• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Erkeklerin Hizmetçisi Olarak Yetiştiriliyoruz

Sana sadece şunu soruyorum konu sahibi. Erkekler de senin zihniyetine bürünüp ev hanımı olan eşlerine "madem eşitiz artık çalışmak zorundasın, sende eve para getireceksin" dese tavrın ne olur? Ya da genel olarak sorayım bayanlar, tavrınız ne olur?

Benim eşim açıkçası ben işimi elime alana dek benimle evlenmedi. "Kendi ayakları üzerinde duran biri olmanı istiyorum, günün birinde bana bir şey olursa gözüm arkada kalmamalı." dedi bana.

Daha önce de dediğim gibi, çalışan kadın güçlü kadındır. Kocasının baskılarına boyun eğmez, günün birinde kapıyı çarpıp çıkıp gidebilir. Kend parasını kazanan kadın kimseye eyvallah etmeden paşalar gibi ailesine de bakar, çocuklarını da okutur. Çalışmayan kadın ise ya baba evine dönmek ya da kocasına "muhtaç" olmayı seçmek seçenekleri arasında kalır.

Esas tembellik, çalışmayı istemeyen kadındadır. "Ev işini paylaşalım" diyen kadında değildir.
 
eşimde yardımcı oluyor ama çetele tutar gibi bugun ben bunu yaptım yarın sende
aa olmaz camları sen silecektin ben elimi dahi sürmem modunda değilim

tam anlamıyla ortak olacağını da düşünmüyorum açıkçası
evet çalıştığım için yükümü hafifletmek amacıyla yardımcı oluyor tabii sınırlı
 
kendi adıma böyle bir zorlamayı asla kabul etmezdim.. eşin destek olması başka, zorlaması başka.. ama zaten ben her zaman kadınların eşitlik değil, pozitif ayrımcılık istediğini düşünürüm.. ben de isterim ne yalan söyleyeyim.. bütün bayanlar ister, sadece birçoğu itiraf edemezler, hepsi bu..

Ben şahsen erkekleri ezmem. Erkeklerin de beni ezmesini kabul edemem. Pozitif ayrımcılık istemem bu yüzden. İster inan, ister inanma.
 
Şu noktada katılabilirim. Eğer siz iki saat önce geliyorsanız, iki saatte ortalığı toplayıp yemeği yapabilirsiniz. Adam yorgun gelecek, geldiğinde yemeğin hazır olması güzel olur ikiniz için de. Ama çalışmadığınız günlerden birinde eşiniz ile birlikte evi beraber tamizlemiyorsanız ya da tüm çamaşır, ütü, temizlik de çalışmanın yanı sıra sizin üzerinizdeyse, burada bir terslik var demektir.

Benim evde kadınım var,ütü dahil hiç bir iş yapmıyorum,yaptığım tek iş yemek,ama bundanda gocunmuyorum.

Şunuda belirteyim,eşimle iş bölümümüz var biz ev işlerini eşit paylaşıyoruz diyen kimsenin de Türkiyede tam bir iş bölümü yaptığına inanmıyorum.
 
Benim eşim açıkçası ben işimi elime alana dek benimle evlenmedi. "Kendi ayakları üzerinde duran biri olmanı istiyorum, günün birinde bana bir şey olursa gözüm arkada kalmamalı." dedi bana.

Daha önce de dediğim gibi, çalışan kadın güçlü kadındır. Kocasının baskılarına boyun eğmez, günün birinde kapıyı çarpıp çıkıp gidebilir. Kend parasını kazanan kadın kimseye eyvallah etmeden paşalar gibi ailesine de bakar, çocuklarını da okutur. Çalışmayan kadın ise ya baba evine dönmek ya da kocasına "muhtaç" olmayı seçmek seçenekleri arasında kalır.

Esas tembellik, çalışmayı istemeyen kadındadır. "Ev işini paylaşalım" diyen kadında değildir.

katılmıyorum.. mesleği vardır ama çalışmıyordur, tercih etmiyordur.. bu durumda o kadına "tembel" diyemeyiz.. eğer dersek bu da yine dayatma olur.. ve yine kadının - kadına yaptığı bir dayatma..
 
Ben şahsen erkekleri ezmem. Erkeklerin de beni ezmesini kabul edemem. Pozitif ayrımcılık istemem bu yüzden. İster inan, ister inanma.

elbette inanıp-inanmamam beni bağlar, sizi değil.. hırçınlaşmaya gerek yok, fikir sordunuz cevap veriyoruz :34:
 
katılmıyorum.. mesleği vardır ama çalışmıyordur, tercih etmiyordur.. bu durumda o kadına "tembel" diyemeyiz.. eğer dersek bu da yine dayatma olur.. ve yine kadının - kadına yaptığı bir dayatma..
Eğer kadın çalışmamayı tercih edebiliyorsa erkeğin de bunu tercih etme hakkı vardır.
 
elbette inanıp-inanmamam beni bağlar, sizi değil.. hırçınlaşmaya gerek yok, fikir sordunuz cevap veriyoruz :34:

Yok, hırçınlaşmadım. Ama gerçekten de pozitif ayrımcılığı sevmem. Daha doğrusu bana yapıldığında hoşuma gitmeyecek hiçbir şeyin başkasına yapılmasını sevmem. Ayrımcılığın her türlüsü de buna dahil.
 
elbette.. tabi bunu kabul eden bir kadın bulabilirse.. :34:
Peki, bunu kabul eden erkek konusunda niye zorluk çekmiyoruz?

Yani "kadın çalışmamayı seçebilir" dediğimizde neden erkeklerin bunu hemen kabul edeceğini düşünüyoruz? Bu da dayatma değil midir?
 
Benim eşim açıkçası ben işimi elime alana dek benimle evlenmedi. "Kendi ayakları üzerinde duran biri olmanı istiyorum, günün birinde bana bir şey olursa gözüm arkada kalmamalı." dedi bana.

Daha önce de dediğim gibi, çalışan kadın güçlü kadındır. Kocasının baskılarına boyun eğmez, günün birinde kapıyı çarpıp çıkıp gidebilir. Kend parasını kazanan kadın kimseye eyvallah etmeden paşalar gibi ailesine de bakar, çocuklarını da okutur. Çalışmayan kadın ise ya baba evine dönmek ya da kocasına "muhtaç" olmayı seçmek seçenekleri arasında kalır.

Esas tembellik, çalışmayı istemeyen kadındadır. "Ev işini paylaşalım" diyen kadında değildir.

kadınların çalışması gerek evet ama iş yok kadınlar ne yapsın ?herkes tuturmuş kadın çalışmalı ezdirmemli kendini evet haklısınız ama iş bulamazsa ne yapıcak .şimi diyeceksiniz temizliğe gitsin ne var canım .ordan öyle konuşması kolay .bir insan hayatı boyunca çalışmış okumuşsa eve temizliğie gitmek kolay olmuyor işte .herkes herşeyi biliyor ama empati yeteneği sıfır .
ayrıca konu benim hizmetçim var şunu bunu yapıyor ben şunu yapıyoruma neden döndü onuda anlamadım .herkes birşeyi kanıtlama peşinde olmasa keşke .hayat daha kolay olurdu .
 
Son düzenleme:
Alakasız olacak ama ne zaman muklakukla yorum yazsa içimden muklakukla kesin erkek diye geçiriyorum ve yine yapmış nacizane yorumlarını
 
kendi adıma böyle bir zorlamayı asla kabul etmezdim.. eşin destek olması başka, zorlaması başka.. ama zaten ben her zaman kadınların eşitlik değil, pozitif ayrımcılık istediğini düşünürüm.. ben de isterim ne yalan söyleyeyim.. bütün bayanlar ister, sadece birçoğu itiraf edemezler, hepsi bu..

zaten erkeklerin de eşine yardım etmek amacıyla ev işi yapması başka karı dır dırı diye tabir edilen bir yöntemle zorla yapmaları başka:19:
 
Yok, hırçınlaşmadım. Ama gerçekten de pozitif ayrımcılığı sevmem. Daha doğrusu bana yapıldığında hoşuma gitmeyecek hiçbir şeyin başkasına yapılmasını sevmem. Ayrımcılığın her türlüsü de buna dahil.

hayır ben yapıldığında hoşunuza gidecek şeylerden bahsettim.. örneğin evlenme teklif etmek.. ben dizleri üstüne çökmüş, elinde alyansla evlenme teklif eden tek bir kadın görmedim mesela.. ya da kocasının yatağına kahvaltı getiren, yanağından öpüp "uyandırmaya kıyamadım" diyen, akşamları eve çiçekle gitmek gibi küçük jestler yapmayı hayal eden kadın da çok fazla yoktur :) pozitif ayrımcılık derken kapsadığı alanı anlatmak için verdim bu örnekleri, hoş göreceğinizi umut ediyorum :34:

her "eşitlik" muhabbetinin ev işlerine gelmesi gerçekten sorunu minimalize ediyor gibi geliyor..
 
Peki, bunu kabul eden erkek konusunda niye zorluk çekmiyoruz?

Yani "kadın çalışmamayı seçebilir" dediğimizde neden erkeklerin bunu hemen kabul edeceğini düşünüyoruz? Bu da dayatma değil midir?

hayır değil, bu dünya düzeni.. değiştirmeye çalıştığımız şey bu :)

ve inanın bu sadece Tr için geçerli değil.. Bu Amerikada da böyle.. dediğim gibi dünya düzeni "şimdilik" bu :)
 
katılmıyorum.. mesleği vardır ama çalışmıyordur, tercih etmiyordur.. bu durumda o kadına "tembel" diyemeyiz.. eğer dersek bu da yine dayatma olur.. ve yine kadının - kadına yaptığı bir dayatma..

bide belki iş bulamıyor kadın olamaz mı yani .hemen tembel falan ne demek yani .işte dediğime geliyor bu ülkede kadın-kadını eleştirir sürekli sonra erkeklere yüklenirler neden böyle erkekler diye.
 
Back