• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Erkek arkadaşımın yas süreci

Bi rahat bırakır mısınız ya, kim oluyorsunuz da istemiyorum dediği halde 'onun' annesini 'onun' evine çağırıyorsunuz.
Hiçbir şey yapmanızı istemiyor belki de, rahat bırakın.
 
Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.

Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.

Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.

Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.

Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.

Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Kendi haline bırakın. Annesini falan çağırmanız çok büyük hata ben olsam çok kızardım.
Benim de kedi evlatlarım var ve onlardan birini kaybetsem acımı kimseyle konuşmak hafifletmez. Kendi içimde halletmem gereken bir mesele olur. Zaman ilaç oluyordur herhalde şu an çok yeni. Rahat bırakın onu da acısını yaşasın kendi içinde
 
Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.

Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.

Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.

Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.

Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.

Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Biraz yalnız mı biraksaniz ? Annesini çağırmak falan kusura bakmayın da istemiyorum dediği halde ne alaka ! Bu davranışlarınız böyle hassas bir süreçte sevgiliniz tarafından itici bulunur, ;" aaa x beni seviyor ve beni dusunuyor " demez ," x beni boğuyor" der. Patlaması da fena olur.
 
Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.

Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.

Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.

Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.

Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.

Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Adamı kendi haline bırakın, normal davranın, aşırı neşeli ya da aşırı hassas görünmeyin. Salın adamı, acısını istediği gibi yaşasın, dizinize yatıp ağlamasını beklemeyin, bu onun kendi kendine atlatabileceği bir süreç, bebek gibi davranmanıza gerek yok. Hatta bence o arayıp görüşmek isteyene kadar çok dibine girmeseniz de olur. Yaptıklarınız için de özür dileseniz olur, adam istemediği halde annesini çağırmışsınız yaaaa, ne haddinize ki, adam anasını biliyor ki uzak duruyor
 
Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.

Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.

Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.

Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.

Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.

Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Boşver canım erkeklere anneleri şefkat gostersın. Dip not kediye üzüldüm.
 
Merhaba, bir tane kedim var çok uzun süredir benimle bazen ona bir şey olursa diye oturup ağlıyorum durduk yere :) ki erkek arkadaşınız halini tahmin bile edemiyorum çok zor.
Bazı insanlar acı çekerken kabuğuna çekilir bazıları da sosyalleşir. Bence biraz özgür bırakın bu süreci daha olması gerektiği gibi atlatacaktır.
 
Herşeyin fazla içindesiniz sanki.O talep etmeden annesini çağırmak ne ayrıca.Yanında olmak ile boğmak arasındaki çizgiy aşmışsınız.Bir süre rahat bırakın o ihtiyaç hissederse paylaşır zaten.
 
Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.

Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.

Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.

Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.

Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.

Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Normal davranmayı seçin mesela.
Yani yas bu ve yetişkin birinden bahsediyoruz. Elbette bir süre bunu yaşayacak sonra yoluna devam edecek.
Ayrıca annesini çağırmak nedir yaa, ayy benim için ayrılık sebebi vermiş olurdunuz böyle bir durumda.
 
2 tane kedim var içimde hissettim acıyı. Biraz alan vermek lazım. Yanında olduğunuzu bilsin ama o istediğinde sesinizi duysun. Bu iş aylarca sürerse tabi ki problem ama biraz yas tutmayı hak ediyor. Bazen yardım etmek istediğimiz kişilere en az yardımı biz yapabiliyoruz böyle süreçlerde. Elini tutun, istediğin zaman konuş burdayım deyin ve bırakın yaşasın içinde.
 
Konuş konuş diye zorlamıyorum inanın. Sadece içimden bekliyorum ama o konuşmuyor. Neler hissediyorsun nasılsın gibi bir şey zaten hiç sormuyorum, mesela “işe başlamak biraz olsun iyi oldu mu” gibi bir şey diyorum mesela, böyle şeyler sorma bu konuda konuşmak istemiyorum filan diyor.

Yani siz ona dair hiçbir şey sormamamı, sadece ne paylaşmak isterse beklememi mi tavsiye ediyorsunuz?
Erkek arkadaşınız haklı , ben de üzgünken,sinirliyken ve öfkeliyken kimse ile konuşmak istemem , kimse de benimle konuşsun istemem, kendi kendime sakinleşebilirim ... Bence sevdiği şeyleri yapıp veya alabilirsiniz , üstüne gitmeden fazla sormadan yormadan yanında olduğunu hissettirebilirsiniz ama yalnız kalmak istiyorsa bir süre kendi haline bırakın derim
 
O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım
Öncelikle 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş sayılmıyor çokta. Ben kedimi 16 yasında kaybettim ve bir hafta kendime gelemedim sadece ağladım odamdan dahi dışarı cıkmadım. O zaman ki erkek arkadaşımla bile görüşmemiştim pek yazmıyordum da. Yas evresinde şuan ayrıca iyilik dediğiniz şey cocuk istememiş ne diye annesini çağırıp olaya müdahil oluyorsunuz? Dikkate almamıştım demek zaten baslı basına saygısızlık ben olsaydım cok ağır tepki gösterirdim kusura bakmayın.
 
Siz kimsenin psikoloğu değilsiniz.Gereksiz yaptığınız evhamlardan sevgiliniz bile sıkılmış.Ayrıca yalnız kalmak istediği halde annesini neden çağırıyorsunuz insanların sınırlarına biraz saygınız olsun lütfen.

Millet anne babasının çocuğunun acısını atlatıyor o da atlatır.Eminim çok üzülmüştür ama sizlik bir şey yok destek olucam derken köstek olmayın.
 
6 aydır sağlık sorunları olan ve yaşı ilerlemiş bir hayvanın ölümüne insanın kendini hazırlaması gerekiyor her türlü.
Kendini dışarıya kapatacak kadar hassassa bir insan hiç hayvan bakmasın. Hadi sevgiliniz abarttı siz de üstüne fazla düşerek ona matem havasında haklı olduğunu hissettirmişsiniz.
 
ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım
bu nasıl bir hadsizlik
 
Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.

Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.

Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.

Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.

Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.

Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Adamı bıraksanızda acısını yaşasa? Size ihtayacı olduğu noktada destek ister zaten
 
Back