SİZLERİ bu zihniyet bitiriyor işte. Aslında burada bile minyatür bir düzen mevcut. Dert yanıp kendizi "özgür" hissettiğiniz bu forum bile erkek tarafından kuruldu ve bütün kurallar onun elinden geçiyor. Hayatımda böyle ironi görmedim...
evet haklısın ,sımdı adama kalkıpta camları sıl dıyemessın ,adam dıyormu calısırken sana bakmak zorundamıyım dıye ,rabbım hepımızi bellı becerıler ve duzenekler ıcınde yaratmıs ,adam adamlıgını kadın kadınlıgını bılmelı ,yapmayın (alllah) aşkına ,erkeklerımız bıze ayak yıkatmıyor ,tarlalarda olesıye calıstırmıyor ya,hızmet ayrı hızmetcılık ayrı,ayrıca anne olmanın yada esıne hızmet ewtmenın neresı kotu ,bunlatrı basınıza gelecegını bılıpte eslerımızle hayat kuuruyoruz sıkıya gelemeyen yuvasını kurmaz ozgur yasar
Sabır ver Allahım. Yine anlatıyorum.
Erkek camları da siler, halı da siler. Kadın erkek eşit değildir diyorsun ya, evet cidden öyle fiziksel açıdan. Onlar fiziken daha güçlü. E o zaman ev işinde bu tür fiziksel kuvvet gerektiren işleri onlardan daha iyi kim yapabilir?
Ayrıca ben "eşine hizmet etmek sıkıntıdır" mı diyorum? Diyorum ki, tane tane yazayım, Ben na-sıl ya-pı-yor-sam o da ya-pa-cak. Ben mecbur değilim her şeye koşmaya, insanım ben, robot değil. O çalışıyorsa ben de çalışıyorum, eve gelince tüm ev işleri de bana ait olmayacak. Beraber yaşadığımız evi beraber halledeceğiz. Hizmetçi değilim. Onun haricinde hizmet edersin, bir kahve yapar götürür, yüzünü gülümsetirsin mesela.
o hamuru yoğuran yine anne-baba değil mi?
zaten erkek ve kadın eşit olamaz çünkü farklı konularda üstünlükler var..ama en azından bazı şeylere çocuk yetiştirilirken dikkat edilse daha güzel olabilir herşey.üstün ya da eşit değil farklı olduğumuz ve bu farklılık içerisinde en önemli unsurun da sayı duymak olduğunu vurguladığımız bir hayat çok mu zor?
Leviathan: Ekim 2008 peki şu blogda kadınlar yazısı başlığı altında yazılanlar ne olacak ?
bu mesajınızda oyle bır mantık yurtmussunuz kı hayran kaldım dogrusu ! ,erkek kadına ,kadın erkege muhtaç ,esıt dıyemeyız ıkı cınsede ,zamanı geldıgınde herkez kendı yerını yonunu secebılıyor ,dua edelımkı basımızda baskıcı esler yok olanda kendı kulturuyle alakalı bısey,bır bayan olarak erkeklere cok yuklendıgınıızı hıssedıyorum
Ev işi sadece başlangıç. Eşitlik her yerde; hukukta, iş yerinde, evde, okulda, eğitimde, sağlıkta. Toplumsal bakış açılarında cinsiyet rollerinin kırılması olayına da gireceğiz, ahlaki açıdan kadınlara yüklenen toplumu da eleştireceğiz.Ben kadınların kendini ezdirmesine emin olun herkesten fazla kızıyorum. Zaten burada ciddi ciddi bu konuda oturup konuşmam bile bu durumun emaresi. Kadınların "eşitlik" deyip olayı ev işlerine getirmesi beni deli ediyor. Eşitlik bu demek değil, böyle aymazlık olmaz. Bunun adı tembellik. Yüzlerce yıl sonra kazanılmış "kadın erkek eşitliği" ev işlerine indirgenmemeli.
O blog yazısı bana ait, yani çalmadım. Yazının güzelliği konusunda tebrik ediyorsan ben teşekkür ederim.tebrik ederim seni:)))
Konu başlığına göre yorum yaparsam; hayır, hizmetçi olarak yetiştirilmedim.. ancak ev işi yapmayı seven kadınlara "geyşa ruhlu" denmesini de doğru bulmuyorum..
ev işlerini ne ben ne de eşim yapmayız, çalıştığımız için vakit yetersizliğinden dolayı.. bir yardımcımız var (kadın) o bize yardım eder sağolsun.. ama eşim yalnız başına yıllarca yurtdışında yaşadığı için bilir bütün işlerin nasıl yapılacağını, gerekirse yapar da.. ancak ben bu konuda biraz farklı düşünüyorum.. "ben bunu yapayım, sen de bunu yap" demedim eşime hiçbir zaman.. iş bölümü yapmayı oldu-bitti sevmem.. zaten temizlik, ütü yardımcı tarafından hallolduktan sonra geriye bir tek yemek kalır ki onu da ben kimseye bırakmam, yaparım.. severim yemek yapmayı ve bunu "kölelik" olarak görmem :) bakış açısı diyelim.. ha oğullarımı da prenslerim diye severim, ama ben "prens" demekle iş yaptırmak arasında ki bağı kuramadım :)
Çocukluklarından itibaren kızlar, evlenip çocuk sahibi olmaktan başka hayatta hiçbir amaçları olmayan bireyler olarak yetiştirilirler.
Küçükken üzerlerine pembe kıyafetler geçirilir, ellerine Barbie bebekler tutuşturulur. Küçük kızların hanım hanımcık davranması tembihlenir, hatta oyunlarında bile evcilik oynarlar. Anne ve baba bu düşünceleri sürekli pekiştirir, kıza temizlik yaptırılır ve hatta evde erkek kardeşi varsa ona hizmet etmesi dahi öğretilir.
Evde temizlik yapmayı reddettiğim ve babamın ya da erkek kardeşimin bize neden yardım etmediğini sorguladığım zamanlarda, annemin cevabı hala sarsar beni: "Evlenince iki ayda kocan kapının önüne koyar seni."
Nasıl yani?
Neden kapı önüne konan ben oluyorum?
Evlilikte her iki tarafın da sorumluluklarının eşit olduğunu savunanlardanım. Kadın da erkek de çalışıyor sonuçta. Ev işleri de ikiye bölünmeli o zaman. Ben tüm gün çalışacak ve bir de ev işi yapacağım, erkek ise dinlenecek öyle mi? Ve ben bu görevi(!) yapmadığım için "kapı önüne konulan taraf" olacağım?
Burada özetle söylemek istediğim şu hanımlar: En başta biz kendimize kötülük yapıyoruz. Evladınız erkek ise onu gereğinden fazla şımartmayın. Paşanız, tosununuz sizin biricik evladınız olabilir ama onu da eleştirmeyi bilin. Onu günün birinde gelininize hizmetçi gibi davranan biri haline dönüştürmeyin. Kızınız prensesinizi de "Kısmet, torun torba" lafları ile boğmayın. Bırakın kızınız evlenmek istemiyorsa, evlenmesin. Belki de geleceğin güçlü kadınlarından birinin eline bebek tutuşturup onu kaybediyoruz.
Not: Mutlu bir evliliğim var, bu yazdıklarım sebebiyle beni analiz etmeye kalkmayın. Sadece kadınlara yapılan haksızlıklar canımı sıkıyor. Bu haksızlıkları önce biz kendimize yapıyoruz.
Ben de senin erkeklere yeteri kadar yüklenmediğini düşünüyorum. O baskıcı erkekleri oluşturan kültürü oluşturan toplumu oluşturanlar, o toplumdaki kadınlar ve o kadınların büyüttüğü erkekler. Dur daha basit cümlelerle anlatayım. Baskıcı erkekleri gördüğünde "Ama o kültüründen dolayı öyleeee" diye anlayışla karşılıyorsun ya hani. O kültür, kadınları ikinci sınıf olarak gören insanların eseri. Bunu değiştirmek için alırsın küçüklükten kızı erkeği, her iki cinse de saygıyla yaklaşılması gerektiğini öğretirsin. Pozitif ayrımcılıktan söz etmiyorum, yani "kadınlara hizmet etsin erkekler" demiyorum; kadının erkeğe, erkeğin kadına saygıyla yaklaşması ve birbirini diğerinden ezik ya da üstün görmemesi gerektiği öğretilmeli diyorum.
Küçük yaşta kızları alır, eğitim verirsin. Alırsın, ellerinden tutar ve kütüphaneye götürürsün, okutur, görüş açısını genişletir, hayatta güçlü bir birey olduğunu benimsetirsin. Bu kızı, aynı şekilde yetişmiş bir erkekle evlendirdiğin zaman, o erkek "Ayaklarımı yıka, yemeğimi yap, donumu ütüle" demez o kadına. O kadın da "Erkek değil misin, çalışacaksın, güçlü olacaksın, para getireceksin" demez o erkeğe. İkisi de birbirinin hayat yoldaşı olur.
Saçma bir benzetme olacak ama evlilik bir masa gibidir. İki taraf eşit olarak yanlardan kaldırırsa rahatça taşınır. Sadece kadın koca masayı sırtlanıyorsa, yazık günah ayıp.
Şu noktada katılabilirim. Eğer siz iki saat önce geliyorsanız, iki saatte ortalığı toplayıp yemeği yapabilirsiniz. Adam yorgun gelecek, geldiğinde yemeğin hazır olması güzel olur ikiniz için de. Ama çalışmadığınız günlerden birinde eşiniz ile birlikte evi beraber tamizlemiyorsanız ya da tüm çamaşır, ütü, temizlik de çalışmanın yanı sıra sizin üzerinizdeyse, burada bir terslik var demektir.Office aynı bizim düzenimiz sizinkide,evde sadece yemek yapıyorum,bu konudada eşimden eşitlik beklemiyorum.Eşim benden 2 saat sonra geliyor zaten eve,yemeği yapmayıp eşimi beklemem gerek sanırım eşitlik olması için.
Bu açıdan bakarsak,benim eşim evde yerinden kımıldamayan adamlardan,eşitlikten bahsedemeyeceğim gibi,ezilen kadınlardan hissettim kendimi.Ama Türkiye şartlarında kocamla ev işini birebir eşit paylaşıyoruz diyenlerede inanmıyorum ben.Bir adam cam bile silse evde,bunu programlayan ,iş bölümünü yapan genede kadındır ,o zaman yine kadın fazlasını yapıyordur bana göre
Ev işi sadece başlangıç. Eşitlik her yerde; hukukta, iş yerinde, evde, okulda, eğitimde, sağlıkta. Toplumsal bakış açılarında cinsiyet rollerinin kırılması olayına da gireceğiz, ahlaki açıdan kadınlara yüklenen toplumu da eleştireceğiz.
Ama ben de "Evde tüm ev işini ben yapmayayım, eşit yapalım." lafının altından tembellik anlamını çıkarmanızı anlamıyorum. "Tüm ev işini o yapsın" desem neyse.
Yukarıdaki mesajımdan alıntı: Pozitif ayrımcılıktan söz etmiyorum, yani "kadınlara hizmet etsin erkekler" demiyorum; kadının erkeğe, erkeğin kadına saygıyla yaklaşması ve birbirini diğerinden ezik ya da üstün görmemesi gerektiği öğretilmeli diyorum.
Sana sadece şunu soruyorum konu sahibi. Erkekler de senin zihniyetine bürünüp ev hanımı olan eşlerine "madem eşitiz artık çalışmak zorundasın, sende eve para getireceksin" dese tavrın ne olur? Ya da genel olarak sorayım bayanlar, tavrınız ne olur?
Sana sadece şunu soruyorum konu sahibi. Erkekler de senin zihniyetine bürünüp ev hanımı olan eşlerine "madem eşitiz artık çalışmak zorundasın, sende eve para getireceksin" dese tavrın ne olur? Ya da genel olarak sorayım bayanlar, tavrınız ne olur?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?