- Konu Sahibi Crazy-cat-lady
-
- #21
Kendi haline bırakın. Annesini falan çağırmanız çok büyük hata ben olsam çok kızardım.Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.
Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.
Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.
Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.
Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.
Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Hayır çok şükür ki. İşe döndü. İş dışındaki zamanlarda hep evde ama bence bu zaten çok normal. 2 hafta oldu henüz. Kendini iletişime kapatması, her şeyi içine atması beni üzmüştü ve kaygılandırmıştı.Ne yapıyor? Kendini eve mi kapattı?
Biraz yalnız mı biraksaniz ? Annesini çağırmak falan kusura bakmayın da istemiyorum dediği halde ne alaka ! Bu davranışlarınız böyle hassas bir süreçte sevgiliniz tarafından itici bulunur, ;" aaa x beni seviyor ve beni dusunuyor " demez ," x beni boğuyor" der. Patlaması da fena olur.Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.
Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.
Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.
Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.
Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.
Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Adamı kendi haline bırakın, normal davranın, aşırı neşeli ya da aşırı hassas görünmeyin. Salın adamı, acısını istediği gibi yaşasın, dizinize yatıp ağlamasını beklemeyin, bu onun kendi kendine atlatabileceği bir süreç, bebek gibi davranmanıza gerek yok. Hatta bence o arayıp görüşmek isteyene kadar çok dibine girmeseniz de olur. Yaptıklarınız için de özür dileseniz olur, adam istemediği halde annesini çağırmışsınız yaaaa, ne haddinize ki, adam anasını biliyor ki uzak duruyorMerhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.
Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.
Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.
Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.
Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.
Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Boşver canım erkeklere anneleri şefkat gostersın. Dip not kediye üzüldüm.Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.
Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.
Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.
Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.
Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.
Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Normal davranmayı seçin mesela.Merhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.
Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.
Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.
Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.
Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.
Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
Erkek arkadaşınız haklı , ben de üzgünken,sinirliyken ve öfkeliyken kimse ile konuşmak istemem , kimse de benimle konuşsun istemem, kendi kendime sakinleşebilirim ... Bence sevdiği şeyleri yapıp veya alabilirsiniz , üstüne gitmeden fazla sormadan yormadan yanında olduğunu hissettirebilirsiniz ama yalnız kalmak istiyorsa bir süre kendi haline bırakın derimKonuş konuş diye zorlamıyorum inanın. Sadece içimden bekliyorum ama o konuşmuyor. Neler hissediyorsun nasılsın gibi bir şey zaten hiç sormuyorum, mesela “işe başlamak biraz olsun iyi oldu mu” gibi bir şey diyorum mesela, böyle şeyler sorma bu konuda konuşmak istemiyorum filan diyor.
Yani siz ona dair hiçbir şey sormamamı, sadece ne paylaşmak isterse beklememi mi tavsiye ediyorsunuz?
Öncelikle 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş sayılmıyor çokta. Ben kedimi 16 yasında kaybettim ve bir hafta kendime gelemedim sadece ağladım odamdan dahi dışarı cıkmadım. O zaman ki erkek arkadaşımla bile görüşmemiştim pek yazmıyordum da. Yas evresinde şuan ayrıca iyilik dediğiniz şey cocuk istememiş ne diye annesini çağırıp olaya müdahil oluyorsunuz? Dikkate almamıştım demek zaten baslı basına saygısızlık ben olsaydım cok ağır tepki gösterirdim kusura bakmayın.O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım
bu nasıl bir hadsizlikilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım
Adamı bıraksanızda acısını yaşasa? Size ihtayacı olduğu noktada destek ister zatenMerhaba, erkek arkadaşım 11 yaşındaki ve yaklaşık 6 aydır sağlık sorunları olan evcil hayvanını kaybetti. Bilmeyenler için 11 yaş bir kedi için ileri bir yaş, belki bir hayvanla hiç bağınız olmadıysa çok sevilen bir aile üyesini kaybetmek gibi de düşünebilirsiniz.
Ne kadar hastalık sürecinin ardından kaybetmiş olsa da 1 gün öncesinde oyunlar oynadıkları için bu kayıp erkek arkadaşımın umutlarının tükendiği bir noktada olmadı ve bu yüzden de hiç hazır olduğu bir kayıp değildi, erkek arkadaşım için travmatik oldu. Bu süreçte çok çaba sarf etmiş olsa da kendini yapamadığı her şey için çok suçluyor. Yalnız yaşadığı için hayvanın yokluğunu eve geldiğinde çok hissediyor. Her bakımdan çok, çok üzgün.
Benimle sadece hayvanı defnettiğimiz gün ziyarete giderken konuştu ve içini döktü. Sonraki gün de abisiyle konuşmuş ve sonrasında bir daha hiç kimseyle hislerine ve sürece dair konuşmadı. Ben sürekli içindekilerin hepsini dökmesini beklemiyorum ancak çok yüzeysel bir soru sorduğumda bile bu konuda konuşmak istemiyorum diyip konuyu kapatıyor. Bilmiyorum ki, kendimi çaresiz hissediyorum. O üzülüyor, büyük bir yük taşıyor ben yükünü birazcık bile hafifletemiyorum.
Biz aynı şehirde 40-45 dk mesafede oturuyoruz, bu yüzden ilk günlerinde evde yalnız başına daha derin bir keder içine girmesin diye annesini çağırmıştım. O çağırmamamı, annesinin onun istemediği şeyler yapıp onu yoracağını söylemişti ama ben yalnız kalmak için reddettiğini düşünüp onu dikkate almamıştım. Ama gerçekten de annesi evde onun hazır olmadığı değişiklikleri o uyarmasına rağmen yapınca içimden erkek arkadaşıma hak verdim. Annesi birkaç gün önce döndü.
Bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini hiç bilmiyorum. Ona sevgimi şefkatimi her zamankinden çok göstermek istiyorum, ancak bu her zamankinden farklı oluşum bile içinde bulunduğu durumun farklılığını gözüne sokarsa diye çekiniyorum. Onu kendi haline mi bırakmalıyım? O istemese bile onu hislerini paylaşmaya ya da birlikte zaman geçirmeye abartmadan zorlamalı mıyım? Ne gibi etkinliklerle onu oyalamalıyım/oyalamalı mıyım? Yani ne yapmam gerektiğini o kadar bilmiyorum ve seçemiyorum ki. Sizlere de çaresizliğimden sormak istedim.
Eşiyle nişanlısıyla partneriyle çok yakın arkadaşıyla bir aile üyesi kaybını deneyimleyen birileri var mı, bana yol gösterir misiniz? Ufak bir fikirle dahi katkı sağlarsanız belki çok işime yarayabilir. Şimdiden teşekkür ederim
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?