Şu an o kadar sinirlerim bozuk ki. Duyduklarımı sindiremedim henüz ama buraya da hemen yazmak istedim. Yine çok uzun olacak sanırım.
Daha önce açtığım bir konu vardı.
Eşimle sorunlarımız. Bana bu konuda yol gösterir misiniz? Merak ederseniz diye ekledim linkini. Özetle şöyle oldu eşimin kardeşi dükkan açarken ortak olalım dedi biz nakit para koyduk ama kendi çektiği krediye başta bizi de ortak etti. Yani bizim aylık kar almamız gerekirken kardeşi kredi çekerek ortak olduğu için onun borcunu birlikte ödüyorduk. Ben itiraz ettim eşimle kavgalar ettim ve kardeşinden aylık hakkımızı istemeye ikna ettim. Kardeşine aylık bizim payımıza düşeni vermesi gerektiğini söyledi ve ayda 4 bin para gelmeye başladı. Bu parayı sadece 3 ay verdi. 4.ay ben işe başladım diye bi anda ne hikmetse dükkanın işleri kötüye gitti ve para vermemeye başladı.
Konuda olayların ne kadarını yazdım hatırlamıyorum şu an ama biz olayların devamında şöyle şeyler yaşadık. Eşim işten çıkarıldı. Küçük bir çocuğumuz var. Aylık ödememiz gereken bir kredimiz vardı. Ben de yarı zamanlı çalıştığım için 6 bin gibi bir ücret alıyordum. Eşim de 4 bin küsür işsizlik maaşı. Bu şekilde aylarca idare etmeye çalıştık. Eşim kardeşine bana ya ortaklıktan payımı ver ben çekileyim ya da aylık kardan payımı ver dedi. Kardeşi de dükkanı satılık ettik satılınca paranı vereyim dedi tamam dedik. Bizi birkaç ay da böyle oyaladı. Bu süreçte tabi asla aylık payımızı alamıyoruz. Üstelik asgari 5500₺ iken kendisi 10 bin maaş alıyor ordan ve bunu kendisi belirliyor kimseye sormadan. Ben üç kuruşa çalışıyorum eşim işsiz bi de geçmiş karşımıza diyor ki asgariye zam geldi ama kendime hala zam bile yapmadım. Beyinsiz.
Neyse bir süre sonra eşim yine satılmıyorsa benim payımı ver o zaman ben aradan çıkayım dedi. O da güya çıkma yıl sonunu bekle para kazanırsın demiş. Eşim de çıkmayacaksam bari aylık kredimi öde hakkım olanı versen zaten bu kadar zorlanmayacağım demiş. Eğer aylık halkımı vereceksen çıkmayacağım demiş. Kardeşi de dükkanın işleri kötü ödeyemem demiş. Ben sana payını vereyim demiş. o günkü dükkanı satılık ettikleri değerden dükkanın ortak borçlarını düşüp bize 170 bin gibi bir rakam çıkardı. Yani dükkan 1 milyon 400 bine satılacaktı. Borçları düşünce kalan parayı da 3 e böldüler ortak sayısına. Ve bize o para düştü. 100 bini mayısta verdi geriye kalanı da en geç temmuzda vereceğini söyledi. Ve temmuzun son gününe kadar bekletti bizi. Kalan 70 bini temmuzun sonunda verdi.
Tabi ben o süreçte kafayı yedim delirdim parayı resmen pula çevirdi. Üstelik dükkanı satmaktan da vazgeçtiler çünkü iyi kazanıyor adım gibi emindim. Amacı bizi çıkarmaktı. Zaten başta nakite ihtiyacı olduğu için bizi ortak etmişti. Dükkan da işler kötü diye diye bizi sürekli oyaladı paramıza değer kaybettirdi ve üç kuruşla ortada bıraktı. Bir de bize parayı vermek için babasının üzerinden kredi çekmiş bilmiyorum doğru mu değil mi. Eşim de madem aylık kredi ödeyeceksin babama kredi çekeceğine benim kredimi ödeseydin ben de ortaklıktan çıkmasaydım demiş. O da ama sen paranı istedin ben de çektim verdim demiş.
Son olarak bu akşam eşimin kuzenine gittik. Kuzenin eşi de ayrı bir olay zaten onu da anlatacağım. Bana direkt X araba almış dedi. Beynimden vurulmuşa döndüm. Eşimin kardeşi güya işleri kötü giden dükkana rağmen kendisine araba almış. Üstelik arabayı çok uzun süre önce almış ve ben yeni duyuyorum. Düşünsenize eşimin annesi babası bile asla araba lafı etmiyor. Çünkü onlar da yapılan haksızlığın farkındalar başından beri ama tabi ki paradan yanalar. Dükkandan her şey bedava geliyor üstelik bir de para geliyor. Resmen bizden bunu gizlemişler. Çünkü kv normalde bir çöp bile alsa on defa söyler yeni aldık diye. Belli ki bu araba özenle gizlenmiş.
Yani o kadar sinirlerim bozuk ki. Kime ne diyeyim bilmiyorum. Bir taraftan diyorum ki boşver hepsi Allah’ından bulsun. Hakkımı asla helal etmiyorum ve elbet bir yerden bunun acısı çıkar diye kendimi avutmaya çalışıyorum ama yok.
Eşime de ayrı kızgınım. Hem olayları en başından bu noktaya getirdiği için, pasif davrandığı için. Hem de bu araba mevzusunu benden önce duymuş ama bana söylememiş. Kuzeninden dönerken arabada sordum duydum ben de ama canım sıkıldı bir şey demek istemedim sana dedi. Çünkü biliyor tepki göstereceğimi.
Bir de bunların üzerine kuzeninin eşi de başıma bela olacak herhalde. Şehir dışında yaşıyorlardı buraya tayin oldular. Normalde öyle çok iletişimimiz yoktu telefonda. Ancak geldiklerinde bir iki görüşürdük. Şimdi buradalar diye sürekli bir iletişime geçme çabası var kızda. Ben genel olarak eşimin ailesine mesafeliyim zaten bu mevzulardan dolayı. Çok net bir şekilde uzağım. Çağırırlar gitmem, çok vakit geçirmem. Öyle arada bir eşimle gidip dönerim. Ki o bile çok bundan sonra onu da yapmayacağım artık nefret ettim hepsinden.
Bu kızın kayınvalidesi de beni güya çok seviyor. Sürekli beni övüyormuş ben yokken. Bir de mesafeli oluşum mu cazip geliyor anlamıyorum beni sürekli bir yerlere davet etmeler ama bariz diğer kızdan daha özenli davranıyorlar bana. Benim kp hariç tabi onunla ezeli düşmanız. Bu bahsettiğim kız benim tam tersim bu insanlarla inanılmaz içli dışlı. Her çağırdıklarında gider evine davet eder falan. Üstelik 3 aydır burada henüz. Neyse o da sanırım bana gösterilen ilgiden mi rahatsız yoksa beni seviyor da bileyim diye mi anlatıyor bilmiyorum ama benimle ilgili konuşulanları falan da anlatıyor bana. Bu araba mevzusunu da o anlattı zaten.
Mesele şu. Eşimin Allah’ın cezası kardeşinin ortağının yazlığı var bize günübirlik mesafede. Bunlar hep birlikte oraya gidecekler birkaç günlüğüne. Tabi bize kimse hadi sizde gelin demiyor ama baştan gitmeyeceğimi bildikleri için çağırmıyorlar diye üzerinde durmadım. Gitmem de zaten. Neyse eşimin halaları yani bu kızın kv benim kv kp falan hepsi gidecekler. Sonra bu kızla eşine siz de gelin demişler. Kız diyor ki bizi normalde çağırmaz ama X in arabasında yer kalmadığı için kendini götürelim diye çağırıyor. Sonra kayınvalideme bizi sormuş kv daha aramadık demiş. Kız da son dakika mı söyleyeceksiniz ayıp ayıp olmaz mı diye üstelemiş sonra o da ama onlar da hiçbir şeye katılmıyorlar demiş. Eşimin halası da evet dün de bize davet ettik ama sadece kocası geldi kendi gelmedi demiş. Oysaki eşim bana davet edildik demedi. Yöresel bir yemekleri var halam onu yapmış gel al dedi onu alıp geleceğim dedi. Neyse zaten iyiki de gitmemişim oh. Bu kızı davet etmemişler o yemeğe. Diyor ki beni davet bile etmediler. Muhtemelen ona bozuldu ve bana onları kötüledi. Ay bilmiyorum ama bu aile komple canımı sıkıyor. İletişimim yok denecek kadar azdı şimdi kökünden keseceğim herhalde.
Şu araba olayını sindirmem çok zor olacak. Eşime de aşırı kızgınım. Şimdi ben ne yapayım nasıl davranayım?
Bu sene oğlumu kreşe verecektik kv vermeyin ben bakayım dedi ısrarla. Bize geliyor haftada iki gün. Yüzünü bile görmek istemiyorum. Şu an arayıp sakın bi daha gelme diyesim var. Bir taraftan da diyorum ki gelsin ağzını arayayım. Yazlığa nasıl gittiniz falan diyeyim. Bakalım oğlunun araba aldığını söyleyecek mi. Söylerse zaten şu ana kadar içimde biriktirdiğim her şeyi söyleyeceğim. Madem dükkan iş yapmıyordu nasıl araba aldı. Yok dükkan iş yapıyordu o zaman bizi neden aradan çıkardı. Bilmiyorum hiç sağlıklı düşünemiyorum şu an. İnanılmaz üzgünüm. Sadece bu insanlardan sonsuza kadar kurtulmak uzak olmak istiyorum. Ne yapayım sizce arkadaşlar?
Bakın bir şekilde herkes birbirinin arkasından konuşuyor ama günün sonunda hep bir aradalar. Sanki ben oyunbozanmışım gibi gösteriyorlar. Tabi bu umrumda bile değil ama böyle insanlara karşı nasıl davranılır hiç bilmiyorum. Ben dümdüz bir insanım en son göstereceğim tepkiyi başta pat diye söyleyip haklıyken haksız duruma düşüyorum hep. Şu olaylar karşısında nasıl bir yol izlemeliyim sizce?
Hem araba meselesiyle ilgili birlerine tepki göstermek içimdekileri dökmek istiyorum hem de arkamdan konuştuklarını yüzlerine vurmak istiyorum. Kız damarıma basmak için mi anlatıyor onu nasıl anlayacağım mesela? Eğer öyleyse nasıl davranmalıyım? Bugün hiç umursamamış gibi yaptım. Ne isterlerse öyle düşünsünler kendi ailemle keyfime bakıyorum dedim ama içim içimi yiyordu o dakikalarda. Arkamdan bu kadar bariz hep bir ağızdan konuşacaklarını tahmin etmezdim. Haklılar gerçi hiçbir yere gitmiyorum da ne bileyim duyunca böyle bir garip hissettim.