Her erkeğin bir Pirayesi vardır bu hayatta.
Her erkeğin bir Pirayesi olmalı bu hayatta.
Şiirler yazmalı uğruna,
Yaşamayı sevmeli.
Gecenin karanlığı,
Ana kucağı gibi gelmeli.
Gündüzler koynuna yatırmalı.
İçki masalarında efkar değil,
Onun gözleri konuşulmalı.
Varlığının bir kıymeti olmalı.
Mahpusun en unutulmuş köşelerinde bir ışık gibi parlamalı Piraye.
Yalnızlık ile kavrulurken ocağın altını kısmalı mesela biraz.
Umutsuzdur mahpusun hücreleri, hiçbir yürek yoktur ki dayanabilsin.
Umut olmalı Piraye.
Güneş,
Masmavi gökyüzü,
Bembeyaz, pamuk gibi bulutlar.
Yemyeşil agaçlar,
Hafif esen rüzgar.
Kollarında kaybolup gitmeli Piraye.
Şöyle sarıldın mı beline,
Dünya mı?
Dert mi?
Borç mu?
Geçim derdi mi?
İhanet mi?
Ölüm acısı mı?
Binbir türlü musibet mi?
Vız gelir ulan alayı!
Bir Pirayesi olmalı her erkeğin,
Olmalı ki,
Erkek olabilsin.
Yaşayabilsin.
Hissedebilsin
Yaşamanın ne demek olduğunu,
Kendi varlığını.
Nazım Hikmet Ran