- 12 Mayıs 2017
- 202
- 322
- 103
- 34
- Konu Sahibi Crazy-cat-lady
-
- #1
Kendi haline bırakın. Dilini anlayamadığınız, derdini anlatamayan bir canlıyı kaybetmenin acısı ve yas süreci farklı işliyor. Acaba şunu mu yapmalıydım, bir şeyi gözden mi kaçırdım vb diye de düşünüyor insan.Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.
Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.
Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.
Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.
Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.
Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Biraz yalnız kalmaya ihtiyacı var. Biraz kendi haline bırakın. Çok soru sormayın sorgulamayın. Sonra biraz daha size içini açmaya başlayınca kediyle olan güzel anıları yad edebilirsiniz. Kedinin güzel bi fotosuna bi çerçeve alın kendisi istediği bi yere koyar. Yani anladığım kadarıyla bu yas sürecini kendisi yaşamak istiyor. Biraz alan tanıyın.Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.
Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.
Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.
Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.
Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.
Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Biraz yalnız kalmaya ihtiyacı var. Biraz kendi haline bırakın. Çok soru sormayın sorgulamayın. Sonra biraz daha size içini açmaya başlayınca kediyle olan güzel anıları yad edebilirsiniz. Kedinin güzel bi fotosuna bi çerçeve alın kendisi istediği bi yere koyar. Yani anladığım kadarıyla bu yas sürecini kendisi yaşamak istiyor. Biraz alan tanıyın.Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.
Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.
Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.
Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.
Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.
Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Evet tam da bunu söylemek istedim aslında.Ben birkaç sene önce aynı kaybı yaşadığım için anlayabiliyorum. Sadece ihtiyaç duyduğunda yanında olduğunuzu ve tek yapması gerekenin çağırması olduğunu söyleyerek onu biraz kendisiyle başbaşa bırakın.
Konuş konuş diye zorlamıyorum inanın. Sadece içimden bekliyorum ama o konuşmuyor. Neler hissediyorsun nasılsın gibi bir şey zaten hiç sormuyorum, mesela “işe başlamak biraz olsun iyi oldu mu” gibi bir şey diyorum mesela, böyle şeyler sorma bu konuda konuşmak istemiyorum filan diyor.zaten annesi ile ilgili yanlış davranmışsınız. Ben 6 yaşındaki kedimi kaybedince ben olmaktan çıkmıştım. biri beni sürekli konuş konuş diye zorlasa çok ciddiyim tüm kederimi öfkeye dönüştürür ondan çıkarırım. yalnız kalıp yavaş yavaş hayat döngüsüne geri dönmüştüm.
yanında olduğunuzu belli edin yeterli.
Ben varım, acıyı en derinden hissediyorsam hiç kimseyle hiç bir şey konuşmam asla.Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.
Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.
Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.
Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.
Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.
Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Etkinlikten kastım alıp bir yerlere götürmek değil, mesela evde bu duruma uygun bir film izlemeyi önermek. Bu arada şu detayları ekleyeyim ama önemli mi bilmiyorum, erkek arkadaşımın şehir dışında çalıştığı dönemlerde ki yaklaşık 2-3 yıl kedisine de annesi baktı. Yani ikisi de dert ortağı da oldukları için belki yalnız hissetmez diye ummuştum.15 yaşında hayvanım var. Elime doğdu desem yeridir. Allah korusun onu kaybedersem herhalde kendimi kaybederim. Bu süreçte de yalnız kalmak isterim.kimsenin beni darlamasını istemem. Bir evcil hayvanı olmayıp beni anlamaya çalışıyor gibi yapan, yapay ilgi gösteren insan hiç istemem. Kimse benim onunla aramdaki bağı anlayamaz.
Konuşmak istemiyorsa konuşmaya zorlamayın lütfen adamı rahat bırakın. Sorgulamayın.
Zaten annesini çağırarak büyük hata etmiş, isteklerine saygı göstermemişsiniz. Bir de etkinliğe falan gitmeye zorlamak çok gereksiz hareketler.
Eğer ihtiyacı olursa kendisi söyler zaten. Yanımda ol der, konuşmak istiyorum der. Demediği sürece lütfen zorlamayın.
çünkü sorduğunuz sorunun alt metninde artık düzeliyor musun var. sizin niyetiniz o olmasa bile öyle anlar. iyi geldi mi iyi oldu mu diye sorular sormayı bırakın yanlış anlar, ben anlardım. Ben de çalışıyordum. yapım gereği üzülünce susarım. herkese hastayım dedim sustum. annemle de konuşmadım yavaş yavaş geçti.Konuş konuş diye zorlamıyorum inanın. Sadece içimden bekliyorum ama o konuşmuyor. Neler hissediyorsun nasılsın gibi bir şey zaten hiç sormuyorum, mesela “işe başlamak biraz olsun iyi oldu mu” gibi bir şey diyorum mesela, böyle şeyler sorma bu konuda konuşmak istemiyorum filan diyor.
Yani siz ona dair hiçbir şey sormamamı, sadece ne paylaşmak isterse beklememi mi tavsiye ediyorsunuz?
Teşekkür ederim, sevgiliniz zaten aslında size yol göstermiş. Siz farklı alternatifler aramayın. Akışına bırakın, o da acısını yaşasın. Sizin de başınız sağ olsun.Etkinlikten kastım alıp bir yerlere götürmek değil, mesela evde bu duruma uygun bir film izlemeyi önermek. Bu arada şu detayları ekleyeyim ama önemli mi bilmiyorum, erkek arkadaşımın şehir dışında çalıştığı dönemlerde ki yaklaşık 2-3 yıl kedisine de annesi baktı. Yani ikisi de dert ortağı da oldukları için belki yalnız hissetmez diye ummuştum.
Benim de 7 yaşında 2 kedim var ve 8 yıl önce 1 yaşında bir kedimi kaybettim. Ancak ben o sırada aile evindeydim, istemesem de ayak uydurmak zorunda kaldığım rutinler oldu, acıyı ailece yaşadık vb koşullar biraz daha farklıydı. Hiç çok yakınım biri bu durumu yaşamadığı için ne yapmam gerektiğini bilemedim. Teşekkür ederim size deHayvanınıza upuzun sağlıklı ömürler dilerim
Teşekkür ederim katkınız için, sizin de başınız sağ olsunBen varım, acıyı en derinden hissediyorsam hiç kimseyle hiç bir şey konuşmam asla.
konuşsak ne olacak mesela, zamanla gececek atlatacaksin vs vs. başka ne yapabilecek bir insan bize ?
yuregimizdeki aciyi hup diye kendi icine cekemeyecek sonucta birileri gececek diyincede geçmiyor.
Bu süreclerde ben ve benim gibi insanlar yalnız birakilmali tek istegimiz bu biriyle konusmak istersek her zaman orada oldugunuzu bilelim yeter.
Hayvanda olsa evlt gıbı oluyorlar çok üzücü oluyor bılıyorum. Arkdasın için de tavsıyem bıraz yalnız klıp acısını yaşasın çokta üzerine gıtme olay çok sıcak ters tepebılır. Biraz kendı halıne bırakıp toparlanmasını bekle.Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.
Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.
Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.
Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.
Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.
Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?