Erkekler Neden Aldatır?
Erman Toroğlu, geçtiğimiz günlerde ünlü birinin karısını aldatması ile ilgili olarak şu özlü sözleri etmiş: “Bir erkek aldatmıyorsa, ya beceriksizdir, yada parası yoktur.”
Bu vecize, erkekler arasında çok sık kullanılan bir şablon olmalı. Bundan yaklaşık on yıl kadar önceydi. O zaman ki sevgilimde bana “Bir erkek aldatmıyorsa, ya parası yoktur, ya beceriksizdir yada kaybedecek çok şeyi vardır” demişti. Ben aşıktım, 20’li yılların başındaydım ve eşlerin birbirini aldatmaması için tek geçerli sebebin aşk olduğunu düşünüyordum.
Aradan geçen yıllar beni de büyüttü. O sevgilimden ayrıldım, başkaları da oldu ve sonunda koynunda yaşlanmak isteyeceğim adamı buldum ve evlendim. Bu yıllar içinde, pek çok arkadaşım da evlendi. Pek çok erkek arkadaşımın karısını aldattığına şahit oldum. Şahit dediysem kimseyi basmadım gelip kendileri anlattılar. Bazı kız arkadaşlarımın da kocalarını aldattıkları oldu. Hepsi bende saklı.
Her iki grubun da kendilerine göre aldatma sebepleri vardı. Ben elimde daha çok veri olduğu için bu yazımda “Erkekler Neden Aldatır?” sorusuna yanıt arayacağım. Şimdi okuyacaklarınız kişisel gözlem ve bu gözlemlere dayandırdığım tahminlerimdir. Yanılma hakkımı saklı tutuyorum.
Erkekler aldatır, çünkü;
1- SEKS ZEVKLİ BİR ŞEYDİR
Erkekler seks için aldatır. Aslında aldatmanın tanımı da eşinden başkasıyla seks yapmak değil midir zaten? Bazı romantikler ruh aldatması, beyin aldatması, el aldatması, göz aldatması diye bin çeşit aldatma türü uydursalar da bana göre bunlar hikayedir. Eşinden başkasıyla yatağa giriyor ve bir süre sonra terliyorsan, eşini aldatıyorsundur. Bu kadar basit.
Ben hiç sevgilisiyle önce sinemaya giden, sonra bir yerlerde yemek yiyip sonra yanağından öperek onu evine bırakan evli erkek görmedim. Yapıyorsa bile ilk iki buluşmada belki.
Madem erkekler seks için aldatır, evde seks yok mu?
A- Yok. Ayda bir kez sevişmeye taraftar olan bir kadın var. Ama erkek daha fazlasını istiyor.
B- Ablacım hanım var ama heyecan yok sendromu: Bu en sık rastlanan durum olsa gerek. Aynı yatakta, haftada bir yada iki kez değişse de bilinen nevresim takımlarının üzerinde benzer geceliklerle seni bekleyen aynı kadın. Ne sıkıcı. (Aynı şey kadın içinde geçerli elbet) Hatta işler öyle rutine girmiş ki, haftanın hangi günleri ne şekilde sevişeceğin bile ezberde, vücutlar sanki alışkanlıktan kendileri yapıyor, sen farkında olmadan. (Evlerden ırak)
Daha bugün TV de bir Amerikan filmi izledim. Konu bir seri katille ilgiliydi, çok saçmaydı ama arka planda anlatılan hikayeler çok ilginçti. Bir adam karısını çok seviyor ama onu her fırsatta, karşısına çıkan herkesle aldatıyor. Pişman oluyor ama tekrarlamaktan kendini alamıyor. Kadın da bir süre sonra farkına varıyor. Kocasını öyle çok seviyor ki, tüm gururunu ayaklar altına alıp, kocasının kendisini aldattığı kadınlardan birine gidip, kocam sevişirken nelerden hoşlanıyor, ne yapmam lazım ki artık beni aldatmasın diyor? Kadının cevabı gayet basit: Birinci kural, en başta karısı gibi olmayacaksın.
Bunun üzerine kadın, bir peruk takıp kocasıyla oral seks yapmaya başlıyor ama erkek işin en heyecanlı kısmında, olmaz sen benim karımsın, bunu senden isteyemem diyor. Ve devreye C şıkkı giriyor.
C- Sen çocuklarımın anasının sendromu: Pek çok toplumda evlilik kutsal bir müessese ve kutsal olan şeylerde ayıp şeyler olmaz. Kutsal kitaplarda sevişme tarif edilmese de yasaklanan şekilleri var. İşte erkek, karısı ile yani helali ile yasaklanan şeyleri yapmak istemiyor. Bunu karısına, çocuklarının anasına yakıştırmıyor. Ve büyük bir fedakarlık örneği göstererek, tüm günahı üzerine alıp, başka bir yasağa yani zina’ya yöneliyor.
Konuyla çok ilgili değil ama, zina bütün dinlerde yasak. Yani günah. Ömrünü tek kadın yada erkekle geçir demiyor sana, istersen boşan evlen defalarca ama evliyken başkası ile sevişme. Bunun sebebini hiç düşündünüz mü? Ben düşündüm ve kendimce şöyle bir açıklama buldum. Dinler topluma düzen vermek için vardır. Toplumda düzenin birinci şartı da Aile olgusunun varlığıdır. Annesi babası belli çocuklardan oluşan aileler. Zina’nın tamamen serbest olduğu bir dünya düşünün, günün birinde kardeşiniz ve hatta kendi babanız ile sevgili olma ihtimaliniz hiç de az olmazdı değil mi? ( Anan mutlak anandır ama baban belki babandır- Kim söylemiş hatırlamıyorum)
Her neyse, devam edelim. Özellikle bizim toplumuzda erkekler hakikaten de kendi analarını bile babaları ile sevişirken düşünemezler. Anne, eş kutsaldır. Ama aldatılır işte.
D- Bir kereden bir şey olmaz sendromu : Hep Kenan Doğulu yüzünden, “Bir kereden bir şey olmaz, yasak aşktan kıyamet kopmaz” dedi böyle oldu. Aldatmanın ilk seferi erkek için en zor olandır. Hep öyle derler, “Bir anda oldu, nefsime yenildim, inan benim için hiçbir anlamı yoktu v.s v” Ama yalandır. Aldatma bir anda olmaz. Erkeğin kafasına aldatma fikri düştü mü bir kere, o anı yaratmak için belki de farkında olmadan, bilinç altı ile çabalar. Sonunda hakikaten bir anda olur. Sonrasında muhtemelen pişman olur. Eve gittiğinde bir süre için karısının yüzüne bakamaz. Vicdan azabı duyar. Ama insan organizması, kötü anıları unutup, güzel anları hatırlamak üzere programlanmıştır. Ve erkek de öyle yapar, aldatmanın verdiği vicdan azabını unutur, ama zevki hatırlar. Evde de her şey yolundadır. Karısının yaprak sarması hala çok lezzetlidir.
Ve aldatma onun kafasında da MEŞRULAŞMIŞTIR. Devamı gelir.
E- Bir çiçekle bahar geçmez sendromu: Tamam hak veriyorum, hakikaten bir çiçekle bahar geçmez. Ancak bahar evlenince biter, sevgili erkek arkadaşlar. Sizinki nasıl bir baharsa değil bir çiçek, bin çiçekle bile geçmiyor. Gözlemlerime göre, yaşamı boyunca sadece kocasıyla sevişmiş kadın, erkeklerin gözünde cennetlik. ULU İNSAN. Ama sadece karısıyla sevişmiş bir erkek; enayi, beceriksiz, soğan erkeği. Yok öyle bir şey. En usta aşçı bile aynı yemeği her zaman aynı lezzetle pişirmez. Biraz çabalasanız, karşılıklı bazı uğraşlar içine girseniz, karınız her akşam başka bir çiçek olan,bilir. Siz inanmayın erkek arkadaşlarınıza, onlar yalan söylüyor. Aldatmayan erkek beceriksiz değil, onurludur.
F- Her şeyim var ama doymuyorum sendromu.: Bu grup içlerinde durumu en vahim olanlardır. Adam zengindir. Çok güzel bir karısı, evi ve çocukları vardır. Herkesi özeneceği şekilde her şeyi vardır ama hayatında hep bir şeyin eksikliğini duyar. Karısını aldatır, sevgilisini de aldatır, sevgilisini aldattığı sevgilisini de aldatır. Ama yaşamındaki o boşluğu bir tülü dolduramaz. Bu durumun en basit çözümü adamın yaşamından parayı çekip çıkarmaktadır. Parasının azı karar, çoğu zarardır zira.
2- AŞK MÜKEMMEL BİR DUYGUDUR
Erkeklerin çok az da olsa bir kısmı, gerçekten karısından başka birine aşık olduğu için karısını aldatır. Ama bu grup kendi için de ikiye ayrılır.
A- Aşkı için, çocuklarının anasını boşayanlar. Helal olsun size. Hele ki karısınız boşamışsa, ona daha çok helal olsun.
B- İkisini birden idare edenler. Bu grupta eğer erkek zenginse, her iki kadın da duruma razı gelir. Züğürt bir bekarla evlenip, çamaşır makinesi taksiti ödemektense, zengin bir evli erkekle haftanın belli günleri karı-kocacılık oynamayı yeğler sevgili olan. İleride adamı razı edip bir de çocuk yaptın mı, al sana bir varis. Nikahlı eş ise, ben eşimi seviyorum, çocuklarımı babasız büyütemem der. Tercüme edersek, ben bu adamın yıllarca çamaşırını yıkadım, şimdi cebi biraz para görü. Elin şırfıntısına yedirmem ben o paraları.
Hangi şıktan olursa olsun, başka bir kadına aşık olup da eşini aldatan erkek, benim gözümde daha ilkelidir.
Evet, erkekler bana göre ya seks için yada aşk için aldatır. Ama aldatır.
Yazının başında da dediğim gibi bir erkek aldatmıyorsa, kaybedecek çok şeyi olduğundandır. Eşi, çocukları, huzuru, kurulu düzeni, saygınlığı ama bana göre en başta kendine olan saygısıdır kaybedeceği, tabi eğer varsa.
Not: Bu satırların yazarı kadındır. Başta da dediği gibi ,erkekler neden aldatır sorusunun yanıtını gözlem ve tahminlere dayandırmıştır. Yanılma hakkı saklıdır.