En beğendiğiniz şiir dizeleri...

AYRILIK SEVDAYA DAHİL -1

görinen yıldız değil yir yir delinmişdür felek
gün yüzünün hasretiyle tir-i ahımdan benüm
necati

1.
açılmış sarmaşık gülleri
kokularıyla baygın
en görkemli saatinde yıldız alacasının
gizli bir yılan gibi yuvalanmış
içimde keder
uzak bir telefonda ağlayan
yağmurlu genç kadın..

ATTİLA İLHAN
 
AYRILIK SEVDAYA DAHİL -2

2.
rüzgâr
uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor
dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
heryerinde vücudumun
ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiğim an
demirler eriyor hırsımdan..

ATTİLA İLHAN
 
AYRILIK SEVDAYA DAHİL -3

3.
ay ışığına batmış
karabiber ağaçları
gümüş tozu
gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
yaseminler unutulmuş
tedirgin gülümser
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte
herşey onunla ilgili

telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
gittikçe genişleyen
yakılmış ot kokusu
yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
yansımalar tutmuş bütün sâhili
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili..

ATTİLA İLHAN
 
AYRILIK SEVDAYA DAHİL -4

4.
yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert
bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize
yalnızlık
çakmak taşı gibi sert
elmas gibi keskin
ne yanına dönsen bir yerin kesilir
fena kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele
elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı
kaçamak gülüşleri gizlice
yalnızların en büyük sorunu
tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedikleri bu
ölü bir gezegenin
soğuk tenhalığına
benzemesin diye
özgürlük mutlaka paylaşılacak
suç ortağı bir sevgiliyle

ATTİLA İLHAN
 
AYRILIK SEVDAYA DAHİL -5

5.
sanmıştık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
hâlâ kıpkızıl gülümseyen
-sanki ateşten bir tebessüm-
zehir zemberek aşkımız..

ATTİLA İLHAN
 

çokkkkkkkkkk güzellll yaaa bayıldımm bunaa
 
Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak... Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz... Sokağa fırlayacaksınız... Sokaklar da dar gelecek... Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi... Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü... Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz... Birileri size bir şey
ler anlatacak durmadan... ‘‘Önemli olan sağlık.'' ‘‘Yaşamak güzel.'' ‘‘Boşver, her şey unutulur.'' Siz hiçbirini duymayacaksınız... Gözyaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz. O'ndan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz... Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz... ‘‘Ölüme çare bulundu'' ya da ‘‘Yarın kıyamet kopacakmış'' deseler başınızı kaldırıp ‘‘Ne dedin?'' diye sormayacaksınız... Yalnız kalmak isteyeceksiniz... Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak... İkisi de yetmeyecek. Geçmişi düşüneceksiniz... Neredeyse dakika dakika... Ama kötüleri atlayarak... Onunla geçtiğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz... Gittiğiniz yerlere gitmek... Bu size hiç iyi gelmeyecek... Ama bile bile yapacaksınız. Biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksınız... Aslında kurtulmak istediğiniz halde, o acıyı yaşamak için direneceksiniz. Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz... Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz... Herkesi ona benzetip... Kimseyi onun yerine koyamayacaksınız... Hiçbir şey oyalamayacak sizi... İlaçlara sığınacaksınız... Birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan... Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren... Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek... Boğazınız düğümlenecek, dinleyemeyeceksiniz... Uyumak zor, uyanmak kolay olacak... Sabahı iple çekeceksiniz... Bazen de ‘‘Hiç güneş doğmasa'' diyeceksiniz. Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler... Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksiniz... Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz... Nafile... Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek... Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz... Her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz... Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz... Aramayacağını bile bile... Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek... Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla... Yüreğiniz burkulacak... Canınız yanacak... Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz. Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinizden... Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız... Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz... Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz... Onunla hiçbir anınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek... Ama bir umut... Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu... Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak... Gel gitler içinde yaşayacaksınız... Buna yaşamak denirse... * Razı mısınız bütün bunlara? Hazır mısınız sonunda ölüp ölüp dirilmeye? O halde áşık olabilirsiniz.
 
Gelmiyorsun,
Gelme,
Sesini gönder yeter.
Serum gibi, kan gibi,
Her türlü derman gibi.
Bir iş için değil,
Sormak öğrenmek için değil,
Hiç bişey söylemeden,
Anlat herşeyi.
Sözcükler de istemem,
Salt sesin, sesin,
Bir gül.
Bir daha, bir daha gül !
Sonra kapat telefonu,
Bende kalan sesin yeter.



Aziz Nesin
 
"unutmak mı?
delisin...
gitmesem de bekler orada deniz.
gelirsem,bilmelisin
benim beklememdir burada deniz.
gitmek gibi geleceğim
denizin delisine
delinin denizi gibi
o ne kadar giderse"
Özdemir Asaf
 
Benden anlamadın şiirden anla
Senin gülüşünde yaşadığımı
Akşamı ettiğim senden kalanla
Sabaha seninle başladığımı
 
Eger yeniden baslayabilseydim yasamaya
İkincisinde daha cok hata yapardım
Kusursuz olmaya çalışmaz sırt üstü yatardim
Neşeli olurdum ilkinde olmadığım kadar
 
Daha cok güneş doğusu izler
Daha cok daga tırmanır, daha cok nehirde yüzerdim
Görmediğim birçok yere giderdim
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye
Gercek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine
 
Yasamın her anını gercek ve verimli kılan insanlardanim B'en
Yeniden baslayabilseydim eger, yalnız mutlu anlarım olurdu
Farkındamısınız bilmem. Yasam budur zaten
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yasayın
 
Hiçbir yere yanında termometre, su şemsiye ve paraşüt almadan
Gitmeyen insanlardandim B'en.
Yeniden baslayabilseydim eger, hiçbirşey tasimazdim
Eger yeniden baslayabilseydim
İlkbaharda papuclarimibfirlatip atardim.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla
Bilinmeyen yollar keşfeder, günesin tadına varır,
Çocuklarla oynardim, bir şansım olsaydı eger
Ama işte 85'indeyim ve biliyorum
ÖLÜYORUM...
 
Oyunlarını bir tekmeyle yarına atmış
Çek defterine yazılmış baba sevgisiyle büyüyen
Eli yüzü ölüm kokan bir çocuktum
Hayata sıkı tutun demişti annem
Acısın avuçların, kanasın
Bırakırsan
Ölüme düşersin
Çalakalem düşler doğururken şiir şiir
Toprak kanar diz(e) lerin
Durduramazsın.

-Dilek Akın-
 
Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur.
Ne var ki ıslanır gider coskunluğum durmadan.
Durmadan,
Dağ biraz daha benden deniz her zaman senden,
Hiçbir dileğimiz yok şimdilik tarihten coğrafyadan.

Kimselere benzemesin isterim seni övdüğüm,
Seni övdüğüm zaman
Güzel bir çingene yalnız başına dolaşmalı kırlarda,
Seni övdüğüm zaman.


Turgut Uyar
 
Körsem,
Senden gayrısına yoksam,
Bozuksam,
Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık.



Ahmed Arif
 
Herkes az buçuk sarhoş,
Herkes bir şeyler söylüyor.
Ama yalnız ikimizin sözcükleri,
Sarmaşdolaş.


Cemal Süreya
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…