleşiyor. Belki istesenizde hamile kalamayacaksınız. Günümüzde sağlıksız beslenme, büyük şehirlerde yaşamanın verdiği stres… doğurganlığı azalttı.
Bu nasıl evlilik sizin isteklerinizin önemi yokken kocanızın hislerinin önemi var.
Ben her ihtimale karşı yumurtalarımı dondurmak istiyorum dersiniz. En azından buna saygı duysun.
 
Eşinizin yaptığı büyük haksızlık. Ama belli ki şu anda bunu anlayabilecek bir halde değil.
Ama bu kadar sevdiğinize kolladığınıza göre, pek çok düzgün tarafı da olan bir insan.
Eminim, bir gün aklı başına gelecek, pişman olacak size yaşattıklarından.

Naçizane tavsiyem, derhal yumurtalarınızı dondurun.

İş arkadaşımız, 43 yaşında, bu sayede ilk çocuğunu kucağına aldı.
Yeğenim, bekârken bizim baskımızla dondurduğu yumurtalarla, 39 yaşındaki evliliğinde 41 yaşında anne oldu.
Burada da 40 ve üstü yaşlarda anne olan üyeler var.
Yaş artık o kadar mesele değil.
Ama yumurta kalitesi çok önemli.
Gerçekten üzüldüm. Umarım gelecekte, buradan bize güzel haberler vereceğiniz günler görürsünüz. :KK200:
 
Hayat sizin.Ama biseyi lütfen unutmayın.Bugun eşiniz size çocuk yapalım der, çocuğunuz olur.Aile ortaminda hayylerinizde ki gibi büyütürken bi anda hersey degisebilir.Malesef hayatta hersey insanlar için.Siz o istediğiniz çocuğu yalnız büyütmek zorunda kalabilirsiniz.O zaman aile ortami bozuldu diye istemeyecekmisiniz evladinizı? 43 yaşında aldatma sebebiyle boşandım.7 yaşında kizim var.Birlikte yeni bir hayat kurduk.Konularima bakarsaniz hikayem uzun ve yorucu.Ama ne olursa olsun geçmişe dönme şansım olsa yine anne olmak, babasi ayni olsa da kızımın annesi olmak isterdim.Kimsenin sizden annelik hakkinizi almasina izin vermeyin.Hicbir erkek bundan vazgeçmenize değmez.(Kimse linclemek icin bosuna yazmasin.Ben böyle düşünüyorum.)Sizi gercekten seven adam sizin hayallerinizde yaninizda olur.
 
Ben size sonuna kadar hak verdim.
En başta konuşup sonradan yan çizmek bencillikten başka birsey değil.

Sizin konunuz için söylenen “Her kadın anne olmak zorunda değil” sözüne katılmıyorum. Maddi durumunuz yoktur , bakamayacaksınızdır o zaman evet fakat su konumda değil.

Ortalık sakinleşince eşinizle tekrar bu konuyu konuşun. Eğer hala istemediğini söylerse anne olamadığınız için değil , sizi yarı yolda bırakıp kandırdığı için ayrılın .
 
Çok istediğiniz bir şey bazen sınavınız olabilir.

Bu sebepten oturun bir güzel verilmiş sözleri ayyuka çıkarın..

Baktınız hala istemiyor, boşanıyor musunuz? Kıbrıs'a bu adamlara ihtiyaç duymadan çocuğunuz için mi tedavi alıyorsunuz? Orasını o zaman düşünürsünüz. Her zaman bir yol vardır..
 
Korunmayı ona söylemeden bırakın o sizin fikrinizi hayalinizi önemsemiyor sizde onunkini önemsemeyin ! Dicem ama konu çocuk olunca demeden bi düşünüyor insan umarım en iyisi olur hakkınızda zor bir durum
 
Esiniz oglu ile ilgili problemlerden stresli bir donemden gectigini dusunuyorum.Bu yuzden bir daha yapamayacagini dusunuyordur. Ama anladigim kadariyla bu konu disinda cok iyi anlasan bir ciftsiniz.Daha once bu konudada anlasmissiniz zaten suan gecici bir surec oldugunu dusundum ben. Temrar duzgunce konusmanizi oneririm. Yani diyebilirsiniz " Stresli oldugunu biliyorum. Ama oglunla vakit geciremedin onun yaninda degildin ne kadar olsada baba -og iliskisi olmuyor ayrilan ciftlerde. bu yuzden o travma yasadi ama bizim bir bebegmz olursa ben senin yanndaym ona mukemmel bir baba olacagini biliyorum. Oglun icinde ugrasiyorsun elinden geleni yapiyorsun ama ayrilik durumunda en oluru boyle.Benimde ne kadar cok anne olmayi istedgmi biliyorsun bu ikimizinde hakki .Bize ait bir parca olsun istiyorum" diyebilirsiniz.
ilk evlendgnzden beri ugrastinizmi bebek icin gecen sene evlendm demissnz ya yoksa biraz evliligi otutrmak mi istediniz belki bu bir size isarettir birde bu acıdan dusunun .
Anne olmayi cok isteyen birisiniz simdi vazgecerseniz ilerde pisman olacaginizi dusunuyorum. Cunku bu cok guclu bir istek bastirilamaz bir kere geldikten sonra. Ve isteyen herkesin hakkı... Nasip meselesi bir yana tabi ama hakkınız..
 
Her yazılanı okudum ve hepinize içtenlikle teşekkür ediyorum öncelikle.
Bu süreçte boşanmayı çözüm olarak görmüyorum çünkü günümüz koşullarında tek başıma bir çocuğun sorumluluğunu alamam, evlat edinmek için gerekli şartları sağlayamam. Zaten bekar bir anne olmayı hiç hayal etmedim.
Aile ortamında büyüyecek bir çocuk düşledim hep ve hâlâ aynı fikirdeyim.
Evlenmek için başka bir çok sebebim vardı. Bir insanı, baba olmaktan vazgeçtiği için suçlamak ve bu gerekçe ile boşanmak şu şartlarda bana çok adil gelmiyor.
Boşanmak daha büyük bir yıkım olur. Anne olamadığım gibi, sevdiğim insanı da kaybederim ve toparlanmam çok zaman alır.
Belki biraz zamana bırakmak en iyisi. Eşimi anlamaya çalışıyorum. Şimdi oğlunun sorunları bu kadar meydandayken, benim çocuk diye diretmem, aramızdaki bağı koparır. Bu bağı oluşturan sadece anne baba olmak isteği olamaz.
Belki benim de zaman içinde duygularım değişir, belki eşimin değişir bilmiyorum.
Fakat farklı bakış açıları edinmek iyi geldi.
İçimdeki ağlama isteği bir nebze olsun dindi.
Gerçekten herkese çok teşekkür ediyorum.

Bu konuda size katilmiyorum. Bir insani baba olmak istemedigi icin elbette suclayamayiz, ama evlenirken cocuk sahibi olmak isteyen esimiz evlendikten sonra vazgectim diye gelirse bizi kandiriyordur ve sucludur.

Ben cocuk sahibi olmayi dusunmuyorum. Esimin de baba olmak istemedigine emin olarak evlendim. 3.5 senelik evliyim, esim bugun ben baba olmak istiyorum vazgectim diye gelirse benim evliligim biter. Ne onun baba olma istegine engel olurum ne de kendime istemedigim bir cocugu dunyaya getirerek haksizlik ederim. Herkes kendi yoluna bakar. Aslinda sizdeki durum da su an aynen boyle. Siz, evli olma statunuzu kaybetmemek icin esinizin bencilligi karsisinda kendi isteginizi hice sayip, kendinize haksizlik ediyorsunuz.
 
Boşanmak için evet yeterli bir sebep de, evliliğin tek amacı bu değil ki.
O nedenle bu kadar uzun uzadıya yazdım.
O zaman ilk kocanızdan neden boşandınız ki? Burada ortadaki sorunda çocuk değil zaten. Eşinizin sizi hayallerinizi, beklentilerinizi umursamaması. Size baştan dürüst olsa bu adamla değil evlenmek aynı evde bile yaşamazdınız nüyük ihtimalle ama adam resmen köprüyü geçene kadar sizi oyalamış ve kandırmış. Şimdi de geri dönüşün olmadığını düşündüğü için sizin hayatınuzla ilgili size sormadan böyle rahat tek başına karar verebiliyor.
 
Merhaba,
Otuz dört yaşında ilk evliliğimi yaptım ve evliliğim boyunca eşim çocuk istemedi. Normal yollarla çocuğu olması mümkün değildi, beş senenin sonunda da; bana ayak bağı olduğunu, anneliğin hakkım olduğunu iddia ederek benden boşanmak istedi ve boşandık. Ondan iki sene sonra başka biri ile tanıştım ve sekiz ay aynı evde yaşadıktan sonra, evlendim geçen sene. Anne olmayı çok istedim. Hayatımın her evresinde istedim. Hiçbir zorluk beni korkutmadı, hep pozitif düşündüm. İkinci evliliğimin öncesinde, eşimle bekarken de bu konuyu konuştuk. Bunu kendi de istedi. Birlikte hayaller kurduk. İsim bile bulduk, yani buna çok inandım. İkinci eşimle yaşlarımız yakın, ilk eşim benden on üç yaş büyüktü. Şimdiki eşimin bir oğlu var annesi ile yaşıyor. Bağları kopuk biraz, çocuk annesine çok düşkünmüş onlar evlilerken.
Şimdi on yedi yaşında ve ergenlik sorunları başlamış sanırım bir süredir. Annesi çocuğunun her şeyine yetişemiyor anladığım kadarıyla. (Maddi olarak her şeyini yaptığına eminim, babası olarak eşim de destek oluyor zaten.) Eşime geçen aylarda mesaj attı. "Ben artık başa çıkamıyorum, okulu bırakacakmış vs. Sen konuş oğlunla" demiş. Oğlunu bize davet etti, konuştular ikna etti okula devam etmesi için. İki hafta sonra eski eşi yine mesaj atmış. "Okula gitmiyor, ben artık ne yapacağımı şaşırdım" falan diye. Yine aradı oğlunu ama çocuk bu kez annesinin şikayet ettiğini bildiği için açmıyor telefonu. Babasını görmek istemiyor. Anneye de ters davranıyor. Çok garip hayalleri var ama bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir eylemi yok şu an. Annesi de babası da çaresiz. Terapi de aldırdılar, yine aynı.
Bu olaylar kontrolden çıktı ve eşim kendini baba olamamakla suçlayıp, çocuğun hayat boyu problemlerinin devam ettiğinden bahsederek, baba olmak istemediğini söyledi bana.
Dünya başıma yıkıldı.
Yine aynı yerden vurdu hayat beni.
Bu çocuk konusu dışında, aramızda başka hiçbir sorun yok. Ama ben gerçekten anne olmayı çok istedim. Kendimi yine aynı yol ayrımında buldum.
Şimdi kırk bir yaşındayım. Bu sebepten eşimden ayrılmak aklıma gelmedi. Haklıdır muhakkak bu kaygılarında da ama ben de anne olmak istiyorum, ben de bu duygumda haklıyım kendimce. Hem beni buna o kadar inandırdı ki, o nedenle yıkıldım. Yani tavrım netti. Ben bunu istiyordum, o da istiyordu. Sonra dengeler bozuldu.
Şimdi ne yapmam lazım benim?
Boşanmayı da aklıma getirdim, diyelim boşandım.
Sonra?
Bu yaştan sonra; sevdiğim adamı unutması, tekrar biri ile tanışması, inanması, güvenmesi... Diyelim bunca imkansızlığı başardım ve yıllar geçti. Zaten artık istesem de anne olamam, ki şimdi bile riskli bir yaştayım.
Bu duygu ile nasıl yaşarım? Soruna o kadar kafayı taktım ki, bir çözümü varsa da göremiyorum.
Lütfen bir yol bulalım bana da. Anne olmadan da aile olur muyuz? Hep böyle mi yaşarız? Ben bu içgüdüden bir gün kurtulur muyum, ileride kendimi ya da eşimi suçlar mıyım? Her şey belirsiz.
Bence bu sizin yasamak, nefes almak kadar dogal hakkiniz. Biz fitraten dogustan anneyiz, anne olsakta olmasakta bu bizim icimizde var. Ama... kocanizla bunu bastan konusmussunuz, 20 li yaslarda olsaniz takmayin derdim, biyolojik yasiniz gelmis ve bence oturup saglam bir konusma yapmalisiniz...

Cunku bu sizin hakkiniz. Anne olmakta hakkiniz, olmak istrmemekte hakkiniz. Ben cok genc anne olmak istiyordum, esimlede 6 sene once 18 yasindayken tanistim, 3. Yilimiza giriyoruz birde kizim var 16 aylik. Biz bile isteye erken anne baba olalim, cocugumuzu anlayalim istedik. Ayni zamanlarda ablam evlendi, 35 yasinda anne oldu. Pespese dogum yaptik.

Tahammul seviyelerini goz ardi etmemek lazim. Ben asiri sabirliyken ablamin tahammulu yok cocugu asiri yaramaz. Yasimdan kaynakli diyor. Ama pisman degil, hatta o bir tane daha istiyor esiyle. 2 cocuk ideal diye.

Bu sizin bence hakkiniz. Yas, biyolojik unsurlar vs hicbirini aldirmayin, 10 sene sonra keske yapsaydim cocuk diyeceksiniz. Bu isteginizle de anne olunca, mukemmel bir anne olacaginizda simdiden belli. Erkekler ikna olmakta daha hizlilar. Su an diger ogluyla ilgili problemleri dindiginde bu konuyu acip salim kafayla konusun diye tavsiye ederim. Yasim sizden cok kucuk ama sadece hislerimi soylemek istedim. Dileginiz olur insallah, mutlu kalin ❤️
 
Boşanmak için evet yeterli bir sebep de, evliliğin tek amacı bu değil ki.
O nedenle bu kadar uzun uzadıya yazdım.

Yapmayın allah aşkına siz ve evliliğin tek amacı çocuk değil diye düşünenlerin kafası bir değil ki. Onlar net sorgulamayan ve mitlu insanlar.

5 yıla ergenlik biticek o çocuk babasıyla harika bir ilişki oluşturacak belki de. Gördükçe neler hissedeceksiniz ?

Eşiniz kasıtlı yapiyor zorluğu da öne sürüyor eminim buna. Çünkü dalda elma yetişmediğini bir insanin büyürken elbet zorluğu olduğunu biliyor.

Lutfen eğer çocuk istiyorsanız vazgeçmeyin. Elinizden geleni yapın. Sonrası nasip zaten
 
Her yazılanı okudum ve hepinize içtenlikle teşekkür ediyorum öncelikle.
Bu süreçte boşanmayı çözüm olarak görmüyorum çünkü günümüz koşullarında tek başıma bir çocuğun sorumluluğunu alamam, evlat edinmek için gerekli şartları sağlayamam. Zaten bekar bir anne olmayı hiç hayal etmedim.
Aile ortamında büyüyecek bir çocuk düşledim hep ve hâlâ aynı fikirdeyim.
Evlenmek için başka bir çok sebebim vardı. Bir insanı, baba olmaktan vazgeçtiği için suçlamak ve bu gerekçe ile boşanmak şu şartlarda bana çok adil gelmiyor.
Boşanmak daha büyük bir yıkım olur. Anne olamadığım gibi, sevdiğim insanı da kaybederim ve toparlanmam çok zaman alır.
Belki biraz zamana bırakmak en iyisi. Eşimi anlamaya çalışıyorum. Şimdi oğlunun sorunları bu kadar meydandayken, benim çocuk diye diretmem, aramızdaki bağı koparır. Bu bağı oluşturan sadece anne baba olmak isteği olamaz.
Belki benim de zaman içinde duygularım değişir, belki eşimin değişir bilmiyorum.
Fakat farklı bakış açıları edinmek iyi geldi.
İçimdeki ağlama isteği bir nebze olsun dindi.
Gerçekten herkese çok teşekkür ediyorum.
Siz ilk mesajda anne olmak için deliren izlenimi verdiniz. Kesinlikle ne istediğinizi bilmiyorsunuz. Kendinizce olumlamalar yapıyorsunuz.

Anlık duygu yoğunluğu ile konu açıp sonra gelen cevaplarla aaaa böyle olur mu şöyle olurmu diye bizi sanki yazdığımızı hayat görüşümüz buymuş gibi bir kalıba sokuyorsunuz.

Bence çocuk olmasa da olurdu ömür boyu eşimle mutlu mesut yaşardım. Ama siz olamam izlenimi verdiğiniz için yorumu başka türlü yapiyorum misal.
 
Bunun mümkün olduğunu bu site sayesinde öğrendim. Bu konu bir süredir aklımda ama bundan söz etsem, bu kez de eşim şunları düşünür.
Benden bi şekilde ayrılacak, ilerde birini bulacak ve ondan çocuk yapacak. O zaman bana inancını yitirir ve evliliği sürdürmek zorlaşır.
Zihnine bu fikri sokmam istemem.
Lütfen bana kızmayın, hâlâ mı eşini düşünüyorsun diye, ikimizi birlikte düşünüyorum.
Kocişim de Kocişim. Keşke oda bu kadar düşünceli olsaydi. Neyse ya valla guzel düzgün düzgün yazinca akli selim insan bir zaman ayirayim dedim. Ben kaçtım
 
Yazdıklarınızı okudukça içim bayıldı. Ona yok, buna yok. Boşanmak için yeterli sebep değil, yumurta donduramam eşim incinir vs vs. Önce söz verip sonra annelik hakkınızı elinizden alan adama karşı fazla kocacısınız. Neyse kendinizle çelişmeniz de iyi bir şey, demek ki çocuk için o kadar da yanıp tutuşmuyorsunuz üzülmeyin. 🤷🏻‍♀️
 
Cevaplari okuyorum da vallahi bayildim herkes ne guzel seyler yazmis ya :KK200:konu sahibesi insallah ciddiye alır
 
Back
X